480 likes | 779 Views
Hazırlayan Demet SONGURTEKİN . çİn’İn strateJİsİ. I - Çin’in Tarihi II - Çin’in Devlet Yapısı III - Çin’in Siyasi Yapısı IV - Çin’e Dair Temel Göstergeler V - Çin’in Strateji Belgesi 1) Çin’in Barışçıl Kalkınma Stratejisi ve bu stratejiye giden yol
E N D
Hazırlayan Demet SONGURTEKİN çİn’İn strateJİsİ
. .
I - Çin’in Tarihi II - Çin’in Devlet Yapısı III - Çin’in Siyasi Yapısı IV - Çin’e Dair Temel Göstergeler V - Çin’in Strateji Belgesi 1) Çin’in Barışçıl Kalkınma Stratejisi ve bu stratejiye giden yol 2) Çin Barışçıl Kalkınma Stratejisi ile neyi hedefliyor? 3) Barışçıl Kalkınma Stratejisinin Çin’in Dış Politikasına Yansımaları 4) Çin’in Barışçıl Kalkınma Stratejisinde seçtiği yol, tarihsel bir gerekliliktir 5) Çin’in Barışçıl Kalkınma Stratejisi Dünyanın geri kalanı için neyi ifade eder? SUNUMUN AKIŞI
VI – Türkiye - Çin İlişkileri 1) Tarihsel Süreç İçerisinde Türkiye - Çin İlişkileri 2) Türkiye - Çin İlişkilerinde Sorunlar VII – Çin’in Dünyaya Bakışı 1) Çin’in yayılmacı eğilimleri 2) Hızlı büyümeden kaynaklanan handikap 3) Çin’in enerji transferi konusunda işbirliğine açık olması SUNUMUN AKIŞI
5000 Yıllık Yazılı Bir Tarih M.Ö 221 – İmparator Shi Huang ilk defa ülkede birliği sağlamıştır. M.Ö 206 – M.S 220 – Çin – Hun çatışması olmuş, Mete ile anlaşma imzalanmış Bir Çinli Prensesle evlendirilmiş HAN Hanedanlığından sonra Çin 3’e bölünmüş 581 yılında yeniden birlik sağlanmış (581 – 618) TANG Hanedanlığı – Çin’in en parlak dönem 618 – 907 arası: Ekonomi gelişir, Ünlü şair ve yazarlar bu dönemde çıkar I- çİn’İn tarİhİ
907-979 – 5 Hanedanlık 10 Ülke Dönemi SONG Hanedanlığı – Ülkede yeniden birlik kurulur 1279 - Moğollar Song Devletini ortadan kaldırarak bütün Çin’e hakim olur Bu dönemden sonra Çinlilerin MING Hanedanlığı (1368-1644) Mançuların OING Hanedanlığı (1644 – 1911) 1840 İngiliz İşgal Kuvvetlerinin gelişi ve Afyon Savaşları 1911 Sun Yat Sen QING Hanedanlığına son vererek Cumhuriyeti kurar. 1911 – 1927 Yılları arasında daha çok bölgesel askeri güçler ülkeyi yönetmiştir. .
1927 Chiang Kai Shek tarafından güneyde yeni bir hükümet kurularak askeri yönetime son verilir. 1931 – Japonya’nın Mançurya işgali 1937 – Savaşın bütün cephelere yayılması sonucu Chiang Kai Shek önderliğindeki KOUMINGTAG ile ÇİN KOMÜNİST PARTİSİ arasındaki iç savaşa son verip Japonya’ya karşı cephe oluşturulur. 1945 – Japonya’nın yenilmesi ile KOUMINGTAG - ÇİN KOMÜNİST PARTİSİ ittifakı sona ererek iç savaş yeniden başlar. 1945 – 1949 İç Savaşta Komünistler 1 Ekim 1949’da Pekin’e girerek ÇİN HALK CUMHURİYETİNİ kurarlar ÇHC ve Mao Zedong önderliğinde ekonomide kolektifleştirme .
