820 likes | 1.18k Views
TULAREMİ. F. tularensis ’in oluşturduğu kuzey yarım küreye özgü zoonotik bir hastalıktır. Yurdumuzda 1936 yılından beri küçük epidemiler oluşturarak veya sporadik olgular şeklinde görülmektedir. TULAREMİ. Tüm yaş gruplarında ve her iki cinsde görülür. Bimodal özellik: 0-9 yaş, 50+yaş
E N D
TULAREMİ • F. tularensis’in oluşturduğu kuzey yarım küreye özgü zoonotik bir hastalıktır. • Yurdumuzda 1936 yılından beri küçük epidemiler oluşturarak veya sporadik olgular şeklinde görülmektedir.
TULAREMİ • Tüm yaş gruplarında ve her iki cinsde görülür. • Bimodal özellik: 0-9 yaş, 50+yaş • Fatalite hızı %1-3
F. tularensis • Memeli, kuş, balık, artropod ve protozoaların da arasında olduğu 250’den fazla canlı ile birlikte bulunabilir. • Kemiriciler başta olmak üzere çeşitli hayvanlar hasta / taşıyıcı olabilir. • Hayvanlar arasında subklinik enfeksiyon veya kitlesel ölümlere neden olabilir.
F. tularensis • Konak dışında • Düşük ısılarda • Sulu ortamlarda canlılığını sürdürür. • Ciddi hastalık oluşturmadan bir süre toplum içinde canlılığını sürdürebilir.
F. tularensis • İklim, uygun konak, vektör, hayvan gruplarının yoğunluğu ekolojisini etkiler. • Kemiriciler soğuk,yağışlı • kene vb yaz ayları • Aşırı yağışlar su kaynaklı bulaş
BULAŞ • Kontamine gıda ve su • Enfekte toz ve aerosol • Artropodlar rol oynar. • İnsanlar arasında bulaş kabul edilmemektedir.
Francisellatularensis’in konakçıları; Lagomorpha (Tavşangiller) Rodentia (Kemirgenler) Sciuromophiamorpha (Sincaplar) İnvertabralılardan keneler Küçük memeliler ve artropodlar Evcil hayvanlardan koyun ve kedi
Etken, tedavi edilmemiş hastaların kanlarında hastalığın ilk 2 haftasında, lezyonda 1 ay veya daha fazla bulunabilir. • Sinekler 14 gün boyunca infektif olabilir. • Keneler yaklaşık 2 yıl süren yaşamları boyunca infektif olabilir. • -15oC’de dondurulmuş tavşan eti 3 yıldan uzun süre infektif kalabilir.
TULAREMİDE ENFEKSİYONUN DOĞADAKİ BULAŞ DÖNGÜSÜ F. tularensis ile enfekte vahşi hayvanlar; tavşan, hamster, fare, sıçan, sincap İnek Koyun Kedi Köpek Kene Pire Sivrisinekk Isırık Av hayvanları ile temas Kontamine su içme ve et yeme Aerosollerin inhalasyonu Kontamine materyal ile Temas İnsan
Bulaş yolu: • Artropod ısırığı • İnfekte hayvan dokusu/sekresyonu/eksudası ile mukokutanöz temas • İnfekte hayvanların leşleri ile temas • İnfekte hayvanların kürkleri ile temas • Kontamine toprak, arpa vb hububat, kuru ot tozlarının inhalasyonu • Kontamine su tüketimi • Kontamine su ve toprak ile temas • İnfekte hayvan etlerin yeterince pişmeden tüketilmesi • İnfekte aerosol inhalasyonu
Türkiyedetularemi Türkiyede sıklıkla orofarengeal form görülür. Genellikle baş ve boyunda lokalize hastalık oluşturur. Epidemiyolojik çalışmalar, hastalığın kaynağını genellikle kontamine yiyecek ve su olarak göstermiştir.
TÜRKİYE’DE TULAREMİ 1920 → Trakya Bölgesi 1936 ≈ 1953 → Trakya, Antalya, Van 1988 → Bursa-Karacabey civarında 1997 → Ankara-Ayaş 1998 → Bilecik 1999 → Samsun
2000 → Sinop, Yalova, Düzce 2001 → Bolu, Gerede, Samsun 2002 → Balıkesir-Manyas 2004 → Kars, Zonguldak, Amasya, Mudanya 2005→ Gölcük 2006,2007,2008,2009,2010
Tularemi Hastalığın klinik tablosu Francisellatularensis’invirülansına, bakterinin giriş yerine, alınan bakteri miktarına ve kişinin immündurumuna göre farklılık göstermektedir.
Tularemi asemptomatik olgulardan bakteriyemiyle sonuçlanan olgulara kadar geniş yelpaze içinde seyredebilmektedir.
Semptomlu tüm olgularda ani (prodromsuz) başlangıç • Ateş (38-40oC), üşüme, baş ağrısı, bulantı, kusma, kırıklık, halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, terleme. • Ateş tedavisiz olgularda haftalarca sürebilir.
Hastalık; • ateş, • boğaz ağrısı, • öksürük, • miyalji, • karın ağrısı, • diyare yakınmaları ile de başlayabilir.
Klinik Formlar • Ülseroglandüler • Glandüler • Oküloglandüler • Pnömonik • Tifoid • Orofarenjiyal
Ülseroglandüler Tularemi • En sık kene ısırması veya enfekte hayvanın dokularına temas sonrası gelişir. • Derideki inokülasyon yerinde bir kaç gün içerisinde kırmızı, ağrılı papül oluşur.
Lezyon birkaç günde kenarları kalkık, ağrılı, düz tabanlı, çoğu zaman koyu kabuklu ülsere dönüşür (eskar). • Ağrılı bölgesel lenfadenit ilave olur. • Bazen lenf nodları süpüre olabilir ve spontan olarak drene olabilir. • Hastalık 3-4 hafta ve daha fazla süre devam edebilir.
Glandüler Tularemi • Glandüler tularemi’de bakterinin giriş yeri belli değildir. • Ateş ve lenfadenomegali var. • Tedavisiz olgularda haftalarca devam ederler.
Oküloglandüler Tularemi • Konjonktivalbulaş sonucu gelişir. • Ekseriya tek taraflı konjonktivit ve lenfadenomegali (preauriküler, submandibüler veya servikal) meydana gelir.
Oküloglandüler Tularemi • Gözde ağrı, kaşınma, fotofobi, lakrimasyon, oküler konjestiyon, okülar konjonktival ödem, mukopürülan akıntı • Preariküler, servikal ve submandibüler lenfadenopati
Pnömonik Tularemi • Etkenin solunum yoluyla alınmasıyla gelişir. • Tifoid veya ülseroglandüler tularemi olgularının komplikasyonu da olabilir. • Özellikle laboratuvar çalışanları için tehlikeli!!!
Ateş Öksürük Substernal yanma Yan ağrısı Balgam az Pnömonik Tularemi
PnömonikTularemi • Hılar lenfadenopati • Yama tarzında infiltratlar (bilateral olabilirler) • Loberkonsolidasyon • Plevraleffüzyon
Tifoid Tularemi • Bakterinin giriş yeri belli değildir. • Adenopati yoktur. • Hastalık sepsis gibi seyreder. • Çoğunlukla kronik hastalığı olan ve direnci düşük kişilerde görülür.
Üşüme Yüksek ateş Şiddetli baş ağrısı Kusma Karın ağrısı Diyare Öksürük DIC ARDS, organ yetmezliği ve şok Olguların %50’sinde pnömoni Menenjit görülebilir Bakteri kandan izole edilir Tifoid Tularemi
Orofarenjiyal Tularemi Bakteri kontamine sularla ve besinlerle alınır.
Ateş • Şiddetli boğaz ağrısı • Eksüdatif tonsilit, • Bazen ülseratif tonsilit • Ağız mukozasında ülserler • Tek taraflı veya iki taraflı ağrılı servikal lenfadenomegali
Tularemi Seyrinde Görülebilen Deri Lezyonları • Papüler • Papülo-veziküler • Erythema nodosum • Erythema multiforme
Komplikasyonlar • Lenf nodu süpürasyonu • Menenjit • Perikardit • Endokardit • Hepatit • Peritonit • Osteomyelit
Ayırıcı tanıda mutlaka düşünülmesi gereken bir hastalık Endemik bölgelerde TULAREMİ klinik bulguları ile önemli bir taklitçidir.