1 / 78

ERGENLİK DÖNEMİ

ERGENLİK DÖNEMİ. AYŞEGÜL ARACI PSİKOLOJİK DANIŞMAN. Ergenlik Nedir?. Ergenliğin tanımını yapmak zordur. Ergenlik değişim demektir. Ergenlik büyümek demektir. Ergenlik başkalaşım (metamorfoz) ve dönüşüm (mütasyon) demektir.

ethel
Download Presentation

ERGENLİK DÖNEMİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ERGENLİK DÖNEMİ AYŞEGÜL ARACI PSİKOLOJİK DANIŞMAN

  2. Ergenlik Nedir? • Ergenliğin tanımını yapmak zordur. • Ergenlikdeğişim demektir. Ergenlik büyümek demektir. Ergenlik başkalaşım (metamorfoz) ve dönüşüm (mütasyon) demektir. • Ergenlik döneminde birey hem bedensel, hem ruhsal, hem de toplumsal anlamda değişime, dönüşüme uğrar. Büyümek ergenliğe özgü değildir, çocuklar da büyürler. Ama pek değişmezler. Öyleyse, ergenler hem büyürler hem de değişirler.

  3. Bir Sözcük Olarak Ergenlik • Ergen sözcüğü ermek kökünden gelmekte ve “döl bakımından verimli, üretici döneme giren, çocukluk çağını geçen” anlamında kullanılmaktadır. • Ergenlik ise bilindiği gibi ergen olma durumunu belirtir, aynı zamanda ergen yaşta yüzde çıkan sivilce anlamına da gelmektedir.

  4. Bir Sözcük Olarak Ergenlik • Yaşamın bu dönemine ait olarak kullanılan diğer bir sözcük de püberte (puberté) ve Türkçe karşılığı olarak kullanılan “erinlik”dir (buluğ). • Erinlik, yani buluğ dönemi, çocukluktan ergenliğe geçiş dönemidir. Bu dönemde çocukta öncelikle bedensel değişiklikler olur. Bu değişiklikleri ruhsal değişimler takip eder ve ergenlik dönemi başlar. Erinlik, ergenliğin başlangıcını belirler.

  5. Bir Sözcük Olarak Ergenlik • Ergenlik buluğ ile başlar, ancak bitişi için aynı belirgin sınırı koymak mümkün değildir. Bir ergen ne zaman yetişkin sayılır? Bunun tek bir yanıtı yoktur. • Bu soru bizi ergenlik sorunsalının can alıcı noktasına götürür. Çünkü ergenliğin sınırlarının tayini biyolojik, toplumsal ve hukuki olarak ayrı ayrı yanıtlar içerir. İnsan yaşamının hiç bir dönemi için bu denli birbirine zıt ve karmaşık tanımlar yapılmaz.

  6. Biyolojik ve Toplumsal Bir Olgu Olarak Ergenlik • Ergenlik önce biyolojik bir olaydır; erinlik yani buluğ ile oldukça net bir biçimde başlayan ergenlik, gerek boy-ağırlık gelişiminin gerekse üreme kapasitesinin tamamlanması ile son bulur. • Erinlik, kızlarda 10,5-11 yaş, erkeklerde ise 12,5-13 yaş sınırında başlar. Boy uzaması ve bedenin kas ve yağ dokusundaki değişiklikler devam etse de genel olarak erinlik döneminin 16-18 yaş arasında bittiği kabul edilir.

  7. Biyolojik ve Toplumsal Bir Olgu Olarak Ergenlik • Ancak biyolojik ölçütler bile bize kesin sayılar veremez: yaş sınırları zamana, ırklara, bölgelere ve hatta ailelere göre değişiklik gösterir. • Erinliğin başlangıcı giderek daha erken olmaktadır. Örneğin 19. yy ortalarında Norveç’te genç kızlar ortalam 17 yaş civarında ilk adetlerini görürlerken bugün 13 yaş civarına gerilemiştir. Buna “yüzyılın eğilimi” denmektedir.

  8. Biyolojik ve Toplumsal Bir Olgu Olarak Ergenlik • Beslenme koşullarının iyileşmesinin, aşılama ve diğer önlemlerle enfeksiyon hastalıklarının engellenmesinin, cinsel uyaranların artmasının bunda rol oynadığı düşünülmektedir. Öte yandan, erinliğin Akdeniz bölgesinde yaşayan toplumlarda soğuk bölgelerde yaşayanlara göre çok daha önce başladığı da bilinmektedir.

  9. Biyolojik ve Toplumsal Bir Olgu Olarak Ergenlik • Ergenlik döneminde beynin ağırlığı iki katına çıkar. Beyindeki bağlantı noktaları hızla çoğaldığından beyin daha az melatonin (vücudun biyolojik saatini koruyan ve gece salgılanan bir hormon çeşidi) salgılar, bu da ergenlerin gece geç yatıp daha az uyumalarına sebep olur.

  10. Biyolojik ve Toplumsal Bir Olgu Olarak Ergenlik • Beyin araştırmaları, dengesiz dönemlerde aşırı üretim/salınım meydana geldiğini açıklıyor: Sinapslar (bağlantı noktaları) ve myelin (bir tür sinir iletici madde) hızla çoğalmaya başlar. • Vücutta stres yaratan büyüme dürtüleri yüzünden beyinde dopamin (uyarır ve yeni şeylere merak uyandırır) ve serotonin (yatıştırır) düzeyi düşer.

  11. Biyolojik ve Toplumsal Bir Olgu Olarak Ergenlik • Sinir hücreleri arasındaki iletişimi sağlayan bu maddeler (transmitter), ergenlerde bazen macera ve tehlikelere atılma cesareti, bazen de temkinli olma veya isteksizlik yaratır. Böylece aktif ve etkin olma arzularının yanı sıra, sükunet ve yalnız kalma ihtiyaçları artar.

  12. Biyolojik ve Toplumsal Bir Olgu Olarak Ergenlik • Toplumsal açıdan durum daha da karışıktır. Tarihsel açıdan baktığımızda ergenlik olgusunun 19. yy’dan başlayarak ortaya çıktığını görüyoruz. Biyolojik bir gerçeklik olarak erinlik evrenseldir ama, ergenlik modern çağların bir icadı gibi gözükmektedir. • Ergenliğin bir dönem olarak tanınması, okulun toplumsal rolünün artması ile birliktedir.

  13. Biyolojik ve Toplumsal Bir Olgu Olarak Ergenlik • Ergen, batı toplumlarında ve onları örnek alarak zorunlu eğitimi kabul eden toplumlarda genel ya da mesleki eğitimine ve öğrenimine devam eden kişidir. • Kendini erişkin yaşama hazırlama çabasında olan ergenin bir başka özelliği de ailesi ile birlikte oturmaya ve onlara maddi olarak bağlı kalmaya devam etmesidir.

  14. Biyolojik ve Toplumsal Bir Olgu Olarak Ergenlik • Elbette bu durum kültürel ve yöresel özelliklere bağlı olarak değişiklikler gösterebilir. Örneğin, bir köy ergeninin erişkin olarak kabul edilme yaşı, kendisinden oldukça uzun süreli bir öğrenim hayatı beklenen bir kent ergenine göre çok daha erken olacaktır. • Askere gidip gelen yirmili yaşlardaki bir köy ergeni artık yetişkin olarak kabul edilirken, aynı yaşlardaki bir kent ergeni yüksek öğreniminin henüz başındadır.

  15. Psikososyal bir olgu olarak ergenlik • Ergenlik bazı yazarlara göre ikinci doğumdur. Fransız psikanalist Françoise Dolto, ergenlikte oluşan dönüşümü yaşamın ilk günlerindeki dönüşümle karşılaştırır. • Doğum, fetüs halinden yeni doğan haline geçişin olduğu bir dönüşümdür. Ergenlik de aynı şekilde çocukluktan erişkinliğe geçilen bir dönüşüm dönemidir.

  16. Psikososyal bir olgu olarak ergenlik • Dolto, ergenlerin de tıpkı yaşamın ilk döneminde yaşama alışmaya çalışan yeni doğan bebekler gibi kırılgan ve dayanıksız olduklarını belirtir ve onları kabuk değiştiren yengeçlere benzetir. • Yengeçler kabuk değiştirdikleri dönemde zayıf ve savunmasızdırlar. Eğer bu dönemde yaralanırlarsa, bu yaranın izini tüm yaşamları boyunca taşırlar. Öyleyse ergenlik, bireyin oldukça zayıf ve duyarlı olduğu bir süreçtir.

  17. Psikososyal bir olgu olarak ergenlik • Ergenlik bir hastalık değildir. Doğal ve gerekli bir süreçtir. Ancak kimi zaman ergenlik, erişkinlikte görülen ruhsal hastalıkların başladığı dönemdir de... • Ergenlik, bireyin pek çok cephede savaşmak zorunda olduğu zorlu bir dönemdir. Ergenlik belki de bireyin kendi hakkında en çok soru sorduğu, “ben normal miyim”sorusunun en çok sorulduğu dönemdir.

  18. Ergenlik Dönemi Psikososyal Gelişim Görevleri / İhtiyaçları • Ergenlik dönemi gelişim görevlerini 5 başlık altında toplayabiliriz: • Kimlik Oluşturma • Özerklik Kurma-Bağımsızlık İhtiyacı • Yakın İlişkiler Kurma • Cinsiyeti İle Barışık Olma • Başarı (Meslek Seçimi İle Birlikte)

  19. Gelişim Görevleri Çerçevesinde Ergen Ruhsallığı Nasıl Şekillenir? • Kimlik oluşturma ve özerk olma, ergenlerin en önemli ihtiyaçlarındandır. Ergenler kendi bakış açılarını bulmaya, hayatı ve düzeni anlamaya çalışırlar. • Bunu yaparken de özellikle kendi yaşıtlarından ve özdeşim kurdukları yeni nesnelerden (öğretmen, aile içerisindeki önemli kişiler, müzik grupları vs.) dayanak ihtiyacı içerisindedirler ve etkilenmeye oldukça açıktırlar.

  20. Gelişim Görevleri Çerçevesinde Ergen Ruhsallığı Nasıl Şekillenir? • Ergen, bu iki gelişim ihtiyacı çerçevesinde (özerklik ve kimlik oluşturma) geçici olarak bir rol kararsızlığı yaşar. Çeşitli roller düşünür, değerler dener, benimser ve sonra terkeder. Bir dönem için benimsediği kesin değerlerinden kısa bir süre sonra tekrar vazgeçebilir.

  21. Gelişim Görevleri Çerçevesinde Ergen Ruhsallığı Nasıl Şekillenir? • Ergenlik çağında özerklik kurma, ilişkilerinde bağımsız ve kendi ayakları üzerinde durabilen biri olmak anlamına gelir. Ergen için bağımsızlığını yaşayabilmesi onun en büyük çabalarından biridir. • Bunu yaparken otoritenin koyduğu kurallara açık ya da örtük biçimlerde başkaldırma eğilimindedir. Ancak, bazen yıkıcılığa varabilen kararlı bağımsızlık istekleri, bazen de bebeksi bir bağımlılık isteği ile yer değiştirebilir. Bu şekilde ergen, sürekli olarak ileriye ve geriye gider gelir.

  22. Gelişim Görevleri Çerçevesinde Ergen Ruhsallığı Nasıl Şekillenir? • Ergenlik döneminde anne ve babanın algılanışı da değişime uğrar. Ergen, anne babasının açıklarını yakalama çabasındadır ve bunu da çoğu zaman başarıyla gerçekleştirir. • Böylece, çocukluk döneminde üstün varlıklar olarak algılanan anne-baba, ergenlik döneminde gözden düşer, üstelik ebeveynler çoğu kez ergenler tarafından olumsuz değerlendirilirler.

  23. Gelişim Görevleri Çerçevesinde Ergen Ruhsallığı Nasıl Şekillenir? • Ergen, kimlik oluşturma ve bağımsızlık çabaları doğrultusunda bir yandan ailesinin denetiminden, diğer yandan ailesine olan içsel bağımlılığından kurtulmaya çalışır. Bunu yaparken anne-babayı eleştirme fırsatı kollayabilir, sadece karşı çıkmış olmak için karşı çıkabilir. Böylece, anne babasından farklı olma isteğini kendince ortaya koyar. • Dolayısıyla çatışmalar genellikle ailesi ile olan ilişkilerinde odaklaşır. Ergen tüm bunları yaparken aslında sadece bir arayış içindedir, kendini aramaktadır.

  24. Gelişim Görevleri Çerçevesinde Ergen Ruhsallığı Nasıl Şekillenir? • Ebeveynler ve ergenler arasında yaşanan çatışmalara farklı bir pencereden bakarsak, belki de birçok çatışma ebeveynlerin de çocuklarınınkine benzer zor bir ergenlik döneminden ikinci kez geçiyor olmalarından kaynaklanmaktadır. • Evdeki ergen çocuk, anne babayı da kendi ergenliğine döndürür.

  25. Gelişim Görevleri Çerçevesinde Ergen Ruhsallığı Nasıl Şekillenir? • Çocuklarımızla yaşadığımız çatışmalar bize, hayatı ve varlığımızı sorgulamaya başladığımız, yorucu iş hayatımız ve aile bağlarımız arasında denge sağlamaya çabaladığımız, bu arada bazılarımızın kendi anne babasını kaybetme acısının üstesinden gelmeye çalıştığı, hayatın giderek daha kıymetlendiğini fark etmeye başladığımız bu dönemde daha zorlayıcı gelir.

  26. Gelişim Görevleri Çerçevesinde Ergen Ruhsallığı Nasıl Şekillenir? • Kuşak çatışmaları da işte tam bu noktada başlar: Biz erişkinler, giderek kısalan yaşamımızın geri kalanını daha anlamlı ve akıllıca geçirmeye çalıştığımız için etkili ve kararlı davranırken, ergenler, önceden düşünmeden, deneyerek, sonuçlarını daha sonra görebildikleri aşırı davranışlarda bulunmaktan kaçınmazlar.

  27. Gelişim Görevleri Çerçevesinde Ergen Ruhsallığı Nasıl Şekillenir? • Daha önceden ergen olan biz yetişkinler,yaşamın değerini, önemini ve bize yüklediği sorumlulukları biliyoruz. Hiç şüphesiz ki bir ergen, bizimle aynı şeyleri hissedemez. • Biz, daha inişsiz çıkışsız, heyecansız bir yaşam sürmeyi isteriz. Oysa ergen, çok daha yoğun ve güçlü heyecanları yaşamak ister. Bu noktada, biz yetişkinlerin ergene tahammülü oldukça önemli ve gereklidir.

  28. Gelişim Görevleri Çerçevesinde Ergen Ruhsallığı Nasıl Şekillenir? • Ergenin bireyselleşme çabaları doğrultusunda yapmış olduğu her karşı çıkış, eleştiri ya da aykırı davranma ihtiyacı, onun bir yandan da anne babanın desteğine ve sınırlarına olan ihtiyacını kesinlikle azaltmaz. • Anne baba daima referans alınacak kişiler olarak ergenin yanında olduğunda, ergen kendisi emniyette hisseder. Ergen, anne babasından “tabii ki değişiyorsun ancak her zaman bizim çocuğumuzsun” mesajını duymak ister.

  29. Gelişim Görevleri Çerçevesinde Ergen Ruhsallığı Nasıl Şekillenir? • Ergenin tüm bu kimlik bulma ve bağımsızlaşma çabaları, anne baba tarafından normal kabul edildiği ve çok fazla kişiselleştirilmediği sürece çatışmalar da aynı oranda azalabilir. • Bunun için, anne babanın eleştiriye tahammül edebilmesi, bunu doğal bir süreç olarak algılayabilmesi ve ergen ile sürekli olarak anlaşmalar (karşılıklı sınırlar) yapabilmesi işleri kolaylaştırabiliyor hem aile hem de ergen açısından. Çocukluk dönemine göre, ergen ve aile arasında farklı bir karşılaşma gerekiyor.

  30. Gelişim Görevleri Çerçevesinde Ergen Ruhsallığı Nasıl Şekillenir? • Ergenlik döneminin bir diğer gelişimsel ihtiyaçlarından olan yakın ilişkiler kurma , kendi yaşıtları ile olan ilişkiler ile mümkün olabilir. Yaşıtları ile kurduğu ilşkide, ergen, kendi düşüncelerini ifade etmeyi ve başkalarının fikirlerine de hoşgörüyle yaklaşmayı öğrenir.

  31. Gelişim Görevleri Çerçevesinde Ergen Ruhsallığı Nasıl Şekillenir? • Ergenlerde arkadaşlık kurma iki yönlü bir yol izler. Ergen bir yandan kendisine arkadaş olarak seçeceği kimselerin kendisi ile aynı şeylerden hoşlanmasını, kendi sosyal statüsüne uygun olmasını ve ona sadık olmasını isterken, bir yandan da arkadaşları tarafından beğenilmeyi, onaylanmayı ve kusurları ile kabul görmeyi bekler.

  32. Gelişim Görevleri Çerçevesinde Ergen Ruhsallığı Nasıl Şekillenir? • Aynı zamanda ergen, aileden gelen değer yargıları ile arkadaşlarından gelen değer yargılarını birbiri ile uyuşturma çabası içindedir. • Karşı cinsin kabul edici tavırlar içinde olması ve beğenmesi, ergenin kendini değerli bir varlık olarak algılamasını ve güvenli ilişkiler kurmasını sağlar.

  33. Gelişim Görevleri Çerçevesinde Ergen Ruhsallığı Nasıl Şekillenir? • Ergen, kendi arkadaşlarının seçimine büyüklerin karışmasını istemez. Dolayısıyla, kendi seçtiği arkadaşları hakkında anne-babasının olumsuz fikirlerine şiddetle karşı çıkar. • Bu dönemde ergen, sık sık arkadaş değiştirir. Ergenliğin sonlarına doğru, seçtiği arkadaşlarla uzun süreli ve kalıcı arkadaşlıklar kurabildiği görülür.

  34. Gelişim Görevleri Çerçevesinde Ergen Ruhsallığı Nasıl Şekillenir? • Ergenin cinsiyeti ile barışık olma, beden imajını olumlu bir şekilde oluşturmaya yönelik gelişim ihtiyacı, onu kimi zaman olumlu kimi zaman olumsuz duygulanımlara sevkeder. • Bedenin kontrolsüz bir biçimde büyümesi, ruhsallık ile paralel olmadığından, ergenin kendi içerisindeki kaygı ve çatışmalar da doğru orantılı olarak artar.

  35. Gelişim Görevleri Çerçevesinde Ergen Ruhsallığı Nasıl Şekillenir? • Ergenin tamamlamak zorunda olduğu diğer bir gelişim görevi, öğrenimine ve gelecekteki mesleğine ilişkin kalıcı bir seçim yapma zorunluluğudur. Freud’a göre olgunluk ve mutluluk, iki ölçütle belirlenir: Sevmek ve çalışmak. • Dolayısıyla ergen, kendisine uygun bir öğrenim ve meslek seçimi yapabildiğinde rolünün önemli bir koşulunu yerine getirmiş olur.

  36. Ne yapmalı, nasıl davranmalı? • Ergenlere bir yandan destek, yardım ve yön verirken diğer yandan onları serbest bırakmayı nasıl başarabiliriz?

  37. Ne yapmalı, nasıl davranmalı? • Ergenlere karşı davranışlarımızda sık sık bir aşırı uçtan diğerine geçeriz: Bir yandan onları çok özel kişiler olarak görerek hiçbir sınır ve kısıtlama koymadan her türlü özgürlüğü tanırız, diğer yandan ise, büyüyüp olgun bireyler olabilmeleri için bizim kararlarımıza ve yönlendirmelerimize sürekli ihtiyaçları olan gelişememiş varlıklar oldukları düşüncesini taşırız. • Her iki davranış da ergen için uygun değildir.

  38. Ne yapmalı, nasıl davranmalı? • Montessori, sizi çocuğunuzun kişisel ve gizemli iç yapısına güvenerek onu ortaya çıkarmanızı önerir. • Çünkü insanlar, doğası gereği daima iyiye, gelişmeye yönelmeye meyillidir. Çevresel faktörler olumsuz olduğunda, çocuğun kendi potansiyelini gerçekleştirmesi ketlenebilir.

  39. Huzurlu Bir Ortam Yaratmak • Çocuklar ergenlik çağına geldiklerinde ev ortamında da pek çok değişiklik oluyor. İş hayatının sorumlulukları ve stres, ergenin kaprisli ve dengesiz halleri, günlük ev işleri içerisinde sakin ve sabırlı olabilmek, aile içinde huzuru sağlayabilmek gerçekten bazen oldukça zor olabiliyor. • Ancak, gündelik yaşam iyi yapılandırılır ve bilinçli olarak huzurlu bir ortam yaratmaya çalışılırsa, ev hayatı tüm aile için kolay katlanılır olacaktır.

  40. Huzurlu Bir Ortam Yaratmak • Aile bireylerinin birlikte geçireceği zamanın çok az olmaması için yalnızca iş yaşamında değil, ev hayatında da iyi bir zaman yönetimi önemlidir. • Çocuklarımız rahat bir atmosferde kendilerini çok daha güvenli ve mutlu hissederler. Tehditler, yaptırımlar, cezalar böyle bir ortamda kendiliğinden azalır. Korku ve kaygı duymadıkları bir atmosferde ergenlerin ilgisi, merakı da artacaktır. • İlgi ve merak hassas bir duygudur ve özen gösterilmesi gerekir, çünkü insan gelişimindeki en itici güçlerden ikisidir.

  41. Huzurlu Bir Ortam Yaratmak • Ev ortamında huzurlu ve olumlu bir hava yaratabilmek, çeşitli düzlemlerde küçük adımlarla ve çabalarla gerçekleşebilir. • Bu adım ve çabalar neler olabilir?

  42. Düzen ve Disiplin • Derli toplu, düzenli ve öngörülebilir bir ortam, gençlerin çevrelerini giderek daha iyi algılamalarına ve daha rahat hareket edebilmelerine imkan sağlar. • Böyle dışsal bir düzen aslında içsel, ruhsal düzenin oluşumuna katkıda bulunur.

  43. Düzen ve Disiplin • Aile bireylerinin her gün belli bir saatte, düzenli olarak beraber yemek yemesi, birlikte zaman geçirmesi, annenin ve babanın kızlarıyla ve/veya oğullarıyla bazen yalnız kalmaları, annenin her Salı günü ya da babanın Cuma akşamları saat yedide spora gitmesi gibi tekrarlanan olayların olduğu bir aile ortamı, ergenler için çok olumludur.

  44. Düzen ve Disiplin • Her şeyin yerli yerine oturduğu, tekrarlanan olaylar karşısında anne babanın tepkilerinin (çoğunlukla) ergenler tarafından kestirilebildiği – ebeveynin davranışlarında güvenilir, tutarlı ve anlaşılır olduğu- bir ortamda ergenlerin dünyayı anlaması mümkün olacaktır.

  45. Düzen ve Disiplin • İnsan ancak anlaşılır, öngörülebilir bir hayatta yönünü kestirebilir, doğru yolu bulabilir ve kendi kararlarını vermeyi öğrenebilir. Ergen, örneğin, akşam eve vaktinde gelmemeye karar veriyorsa, geldiğinde kaldırılmış bir sofra ve kızgın anne babayla karşılaşacağını bilmelidir. • Ergenlerin kişiliklerini oluşturdukları, neler yapabilip neler yapamayacaklarını deneyerek öğrendikleri bu dönemde, onlara bir düzen sunmak ve yön göstermek gerekir.

  46. Ergenin odası özel ve kişiseldir. • Ergenlerin, rahatsız olmadan yaşayabilecekleri mekanlara ihtiyaçları vardır. Yaşları ilerledikçe ebeveynlerden uzaklaşmak, özellikle arkadaşları olduğunda kontrolümüz dışına çıkmak isterler. Bundan ötürü kendi odaları olması ve bizlerin kapıyı vurmadan içeri girmememiz iyi olacaktır.

  47. Ergenin odası özel ve kişiseldir. • Eğer ergenin odasını gerçekten ona ait olması gereken bir oda olduğunu kabul ediyorsak, odanın temizliğinin ve döşeniş tarzının bizim isteklerimiz doğrultusunda olmasını bekleyemeyiz. Kendi odalarını istedikleri gibi döşemeyi, temizlemeyi / temizlememeyi onlara bırakmalıyız. • Giyim konusunda olduğu gibi, odaları konusunda da kişisel zevkleri zamanla netleşecek ve gelişecektir.

  48. Özgürlük • Ergenlerin özgürlük arayışları giderek artar: Otoriteye ve talimatlarımıza giderek daha sık karşı çıkmaya başlarlar. • Onlarla, yapılmasını istediğimiz işler, koyduğumuz kurallar ve yaptığımız anlaşmalar hakkında önceden, açıkça ve uygun bir dille konuşmak gereklidir. • Onlara da söz hakkı tanınmalı ve kararlarını ifade etmelerine izin verilmelidir.

  49. Özgürlük • 16 yaşındaki bir ergene, önce derslerini bitirmesi gerektiğini söyleyebiliriz, ama bunu nasıl, nerede, ne zaman ve kiminle yapacağına kendisi karar vermelidir. • Aynı şekilde 14 yaşındaki bir ergene kiminle arkadaşlık edeceği hakkında talimat veremeyiz, ona ancak yeni arkadaşını sevimli bulup bulmadığımızı söyleyebiliriz.

  50. Özgürlük • Çocuğumuz üzerinde kötü etkileri olabileceğini düşündüğümüz bir arkadaşıyla görüşmesini yasaklayamayız, zira bunu yapsak bile, onunla gizlice buluşmasını ya da okulda teneffüslerde birlikte olmasını engelleyemeyiz. • Bunu yapmak yerine, çocuğumuzun seçimi olan arkadaşını (bazen de ailesini), çocuğumuza çok da fark ettirmeden, daha yakından tanımaya çalışabiliriz.

More Related