540 likes | 700 Views
Eğitim Hakkı ve Türk Eğitim Sisteminin Genel ve Özel Amaçları. Doç. Dr. Aydoğan ATAÜNAL. XIX. Yüzyılın Sonlarında Kamuoyunda Eğitime İlişkin Bazı Yorumlar
E N D
Eğitim Hakkı ve Türk Eğitim Sisteminin Genel ve Özel Amaçları Doç. Dr. AydoğanATAÜNAL
XIX. Yüzyılın Sonlarında Kamuoyunda • Eğitime İlişkin Bazı Yorumlar • Osmanlı Mebusan Meclisinde, 14 cak 1878’de, Yanya Mebusu Abdül Beyin ülkenin eğitim durumuna ilişkin yaptığı konuşmasında şu sözler geçiyor: “… Dünyada refah ve mutluluk, uygarlık ile ilgili ne denli şeyler varsa hepsi eğitim ve öğretim sayesinde vücuda gelmiştir. Eğitim ve öğretimsiz hiçbir millet ilerlemedi, günden güne geriledi, düştü ve sonra türlü türlü felaketlere uğradı. Bizim eğitim ve öğretimimizin pek eksik olduğunu hepiniz doğrularsınız inancındayım (…)
Çünkü bu konuda gereğince değil, belki zerre kadar emek verilmemiş diyebilirim (…) Bilgisizlik kâfirlikten daha çirkin ve kötüdür(…) Bütün MemalikiMahrusede hiçbir okul yoktur.Birtakım medreseler varsa da bilim eksiktir (…) Bizde okul denilebilecek hiçbir okul yoktur (…) Artık insaf! Bu cehaletle biz nasıl uygar olabiliriz? Nasıl ilerleyebiliriz?”
Ziya Paşa (1825-1880) Defter-i Amal başlıklı eserinde şöyle diyor: “Yeryüzünde tüm medeni milletler bir terakki seli önüne düşmüşler ve akıp giderken biz bu selin karşısında gerilip dayanabilecek miyiz? (…) Yoksa çiğnenecek miyiz? (…) Eğitim görmemiş olmak, korkulmakta ölümden aşağı mıdır? Bunu düşünen ana-baba pek azdır. İşte felaketimizin kaynağı budur.”
Namık Kemal (1840-1888) de şöyle yakınıyor: “ Avrupa milletlerinin gelişmesinin tezgahı mekteptir. Eğitimin güneşi dünyayı aydınlatırken, biz ne zamana kadar böyle gevşekliğin ağır uykusunda kalacağız (…) Bizim, eğitimi geliştirmekteki ihtimalimizin sebepleri neler olabilir? (…) Bazı mutaassıpların, ‘eğitim dini zayıflatır’ şeklindeki inanışına mı önem veriliyor? (…) Bütün insanlık hızla ilerliyor. Tembellik döşeğinde, gaflet uykusundaki toplumların vay haline!(…) bunun sonu pişmanlık ve yok olmadır! (…) Bu son’dan bir toplumu kurtaracak şey ise yalnızca çalışma ve eğitimdir”
Ahmet Mithat Efendi (1844-1913), 1872’de yeni Sadrazam olan Mithat Paşaya hitaben gazetesinde şöyle bir açık mektup yayımlıyor:“… Biz maarif istiyoruz, adam olmak istiyoruz. Hükümet, ‘bunların maarif ile gözleri açılırsa disiplin altında tutulmaları müşkül olur’ diye bizden maarifi kısıtlıyor. Pekâlâ, gözümüz açılırsa neyi göreceğiz? Bir fenalık var da onu göreceksek, o fenalık niçin oluyor? (…) Herkes bize ‘barbar’ diyor, çünkü bizi fakir, cahil görüyorlar.”
İnsanın Başlıca Gereksinimleri • Davranışlarını, insanların gereksinimleri yönlendirir. Gereksinimler psikologlarca çeşitli şekillerde belirtilmiş ve gruplandırılmıştır. Bu saptamalardan biri olarak insanların başlıca gereksinimleri şunlardır: • Temel gereksinimler: Gereksinimlerin alt basamağını oluşturan yeme, içme, cinsel yaşam, uyuma gibi gereksinimler temel gereksinimlerin başlıcalarıdır. Temel gereksinimlerin doyumu sağlanmadıkça bir üst düzey gereksinimlerden söz edilemez. Gereksinimler üst düzeye gittikçe sosyal ve psikolojik bir nitelik kazanır.
