690 likes | 1.1k Views
T.C. SİNCAN MÜFTÜLÜĞÜ. CENNET. CENNET. CENNET. ASIM YAZAR Et ve Balık Kurumu Camii Imam Hatibi. وَأُزْلِفَتِ الْجَنَّةُ لِلْمُتَّقِينَ غَيْرَ بَعِيدٍ هَذَا مَا تُوعَدُونَ لِكُلِّ أَوَّابٍ حَفِيظٍ مَنْ خَشِيَ الرَّحْمَن بِالْغَيْبِ وَجَاء بِقَلْبٍ مُّنِيبٍ.
E N D
T.C. SİNCAN MÜFTÜLÜĞÜ • CENNET CENNET • CENNET • ASIM YAZAR • Et ve Balık Kurumu Camii • Imam Hatibi
وَأُزْلِفَتِ الْجَنَّةُ لِلْمُتَّقِينَ غَيْرَ بَعِيدٍ هَذَا مَا تُوعَدُونَ لِكُلِّ أَوَّابٍ حَفِيظٍ مَنْ خَشِيَ الرَّحْمَن بِالْغَيْبِ وَجَاء بِقَلْبٍ مُّنِيبٍ
AĞAÇLI BAHÇE; YEŞİLLİKLERİ, SIK DAL VE YAPRAKLARI İLE YERİ GÖLGELENDİREN HURMALIK VE BAĞLIK.
PEYGAMBERLERİN DAVETİNE UYARAK İMAN EDİP, • DÜNYA VE AHİRETE AİT İŞLERİ, • KULLUK VAZİFELERİNİ ELDEN GELDİĞİ KADAR GÜZEL BİR ŞEKİLDE YAPAN • TEMİZ VE MÜTTAKÎ KİŞİLER İÇİN HAZIRLANMIŞ • BİR HUZUR VE SAADET YURDUDUR. • KISACA AHİRETTEKİ NİMETLER YURDUNUN ADIDIR. • ÇOĞULU CİNÂN VE CENNÂT'TIR.
KUR‘ÂN-I KERÎM VE HADİS-İ ŞERİFLERDE CENNET, ÇEŞİTLİ ŞEKİLLERDE TASVİR EDİLMİŞTİR. BİLHASSA KUR‘ÂN-I KERÎM'DE AĞAÇLARI ALTINDAN IRMAKLAR AKAN CENNETLER ŞEKLİNDE ANLATILMAKTADIR:
وَأُزْلِفَتِ الْجَنَّةُ لِلْمُتَّقِينَ غَيْرَ بَعِيدٍ هَذَا مَا تُوعَدُونَ لِكُلِّ أَوَّابٍ حَفِيظٍ مَنْ خَشِيَ الرَّحْمَن بِالْغَيْبِ وَجَاء بِقَلْبٍ مُّنِيبٍ • "CENNET TAKVA SAHİPLERİNE, UZAK OLMAYARAK YAKLAŞTIRILMIŞTIR. • İŞTE SİZE VA'DOLUNAN, GÖRDÜĞÜNÜZ ŞU CENNET'TİR • Kİ,
O, ALLAH'IN TAATINA DÖNEN ONUN (HUDUD VE AHKÂMINA) RİAYET EDEN ÇOK ESİRGEYİCİ ALLAH'A BÜTÜN SAMİMİYETİYLE GIYÂBEN SAYGI GÖSTEREN, HAKKIN TAATINA YÖNELMİŞ BİR KALBLE GELEN KİMSELERE AİTTİR. "(Kâf, 50/31-33).
