860 likes | 1.35k Views
Charles Robert DARWİN 1809-1882. Darwin’in Soy Ağacı. Charles Robert DARWİN 1809 yılında İngiltere’nin Shewsbury kasabasının dışındaki The Mount’ta Susannah-Robert Darwin çiftinin 5. çocuğu olarak dünyaya geldi. Darwin’in fiziksel ve kişisel özellikleri:
E N D
Charles Robert DARWİN 1809 yılında İngiltere’nin Shewsbury kasabasının dışındaki The Mount’ta Susannah-Robert Darwin çiftinin 5. çocuğu olarak dünyaya geldi.
Darwin’in fiziksel ve kişisel özellikleri: • 1.80 m boylarında, 85 kg , sarışın biriydi. • Olağanüstü bir gözlem yeteneğine sahipti. • Düzenli okuma alışkanlığı vardı. • Kanıta saygı duyar, onları dine, siyasi otoriteye veya geleneklerine göre değiştirmezdi.
Sözlü tartışmalara girmekten kaçınırdı. Bilimsel ilişkilerini yazışmalarla sürdürürdü. Bu yüzden 2000’e yakın insanla mektuplaşmıştır. • Korkusuz değildi. Fakat birçok kez otoriteye karşı çıkmıştır. • En güçlü kuram ve varsayımlarını dini inançlarından arındıktan sonra ortaya koymuştur.
Sigara içer, enfiye çekerdi. • Bilardo oynamayı çok severdi. Bu yüzden evine bir bilardo masası yaptırmıştı. • Köpeklere düşkündü. Evinde en az bir köpek beslerdi. • Günde az miktarda şarap içmeyi severdi. • Karısı Emma gibi usta bir tavlacıydı.
Köleciliğe karşıydı (bu özelliğini dedesi Erasmus Darwin’den) almıştı. • Atıcılığı severdi.
Darwin’in lakapları: • Abisiyle gazlarla ilgili deneyler yaptığından ‘GAS’ • Beagle gemisindeki gezisinde kaptanın filozofun kısalması anlamındaki ‘FELOS’ • Gemi mürettebatının taktığı ‘SİNEKKAPAN’
Evrim kuramını açıkladıktan sonra kendisine takılan adların neler olduğunu tahmin etmekse çok güç olmasa gerek.
Darwin mutlu bir çocukluk dönemi geçirmiştir. Annesi hasta olduğundan 8 yaşına kadar eğitimine ablası Caroline’in gözetiminde başladı. Onun hoş görüsü sayesinde Darwin’in geniş bir hareket özgürlüğü vardı. Evlerinin yakınından geçen Severn Irmağı onun doğayla haşır neşir olduğu bir alandı.
Evin çevresindeki büyüleyici doğada çoğunlukla yalnız başına yaptığı yürüyüşler, her toprağı, her yaprağı, her taşın altını kontrol etmek için bulunmaz fırsatlardı. Böcek koleksiyonu için bulduğu örnekleri alkol şişlerine yerleştirerek muhafaza ederdi.
Baba Robert Waring Darwin: Erasmus Darwin oğlunu aile geleneğine uygun olarak kendisinin de öğrenim gördüğü Edinburg Tıp Okuluna gönderdi. Baba Darwin iyi bir doktordu. Dostluğu ve konuşmayı severdi. 1.90 m boylarında ve 150 kg ağırlığıyla hastalarının evine gitmekten hiç üşenmezdi.
Evlere ziyarete gittiğinde kilosu nedeni ile arabacısının da önceden eve girip zemin tahtalarını kontrol etmesi gerekiyordu. Bu özelliğini Dede Erasmus Darwinden almıştı. Erasmus Darwin o kadar şişmandı ki yemeklere ulaşması için masanın bir kısmı oyulmak zorunda kalınmıştı.
Anne Susannah (Weedgwood) Darwin: Darwin daha 8 yaşındayken annesinin ölümü tüm aileyi derinden sarmıştır. Anne Susannah aslında kanserdi fakat aileden hiç kimse bu ölüme hazır değildi.
Darwin’in eğitim hayatı: Özel Shrewsbury gramer okulu: 1818 yılında 9 yaşında yatılı olarak kaydedildi. Okulda Latince ve Yunancaya dayalı klasik bir eğitim veriliyordu. Darwin bu okuldan Özyaşamöyküsü’nde : ‘Benim için bir eğitim aracı olarak bu okul bir hiçti!’ diye bahsedecekti.
Gündüz izinlerinde ailesiyle zaman geçirebilmek için 1.5 km lik yolu yürüyerek gidip gelirdi. Yolu yürümekten hiç sıkılmazdı. Daha sonra okula dönüp tam saatinde yatakhanede oluyordu.
Okulda fen eğitimi hiç verilmiyordu. Matematik, tarih, sanat ve müzik derleriyse dostlar alışverişte görsün niyetinde yapılıyordu. Okulun despot bir müdürü vardı. Banyo yapmayı lüks olarak gördüğünden okulda banyo yoktu.
1820 yılında baba Darwin aile mesleğini küçük Darwin’in de devam ettirmesini istedi. Bu nedenle Darwin Shrewsbury yatılı okulundan 2 yıl erken ayrılacaktı. 2 yıl sonra ayrılacağı Edinburg üniversitesinde öğrenimine başladığında henüz 16 yaşındaydı.
Edinburgh’ a tıp okumaya gönderilen fakat hiç sevmediği bu alan yerine Darwin çevresinde ki arkadaşlarından hayvan doldurma ve atıcılık gibi alanlara yöneldi. Bu becerileri ileride bir çok organizma ve hayvan örneklerini korunmuş bir şekilde muhafaza etmesine yarayacaktı.
Edinburgh ta okumaya çabalayan Darwin belki de bilimdeki ilk akıl hocası olan Dr. Robert Edmond Grand ile tanıştı. Grant Darwin’e deniz canlılarının mikroskop altında nasıl incelendiğini öğretti. Grant aynı zamanda her canlının başka bir canlıdan evrimleştiğini ve bu yolla tüm canlıların ortak atalar yoluyla birbirlerine bağlı olduğunu düşünüyordu.
Aslında evrim kuramının ilk savunucusu Jean Babtiste de Lamarktır. Lamark’ın kuramının 2 temel esası vardı; • Canlılar sürekli gelişir ve yetkinleşirler. • Yeni biyolojik yapılar zaman içinde oluşur. Lamark bu kuramında evrimin bir amacı olduğunu söylemişti ve burada yanılmıştı.
Darwin evrimin bir amacı, yönü ve hedefinin olmadığını saptadı ve bu söylemiyle bilim tarihinin doruğuna ulaştı.
Darwin doktor olmak istemiyordu. Fakat bunu babasına söylemeye çekiniyordu. Çok geçmeden bu durumu zorda olsa babasıyla görüştü. Baba Darwin oğluna, o dönemde hem elde edilmesi kolay olan hem de böcek koleksiyonuna devam edebileceği rahip okulunu önerdi.
Fakat kiliseye katılabilmesi için Oxford yada Cambridge gibi üniversitelerden diploma şartı vardı. Bunun üzerine Darwin 1827 yılında Crist’s (İsa’nın) Kolejine kayıt oldu ve üniversite için özel dersler almaya başladı.
1828’de Cambridge yazıldı ve bir eve çıktı. Bu ev, Darwin’in Hıristiyan doğa teolojisini kökten sarsacağı William Palay’a da ev sahipliği yapmıştı.
Darwin Cambridge’de 3.5 yıl geçirdi. Burada J. S. Henslov (botanik ve jeoloji profesörü) ve A. Sedgwik (jeoloji uzmanı) ile tanışacak ve bu kişilerden çok etkilenecekti. Özyaşamöyküsü’nde Sedgwik ile ilgili; ‘Çeşitli bilimsel kitaplar okumuş olmama rağmen, bilimin genel yasalar ve sonuçlar çıkarmak üzere bilgileri gruplandırmak demek olduğunu şimdiye kadar tam anlamıyla fark etmemiştim.’ diyecekti.
Mezun olması için özel bir eğitime daha katılması gereken Darwin, Beagle gezisi yüzünden bu programa katılamayacak ve diplomasını alamayacaktı.
H.M.S. Beagle ile dünya yolculuğu: Zorda olsa babasını ikna etmeyi başaran Darwin’e bu seyahati hocası Henslow önermişti.
Beagle tipi gemi ile seyahat yapacaktı. Fakat denizciler bu gemiye ‘Yüzen Tabut’ yakıştırmasını yapmışlardı. Geminin kaptanı Robert Ritzroy’du. Darwin listeye son isim olarak eklendi.
Bu gezide ‘Beagle yolculuğunda yapılan hayvanbilim çalışmaları’ kitabındaki balıklarla ilgili bölümü yazdı. Darwin yanına eşya olarak; • 12 gömlek • 1 heybe • 1 çift terlik
1 çift hafif yürüyüş ayakkabısı • 1 mikroskop • 1 yer bilim pusulası • 1 düz pusula • 2 tabanca • 1 tüfek • 1 teleskop • 1 kalem kutusu
1 yer bilim çekici • 1 simpisometre • 3 dağ barometresi • 1 karanlık oda • 1 büyüteç • 1 nemölçer • 2-3 İspanyolca dil kitabı..
Beagle’nin amacı; G. Amerika kıtasının kıyı ve adalarının haritalarını çıkarmak ve ziyaret edilen her yerin enlem ve boylamlarını yeni ölçüm aletleri ile yeniden ölçmekti.
Darwin’in odası geminin en arkasında yer alıyordu. Boyutları 3.35 * 3.05 m’di. Odada 275 kitaptan oluşan bir kitaplık yer alıyordu. Gece uyuması için bir hamak vardı. Darwin’i deniz tuttuğundan seyahati bir hayli zor geçecekti.
Gemide resmi bir görevi yoktu. Bu yüzden maaş ödenmeyecekti. Sadece iyi bir örnek toplayıcı ve iyi bir gözlemci vasıfları vardı. Gemide, hocası Henslow sayesinde yer alabilmişti.
Beagle notları: Gezi boyunca yaptığı incelemeleri notlara dönüştüren Darwin; • Oluşan bazı kayaçların yaratılışçı jeologların savunduğu gibi büyük bir tufan sonucu oluşmasının mümkün olamayacağını anladı.
Bunların volkanik etkilerle adaların yavaş yavaş yükseldiğinden dolayı oluştuğu düşündü. • Darwin’in gemiden denize attığı ağda toplanan akıl almaz biçim ve renkteki binlerce organizmanın varlığı onu derin düşüncelere sürüklemişti.
Gözlemlediği canlı çeşitliliğindeki büyük patlama ve onların yaşadıkları ortamla olan ilişkileri, kaçınılmaz bir şekilde kimi zaman dinsel yaratılış dogmasını sorgulamasına neden oluyordu. Fakat bunlar, dogmayı çürütme istediğinden çok, ondaki derinliği daha iyi anlama çabasından öteye geçmiyordu.