480 likes | 908 Views
T.C. SİNCAN MÜFTÜLÜĞÜ. Hicret. Muharrem Ayı ve Aşure Günü. (04 – 11 – 2013) 1 MUHARREM 1435. ASIM YAZAR Et ve Balık Kurumu Camii Imam Hatibi.
E N D
T.C. SİNCAN MÜFTÜLÜĞÜ Hicret Muharrem Ayı ve Aşure Günü (04 – 11 – 2013) 1 MUHARREM 1435 ASIM YAZAR Et ve Balık Kurumu Camii Imam Hatibi
Peygamber efendimiz, yol boyunca her taşın, her ağacın; "Esselamü aleyke ya Resulallah!" dediğini işitti. Evine gelip; "Beni örtünüz! Beni örtünüz!" buyurdu ve ürpermesi geçinceye kadar, istirahat ettiler. Sonra gördüklerini hazret-i Hadice validemize anlattılar. Bu halleri ve bu günleri bekleyen, buna hazır olan hazret-i Hadice; "Allahü teâlâ korusun. Hak teâlâ sana hayır ihsan eder ve hayırdan başka bir şey dilemez. Allahü teâlânın hakkı için, bu ümmetin peygamberi olacağına inanıyorum. Zira sen, misafiri seversin. Doğru söylersin ve eminsin. Acizlere yardım eder, yetimleri korur, gariplere yardımda bulunursun. İyi huylusun, bu hasletlerin sahibinde korku olmaz" dedi. Sonra, bu durumu sormak üzere, Varaka bin Nevfel'e gittiler. Varaka, Resulullah efendimizin anlattıklarını dinledikten sonra;"Müjde ey sen, hazret-i İsa'nın haber verdiği son peygambersin. Sana görünen melek, senden evvel Musa aleyhisselama gelen Cebrail aleyhisselamdır. Ah! Keşke genç olsaydım. Seni Mekke'den çıkardıkları zamana yetişseydim de, yardımına koşsaydım. Çok yakın bir zamanda tebliğ ve cihadla emrolunursun" dedi .Peygamber efendimizin mübarek elini öptü. Çok geçmeden vefat etti.
4 KASIM PA ZARTESİ 1 Muharrem tarihi itibariyle İslam Alemi hicri 1435 yılına girdi. Hicri yeni yılın insanlığa hayırlar getirmesini diler, hepinizin yeni yılınızı kutlar, başarılar ve mutluluklar dilerim.
Hicri takvim Peygamberimizin Mekke'den Medine'ye hicretini başlangıç kabul eden ve ayın dünya çevresinde dolanımını esas alan bir takvim sistemidir. • Hicri takvim hicreti esas alır. • Günümüzde kullanılan miladi takvim ise Hz. İsa'nın doğumunu tarih başlangıcı " tarih başlangıcı " olarak almaktadır.
Hz. Ömer (r.a.) devrinde Hicretin 17. yılında alınan bir kararla Hicretin olduğu yıl Hicri Takvimin 1. yılı ve o yılın Muharrem ayı da Hicri Kameri takvimin yılbaşısı kabul edilmiştir. • Hicri - Kameri takvim, ayın dünyanın etrafında dönüşüne göre tanımlanır. • Bu sebepledir ki dinimizdeki dini gün ve bayramlar her yıl, bir önceki yıldan on gün önce gelmektedir.
Efendimiz(sav)’e 40 yaşında iken 610 yılı Ramazan ayında RİSALET/PEYGAMBERLİK görevi veriliyor • Nur Dağındaki Hira mağarasında vahiy meleği Cebrail O’na ilk vahyi getiriyor.
Hira’dan eve dönünce Efendimiz titriyordu. Eşi Hz. Hatice O’nu teselli etti. • Varaka O’nun son Nebi olduğunu , kavminin onu yurdundan çıkaracağını ,yani HİCRET edeceğini söyledi. Efendimiz(sav) Varaka’nın bu haberine şaşırdı.
İsra suresinde, ilk defa doğduğu topraklardan çıkarılacağı ihbar ediliyordu (İsra 17/76). • Bu mucizevi ihbar, bir başka ihbar ile müjdeye dönüşüyordu: • "fakat senin ardından onlar da pek fazla kalamayacaklar"...
وإِن كَادُواْ لَيَسْتَفِزُّونَكَ مِنَ الأَرْضِ لِيُخْرِجوكَ مِنْهَا وَإِذًا لاَّ يَلْبَثُونَ خِلافَكَ إِلاَّ قَلِيلاً “Ve (seni ikna edemediklerini görünce, bu sefer) aralarından büsbütün çıkarıp atmak için (doğduğun) toprakta seni tedirgin etmeye çalışıyorlar. Ama, sen ayrıldıktan sonra, onların kendileri de pek fazla kalamayacaklar.” (İsra 17/76)
İlk İman edenler; • Hz. Hatice (R.A) • Hz. Ali (R.A) • Hz. Ebu Bekir (R.A) • Hz. Zeyd b.harise (R.A) Her Peygamber döneminde olduğu gibi O’na muhalif olanlarda vardı. Bu davete şiddetle karşı çıkan bir müşrik taifesi vardı. Bu ilk müslümanlara zulüm ve işkence etiler….
Bu zulümler üzerine Efendimiz(sav) Habeşistan’a Hicreti emretti. • Ve bir grup müslüman Oraya hicret etti. • İlk HİCRET Habeşistan’a
Bütün bu sıkıntılar içinde Allah O’nu Mirac ile taltif etti… • ‘‘Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir’’.( İsra – 1 )
MEDİNE’YE HİCRET • Miladi 622 de MEKKE’ den YESRİB ’e Hicret .. • YESRİB ’e hicret ile MEDİNE oldu…
Artık İslam Medine’de kendine yurt bulmuştu. Mekke kıymetini bilememişti İslam’ın… • Mekke kıymetini bilememişti Son Nebi’nin. • Efendimiz de bir yandan Hicret hazırlığına başlamıştı. Müşriklerde O’na suikast planı yaptılar. • Yaptılar ama…. • “Hani kafirler seni tutuklamak veya öldürmek, ya da (Mekke’den) çıkarmak için tuzak kuruyorlardı. Onlar tuzak kuruyorlar. Allah da tuzak kuruyordu. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.” ( Enfal – 30 )
Allah bu suikastı Ona bildirdi ve yatağına Hz. Ali’yi yatırarak evden çıktı. • Evini saran müşrikler onu fark edemediler. Efendimiz Yasin suresini okuyarak rahatça evden uzaklaştı.
Ve Sevr mağarasına sığındı. Yanında Hz. Ebu Bekir vardı. Mağara arkadaşı… Sıddik Mirac dönüşü daha onu görmeden “o söylemişse doğrudur “diyen Sıddik..
Müşrikler durumu fark edip peşlerine düştüler ve mağaranın kapısına kadar geldiler.. Onu bulana yüz deve vereceklerini vadettiler إِذْ هُمَا فِي الْغَارِ إِذْ يَقُولُ لِصَاحِبِهِ لاَ تَحْزَنْ إِنَّ اللّهَ مَعَنَا ‘‘Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, “Üzülme, çünkü Allah bizimle beraber ’’diyordu.(tevbe-40)
Mağarada 3 gün kaldılar. Hz. Ebu Bekir'in oğlu Abdullah ve kızı Esma onlara yemek taşıdılar. • Hz. Ebu Bekir'in çobanı da koyunlarını Abdullah'ın geçtiği yerlere sürerek izlerini silmeye çalıştı. إِذْ هُمَا فِي الْغَارِ إِذْ يَقُولُ لِصَاحِبِهِ لاَ تَحْزَنْ إِنَّ اللّهَ مَعَنَا Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, “Üzülme, çünkü Allah bizimle berâber” diyordu.( Tevbe – 40)
İLK MESCİD: Kuba mescidi • Medineliler derhal silahlanarak, bir bayram sevinci içinde yollara döküldüler. • Rasûlullah (s.a.s.)’i Medine’ye bir saat uzaklıkta Kuba Köyünde karşıladılar. • Rasûlullah (s.a.s.) burada Amr b. Avf Oğulları’nda 14 gece misâfir kaldı. Bu esnada Kur’ân-ı Kerîm’de “TAKVA’’ üzere yapıldığı” bildirilen Kuba Mescidi’ni binâ etti ve burada namaz kıldı. • لاَ تَقُمْ فِيهِ أَبَدًا لَّمَسْجِدٌ أُسِّسَ عَلَى التَّقْوَى مِنْ أَوَّلِ يَوْمٍ أَحَقُّ أَن تَقُومَ فِيهِ فِيهِ • “Onun içinde ( mescid-i Dırarda ) asla namaz kılma! İlk günden takvâ üzerine kurulan mescit (Kuba Mescidi) içinde namaz kılman elbette daha doğrudur. Tevbe 9/108
İLK CUMA NAMAZI: 14 gün sonra, bir cuma günü Hz . Peygamber (s.a.s.) Efendimiz devesine bindi. Karşılamağa gelenlerle muhteşem bir alay içinde Medine’ye hareket etti. Yolda “Sâlim b. Avf oğulları”na âit “Rânûnâ Vâdisi”nde öğle vakti oldu. Rasûlullah (s.a.s.) burada arka arkaya iki hutbe okuyarak ilk Cuma Namazını kıldırdı. • Herkes Efendimiz’i misafir etmek istiyordu. Ama Kusva hangi evin önünde durursa oraya misafir olacaktı. • Ve Kusva Ebu Eyyub el Ensari’nin evinin önünde durdu..
Medine’de ilk iş olarak Mescid inşaa edildi. • Sonra Efendimiz’in evi . Ve ilk yatılı okul Suffe.. Efendimiz Medine’de 3 önemli iş yapıyor: 1-Mescid : Din 2-Suffe :İlim 3-Çarşı :İktisad / ekonomi
HİCRET BİR KAÇIŞ DEĞİLDİR • Hicret ne bir pes ediş , ne de bir küfürden kaçış idi. • Zira karanlıktan kaçılmaz, iman nuruyla aydınlanınca, karanlık kendiliğinden kaçardı. • Fakat hicret, imkanların tükendiği yerden imkanların üretileceği yere intikal etmek idi.
HİCRET BİR KAÇIŞ DEĞİLDİR • Allah Rasulü de öyle yaptı. İmkanların tükendiği yerden, imkanları üreteceği yere değerlerini taşıdı. • Bu bir başlangıçtı . O sadece Yesrib'i Medine yapmadı. • Medine'nin şahsında bir hicret medeniyetinin temellerini inşa etti.
HAYAT BİR HİCRETTİR • Evet hayat bir hicrettir.Yokluktan var oluşa hicret.Biz yok idik Allah var etti. • Sperme hicret yeteneği bahşedilmeseydi canlı hayat olmazdı. • İşte biz bugün hicret halindeyiz.. • Alem-i Ervah…Alem-i Erham…Alem-i Edna…Alem-i Berzah ve Alem-i Beka… • Efendimiz (sav) ben bir yolcuyum ,bir ağacın altında gölgelenen ve sonrada yoluna devam eden bir yolcuyum buyurmuyor muydu..
Tüm Peygamberler Hicreti Öğretmek İçin gönderildiler • Hz.NUH: O’nun hicreti suda oldu.Hicretin gemisini karada yapmayı öğretti. Tuğyan olan yerde tufan olurdu. • Nitekim tufan isyan edenler için bir felaket, iman edenler için bir hicret oldu. • Hz.İbrahim:Onun hicreti de karada oldu. Muhacirlerin piriydi. İnsanlığa küfürden, zulümden ve şirkten nasıl hicret edileceğini öğretti. Nemrud'un zulüm diyarından inancını özgürce yaşayabileceği bir toprak arayışı için çıkarken; “Ben Rabbime hicret ediyorum” demişti. O Yâr için diyarı terk etmenin, Yâr'e yürümek olduğunu dile getirdi.
Tüm Peygamberler Hicreti Öğretmek İçin gönderildiler • Hz.Yusuf:Yusuf'un hicreti ise kuyulara atılmak, köle diye satılmak, iffet, liyakat, hikmet, hizmet ve gayretle Mısır'a sultan olmaktı. • Hz. Yusuf, “Bir muhacir ne yapabilir?” sorusunun en çarpıcı cevabıydı.
Hz.Musa: Hz. Musa, prenslikten çobanlığa, saraydan ağıla, imkândan mahrumiyete hicreti öğretti. Hicretin hakkını veren bir çobanın adalet asası, Firavun'un zulüm kırbacını yenerdi. Hz. Musa'nın hicreti, “Sen muhacir olmayı seçersen, denizler sana yol verir, dağlar önünde eğilir, çöller sofranı hazırlar” demekti.
BİZİM HİCRETİMİZ NASIL OLACAK? "Gerçek Müslüman, elinden ve dilinden (insanların) müslümanların emniyet ve esenlikte olup (zarar görmedikleri) kimsedir. Hakiki muhacir de Allah'ın yasak ettiği şeylerden uzaklaşıp onları terk edendir." (Buhârî, Îmân 4-5)
Evet Hicret günahlardan kaçıştır. Hicret hicret halinde olduğunun şuurunda yaşayıp varacağımız menzil için gerekli hazırlıkları yapmaktır..
Mekke’nin fethinden sonra İslamın artık kuvvet için muhacirlere ihtiyacı kalmadı. Artık Müslümanlar dinlerini özgürce yaşama imkanına kavuşmuşlardı. Müslümanlar artık kuvvetli durumda idiler. Bu sebeple Hz. Peygamber (s.a.) hicret müessesesini kaldırmaya karar vererek “ Mekkenin fethinden sonra hicret mümkün değildir”, buyurdu.
Ancak Efendimizin kaldırdığı hicret, kendi sağlığında Mekke ve civarından Medine ye olan hicretti. Dolayısıyla umumi manada hicret devam etmektedir. Hicret her an, her yerde ve her asırda kıyamete kadar devam edecek bir olgudur.
Bugün hicreti nasıl anlayacağız? Ya da bugün nasıl muhacir olacağız? • Bugün de günahlardan hicret ederek muhacir olunur. Asıl hicret de günahlardan hicrettir • Nitekim Efendimiz(sav) : • “ Hakiki muhacir, Allah'ın yasakladığı şeylerden kaçan, onları terk eden kimsedir”(Buhari, Sahih, İman, 4 c.1 s. 8–9,) • “ Hakiki muhacir, hata ve günahları terk edendir” İbnu Mace, Sünen, Fiten, 2 (3934) c.2 s. 1298). • “ Hakiki muhacir, Allahın üzerine haram kıldığı şeyleri terk edendir” ( Müsnedi İmam Ahmed, 3/ 412)
Sahabeden birisi Rasulullah’a sorar: Ey Allah’ın Resulü! İnsanlar zannediyorlar ki, hicret etmeyen helak olmuştur, (bu doğru mu?). Resulullah şu cevabı verir, “ Namazı kıl, zekatı ver, kötülüklerden hicret et, ondan sonra yeryüzünde de dilediğin yerde otur.”
Hicretin 1435.yılına girerken bir kez daha düşünelim. • Bizim hicretimiz nereye? Geride bıraktığımız bir yılda sevap-günah muhasebesi bakımından kârda mıyız zararda mıyız? İşte şimdi bunun zamanı. Yarın İçin Ne Hazırladın? يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَلْتَنظُرْ نَفْسٌ مَّا قَدَّمَتْ لِغَدٍ وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ “Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve herkes, yarına ne hazırladığına baksın. Allah'tan korkun, çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”[Haşr 59/18]
Kulluğunuz Olmasa Allah Size ne Diye Değer Versin? قُلْ مَا يَعْبَأُ بِكُمْ رَبِّي لَوْلَا دُعَاؤُكُمْ “(Resulüm!) De ki: (Kulluk ve) yalvarmanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin?...”(Furkan 77) Allaha kavuşmayı Düşünen Salih Amel İşlemeli فَمَن كَانَ يَرْجُو لِقَاء رَبِّهِ فَلْيَعْمَلْ عَمَلًا صَالِحًا وَلَا يُشْرِكْ بِعِبَادَةِ رَبِّهِ أَحَدًا “…Artık kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, işte o Allah’ı razı eden imanına layık işler yapsın ve Rabbine kulluk ederken hiç kimseyi O’na ortak koşmasın!” [ Kehf 18/110]
AŞURA GÜNÜ VE ORUCU Peygamber Efendimiz (sav) Medine’ ye geldiğinde Yahudilerin Aşure günü oruç tuttuklarını gördü. Sebebini sorduğunda onlar da : “Bugün, iyi bir gündür. Allah, İsrailoğulları'nı Firavun'un zulmünden bugün kurtarmıştır. Musa (a.s.) Allah'a şükür için bugünde oruç tutmuştur. Biz de tutarız dediler. Hz. Peygamber; "Biz Musa'nın sünnetine sizden daha yakınız, dedi ve o gün oruç tuttu ve ashabına da tutmalarını emir buyurdu. " (Buhârî, es-Savm, 69; Tecrîd-i Sarih, VI, 308, 309)
AŞURA GÜNÜ VE ORUCU Hz. Muhammed (s.a.s), bu ayın dokuz, on ve on birinci günleri oruç tutmayı ashabına tavsiye etmişti. Peygamber Efendimiz buyurur ki: "Ramazan orucundan sonra, tutulan oruçların en faziletlisi Allah'a izafet ile şereflendirilen Muharrem ayındaki oruçtur" (Riyazü's-Sâlihin, II, 504). • Ebû Katâde radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e aşûre günü tutulan orucun kıymeti soruldu; o da: "Geçmiş bir senenin günahlarına kefâret olur" buyurdu . [R.salihin; Müslim, Sıyâm 197 ]
PEYGAMBERİMİZ BUYURUYOR Kİ : Aşure günü oruç tutan o yıl tutamadığı [nafile] oruçlarının sevabına kavuşur.( Müslim ) • İslâm bilginleri aşûre orucunun vacip değil, sünnet olduğunda görüş birliği etmişlerdir. Yalnız İslâm'ın başlangıcındaki hükmü konusunda, Ebû Hanîfe vacip derken, İmam Şâfiî müekked bir sünnet olduğunu söylemiştir. Ramazan orucu farz kılındıktan sonra, bu oruç müstehap olmuştur. • Yahudilerin aşure günü oruç tuttukları kendisine haber verilince Rasûlullah (s.a.v.) onlara benzememek için bir gün öncesinden tutmaya niyetlenmiştir. Onlara benzememek için aşureden bir gün önce veya bir gün sonrasıyla tutmak (9-10 veya 10-11 veya 9-10-11) uygun olur.
Muharrem’in 10. günü bazı tarihi sebeplerden dolayı da mukaddes sayılır. • Özellikle Hz. Nûh'un gemisinin bugünde tufandan kurtulup Cudi dağının tepesine oturduğunu anlatan söylentiler önemlidir.
Âşûre adlı tatlının menşei de buna dayanır. Gemidekiler o günü kutlamak istemişler ve geminin ambarında arta kalan erzakı karıştırıp bir aş pişirmişler. İşte aşûre pişirme âdeti buradan kalmıştır. Yine Âdem (a.s.)'in tövbesinin bugünde kabuledildiği, Hz. İbrahim'in bugünde ateşten kurtulduğu, Hz. Yakup'un, oğlu Hz. Yusuf'a bugünde kavuştuğu kaynaklarda kaydedilen rivayetler arasındadır.
Hz. Hüseyin’in Şehadeti • Efendimiz(sav)’in torunu Hz. Hüseyin de 10 Muahrrem de Kerbela’da şehid edildi. • Şiîler Hz. Hüseyin'in Kerbelâ'da şehit edildiği gün olan on Muharrem'i matem günü sayarlar ve Muharrem'in biri ile onu arasında gülmez, et yemez, yeni elbise giymez, yeni bir işe başlamazlar. On Muharrem dövünme ve yas günüdür.
Emevilerin ikinci hükümdarı Yezid zamanında ve hicri 61/milâdi 680 yılı Muharrem ayının onuncu cuma gününde vuku bulan Hz. Hüseyin'in şehadeti meselesinden dolayı Şiilerce o gün matem günü sayılmış ve bu matem daha sonraları geniş çapta ve resmi bir hüviyete bürünmüştür.
Tarihte yaşanmış böyle acı olayları tasvip etmek mümkün değildir. Ancak, bunları ders almak için hatırlayalım. Bu olay, bütün Müslümanları derinden sarsan ve üzen acı bir olaydır. Her zaman, sağduyulu hareket ederek Allah ve Peygamber sevgisi etrafında kenetlenmeliyiz. Hz. Peygamberi, O'nun aile fertlerini ve ashabını sevmek hepimizin müşterek heyecanı olmalıdır.
AŞURE TATLISI GELENEĞİ Aşure gününün önemine binaen kültürümüzde Nuh (as) devrinden beri geldiğine inanılan bir gelenek yaşatılmakta ve bu günden itibaren bir ay süreyle aşure tatlısı yapılmaktadır. Bu,sosyal ve kültürel bir halk inancıdır. Pişirilen aşureler, komşular, yakınlar ve dostlar arasında dağıtılır. Kolektif bir ruh ile birliktelik, dayanışma ve sosyal ilişkiler gelişir. Akrabalar aşure günü münasebetiyle bir araya gelir. Manevi anlamı ile dostluk ve birlikteliği simgeleyen ve dini halk geleneğinde önemli bir yer tutan aşure, asırlardı güzel bir gelenek olarak milletimiz arasında yaşatılmaktadır.
Hicret: Peygamberî hareketti. Çünkü hicret bir anlamda Miraç gibi peygamberlerin ortak kaderiydi. Hicret: Mücadele azmini hasret ve gurbetle bilmekti. Hicret: Allah’a güvenmekti. Hicret: Allah’a yönelmekti. Hicret: başarı ve baskıyı terk etmekti. Hicret: gayeye hizmetti. Hicret: davaya hız vermekti. Hicret: hizmette etkili bir eylemdi. Hicret: çile görünümündeki şerefti, izzetti….
1435 04 Kasım - 1 Muharrem tarihi itibariyle hicri 1435. yılına girdik. Hicri yeni yılın insanlığa hayırlar getirmesini diler, hepinizin yeni yılınızı kutlar, başarılar ve mutluluklar dilerim.
Taleal Bedru Aleyna Türkçe Sözleri ay doğdu üzerimize veda tepesinden şükür gerekti bizlere allah'a davetinden sen güneşsin sen aysın sen nur üstüne nursun sen süreyya ışığısın ey sevgili ey rasûl ey bizden seçilen elçi yüce bir davetle geldin sen bu şehre şeref verdin ey sevgili hoş geldin