260 likes | 795 Views
KİŞİLİK VE BİREY. Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS. Kişilik. Kişilik “kişiyi bütün öteki kişilerden ayıran ruhsal ve biçimsel özelliklerin tümü” biçiminde tanımlanabilir.
E N D
KİŞİLİK VE BİREY Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
Kişilik • Kişilik “kişiyi bütün öteki kişilerden ayıran ruhsal ve biçimsel özelliklerin tümü” biçiminde tanımlanabilir. • Kişilik, geçmişin, mevcut zamanın ve geleceğin oluşturduğu bir bütündür. Bireyin psikolojik tahlilinin yapılması istendiğinde birey, bedensel özellikleri ve sosyal ilişkileri ile birlikte değerlendirilmektedir. • Kişilik ne yalnız başına bedensel özelliğe bağlıdır, ne de çevredeki sosyal kalıp ve olaylara bağlıdır. Kişilik tüm bu olguların oluşturduğu bireysel ayrılıklardır. Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
Kişiliği Oluşturan Temel Faktörler • Bedensel Faktörler • Sosyal Faktörler • Aile Faktörü • Sosyal Yapı ve Sosyal Sınıf Faktörü • Coğrafi ve Fiziki Faktörler • Diğer Faktörler Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
Kişiliği belirleyen etkenler : • Dış görünüm : Fiziksel olarak başkalarından ayrılır. (Kalıtım, bedensel yapı, 46 kromozom) • Rolü / görevi : Belli bir yaştan sonra ortaya çıkar. • Potansiyel yetenekler : Zeka, enerji, ahlak vb. (Heyecanlılığı, duygululuğu, dayanıklılığı.) • Toplumsal özellikler : Kültür, ahlaki değerler, din, sosyal, kültürel faktörler, aile. Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
Kişiliğin Üç Yönü : • Mizaç:Kişiliğin duygusallık, hareketlilik özelliklerini temsil eder. Duygusal denge durumudur. Duyguların çabuk uyanıp uyanmaması, derinliği ile ilgilidir. Kalıtsal, öğrenme ve kültürden etkilenir. Ağır kanlı (donuk ve sert), hafif kanlı (sevimli, neşeli), melankolik (sevdalı, hüzünlü, aşırı duygusal), asabi (saldırgan, heyecanlı)... • Karakter: Bireyin zihinsel gücünü oluşturan ve şekillendiren kalıtımsal özelliklerin tamamıdır. Kişiliğin içinde bulunur, doğuştan vardır, çevrenin etkisiyle ortaya çıkan eğilimlerin tümüdür. • Yetenek: Bireyin sahip olduğu zihinsel ve bedensel kapasitenin tamamıdır. Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
Yetenek: • Zihinsel: İlişkileri kavrama, analiz etme, çözümleme, sonuca varma, sayısal, teknik ilgi, hafıza, soyut düşünme, ilişki bulma, karşılaştırma, öğrenme, kavrama. Topluma, yeniliklere uyma becerisi. • Bedensel: Duyu organları aracılığıyla belli olguları gerçekleştirmek. Yürüme, ayakta durma, koşma, görme, renk ayırma, derinliği ayırma, sesi / tonları ayırma, tat ve koku hissetme, el-kol koordinasyonu, göz-el koordinasyonu vb. Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
A Tipi Kişilik • Rekabetçi • Sosyal alanda ve mesleğinde hırslı • Dakik • Güçlü ve etkileyici kişilik sahibi • Sabırsız • Aynı anda birkaç iş yapmayı sever. • İnsanlara ve olaylara çabuk sinirlenir. • Onaylanmayı bekler • Sorunlu bir dinlenme tarzı vardır • Daima telaşlıdır. • Ev ve iş dışında çok az ilgi alanı vardır. • Duygularını saklar. • Kendini ve başkalarını işlerini bitirmeye zorlar. Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