1958 – Mao Zedong’un önderliğini yaptığı İleriye Doğru Büyük Adım projesi – Başarısız olmuş, ekonomi gerilemiştir. 1958 reformist fikirler ortaya çıkmış Deng Xiaoping ve dönemin başbakanı Zu En Lai1962 yılında merkeziyetçiliği azaltarak sisteme özel girişimciliği sokmaya yönelik bazı girişiminde bulundular. Bu gelişmeleri revizyonizm olarak nitelendiren Mao 1966’da proleteryanın kültür devrimini ilan etmiş, bu da ülkeyi 10 yıl karışıklığa itmiştir. Bu dönemde silahlı kuvvetler hariç bütün kurumlarda tasfiyeler yapılmıştır. Bu süreç ancak 1976’da Mao’nun ölümünün ardından durdurulabilmiştir. .
1978 yılından itibaren Deng Xiaoping reformcu düşünceleri hayata geçirmiştir. Ekonomik alanda başarı sağlanmakla beraber tam bir piyasa ekonomisi uygulanmadığı için arz ve talep dengesi kurulamamış bu da enflasyona neden olmuştur. 1988 - Ekonomideki başarısızlık dönemin Cumhurbaşkanı Yang Shangkun ve başbakanı Li Peng gibi merkeziyetçilik yanlılarının güç kazanmasına neden olmuştur. İktidarın Merkeziyetçi eğilimleri, düşünce özgürlüğünü kısıtlaması, buna karşılık halkın daha iyi bir hayat özlemi toplumda bir huzursuzluğa neden olmuştur. .
Nisan 1989 dan itibaren de bu huzursuzluk toplumsal patlamalara neden olmuş, Tiananmen Meydanı’nda yüzbinlerce öğrencinin başlattığı olaylar Pekin’de milyonlarca insanın katıldığı bir halk hareketine dönüşmüş, diğer eyaletlere de sıçramıştır. Deng Xiaopin eski muhafazakar liderlerin ve silahlı kuvvetlerin desteğine dayanarak 4 Haziran 1989’da olaylarını kanlı bir şekilde bastırmıştır. 1 Temmuz 1997 tarihinde İngiltere’nin idaresindeki HONKONG, Aralık 1999’da ise Portekiz’in yönetimi altındaki Macao anlaşmalar gereği ÇHC’nin yönetimine geçmişlerdir. .
1999 yılında Kosova’daki Çin büyükelçiliğinin bombalanması Çin – ABD ilişkilerini kopma noktasına getirmiş, ABD’nin tazminat ödemesi ve Çin’in Dünya Ticaret Örgütü’ne kabul edilmesi ile tekrar askeri ve siyasi görüşmelere başlanmıştır. 8 Mart 2000 tarihinde Tayvan’da yapılan seçimler sonucunda bağımsızlık yanlısı Demokratik Gelişim Partisi’nin lideri Chen Shui-Bian’ın, 55 yıllık KUOMINTAG Milliyetçi Partisi’ni devirerek cumhurbaşkanı olması Çin’i son derece rahatsız etmiştir. Ayrıca Amerika’nın senatoda onayladığı kanun gereğince Tayvan’a silah satışına devam etmesi Çin ile ABD arasındaki bir diğer gerginlik konusu olmuştur. .
Devletin idari yapısı: 3 kademeli bir sistem • 1. Basamak : Eyaletler , Otonom Bölgeler, Belediyeler doğrudan merkeze bağlıdır. • 2. Basamak: Bölgeler, Otonom Büyük Kesimler, Bölge İdareleri, Otonom Bölge İdareleri ve Şehirler • 3. Basamak : Kasabalar, Köyler, Azınlık Yerleşim Birimleri • Merkezi Hükümete bağlı birimler: • 25 Eyalet • 5 Otonom Bölge • 30 Otonom Büyük Kesim • 514 Şehir • 1848 Bölge Düzeyinde İdari Yapı • 44.000 Kasaba • 12.000 Köy II- devletİn yapIsI
1) Ulusal Halk Kongresi (UHK): En yüksek devlet organıdır. Yasama işlerinden sorumludur. 5 Yılda bir seçilir ve genellikle yılda bir defa toplanır. Toplantı davetini UHK Daimi Kongresi yapar. Bu komite de iki ayda bir toplanır. • 2) ÇHC Cumhurbaşkanı: Cumhurbaşkanı ve yardımcısı UHK tarafından seçilir ve UHK’nın yaptığı yasaları yürürlüğe koyar. III- çİn’İn sİyasİ yapIsI
3) Devlet Konseyi (DK): Merkezi halk hükümeti olan DK, UHK ve UHK Daimi Komitesi tarafından yapılan yasaları ve kararları uygular. UHK ve UHK Daimi Komitesine karşı sorumludur.Başbakan, başbakan yardımcısı, DK üyeler, bakanlar, komisyon başkanları, genel denetçi ve genel sekreterden oluşur. 4) Merkezi Askeri Komisyon: Ülkenin ana askeri organıdır. ÇHC Silahlı Kuvvetleri, Çin Halk Kurtuluş Ordusu, Çin Halk Silahlı Polis Gücü ve Milislerden oluşur. UHK ve UHK Daimi Komitesine karşı sorumludur. .
5) Yerel Halk Kongereleri ve Yerel Halk Yönetimleri: Devlet erkinin yerel organlarıdır. Bir üst düzeydeki idari organlara karşı sorumludurlar. 6) Halk Mahkemeleri: Yüksek Halk Mahkemesi, Yerel Halk Mahkemeleri ve Askeri Mahkemelerden oluşan devletin adli organlarıdır. Yüksek Halk Mahkemesi en yüksek adli organ olup, UHK ve UHK Daimi Komitesine karşı sorumludur. .
7) Halk Savcılıkları: Hukuki denetimden sorumlu devlet organlarıdır. Bağımsız olarak yasalara göre görevlerini ifa ederler. .
Yüzölçümü – 9,6 Milyon Km2 • Kara Sınırı – 22.800 Km • Deniz Sınırı – 18.000 Km • Nüfusu – 1.236.260.000 (1997 Sayımı) • Ortalama Yaşam Süresi – Kadın 71, Erkek 67 • GSMH – 960,8 Milyar $ (2000) • Toplam üretim – 5,88 Trilyon $ • Ekonomik Büyüme Oranı – % 7,8 (1998) • Enflasyon Oranı: Perakende fiyat endeksi -2,6 Puan Tüketici fiyat endeksi -0,8 Puan IV- çİn’e daİr temel göstergeler
İşsizlik – Şehirlerde %3,1 (1998) 1 $ = 8,27 Yuan Dış Borç – 11 Milyar $ (1998) Döviz Rezervi – 145 Milyar $ (1998) İhracat – 183,9 Milyar $ İthalat – 139,9 Milyar $ Temel İhracat Kalemleri – Tekstil, Konfeksiyon, Telekomünikasyon ve Kayıt Cihazları, Madenler Temel İthalat Kalemleri – Sınayi yatırım malları, Kimyevi ürünler, Çelik İplikler, Gübre IV- çİn’e daİr temel göstergeler
İnanç Sistemi: • Çin’in Halk İnanışları %11,9 • Budizm %5,9 • İslam % 2,4 • Hristiyanlık % 2,2 • Konfüçyanizm % 0,5 • Diğer %77 IV- çİn’e daİr temel göstergeler
Etnik Yapı: • Han Çinlileri % 92 • Zhuang % 1,3 • Mançu % 0,8 • HUİ (Çinli Müslüman) %0,7 • Uygurlar % 0,6 • Kazaklar % 0,09 IV- çİn’e daİr temel göstergeler
Barışçıl Kalkınma Stratejisi V-çİn’İn strateJİsİ
Çin Halk Cumhuriyeti Stratejik Belgesi Pekin 2011
1) Çin’in Barışçıl Kalkınma Stratejisi ve bu stratejiye giden yol 2) Çin Barışçıl Kalkınma Stratejisi ile neyi hedefliyor? 3) Barışçıl Kalkınma Stratejisinin Çin’in Dış Politikasına Yansımaları 4) Çin’in Barışçıl Kalkınma Stratejisinde seçtiği yol, tarihsel bir gerekliliktir 5) Çin’in Barışçıl Kalkınma Stratejisi Dünyanın geri kalanı için neyi ifade eder? BARIŞÇIL KALKINMA STRATEJİSİ
1) Çin’in Barışçıl Kalkınma Stratejisi ve bu stratejiye giden yol • Dünya barışını, • Ortak kalkınmayı, • Dünyanın ortak refahı desteklemek. • Çin birçok vesile ile Dünyanın geri kalanına Barışçıl Bir Kalkınma yolu izleyeceğini; kendini Dünya barışını desteklemeye, tüm ülkeler için ortak kalkınmayı ve refahı ilerletmeye adadığını deklare etmiştir. • Barışçıl Kalkınma Çin’in, ülkeyi modernize etmek, güçlendirmek, zenginleştirmek ve insan uygarlığına daha fazla katkıda bulunmak için yapmış olduğu stratejik bir tercihtir. BARIŞÇIL KALKINMA STRATEJİSİ
Barışçıl Kalkınma Stratejisi’ne giden yol Bilimsel kalkınma: Ekonomiyi, halkın refahını geliştirmek için yasalara uymak, üretici güçleri serbestleştirmek ve geliştirmektir. Çin’i bir bütün olarak (doğasıyla, bütünleşmiş insanlarıyla ve üretim güçleriyle) dış dünyaya açmak. Bağımsız kalkınma: Çin kalkınmayı sağlarken yalnızca kendi yerel gücüne dayanmaktadır. Açık kalkınma: Çin geçmiş deneyimlerinden şunu öğrenmiştir ki, kapılarını dış dünyaya kapatarak gelişemez. Bu nedenle reform yapmak ve dışa açılmak Çin in temel politikasıdır. Barışçıl kalkınma: Çin halkı geçmiş deneyimlerinden barış ve huzurun ne derece önemli olduğun görmüştür. Bu nedenle dünya barışı ve istikrar, Çin için önceliklidir. .
İşbirliğine dayalı kalkınma: Uluslararası alanda büyük bir rekabet vardır ancak Çin sorunların çözümünde ve ekonomik kalkınmada işbirliği yapmayı tercih etmektedir. Ortak kalkınma: Gün geçtikçe ülkeler arasındaki bağımlılık artmaktadır. Bu da ülkelerin, kalkınmanın meyvelerinden birçok insanın faydalandığını görmelerini sağladı. Çin açılma ve karşılıklı çıkarlar yönünde bir strateji izler. Küresel dünyada yerini almak için dışa açılmak öncelikli. Sıkı bir biçimde denetlenmekte olan merkezi planlama sosyalist market ekonomisinin dinamiğini oluşturmaktadır. Kamu yatırımlarda öncü bir rol oynamaktadır. Ayrıca sosyal güvenlik sistemi hem kırsal hem de kentsel alandaki insanlarımızın her türlü kamusal ihtiyaçlarını karşılamakta kullanılmaktadır. .
2) Çin Barışçıl Kalkınma Stratejisi ile neyi hedefliyor? Çin Barışçıl Kalkınma Stratejisi ile içeride kalkınma ve uyumun tesis edilmesini, dışarıda ise işbirliği ve barışa katkı sunulmasını amaçlar. Bu hedeflere ulaşmak için üç aşamalı bir strateji benimsemiştir; 1- 1980 yılına ait GSMH rakamını iki katına çıkartarak halkının temel ihtiyaçlarını karşılamak. 2- 1980 yılına ait toplam üretimi iki katına çıkartarak, 20. yüzyılın sonunda halkın öncelikli sıradaki refahını sağlamak. 3- İlk iki hedefi başarmış olarak, üçüncü hedef olarak, kişi başına düşen milli geliri, orta ölçekli ülkelerin seviyesine çekmek, genel refahı sağlamak ve ÇHC’nin kuruluşunun 100. Yılında Çin’i zengin, güçlü, demokratik, uygar, uyumlu ve modern bir sosyalist ülke konumuna getirmek. .
3) Barışçıl Kalkınma Stratejisinin Çin’in Dış Politikasına Yansımaları Uluslararası toplumun bir üyesi olarak Çin, Barışçıl Kalkınma Stratejisine uygun olarak uluslararası ilişkilerde ve dış politikada aşağıdaki düşünceleri benimsemektedir; Uluslararası barış için bağımsız bir dış politika izlemek: Çin halkı kendi seçmiş olduğu kalkınma şekli ve sosyal sistemi korumak için mücadele edecek ve yabancı bir gücün içişlerine müdahale etmesine asla müsaade etmeyecektir. Aynı şekilde diğer ülkelerin insanlarının kendi tercihlerine saygı göstererek onların içişlerine müdahale etmeyecektir. .
Karşılıklı güven, karşılıklı çıkar, eşitlik ve işbirliğiyle eşzamanlı yürütülecek bir güvenlik politikası: Ülkeler kendi güvenliklerini tesis ederken diğerlerinin güvenliklerini de gözetmelidir. Artık Soğuk Savaş mantığı bir yana bırakılmalı, çoklu işbirliğine dayalı bir ortak güvenlik yaklaşımını desteklemeli ve savaş ve çatışmaları önlemek için birlikte çalışmalıdırlar. Uluslararası sorumluluk alma konusunda aktif olmak: Çin, küresel konuların tespit edilmesi, uluslararası yasaların şekillendirilmesi ve uluslararası sitemde reform yapılmasında aktif bir rol almaktadır. Gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasını destekler, dünya barışını ve istikrarı korumak için çalışır. Bölgesel işbirliği ve iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi: Çin, uyumlu bir Asya kıtası için komşularıyla dostane ilişkiler geliştirir. Aynı şekilde, diğerlerini de ortak çıkarlarını geliştirmeye, birbirlerine saygı göstermeye, farklılıkları bir tarafa koyarak bölgesel barış ve istikrarı korumaya, her türlü sorunu karşılıklı diyalog ve dostane görüşmelerle çözmeye davet etmektedir. .
4) Çin’in Barışçıl Kalkınma Stratejisinde seçtiği yol, tarihsel bir gerekliliktir Barışçıl kalkınma, Çin tarihi ve kültürel geleneğini ileriye taşır. Barışçıl kalkınma küresel trendlere dayalı bir tercihtir: Barış, kalkınma ve işbirliği bugünün küreselleşmeye dayalı ekonomik sisteminin bir gereğidir. Çin de kendi tarzı ile bu sisteme entegre olmayı hedeflemekle, bu trende dayalı bir kalkınma modelini benimsemiş olur. Barışçıl kalkınma Çin'in temel ulusal koşullarının bir gereğidir: Çin dünya nüfusunun %20 sini (1,3 milyar insan) dünya ekilebilir tarım alanlarının % 7,9 u ve içilebilir suyun da %6,5 i ile beslemek zorundadır. Çin sosyal ve ekonomik kalkınma ile her neyi sağlayabildi ise, bununla 1,3 milyar insanın ihtiyaçlarını karşılamak durumundadır, bu da Çin’in yüzleşmek durumunda kaldığı zorlu bir meseledir. .
5) Çin’in Barışçıl Kalkınma Stratejisi Dünyanın geri kalanı için neyi ifade eder? Çin Halkı, her şeyin üstünde tuttuğu zamana meydan okumuş kültürel geleneklerine, egemenlik haklarına, toprak bütünlüğüne ve toplumsal istikrarına, Uluslararası Toplumun da aynı derecede saygı duyacağını ümit etmektedir. Barışçıl Kalkınma Stratejisinin başarısı, bir yandan Çin Halkının tükenmez azmini, diğer yandan da uluslararası toplumun desteğini gerektirmektedir. .
Bugün sürekli değişen dünyada, bütün doktrinler, sistemler, model ve yollar zamanın ve uygulamanın testine tabidir. Ulusal koşullar ülkeden ülkeye değişirken, gelişmenin herkes için uygulanabilecek bir tek etkili yolu olduğu düşünülemez. Bir kalkınma stratejisi ancak bir ülkenin ulusal koşullarıyla örtüştüğünde geçerli olabilir. Çin’in kalkınma yöntemi de bu anlamda ulusal koşullar tarafından şekillenmiştir. Çin, kendi kaderini değiştirme, kalkınma ve refahını arttırma yolundaki gelişmekte olan ülkeleri desteklemekten dolayı büyük bir memnuniyet duymaktadır. Çin’in uygulamış olduğu kalkınma modeli, gelişmekte olan ülkelerin önünü açmakta ve onları bu yönde teşvik etmektedir. .
1) Tarihsel süreç İçinde Türkiye-Çin İlişkileri • İlişkiler 1971 yılında Türkiye’nin ÇHC’ni tanıması ile başlar. • 1980’lerde temaslar kuruluyor. • 1990’lı yıllarda ilişkilerde sıcak bir dönem yaşanıyor. • ABD’nin Orta Asya’da Türkiye’siz ilişki kurma girişimlerinin fiyasko ile sonuçlanması. • Türkiye’nin ABD, Fransa, İsrail ve Çin’e uzun menzilli ortak füze yapımı teklifine yalnızca İsrail ve Çin’den olumlu yanıt gelmiştir. Değerlendirmeler sonucunda Çin’in teklifi kabul edilmiştir. VI- Türkİye – çİn İlİşkİlerİ
1997 Çin ile Ortak Füze Yapımı Projesi 2000’de Çin Devlet Başkanı Jiang Zemin’e devlet nişanı verilmesi. 2000’li yıllardan itibaren gelişen Çin-Türkiye ticaret hacminin Türkiye’nin aleyhine gelişmesi 2001’de Türkiye’nin Kuzey Kore ile ilişki kurması, ABD’nin tepkisi. 2006 Çin’in de dahil olduğu Asya-Pasifik Uzay İşbirliği Örgütü (APSCO)’nün kurulması. .
2) Türkiye-Çin İlişkilerinde Sorunlar * Doğu Türkistan (Sincan-Uygur Özerk Bölgesi) Panislamist /Pantürkist söylem ve Yeni Osmanlıcılık Bölgenin önemi: Turfan, Jungar ve Tarım Petrol yatakları Bölgenin 147 mineralin 115’ine sahip olması * BOP ve Çin’in çevreleme politikasından duyduğu rahatsızlık * Kıbrıs Meselesinde Çin’in tavrı .
* Pekin, Doğu Türkistan probleminin dış destekçisi olarak hep Türkiye’yi görmüştür. 1990-1994 yılları arasında Doğu Türkistan problemini de içeren ve Çin Milli Sosyal Bilimler Fonu tarafından yürütülen ”Panislamizm ve Pantürkizm’in Doğu Türkistan’daki yayılmaları ve buna karşılık uygulanacak tedbirler” adlı raporunda, Doğu Türkistan ayrılıkçı hareketinin menşeinin Türkiye olduğu ileri sürülmüştür. Rapor, Doğu Türkistan ayrılıkçı hareketinin temelini Panislamizm ve Pantürkizm’e bağlamış ve bu hareketin II. Abdülhamit döneminde başlamış olduğunu, adı geçen iki akımın bugüne kadar sürekli Doğu Türkistan’da etkisini sürdürdüğünü, aynı zamanda 19. yüzyılın son yıllarından 20. yüzyılın ortalarına kadar Doğu Türkistan’da meydana gelen bağımsızlık hareketlerinde ve bilinen iki cumhuriyetin kurulması sırasında hep Türkiye’den bölgeye sızan arkası karanlık Türklerin görüldüğünü ayrıntılı bir şekilde yazmıştır. Doğu Türkistan (Sincan-Uygur Özerk Bölgesi)
* ABD’de bulunan stratejist Du Ren ”Xinjiang’daki Kargaşalar ve Pantürkizm” adlı uzun bir yazısında, Türkiye’nin ”Adriyatik Denizinden Çin Seddi’ne Kadar” Pantürkizm doktrininden yola çıkarak, hem Türk dünyası hem de Doğu Türkistan ile ilgilendiğini ve ABD’nin de Türkiye’nin bu doktrinini desteklediğini ileri sürerek, Türkiye’nin Doğu Türkistan’la ilgilenmesi nedeni ile bölgedeki etnik çatışmaların hep uluslar arası gündemde kalacağını iddia etmiştir. * Alvin Toffler “Kıbrıs’tan Çin sınırındaki Kırgızistan’a kadar Türkçe konuşanları yeni bir Osmanlı İmparatorluğunda toplama hayali kuran bazı Türkleri” dünya akışını etkileyecek aktörler arasında saymaktadır. Doğu Türkistan (Sincan-Uygur Özerk Bölgesi)
2005 – Başbakan Erdoğan’ın Kuzey Afrika'dan Çin Seddi'ne kadar demokratik bir dönüşümü öngören "Büyük Ortadoğu Projesi”nin eşbaşkanı olarak ön plana çıkması ve Çin’in bunu çevreleme politikası olarak algılaması BOP Ve Çin’in Çevreleme Politikası Algısı
*Çin’in Türk Tezine karşılık GKRY’nin Bağımsız Kıbrıs tezine destek vermesi – 2003 Klarides’in ziyareti *Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs ile ilgili Tayvan modeli önerisi ve Çin’in karşı tavrı - 2005 *Kutay Karaca, “Çin, Türk tezlerinin, gerek dünya kamuoyunda tartışılmasında gerekse de BM’ler nezdinde cereyan eden görüşmelerinde tutumunu hiç değiştirmemiştir. Türkiye’nin, BM’ler içerisinde Çin’i kendine yakınlaştırmak uğruna Doğu Türkistan politikasında ve karşılıklı ekonomik ilişkilerde verdiği düşünülmekte olan imtiyazlar göz önüne alınırsa, Çin’in Kıbrıs konusunda hiçbir girişimde bulunmadığı yaklaşımı doğru olacaktır. Çin, karşılıklı yapılan görüşmelerde Doğu Türkistan sorununu devamlı gündemde tutmayı başarmış ve Türkiye’nin bu sorundan sıyrılmasına müsait ortam yaratmamıştır. Kıbrıs Meselesinde Çin’in Tavrı
Tokyo Yabancı Araştırmalar Üniversitesi Türkoloji Bölümü yardımcı profesörlerinden Hayashi Kayoko: “Türkiye’de Çince konuşan yok, bu konuda hiçbir araştırma yok, bu çok tuhaf. Çinliler tamamen dünyaya açılınca bugün nasıl Amerika’yla iyi geçinmek zorundaysak, Çin’le de iyi geçinmek zorunda kalacağız. Çin çok zor bir ülke. Mantıklarını bilmiyoruz. Türkiye stratejik bir hata yapıyor.” .
1) Çin’in yayılmacı eğilimleri • Bölgeye yönelik agresif dış politika anlayışının Çevre ülkelerinde endişe yaratması 2) Hızlı büyümeden kaynaklanan handikap • Enerji ihtiyacının artması buna karşılık enerjide dışa bağımlılık 3) Çin’in teknoloji transferi konusunda işbirliğine açık olması VII- çİn’İn dIş dünyaya yaklaşImI
Çin Halk Cumhuriyeti’ne göre, dünyada sadece tek Çin vardır. Tayvan Eyaleti, Çin Halk Cumhuriyeti’nin bölünmez toprağıdır. Tayvan’ın bağımsızlığı sorunu ve ABD’nin Tayvan ile gayri resmi ilişkileri Çin’in 90 sonrası dönemde Güney Çin Denizi’ne yönelik saldırgan politikaları Örn. 95’te Mischief Kayalıkları’nı işgali Çin’in Güney Çin Denizi üzerindeki iddiaları bölge ülkelerini endişelendirmiş ve stratejik işbirliği yapmalarını sağlamıştır. 1) Çin’in Yayılmacı Eğilimleri
Pekin genel olarak, Tayvan ayırımcılığını caydırmak için kısa vadede askeri kuvvet kullanmayı planlamaktadır. Uzun vadede ise, Pekin çok iyi bilmektedir ki barışçıl birleşme, kendisinin ekonomik ve politik gelişmesinin başarısında yatmaktadır. Bu şekilde, Tayvan insanları kendi avantajları için birleşmeyi düşünebilirler. 2001 yılı itibariyle, Çin’in Tayvan ile karşılıklı ticaret hacmi 30 milyar dolardır. Aynı zamanda, Tayvan’ın Çin’de yaklaşık 25 milyar dolarlık yatırımı ve bir o kadar da anlaşmaları vardır. Bununla beraber günlük ortalama 200 bin Tayvanlı yaşama, çalışma ve turizm maksatlı olarak Çin’de bulunmaktadır. .
