210 likes | 583 Views
12. BÖLÜM. Klasik ve Keynesçi İktisat. Amaçlarımız. Klasik iktisadi işleyişi açıklamak Keynesçi iktisadı açıklamak Anahtar kavramlar:Merkantilizm, Miktar Teorisi, Say yasası, Klasik faiz teorisi, Paranın yansızlığı, Keynesçi devrim. Klasik İktisat. 1770-1930 yılları arasını kapsamaktadır
E N D
12. BÖLÜM Klasik ve Keynesçi İktisat 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Amaçlarımız • Klasik iktisadi işleyişi açıklamak • Keynesçi iktisadı açıklamak Anahtar kavramlar:Merkantilizm, Miktar Teorisi, Say yasası, Klasik faiz teorisi, Paranın yansızlığı, Keynesçi devrim 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Klasik İktisat • 1770-1930 yılları arasını kapsamaktadır • Klasik nitelemesini ilk Keynes yapmıştır • Adam Smith, D.Ricardo, J.S. Mill, T. Malthus Klasik iktisatçılar, Merkantilist düşünceye (XVI ve XVII) tepki olarak ortaya çıkmıştır. • Merkantilist düşünce; • Metalizm • Devlet müdahalesi (Çok ihracat az ithalat) • Klasikler merkantilistlerin aksine ulusların zenginliğini reel faktörlere bağlı olduğunu, kapitalizmin geliştirilmesi için SERBEST PİYASA 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Klasik İktisat • Reel bir analizdir. • Paranın ekonomide rolü azdır. • Ekonominin büyümesi için • Üretim fak. Stokunun büyemesi • Teknolojik gelişime bağlıdır • Paranın kendiliğinden bir değeri olmadığını, mübadele için bir araçtır. Merkantilistler parayı, toplam talebi etkileyen önemli bir faktör görürler. • Arz yanlı iktisatçılardır (her arz kendi talebini yaratır). • Para kısa dönemde bile toplam talep miktarını pek değiştirmeyeceği • Devlet müdahalesine karşıdırlar 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Klasik İktisadın Varsayımı • Beş temel varsayım varır • Rasyonel davranış, Homo-economicus • Tüm mal ve faktör piyasalarında tam rekabet koşulu (mobilete,şeffaflık,atomize,homojenlik) • Tam istihdam kendiliğinden sağlanır (genel denge). Ekonomide tüm fiyatlar esnektir bu durum piyasayı sürekli temizler • Parasal aldanma söz konusu değildir • Devletin rolü minimize edilmeli 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Klasik Modelde Para • Para mübadele(değişim) ilişkisini kolaylaştırmak dışında biri rolu yok • Ekonomideki fiyat düzeyi para miktarı tarafında belirlenir • Para yansız ve nötr • Reel değişkenlerin paradan bağımsız olarak belirlemesine Klasik dikotomi denir M: para miktarı, mübadelenin ort fiyatı, T: bir ekonomideki bütün mübadele sayısı, V:paranın dolaşım hızı -------------------- T yerine reel milli hasılanın değişimi Y ve P ise bir ekonomideki ortalama fiyat düzeyini gösterirse …………………………. Burada V ve Y kısa dönemde sabit kabul edilirse (P ve Y ters yönlü bir ilişki vardır) 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Klasik Modelde Toplam Talep 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Klasik Modelde İşgücü Piyasası İlave emeğin hasılaya katkısına emeğin marjinal verimliliği (MPL) denir 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Klasik Modelde Emek Arzı 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Emek Piyaysında Tam İstihdam Hasılası 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Fiyat Düzeyinde Değişme veEmek Piyasasında Denge 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Say Yasası • Klasikler tam istihdam konusundaki görüşleri ve Say Yasası • Fransız iktisatçı Jean Baptiste Say • Her arz kendi talebini yaratır (Ekonomide bir şey üretildiğinde karşılığında gelir elde edilir, bu gelir mal ve hizmet alımları için kullanır. Toplam çıktı=Toplam gelir • Say yasasına göre, belirli malların arzı aslında diğer mallar için taleptir. Birisi bir şey arz ediyorsa, bunu başka bir şey talep ettiği için yapıyordur. • Say yasasına göre, fazla üretim söz konusu değilidir. Bazı piyasalarda bu durumlarla karşılaşıldığında, fiyat düşer ve ve aşırı üretim ortadan kalkar. Aynı durum talep içinde geçerlidir. • Yani esneklik sayesinde ekonomi tam istihdam yönelir. • Bu açıklamalar basit takas ekonomiler için geçerlidir.Gerçek ekonomi daha karmaşıktır. Ör. Parasal gelir ya harcanmazsa? • Bu durum az üretime o da işsizliğe yol açmaz mı? • Klasikler bu sorunu faiz teorisi ile açıklamaya çalışmışlar 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Klasik Faiz Teorisi • Basit dairesel akım Üretim -Gelir - Yatırım-Tüketim- 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Klasik Faiz Teorisi • Klasik iktisatçılar tasarrufu bir sorun olarak görmediler. Çünkü yatırım için tasarruf edilen tüm parayı yatırım için ödünç alır. • Bireyler bugünkü ve gelecekti tüketimleri arasında faydalarını maksimize edecek şekilde dağıtmaktadır. • Pozitif faiz, bireyleri gelecekte daha fazla tüketim yapmasını sağlar, yüksek faiz yüksek tasarruf anlamına gelmektedir. Tam tersi de geçerlidir. • Firmalar ise bekledikleri gelir yatırım maliyetini aştığı sürece yatırım yaparlar. • Yatırım maliyeti ise faiz oranına bağlıdır. Yatırım ve faiz ters orantılıdır. 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Klasik Faiz Teorisi • Tasarruflar yatırımlara eşit olduğu noktada ödünç verilebilir fonlar dengededir. • Saving and investment 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Klasik Modelde Toplam Arz 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Düşük Toplam Arz(AS)için Ücret ve Fiyat Esnekliği Önemlidir. 1920 Banka krizi veya 2008 Küresel Mali Kriz, yastık altı saklama, altın talebinin artması 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Klasik Modelde Tam İstihdam Dengesi ve İşsizlik 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
KEYNESÇİ İKTİSAT • 1930 yılında 1929 büyük buhranından sonra ortaya çıkmıştır. • Bırakınız yapsınlar politika anlayışın karşı çıkmaktadır. • İşsizliğin kısa süreli olacağı öngörüsü 1929 burhanında sonra ABD’de 10 işsizlik %17’i üzerinde gerçekleşmiştir • Her arz kendi talebini yaratır düşüncesini eleştirmiştir. Talep yanlı bakışı da ortaya atmıştır. Kısaca “talep arzı yaratır” 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Denge Çıktı Düzeyi&Keynes AE= C+I+G+NX Harcama yönetimi hesaplanan GSYİH, tüketim(C ), Yatırım (I), kamu harcamaları (G) ve net ihracat (X-M) GSYİH= C+I+G+(X-M)=AE (Toplam harcama) 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Keynesçi Toplam Arz Eğrisi 12. Ünite/Erkan AKTAŞ