إِلَّا مَن تَابَ وَآمَنَ وَعَمِلَ صَالِحاً فَأُوْلَئِكَ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ وَلَا يُظْلَمُونَ شَيْئاً {60} جَنَّاتِ عَدْنٍ الَّتِي وَعَدَ الرَّحْمَنُ عِبَادَهُ بِالْغَيْبِ إِنَّهُ كَانَ وَعْدُهُ مَأْتِيّاً {61} لَا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْواً إِلَّا سَلَاماً وَلَهُمْ رِزْقُهُمْ فِيهَا بُكْرَةً وَعَشِيّاً {62} تِلْكَ الْجَنَّةُ الَّتِي نُورِثُ مِنْ عِبَادِنَا مَن كَانَ تَقِيّاً {63}
60- FAKAT TEVBE EDİP İMAN EDEN VE SALİH AMEL İŞLEYEN BUNUN DIŞINDADIR. BUNLAR CENNETE GİRECEKLER VE HİÇBİR HAKSIZLIĞA UĞRATILMAYACAKLARDIR. 61- O CENNET, RAHMÂN (OLAN ALLAH)IN KULLARINA GÖRMEDİKLERİ HALDE VADETTİĞİ "ADN" CENNETLERİDİR. ŞÜPHESİZ O'NUN VAADİ MUTLAKA YERİNİ BULACAKTIR.
62- ONLAR ORADA BOŞ BİR SÖZ İŞİTMEZLER. ANCAK "SELAM" İŞİTİRLER. ORADA SABAH AKŞAM RIZIKLARI DA HAZIRDIR. 63- İŞTE KULLARIMIZDAN TAKVA SAHİBİ OLANLARA VERECEĞİMİZ CENNET BUDUR. (MERYEM, 19/60-63). CENNET, DÜNYADA YAPILAN İYİLİKLERİN ÂHİRETTE ALLAH TARAFINDAN VERİLEN KARŞILIĞIDIR.
جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَذَلِكَ جَزَاء مَن تَزَكَّى "ADN CENNETLERİ VARDIR Kİ ALTLARINDAN IRMAKLAR AKAR. ONLAR ORADA EBEDÎ KALICIDIRLAR. İŞTE GÜNAHLARDAN TEMİZLENENLERİN MÜKÂFATI." (TÂHÂ, 20/76).
KUR‘ÂN'DA CENNET'İN NİTELİKLERİNDEN BAZILARINA ŞU ŞEKİLDE DEĞİNİLİR: وَعَدَ اللّهُ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَمَسَاكِنَ طَيِّبَةً فِي جَنَّاتِ عَدْنٍ وَرِضْوَانٌ مِّنَ اللّهِ أَكْبَرُ ذَلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ
ALLAH MÜMİN ERKEKLERE VE MÜMİN KADINLARA, ALTLARINDAN IRMAKLAR AKAN CENNETLER VAAD BUYURDU. ORADA EBEDİ KALACAKLARDIR. HEM DE ADN CENNETLERİNDE • HOŞ MESKENLER VAAD ETMİŞTİR. • ALLAH'IN RIZASI İSE HEPSİNDEN BÜYÜKTÜR. • İŞTE ASIL BÜYÜK KURTULUŞ DA BUDUR. • (TEVBE, 9/72)
مُتَّكِئِينَ عَلَى فُرُشٍ بَطَائِنُهَا مِنْ إِسْتَبْرَقٍ وَجَنَى الْجَنَّتَيْنِ دَانٍ فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ فِيهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ إِنسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَانٌّ فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ كَأَنَّهُنَّ الْيَاقُوتُ وَالْمَرْجَانُ
TÜRLÜ AĞAÇ VE MEYVELERE, • AKAR KAYNAKLARA, GÖRÜNÜŞ VE KOKUSU GÜZEL, İSTEYENLERİN YANINA KADAR SARKTIĞINDAN KOPARILMASI KOLAY, TÜRLÜ BOL MEYVELERE SAHİP • (RAHMÂN, 55/54-58) • GÖNLÜN ÇEKECEĞİ HER TÜRLÜ YEMEK VE ETLER, • TÜRLÜ KOKULU İÇECEKLER, • TEMİZ ŞARAPLAR VE • ÇEŞİT ÇEŞİT TÜKENMEZ NİMETLERİ İÇEREN BİR MEKÂN.
وَأَمْدَدْنَاهُم بِفَاكِهَةٍ وَلَحْمٍ مِّمَّا يَشْتَهُونَ يَتَنَازَعُونَ فِيهَا كَأْساً لَّا لَغْوٌ فِيهَا وَلَا تَأْثِيمٌ وَيَطُوفُ عَلَيْهِمْ غِلْمَانٌ لَّهُمْ كَأَنَّهُمْ لُؤْلُؤٌ مَّكْنُونٌ • "ONLARA CENNET'TE BİR MEYVE, İÇLERİNİN ÇEKECEĞİ BİR ET VERDİK (VERECEĞİZ)" • (TUR, 52/22-24).
