280 likes | 484 Views
VERGİ HUKUKU (TAX LAW). Çankaya Üniversitesi-İİBF 2012-2013 Güz Yarıyılı. Dr. Ahmet OZANSOY. www.ahmetozansoy.com. MENKUL SERMAYE İRATLARI
E N D
VERGİ HUKUKU(TAX LAW) Çankaya Üniversitesi-İİBF 2012-2013 Güz Yarıyılı Dr. Ahmet OZANSOY www.ahmetozansoy.com
MENKUL SERMAYE İRATLARI Sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde edilen kar payı, faiz, kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradıdır. Bu tanımla, bireylerin sahip oldukları nakdi sermayeyi başkalarının kullanımına bırakmaları sonucu elde ettikleri dönemsel nitelikteki gelirlerin menkul sermaye iradı olarak vergilendirilmesi amaçlanmaktadır.
MENKUL SERMAYE İRATLARI Tanımdaki ana unsurlar şunlardır: • Gelir, nakdi sermaye veya para ile temsil edilebilen değerlerden oluşan sermaye dolayısıyla elde edilmiş olmalıdır. • Gelir, sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışındaki faaliyetlerinden elde edilmiş olmalıdır. • Elde edilen gelir, kâr payı, faiz, kira ve benzeri gelirler şeklinde olmalıdır.
MENKUL SERMAYE İRATLARINDA ELDE ETME Menkul sermaye iratları hukuki ve ekonomik tasarruf olanağının doğduğu anda gerçekleşmiş kabul olunur. • Hukuki Tasarruf: Mahiyet ve tutar itibariyle kesinleşen gelirin sahibi tarafından talep edilebilir aşamaya gelmiş olmasını ifade eder. • Ekonomik Tasarruf: Gelir üzerinde hukuki tasarruf hakkı olan kişinin, geliri kendi ekonomik alanı içerisine alma imkanının doğmasını, yani gelirin ödenecek hale gelmesini ifade eder.
MENKUL SERMAYE İRATLARININ VERGİLEME REJİMİ Menkul sermaye iratlarının bir kısmı tutarı ne olursa olsun, bir kısmı ise elde edilen gelirin belirli bir tutarı aşmaması halinde yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir. Ayrıca, 5281 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle 01/01/2006 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere eklenen Geçici 67 nci Madde ile kaynakta kesinti esasına dayalı vergileme rejimi getirilmiştir.
GVK GEÇİCİ 67. MADDE KAPSAMINDA VERGİLENDİRİLECEK GELİRLER Gelir Vergisi Kanunu’na 5281 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle eklenen Geçici 67 nci maddede, 01/01/2006 tarihi itibarıyla menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılması ve elde tutulması sürecinde elde edilen gelirler ile mevduat faizleri, repo gelirleri ve özel finans kurumlarından elde edilen gelirler üzerinden tevkifat yapılacağı hükmü yer almaktadır. • Söz konusu düzenleme 01/01/2006-31/12/2015 tarihleri arasında uygulanacaktır.
TEVKİFATA TABİ GELİRLER • Hisse senedi alım-satım kazançları, • Devlet tahvili ve Hazine bonoları faiz gelirleri ve alım-satım kazançları, • Özel sektör tahvil ve bonoları faiz gelirleri ve alım-satım kazançları, • Mevduat faizleri, • Repo gelirleri, • Özel finans kurumları gelirleri, • Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden elde edilen gelirler, • Menkul kıymet ve vadeli işlem ve opsiyon piyasalarında işlem gören diğer menkul kıymetlerin gelirleri, • Hazine veya diğer kamu tüzel kişiliklerince çıkarılan menkul kıymetlerin faiz gelirleri ve alım-satım kazançları. • Menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının ödünç işlemlerinden sağlanan gelirler.
TEVKİFATA TABİ OLMAYAN GELİRLER • Hisse senedi kar payları, • Hazine tarafından yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetlerin (Eurobond) alım- satımı, itfası sırasında elde edilen getirileri ve bunların dönemsel getirilerinin tahsili, • Tam mükellef kurumlara ait olup, İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören ve bir yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerinin elden çıkarılmasından elde edilen gelirler, • Sürekli olarak portföyünün en az %51’i İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören hisse senetlerinden oluşan yatırım fonlarının bir yıldan fazla süreyle elde tutulan katılma belgelerinin elden çıkarılmasından elde edilen gelirler.
