330 likes | 715 Views
İLETİŞİM BECERİLERİ. İlköğretim Grubu ÖĞRETMEN EĞİTİM SEMİNERİ. UYGULAMA: TANIŞMA ETKİNLİĞİ. İLETİŞİM NEDİR?. İki birim arasında birbiriyle ilişkili mesaj alışverişidir. NİÇİN İLETİŞİM KURARIZ?. KİŞİLERARASI İLETİŞİM NEDİR?.
E N D
İLETİŞİM BECERİLERİ İlköğretim Grubu ÖĞRETMEN EĞİTİM SEMİNERİ
İLETİŞİM NEDİR? İki birim arasında birbiriyle ilişkili mesaj alışverişidir.
KİŞİLERARASI İLETİŞİM NEDİR? • Kişi ya da kişilerin karşılıklı bilgi, duygu ve düşüncelerini paylaşma sürecidir. • Bizim başkalarını, başkalarının da bizi anlamasına yarayan bir SÜREÇTİR. • Düşünme ve görüşlerin sözlü olarak karşılıklı alışverişidir. • Sözel ve sözel olmayan etkileşim yoluyla yaşantıların paylaşılması sürecidir.
İLETİŞİM BİÇİMİNİN BELİRLEYİCİLERİ • Tutumlarımız, • Değerlerimiz, • Algılamalarımız, günlük hayatta kişilerle nasıl iletişim kuracağımızı belirler.
KİŞİLERARASI İLETİŞİMİN AKSAMASININ 2 TEMEL NEDENİ VARDIR; • FİZİKSEL NEDENLER Kişiyi ve çevresini ilgilendiren maddi şartlarla ilgili aksaklıklardır. • Sıcaklık-Soğukluk, • Gürültü, • Zamansızlık, • Dinleyenin ve konuşanın fiziksel yetersizliği, • Tanıdık olmayan dil ya da terminoloji.
2. PSİKOLOJİK NEDENLER Bilinçli ya da bilinçsiz olarak aktarma ya da algılamada ortaya çıkan aksaklıklardır. • Önyargılar, • Tavırlar, • Beklentiler, • Değerler, • Açık fikirli olmama, • Kaygı.
İLETİŞİM ENGELLERİ • Dinlerken başka şeylerle ilgilenmek. • Anlatılanlara gülmek, insanları utandırmak. • Konuşulanları yarıda kesmek. • Çok fazla konuşmak. • Savunmaya geçmek. • Saldırgan tavırlar takınmak.
İletişimde dinlemek ve anlamaya çalışmak yerine hemen yargılamak. • Zıtlaşmak ve tartışmak. • Kişileri karar vermeye, yorum yapmaya zorlamak. • Tek bir olaydan giderek kişiyi tanıdığımızı düşünmek. • Beklentilerimizin söyleneni yorumlamakta etkili olması.
Konuştuğumuzda herkesin bizim düşünce ve duygularımızı hemen anlayıp onaylaması ve paylaşması gerektiğine inanmak. • Kendi kişisel algımızı gerçekmiş gibi düşünmek. • Kendimizi, duygularımızı ifade etmekten kaçınmak, onun yerine anlaşılmayı beklemek.
İLETİŞİMİN KURALLARI • Gülümsemek (yeri ve zamanı uygun olduğunda), • Gerçekçi ve belirli önerilerde bulunmak, • Yumuşak bir sesle ve acele etmeden konuşmak, • Empatik, sabırlı ve kabul edici olmak, • Geri bildirim vermek, • Göz teması kurmak, • Beden dilini iyi yorumlamak,
Dikkatli bir şekilde dinlemek ve dinlediğinizi davranışlarınızla belli etmek, • Daha iyi anlamak için sorular sormak, • Açık uçlu sorular sormak, • Sakin ve kendinizden emin olmak, • Basit ve anlaşılır bir dil kullanmak, • Yüz yüze konuşmak, • Etkileşime önem vermek, uygun olduğunda dokunmak veya sarılmak, • Kişinin ismini kullanmak.
DİNLEMENİN ALTI AŞAMASI • Dalıp Giden Gözler Herkes zaman zaman bakışlarını konuşan kişiden ayırıp uzaklara bakmaya başlamıştır. Böyle zamanlarda kendi düşüncelerimize dalar, konuşulanları duysak dahi anlamayız.
2. Ezbere Yanıtlar Genelde, yapmamamız gerektiğini bildiğimiz halde, bu dinleme düzeyini kullanırız. Ancak başımıza bu yüzden ciddi işler gelebilir. • İşyerinde günün iyi geçti mi? • Ezbere yanıt, EVET. • Bu gece dışarı çıkmasak olur mu? • Ezbere, EVET. • Banka hesabındaki bütün parayı çekip yeni bir takım için harcasam olur mu? • Ezbere, EVET. Hemen ardından: • Ne dedin sen bakayım?
3. Son Kelimeyi Tekrarlamak Buna “Tek Kulakla Dinleme” adı da verilir. O sırada diğer kulak kişinin iç konuşmalarına yönelmiştir. Karşımızdaki kişi bize “Az önce ne söyledim?” diye sorsa, hafızamız sayesinde son birkaç kelimeyi anımsayarak durumu idare edebiliriz.
4. Soruları Yanıtlayabiliyorsanız Gerçek dinleme bu aşamada başlar. Konuşulan konu hakkında soruları yanıtlayabiliyorsanız, sadece dinlemekle kalmadığınız, duyduklarınız hakkında düşündünüz de demektir. İnsanların söylediklerinizi tam olarak anladığından emin olmak için sorabilirsiniz. Bu soruların amacı insanların açıklarını yakalamak değil, söylediklerinizi dinleyip dinlemediklerini ve anlayıp anlamadıklarını kontrol etmektir. Konu hakkında ne düşünüyorsun?
Başkasına Anlatabiliyorsanız Kişi, duyduklarını başkalarına aktarabilecek kadar kendisine güveniyorsa, yeterince etkin ve dikkatli bir şekilde dinlemiş demektir. • Bunu kontrol etmek için; • Bu meseleyi diğerlerine sen aktarabilir misin? • Kardeşine seyahat planlarımızdan bahsedebilir misin? gibi sorular sorabilirsiniz.
6. Başkasına Öğretebiliyorsanız Bu, kişinin konuşulanları dinlemek ve değerlendirmekle kalmadığını, siz yokken bir başkasına öğretebilecek kadar dikkatini verdiği düzeydir. Bir başka deyişle, dinleyen kişi sizin anlattığınız konu hakkında başkalarından gelebilecek soruları da yanıtlayabilir demektir.
NEDEN DİNLEMEYİZ? • Eğer karşımızdakinin ne söyleyeceğini biliyorsak (bildiğimizi zannedersek) dinlemeyiz. • Hoşumuza gitmeyen birşeyi duymak istemeyiz. • Hoşlanmadığımız bir insanın söylediklerini dinlemekte zorlanırız. • Karşımızdaki daha sözüne başlar başlamaz cevap hazırlamaya başladığımız için ne dediğini duyamayız.
NASIL DAHA İYİ DİNLERİZ? • Konuşurken dinleyemezsiniz, konuşmayı kesin ve dinlemeye istekli olduğunuzu gösterin. • Kendinizi konuşanın yerine koyun. Onun bakış açısını, tutumlarını, değerlerini ve yaşını göz önüne alarak anlamaya çalışın. • Onu daha iyi anlamak için sorular sorun. • Dikkatinizi konuşulana verip, duygularınızı kontrol etmeye çalışın.
YARDIMCI OLMAK İÇİN DİNLEMEK Sorunlara verdiğiniz yaygın cevap türleri • Sorunları çözmek için verdiğiniz cevaplar, sizin nasıl bir dinleme davranışı gösterdiğinizi ve soruna ne tür bir yaklaşım gösterdiğinizi belirtir. • Yargılama: Konuşanın davranışını ya da düşüncesini belirli bir yönde değerlendirme. Olumlu ve olumsuz olabilir. Yargılayıcı tutum savunuculuğa iter ya da iletişime kapanmaya neden olur. Gerçek sorunun gizlenmesine neden olur.
