270 likes | 1.66k Views
DİLLERİN DOĞUŞU İnsanın nasıl, ne zaman, hangi dili konuştuğu, ilk önce hangi sözcüğü söylediği hep merak edilmiştir.
E N D
DİLLERİN DOĞUŞU İnsanın nasıl, ne zaman, hangi dili konuştuğu, ilk önce hangi sözcüğü söylediği hep merak edilmiştir. Yazılı metinler ancak yakın bir geçmişin aydınlatılmasını sağlamaktadır. En eski belgeler sayılan Sümerce metinler bile bundan 5500 yıl öncesine ışık tutmaktadır. İlk insanların ise bundan daha önceki dönemlerde yaşadığı bilinmektedir.
Dillerin doğuşu ile ilgili dilciler, temelde birbirinden ayrılan iki düşünceyi benimsemişlerdir: • Tek kökenci görüş (Monojenist): Yeryüzündeki tüm dillerin tek kaynaktan doğmuş olduğunu savunan görüştür. • B. Çok kökenci görüş (Polijenist): Bu görüş, dillerin ayrı ayrı kaynaklardan doğduğunu savunan görüştür.
Dillerin doğuşu ile ilgili teoriler (kuramlar) şunlardır: 1. YANSIMA KURAMI Alman dilbilimci Max Müller tarafından ortaya konmuştur. Bu teori; konuşmanın, insanın doğadaki sesleri taklit etmesinden doğduğunu savunur. Bu düşünceye göre doğadaki sesler taklit edilerek varlıkların adları bulunmuştur. Örneğin; "miyav" sesi kedi adının, "me" sesi koyun adının kaynağıdır.
2. ÜNLEM KURAMI Bu kuramı ileri süren Demokritos (İ.Ö. V.yy) konuşmanın insanın duygusal yapısıyla bağlantısı olduğunu savunmuştur. İlkel insanlar, çeşitli olaylar karşısında psikolojik ve fizyolojik tepkiler sonucu, çıkardıkları ünlemleri zamanla sözcüklere dönüştürmüş, böylece dil doğmuştur. Bu kuram J.J.Rousseau tarafından da savunulmuştur.
İŞ KURAMI Bu kuram dilin doğuşunu, ilk insanların birlikte yaptıkları “iş” le açıklar. Buna göre, konuşma, insanların birlikte iş yaparken çıkardıkları seslerden doğmuştur. İş yaparken tek düzelikten kurtulmak, birlikte çalışmayı güdülemek için insanların çıkardıkları “ha, hı, he, hu...” gibi birtakım sesler konuşmanın temelini oluşturmuştur.
4. PSİKOLOJİK KURAM Bu kuram dilin doğuşunu sesli mimiklere ve jestlere bağlar. Tıpkı yeni konuşmaya başlayan çocukta olduğu gibi, ilk insanın da dileğini anlatmak için birtakım yansıma sesler çıkarırken, bununla birlikte birtakım mimik ve jestler de yaptığını, böylece bunların zamanla sözcüklere dönüştüğünü ileri süren bir görüştür.
5. AY- DİL KURAMI l920’lerde Alman Ernest Böklen tarafından ortaya atılan bu kuram, Ay’ da birtakım mistik özellikler bulunduğu görüşüne dayanır. İlk insanlar Ay’ın değişik biçimlerini ağza benzeterek onu taklit etmişlerdir. Bu nedenle de insana ilk sözcüğü Ay esinlemiştir.
6.GÜNEŞ - DİL KURAMI Türk dilcilerinin l930’larda ortaya attıkları bir kuramdır. Bu kuram ana düşüncesini Türk dili üzerinde çalışmış olan Viyanalı dilci Herman Kvergiç’in denemesinden alır. Ayrıca, Fransız Sümeroloğu Hilarie de Barenton’un yayımladığı “Dillerin, Dinlerin ve Ulusların Kaynağı” adlı eserindeki, bütün dillerin Sümerce’den doğduğu düşüncesi örnek alınmıştır. Güneş - Dil teorisi Atatürk’ün dil çalışmalarında da önemli yeri olan bir kuramdır.