1 / 39

ULUSLAR ARASI ÖRGÜTLER

ULUSLAR ARASI ÖRGÜTLER. Uluslararası Örgüt: Devletler tarafından oluşturulan, ancak, kendilerini oluşturan Devletlerden farklı ve sürekli bir iradeye sahip birleşmedir. . Küresel Örgütler BM, IMF WHO, ILO, FAO, UNESCO UNICEF . Bölgesel Örgütler NATO,

janae
Download Presentation

ULUSLAR ARASI ÖRGÜTLER

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ULUSLAR ARASI ÖRGÜTLER • Uluslararası Örgüt: Devletler tarafından oluşturulan, ancak, kendilerini oluşturan Devletlerden farklı ve sürekli bir iradeye sahip birleşmedir.

  2. Küresel Örgütler BM, IMF WHO, ILO, FAO, UNESCO UNICEF Bölgesel Örgütler NATO, Avrupa Konseyi, AGİT, AB, OECD, İKO, KEİ

  3. ASKERİ ÖRGÜTLER : NATO SİYASİ ÖRGÜTLER: BM, İKÖ EKONOMİK ÖRGÜTLER: IMF, OPEC, NAFTA, OECD , DÜNYA BANKASI

  4. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER • 24 Ekim 1945 yılında Birleşmiş Milletleri kurdular. Türkiye Birleşmiş Milletler’inkurucu üyeleri arasında yer almaktadır. • 193 ÜYESİ VARDIR. Örgütün yönetimi New York'ta bulunan genel merkezinden yürütülür.

  5. BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİN ORGANLARI • ● Ekonomik ve Sosyal Konsey, • ● Genel Kurul, • ● Güvenlik Konseyi, • ● Sekretarya • ● Vesayet Konseyi, • ● Uluslararası Adalet Divanı.

  6. GÜVENLİK KONSEYİ • 10 geçici üye ile konseyin daimi üyeleri olan ABD, Çin, Rusya, İngiltere ve Fransa’dan oluşur. • Barış ve güvenliği korumak,uluslararasıbiranlaşmazlığa yolaçabilecekher türlü çekişmeli durumu soruşturmak ve anlaşma koşullarını • önermek, silahsızlanmayı denetlemek ve • saldırganlara karşı önlemler almakla görevlidir.

  7. Kolombiya, Almanya, Hindistan, Portekiz ve Güney Afrika'yı 1 Ocak 2011 tarihinden geçerli olmak üzere 2 yıllığına, Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçmiştir. Bu ülkeler, üyelik süreleri sona eren Avusturya, Japonya, Meksika, Türkiye ve Uganda'nın yerlerini almışlardır.

  8. Uluslararası Adalet Divanı • BM'nin başlıca yargı organıdır. Uluslararası Adalet Divanı'nın merkezi Hollanda'nın Lahey kentindedir. Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi'nden seçilen 15 yargıçtan oluşur. Yargıçlar değişik ülkelerden seçilir,

  9. Genel Kurul • Genel Kurul, üye devletlerden oluşur. Her üyenin Genel Kuruldaki temsilcileri 5 kişiden çok olamaz. Genel Kurul'un görevleri şunlardır: • Silahsızlanma ve silah denetimi konusunda önerilerde bulunmak.Barış ve güvenliği etkileyecek görüşmeler yapmak, her konuda önerilerde bulunmak. • Ülkeler arasındaki iyi ilişkileri bozucu sorunların, barışcıl yollarla çözümü için önerilerde bulunmak

  10. Ekonomik ve Sosyal Konsey • Genel kurulca seçilen 54 üyeden oluşur. Üyelikleri sona erenler yeniden seçilebilirler. Başlıca görevleri şunlardır: • Birleşmiş Milletler'in ekonomik ve sosyal çalışmalarını yürütmek. • Uluslararası ekonomik, sosyal, kültürel konularda raporlar hazırlamak.

  11. NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) • 9 Nisan 1949 tarihinde Washington’da kurulmuştur. • Üye ülkelerden herhangi birinin toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı ve güvenliği tehlikede olduğunda veya üye ülkelerden birine yapılan saldırıda tüm üye ülkelerin birlikte hareket etmesi kararlaştırılmıştır. Türkiye bu örgüte 1952 yılında üye olmuştur.