GELİRLERİ ÜZERİNDEN TEVKİFAT YAPILACAKLAR • Tevkifat uygulamasında gelir sahibinin gerçek/tüzel kişi ya da tam/dar mükellef olmasının veya elde edilen gelirin vergiden istisna olup olmamasının önemi bulunmamaktadır. • Vergi mükellefiyeti olmayan ya da vergiden muaf olanların elde ettiği gelirler de tevkifata tabi olacaktır.
MENKUL SERMAYE İRATLARINDA İSTİSNA • Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin %25’i, Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan diğer sigorta şirketlerinden on yıl süre ile prim ödeyenler ile vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin %10’u ve tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden müstesnadır. İstisna edilen tutar üzerinden 94’üncü maddenin birinci fıkrasının (15) numaralı bendine göre tevkifat yapılmaz.
MENKUL SERMAYE İRATLARINDA İSTİSNA(II) • Tam mükellef kurumlardan elde edilen, 75. maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kar paylarının yarısı gelir vergisinden müstesnadır. İstisna edilen tutar üzerinden 94. madde uyarınca tevkifat yapılır ve tevkif edilen verginin tamamı, kar payının yıllık beyanname ile beyan edilmesi durumunda yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilir.
DİĞER KAZANÇ VE İRATLAR Yapısı itibariyle devamlılık göstermeyen mutad meslek halinde yapılmayan, daha çok spekülatif ve arızi denilebilecek kazançlar diğer kazanç ve irat olarak adlandırılmaktadır. Bir kazanç veya iradın “diğer kazanç ve irat” kapsamında vergiye tabi tutulabilmesi için, bu irada ilişkin faaliyetin Kanunda açıkça yazılı olması gerekmektedir. Diğer kazanç ve iratlar değer artış kazançları ve arızi kazançlar olmak üzere 2 farklı gelir unsurundan oluşmaktadır.
DİĞER KAZANÇ VE İRATLAR - Değer artış kazancı olarak vergilendirilen gelir, mal ve hakların elden çıkarılması sonucu elde edilir. - Arızi kazançlar ise yapılması devamlılık arz etmeyen faaliyetlerden elde edilen gelirin vergilendirilmesine yönelik düzenlemeler içerir.
VERGİ TARİFESİ Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde vergi nispeti artan oranlı olarak tespit edilmiş olup, 2012 yılı gelirlerine uygulanmak üzere belirlenen tarife aşağıda yer almaktadır: • 10.000 TL'ye kadar % 15 • 25.000 TL'nin 10.000 TL'si için 1.500 TL, fazlası % 20 • 58.000 TL'nin 25.000 TL'si için 4.500 TL (ücret gelirlerinde 88.000 TL'nin 25.000 TL'si için 4.500 TL), fazlası % 27 • 58.000 TL'den fazlasının 58.000 TL'si için 13.410 TL (ücret gelirlerinde 88.000 TL'den fazlasının 88.000 TL'si için 21.510 TL), fazlası % 35
ZARARLARIN KARLARA TAKAS VE MAHSUBU • Gelirin toplanmasında gelir unsurlarından bazılarından doğan zararlar (diğer kazanç ve iratlardan doğanlar hariç) diğer kaynakların kazanç ve iratlarına mahsup edilir.
Zarar olarak mahsup edilecek olanlar: • Diğer kazanç ve iratlar dışındaki kazanç ve iratlardan doğan zararlar • Yurt dışındaki faaliyetten doğan zarar (İlgili Ülkedeki Denetim Elemanlarınca Rapora Bağlanmalıdır.) • 5 Yılla Sınırlıdır. • Zarar olarak mahsubu yapılamayacak olanlar: • - Diğer kazançlardan doğan zararlar • Menkul ve gayrımenkul sermaye iratlarında, sermayede vukua gelen eksilmeler • Türkiye’de gelir vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili yurt dışı zararlar ZARARLARIN KARLARA TAKAS VE MAHSUBU
YURTDIŞI FAALİYETLERDEN DOĞAN ZARARLARIN MAHSUBU • Tam mükellefiyete tabi kişiler, yurt dışı faaliyetlerinden doğan zararlarını, faaliyette bulunulan ülkenin vergi kanunlarına göre denetim yetkisi verilen kuruluşlarca rapora bağlanması ve raporun aslı ve tercüme edilmiş bir örneğinin Türkiye’deki ilgili vergi dairesine ibrazı halinde mahsup edebileceklerdir.
YABANCI ÜLKELERDE ÖDENEN VERGİLERİN MAHSUBU • Tam mükellefiyete tabi mükelleflerin yabancı ülkelerde elde ettikleri kazanç ve iratlardan o ülkelerde ödedikleri benzeri vergiler, Türkiye'de tarh edilen Gelir Vergisi'nin yabancı ülkelerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmından indirebilmektedir. • Ancak, indirilecek miktar sınırsız olmayıp, Gelir Vergisi'nin yabancı ülkelerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmı kadar olacak olup aradaki fark indirim konusu yapılmayacaktır.
GEÇİCİ VERGİ UYGULAMASI • Gerçek kişilerin bir takvim yılında elde ettikleri gelirler, ertesi yılın Mart ayında beyan edilmekte olup, tahakkuk eden vergi, iki eşit taksitte ödenmektedir. Ertesi yıla sarkan beyanı ve taksitlendirme nedeniyle vergilerin de ileri bir zamanda tahsil edilmesi vergi gelirlerinin enflasyon nedeniyle erimesine yol açmaktadır. Söz konusu erimeyi telafi edebilmek amacıyla, geçici vergi uygulaması mevzuatımıza girmiş bulunmaktadır. • Geçici vergi bir nihai vergilendirme sistemi olmayıp sadece, daha sonra ödenecek olan gelir vergisinden mahsup edilmek üzere alınan bir vergidir. Yani bir peşin ödeme veya ön ödeme sistemidir.
GEÇİCİ VERGİ MÜKELLEFLERİ: • Ticari Kazanç Sahipleri • Serbest Meslek Kazancı Sahipleri • Kurumlar Vergisi Mükellefleri Geçici Vergi Kapsamına Girmeyen Kazançlar: • Basit Usulde Vergilendirilen Mükellefler • Yıllara Yaygın İnşaat Ve Onarma İşlerinden Elde Edilen Kazançlar • Geçici Noter Yardımcılarının Kazançları
GEÇİCİ VERGİ DÖNEMLERİ: • Geçici vergi takvim yılının üçer aylık dönemleri itibariyle beyan edilecektir. • Buna göre, bir hesap dönemi ile ilgili olarak 4 ayrı geçici vergi dönemi söz konusudur.
YILLIK BEYANNAMEYE DAHİL EDİLEN KAZANÇ VE İRATLARDAN İNDİRİMLER Yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlere ilişkin indirimlerin yapılabilmesi için; • Yıllık beyanname ile bildirilecek bir gelirin bulunması, • Gelirden yapılacak indirimlerin kanunda açıkça yazılan ve belirtilen şartları taşıması gerekmektedir. Söz konusu maddeye göre indirim konusu yapılacak hususlar; • 1-Şahıs sigorta primleri ve bireysel emeklilik sistemine ödenen primler, • 2-Eğitim ve sağlık harcamaları, • 3-Sakatlık indirimi, • 4-Bağış ve yardımlar, • 5-Sponsorluk harcamaları, • 6-Ar-Ge Harcamaları
BEYANNAME ÇEŞİTLERİ Gelir Vergisi Kanunu’nda 3 tür beyanname şekline yer verilmiştir. 1- Yıllık Beyanname 2- Muhtasar Beyanname 3- Münferit Beyanname
YILLIK BEYANNAME Mükellefler 2 nci maddede yazılı kaynaklardan elde ettikleri kazanç ve iratları için Gelir Vergisi Kanununda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verirler. Bu Kanuna göre beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur.
MUHTASAR BEYANNAME Gelir Vergisi Kanununda gelir unsurlarından bazılarının sahibinin tasarrufuna girdiği anda vergi kesintisine tabi tutulması öngörülmüştür. Bu nitelikteki kazanç ve iratları gelir sahibine ödeyenlerce kaynakta kesilen vergi, muhtasar beyanname ile beyan edilmek suretiyle ilgili vergi dairesine ödenecektir.
MÜNFERİT BEYANNAME Dar mükellefiyete tabi olanlardan yıllık beyanname vermek mecburiyetinde bulunmayanlar, elde ettikleri diğer kazanç ve iratları için münferit beyanname vermek zorundadırlar.