يُطَافُ عَلَيْهِم بِصِحَافٍ مِّن ذَهَبٍ وَأَكْوَابٍ وَفِيهَا مَا تَشْتَهِيهِ الْأَنفُسُ وَتَلَذُّ الْأَعْيُنُ وَأَنتُمْ فِيهَا خَالِدُونَ {71} وَتِلْكَ الْجَنَّةُ الَّتِي أُورِثْتُمُوهَا بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ {72} لَكُمْ فِيهَا فَاكِهَةٌ كَثِيرَةٌ مِنْهَا تَأْكُلُونَ {73} • 71- ONLARIN ETRAFINDA YİYECEK VE İÇECEKLER • ALTIN TEPSİLER VE KADEHLERLE DOLAŞTIRILIR. • ORADA CANLARIN ÇEKTİĞİ VE • GÖZLERİN HOŞLANDIĞI • HER ŞEY VARDIR. • SİZ ORADA • EBEDİ OLARAK KALACAKSINIZ.
72- İŞTE YAPTIKLARINIZA KARŞILIK SİZE MİRAS VERİLEN CENNET BUDUR. 73- ORADA SİZİN İÇİN BOL MEYVELER VARDIR. ONLARDAN YERSİNİZ (ZUHRUF, 43/71-73).
أُوْلَئِكَ لَهُمْ رِزْقٌ مَّعْلُومٌ {41} فَوَاكِهُ وَهُم مُّكْرَمُونَ {42} فِي جَنَّاتِ النَّعِيمِ {43} عَلَى سُرُرٍ مُّتَقَابِلِينَ{44} يُطَافُ عَلَيْهِم بِكَأْسٍ مِن مَّعِينٍ {45} بَيْضَاء لَذَّةٍ لِّلشَّارِبِينَ{46} لَا فِيهَا غَوْلٌ وَلَا هُمْ عَنْهَا يُنزَفُونَ {47} وَعِنْدَهُمْ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ عِينٌ {48} كَأَنَّهُنَّ بَيْضٌ مَّكْنُونٌ {49} فَأَقْبَلَ بَعْضُهُمْ عَلَى بَعْضٍ يَتَسَاءلُونَ {50}
41- İŞTE ONLAR İÇİN BELLİ BİR RIZIK VARDIR. • 42, 43- MEYVELER • (VARDIR), • NAÎM CENNETLERİNDE ONLARA HEP İKRÂM EDİLİR. • 44- (ONLAR) KARŞILIKLI TAHTLAR ÜZERİNDEDİRLER.
45, 46- İÇENLERE LEZZET VEREN, PINARDAN DOLDURULMUŞ BEMBEYAZ BİR KADEHLE ONLARIN ETRAFINDA DOLAŞILIR. 47- ONDA NE BİR ZARARLI SONUÇ VARDIR, NE DE SARHOŞLUK VERİR. 48- YANLARINDA İRİ GÖZLÜ, BAKIŞLARINI KOCALARINDAN BAŞKALARINA ÇEVİRMEYEN HANIMLAR VARDIR. 49- SANKİ ONLAR ÖRTÜLÜP SAKLANMIŞ YUMURTA GİBİDİRLER. 50- DERKEN BİRBİRİNE DÖNÜP SORARLAR: (Saffât, 37/41-50).
وَنَزَعْنَا مَا فِي صُدُورِهِم مِّنْ غِلٍّ إِخْوَاناً عَلَى سُرُرٍ مُّتَقَابِلِينَ{47} لاَ يَمَسُّهُمْ فِيهَا نَصَبٌ وَمَا هُم مِّنْهَا بِمُخْرَجِينَ{48}
BİZ, ONLARIN GÖNÜLLERİNDEKİ KİNİ SÖKÜP ATTIK; ONLAR ARTIK KÖŞKLER ÜZERİNDE KARŞI KARŞIYA OTURAN KARDEŞLER OLACAKLAR. • ONLARA ORADA • HİÇBİR YORGUNLUK GELMEYECEK VE ONLAR, • ORADAN ÇIKARILMAYACAKLARDIR.
