590 likes | 983 Views
ERGENLİK. DÖNEMİ. REHBER ÖĞRETMEN VE PSİKOLOJİK DANIŞMAN EBRU KARAKAYA. Ergenlik dönemi, çocukluktan erişkinliğe geçişin yaşandığı çok önemli bir çağdır. Başlangıç ve bitiş zamanları kesin sınırlarla belirli değildir.
E N D
ERGENLİK DÖNEMİ • REHBER ÖĞRETMEN VE • PSİKOLOJİK DANIŞMAN • EBRU KARAKAYA
Ergenlik dönemi, çocukluktan erişkinliğe geçişin yaşandığı çok önemli bir çağdır. Başlangıç ve bitiş zamanları kesin sınırlarla belirli değildir. Genellikle 10-20 yaşları arasındaki evre, ergenlik dönemi olarak kabul edilir. Bu dönemin belirgin özelliği hızlı bir büyüme ve gelişme görülmesidir.
Ergenlik belirtilerinin görülmeye başlamasında kişiler arasında 5 - 6 yıllık farklar olabilir. Bu fark doğaldır çünkü ergenlik özelliklerinin başlamasında; çevrenin, aileden gelen kalıtsal özelliklerin ve ruhsal etkenlerin rolü vardır.
Ergenlik dönemindeki gençlerin gelişiminde bireysel farklılıklar görülebilir. Bazen bir gencin bedensel gelişimi, zihinsel ve ruhsal gelişiminden geride olabilir. Bu durum, aile içi ya da arkadaş çevresinde gence küçük bir çocuk gibi davranılmasına neden olabilir. Genç de kendisini, yaşıtlarının arasında dışlanmış hissedebilir.
DİKKAT!!! Erken ya da geç büyüme, az ya da çok gelişkin olma, gençleri iyi ya da kötü yapmaz; yalnızca farklı kılar. Bu farklılık da hem doğal hem güzeldir. Ergenler olarak yaşadığınız ya da yaşayacağınız değişimler sizi erişkinliğe hazırlayan hoş gelişmelerdir ve herkesçe yaşanır.
Bedensel değişimin yıllara yayılması, sizlere bu değişimi özümseme fırsatı oluşturur. Kızlar, ergenlik dönemine erkeklerden yaklaşık iki yıl daha erken girer. Boy ve kilo artışı da erkekler ve kızlar arasında farklılık gösterir. Erkeklerde boy uzaması daha fazla olur. Bu uzama erkeklerde yılda ortalama 10 cm, kızlarda ise 8 cm kadardır.
Tüm ergenlik dönemi boyunca kızlar 18-23 cm erkekler ise 25-30 cm uzar.
Ergenlik çağındaki kızlarda; boy uzar, kilo artar, memeler belirginleşir, ağırlıklı olarak kasık bölgesinde ve koltuk altında olmak üzere bedenin diğer bölgelerinde kıllanma olur. Kas ve daha çok yağ dokusu gelişimi ile, beden hattları yeni biçimini kazanır. Saç ve derilerinde yağlanma artabilir. Bunun sonucu olarak sivilceler ve siyahi noktalar oluşabilir. Kızlarda bu döneme özgü görülen en önemli değişiklik, üreme organlarında gelişme ve her ay yumurta hücrelerinin salınması ve âdet görmenin başlamasıdır.
Sorunlar karşılıklı birbirini dinlemeyle, kızgınlığa ve kırgınlığa düşmeden, hoşgörü ve yapıcı tartışmayla çözülebilir.
Bu yaşlarda çocukluk yıllarına göre arkadaşlarla ilişkilerin niteliğinde de önemli değişimler yaşanır. • Eskiden daha çok oyun ağırlıklı olan ilişkilerde artık uzun söyleşilerin ve birlikte olmanın verdiği keyif de ortaya çıkar.
Bu yaşlarda giyim şekli, saç biçimi gibi konularda arkadaşlar gittikçe daha fazla belirleyici olur. Sizler de arkadaşlarınız gibi görünmek ve davranmak isteyebilirsiniz. Bu yaşlarda arkadaşlarınızla ilişkiler konusunda da değişimler yaşayabilirsiniz. Ortak değişim ve sorunlar yaşadığınız, sizinle aynı cinsiyetteki kişilerle daha yakın ilişki içine girersiniz. Bu dönemin özellikle ilk yıllarında kız çocuklar kız arkadaşlarıyla, erkek çocuklar ise erkek arkadaşlarıyla daha yakın olurlar.
