1 / 119

POLİMERLER

POLİMERLER. Polimerler, çok sayıda aynı veya farklı atomik grupların kimyasal bağlarla az veya çok düzenli bir biçimde bağlanarak oluşturduğu uzun zincirli yüksek molekül ağırlıklı bileşiklerdir. Polimerler ‘monomer’ denilen birimlerin bir araya gelmesiyle oluşmaktadır. .

kendra
Download Presentation

POLİMERLER

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. POLİMERLER

  2. Polimerler, çok sayıda aynı veya farklı atomik grupların kimyasal bağlarla az veya çok düzenli bir biçimde bağlanarak oluşturduğu uzun zincirli yüksek molekül ağırlıklı bileşiklerdir. Polimerler ‘monomer’ denilen birimlerin bir araya gelmesiyle oluşmaktadır. Monomer moleküllerininkovalentbağlarlabirbirinebağlanarakpolimermolekülünüoluşturduklarıtepkime Çoksayıdamonomerinkovalentbağlarlabirbirlerinebağlanarakoluşturduğuiri moleküller Birbirlerine kovalentbağlarlabağlanarakbüyükmolekülleroluşturabilenküçük mol kütlelikimyasalmaddeler

  3. Aynı monomerlerin oluşturduğu polimerlere homopolimer, en az iki farklı tip monomerden oluşan polimere ise kopolimer denir. Bir kimyasal tepkimede polimer oluşumuna, polimerleşme denir. • 2 monomer = dimer, • 3 monomer = trimer, • 4 monomer = tetramer, • 5 monomer = pentamer, • 20-30 monomer= oligomer, • n monomer = polimer, (n sayısı çok yüksek rakamları ifade eder.)

  4. Polimerler büyük moleküllerdir. Aralarındaki Van Der Walls çekim kuvvetleri de büyüktür. Bu nedenle polimerlerin erime ve kaynama noktaları monomerlere göre daha yüksektir. Bu özellik de; polimerlerin daha sert, sağlam, dayanıklı madde olmalarını sağlar.

  5. POLİMER MADDELERİN ÖZELLİKLERİ • Küçük moleküllü maddeler genellikle gaz veya sıvı haldedirler, polimerler ise büyük moleküllü olduğu için katı ve genellikle serttirler. • Küçük moleküllü bileşikler genellikle çözücülerde kolay çözünürler. Polimerler ise hem zor çözünürler, hem de çözünme şekilleri küçük moleküllü bileşiklerden tamamen farklıdır. Öyle ki, çözücü molekülleri polimer molekülünden çok küçük olduğu için, onlar önce polimerin içine difüze olurlar. Bu yüzden polimer şişer ve hacmi yaklaşık 1000 kat kadar artar. Bunun neticesinde makromoleküller arasında olan bağ kuvvetleri zayıflar ve polimerler birbirinden ayrılarak çözeltiye geçerler.

  6. Küçük moleküllü bileşiklerin çözeltileri şeffaf olduğu halde, yüksek moleküllü birleşmelerin çözeltilerinde ışığın dağılması gözlenir. • Küçük moleküllü bileşiklerin çözeltilerinin kristalleşmesi genellikle kolay ve belli bir sıcaklıkta olduğu halde, yüksek moleküllü bir birleşmeler için kristalleşme prosesi çok zor ve geniş bir sıcaklık aralığında olmaktadır. • Küçük moleküllü bileşiklerden farklı olarak, yüksek moleküllü birleşmelerin çözeltilerinden veya eriyik halinden ince tabakalar meydana getirilebilir. • Polimerler, sertliğine, yüksek sıcaklığa ve darbeye dayanıklılığına, yüksek dielektrikliğine, korozyona karşı dayanıklılığına göre geniş kullanım sahalarına sahiptir.

  7. POLİMERLERİN ISIL ÖZELLİKLERİ • Yapılarında amorf ya da kristal bölgelerin varlığına yakından bağlıdır. Amorf polimerler yeterince düşük sıcaklıklarda sert ve kırılgandırlar (cam gibi.) Böyle bir polimer ısıtıldığında camsı geçiş sıcaklığı (Tg) adı verilen bir sıcaklıkta yumuşar ve kauçuk özellikleri gösterir (poliizobütilen, polibütadien gibi). • Polimerin camsı geçiş sıcaklığı üzerinde ısıtılması sürdürülürse; polimer,kauçuğumsu davranışı da bırakarak zamk görüntüsü üzerinden yeterince yüksek sıcaklıklarda sıvı halini alır. Ancak; kauçuğumsu, zamksı ve sıvı davranış değişiklikleri arasında kesin sıcaklık değerleri yoktur, geçişler derecelidir. Örneğin, amorf ve kırılgan olan cam, camsı geçiş sıcaklığına kadar ısıtıldığında yumuşamaya başlar, biraz daha yüksek sıcaklıklarda şekillendirilecek kıvama gelir, ileri ısıtmada sıvı gibi davranır.

  8. POLİMERLERİN SINIFLANDIRILMASI

  9. POLİMERLERİN KİMYASAL ÖZELLİKLERİNE GÖRE SINIFLANDIRILMASI • ORGANİK POLİMERLER * Yapılarında karbon yanında genelde hidrojen atomu bulunmaktadır. Günlük hayatta kullanılan polimerlerin çoğunun ana zincirinin temel bileşeni karbon atomudur. Sentetik ve doğal polimerlerin çok büyük bir kısmı organik polimerlerden oluşmuştur. * Polietilen, poliesterler, poliamidler, polipropilen, doğal kauçuk, proteinler, selüloz v.b. gibi polimerleri organik polimerlere örnek olarak verebiliriz.

  10. Polietilen polimerinden yapılan malzemeler Yumurtada bulunan protein doğal organikmoleküllerdir

  11. 2.İNORGANİK POLİMERLER * Polimerlerin birçoğunun ana zincirinin temel bileşeni karbon atomudur. Ancak bazı polimerlerde ana zincirde karbon atomu yerine silisyum, fosfor, sülfür gibi başka atomlar bulunabilir. * Ana zincirinde karbon atomu bulunmayan (yan grup olabilir) polimerlere inorganik polimerler denir. * İnorganik polimerler yapılarında organik kısımda içerebilir. Barofan ve silikon bu polimer tipine örnektir.

  12. POLİMERLER BİLEŞİKLERİNİN KAYNAĞINA GÖRE SINIFLANDIRILMASI

  13. 1.DOĞAL POLİMERLER Doğada canlı varlıkların yapılarında oluşan polimerlerdir, dolayısı ile organik yapı gösterirler. Bu polimerleri çok çeşitli alanlarda kullanmaktayız.

  14. A. Kauçuk • Eski uygarlıklardan beri çok kullanılan önemli doğal polimerlerden birisi olan ve kauçuk ağacından elde edilen doğal kauçuk Heveabrasilliensis ağacının bir ürünüdür. Kauçuk ağacı olarak bilinen bu ağacın kabukları bıçakla çizildiğinde Lâteks denilen bir sıvı akar. Lâteks sıvısı kauçuğun sudaki emülsiyonudur. Elde edilen bu emülsiyona asit katılırsa doğal kauçuk çöker. Elde edilen bu çökeltinin kapalı formülü C₄H₈ olan bir hidrokarbon kompleksidir. Bu bileşiğin adı İzopren’dir. IUPAC’ a göre adı ise 2-metil-1,3-bütadien’dir. • İzoprenin polimerleşmesiyle poliizopren oluşur. Bu da doğal kauçuktur. Polimerleşme trans ya da cis şeklinde olabilir. Doğal kauçuk esnekliği az olan yapışkan ve bu haliyle çok kullanışlı olmayan bir maddedir. Doğal kauçuk kükürtle ısıtılarak vulkanize edilmesiyle daha kullanışlı hale gelir.

  15. B. Proteinler • Doğal polimerler olmaksızın doğadaki hayatın devamı düşünülemez. Çünkü hayatın kendisini oluşturan temel elemanlar bu moleküllerdir. • Yün, saç, tırnak; protein yapısındaki doğal polimerlere örnek olarak verilebilir. Canlılarda ayrıca polimerik yapıda olan karbonhidratlar, deoksiribonükleikasit (DNA) , ribonükleikasit (RNA) bulunur. Canlıların hayatsal faaliyetlerinden sorumlu olan polimerlere biyopolimerler denir.

  16. C. Selüloz • Bitki ve ağaçların temel yapısını oluşturan selüloz doğada en bol bulunan polimerlerdir. Pamuğun temel bileşeni de selülozdur.

  17. 2. YARI SENTETİK POLİMERLER • Doğal polimerlerin yapılarının değiştirilmesiyle elde edilen polimerlere yarı- sentetik polimerler denir. Örneğin selülozun nitrolanmasıyla selüloid elde edilmiştir. • Selüloid: nitroselüloz ile kâfurdan oluşan, fotoğraf kâğıdı, sinema filmi, bilardo topu, tarak vb. şeylerin yapımında kullanılan plastik madde.

  18. 3. SENTETİK POLİMERLER • En önemli polimer kaynakları arasında da mutlaka petrolü saymalıyız. Dünyada işlenen petrolün %2 kadarı polimer sanayinde kullanılmaktadır. • Birçok sentetik polimerin yapımında kaynak olarak petrol kullanılmaktadır. Bu polimerler monomerlerden başlayarak endüstride sentezlenir. Küçük moleküllerden yola çıkılarak hazırlanan ilk sentetik polimer fenol ve formaldehitten sentezlenen bakalittir. Bakalit ticari bir ürün haline getirilerek vana parçaları, bıçak, alet sapları, düğme gibi kalıplanarak hazırlanan parçaların yapımında kullanılmıştır.

  19. A. Polietilen • Etilen gazının polimerizasyonuyla sentezlenen polietilen en fazla tüketilen ticari polimerdir. Etilen 1000- 3000 atm. basınç altında 250 °C ısıtıldığında yapısındaki pi bağları açılarak reaksiyon oluşur. • Yoğunluğu fazla olan polietilen boru yapımında, araba yakıt depolarının yapımında kullanılır. • Düşük yoğunluklu polietilen yumuşak ve esnektir. Yiyecek paketleri, selofan bant, plastik oyuncak yapımında kullanılır.

  20. B. Polistiren • Kırılgan, sert, şeffaf, pahalı olmayan kokusuz, işlenmesi kolay, ucuz bir polimerdir. Stirenin polimerizasyonu ile elde edilir. Plastik oyuncak yapımında, elektrikli ev aletlerinde, mobilya kaplamacılığında, plastik bardak ve tabaklarda, televizyon ,buzdolabı gibi elektrikli aletlerin taşınmasında kullanılan köpüklerin yapımında kullanılır.

  21. C. Polivinil klorür • Etilendeki bir hidrojen atomunun, Cl atomu ile yer değiştirmesiyle vinil klorür oluşur. Vinil klorürün polimerleşmesiyle polivinilklorür oluşur. Polivinilklorür kısaca PVC dir. PVC, kimyasal direnci iyi olan bir polimerdir. Asit bazlardan, yağlardan ve tuz çözeltilerinden etkilenmez. • PVC her türlü su borularında, hortumlarda, elektrik kablolarında kullanılır. Ayrıca plastik perde, conta, yapışkan film, top, büro gereç leri, priz yapımında kullanılır.

  22. D. Politetrafloroetilen(Teflon) Etilendeki hidrojen atomlarının tamamının, Flor atomlarıyla yer değiştirmesi sonucu tetrafloroetilenoluşur. Tetrafloraetilen polimerleşerek politetrafloroetileni meydana getirir, diğer ismi teflondur. Teflonun yapışmama özelliği vardır. Bu özelliğinden yararlanarak tava ve tencereler yapılır. Mekanik dayanımının zayıf olması dezavantajıdır. Değerli bir polimerdir.

