130 likes | 848 Views
ÖMER HAYYAM. RUBAİLER - 1. Asıl adı Giyaseddin Ebu’l Feth Bin İbrahim El Hayyam’dır.18 Mayıs 1048’de İran’ın Nişabur kentinde doğan Ömer Hayyam bir çadırcının oğluydu. Çadırcı anlamına gelen soyadını babasının mesleğinden almıştır. İlgilendiği ilimler: Matematik, fizik,
E N D
ÖMER HAYYAM RUBAİLER - 1
Asıl adı Giyaseddin Ebu’l Feth Bin İbrahim El Hayyam’dır.18 Mayıs 1048’de İran’ın Nişabur kentinde doğan Ömer Hayyam bir çadırcının oğluydu. Çadırcı anlamına gelen soyadını babasının mesleğinden almıştır. İlgilendiği ilimler: Matematik, fizik, astronomi, şiir, tıp, müzik. Daha yaşadığı dönemde İbni-i Sina’dan sonra Doğu’nun yetiştirdiği en büyük bilgin olarak kabul ediliyordu. Tıp, fizik, astronomi, cebir, geometri ve yüksek matematik alanlarında önemli çalışmaları olan Ömer Hayyam için “zamanın bütün bilgilerini bildiği” söylenirdi.
Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam? Ben haramı helâli karıştırmam: Seninle içilen şarap helâldir, Sensiz içtiğimiz su bile haram. Ben bugün beden kafesinde mahpusum; Yol olma özlemiyle sarhoş olmuşum; Varlığın ayıbından kurtarırsa beni Yoksulluğun kulu, kölesi olurum.
O cebiri, “sayısal ve geometrik bilinmeyenlerin belirlenmesini amaçlayan bilim” olarak tanımlardı. Matematik tarihinde ilk kez bu sınıflandırmayı yapan kişidir.Matematik bilgisi ve yeteneği zamanın çok ötesinde olan Ömer Hayyam denklemlerle ilgili başarılı çalışmalar yapmıştır. Bunun yanı sıra Hayyam, binom açılımını da bulmuştur. Binom teoremini ve bu açılımdaki katsayıları bulan ilk kişi olduğu düşünülmektedir. (Paskal üçgeni diye bildiğimiz şey aslında bir Hayyam üçgenidir.) HAYYAM'IN MEZARI Nişapur - İran
Ben kendimden geçtikçe kendime gelirim; Yücelere çıkar, alçalmayı bilirim. Daha da garibi, varlığın şarabıyla Ne kadar ayık da olsam, sarhoş gibiyim. Yerin üstüne baktım, uykuya dalmışlar; Altına baktım, çürüyüp toprak olmuşlar. Yokluk ovasında başka ne var ki zaten; Daha gelmemişler var, gelip gitmişler var.
ÖMER HAYYAM TAKVİMİ Sultan Celalettin Melikşah tarafından başkent Merv’e çağrılan Ömer Hayyam yeni bir takvim oluşturmak için kurulan bilim adamları heyetinin başına getirildi. 21 Mart 1079 yılında tamamladığı, halk arasında Ömer Hayyam takvimi bugünse Celali Takvimi olarak bilinen bu takvim her 5000 yılda bir gün hata veriyordu ve güneş yılına göre düzenlenmişti. Günümüzde kullanılan Gregoryen takvimi ise her 3330 yılda bir gün hata vermektedir. Bu da Hayyam’ın bilimsel düzeyinin kendi zamanının ne kadar ötesinde oluşunun açık bir göstergesidir. ÖMER HAYYAM VE X HARFİ Ömer Hayyam, 11. Yüzyıl’da Semerkant’ta cebir üzerine çalışırken, denklemde bilinmeyen sayılara Arapça “şey” diyordu. Bu sözcük Endülüs’teki İspanyolca yapıtlarda “xey” olarak yazıldığından, zamanla X biçimini aldı ve bilinmeyeni göstermekte kullanılan evrensel X harfine dönüştü.
Sen içmiyorsan, içenleri kınama bari; Bırak aldatmacayı, iki yüzlülükleri; Şarap içmem diye övünüyorsun, ama, Yediğin haltlar yanında şarap nedir ki? Yüreğinde sıkıntı varsa esrar iç, Ya da birkaç kadeh gül renkli şarap iç. Onu içmem, bunu içmem der durursun: Ahmak herif, git zıkkımın pekini iç.
Benden Muhammet Mustafa’ya saygı ve selam: Deyin ki, hoş görünürse, bir şey soracak Hayyam: Neden Yüce Efendimizin buyruklarında Ekşi ayran helâl de güzelim şarap haram? Benden Hayyam’a selam söyleyin demiş peygamber; Sözlerimi yanlış anlamışsa çiylik eder: Ben şarabı herkese haram etmiş değilim ki, Hamlara haramdır, doğru, ama olgunlar içer.
Dünya yıldıramazsın beni ne yapsan, Ölümden korkamam, er geç ölür insan. Ölmemek elimizde değil ki bizim, İYİ YAŞAMAMAK BENİ KORKUTAN! Bilge yüce varlığın seyrine dalar, Gafil ise onda dostluk düşmanlık arar. Deniz, deniz olduğu için dalgalanır, Çöpe sorsan hep onun içindir dalgalar!
Adım kötüye çıkarsa çıksın, ben böyleyim; Bir kerpicim de olsa, satar şarap içerim. O da gidince ne yaparsın diyecekler: Cüppemle sarığım ne güne duruyor, derim. Zaman büktü belimi, ne el tutar ne ayak; Oysa ne güzel işlerim var yapılacak. Can kalktı gitmeye; aman dur, diyorum: Ne yapayım diyor, evin yıkıldı yıkılacak. poslumestan @ gmail.com