430 likes | 750 Views
Helal Kazanç ve Helal Malın Değerlendirilmesi. , . Hazırlayan Söğütlü Merkez Kur’an Kursu öğreticisi AYŞE KAYA. HELAL. Dinen yapılması veya yenilip içilmesi yasaklanmayan, serbest bırakılan şey demektir. .
E N D
Helal Kazanç ve Helal Malın Değerlendirilmesi , Hazırlayan Söğütlü Merkez Kur’an Kursu öğreticisi AYŞE KAYA
HELAL Dinen yapılması veya yenilip içilmesi yasaklanmayan, serbest bırakılan şey demektir.
Ey adem! Sen ve eşin cennete yerleşin orada dilediğiniz gibi bol bol yiyin, ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.’’ (bakara,2/35-37)
اللَّهُ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ الْأَرْضَ قَرَاراً وَالسَّمَاء بِنَاءوَصَوَّرَكُمْ فَأَحْسَنَ صُوَرَكُمْ وَرَزَقَكُم مِّنَالطَّيِّبَاتِ ذَلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ فَتَبَارَكَ اللَّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ ‘’Allah yeryüzünü sizin için karar kılma yeri, göğü de bina yapan; size şekil verip de şekillerinizi güzel kılan ve sizi temiz şeylerle rızıklandırandır…’’ (Mü’min,40/64)
وَإِلَى مَدْيَنَ أَخَاهُمْ شُعَيْباً قَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُواْ اللّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَـهٍ غَيْرُهُ وَلاَ تَنقُصُواْ الْمِكْيَالَ وَالْمِيزَانَ إِنِّيَ أَرَاكُم بِخَيْرٍ وَإِنِّيَ أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ مُّحِيطٍ Medyen'e de kardeşleri Şu'ayb'ı gönderdik. Dedi ki: "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka ilâhınız yoktur. Ölçeği de, teraziyi de eksik tutmayın. Ben sizi hayır (bolluk) içinde görüyorum. Bununla beraber yine de sizi kuşatacak bir günün azabından korkuyorum." (Hud,11/84)
وَيَا قَوْمِ أَوْفُواْ الْمِكْيَالَ وَالْمِيزَانَ بِالْقِسْطِ وَلاَ تَبْخَسُواْ النَّاسَ أَشْيَاءهُمْ وَلاَ تَعْثَوْاْ فِي الأَرْضِ مُفْسِدِينَ "Ey kavmim! Ölçerken ve tartarken adaleti yerine getirin. Halkın malına densizlik etmeyin ve yeryüzünde fesatçılık yaparak fenalık etmeyin." (Hud,11/85)
وَيْلٌ لِّلْمُطَفِّفِينَ {1} الَّذِينَ إِذَا اكْتَالُواْ عَلَى النَّاسِ يَسْتَوْفُونَ {2}وَإِذَا كَالُوهُمْ أَو وَّزَنُوهُمْ يُخْسِرُونَ {3} أَلَا يَظُنُّ أُولَئِكَ أَنَّهُممَّبْعُوثُونَ {4} لِيَوْمٍ عَظِيمٍ {5} يَوْمَ يَقُومُ النَّاسُ لِرَبِّ الْعَالَمِينَ {6} • 1- Eksik ölçüp tartanların vay haline! • 2- Onlar insanlardan kendilerine bir şey aldıkları zaman tam ölçerler. • 3- Kendileri başkalarına bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik ölçer ve tartarlar. • 4- Onlar tekrar diriltileceklerini zannetmiyorlar mı? • 5- Büyük bir gün için. • 6- Öyle bir gün ki, insanlar o gün Rablerinin huzurunda divan duracaklar. (Mutaffifin, 83/1-6)
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ (صعلم) لأَنْ يَحْتَطِبَ أَحَدُكُمْ حُزْمَةً عَلَى ظَهْرِهِ خَيْرٌ مِنْ أَنْ يَسْأَلَ أَحَدًا، فَيُعْطِيَهُ أَوْ يَمْنَعَهُ • “Alışverişte fazla yeminden kaçının; zira o, mala talebi artırsa da sonra bereketini giderir.” buyurmuştur. (Buharî, Büyû, 26)
إِنَّ الَّذِينَ يَشْتَرُونَ بِعَهْدِ اللّهِ وَأَيْمَانِهِمْ ثَمَناً قَلِيلاً أُوْلَـئِكَ لاَ خَلاَقَ لَهُمْ فِي الآخِرَةِ وَلاَ يُكَلِّمُهُمُ اللّهُ وَلاَ يَنظُرُ إِلَيْهِمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَلاَ يُزَكِّيهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ • Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahiret’te bir payı yoktur; Allah kıyamet günü onlarla hiç konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için acı bir azab vardır. (Al-i İmran, 3/77)
عَنْ عَبْدِ اللَّهِ، عَنْ رَسُولِ اللَّهِ (صعلم) قَالَ مَنْ حَلَفَ عَلَى يَمِينِ صَبْرٍ يَقْتَطِعُ بِهَا مَالَ امْرِئٍ مُسْلِمٍ هُوَ فِيهَا فَاجِرٌ لَقِيَ اللَّهَ وَهُوَ عَلَيْهِ غَضْبَانُ “Yalan yeminle malını cazip kılan kimse, Müslüman bir kimsenin malını gaspetmiş olduğu için, kendisine gazap edilmiş olarak Allah’a kavuşur (Müslim, İman, 63/372)
Hakim b. Hizam (r.a.)'dan rivayete göre Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: "Alıcı ile satıcı meclisten ayrılıncaya kadar serbesttirler (yani alış verişi bozabilirler). Eğer ikisi de doğru konuştu, mallarının kusurlarını ve değerini olduğu gibi açıkladılarsa alışverişleri kendilerine bereketli olur. Malın ayıbını ve fiyatını gizlediler ve yalan söyledilerse, belki kâr ederler fakat alışverişlerinin bereketini mahvederler." (Buhâri, Büyu, 19/2118; Müslim, Büyu, 11; Ebu Davut, Büyu, 53; Tirmizi, Büyu, 26)
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا نُودِي لِلصَّلَاةِ مِن يَوْمِ الْجُمُعَةِ فَاسْعَوْا إِلَى ذِكْرِ اللَّهِ وَذَرُوا الْبَيْعَ ذَلِكُمْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ • Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrıldığı(nız) zaman, Allah'ı anmaya koşun, alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. (Cuma, 62/9).
رِجَالٌ لَّا تُلْهِيهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَن ذِكْرِ اللَّهِ وَإِقَامِ الصَّلَاةِ وَإِيتَاء الزَّكَاةِ يَخَافُونَ يَوْماً تَتَقَلَّبُ فِيهِ الْقُلُوبُ وَالْأَبْصَارُ "Öyle adamlar vardır ki, ne ticaret ne de alış-veriş onları, Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoymaz. Onlar kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar." (Nur, 24/37)
- " Âllah alış-verisi helal ve faizi ise haram kılmıştır" (el-Bakara, 2/275) - "Kim de haram olan bu ribayı helal diye yemeye dönerse, işte onlar cehennemliktir, o ateşte ebedî olarak kalacaklardır" (el-Bakara, 2/275) - Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve (câhiliyette işlediğiniz) faiz hesabından arta kalanı bırakın; eğer gerçek mü'minler iseniz. Yok eğer bu faizi terketmezseniz; bilin ki, Allah'a ve Peygamberine karşı bir harbe girmiş olursunuz. Eğer ribâdan tevbe ederseniz, ana paranız sizindir. Böylece ne zulmetmiş ve ne de zulme uğramış olmazsınız" (el-Bakara, 2/278, 279).
Ebû Hureyre'den, Hz. Peygamber'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Mirac gecesi, karınları evler gibi (büyük) olan bir topluluğun yanına geldim. Onların karınlarında dışarıdan görünen yılanlar vardı. Cebrâil (a.s)'e bunların kimler olduğunu sorduğumda; Bunlar faiz yiyenlerdir" cevabını verdi” (İbn Mâce, Ticârât, 58; Ahmed b. Hanbel, Müsned II, 353, 363).
‘’ Gönderdiğim zekat memurlarına ne oluyor da topladığı zekat mallarını teslim ederken ‘bu sizindir. Bu da bana hediye edilmiştir’) diyor. Acaba babasının ve anasının evinde otursaydı bu hediyeler kendisine verilir miydi? Allah’a yemin olsun ki, o kimse zekat mallarından bir şey alırsa, kıyamet gününde omuzlarında kükreyen bir deve yahut böğüren bir sığır yahut meleyen bir koyun taşıdığı halde Allah’ın huzuruna gelir.’’ (Buhari, Eymanve’n-Nüzur,3.)
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالأَنصَابُ وَالأَزْلاَمُ رِجْسٌمِّنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ {90} إِنَّمَا يُرِيدُالشَّيْطَانُ أَن يُوقِعَ بَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاء فِي الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِوَيَصُدَّكُمْ عَن ذِكْرِ اللّهِ وَعَنِ الصَّلاَةِ فَهَلْ أَنتُم مُّنتَهُونَ {91} • ‘’Ey inananlar, içi, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şüphesiz şeytan, içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister.’’ (maide,5/90-91) Buyrulmaktadır.
وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَانِ إِلَّا مَا سَعَى • ‘’ insan için ancak çalıştığı vardır,’’(necm,53/39)
وَآتُواْ الْيَتَامَى أَمْوَالَهُمْ وَلاَ تَتَبَدَّلُواْ الْخَبِيثَ بِالطَّيِّبِ وَلاَ تَأْكُلُواْ أَمْوَالَهُمْ إِلَى أَمْوَالِكُمْ إِنَّهُ كَانَ حُوباً كَبِيراً {2} ‘’yetimlere mallarını verin. Temizi pis olanla (helali haramla) değişmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin. Çünkü bu, büyük bir günahtır. ‘’ (Nisa,4/2)
إِنَّ الَّذِينَ يَأْكُلُونَ أَمْوَالَ الْيَتَامَى ظُلْماً إِنَّمَا يَأْكُلُونَ فِي بُطُونِهِمْ نَاراً وَسَيَصْلَوْنَ سَعِيراً {10} ‘’ yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, ancak ve ancak karınlarını doldurasıya ateş yemiş olurlar ve zaten onlar çılgın bir ateşe (cehenneme) gireceklerdir.’’ (Nisa,4/10)
خُذْ مِنْ أَمْوَالِهِمْ صَدَقَةً تُطَهِّرُهُمْ وَتُزَكِّيهِم بِهَا وَصَلِّ عَلَيْهِمْ إِنَّ صَلاَتَكَ سَكَنٌ لَّهُمْ وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ {103} ‘’ onların mallarından, onları kendisiyle arındıracağın ve temizleyeceğin sadaka (zekat) al ve onlara dua et.’’ (tevbe,9/103)
وَفِي أَمْوَالِهِمْ حَقٌّ لِّلسَّائِلِ وَالْمَحْرُومِ {19} ‘’ Mallarında yardım isteyen ve istemeyenler için bir sorumluluk vardır.’’ (zariyat,51/19)
خُذْ مِنْ أَمْوَالِهِمْ صَدَقَةً تُطَهِّرُهُمْ وَتُزَكِّيهِم بِهَا وَصَلِّ عَلَيْهِمْ إِنَّ صَلاَتَكَ سَكَنٌ لَّهُمْ وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ {103} ‘’ Onların mallarından, onları kendisiyle arındıracağın ve temizleyeceğin sadaka (zekat) al ve onlara dua et.’’ (tevbe,9/103)
وَفِي أَمْوَالِهِمْ حَقٌّ لِّلسَّائِلِ وَالْمَحْرُومِ {19} ‘’ Mallarında yardım isteyen ve istemeyenler için bir sorumluluk vardır.’’ (zariyat,51/19)
‘’yüce Allah zekatı, ancak sizin geride kalan mallarınız, servetleriniz temiz olsun diye farz kılmıştır.’’ (Ebu Davud,zekat,32.)
Gıdalar dinen helal kılınanlardan olmalı; içerisinde başta domuz eti ve alkol olmak üzere dinen haram kılınan herhangi bir madde bulunmamalıdır.
Üretim safhasından başlayarak tüketim safhasına varıncaya kadar ürünlere, dinen helal olmayan nesnelerle, domuz orijinli jelatin vb. herhangi bir şey katılmamalıdır.
Tüketilecek maddelerde, insanın ruh ve beden yapısına zarar verecek katkı maddeleri bulunmamalıdır.
Et ürünleri helal hayvanlardan olmalı, dinen emredilen helal kesim standardına uygun kesilmeli, helal olmayan hayvanlarla aynı yerde kesimleri yapılmamalı; beslenme sürecinde fıtratlarına aykırı yemlerle beslenmiş olmamalıdır