B Tipi Kişilik • Rekabeti sevmez • Sosyal konumundan ve mesleğinden memnun • Zaman konusunda rastlantısal • Sakin kişilik sahibi • Sabırlı • Yavaş • Kendini her seferinde başka bir işe vermeyi sever • Onaylanmayı beklemez. • Periyotlar halinde dinlenmeyi sever. • Asla telaşlanmaz • Ev ve iş dışında yeterli ilgi alanı vardır. • Duygularını gösterebilir • Kendini ve başkalarını yapılan işlerde serbest bırakır Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
Kişilik Teorileri • Sigmund Freud • Alfred Adler • Carl Gustav Jung • Eric Berne • Karen Horney • Erich Fromm • Hans Jurgen Eysenck • J. E. Kretschner • Chris Argyris Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
Sigmund Freud Freud insan kişiliğinin üç temel birimden oluştuğunu söyler. Bunlar “ id ”, “ ego “, “süperego”dur. • “id”, kişiliğimizin en kaba, en ilkel kalıtımsal dürtü ve arzularını içerir. Eğilimler, sevgi. Doğal duygular. • “Ego”, çocukta doğumdan sonra eğitim yoluyla gelişen kişilik bölümüdür. İd ile dış dünya arasında düzenleyici rol oynar. Toplumsal gelenekler, yasalar. Denetleyici kısım. • Ruhsal aygıt geliştikçe alt belleğin üstünde bir benlik, bunun bir parçasının ayrışmasıyla da üst benlik (süper ego) oluşur. Ahlak, adalet, hakkaniyet, vicdan, doğruluk, dürüstlük, soyut ve erdemli davranışlar burada oluşur. Benliği ve alt benliği denetler. (Diğergamlık) Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
Alfred Adler • Adler’in kuramına göre kişilik, bireyin kendisine, diğer insanlara ve topluma karşı geliştirdiği tutumların ürünü olarak gelişir. Davranışların oluşumunda çevredeki gerçek olaylar değil bireyin onları nasıl yorumlayacağı önemlidir • “Üstünlük Arama Kuramı”na göre, insanın güdülenmesinin temel kaynağı, üstünlük kurmak için çabalamasıdır. Başka bir deyişle yaşamanın amacı, insanın kendisini yetkinleştirmesidir. İnsanın bütün güdüleri bu amaca yöneliktir. İnsan kendini toplumda güçlü hale getirecek davranışları arar. (Matematikte zayıf olan öğrencinin, sosyal bilimlerde iyi olmaya çalışması.) Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
Carl Gustav Jung Jung kişiliği dört boyutta incelenmektedir. • İçe dönüklük- Dışa dönüklük İçe dönükler: İçe kapalı, kendi halinde az konuşan tiplerdir. Utangaçtırlar, yalnızlıktan hoşlanırlar, okumayı ve düşünmeyi severler. Dışa dönükler: Sosyal yönleri kuvvetli, gerçekçi, tepkili ve düzenli kişilerdir. Her şeyin detayına dikkat ederler. • Duygu ve Sezgi • Düşünme ve Hissetme • Yargılama ve Anlama Irkların özelliğini taşıyan ve genler yoluyla nesiller boyu devam eden “ırk bilinçdışı” kavramını geliştirmiştir. İnsan doğarken belli düşünme, hissetme, algılama ve davranış eğitimleriyle doğar; bu husus ataları tarafından yaşanmıştır. (Yılandan korkmak gibi.) Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
Eric Berne • Berne de kişiliği Freud gibi duygusal yönden ele alıp üç dilimde incelemiştir. • A)Çocukluk (Olgun Olmayan, Hamlık) • B)Olgunluk (Yetişkinlik) • C)Atalık Yapma (Öğüt Verme) Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
Karen Horney • Horney de psikanaliz etkisinde kalmış ve psikolojik çözümlemesinde kişiliğin temel elemanı olarak kaygı ve korkuyu ele almıştır. Horney’in kaygı ve korkular ile baş edebilmek için fertlerin başvurabileceği davranış alternatifleri şunlardır : • İnsanlara yaklaşarak sevgi ve yakınlık duyma suretiyle kaygı ve korkuları giderme çabaları şeklinde bir kişilik geliştirme (Sempatik, dışa dönük) • İnsanlardan uzak durmak, onlara karışmamak ve yalnız başına hareket ederek kaygı ve korkulardan kurtulma çabaları şeklinde bir kişilik geliştirme (Antipatik, içe dönük) • İnsanlara karşı gelmek, onlarla mücadeleye girmek, güçlü ve yenilmez olduğunu göstermek, her şeyi tartışarak ve kavga ederek elde etmeye çalışmak şeklindeki faaliyetler yardımıyla kaygı ve korkulardan kurtulma çabalarının oluşturduğu bir kişilik oluşturma (Saldırgan ve öfkeli) Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