Çin’in azalan mineral ve petrol kaynakları, hızlı büyüyen ekonomisi ile enerji ihtiyacının katlanarak artması, Çin’i aktif bir enerji politikası izlemeye itmektedir. Enerji gereksinmesi nedeniyle Orta Doğu, Orta Asya ülkeleriyle ve Rusya ile yakın ilişkiler kurmaktadır Çin hala Çin halen ihtiyacı olan doğal gaz ve petrolün %28’ini Büyük Sahra çölünün güneyindeki ülkelerden karşılamaktadır Bu açığını kapatmak için uluslar arasıgrupların desteğini almak ve gerektiğinde propaganda yapmak için büyük bir çaba harcamaktadır. Bu bağlamda Afrika’da barış hareketlerinde son dönemlerde daha aktif bir rol üstlenmesi, enerji alanında Afrika’ya kur yapması olarak nitelendirilebilir. 2)Hızlı Büyümeden Kaynaklanan Handikap
Çin de tıpkı ABD gibi petrol de dışa bağımlı bir ülkedir ve bu iki ülkenin enerji ihtiyaçları büyük oranda örtüşmektedir. Bu da er veya geç iki gücün enerji politikalarında karşı karşıya gelmelerine neden olabilir. Nitekim 2006’da ABD, Japonya ve Avustralya bir araya gelerek, Çin’in Latin Amerika ve Afrika’daki enerji alımlarındaki artışı masaya yatırmışlardır. Bu da üç ülkenin beklendiği üzere Çin’e karşı bir araya geldiklerinin bir işaretidir. .
Çin stratejik dergilerinin tekrar tekrar inceledikleri konu, ABD’nin “şekil ver, karşılık ver ve hazır ol” konseptidir. • Çinli stratejistler, savunmanının her zaman güvenlik sağlamayacağını söylemektedir. Marksist diyalektiğe göre her etki, karşıt bir tepki doğurur. Daha güçlü bir kalkan, daha keskinleştirilmiş bir kılıçla karşılaşacaktır. .
Çin, stratejik ortaklıklarda teknoloji transferine sıcak bakmaktadır. * 1997 Türkiye-Çin ortak füze yapımı projesi * 2006 Çin’in de dahil olduğu Asya-Pasifik Uzay İşbirliği Örgütü (APSCO)’nün kurulması. * Çin’in Pakistan’a nükleer teknoloji konusundaki desteği * Pakistan ve İran’ın balistik füze programına verdiği destek 3) Enerji Transferinde İşbirliğine Açık Olması
ARIBOĞAN Deniz Ülke, Çin’in Gölgesinde Uzakdoğu Asya, Bağlam, İstanbul, 2001 ADIBELLİ Barış, Osmanlı’dan Günümüze Türk-Çin İlişkileri, IQ Kültür Sanat, İstanbul, 2007 BEST Antony, 20.Yüzyılın Uluslararası Tarihi, Siyasal Y., Ankara, 2012 NOGAYEVA Ainur, Orta Asya’da ABD, Rusya ve Çin: Stratejik Denge Arayışları,USAK, Ankara, 2011 “China's Peaceful Development of The People's Republic of China, Information Office of The State Council, Beijing, September 2011 KARACA R. Kutay, “Çin’in Değişen Enerji Stratejisinin Dış Politikasına Etkileri (1990–2010)”, Uluslararası İlişkiler Dergisi, Cilt 9, Sayı 33, Bahar 2012 İNANÇ İdris, Çin Halk Cumhuriyeti Tarihi, Alan Çalışması, Kafkas Üniversitesi, Kars, 2011 KARACA R. Kutay, “Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti ilişkilerinde Doğu Türkistan Sorunu”, Gazi Üniversitesi Akademik Bakış Dergisi, Cilt 1, Sayı 1, 2007 KARACA R. Kutay, “Türkiye-Çin Halk Cumhuriyetinde Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, Türk Dünyasının Problemleri ve Çözüm Önerileri, Der. Necdet Öztürk – Ali Satan, IQ Kültür Sanat, İstanbul, 2007 KAYNAKÇA