840 likes | 1.05k Views
Peygamber Makamı. Kürsü, peygamber makamı. Kürsü emanettir. Emanet ehliyet ister. Ahlaki donanım Bilgi donanımı. فذكر بالقرآن من يخاف وعيد. Vaaz nedir?. ( يأيها الناس قد جاءتكم موعظة من ربكم وشفاء لما في الصدور وهدى ورحمة للمومنين) (يونس : 57. Vaazın gayesi.
E N D
Kürsü, peygamber makamı Kürsü emanettir. Emanet ehliyet ister. • Ahlaki donanım • Bilgi donanımı
Vaaz nedir? ( يأيها الناس قد جاءتكم موعظة من ربكم وشفاء لما في الصدور وهدى ورحمة للمومنين) (يونس : 57
Vaazın gayesi فغاية الوعظ والإرشاد إذن إنما هي تنمية حقائق الإيمان، وتطهير الأنفس ومجاهدتها في الله؛ تعليماً وتزكيةً
Nimet • Bu potansiyeli iyi değerlendirmek • Toplumun manevi hastalıklarının tedavisinde bu potansiyeli devreye sokmak. • Koruyucu hekimlik gibi manevi hastalıklara yakalanmama konusunda da bu potansiyelden istifade etmek gerekmektedir.
فذكر فان الذكرى تنفع المؤمنين Vaaz ve nasihatin güzel tesirini gözardı etmek mükün değildir. Yeter ki insanların ahlâkını güzelleştirmeye, manevi hastalıklarını tedaviye çalışan kişiler, yeter derecede muktedir, mütehassis olsun.
Söylem eylem uyumu • يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا لَا تَفْعَلُونَ • أَتَأْمُرُونَ النَّاسَ بِالْبِرِّوَتَنسَوْنَ أَنفُسَكُمْ وَأَنتُمْ تَتْلُونَ الْكِتَابَ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ
Hüsnü i’tikad, mekarimi ahlâk, Kalbinin safiyetiyle, ahlâkının nezahetiyle, nümûnei imtisal, söyledikleriyle ilkönce kendisi amel etmelidir. طبيب يداوى الناس وهو مريض
Her hastalığın bir doktoru vardır. Ahlâkî ve sosyal hastalıkların doktorları da –insanların ahlakını ıslaha, fikirlerini yükseltmeye çalışan- ilim adamlarıdır.
Manevi ve ahlaki hastalıkların tedavisi hususunda hikmetle nasihat eden bir vaizin sözlerindeki tesir, bulutlardan ince ince dökülen rahmet damlaları gibidir. Bununla yeryüzü nasıl canlanır, rengarenk çiçeklerle bin bir çeşit bitki ile harekete geçer, vaizin sözleri de insanların manevi dünyalarını harekete geçirir, canlandırır.
Vaaz, cemeat hakkında her bakımdan iyilik düşünen biri olmalıdır. Her türlü bozuk ve fasit maksatlardan arınmış olarak yalnızca cemeatin yararını, aydınlatılmasını hedeflemelidir.
Öyle insan ki gördüğün zaman sana Allah’ı hatırlatır, Ahireti hatırlatır, mehasini ahlâkı hatırlatır.
Vaiz kendisinden istifade etme isteye cemeatin ruhi ihtiyaçlarını güzelce anlayaraonagöre vaazın mevzuunu teyin etmelidir. Hastalığı teşhis etmeden tedaviyekaamak caiz omadığı gibi ruhi, manevimazrazlarıtabiblerimesabeside ola vaizler içinde cemeati ihtiyaçlarını anlamada vaaz ve nasihatte bulmak uygun olmaz. Mesela bütbütü dünyaya dalmış bir cemeate dünyayı tavsiye etmek, bunun tersine dünyadan taamenalakasını kesere Ahirete yönelmiş kişilerede ahireti tavsiye etmek hasılı tahsi kabilinden olacağndan doğru görülmez.
Hazırlık Söyleneceklerin önceden tertip edilmesi, düzenlenmesi, planlanması gerekir. Hazırlıksız olarak kürsüye çıkılmamalıdır.
‘Siz’ yerine ‘Biz’ Muhatapları suçlayıcı mahiyetteki konuşmaların pek yararı olmaz. Bunun yerine eleştirilmesi gereken bir husus var ise kendini dahil ederek ‘biz’ diyerek eleştiride bulunmalıdır. Siyasi, hızbi konuşmaları kürsüye asla taşımamak gerekir. Şahsiyet yapmamak gerekir. Basit çıkar hedeflerinden uzak durmalı Mücerred fazilet ve dirayet gösterme gayretlerinden uzak durmalı
Nasihatte ‘Samimiyet’ esastır. Ne kadar güzel söylenirse söylensin, samimiyet yüklü olmayan sözlerin arzu edilen güzel sonuçları ortaya koyması mümkün değildir.
Nasihat, çok kapsamlı bir kelimedir. Esasen hulûs, safiyet, nezahet gibi anlamlara gelir. Nasih, tertemiz niyetli hulûsu kalp sahibi, insanlar için hayırdan başka bir şey düşünmeyen kişidir.
Din samimiyettir عن تميم الداري أن النبي صلى الله عليه وسلم قال: الدين النصيحة . قلنا لمن؟ قال: لله ولكتابه ولرسوله ولأئمة المسلمين وعامتهم. • Temim ed-Dârî’den rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber : ‘Din, samimiyettir.’ Buyurmuştur. (Ravi der ki:) “Biz, ‘Kime karşı’, diye sorduk. O da ‘Allah’a, Kitabına, Rasulüne, Müslümanların önderlerine ve bütün Müslümanlara karşı’, buyurdular.” Müslim, İman 95 (Hadis No:55)
Hizmetin tanımı:Emanet • Karşımızda ahlâki çöküntü ve İslam konusundaki yaygın cehalet gibi iki büyük toplumsal sorun bulunmakytadır. • Cenab-ı hak bizlere bu iki büyük hastalığın tedavisinde görev vermiş bulunuyor. • İnsanların Din-i Mübin-i İslam’a olan ihtiyacı • Tertemiz duygularla dini öğrenmek isteyen kitleler • Buna ihtiyacı olduğu halde ihtiyacının dahi farkında olmayan kitleler • Ahlaki çöküntü, dünyevileşme • Din hizmetine talebin karşılanması • Güzel niyet ve duyguların zayi edilmemesi
İşimizi sevap kazandıran bir taat anlayışı ile yapabilmek ان اجرى الا على الله • İşimizi ihlasla ve samimiyetle ecrini ve mükafatını bekleyerek yaptığımız zaman bu işte harcadığımız zaman ve emeğin manevi bakımdan adeta bir ibadet hükmüne geçeceğinde hiç tereddüt yok. • İşimizi zaten yapacağız . Öyle ise niçin bunu aynı zamanda bizlere sevap kazandırıcı bir amele dönüştürme gayreti içinde olmayalım? • İşin manevi boyutunu kaçırmamamız için…
الاخلاص الا تطلب لعملك شاهدا غير اللّه تعالى هو تصفية القلوب عن ملاحظة المخلوقين
Mesai sınırlarını aşan bir gayret ihtiyacı • Mesai sınırları içine sığacak bir hizmet değil. • Kendine özgü manevi boyutu • Mümin duyarlılığı • Adanmışlık, fedakarlık ve özveri • Dert edinme
Allah kalplere bakar يوم لا ينفع مال ولا بنون الا من اتى الله بقلب سليم Kalbi selîm
Kalp “…Dikkat edin, vücutta bir et parçası vardır; Eğer o düzgün ve sağlam olursa vücudun tamamı düzgün ve sağlam olur. Fakat o bozulursa, vücudun tamamı bozulur. İşte bu et parçası kalptir." [Buharî, İman 39, Büyû 2; Müslim, Müsakat 107, (1599); Ebu Davud, Büyû 3, (3329, 3330); Tirmizî, Büyû 1, (1205); Nesâî, Büyû 2, (7, 241).]
‘O sizi yeryüzünden (topraktan) yarattı ve sizi oranın imarında görevli (ve buna donanımlı) kıldı.’( el-Hud suresi 11/61)
Hizmet Anlayışıİbadetteymiş gibi… • İşin manevi boyutu • Kur’an hizmeti - Din-i Mübin-i İslam’a hizmet. • Sıradan işlerden çok farklı • Sıradan bir memuriyetin çok ötesinde . İhlasla ve samimiyetle ecrini ve mükafatını bekleyerek yapılması gereken bir iş.
Şahs-ı manevi • Diyanetin şahs-ı manevisi • Hademei hayrat: Müftüler, vaizler, Kur’an öğreticileri, imamlar, müezzinler… • Çok sayıda samimi ve halis kardeşimizin hey’et-i mecmuâsının ihlas gücü ve hizmet gayreti önemli bir manevi kuvvet teşkil eder. • Bu büyük şahs-ı maneviye halel getirmeme duyarlılığı. • Az bir ihmalin, küçük bir sapmanın, ufak bir su-i istimalin Diyanetin ‘şahs-ı manevî’si bünyesinde onulmaz yaralar açacağı bunca tecrübeyle sabittir.
Kutlu iklimin yolcularına yararımız olsun diye çıktık ise yola…
İnsanlar için en yararlı iş, onların manevi hayatına sağlanacak katkıdır.
Ey peygamber eğer onlara karşı kırıcı, katı yürekli ve sert olsaydın etrafından dağılır giderlerdi.”(Al-i İmran: 3/159)
Bir kez gönül yıktın iseBu kıldığın namaz değil Yetmiş iki millet dahi Elin yüzün yumaz değil
Başkalarının derdini dert edinme bilinci ومن اصبح لا يهتم بالمسلمين فليس منهم
Hizmet Anlayışıİşimizi sevap kazandıran bir taat anlayışı ile yapabilmek • İşimiz, büyük ölçüde Kur’an hizmeti, Din-i Mübin-i İslam’a hizmet. Bu yönüyle sıradan işlerden çok farklı Dolayısıyla bu işle meşguliyetin her bir dakikası, ibadete dönüşebilecek nitelikte Sıradan bir memuriyet işinin ötesinde bir anlamı var bu işin . Ben şu hususu kat’i bir şekilde ifade etmek isterim ki işinizi ihlasla ve samimiyetle ecrini ve mükafatını bekleyerek yaptığımız zaman bu işte harcadığımız zaman ve emeğin manevi bakımdan adeta bir ibadet hükmüne geçeceğinde hiç tereddüdüm yok. • İşimizi zaten yapacağız . Öyle ise niçin bunu aynı zamanda bizlere sevap kazandırıcı bir amele dönüştürme gayreti içinde olmayalım? • Bu şuurla iş görebildiğimiz zaman emin olun ki memleketimizin her bir köşesinde görevlilerimiz vasıtasıyla vücuda getirilecek hayırların sevabının bir misli de a’mâl-i saliha olarak bizlere de dönecektir. • İşin manevi boyutunu kaçırmamamız için…