Erich Fromm Fromm,kişiliğin oluşumunda iki nokta üzerinde durur • a)Kültürlenme • b)Bireyleşme Kaygısı • Özgürlükten Kaçma Teorisi: Çocuk büyüdükçe ana babasının, diğer üyesi olduğu kümelerin denetiminden kurtularak kendi özgürlüğüne kavuşur; fakat özgürlüğüne kavuşan birey başkalarından kopmakla yalnızlığın içine gömülür; bu acıya dayanamayan birey, özgürlükten kaçarak yeniden başka insanların ya da örgütlenmiş kümelerin yeni ve doyurucu güvenini arar. Güven > Özgürlük Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
Hans Jurgen Eysenck Kişilik, dört kademeli bir yapılaşmanın son kademesinde belirir. • İlk düzey kişiliğin en alt düzeyidir ve belirli uyarıcılarla kişinin gösterdiği belirli biyolojik tepkilerin kökeni bu düzeyde aranmalıdır. (Belli uyarıcılara biyolojik tepkiler belirlenir.) • İkinci düzey bireyin yaşadığı ortamlardan elde ettiği ile biçimlenen yapısını işaret eder. (Toplumdan, ortamdan etkilenme, tepkileri düzenleme.) • Üçüncü düzey, kişinin alışkanlıkları ve davranışlarının düzenlendiği düzeydir. • Tiplerin belirginleştiği düzey ise kişiliğin ulaştığı son evredir. Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
E. Kretschner • Piknik tipler : Dışa dönük, neşeli tiplerdir. Beden yapısı olarak orta boy, kısa boyun, dar omuz, yassı ve geniş çehre ve şişkin bir karın. • Astenik tipler : Duygusal ve romantik bir yapı gösterirler. Bedenleri ve omuzları çok dar ve uzun boyludurlar. • Atletik tipler : Hayalci ve ilgisiz, kemik ve kasları iyi gelişmiş, omuzları geniş, bel ince, kalça dar ve karın içe çekiktir. • Diplastik tipler: Diğerleri Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
Chris Argyris • İşgören çocukluktan başlayarak olgunlaşır ve böylece örgüt ortamında olgun kişilik özelliklerine kavuşur. • Olgunlaşma Teorisi: İş görenlerin olgunlaşması için, örgüt ortamının elverişli olması gerekmektedir. İş görenler üzerinde kurulan, yakından ve sürekli denetim, zorlamayla onları bunalıma itmektedir. Böylesine zorlayan bir denetim sürecinin kaldırılması ya da denetimin iş görenleri zorlamaya götürmeyen bir niteliğe dönüştürülmesi gerekmektedir. • Bu kurama göre, bürokratik bir örgütün amaçlarıyla sağlıklı bir iş görenin gereksinmelerini ve beklentilerini bağdaştırmak olanaksızdır. Bu yüzden, örgüt ile iş gören sürekli çatışma içinde bulunur. • Bürokratik bir örgüt, ancak olgunlaşma sürecine girmemiş ya da çocukluk çağını yaşayan insanlar için elverişlidir. Bürokratik bir örgüt iş görenin yüksek düzey gereksinmelerini doyuramaz. Doyurulamayan iş gören öz savunmaya yönelir, giderek örgütsel etkililiğini azaltır Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