  23. Poliamid(naylon) • Poliamid reçineleri amin ve karboksil gruplu monomerlerinpolikondenzasyonundan meydana gelir. Bu fonksiyonel gruplar hem aynı bir monomerin, hem de muhtelif monomerlerin içinde olabilir. • Sanayide polikondenzasyonreaksiyonu ile tekstil endüstrisinin temel ürünü olan ve büyük bir ticari öneme sahip olan poliamidler sentezlenir. Naylon adı verilen poliamidler ilk defa 1928’de H. Carothers ve arkadaşları tarafından keşfedildi. İlk poliamid, adipik asit ve heksametilen daiminden Naylon 6,6 olarak üretildi.

  24. Naylonlar (poliamidler) aşınmaya ve çekmeye karşı yüksek direnç gösterirler. Çok az nem çekicidirler. Kimyasal çözücülere, asit ve bazlara karşı dayanıklıdırlar. • Poliamidler, elbiselik kumaş yapımında kullanılan iplerin (kord bezi) üretiminde ve metal parçaların yerini alabilen malzemelerin yapımında, elektirik tellerin izalasyonunda, sıvılar ve yağlarla peynir ve et ürünlerinin vakumlu ambalajında kullanılırlar. Sentetik iplik olarak ameliyat ipliği, kord bezi gibi çok çeşitli kullanım alanları vardır. Tekstil elyafı olarak paraşüt elbise yapımında kullanılır.

  25. Polikarbonatlar • İlk polikarbonat çalışmaları 1898’de A.Einhorn tarafından, hidrokinon ve fosgen arasındaki reaksiyonla gerçekleştirildi. 1956’da polikarbonatlar ticari olarak üretilmeye başlandı. Bisfenol-A’nın keşfiyle polikarbonat üretimi de gelişerek arttı. Bisfenol-A, fenol ve asetonun reaksiyonundan elde edilir. Difenil karbonat ile Bisfenol-A’dan elde edilen polikarbonat en bilinen polikarbonattır. • Bisfenol-A fosgen ile de reaksiyona girerek polikarbonat verir:

  26. Polikarbonatlar sert, dielektirik özelliklere sahip plastiklerdir. Sulu çözeltilere yeteri kadar dayanıklıdır. Darbeye ve yüksek sıcaklığa dayanıklıdırlar. Elektirik malzemesi, otomobil malzemesi, inşaat malzemesi olarak geniş çapta kullanılırlar. TV tüpleri, batarya kutu ve kapakları, hesap makinaları, buzdolapları, mutfak eşyaları gibi çok çeşitli alanlarda kullanılırlar. Ayrıca polikarbonat borularda kullanılırlar.

  27. POLİMERLERİN ZİNCİR ŞEKLİNE GÖRE SINIFLANDIRILMASI • Çok sayıda monomer molekülü yan yana gelerek polimer molekülünü oluştururlar. Monomer moleküllerini bir zincirin halkalarına benzetebiliriz. Bu halkalar bir araya gelerek bir zincir oluştururlar. Bu nedenle polimer molekülü yerine polimer zinciri kavramı kullanılır. • Polimer molekülleri için çok büyük olmalarından dolayı makro molekül adlandırılması da yapılmaktadır.

  28. 1.Düz zincirli polimerler • Polimerler; düz bir zincir üzerinde sıralanmıştır. Ana zincirleri kovalent bağlarla bağlıdır başka zincirlere bağlı değildir. Doğrusal olan bu polimerler uygun çözücülerde çözünürler ve eritilerek tekrar tekrar şekillendirilebilirler. • Polivinil klorür düz zincirli polimerdir. Pencere profili, boru, ambalaj filmleri,suni deri v.b. üretiminde kullanılır.

  29. 2.Dallanmış Polimerler • Bazı polimerlerin ana zincirlerine, kendi kimyasal yapısına benzer dal görüntüsünde başka zincirler kovalent bağlarla bağlanmıştır.Bu polimerlere dallanmış zincirli polimerler denir. • Bu polimerlerin dallanmış zincirleri polimerizasyon sırasında yan tepkime yada ikincil tepkimelerin oluşması sonucu meydana gelir. Yan dalların boyları aynı uzunlukta olmayabilir veya bu yan dalların üzerinde başka gruplarda olabilir. • Dallanmış polimerlerin yan dallarından dolayı kristallenme eğilimi azdır.

  30. 3. Çapraz Bağlı Polimerler • Çapraz bağlı polimerlerin bağlarında birden fazla ana zincir vardır ve bu zincirler birbirleriyle bağlı olduğundan ağ yapıda bir özellik gösterirler. Değişik uzunluktaki zincir parçalarının birbirine kovalent bağlar ile bağlı olduğu için sistem tek bir molekül gibi düşünülebilir. • Bu polimer türü çözünmez, ancak uygun çözücülerde belli miktarda şişerler. Şişme yoğunluğu çapraz bağ yoğunluğu ile değişir. Çapraz bağ miktarı arttıkça polimerin çözücüdeki şişme miktarı azalır. Çok çapraz bağa sahip polimerler çözücülerden etkilenmez. • Çapraz bağlanmayla polimer zincirleri hareketliliklerini kaybederler. Bu nedenle erimeyecekleri ya da akmayacakları için kalıpla da şekillendirilemezler.

  31. POLİMERLERİN ADLANDIRILMASI Polimerlerin adlandırılmasında birden fazla adlandırma sistemi kullanılır. Yaygın olarak kullanılan birkaç adlandırma sistemi şunlardır:

  32. 1.KATILMA POLİMERLERİN ADLANDIRILMASI • Polimer, katılma polimerizasyonu sonucu sentezlenmiş ise sentezde kullanılan monomerin adının önüne poli- ön eki konarak yapılır. • Etilen, stiren, akrilonitril gibi tek kelimeden oluşan monomer isimlerinin başına poli ön eki gelir. MonomerPolimer _____________________________ Etilen Polietilen StirenPolistiren AkrilonitrilPoliakrilonitril

  33. Stiren Polistiren

  34. Monomer adı birden fazla kelime ya da simge içeriyorsa, monomerin adı ayrıca parantez içerisine alınır. • Poli (metil metakrilat ) Poli(cis-1,4- izopren) Poli(vinil asetat) Poli(vinilalkol) kendi monomeri olan vinil alkolden değil, poli(vinilasetat) polimerinin hidrolizi ile sentezlenir. Ancak adlandırma yapılırken vinil alkolün polimerizasyonu sonucu oluşturulduğu varsayılır.

  35. 2.KOPOLİMERLERİN ADLANDIRILMASI • Kopolimerlerin adlandırılmasında, kopolimerlerin sentezlerinde kullanılan monomerlerin adları arasına -ko- eki konularak yapılır. • Stiren ve bütadienin kopolimeri poli(stiren-ko-bütadien) Stiren ve metilmetakrilattan elde edilen kopolimer poli(stiren-ko-metil metakrilat) dır. Poli(akrilonitril-ko-metil metakrilat)

  36. 3.IUPAC VE GELENEKSEL ADLANDIRMA • Geleneksel adlandırma günlük hayatta kullandığımız polimerlerin adlarıdır. Örneğin poliamitler naylon olarak adlandırılır. • Plastik poşetler polietilenden yapılmış olmasına karşın poliamit adı kullanılarak günlük hayatta naylon poşet şeklinde adlandırılır. • Organik bileşiklerin adlandırılmalarında kullanılan IUPAC adlandırma sistemi polimerlerin adlandırılmasında da kullanılır. Poliakrilonitrilmolekülü. IUPAC adı poli(1-siyanoetilen)

  37. POLİMERLERİN ÜRETİM ŞEKİLLERİ

  38. KÜTLE (BLOK) POLİMERLEŞMESİ • Reaksiyon kabında yalnız saf monomer ve başlatıcı bulunur. Bu proseste monomer ısıtılıp, ultraviyole ışınların etkisiyle veya başlatıcı eklenerek polimerleştirilir.Kütle polimerleşme reaksiyonları ekzotermik olduğundan ortamın devamlı karıştırılması gerekir. Bu sistemde polimerleşme ile beraber ortamın viskozitesi artar ve karıştırma imkansız hale gelir. Bu yüzden homojen bir ısı yayılımı sağlanamaz ve sıcaklık kontrolü zorlaşır. • Reaksiyon ortamının sıcaklığının değişmesi, elde edilen polimerlerin molekül ağırlığının azalmasına sebep olur. Onun için kütle polimerleşmesi, önce % 30-35 dönüşüme kadar düşük sıcaklıkta, sonra sıcaklık artırılarak % 98-100 dönüşüme kadar olmak üzere iki aşamada gerçekleştirilir. Sanayide etilen, stiren, vinil asetat, metil metakrilatın polimerleşmesi bu şekilde yapılır.

  39. ÇÖZELTİ POLİMERLEŞMESİ • Ortamda bir çözücü, monomer ve başlatıcının bulunduğu polimerleşme şeklidir. Bu polimerleşme öyle çözücü kullanılmalıdır ki, çözücüde hem monomer, hem de oluşmuş polimer iyice çözülebilsin. Monomer çözücüde çözüldüğü için konsantrasyonu zamanla azalır, dolayısıyla karıştırma ve sıcaklık kontrolü kolaylaşır. • Bu sebepten elde edilmiş polimerin molekül ağırlığı artar. Çözelti polimerleşmesinin kütle polimerleşmesine üstün gelen bu yönlerine karşılık çözücünün polimerleşme reaksiyonundan sonra ortamdan uzaklaştırılması gibi sorularla karşılaşılır. Bu yüzden çözelti polimerizasyonunda meydana gelen polimeri çözeltiden ayırmak zor olduğu için sanayide bu metot çok kullanılmaz. Akrilenitril, vinil asetat ve etilen bu metot ile polimerleştirilebilir.

  40. SÜSPANSİYON (BONCUK) POLİMERLEŞMESİ • Süspansiyon polimerleşmesinde önce başlatıcı monomerde çözülür, sonra su ilave edilir ve hızla karıştırılarak monomerin suda süspansiyonu hazırlanır. Oluşan damlalar 0.01-0.5cm çapındadır. Bu çap karıştırma hızı ile ters orantılıdır. • Polimerizasyon başlatıcı olarak monomerde çözülen başlatıcılar (benzoil peroksit gibi) kullanılır. Süspansiyonun kararlı kılınması ve oluşan polimer parçacıklarının birbirine yapışmaması için ortama suda çözülebilen (karboksimetil/selüloz, toz halinde potasyum karbonat, baryum karbonat,bentonit gibi) stabilizatörler katılır. Bu yöntemde polimerizasyon ısısı ortamdaki su tarafından giderilir ve kesin sıcaklık kontrolü sağlanır. Polimer çok küçük parçacıklar halinde elde edildiğinde paketlenmeye, işlemeye çok elverişlidir. Süspansiyon polimerizasyonu bu bakımdan diğer polimerleşme metotlarından üstünlük gösterir ve sanayide yaygın olarak kullanılır. Stiren, vinil klorür, vinil asetat, metal metakrilat bu işlemle polimerleştirilebilir.

  41. EMÜLSİYON POLİMERLEŞMESİ • Su ortamında, monomer, yüzey aktif madde ve suda çözünen (potasyum persülfat, hidrojen peroksit gibi) bir başlatıcı bulunur. Reaksiyon ortamı devamlı karıştırılır. Yüzey aktif maddelere emülgatör denir. Bunlarda aktif polar (karboksil veya sülfo) gruplar bulunur. Bu maddelere örnek olarak sabunları, oleik, palmitik, stearik asitlerin sodyum tuzlarını, aromatik sülfo asitlerin sodyum tuzlarını, mesela sanayide çok yaygın olarak kullanılan nekalı (2,6-diizobutil naftalin-3-sodyum sülfanat) gösterebiliriz. • Bu emülgatörler, sabun gibi suda küçük damlacıklar, yani miseller meydana getirirler. Suda meydana gelen serbest radikaller miselin içindeki monomer molekülü ile temas ettiğinde onu aktifleştirir ve polimerleşme başlar. Böylelikle polimerleşme misellerde çabuk ve oldukça düşük sıcaklıkta gerçekleşir.

  42. Bu yöntem endüstride özellikle stiren-bütadien kauçuğu (SBK) üretiminde başarıyla kullanılmaktadır. Elde edilen polimerlerin çok küçük parçacıklar halinde oluşu paketlemeye ve işlemeye elverişli olması bakımından ayrıca sıcaklık kontrolünün kolay olması sebebiyle, süspansiyon polimerleşmesi gibi emülsiyon polimerleşmesi de ilk iki yönteme göre üstünlük sağlar.

  43. MOLEKÜL AĞIRLIĞI • Polimerlerin molekül ağırlığı, polimerlerin elde edilmesinde ve endüstride uygulanmasında büyük önem taşımaktadır. Polimer maddelerin ilginç ve yararlı mekanik özellikleri, bu tür maddelerin büyük molekül ağırlıklı olmalarından kaynaklanır. • Polimerlerin molekül ağırlığı, küçük moleküllere göre çok büyüktür. Mol ağırlığındaki bu büyük fark, polimerlerle basit küçük moleküler arasında fiziksel özellik farkını ortaya çıkarır. Etilen küçük bir moleküldür ve gazdır, stiren sıvı olmasına karşın, polietilen ve polistiren katı maddelerdir.

  44. POLİMERLERLERİN HİDROLİZİ • Büyük moleküllerin su molekülü etkisi ile küçük moleküllere bölünmesine hidroliz denir. Polimer+ (n-1)H₂O n (monomer) Bazı polimerlerin monomerleri arasındaki bağ uygun koşullarda su katılarak kırılabilir .Böylece Polimerler daha küçük moleküllere veya monomerlere ayrılabilir. Yani polimerler hidrolizle parçalanabilir.

  45. AMORF POLİMERLER • Molekül zincirleri birbirlerine göre gelişigüzel şekilde birbiri içine girmiş yün yumakları şeklindedir. • Moleküller kendi aralarında rasgele bağlanmış olup, kristalleşme yada çapraz bağlar yoktur. Bunu en güzel spagettiye benzetebiliriz. Bu tip polimerler cama benzer ve saydamdırlar.Örneğin, metilmetakrilat. • Piyasada daha çok akrilik cam ya da pleksiglas olarak bilinen poli(metil metakrilat) (PMMA) renksiz ve şeffaf bir termoplastik polimerdir. Genelde cama alternatif malzeme olarak tercih edilir ve polikarbonatla benzer özelliklere sahip olduğu için polikarbonatın kullanıldığı ürünlere de alternatif olabilir. Ucuz olması ve kolay proses edilmesi sayesinde tercih edilse de kırılgan bir yapıya sahip olduğu için kullanım alanı biraz kısıtlıdır. • Metil metakrilatmonomerinden radikal zincir büyüme polimerizasyonu metodu kullanılarak sentezlenir ancak anyonikpolimerizasyon reaksiyonuyla sentezlemek de mümkündür . • Camsılaşma sıcaklığı 105°C civarındadır. Amorf olmasının yanı sıra mükemmel bir optik saydamlığa sahiptir.

  46. TEKSTİLDE En sık kullanılan giyeceklerden kotlara ve tişörtlere baktığımızda çoğunlukla koton (pamuk) karşımıza çıkar. Pamuk ipliği aslında sellülozdan üretilen bir polimer zinciridir ve doğal bir polimerdir. Pamuğun yanı sıra yün ve ipek de doğal polimerlerdendir.

  47. ELEKTRONİK EŞYA Polimerden üretilmiş malzemelerin belki de en çok kullanıldığı alan elektronik eşyalardır. Bu alanda kullanılan ürünlerde, genel olarak termoplastik özelliklere sahip polimerler tercih edilmesine rağmen, kesin kullanım alanına bağlı olarak doğru polimer çeşidinin seçilmesi çok önemlidir. Doğru polimer malzeme seçimi, ürünün güvenilirliliğini ve kalitesini doğrudan etkilemektedir. Kablo üretiminde polietilen ya da polivinil klorür (PVC) kullanılır. CD’ler, CD kapakları, teyp ve müzik seti çerçeveleri de polikarbonat, polistiren ya da ABS denilen yaygın ticari plastiklerden üretilir.

More Related