Kızlar az sayıda kişiyle yakın arkadaşlık kurar, her etkinliği aynı arkadaşlarla paylaşmaktan zevk alır. Erkeklerin daha çok sayıda arkadaşı olur ve değişik etkinlikleri farklı arkadaşlarla yapmaktan zevk alabilirler. Örneğin; top oynamak için ayrı ya da ders çalışmak için ayrı grupları seçebilirler.
Başkalarına benzemeli misiniz? Bazı yönlerden başkalarına benzer, bazı yönlerden benzemezsiniz. Arkadaşlarınız kadar hızlı koşamayabilirsiniz, ancak belki daha iyi şarkı söylüyorsunuzdur. Başkalarının hoşlandığı şey sizin için çekici olmayabilir. Kısacası siz sizsinizdir.
Spor;sosyal ve kültürel etkinlikler; bireysel ve sosyal varlığınızın gelişmesine, kimliğinizin oluşmasına yardımcı olur. • Müzik, tiyatro ve halk oyunları gibi serbest zaman etkinlikleri sizi kültür vs sanat ortamı içine yöneltir. Bunlar aracılığı ile arkadaş edinir, sosyal çevre kazanırsınız. • Spor ise bedeninizi tanıma ve işlevlerini geliştirme olanağı sağlar. Aynı zamanda kişisel, sosyal ve kültürel yönlerden gelişmenize yardımcı olur.
ERGENLİKTE BİLİNÇLİ BESLENME • Ergenlik döneminde kilonuz belirgin biçimde artar. Erkeklerde daha çok kas, Kızlarda ise yağ dokusu gelişimi olur. İşte bu aşamada aşırı kilo alımı, şişmanlık sık görülen yakınmalardır. • Aslında ergenlik döneminde bedeninizde yağlanma olması doğal bir gelişmedir. • Doğru beslenmeniz sağlıklı bir şekilde büyüyebilmenizi ve gelişmenizi sağlar. Dengeli ve bilinçli beslenme, kilo konusunda olduğu kadar, bu dönem gençlerince çok önemsenen "Ergenlik Sivilceleri" üzerinde de olumlu etki yapar.
Bu dönemde oluşturulan beslenme alışkanlığı tüm yasam boyunca sürecek ve sonraki sağlığınızı da doğrudan etkileyecektir. Bu yaşlardan başlayarak, aşırı tuzdan ve yağlı besinlerden uzak durun. Aç kalmayın, ama yalnızca tatlı ve unlu besinler de yemeyin. Hamburger, ekmek arası besinler, patates kızartması, bisküvi ve çikolata çok az yararlı besin ,içerir ama kalorileri de yüksektir. Bunları az yiyin. Okulda ayaküstü bir şeyler yerken de sağlığınızı koruyabilirsiniz. Bu tür ayaküstü beslenmede elma, portakal gibi meyveler; yumurta, çorbalar, yoğurt, ince kepekli ekmek arasında tavuklu, peynirli sandviçler yenebilir. Bu besinler hem bedeninizin sağlıklı büyümesini destekler hem de istemediğiniz kiloların oluşmasını engeller.
ÜREME SİSTEMLERİ Erkek ve kadın üreme organları işlevsel olarak birbirini tamamlayan yapılardır. Kadın üreme organları daha çok bedenin içine, erkek üreme organları ise daha çok bedenin dışına doğru gelişmiştir. Kadında, anne karnında bebeğin güvenle gelişmesini sağlamak için, organlar bedenin içindedir.
KADIN ÜREME ORGANLARI ve İŞLEVLERİ • Kadın üreme sistemi, dış organlar ve iç organlar olarak iki bölümde incelenir. • Dış üreme organları; büyük dudaklar ve küçük dudaklar klitoris, zar ve vajina (hazne) girişinden oluşur. • İç üreme organları ise; vajina (hazne), rahim (uterus), yumurtalıklar (överler) ve tüplerdir (rahim kanalları).
kızlarda üreme organları tüpler rahim yumurtalıklar Rahim ağzı vajina
RAHİM KANALLARI RAHİM Yumurtalık RAHİM DUVARI VAJİNA
Kızlarda, ergenlik dönemiyle birlikte, östrojen ve progesteron gibi bazı hormonlar daha çok salgılanır ve etkin hale gelir. • Değişikliklerin oluşmasında bu hormonlar rol oynar.
Âdet görme; Belli zaman aralıkları ile, rahim iç yüzeyini kaplayan ince dokunun vajinadan dışarı atılmasıdır. • İlk âdet görme, 9 ile 16 arasında herhangi bir yaşta olabilir Âdet görme genellikle memelerin büyümeye başlamasından bir yıl sonra başlar. • Âdet döngüsü: Âdetin başlangıcından bir sonraki âdet görmeye kadar geçen süredir.
İki âdet görme arasındaki süre yani âdet döngüsü, ortalama 38 gündür, 21 ile 35 gün arasında değişebilir.
Her adet dönemi yani adetin görüldüğü gün sayısı, üç ile yedi gün arasında olabilir. Görülen kanama miktarı kişiye göre değişiklik gösterir. • Günde üç-dört ped değiştirecek kadar (tüm adet boyunca ortalama 80 ml) olan adet kanaması normal miktardır.
Adetin görüldüğü her gün farklı miktarda kanama olması normaldir. • Ergenlik dönemine giren genç kızlarda ilk 1-2 yılda âdet düzensizlikleri olabilir. Daha sonra âdetlerinin belli bir düzene girmesi gerekir. Düzensizlik sürerse bir hekime başvurulmalıdır.
TAKVİM • Her genç kızın, âdet döngüsünü ve dönemini gösteren bir takvim hazırlaması yararlıdır. Kanamanın olduğu günler takvime işaretlenir. Aşağıdaki örnekte 28 günde bir âdet gören bir genç kızın takvimi verilmiştir: Ayın 7'si âdet kanamasının ilk günü olarak işaretlenmiştir. Âdet dönemi 5 gün sürmüş, ayın 12'sinde artık kanama olmamıştır. Takvimde de görüldüğü gibi, kanamanın ilk günü âdet döneminin ilk günüdür. Her genç kızın kendine özgü bir âdet düzeni vardır. Adetin düzenli olup olmadığı takvim yardımıyla değerlendirilebilir.
Âdet Düzensizlikleri: • Zaman zaman âdet kanamalarında düzensizlikler olabilir, Aşağıdaki durumlar tekrarlarsa bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır; • 9 yaşından önce âdet görmeye başlanması • 16 yaşına kadar göğüs büyümesi, tüylenme gibi ergenlikte görülen değişikliklerin başlamaması ve henüz âdet görülmemesi. • 18 yaşına gelindiğinde ergenlikte görülen değişikliklerin başlamış, ancak henüz âdetin görülmemiş olması. • Âdet kanamalarının 21 günden daha sık, 35 günden daha uzun aralıklarla olması • Adet Kanamalarının 7 günden uzun ya da 1 günden kısa sürmesi • İki âdet arasında kanamalar olması. • Âdet kanamalarının aşırı miktarda olması.
Akıntılar: • Her genç kızda hastalık olmayan normal bir akıntı vardır.Kokusuz, kirli beyaz bir akıntı korkutmamalıdır. Çamaşırda leke bırakabilen bu doğal akıntı birçok genç kızı ve anneyi telaşlandırır. Herkesin boyu ve kilosu nasıl aynı değilse, akıntı miktarı da kişiden kişiye göre değişir. Ancak aşağıdaki durumlar söz, konusuysa doğal olmayan bir şey var demektir: • -Akıntının sarı-yeşil renkli ve kötü kokulu olması • -Süt kesiği gibj pütürlü olması ve ekşi kokması • -Her zamankinden çok daha fazla akıntı olmaya başlaması • -Beraberinde kaşıntı ve yanma hissi bulunması • Bu şikayetlere yol açan hastalıklar hekimler tarafından kolaylıkla tedavi edilmelidir.
Karın ve Kasık Ağrıları: • Bazı genç kızlarda karın alt bölgesinde değişik biçimlerde kendini gösteren ağrılar olabilir. Bu ağrılar, bir ağırlık ya da batma gibi hafifçe başlayıp şiddetlenebilir ve sonra azalabilir. Değişik nedenlere bağlı olabilen bu ağrılar asla ihmal edilmemelidir. Karın alt bölgesinde ağrı, duyarlılık olur ve ateş 38 derece ve üzerine çıkarsa bir hekime başvurulması gerekir. Bu ağrıların nedeni iç üreme organlarından kaynaklanan bir iltihap olabilir.
Âdet Öncesi Gerginlik: • Bazı genç kızlar, âdet görmeden önce bir kaç gün süresince gergin ve kırılgan olabilir. Bu, duygularını, davranış ve düşüncelerini etkileyebilir. Böyle bir durum dünyadaki çoğu kadının ortak sorunudur.
Âdet Sancısı: • Bazı genç kızlar, âdet kanamaları sırasında bel ve kasıklarında ağrı duyabilir. Sancı, kasılma biçiminde olup, zaman zaman artıp azalabilir. • Bu ağrı, âdetin ilk gününde ya da 1 -2 gün öncesinde başlayabilir. Sancı ile birlikte bulantı, kusma da olabilir. • Adet sancısını azaltmak için bel ve karın bölgesini sıcak tutmak ve beden hareketleri yapmak yararlı olabilir. Sancı rahatsızlık veriyorsa bir hekime başvurmalıdır. Bu ağrının bedendeki başka önemli bir nedenden olmadığının da kesin olarak anlaşılması gereklidir.
Kramplara (adet sancılarına) karşı neler yapabilirsiniz? • Egzersiz • Ilık duş • Ayaklara sıcak su torbası • Normal gündelik etkinliklere devam
Genç kızlarda aşırı tüylenme: Hormonsal dengede bir bozukluğa bağlı olup olmadığı araştırılmalıdır. Ancak esmerlerde daha fazla tüylenme olabilir. Bu durum genç kızı üzüyor ve kaygılandırıyorsa bir hekime başvurulması uygun olacaktır.
ÂDET DÖNEMİNDE ÖZBAKIM • Âdet kanaması boyunca hazır pedlerin kullanılması yararlıdır. Hazır pedler sayesinde iç çamaşırı ve giysilerde temizlik ve kuruluk sağlanır, zararlı mikropların üremesi, kötü kokuların oluşması önlenir. Bez ya da pamuk bunları yeterince sağlayamaz. • Ayrıca pedler kullanım kolaylığı sağlar. İç çamaşırının içine yerleştirilir. Kirlenen ped, naylon poşetlere konarak çöpe atılır. Pedlerin tek kullanımlık olduğu akılda tutulmalıdır. Kullanılmış pedlerin çöp dışında bir yere atılması çevreye zarar verir. Örneğin tuvaletleri tıkar. Bu nedenle genç kızlar kullandıkları pedleri naylon poşete koyarak çöpe atmalıdırlar. • Adet kanamasının olduğu günlerde, her gün ılık suyla duş ya da su dökünme şeklinde banyo yapmak sağlık açısından yararlıdır. Banyo, hem kötü kokuların oluşmasını hem de zararlı mikropların üremesini önler. Sıcak banyo, âdet sancısının azalmasına da yardımcı olacaktır.
ERGENLİK SİVİLCESİ (AKNE) • Her on kişiden sekizinin yaşamının bir döneminde karşı karşıya kaldığı akne, yağ bezlerinin aşırı yağ salgılaması ve kıl diplerinden giren çeşitli bakterilerin etkisiyle ortaya çıkan bir tür iltihaptır. • Akne denince, deride görülen siyah noktalar, kırmızı kabartılar, iltihaplı sivilceler ve kistler gibi farklı görünümlü oluşumlar anlaşılır. En sık 12-20 yaşları arasında görülür. Ergenlik sivilceleri en çok yüzde olmak üzere omuzlar, sırt, göğüs ve uyluklarda görülebilir.
Aknenin nedeni nedir? • Akne oluşumunda çeşitli etkenler rol oynar. Bunlar arasında en önemlileri; yaşanan hormonal değişimler, çeşitli mikroorganizmalar, bazı ilaçlar, ruhsal nedenler ve kalıtımsal özelliklerdir. • Bir diğer önemli etken de, kozmetik maddelerin hatalı kullanımıdır. Özellikle yağlı kremler, merhemler, pudra gibi deride gözenekleri tıkayıcı maddeler, yağ bezlerinin deriye açıldığı kanalları tıkar ve akne oluşumunu artırabilir. Güneşin de akne oluşumunu artırıcı etkisi olabilir. • Aknenin ortaya çıkmasını engelleyen iIk ve en etkili önlem; iyi bir deri temizliğidir. Yağlı derinin üzerinden yağlı tabakanın ve bakterilerin uzaklaştırılması anlamına gelen temizlik sırasında, deri ile aynı asitlik özelliğine sahip ürünler kullanılırsa daha az tahrişe yol açılır. Bu amaçla kullanılabilecek birçok temizlik ürünü bulunmaktadır.
Deride siyah nokta nedir? • Kıl köklerindeki yağ bezi kanallarını çevreleyen hücre tabakasının kalınlaşması derinin üst tabakasında bir tıkaç oluşmasına neden olur. Tıkaç bazen iyice büyür ve kanal ağzına doğru ilerleyerek "siyah nokta" denen gri-siyah renkli görünümü alır. Bu siyah renk kir değildir ve derinin rengini veren maddeye bağlıdır. .
Koltuk Attı ve Kasık Bölgesi Temizliği • Ergenlikle birlikte hormonların etkisi ile, koltuk altı ve kasık bölgesinde tüylenme başlar. Tüyler, bu bölgedeki ter ve yağ bezlerinin, üreme organlarının salgıladığı kokuların çevreye yayılmasına, temizlenmediğinde de enfeksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle uzadıklarında uygun yöntemler kullanılarak giderilmelidir. Bu amaçla tıraş etme, kıl dökücü kremler ya da ağda kullanılabilir. Bunları kullanırken dikkatli olunmalı ve kullanımı önceden çok iyi öğrenilmelidir. • Epilasyon da kılların giderilmesinde etkin bir yöntemdir. Yöntemi uygulama konusunda deneyimli kişilerce temiz bir ortamda, mikroptan arındırılmış malzemelerle yapılması gerekir. Kasık bölgesindeki kılların giderilmesi için ise epilasyon önerilmez.
Kendine Güven: Bir sabahuyandığınızda birdenbire kendinegüvenli biri oluvermişsiniz. Tıpkı başka bir sabah uyandığınızdakendine güvenmeyen birolamayacağınız gibi. Bu bir süreçtir. Çocukluğunuzdan başlayabilir veya bu konuda başarılı adımlar atılmamış da olabilir. Önemli olan bugün ve bugünden sonra yapacaklarımız...
Korku: Ergenler için özellikle bilinmeyen şeyler korkunundoğmasına temel nedendir. Ergenin ilgilendiği faaliyetlerin sonucunukestirememesi de korkuya neden olabilir.
Endişe: Gerçek nedenden çok, hayali nedenlerden oluşan korkutipleridir. Korkulan durumun zihinsel düzeyde prova edilerekyinelenmesi, endişenin en büyük karakteristiğidir.Cinsel olgunlukla birlikte, endişelerin de farklılık gösterdiğidikkatimizi çeker. Orta ve lise öğrencileri özellikle çeşitli okulsorunları hakkında endişe duyarlar. Dış görünüş ve arkadaşlarıarasında popüler olmama, endişe yaratan diğer konulardır.
Öfke: Ergenlik döneminde öfkeye neden olan uyarımlar genelliklesosyal kaynaklıdır. Ergeni öfkelendiren konular şunlardır:Alay edildiğinde, gülünç düşürüldüğündeTenkit edildiğinde, azarlandığındaHaksız yere cezalandırıldığındaİnsanlar ona hükmetmeyebaşladığındaİşleri ters gittiğinde özel eşyaları, kardeşleri ya da ana babası tarafındanhabersizce alındığında gençler öfkelenir.
Sevgi: Ergenlikte sevgi, hoş ilişkiler kurabilen, kendini sevenve güven veren kişilere yönelmiştir. Aile üyeleriyle olan bağıazalmış ve arkadaşlarıyla olan bağı artmıştır. Ergenin sevdiğikişi adedi azdır. Bu nedenle sevgisi çok kuvvetlidir. Karşıcinse delicesine aşık olma, kısa süre sonra bu duyguyuyitirme sıkça görülen olaylardır.
Sorumluluk: Bu kelimeyi çok fazla duymaktan belki de pekhoşlanmadığınız bir kelime halini almıştır. Kişinin bütünüyle sorumlulukduygusundan yoksun olabileceğini düşünmek zordur. Sorumlulukduygusu veya belli boyutlar da gelişmesi, faklılaşması söz konusuolabilen bir duygumuz olabilir ancak bu hiçbir şeye, hiç kimseye herşeyden ve herkesten önemlisi kendimize sorumluluğumuzun olmadığıanlamına gelmez.
Hüzün: “Sevinçli olduğunuzda gözlerinizi yüreğinizin derinliklerineçevirirseniz, size sevinç veren şey uğruna bir zamanlar kederlenmişolduğunuzu görürsünüz. Kederli olduğunuz zamanlarda da yineyüreğinizin derinliklerine bakın, o zaman gerçekte bir zamanlar sizimutlu kılmış olan şeye ağlamakta olduğunuzu görürsünüz” Halil Cibranböyle ifade ediyor.