KİŞİLİĞİN DEĞERLENDİRİLMESİ • Anamnez : Kişinin soy geçmişi, aile yapısı, aile içindeki ilişkilerin şekli, içinde doğup yetiştiği ortamın sosyo-ekonomik özellikleri, eğitim yaşantısı, sosyal yaşantısı konusundaki bilgileri kapsamalıdır. • Anket ve Görüşmeler : Burada çeşitli kişilik özelliklerini açığa vurmaya yönelik olarak hazırlanmış olan çok sayıdaki sorulara, deneğin cevap vermesi istenir. Görüşme ise bir kimseyi yaşantıları hakkında konuşturarak o kimsenin duygu ve tutumlarının açığa çıkmasını sağlamaktır. • Serbest Çağrışım: Kişinin rahat ve gevşek bir durumda yatarak veya oturarak, aklına gelenleri söylemesi istenir. Anahtar niteliğinde sembol bir kelime verilerek ilk aklına gelen kelimeyi söylemesi istenerek de uygulanabilir. Güneş (ışık, umut, zenginlik, uzay, hayat, kuvvet, ateş, sevgi), Ateş (parıltı, ışık, sevgi), Toprak (bolluk, zenginlik, güvenlik). • Projektif Testler : Belirsiz bir uyaran vermek ve bunun yorumlanmasını istemek suretiyle deneğin bilinçaltı duygu ve düşüncelerini cevaplarına yansıtmasına imkan sağlayan tekniklerdir. Mesela 20 resim bulunmaktadır. Deneğe her bir resim verildikten sonra bunlarda ne gibi bir olayın geçtiği hakkında denekten bir öykü uydurması istenir. Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
Kişisel Farklılıkları Doğuran Nedenler • Olayların Gerçeğine Dayanma: Kişinin içinde bulunduğu duruma göre davranması. (Öfkeli üstün astı azarlaması.) Sübjektif davranış kişilerin birçok yeteneklerinin ortadan kalkmasına neden olur. • Girişim Ruhu: Başkalarıyla ilişkilerde teşebbüsü ele alma, duruma hakim olma eğilimi. • Hırslı Olma: Daima kişisel mevki ve örgütte ilerleyip yükselmeyle ilgilenirler. Rütbede, ücrette, kişisel statüdeki değişikliklere karşı çok duyarlıdırlar. Personel özendirme ile ilgili yöntemler, hırslılar için çok güdüleyicidir. Çabuk karar verirler, verdikleri kararlardan vazgeçmezler. • Toplumculluk: Kişinin irtibatta olduğu bireylerin tutum ve arzularına karşı duyarlılığı. Kendilerini gruptan ayrı görmez. Değer ve normlara bağlıdır. Disiplinlidir, kişiliğini kolayca gruba ve örgüte uydurabilir. Gruba verilen değer > kendi kişiliklerine verilen değer. Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
Örgütsel Davranışı Etkileyen Temel Kişilik Özellikleri • Kendilik kontrolü : İçsel - Dışsal • Başarıya Yönelim: Orta güçlükteki işlere yönelirler. • Otoriter Kişilik: Katı kuralları olur, insanları yargılar, üstlere farklı görünmeye çalışır, astları ezer, güvenilir değildirler, değişime direnç gösterirler. (Dogmatikler) • Makyavellenizm: Pragmatist, insanlarla arasına mesafe koyan, sonuçlara göre hareket edenlerdir. Başkalarını kullanır, daha çok kazanır, yüz yüze durumlarda (müzakere) daha başarılıdırlar. • Kendine Güven: Kişinin kendini sevme / sevmeme derecesi. Kendine güveni az olanlar, başkalarının söylediklerine, övgülere daha bağımlıdırlar. Onlardan destek ararlar, başkalarını memnun ederler, ters davranmazlar, tatminleri düşüktür. • Kendini Yansıtma: Başkalarının davranışlarına benzer davranışları benimsemek. Kendini yansıtma gücü yüksek olanlar, davranışlarını dışsal durumlara göre iyi ayarlarlar. • Risk Alma: Riske girme eğilimi yüksek yöneticiler, çabuk karar verir, kararlarında az bilgiye ihtiyaç duyarlar. Riske girme eğilimi düşük yöneticiler geç karar verir, kararlarında çok ve detaylı bilgiye ihtiyaç duyarlar. Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
Kişi-İş Uyumu (John Holland) Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS
TEŞEKKÜRLER Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS