1 / 101

YAZIM KURALLARI Bir dilin kurallara göre yazılmasına o dilin Yazım Kuralları denir.

YAZIM KURALLARI Bir dilin kurallara göre yazılmasına o dilin Yazım Kuralları denir. Kimi sözcüklerin yazımı zaman içinde değişmektedir. Yazım kılavuzunun görevi, o ülkedeki doğru yazıma öncülük etmektir. UZUN ÜNLÜ – DÜZELTME İŞARETİ.

domani
Download Presentation

YAZIM KURALLARI Bir dilin kurallara göre yazılmasına o dilin Yazım Kuralları denir.

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. YAZIM KURALLARIBir dilin kurallara göre yazılmasına o dilin Yazım Kuralları denir. Kimi sözcüklerin yazımı zaman içinde değişmektedir. Yazım kılavuzunun görevi, o ülkedeki doğru yazıma öncülük etmektir.

  2. UZUN ÜNLÜ – DÜZELTME İŞARETİ Türkçe kökenli sözcüklerdeuzun ünlüyoktur.Sadece ses düşmesi olduğunda üzün ünlü okunabilir. (Ahmet Amca – Amet Amca) Dilimize Arapça’dan ve Farsça’dan giren sözcüklerde uzun ünlü vardır. Şa-ir, Numune, iman vb. Uzun ünlüler genellikle yazıda gösterilmez.

  3. Düzeltme işaretinin iki görevi vardır: Uzatma ve inceltme Düzeltme işaretlerini özellikle anlam farklılığı oluşturan durumlarda kullanırız. Zorunlu kullanıldığı yerlere örnekler: Uzatma : adet - âdet, alem – âlem, aşık – âşık İnceltme : hala – hâlâ, kar – kâr, kâğıt Nispet i’si : Türk askeri, askerî okul, İslam dini, dinî bilgiler

  4. EKEYLEMLERİN YAZIMI Ekeylem (isim fiil) denen ve imek eylemine bağlanan idi, imiş, ise sözcükleri, bağlandıkları sözcükten ayrı yazılabilir; bu durumda kendi ünlülerini korur: Gelmiş idi, hasta imiş, koşuyor ise... Sözcüklerde çokluk bitişik yazılır: Ünlüyle biten bir sözcükle bitiştirilirse, başlarındaki –i sesi yerine -y sesi gelir ve ünlü uyumlarına uyar. Bildi-ydi, hasta-ymış, sulu-ymuş, Zonguldaklı-ymış, belli-yse, gamlı-ysa, geldi-yse, yaşlı-ydı... Ünsüzle biten sözcüklere eklendiğinde başındaki ünlüsünü yitirir ve ünlü uyumlarına uyar: var+idi vardı, alır+idi alırdı, gelir+ise gelirse, güzel+imiş güzelmiş...

  5. ÜNLÜ İLE BAŞLAYAN EKLERİN BİTİŞMESİ • –i, -e, -en, -ecek, -iş...gibi, ünlü ile başlayan ekler, ünlü ile biten bir ad ya da ad görevindeki eylem gövdesine doğrudan eklenmez; bu durumda iki ünlü arasına “y” ünsüzü girer: (Buna ünsüz türemesi-türemiş ünsüz kaynaştırma, koruyucu ünsüz denir.) • ova-y-a, dere-y-i, bekçi-y-e, sakla-y-acak, boya-y-ış, tekle-y-en iki-ş-er, araba-n-ın, araba-s-ı ... • b)–me eki ile biten eylemliklerin sonuna –e, -i eki gelirse araya “y” sesi konur: Gezme-y-e, yazma-y-ı • c)–ar, -er ekiyle türetilen bazı sözcüklerde, sözcüklerin köklerindeki ünlülerde düşme veya aşınma olur: • Sarı-ar>sarar, kara-ar>karar, • kızıl-ar>kızar, yeşil-er>yeşer...

  6. “Kİ” EKİ “-Kİ” BAĞLACI “Ki” bağlacı da başlı başına bir sözcüktür; Önceki sözcükten hep ayrı yazılır.

  7. Ki bağlacının özellikleri • Genelde eylemlerden sonra gelir ve • iki cümleyi açıklamalı bir biçimde • birbirine bağlar: • Öyle anlaşılıyor ki bu konuyu öğreneceksin • (Temel cümle) (Açıklayıcı cümle) • Yar yüreğin yar, gör ki neler var.

  8. Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Zannetme ki ne güldür ne de lale. Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta. Atatürk diyor ki!.. Arıyorum yıllar var ki ben onu. Her kim ki bu sırra mahzar.

  9. Kimi zaman pekiştirme göreviyle kullanılır. Bu durumda adlardan sonra gelebilir: • Bir ev ki, görmeye değer. • Kimi sözcüklerle birleşip kalıplaştığından, bitişik yazıldığı olur: • Sanki, mademki, halbuki, oysaki, • çünkü, belki...

  10. Ki bağlacı, kesinlikle ünlü uyumlarına uymaz: • Görülüyor kü (Y) görülüyor ki (D) • sandım kı (Y) sandım ki (D)...

  11. “-ki” ekinin üç değişik görevde kullanılır • Temel görevi, ilgi zamiri olup bir adın yerini tutmak ve onun kiminle ilgili olduğunu belirtmektir: Kalemini verir misin; benimki yazmıyor. • Bıçağın ağzı kör, makasınki keskin. • Bu görevde iken cümleye aşağıdaki soruları yöneltsek yanıt alabiliriz: • Benimki yazmıyor. (Kiminki?) Mutfağınki yanmıyor. (Nereninki?) Makasınki keskin. (Neyinki?)

  12. “-ki” ekini alan sözcük bir adla tamlama kurmuşsa sıfatniteliği kazanır ve “hangi?”sorusuna yanıt verir: • Evdeki hesap çarşıya uymadı. • Zamansözcüklerine doğrudan gelebilir. • Geceki film güzeldi.

  13. İster zamir, ister sıfat göreviyle kullanılsın, cümleden çıkarıldığında genellikle cümle bozulur ya da cümlenin anlamı değişir. • Bu ek büyük ünlü uyumuna hiç uymaz, yani “-kı” olmaz: • Akşamki dizi güzeldi. • “Dünkü, çünkü, günkü” sözcüklerinin dışında küçük ünlü uyumuna da uymaz. • Ek olan “-ki” her zaman bitişik yazılır.

  14. “DE” BAĞLACI “-DE” EKİ “De” bağlacı başlı başına bir sözcük olduğundan, kendisinden önceki sözcüklerden hep ayrı yazılır. Bu bağlaç, genellikle “dahi, hatta, bile, üstelik, ayrıca” bağlaçlarının yerini tutar.

  15. Büyük ünlü uyumuna uyar; de/da biçimleri vardır: Gelsen de bulamazdın. Alsan da kullanamazdın.

  16. Ünsüz sertleşmesine uymaz; te/ta biçimi yoktur: Zonguldakta deniz kıyısındadır.(Y) Zonguldakda deniz kıyısındadır.(D)

  17. Özel adlardan sonra gelse bile kesme işaretiyle (‘) belirtilmez; çünkü ayrı yazılır: Mehmet’te bizimle gelecek. (Yanlış) Mehmet de bizimle gelecek. (Doğru)

  18. “-De” ekinin özellikleri • Kendinden önceki sözcüğe hep bitişik yazılır: • Evde ekmek yok. • Büyük ünlü uyumuna uyar; • -de/-da biçimleri vardır: • Kasada para kalmamış. • Bende de yok.

  19. Ünsüz sertleşmesine uyar; • -te/-ta biçimleri vardır: • Sandıkta ne var? • Gömlekte düğme yok. • Özel adlardan sonra kullanılırsa, • kesme işareti (‘) ile belirtilir: • Zonguldak’ta kömür madeni var.

  20. “De” bağlacı ile “-de” ekinin ayırt • edilebilmesinin kolay çözümü: • Cümleden “de” yi çıkardığımızda cümle bozuluyorsa (anlamca düşük cümle) ektir, bozulmuyor ama anlamda çok az bir değişme oluyorsa bağlaçtır: • Elimde para var. Elim para var. • (Cümle bozuldu; ektir.) • Gelsen de bulamazdın. • (Dahi, bile anlamı katmış; bağlaçtır.)

  21. UYARI: Bu çözüm kimi zaman geçerli değildir: Elimde yandı. (Ek mi, bağlaç mı belli değil.)

  22. 2. Kolay Çözüm:Cümlenin öznesiyle ya da nesnesiyle birlikte “kimde?, nerede?, ne zaman? Sorularını cümlenin yüklemine sorunuz. Cevap alıyorsanız ektir; almıyorsanız bağlaçtır: Ayşe’de kitap var. Ek (Kimde kitap var?) Kümeste horoz yok. Ek (Nerede horoz yok?)

  23. Ayda bir milyon kazanır.Ek ( Ne kadar zamanda bir milyon kazanır?) Ellisinde bir adamdı. (Kaçında?) Ek Çalışmakta kararlıydı. (Nede?) Ek Bu anlayışta görülen... (nasıl?) Ek Sema da bizimle gelecek. Yukarıdaki sorulara cevap veremeyeceğinden bağlaçtır.

  24. “Mİ” SORU EDATININ YAZIMI “Mi” soru edatı da bağımsız bir sözcük olup, kendisinden önceki sözcükten hep ayrı yazılır. Bu edata “soru eki” demek, eklerin bitişik yazıldığı düşünülürse, yanlış olur. Beni soran sen miydin?

  25. Kendinden önceki sözcükten her zaman ayrı yazılan “mi”, kendinden sonraki eklerle birleşir: • Gelecek misiniz? • Alacak mısınız?... • “Mi” soru sözcüğü, kip eklerinden kimi zaman önce, kimi zaman sonra kullanılır.

  26. Bütün basit zamanlı eylemlerin üçüncü • kişiye göre çekiminde zaman ve kişi • eklerinden sonra gelir: • Okudular mı? • Görüyor mu?...

  27. Üçüncü kişiler dışında “-mış, -yor, -ecek, -r, -meli” ekleriyle çekime giren eylemlerde ise kişi eklerinden önce gelir: Dinliyor musun? Gelmiyor musunuz? Koşar mısın? Almış mısınız? Gelmeli miyim?...

  28. “-Di”li geçmiş zaman, dilek-koşul, istek ve emir kipleriyle çekimlenen eylemlerde kişi eklerinden sonra gelir: Duydun mu? Geleyim mi? Gitsek mi? Okusunlar mı?...

  29. UYARILAR: • “Mi” soru edatını, “-yor” ekinin daralttığı –me/-ma ekiyle karıştırmayınız:Bu akşam, bize niçin gelmiyorsunuz?Bu cümlenin yazımı doğrudur. Buradaki “mi” soru edatı “mi” değil, olumsuzluk eki “-me”nin, “-yor” ekinin etkisiyle daralmış biçimidir. Cümleye soru anlamını “niçin” katmaktadır. Dolayısıyla buradaki “-mi” bitişik yazılır.

  30. “Mi” soru edatını ayrıca “-im” iyelik eki ve “-i” durum ekinin birleşmesiyle oluşan “-imi” ile karıştırmayınız. • Bu karışıklık, yazım kuralları ve noktalamayla giderilir: • Evimi yıktın. (Benim evimi yıktın) • –im iyelik eki, -i durum eki • Evi mi yıktın? (Bilinen bir evi mi yıktın?)

  31. “De” bağlacıyla “mi” soru edatının birlikte kullanımı. Bu iki sözcük kimi cümlelerde yan yana gelebilir. Bu durumda birbirlerinden ayrı yazılırlar. Çoğu zaman, cümle, soru cümlesi değil ünlem cümlesi olur: Sen de mi Brutus! (Şaşma, üzüntü) Sen de mi geleceksin? (Soru)

  32. “e”, “a” İle Biten Ek Gövdelerine-yor Ekinin Getirilmesi “-yor” eki getirildiğinde eylemin sonundaki “a”lar “ı”, “e”ler “i” olur: Atlayor değil atlıyor, Bekleyor değil bekliyor, Kucaklayor değil kucaklıyor...

  33. Diye, niye, yiyensözcükleri kalıplaşmıştır. Bunun dışındaki “y” ünsüzünden önceki daralmalar yazıda gösterilmez. Gel-me-y-en

  34. “İLE” BAĞLAÇ VE EDATININ YAZILIŞI İlesözcüğünün edat mı bağlaç mı olduğunu anlamak için yerine“ve” bağlacının getiririz, anlam bozulmazsa bağlaç bozulursa edat olur. Okula babamla(ve) gittim.Edat Elini bıçakla(ve) kesti. Edat Çocukla(ve) annesi geldi. Bağlaç

  35. “İle” sözcüğü bağlaç da edat da olsa bitişik yazılabilir. Annesiyle konuştum. Arabayla gittik. Özel ada gelirse kesme işaretiyle ayrılır. Oktay’la uzun zamandır görüşmedik.

  36. “İle”başlı başına bir sözcük olmasına karşın, önceki sözcükle birleşerek ekleşebilir. “ile”ayrı yazıldığında hiçbir değişikliğe uğramaz; ama ek olarak kullanıldığında değişikliklere uğrar:

  37. Ünsüzle biten sözcüklere ek olarak getirildiğinde başındaki “i” ünlüsünü yitirir ve büyük ünlü uyumuna uyar: Kitap ilekitapla, defter iledefterle... dikkatla(Y)dikkatle(D) bıçağıyle(Y)bıçağıyla(D)

  38. Ünlü ile biten sözcüklere ek olarak getirildiğinde başındaki “i” ünlüsü “y” ünsüzüne dönüşür ve büyük ünlü uyumuna uyar: Araba ile arabayla gemi ile gemiyle radyo ile radyoyla...

  39. “-KEN” EKİNİN YAZIMI “-ken” ekinin aslı “iken” dir. Üsküdar’a gider iken aldı da bir yağmur... Ancak bu yazım biçimi yaygınlığını yitirmiştir. “iken” eyleminin bitişik yazımı daha yaygın kullanılmaktadır.

  40. Ünsüzle biten bir sözcüğe eklendiğinde başındaki ünlüsünü yitirir, ama büyük ünlü uyumuna uymaz: Alır+ikenalırken,gider+ikengiderken... Ünlü ile biten bir sözcüğe eklendiğinde önce araya “y” ünsüzü girer, sonra başındaki ünsüzünü yitirir. Bu durumda da büyük ünlü uyumuna uymaz: Yaşlı+iken yaşlıyken(uyum yok) konuşuyor+iken konuşuyorken(uyum yok) Güçlü+iken güçlüyken(uyuma uyar) güler+iken gülerken (uyuma uyar)

  41. BİLEŞİK SÖZCÜKLERİN YAZIMI Bir kavramı karşılamak üzere, iki ya da daha çok sözcükten oluşan öğelere bileşik sözcük denir. Bileşik sözcüklerin çoğu ad soyludur Bileşik sözcük biçiminde eylemler de vardır.

  42. Bileşik sözcükler üç yolla oluşur: A.Anlam Kayması B. Ses Kayması C. Tür Kayması

  43. Anlam kayması yoluyla oluşan • ad bileşikleri bitişik, • Eylem bileşikleri –herhangi bir ses olayı yoksa- ayrı yazılır: • Ad Bileşikleri: • Kuşüzümü, balkabağı, kafatası, başvuru... • 2.Eylem Bileşikleri: • Ayağını kaydırmak, kafası kızmak, tepesi atmak...

  44. Ses değişmesiyle oluşan bileşik sözcükler bitişik yazılır: Bileşik sözcükler oluşurken, sözcüklerin ünlüleri kaynaşabilir, ünlülerden biri ya da bir ses öbeği düşebilir, bir ünsüz türeyebilir ya da başka bir ünsüze dönüşebilir

  45. cuma+ertesi–cumartesi(“e” düşmüştür.) güllü+aş–güllaç(“ü” düşmüş, “ş”de “ç” olmuştur.)sütlü-aş – sütlaç kayın+ana–kaynana(“ı” düşmüştür.) pazar+ertesi – pazartesi(“er” ses öbeği düşmüştür.) pek+iyi–peki(“yi” ses öbeği düşmüştür.) his+etti–hissetti(“s” ünsüzü türemiştir.) hasta+hane– hastane(“ha” öbeği düşmüştür.) Af + etti – affetti (f ünsüzü türemiş)

  46. Farsça “hane” sözcüğüyle birleşen sözcükler; a)Ünsüzle bitiyorsa, “hane” sözcüğü (birkaç sözcük dışında, örneğin: Tersane...) eksiksiz birleşir: Balıkhane, rasathane,baruthane, darphane, dershane... b)Ünlüyle bitiyorsa, “hane” sözcüğünün ilk hecesi (birkaç sözcük dışında, örneğin: Boyahane...) eksiksiz düşer: Eczane, hastane, pastane...

  47. “Bugün” Sözcüğünün Yazımı İçinde bulunulan zamanı ya da günü karşılıyorsa bitişik, geçmişle ilgili bir tarihi karşılıyorsa ayrı yazılır. Bugün okula gitmeyeceğim. Bu konubugün dahi tartışılmaktadır. İstanbul’un fethedildiğibu gündeçeşitli etkinlikler düzenlendi.

  48. “Ev, ocak ve yurt” sözcükleriyle yapılan bileşik isimler yeni yazım kılavuzuna göre ayrı yazılır. (Eski yazım kılavuzuna göre aşevi vb. bitişik yazılır.) Doğum evi ceza evi sağlık yurdu

  49. Sözcük türü kaymasıyla oluşan bileşik sözcükler bitişik yazılır: Bileşiği oluşturan sözcüklerden birinin ya da ikisinin türünün kayması ile oluşan bileşiklerdir: Şıpsevdi, dedikodu, biçerdöver, akarsu,hanımeli, imambayıldı, vurdumduymaz... iki sözcük biri ya da ikisi fiilken, tür değiştirerek isim olmuştur. Tür kaymasıyla oluşan bileşiklerde aynı zamanda anlam kayması da görülebilir.

  50. NOT : Biraz, birazı, birkaç, birkaçı, birtakım, birçok, birçoğu, hiçbir, hiçbiribitişik yazılır. Bir şey , her şey ayrı, herhangibitişik yazılır. Perver, perest, name, zade sözcükleri bitişik yazılır: Misafirperver, hayalperest, Recaizade, beyanname... Kahverengi bitişik, bakır rengi, menekşe rengi ayrı yazılır.

More Related