لَا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْواً وَلَا تَأْثِيماً {25} إِلَّا قِيلاً سَلَاماً سَلَاماً {26} "ONLAR CENNET'TE NE BİR BOŞ LAF İŞİTİRLER NE DE BİR HEZEYAN. ANCAK BİR SÖZ İŞİTİRLER: SELAM.. (BİRBİRLERİYLE SELÂMLAŞIR DURURLAR)." (VÂKIA, 56/25-26). CENNET NİMETLERİ İNSAN HAYALİNİN ERİŞEMEYECEĞİ GÜZELLİKTEDİR. CENNET'İ ASLINDA DÜNYA ÖLÇÜLERİYLE TARİF ETMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR.
BUNUNLA BERABER CENNET'TEKİ EŞSİZ NİMET VE SALTANATI ANLAYABİLMEMİZ İÇİN ALLAH TEÂLÂ ONU BİZE ŞU ŞEKİLDE TASVİR ETMİŞTİR: فَوَقَاهُمُ اللَّهُ شَرَّ ذَلِكَ الْيَوْمِ وَلَقَّاهُمْ نَضْرَةً وَسُرُوراً {11} وَجَزَاهُم بِمَا صَبَرُوا جَنَّةً وَحَرِيراً{12} مُتَّكِئِينَ فِيهَا عَلَى الْأَرَائِكِ لَا يَرَوْنَ فِيهَا شَمْساً وَلَا زَمْهَرِيراً {13} وَدَانِيَةً عَلَيْهِمْ ظِلَالُهَا وَذُلِّلَتْ قُطُوفُهَا تَذْلِيلاً {14} وَيُطَافُ عَلَيْهِم بِآنِيَةٍ مِّن فِضَّةٍ وَأَكْوَابٍ كَانَتْ قَوَارِيرَا {15} قَوَارِيرَ مِن فِضَّةٍ قَدَّرُوهَا تَقْدِيراً {16} وَيُسْقَوْنَ فِيهَا كَأْساً كَانَ مِزَاجُهَا زَنْجَبِيلاً {17} عَيْناً فِيهَا تُسَمَّى سَلْسَبِيلاً{18} وَيَطُوفُ عَلَيْهِمْ وِلْدَانٌ مُّخَلَّدُونَ إِذَا رَأَيْتَهُمْ حَسِبْتَهُمْ لُؤْلُؤاً مَّنثُوراً{19} وَإِذَا رَأَيْتَ ثَمَّ رَأَيْتَ نَعِيماً وَمُلْكاً كَبِيراً {20} عَالِيَهُمْ ثِيَابُ سُندُسٍ خُضْرٌ وَإِسْتَبْرَقٌ وَحُلُّوا أَسَاوِرَ مِن فِضَّةٍ وَسَقَاهُمْ رَبُّهُمْ شَرَاباً طَهُوراً {21} إِنَّ هَذَا كَانَ لَكُمْ جَزَاء وَكَانَ سَعْيُكُم مَّشْكُوراً {22}
11- ALLAH DA ONLARI O GÜNÜN FENALIĞINDAN KORUR, YÜZLERİNE PARLAKLIK, GÖNÜLLERİNE SEVİNÇ VERİR. 12- SABIRLARINA KARŞILIK ONLARA BİR CENNET VE İPEKTEN ELBİSELER VERİR. 13- ORADA DONATILMIŞ KOLTUKLAR ÜZERİNE DAYANMIŞLARDIR: ORADA NE YAKICI GÜNEŞ GÖRÜRLER, NE DE ŞİDDETLİ SOĞUK. 14- ÜZERLERİNE CENNET GÖLGELERİ SARKMIŞ, MEYVELERİ BOL BOL ÖNLERİNE KONMUŞTUR.
15- YANLARINDA GÜMÜŞTEN KAPLAR, BİLLUR KUPALAR DOLAŞTIRILIR. 16- GÜMÜŞTEN ÖYLE KADEHLER Kİ ONLARI TÜRLÜ TÜRLÜ BİÇİMLERE KOYMUŞLARDIR. 17- ONLARA ORADA BİR DOLU KADEH SUNULUR Kİ, KARIŞIMI ZENCEFİLDİR. 18- BU ORADA BİR PINARDIR Kİ, ADINA «SELSEBİL" DERLER.
19- ETRAFLARINDA ÖLÜMSÜZ HİZMETÇİLER DOLAŞIR, ONLARI GÖRÜNCE SAÇILMIŞ İNCİLER SANIRSIN. 20- ORADA NEREYE BAKSAN BİR NİMET VE PEK BÜYÜK BİR MÜLK GÖRÜRSÜN. 21- ÜSTLERİNDE ZARİF VE YEŞİL, KALIN İPEKTEN BİR ELBİSE VARDIR. GÜMÜŞ BİLEZİKLERLE SÜSLENMİŞLERDİR. RABLERİ ONLARA TEMİZ BİR İÇECEK İÇİRMİŞTİR.
22- (ONLARA ŞÖYLE DENİR): "İŞTE BU SİZİN BİR MÜKÂFATINIZDI. GAYRETİNİZ KARŞILIĞINI BULMUŞTUR." (İNSAN, 76/11-22). CENNET'İN TASVİRİ KONUSUNDA SÖYLENECEK SON SÖZ ŞU KUDSÎ HADİS*İN İFADE ETTİĞİ DURUMDUR: HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) ŞÖYLE BUYURMUŞTUR: CENÂB-I HAK BUYURUYOR Kİ:
"SALİH KULLANIM İÇİN • BEN, • CENNET'TE HİÇ BİR GÖZÜN GÖRMEDİĞİ • HİÇ BİR KULAĞIN İŞİTMEDİĞİ VE HİÇ BİR İNSAN GÖNLÜNÜN HATIRLAMADIĞI • BİR TAKIM NİMETLER HAZIRLADIM.’’ • (Tâc, el-Câmiuli'l-Usül, fî ahâdisi'r-Rasul, V, 402).
BAŞKA BİR HADİSLERİNDE DE, RASÛLULLAH (S.A.S.) CENNET'İN GÜMÜŞ VE ALTIN KERPİÇTEN YAPILDIĞINI, HARCININ MİSK, TAŞLARININ İNCİ VE YAKUT OLDUĞUNU, ORAYA GİRENLERİN BOLLUK VE REFÂH İÇİNDE, ÜZÜNTÜSÜZ VE KEDERSİZ YAŞAYACAĞINI EBEDÎ KALACAKLARINI, ÖLMEYECEKLERİNİ, ELBİSELERİNİN ESKİMEYECEĞİNİ VE GENÇLİKLERİNİN YOK OLMAYACAĞINI İFADE EDER (TÂC, AYNI YER).
EHL-İ SÜNNET İNANCINA GÖRE MÜ'MİNLER CENNET'TE ALLAH'I GÖRECEKLER, BU ONLAR İÇİN EN BÜYÜK NİMET OLACAKTIR. BUNA "RÜ'YETULLAH*" DENİR. BU HUSUSTA KUR'ÂN-I KERÎM'DE: وَتَذَرُونَ الْآخِرَةَ {21} وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَّاضِرَةٌ {22} 22- YÜZLER VAR Kİ O GÜN IŞIL IŞIL PARLAR. 23- RABBİNE BAKAR. (KIYAME, 75/22-23) BUYURULUR.
RASULULLAH (S.A.V.)DE BİR HADİSLERİNDE ŞÖYLE BUYURUR: إِنَّكُمْ سَتَرَوْنَ رَبَّكُمْ كَمَا تَرَوْنَ هَذَا الْقَمَرَ لاَ تُضَامُّونَ فِى رُؤْيَتِهِ "SİZ GERÇEKTEN TIPKI ŞU AYI GÖRDÜĞÜNÜZ GİBİ, RABBİNİZİ GÖZLE (AÇIKÇA) GÖRECEKSİNİZ. ONU GÖRMEKTE HAKSIZLIĞA UĞRAMIYACAK, İZDİHÂMA DÜŞMEYECEKSİNİZ. « (BUHