570 likes | 1.04k Views
DUYU ORGANLARIMIZ. Canlılarda bazı tepkilerin alınmasını sağlayan hücreler vardır. Bu hücreler duyu organlarını meydana getirir. Bu duyu organları beyinden kontrol edilir. Her duyu organı almış olduğu uyartıyı beyinde değerlendirip, tepkisini ilgili organda gösterir. .
E N D
Canlılarda bazı tepkilerin alınmasını sağlayan hücreler vardır. Bu hücreler duyu organlarını meydana getirir. Bu duyu organları beyinden kontrol edilir. Her duyu organı almış olduğu uyartıyı beyinde değerlendirip, tepkisini ilgili organda gösterir.
Her duyu organı farklı bir uyartıyı alabilir.Örneğin ; • Göz ışığa duyarlıdır. • Kulak titreşime duyarlıdır. • Burun ve dil suda çözünen maddelere duyarlıdır. • Deri dokunmaya duyarlıdır.
İnsanda dış ortama açık 5 duyu organı vardır 1. GÖZ 2. KULAK 3. BURUN 4. DİL 5. DERİ
KULAK GÖZ DİL BURUN DERİ
Işığa duyarlıdır. Kafatasının göz çukuruna yerleşmişlerdir. Gözü dıştan kaşlar, kirpikler, göz kapakları ve gözyaşı korur. Dıştan içe doğru 3 tabakadan oluşmuştur. a) Sert tabaka b) Damar tabaka c) Ağ tabaka
Sert tabaka : Bağ dokudan yapılıdır. Gözü dış etkilerden korur ve gözün şeklinin bozulmasını önler. Rengi parlak beyazdır. Gözün ön tarafında saydamlaşarak “saydam tabaka”yı oluşturur. Saydam tabaka(kornea) göze gelen ışığı kırarak gözün iç bölgesindeki göz bebeğine geçirir.
Damar tabaka : Gözü besleyen kan damarları burada bulunur. Damar tabakada melanin pigmenti birikerek gözün içini karanlık oda haline getirir. Damar tabaka gözün önünde “iris” i oluşturur. İris göze rengini verir. İrisin ortasındaki deliğe de “göz bebeği” denir.
Ağ tabaka : En içteki tabakadır. Görme sinirleri burada ağ gibi yayılmıştır. Ağ tabaka üzerinde göz bebeğinin tam karşısında “SARI LEKE bulunur. Görüntü sarı lekede meydana gelir.Görme sinirlerinin gözden çıktığı nokta ışığa duyarlı değildir.
Buraya “kör nokta” denir. Ağ tabaka gözün önünde ince kenarlı(yakınsak) bir mercek olan “göz merceği” ni oluşturur. Göz merceği ışığı kırarak görüntüyü sarı leke üzerine düşürür.
Göz, görüntüyü ağ tabaka(retina) üzerine normal olarak düşürebiliyorsa bu göze normal (emetrop) göz denir. Ancak merceğin normal göz uyumunu sağlayamaması veya gözün yuvarlaklığının bozulması durumlarında göz kusurları ortaya çıkar
Göz kusurları şunlardır; 1- Miyop 2- Hipermetrop 3- Presbitlik 4- Astigmatizm 5- Renk körlüğü 6- Şaşılık 7- Katarakt
MİYOP Yakını iyi görür, uzağı göremez. Kalın kenarlı mercekle düzeltilir. Nedeni;a) Göz üst ve alttan basıklaşarak göz ekseni uzamıştırb) Göz merceğinin kırıcılığı artmıştır.
HİPERMETROP Uzağı iyi görür, yakını göremez.Nedeni;a) Göz ön ve arkadan basıklaşarak göz ekseni kısalmıştır.b) Göz merceğinin kırıcılığı azalmıştır. İnce kenarlı mercekle düzeltilir
PRESBİTLİK Yaşlılarda göz merceği yakına iyi uyum yapamaz. Bu durumda göz yakını iyi görmez, uzağı iyi görür. İnce kenarlı mercekle düzeltilir.(Hipermetrop’ a benzer)
ASTİGMATİZM Göz merceği yüzeyinin pürüzlü bir hal alması ya da saydam tabakanın kavislenmesi sonucunda görüntü sarı lekeye bulanık ve şekli bozuk olarak düşer. Silindirik camlı mercekle düzeltilir.
RENK KÖRLÜĞÜ Kırmızı ve yeşil renkleri birbirinden ayırt edemez. Kalıtsaldır.Tedavisi yoktur.
ŞAŞILIK Renk körlüğünde olduğu gibi doğuştandır. Şaşılıkta görme bozukluğu olmaz. Gözü hareket ettiren 3 çift kastan bir kısmının normalden uzun ya da kısa olması sonucunda göz eksenini doğrultusu değişir. Buna şaşılık denir. Ameliyatla giderilebilir.
KATARAKT Göz merceğinin içindeki sıvının ya da merceğin saydamlığını kaybetmesi sonucunda görüntü sarı lekeye düşemez. Buna katarakt denir. Ameliyatla düzeltilebilir.
Arpacık : Mikrobiktir, Göz kapaklarında görülür. Trahom : Mikrobiktir. Körlüğe neden olabilen hastalıktır. Göz tansiyonu : Ön ve arka odanın içindeki sıvının dengesinin bozulması sonucunda basıncın artmasıdır.
İşitme ve denge organımızdır. Üç kısımda incelenir. 1.Dış kulak 2.Orta kulak 3.İç kulak
Dış Kulak : Kulak kepçesi ve kulak yolundan oluşur. Ses dalgalarının toplanarak kulak zarına iletilmesini sağlar. Kulak yolu içindeki kıllar ve kulak yolundan salgılanan sıvı kulağa yabancı toz gibi maddelerin girmesini önler.
Orta Kulak : Kulak zarı ile oval pencere denilen zar arasında küçük bir oda gibidir. Kulak zarına bağlı ilk kemik “çekiç” kemiğidir. İkinci kemik “örs” ve üçüncü kemik “üzengi” kemiğidir. Bu kemiklerin üçüne birden “kemik köprü” denir. Bu kemikler kulak zarından alınan ses dalgalarını iç kulağa iletir..
İç Kulak : İşitmeyi sağlayan yerdir. İçinde işitme sinirleri ve duyu hücreleri bulunur. Orta kulaktan itibaren “oval pencere” ile başlar. İç kulaktaki “dalız” oval pencere yoluyla gelen ses dalgalarını sıvı dalgalanması halinde “salyangoz” a iletir.
Salyangozun üst kısmında “üç yarım daire kanalı” bulunur. Bu kanalların içindeki sıvı ile vücudun dengesi algılanarak beyine bildirilir. Vücudun dengesini “beyincik” sağlar.
Tat alma organımızdır. Ancak tat dışında sindirim ve konuşma gibi olaylarda da görev alır.Dil kaslardan yapılıdır.Üzerinde girintili çıkıntılı tat alma cisimcikleri (tat memecikleri) bulunur.
Dilimiz suda çözünebilen maddelerin tadını alabilir.Dilimiz dört farklı tada duyarlıdır. Dilin farklı bölgeleri farklı tatlara duyarlıdır. Ucu tatlı, orta kenarları tuzlu, arka kenarları ekşi ve arkası acı tatları algılar.
Ağızdaki tat tomurcukları yardımı ile; 1.Acı 2.Tatlı 3.Ekşi 4.Tuzlu Olmak üzere dört esas tat alınarak nakledilir..
Papillalar bu duyulara göre özel yapı kazanmıştır. Buna göre bazı bölümlerde, bazı duyular daha ön planda alınır. Örneğin; • Dilin üst-yan kısımlarından ekşi • Arka kısımlarından acı • Uç kısımlarından ise daha çok tatlı duyular alınır
Burun koku alma organıdır. Uç kısmı kıkırdak, arka kısmı kemikten yapılıdır. Burun boşluğu “sapan” kemiği ile ikiye ayrılır.Boşluklardan ortaya doğru üçer tane kemik çıkıntı iner. Aralarında hava dolaşan bu kemiklere “boynuzcuk kemikleri” denir.
Bu kemiklerin arasındaki boşluklara “sinüs” denir. Sinüslerin iltihaplanmasına “sinüzit” denir.Burun boşluğu mukus salgısı yapan epitel hücreleriyle döşenmiştir. Burun içindeki kıllar ve mukus kirli havayı temizler, mukus havayı nemlendirir, burun içindeki kıvrımlar havayı ısıtır.
Koku alma sinirleri burun boşluğunun üst tarafındaki “sarı bölge” de bulunur. Havaya karışan koku zerrecikleri mukus içinde çözünerek koklama sinirlerini uyarır. Duyu sinirleri bu uyartıyı beyine taşır. Böylece koku algılanır.Koklama ve tatma duyuları suda çözünebilen maddelere duyarlıdır. Bu nedenle birbiriyle yakından ilgilidir.
Dokunma duyu organımız deridir. Ancak derinin duyu dışında başka görevleri de vardır. Dıştan içe doğru ; • Ölü tabaka • Üst deri • Alt deri • Yağ tabakalarından oluşur.
Üst derinin canlı olan alt kısmında deriye rengini veren renk tanecikleri bulunur.Alt deri üst deriden daha kalındır. Alt deride kıl kökleri, yağbezleri, ter bezleri, duyu cisimcikleri, kılcal kan damarları, duyu sinirleri bulunur.