Güvenlik gereksinimi: Toplumda kabul edilmek, sevmek ve sevilmek bu bağlamdaki başlıca gereksinimlerdir. • Öz-saygı gereksinimi: Statü kazanma, tanınma, takdir edilme gibi gereksinimlerdir. Bu gereksinimler karşılanmadığında disiplinsiz, isyankâr, çalışmaları aksatan kimseler ortaya çıkar. • Bağımsızlık gereksinimi: Bağımsız yaşama, başarılı olma, bağımsız olarak yararlı iş yapma bu çerçevede söz edilebilecek gereksinimlerdendir.
Öz-gerçekleştirim gereksinimi: Kişiler yetenekleri geliştirildiği oranda yaratıcılıklarını ortaya koyabilirler. Herkesin yeteneği doğrultusunda eğitim görmesi en doğal hakkıdır.Her birey yükselmek ister. Yükselmek, başka bir kavramla öz-gerçekleştirim, bireyin göreli olarak doyum bilmez niteliğidir. Her yaratıcı etkinlik ve takdir duygusu yeni etkinlikleri sürükler. Kişiyi yeni etkinliklere yöneltir. İnsanın ne olabilecekse o olabilmesi bu gereksinimin anlatımıdır ve kişinin gerçek mutluluğudur. Bunun için öncelikle öğrencinin hangi gereksinimlerinin doyurulması gerektiği dikkatle saptanmalıdır.
Eğitimin görevi öğrencinin bu gereksinim basamaklarını sağlıklı bir biçimde aşmasını sağlamak ve yaratıcılığını ortaya koyacağı öz-gerçekleştirim basamağında yücelen bir kişiliğe ulaşmasına yardımcı ve rehber olabilmektir.
Suna Kan Cahit Arf Albert Einstein Fazıl Say
İbni Sina (980-1037)’ya göre, insanlar fazilete değer vermiyorlar, karanlıklar içinde yuvarlanıp gidiyorlar. “Zavallı insanlar”… Belki de zenginlik ve şöhrete kavuşmuşlar… Fakat ahlak ve fazilete dayanmayan bir hayatın ne kıymeti vardır?
EĞİTİM HAKKI Eğitim hem birey hem toplum için vazgeçilmez bir yaşam hakkıdır. Bu hakkın önemini birey ve toplum yönünden şöyle özetleyebiliriz: Birey Açısından • Eğitim hakkı, bilgi edinme hakkı, günümüzde bir insanlık hakkıdır. Bu hakkın sağlanması eğitimin görevidir. Uygar bir dünyada korkusuz ve dünya nimetlerinden eşit bir biçimde yararlanarak mutlu yaşamak isteyen uluslar bu insanlık hakkını gündemlerinin birinci maddesi yapmışlardır.
İnsan kendisi olabilme hakkına sahiptir. İnsan ancak kendisi olabildiği oranda mutludur. Eğitimin varmak istediği asıl amacı da birey ve toplumun mutlu olmasını sağlamaktır. • Günümüz insanının temel gıdası bilgidir. Bilgiden geçici de olsa yoksunluk, hem ruhsal hem zihinsel hem de toplumsal çöküntüleri beraberinde getirir.
Her birey öğrenebilir. Ancak her şey olamaz; fakat mutlaka başarılı olabileceği bir alan vardır. Her bireyin eğitiminden yetenekleri ölçüsünde yararlanması en doğal ve yüce hakkıdır. • Bürokraside yetki hiyerarşiden, ancak her birey için, her öğretmen için meslekte yetki bilgi ve beceriden gelir. Meslekte başarı için, saygınlık için sürekli eğitim her çalışan için haktır.
Bu hak Anayasalarda ve uluslar arası sözleşmelerde yer almıştır: Anayasamızın 42. Maddesi, “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” başlığını taşımakta ve “Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz” fıkrası ile başlamaktadır. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 26. Maddesi ve Çocuk Hakları Sözleşmesinin 28. Maddesi de aynı anlamda uygulanması zorunlu kurallar taşımaktadır.
Eğitim ve bilgi için daha MÖ. V. yüzyılda Sokrat şöyle diyor: “Bilgisiz insanlar faziletli olamazlar. Faziletli olmak ve doğru dürüst bir hayat yaşamak için doğru ve emin bilgiye gereksinim vardır…”
Toplum Açısından Toplum açısından eğitim hakkının önemini (1) çağdaş, (2) kalkınmış ve (3) güçlü bir ülke olabilme bakımından üç noktada toplayabiliriz: • Çağdaş uygarlığın saygın bir ortağı olmak temel hedefimizdir. İçinde bulunduğumuz bilgi çağı gelişmiş ülkelerin eseridir. Günümüzde ancak bilgi yoğun toplumlar insanca yaşamaktadır. Biz henüz endüstri toplumu olma çabasındayız. Çağdaş dünya ile bütünleşebilmek ve çağdaş uygarlığın saygın bir ortağı olabilmek, için araştırmacı zekayı ön plana çıkaracak önlemleri almak ve bilgi toplumu çağının saygın bir üyesi olmak zorundayız. Aksi halde sömürge toplumlarının kaderini paylaşır hale geliriz. Unutulmamalıdır ki, bilgi birey ve toplum hayatında her zaman büyük bir önem taşımıştır. Günümüzde ağırlığı artmış, en büyük güç haline gelmiştir.
Ülkelerin kalkınmışlık düzeyi eğitimlerini düzeyine endekslidir. Kalkınmanın temel unsuru yetişmiş insan gücüdür. En gelişmiş ülkeler eğitim ve bilimde en ileri gitmiş ülkelerdir. • Günümüzde güç bilgidir. Hemen bütün ülkeler bilgi yarışı içindedir. Savaşlar bilgi savaşıdır. Varlığımızı sürdürebilmek için eğitim ve bilginin gücünden tam olarak yaralanmak öncelikli ulusal hedefimiz olmalıdır.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi Madde 42- Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir.
Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve İnkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetim altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz.
İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır. Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir.
Devlet, maddi imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır.
Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez.
Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER TEŞKİLATI • ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ • Madde: 28 • Taraf Devletler, çocuğun eğitim hakkını kabul ederler ve bu hakkın fırsat eşitliği temeli üzerinde tedricen gerçekleştirilmesi görüşüyle özellikle: • İlköğretimi herkes için zorunlu ve parasız hale getirirler.
Orta öğretim sistemlerinin genel olduğu kadar mesleki nitelikte de olmak üzere çeşitli biçimlerde örgütlenmesini teşvik ederler ve bunların tüm çocuklara açık olmasını sağlarlar ve gerekli durumlarda mali yardım yapılması ve öğretimi parasız kılmak gibi uygun önlemleri alırlar;
Uygun bütün araçları kullanarak, yüksek öğretimi yetenekleri doğrultusunda herkese açık hale getiriler. • Eğitim ve meslek seçimine ilişkin bilgi ve rehberliği bütün çocuklar için elde edilir hale getirirler. • Okullarda düzenli biçimde devamın sağlanması ve okulu terk etme oranlarının düşürülmesi için önlem alırlar.
Taraf Devletler, okul disiplininin çocuğun insan olarak taşıdığı saygınlıkla bağdaşır biçimde ve sözleşmeye uygun olarak yürütülmesinin sağlanması amacıyla gerekli olan tüm önlemleri alırlar.
Taraf Devletler, eğitim alanında, özellikle cehaletin ve okuma yazma bilmemenin dünyadan kaldırılmasına katkıda bulunmak ve çağdaş eğitim yöntemlerine ve bilimsel ve teknik bilgilere sahip olunmasını kolaylaştırmak amacıyla uluslar arası işbirliğini güçlendirir ve teşvik ederler. Bu konuda, gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçları özellikle göz önünde tutulur.
Madde: 29 • Taraf Devletler çocuk eğitiminin aşağıdaki amaçlara yönelik olmasını kabul ederler; • Çocuğun kişiliğinin, yeteneklerinin, zihinsel ve bedensel yeteneklerinin mümkün olduğunca geliştirilmesi; • İnsan haklarına ve temel özgürlüklere, Birleşmiş Milletler Antlaşmasında benimsenen ilkelere saygısının geliştirilmesi;
Çocuğun ana-babasına, kültürel kimliğine, dil ve değerlerine, çocuğun yaşadığı veya geldiği menşe ülkenin ulusal değerlerine ve kendisininkinden farklı uygarlılara saygısının geliştirilmesi; • Çocuğun, anlayış, barış, hoşgörü, cinsler arası eşitlik ve ister etnik, ister ulusal, ister dini gruplardan isterse yerli halktan olsun, tüm insanlar arasında dostluk ruhuyla, özgür bir toplumda, yaşantıyı, sorumlulukla üstlenecek şekilde hazırlanması; • Doğal çevreye saygısının geliştirilmesi;
Bu maddenin veya 28 inci maddenin hiçbir hükmü gerçek ve tüzel kişilerin öğretim kurumları kurmak ve yönetmek özgürlüğüne, bu maddenin 1 inci fıkrasında belirtilen ilkelere saygı gösterilmesi ve bu kurumlarda yapılan eğitimin Devlet tarafından konulmuş olan asgari kurallara uygun olması koşuluyla, aykırı sayılacak biçimde yorumlanmayacaktır.
MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU IV. Eğitim Hakkı Madde 7. İlköğrenim görmek her Türk vatandaşının hakkıdır. İlköğretim kurumlarından sonraki eğitim kurumlarından vatandaşlar ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde yararlanırlar.
TÜRK MİLLİ EĞİTİMİNİN AMAÇLARI “Milli Eğitimin amacı yalnız hükümete memur yetiştirmek değil, daha çok memlekete ahlaklı, karakterli, cumhuriyetçi, inkılâpçı, olumlu, atılgan, başladığı işleri başarabilecek kabiliyette, dürüst, düşünceli, iradeli, hayatta rastlayacağı engelleri aşmaya kudretli, karakter sahibi genç yetiştirmektir. Bunun için de öğretim programları ve sistemleri ona göre düzenlenmelidir.” K.ATATÜRK
UZAK AMAÇLAR Anayasamızda yer alan amaçlara, asıl ulaşılması gereken amaçlara uzak amaçlar diyebiliriz. Bu amaçlar bizim yaşam felsefemizi de yansıtır. Uzak amaçlarımıza göre insanımız; • Demokrasiye âşıktır. • Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlıdır, koruyucusudur.
Türkiye Cumhuriyetinin sonsuza dek varlığını koruma; refahını sağlama; maddi ve manevi mutluluğuna katkıda bulunma bilinç ve sorumluluğunu taşımaktadır. • Ülkemizi çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarma azmi ve kararlılığı içindedir.
Yüreği vatan ve ulus sevgisi ile dopdoludur. • İyi bir insan, iyi bir vatandaş, iyi bir üretici ve iyi bir tüketicidir. • İnsan haklarına ve hukukun üstünlüğüne saygılıdır.
GENEL AMAÇLAR • Türk Milli Eğitiminin genel amacı, Türk Milletinin bütün fertlerini, • Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani; manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar yetiştirmek;
Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek;
İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak;
Böylece, bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan milli birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk Milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı seçkin bir ortağı yapmaktır.
ÖZEL AMAÇLAR MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU Madde 20. Okul öncesi eğitiminin amaç ve görevleri, milli eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak, • Çocukların beden, zihin ve duygu gelişmesini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlamak; • Onları temel eğitime hazırlamak; • Şartları elverişsiz çevrelerden ve ailelerden gelen çocuklar için ortak bir yetişme ortamı yaratmak; • Çocukların Türkçeyi doğru ve güzel konuşmalarını sağlamaktır.
MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU • Madde 23. İlköğretimin amaç ve görevleri, milli eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak, • Her Türk çocuğuna iyi bir vatandaş olmak için gerekli temel bilgi, beceri, davranış ve alışkanlıları kazandırmak; onu milli ahlak anlayışına uygun olarak yetiştirmek; • Her Türk çocuğunu ilgi, istidat ve kabiliyetleri yönünden geliştirerek hayat ve üst öğrenime hazırlamaktır.
MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU • Madde 28. Ortaöğretimin amaç ve görevleri, Milli Eğitimin genel amaçlarına ve temsil ilkelerine uygun olarak, • Bütün öğrencilere ortaöğretim seviyesinde asgari ortak bir genel kültür vermek suretiyle onlara kişi ve toplum sorunlarını tanımak, çözüm yolları aramak ve yurdun iktisadi sosyal ve kültürel kalkınmasına katkıda bulunmak bilincini ve gücünü kazandırmak,
Öğrencileri, çeşitli program ve okullarla ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda yüksek öğretime veya hem mesleğe hem de yüksek öğretime veya hayata ve iş alanlarına hazırlamaktır. • Bu görevler yerine getirilirken öğrencilerin istekleri ve kabiliyetleri ile toplum ihtiyaçları arasında denge sağlanır.
MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU • Madde 35. Yüksek öğretimin amaç ve görevleri, milli eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak, • Öğrencileri ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda yurdumuzun bilim politikasına ve toplumun yüksek seviyede ve çeşitli kademelerde insan gücü ihtiyaçlarına göre yetiştirmek;
Çeşitli kademelerde bilimsel öğretim yapmak; • Yurdumuzu ilgilendirenler başta olmak üzere, bütün bilimsel, teknik ve kültürel sorunları çözmek için bilimleri genişletip derinleştirecek inceleme ve araştırmalarda bulunmak;
Yurdumuzun türlü yönde ilerleme ve gelişmesini ilgilendiren bütün sorunları, Hükümet ve kurumlarla da elbirliği etmek suretiyle öğretim ve araştırma konusu yaparak sonuçlarını toplumun yararlanmasına sunmak ve Hükümetçe istenecek inceleme ve araştırmaları sonuçlandırarak düşüncelerini bildirmek;
Araştırma ve incelemelerin sonuçlarını gösteren, bilim ve tekniğin ilerlemesini sağlayan her türlü yayınları yapmak; • Türk toplumunun genel seviyesini yükseltici ve kamuoyunu aydınlatıcı bilim verilerini sözle, yazı ile halka yaymak ve yaygın eğitim hizmetlerinde bulunmaktır.