Çözümleme (analiz etme): Konuşanı konuşandan daha iyi bir biçimde kendisinin anladığını ima eder. “bence seni rahatsız eden şey…”, “söylediğin bu ama, gerçekte düşündüğün…” yapılan çözümlemenin doğru olduğuna ilişkin elinizde geçerli kanıt yoktur; yaptığınız yorum, karşınızdakinin kafasını daha da karıştırır. Savunucu tutuma iter. “ben senden daha iyi bilirim” şeklinde anlaşılır. • Soru sorma: Soru sorma karşımızdakinin düşüncelerini yönlendirme şeklinde ise bu tutum da savunuculuğa iter.
Rahatlatma: Bazı durumlarda kişinin biraz cesaretlendirilmeye, biraz desteklenmeye ve rahatlatılmaya gereksinimi vardır ve böyle zamanlarda o kişiye destek olmak, onu rahatlatmak yerinde olabilir. Ancak belirli bir konuda bunalmış birine “boş ver, yorma kafanı böyle şeylere” demek ya da işi şakaya vurmak, sizin onun sorunlarını ciddiye almadığınızı ya da duygu ve düşüncelerini doğal bulmadığınız izlenimi verir.
KURAL BASİT! Karşınızdaki insanı ne kadar iyi dinlerseniz ve ne kadar iyi anlarsanız karşınızdakiler de sizi o kadar iyi dinler ve o kadar iyi anlar. Konuşulanları dikkatle dinlerseniz, siz konuştuğunuzda da karşınızdaki insanlar sizi dikkatle dinler.
BEN DİLİ-SEN DİLİ • “Ben”li cümle kurma, “Ben” ve “Sen” in ayrı ayrı insanlar olduğu ve benim düşüncelerim ya da duygularım sadece benim algılayış biçimimi yansıttığı bilincini verir. Benim, bana ait düşüncelerin, duyguların ve aksiyonların sorumluluğunu aldığımı, başkalarına o sorumluluğu vermediğim bilincini pekiştirmiş olur.
Sen dili: Hiç benim fikrimi sormuyorsun, kendini akıllı sanıyorsun. • Ben dili: Bu konuda fikrimin sorulmayışına üzüldüm. • Sen dili: Akşam yemeğe yine geç kaldın. • Ben dili: Çok üzülüyorum, ailemiz akşam yemeklerinde hiç bir araya gelemiyor. • Sen dili: Yeter, kes sesini soru sorma. • Ben dili: Devamlı soru sorman beni sinirlendiriyor.
Duyduklarımızın %5’ini, gördüklerimizin %25’ini, yaptıklarımızın yaklaşık olarak %90’ını anımsarız. Her zaman söylendiği gibi, çocuklukta bisiklete binmeyi öğrendiyseniz, uzun yıllar boyunca kullanmasanız bile asla unutmazsınız. Bunun nedeni, başarılı davranışları anımsama eğilimidir. Aynı şey iletişim becerisi konusunda da geçerlidir.
Hazırlayanlar: • Uzm. Psikolojik Danışman Emirhan Bahadır ÖZGÜLER • Uzm. Psikolojik Danışman Meltem ÖKTE ÇIKAN • Psikolojik Danışman Feray ÖZMEN • Psikolojik Danışman Fatime KILINÇ • Psikolojik Danışman Sinem MUTLU • Psikolojik Danışman Sibel BODUR
Kaynaklar:- İletişim Çatışmaları ve Empati / Üstün DÖKMEN- Dikkat Vücudunuz Konuşuyor / Ahmet Şerif İZGÖREN- Travma Sonrası Normal Tepkiler Psikoeğitim El Kitabı / MEB-UNICEF - İletişimin Sırları / Peter THOMSON- İlköğretim Çağında Çalışan ve Sokakta Yaşama Riski Taşıyan Çocuklara ve Ailelerine Yaklaşımlar / TEDP-Antalya MEM