1 / 7

Kelime Uygulama Sunumu - 28

Kelime Uygulama Sunumu - 28. Bu sunumdaki kelimeler…. To consent Consequence To conserve Considerable Considerate. To consent…. Anlamı: Rıza göstermek, müsaade etmek. Örnek: If entrants are under 16, their parent or guardian must consent to their entry.

cian
Download Presentation

Kelime Uygulama Sunumu - 28

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Kelime Uygulama Sunumu - 28 Bu sunumdaki kelimeler… • To consent • Consequence • To conserve • Considerable • Considerate www.ingilizceniz.net

  2. To consent… Anlamı: Rıza göstermek, müsaade etmek Örnek: If entrants are under 16, their parent or guardian must consent to their entry. (Eğer kaydolanlar 16 yaşın altındaysa, ebeveynleri veya vasileri, girişlerine müsaade etmelidir.) www.ingilizceniz.net

  3. Consequence… Anlamı: (Olumsuz) Netice Örnek: Although arthritis can set in after an accident or infection, generally it is a consequence of the ageing process. (Eklem iltihabı bir kaza veya enfeksiyondan sonra başlayabilirse de, genelde yaşlanma sürecinin bir neticesidir.) Unintended Consequences = İstenmeyen (kasıtsız) Neticeler www.ingilizceniz.net

  4. To conserve… Anlamı: Korumak, muhafaza etmek Örnek: Are bans on hunting and trade the best way to conserve species? (Avlanma ve ticaret üzerindeki yasaklar, türleri korumanın en iyi yolu mudur?) www.ingilizceniz.net

  5. Considerable… Anlamı: Hatırı sayılır, önemli Örnek: I have been studying filmmaking for eight years and have built up a considerable mass of material. (Sekiz yıldır film yapımcılığı çalışmaktayım –okumaktayım- ve hatırı sayılır bir materyal yığını biriktirdim.) www.ingilizceniz.net

  6. Considerate… Anlamı: Düşünceli, nazik Örnek: He was thoughtful, considerate, happy-go-lucky and always had a smile on his face. (O, itinalı, nazik, gamsızdı ve her zaman yüzünde bir gülümseme vardı.) www.ingilizceniz.net

  7. www.ingilizceniz.net www.ingilizceniz.net

More Related