  12. OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü) • Dünya petrol rezervlerinin 2/3’üne sahip olan 5 ülke tarafından 1960 yılında Bağdat’ta kurulan bir • konfederasyondur. Kurucu ülkeler Suudi Arabistan, İran, Kuveyt, Irak ve Venezuela'dır. Bu ülkeler aynı • zamanda yeni ülkelerin kuruluşa katılmasında veto hakkına da sahiptirler. Katar, Libya, Endonezya, • Ekvador, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Nijerya, Gabon ve Angola OPEC’e sonradan katılmışlardır.

  13. IMF (Uluslararası Para Fonu) • 1944 yılında 44 devletin katılımıyla birtakım kararlar alınarak Uluslararası Para Fonu (IMF)’nun kurulması kararlaştırılmıştır. IMF • 1947 yılında fiili olarak çalışmalara başlamıştır. • 2007 yılında Sırbistan Karadağ’ın katılımı ile • IMF’ye üye ülke sayısı 185 olmuştur.

  14. Dünya Bankası • Günümüzde 181 ülke Dünya Bankasının üyesidir. Bunlardan 11'i, banka sermayesinin % 55'ine sahiptir. • Türkiye'nin sermayedeki payı ve oy gücü % 0,5 düzeyindedir.

  15. OECD (Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü) • 1946 yılında kurulan Avrupa Ekonomik İş Birliğinin temelleri üzerine 14 Aralık 1960 yılında imzalanan • Paris Antlaşması ile kurulmuştur. Örgütün başlıca amaçları şu şekilde sıralanabilir: • 1. Gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere tüm üye ülkelerde halkın yaşam standardını iyileştirmek, • gelişmeyi sağlayan ekonomik politikalara destek vermek • 2. İşsizliğin ortadan kaldırılmasını sağlamak • 3. Ülkeler arasında ayrım gözetmeden dünya ticaretinin geliştirilmesine destek vermek

  16. GREENPEACE • Dünya çapında çevre olaylarına duyarlılığı artırmak için 1971 yılında kurulmuştur. Çalışmalarını bağımsız olarak yürütebilmek için devletlerden, şirketlerden ya da siyasi partilerden bağış ve sponsorluk kabul etmez; tüm çalışmalarının kaynağını sadece bireylerden aldığı maddi ve manevi destek oluşturur.

  17. Greenpeace’in başlıca çalışma alanları şunlardır: İklim değişikliğini durdurabilmek için fosil yakıtların kademeli olarak sonlandırılması ve yenilenebilir enerjilerin teşvik edilmesi, Ticari amaçlı balina avının kontrol altına alınması Nükleer silahlanmaya son verilmesi, Küresel ısınmanın durdurulması, Zehirli kimyasalların ortadan kaldırılması, Okyanus ve ormanların korunması, Savaşların önlenmesi şeklinde belirlenmiştir.

  18. Avrupa Birliği Avrupa Birliği Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu olarak 18 Nisan 1951'de Belçika, Almanya, Fransa, Hollanda, Lüksemburg ve İtalya arasında imzalanan Paris Antlaşması ile kurulmuştur.

  19. NAFTA ( Kuzey Amerika Ülkeleri Serbest Ticaret Anlaşması) Kanada, ABD ve Meksika arasında imzalanan ticaret antlaşmasıdır 1994 yılında yürürlüğe girmiştir. NAFTA kapsamında, söz konusu ülkeler arasındaki ticaret ve yatırımlar liberalize edilmiş, ilk kez yabancı şirketler, anlaşma ülkelerini uluslar arası tahkim kurullarında tek taraflı olarak dava etme hakkı tanınmıştır.

  20. KEİ (Karadeniz Ekonomik İş birliği Teşkilatı) 1990 yılında Türkiye'nin öncülüğünde başlayan çalışmalar, 25 Haziran 1992 tarihinde İstanbul'da kurulmuştur. Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Romanya, Rusya, Türkiye, Ukrayna ve Yunanistan kurucu üye olarak yer almışlardır. Ayrıca Almanya , Fransa, Polonya, Tunus, İsrail, Mısır, Slovakya, İtalya ve Avusturya KEİ'de gözlemci devlet sıfatıyla bulunmaktadırlar.

  21. A)TÜRKİYE’Yİ DOĞRUDAN İLGİLENDİREN SORUNLAR 1)BATI TRAKYA SORUNU: • Sebep: 1923 Lozan Antlaşmasına göre İstanbul’daki Rumlar ile Batı Trakya’da yaşayan Türkler azınlık olarak kabül edilmiş ve nüfus mübadelesinin dışında tutulmuşlardır.Yunanistan’ın Batı Trakya’da yaşayan Türklere azınlık haklarını vermemesi,siyasi ve ekonomik baskılar,inanç hürriyetinin kısıtlanması,Türklere ait toprakların istimlak edilmesi ve Osmanlı’dan kalan tapuların tanınmaması, vatandaşlıktan çıkarılan Türklerin haymatlos (vatansız)durumuna düşmesi. • Ülkeler:Yunanistan,Türkiye • Çözüm:Uluslararası antlaşmalarla güvence altına alınan azınlık haklarının verilmesi ve antlaşmalara uyulması.

  22. 2)KIBRIS SORUNU:  Sebep:İngiltere’nin Kıbrıs’tan çekilmesi sonucunda 1959 Londra ve Zürih, 1960 Garantörlük Antlaşmaları gereği;1960 yılında Kıbrıs’ta yaşayan Türk ve Rum halkları tarafından kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 1963 yılında silah zoruyla yıkılması ve adanın Yunanistan’a ilhak edilmek istenmesi ve adadaki Türklerin baskı ve saldırılara maruz kalmasıdır. 1974 yılına kadar bir sonuç alınamayınca ve adanın Yunanistan’a ilhakı sözkonusu olunca,Türkiye;garantörlük hakkını kullanarak adaya asker çıkarmıştır. 1983 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuş,Rumların BM’ye başvurması üzerine A.B.D ve BM,yeni kurulan devleti tanımadıklarını açıklamışlardır.Bunun üzerine Türkiye ve Kıbrıs da BM kararını tanımadığını bildirmiştir. 1990 yılında Güney Kıbrıs Rum yönetimi ‘Kıbrıs’ adıyla Avrupa birliğine başvurmuştur.Güney Kıbrıs’ın AB’ye kabül edilmesi,çözümü zorlaştırmıştır. Ülkeler:Türkiye,Yunanistan,İngiltere,BM Çözüm:Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının tanınması,adada iki toplum ve iki devletin hayata geçirilmesi

  23. Kıta sahanlığı sorunu Yunanistan, Türkiye ile herhangi bir anlaşma yapmadan kıta sahanlığını "eşit uzaklık" ilkesine göre tek taraflı bir biçimde saptayarak, bölgede yabancı şirketlere petrol arama izni vermeye başlamıştır. Böylece Yunanistan Ege denizi kıta sahanlığının tamamını kendisinin sayma eğilimine girmiştir. Türkiye'de, kıta sahanlığının Ege Denizi'nin en derin noktalarından geçen hatta göre sınırlandırılabileceği görüşünden hareket ederek 1 Kasım 1973'te, TPAO'ya, Anadolu'nun doğal uzantısı, yani kendi kıta sahanlığı saydığı yerlerde (ki bazı Yunan adalarının batısına düşüyorsa) petrol arama ruhsatı vermiştir. Yunanistan bunu 7 Şubat notasıyla protesto etmiş ve böylece sorun tırmanmıştır. Ancak görüşmeler kesildikten sonra, Yunanistan Bern Bildirisi'ni tanımadığını açıkladı. Mart 1987'den sonra kendi kıta sahanlığı olduğunu iddia ettiği bölgede petrol arama izni verdi. Bunun üzerine Türkiye 25 Mart 1987'de Yunan adalarının çevresinde petrol arayacağını belirtti. Silahlı çatışma olasılığının çok yaklaştığı bir bunalım doğduysa da 27 Mart'da her iki taraf şimdiki karasuları dışına çıkmayacaklarını açıkladılar.Kıta sahanlığı konusunda Yunanistan'ın görüşleri şunlardır. a)Türk kıyısı boyunca dizilmiş olan Yunan adaları, Yunan ülkesinin ayrılmaz parçalarıdır. Bu adaların takımada oluşturanlarında en uç noktalar birleştirilerek bu çizginin içi "takımada suyu" kabul edilmektedir. Böylece, Türk kıyılarındaki Yunan adalarının batısında Türkiye'ye kıta sahanlığı kalmamaktadır. b)Adalar kıta sahanlığına sahiptir ve bu kıta sahanlığının sınıflandırılması, kıta ülkeleri ile eşit koşullarda yapılır. c)Kıta sahanlığı konusunda andlaşma yapılmamışsa, Türkiye ile adalar arasında eşit uzaklık ilkesi uygulanmaktadır. Türkiye ise hakkaniyet ilkesi gereğince bir tesbit yapılması gerektiğini belirtmektedir. Ayrıca, kıta sahanlığının sınırlandırılmasında doğal uzantı esastır. Ülkesini savunmakta, bir bölgede adaların bulunmasının kıta sahanlığı açısından "özel durumlar" oluşturduğunu, Ege Denizi'nin bir "yarı kapalı" deniz olduğunu iddia etmektedir.

