1 / 26

ÇOCUKLA SAĞLIKLI İLETİŞİM

ÇOCUKLA SAĞLIKLI İLETİŞİM. Başkalarıyla ne tür ilişkiler kuracağımızı ve yaşamda neler olacağını belirleyen tek önemli etken iletişimdir. Sözel iletişim kelimeler Bedensel-İşitsel yüz ifadesi İletişim bedenin duruşu kasılma oranları nefes temposu ses tonu

monet
Download Presentation

ÇOCUKLA SAĞLIKLI İLETİŞİM

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ÇOCUKLA SAĞLIKLI İLETİŞİM

  2. Başkalarıyla ne tür ilişkiler kuracağımızı ve yaşamda neler olacağını belirleyen tek önemlietken iletişimdir. Sözel iletişim kelimeler Bedensel-İşitsel yüz ifadesi İletişim bedenin duruşu kasılma oranları nefes temposu ses tonu mimikler

  3. “ Taşlar ve sopalar kemiklerimizi kırabilir, ama sözler kalbimizi kırar. “ Robert Fulghum

  4. İletişim sadece konuşma değildir.İletişim aynı zamanda; • Nesöyleyeceğimizi bilmek, • Bunu ne zaman söylemenin daha uygun olacağına, • Nerede söylemenin doğru olduğuna karar vermek, • En iyi nasıl söyleneceği konusunda fikir yürütmek, • Olayları basite indirgeyerek sunabilmek, • Akıcı bir dille ve karşınızdaki kişiyle göz kontağı kurarak konuşabilmek • Dikkati yoğunlaştırabilmek ve karşınızdaki kişinin verilen mesajı anlayıp anlamadığını kontrol edebilmektir.

  5. ÇOCUKLARIMIZLA NASIL İLETİŞİM KURUYORUZ? ÇOCUKLA İLETİŞİM

  6. 1) Öğüt verme, çözüm getirme, yönlendirme Ayşe : Gül ile oynamak istemiyorum, hep beni kızdırıyor Anne : Hadi bakayım, güzel güzel oynayın, arkadaşlar birbirini kızdırmaz. Ayşe : Ama anne, ne alsam elimden çekiyor. Anne : Sen de ona boyaları ver, bebeklerle de sen oyna. Ayşe : Ama anne, o benim elimdekileri istiyor boyuna… Anne : O zaman bebekleri paylaşın.Arkadaşların oyuncaklarını paylaşmaları gerekir. Paylaşmasını bilmezsen yalnız kalırsın… Ayşe daha çok tepinir ve ağlar.

  7. 2) Yargılamak, eleştirmek, ad takmak Ayşe : Gül ile oynamak istemiyorum, hep beni kızdırıyor. Anne : Sen de şikayetten başka bir şey bilmezsin… Ayşe ( ağlayarak ) : Ama anne, ne alsam elimden çekiyor. Anne : Ne var şimdi bunda ağlayacak, sulugöz sen de… Bir arkadaşla bile oynamasını bilmiyorsun… Ayşe ağlamaya devam eder ve daha çok tepinir.

  8. 3) Soru sormak, araştırmak, incelemek Ayşe : Gül ile oynamak istemiyorum, beni hep kızdırıyor. Anne : Neden ? Ne yaptı ki sana ? Ayşe : Elimde ne varsa çekiyor. Anne : Elinde ne vardı ? Ayşe : Boyalarla oynuyordum elimden aldı, bebeklerle oynamaya başladım onu da elimden aldı. Anne : Neden verdin ? Ayşe : Ama anne, ben vermek istemedim, o çekiyor. Anne : Neden doğru dürüst oynamasını beceremiyorsun? Ayşe : ………. Okul nasıldı? Neler öğrendiniz? İyiydi… Hiç bir şey.. Neden bu çocuk bana hiç bir şey anlatmıyor ? Zayıf aldığımı söylesem nasihate başlar şimdi…

  9. 4) Teşhis koymak, tahlil etmek Ayşe : Gül ile oynamak istemiyorum, beni hep kızdırıyor. Anne : Evde senden başka çocuk olduğu zaman kızıyorsun hemen. Ayşe : Hayır, Gül hep oyuncakları elimden çekiyor. Anne : Gül senin oyuncaklarına dokunmasın istiyorsun ama o da oynayacak tabii. Ayşe : Hayır, dokunsun ama o benim elimdeki oyuncağı almak istiyor. Anne : Sen de Gül’e vermek istemiyorsun ama o senden küçük senin idare etmen lazım onu. Ayşe : Ama anne….

  10. 5)Sakinleştirmek, teselli etmek, konuyu değiştirmek Ayşe : Gül ile oynamak istemiyorum, beni hep kızdırıyor. Anne : Aldırma canım, o senden küçük zaten… Ayşe : Ama her şeyimi elimden çekiyor. Anne : Sen de başka birşeyle oyna o zaman. Ayşe : Ama anne, o zaman da onu elimden almak istiyor. Anne : Boşver canım, arkadaşlar arasında olur böyle şeyler… Ayşe : Ama anne, ben kavga etmeden oynamak istiyorum Anne : Aman sen de herşeyi ciddiye alırsın zaten…Gelin size kurabiye vereyim. Ayşe :Ben kurabiye istemiyorum.

  11. %90’ımızın kullandığı bu tip iletişim tavırları; • Konuşmaları engeller • Çocukların savunmaya geçmelerine yol açar • Karşı saldırıya geçip, tartışmalara neden olur • Yetersizlik ve aşağılık duygusu yaratır • Gücenme, sinirlenmeye neden olur • Kendilerini suçlu ve kötü hissetmelerine yol açar

  12. İLETİŞİM BİÇİMİMİZİ DEĞİŞTİRMELİYİZ !

  13. AÇIK UÇLU SORULAR SORMAK Karşı tarafı suçlar, tehdit eder veya engeller tarzda soru- lar hem iletişimi sonlandırır hem konuşmayı sınırlandırır. Örnek: Çocuk : Ayşe’yle bir daha konuşmayacağım. Bir tartışma olunca hemen ağlamaya başlıyor bebek gibi.. Anne : Peki sen onu ağlatacak ne yapıyorsun? Çocuk : Hiçbir şey yapmıyorum! Tehdit etmeyen, engellemeyen “ açık uçlu “ sorular ; - “ Onun hakkında konuşmak ister misin ? “ - “ Bu konu hakkındaki duyguların ne ? “ - “ Bu konu hakkında ne düşünüyorsun ? “ - “ Ne olacağıyla ilgili bir tahminin var mı ? “

  14. PASİF DİNLEME ( SESSİZLİK ) Pasif dinlemede dinlediğinizi belirten ipuçları vermeniz gerekmektedir. Kafa sallamak, öne doğru eğilmek, kaşları çatmak ve diğer vücut hareketlerini sessiz ipuçları arasında sayabiliriz. Sözel olanlar ise “ evet “ , “ hımm “, “ anlıyorum “ gibi sözlerdir.Bu tip sözlü ve sözsüz mesajlar çocuğa dikkatinizin ona yönelik olduğunu, onunla ilgilendiğinizi, devam etmesinin ve paylaşmasının mümkün olduğunu ifade eder.

  15. KONUŞMAYA DAVET VEYA KAPI AÇMA Dinleyicinin kendi düşünce, duygu ve yargılarını yansıt madan, çocuğun kişisel düşünce, duygu ve yargılarını ortaya çıkarır. “ Gerçekten mi ? “ “ Ne kadar ilginç ! “ “ Konuşmak ister misin ?” veya - “ Hakkında konuşmak ister misin ? “ - “ Onun hakkındaki düşüncelerin ilgimi çekiyor. “ - “ Hakkında bazı duygular taşıyor gibisin. “ • “ Hakkında daha konuşmak ister misin ? “ Bu tip sözler açık uçludur ve çocuğa problemin herhangi bir yönünden söz etme olanağı tanır. Çocuğa neyi paylaşmak istediğine dair serbestlik verir. Çocuğu konuşmaları hakkında değerlendirme ve yargılama yapmazlar.

  16. AKTİF DİNLEME Aktif dinleme, konuşan bireyin sözlerini açarak, tekrar etmektir.Bu yöntem, çocukların sahip oldukları olumsuz duygulardan dolayı rahatsız olmalarını engeller, yetişkinle çocuk arasında sıcak bir ilişkinin kurulmasını sağlar. Bu yöntemde verilen sözel mesaj anne-babanın mesajından oluşmaz. Sadece çocuğun bir önceki sözünü yansıtır ve tekrarıdır. Çocuk : Yarın Ahmet’in yaşgününe gitmek istemiyorum. Anne : Ahmet’le bir sorununuz var galiba. Çocuk : Ondan nefret ediyorum, hiç dürüst değil. Anne : Dürüst olmadığı için ondan nefret ediyorsun. Çocuk : Evet, öyle. Ayrıca hiçbir zaman benim istediğimi de oynamayı kabul etmez.

  17. Örnek ( iletişim hatalı ) Çocuk : Ahmet bugün benimle hiç oynamadı. Anne : Belki sen de onu kıracak bir şey yapmışsındır. Arkadaşlarına iyi davranmalısın. Çocuk : Bir şey yapmadım. Ben de artık onunla oynamak istemiyorum. Anne : Tamam o zaman sen de oynayacak başkasını bulursun. Çocuk: Başka kimse yok ama oynayabileceğim. Anne : Şimdi yorgunsun, dinlen, yarın kendini daha iyi hissedince olayı da unutursun. Çocuk : Yorgun falan değilim, yarın kendimi daha iyi hissetmeyeceğim.Nefret ediyorum ondan. Anne : Böyle davrandığın sürece kimse de senle arkadaş olmak istemeyecektir.

  18. Örnek ( Aktif Dinleme ) Çocuk : Ahmet bugün benimle hiç oynamadı. Anne : Ahmet’e kırıldın galiba. Çocuk : Ben de onunla bir daha oynamayacağım işte. Anne : O kadar kızdın ki ona, onu bir daha görmek istemiyorsun. Çocuk : Evet istemiyorum ama oynayabileceğim başka arkadaşım da yok. Anne : Yalnız kalırsın. Çocuk : Eskiden benim söylediklerimi yapardı, şimdi yapmıyor, hayır ben bunu oynamak istiyorum diyor, ben kabul etmeyince de oynamam o zaman diyor. Anne : Artık onu kolayca etkileyemiyorsun herhalde. Çocuk : Evet, o da büyüdü artık. Anne : Büyümüş olması ne hoş değil mi ? Senin gibi düşünebiliyor. Çocuk : Aslında öyle. Dediklerimi yapmasına alıştığım için bu hali garip geliyor. Ara sıra onun dediklerini kabul edersem belki sorun çıkmaz..

  19. İletişimde İfade Hataları ( Ben dili – Sen dili ) Anne yorgun, yemeği hazırlamış ancak çocuk bir türlü sofraya gelmemiş. • “ Bu evi lokanta zannediyorsun galiba. Ben senin hizmetçin miyim ?” • “ Ahmet, yemeği hazırladım ve yorgunum. Seni sürekli çağırmak beni daha çok yoruyor ve sinirleniyorum. “ • “ Terbiyesiz! Benimle nasıl böyle konuşursun ? Utanmıyor musun ?” • “ Benimle bu şekilde konuştuğun zaman çok ağırıma gidiyor ve güceniyorum. “ • “ Ne kadar dağınık bir çocuksun…Şu odanın haline bak… • “ Odan böyle dağınık olduğu zaman toplamak zorunda kalıyorum ve yoruluyorum. Ayrıca da bunun için zaman kaybettiğime kızıyorum.”

  20. Çocuğun davranışını kendi isteğiyle ve bize verdiği değer yüzünden değiştirebilmesi için , sorunumuzun ve kızgınlığımızın gerçek nedenlerini bilmesi gerekir. Bunun için üç tür bilgi gereklidir: 1) Sorunu yaratan davranış hangisidir ? “ Müziği bu kadar yüksek açtığın zaman….” 2) Bu davranışın bizde bıraktığı etki “ başım ağrıyor, konuşulanları duymuyorum, okuduğumu anlamıyorum …. “ 3) Olumsuz davranışın bizde yarattığı duygular “ sinirleniyorum, üzülüyorum, kızıyorum….”

  21. Çocuğumuzla iletişimde ben-dilini tercih ettiğimiz zaman; • Duygularımızı açıklayarak rahatlamış oluruz. • Davranışın bizde bıraktığı etkiyi düşünerek bazen aslında çocuğa kızmamız için bir neden olmadığını kendi olumsuz ruh halimizden ötürü tepki gösterdiğimizi anlarız. • Çocuk savunmaya geçmeden söylenenleri dinleyip anne babayı rahatlatmak için davranışın sorumluluğunu üstlenip davranışını değiştirebilir.

  22. İLETİŞİM DİLİMİZDEN OLUMSUZLUKLARI ÇIKARTMAK

  23. Zihin kendisine söylenmek istenenleri değil,söylenenleri öğrenip ona göre hareket eder. Birini endişelendirmenin en kesin yolu ona endişelenmemesini söylemektir. Joe Moore

  24. Aklınız hangi sözcüklerde odaklanıyor? • “Bağırmayı kes.Çok fazla gürültü yapıyorsun” • “Lütfen sesinizi alçaltıp sakinleşin.” • “Koridorlarda koşturma.Bir yerini incitebilirsin” • “Lütfen koridorda yürüyün.Güvende olmanızı istiyoruz.” • “Bana yalan söylemiyorsun değil mi?” • “Gerçeği duymak istiyorum.Bana tam olarak ne olduğunu anlat.” • “Bir daha kavga çıkardığını görmek istemiyorum.” • “Birbirinize rahat verin ve ellerinize hakim olun” • “Sizde yanlış izlenim bırakmak istemiyorum” • “İyi bir izlenim bırakmak isterim,çünkü bu işi gerçekten çok istiyorum.”

  25. Korkulan (istenmeyen) davranışlara değil,arzulanan davranışlara odaklanın. • Yapma’ları Yap’a çevirin. • Kendi kendinize “Ben ne istiyorum”diye sorun ve sonra da onu belirtin Kusur bulmayın,çare bulun. Unutmayın hata ararsak hata,çare ararsak çare buluruz!

  26. Teşekkürler …. Yıldız DEDE PSK. DANIŞMAN ve REHBER ÖĞRETMEN

More Related