  24. 3)EGE DENİZİ’NDEKİ SORUNLAR: Ülkeler:Türkiye,Yunanistan Çözüm:Yunanistan’ın uluslararası Antlaşmalara uyması. Karasuları sorunu Lozan Andlaşması Ege'deki karasuları 3 mil olarak kabul edilmiştir. 17 Eylül 1936 tarihinde Yunanistan bir yasa ile karasularını 6 mile çıkarmıştır. O dönemde iyi olan Türk-Yunan ilişkileri nedeniyle, Türkiye buna ses çıkartmamıştır. Böylece Yunanistan'ın Ege'deki payı %35'e çıkmıştır. 6 mili ancak 1964'te uygulamaya başlayan Türkiye ise, %8,8'lik bir paya ulaşmıştır. Eğer Ege'deki karasuları 12 mile çıkarsa bu oranlar sırasıyla %63,9 ve %10'a yükselecektir. Bunun nedeni Ege'deki 12 mil olayının aslında bir adalar sorunu olmasıdır. Yunanistan'ın Ege'de, bir kısmı da Türkiye'ye çok yakın yerlerde bulunan 2383 adası bu ülkeye böyle bir avantaj sağlamaktadır.12 mil sorunu, sadece Türkiye'yi değil, Ege denizinin açık denizini bir uluslararası su yolu olarak kullanan her devleti ilgilendirmektedir. Çünkü 12 mil durumunda Ege'deki açık deniz oranı %56'dan, %26.1'e inecektir.Yunanistan, Ege karasuları sorununda karasularının azami sınırının 12 mil olabileceğini kabul eden 1982 BM Sözleşmesine atıfta bulunmaktadır. Türkiye ise, bu sözleşmeye taraf olmadığını vurgulamakta, Ege denizinin bir yarı-kapalı deniz olduğunun altını çizmekte ve Ege'de sınır saptaması yapılırken hakkaniyet ilkesine göre hareket edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Türkiye, ayrıca Yunanistan'ın karasularını 6 milin üstüne çıkarmasının casus belli (savaş sebebi) sayılacağını ifade etmektedir.

  25. Fır hattı-hava sahası sorunu Yunanistan, 1931'de bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile hava kontrol sahasını 3 milden 10 mile çıkarmış ve Türkiye o dönemdeki iyi ilişkiler nedeni ile herhangi bir itirazda bulunmamıştır. 1952 tarihli bir ICAO (InternationalCivilAviationOrganization-Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü) toplantısında, Türk-Yunan karasuları çizgisinin batısında kalan hava trafiğinin Atina FIR'ının yetki alanına girmesi kabul edilmiştir. Adaların silahlandırılması sorunu Uluslararası andlaşmalar, bu adaları üç katogoriye ayırmaktadır.1-Yunan adaları Limni ve Semadirek ile Türk adaları İmroz ve Bozcaada. Bu "Boğaz önü" adaları Boğazlarla birlikte, Boğazlar Rejimine ilişkin Lozan Sözleşmesinin 4. maddesiyle askerden arındırılmıştır.2-Limmi, Sakız, Sisam ve Nikarya adlı Yunan adaları. Bunlar Lozan Barış Andlaşması'nın 13. maddesi gereğince ülkelerinde ancak polis ve Jandarma kuvveti bulunabilecek, deniz üssü ve istihdam kurmanın yasak olduğu adalardır.3-Oniki ada, sayıları aslında 14 olan bu adalar da 1947 Paris Andlaşması'yla İtalya'dan alınıp Yunanistan'a verilmiş adalar olup, aynı andlaşmanın 14. maddesine göre üzerlerinde ancak asayişi sağlayacak kadar kuvvet bulundurulabilir.

  26. 4)SURİYE İLE FIRAT VE DİCLE SORUNLARI: İlgili ülkeler:Türkiye,Suriye,Irak Su,yerine başka bir madde ikame edilemeyen sınırlı bir doğal kaynaktır. Sebep:Suriye ve Irak’ın Fırat ve Dicle’yi uluslar arası su olarak kabül etmesi;Türkiye’nin ise sınıraşan su olarak kabül etmesi,Türkiye’nin GAP projesini hayata geçirmesidir. Uluslararası hukukta, akarsular; sınıraşan nehirler ve uluslararası nehirler olmak üzere ikiye ayrılır. uluslararası nehirlerden her ülkenin yararlanma hakkı vardır ve bu yararlanma eşit paylaşım prensibine göre olur. yani bir uluslararası akarsudan faydalanan tüm devletler, suyu eşit miktarda kullanırlar. ancak sınıraşan sular da durum farklıdır. sınıraşan sulardan, yalnızca o akarsuyun geçtiği devletler faydalanabilir. başka bir ülke, akarsuların geçtiği ülkelerden izin almadan bu sulardan yaralanamaz. suyun paylaşılması ise adil faydalanma ilkesine göre olur. yani paylaşan devletler, suyu eşit miktarda değil de, koşullarını karşılayacak şekilde paylaşırlar; ülkenin nüfusu, yüzölçümü, yağış ve buharlaşma miktarına göre paylaşım miktarı saptanır. GAP faaliyete geçene kadar,Irak ve Suriye; Fırat ve Dicle’nin sınıraşan su olduğunu kabül etmiştir. Çözüm:Fırat ve Dicle nehirleri kaynağını Türkiye’den alması ve bu akarsuların havzasının büyük bir kısmının Türkiye’de bulunması ve egemenlik haklarının Türkiye’ye ait olduğunun Suriye ile Irak tarafından önceki antlaşmalara göre teyid edilmesi.

  27. 5)IRAK SORUNU: Sebep:Tarihi,kültürel nedenler,A.B.D.’nin Irak’ı işgali,ülkede otorite boşluğunun olması,terör örgütlerinin himaye edilmesi. Ülkeler:Türkiye,Irak,A.B.D,Arap Birliği, BM. Çözüm:Amerikan İşgalinin sona ermesi,Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması.

  28. B)TÜRKİYEYİ DOLAYLI OLARAK İLGİLENDİREN SORUNLAR: 1)Bosna-hersek sorunu: Bosna-hersek,eski Yugoslavya’yı oluşturan cumhuriyetlerden biridir.Yugoslavyanın dağılmasından sonra,Sırplar; Boşnaklara ve oradaki soydaşlarımıza da katliamlar uygulamış,soykırıma başlamıştır.Osmanlı’dan kalan eserler tahrip edilmiş ve insanlar kendi vatanlarından göç etmek zorunda kalmıştır.Avrupa Birliği bu olaylara seyirci kalmıştır.Bosna savaşının sonunda 1992 yılında Bosna-Hersek Cumhuriyeti kurulmuştur.

  29. 2)Kosova Sorunu: Sıpların,Müslüman Arnavutlara,Türklere uyguladığı soykırım,Kosova’nın bağımsızlığının kabül edilmemesi. Kosova Cumhuriyeti,Güneydoğu Avrupa'da, Sırbistan, Karadağ, Makedonya ve Arnavutluk devletlerine sınırı olan, 17 Şubat2008 tarihinde tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan ettive Dünyanın son bağımsız ülkesi sıfatı, Karadağ'dan Kosova'ya geçti.Kosova'da bağımsızlık ilanının ardından, denetim, Birleşmiş Milletler'denAvrupa Birliği'ne geçti. Kosova ile Sırbistan arasındaki özerk bölge sınırı, devlet sınırı oldu. Kosova bu şekilde Avrupa'nın 50. ülkesi olmuştur.

  30. 3)Makedonya sorunu: Tarihi,sosyal,kültürel nedenler,ayrılıkçı hareketler.Türk azınlığa yapılan baskılar.

  31. 4)Filistin Sorunu: Sebep:II.Dünya savaşından sonra Filistin topraklarında,İngiltere ve A.B.D.’nin desteğiyle İsrail devletinin kurulması,Filistinlilerin kendi topraklarında mülteci konumuna düşmesi,1967 Arap-İsrail savaşları. Filistin’in Osmanlı toprağı olması,Filistin halkıyla tarihi ve kültürel bağlarının olması nedeniyle bu sorun Türkiye’yi de ilgilendirmektedir.Birleşmiş milletler kararlarında İsrail işgalci olarak kabül edilmektedir. Çözüm:İsrail’in işgal ettikleri topraklardan vazgeçmesi ve bağımsız Filistin devletinin kurulması.

  32. 5)Kafkasya’daki sorunlar: Ermenistan’ın Karabağ’ı işgali, Rus-Gürcü sorunları vb.Orta Asya cumhuriyetlerinin bağımsızlığını kazanmaları. Hazırlayan İrfan çal coğrafya öğretmeni

More Related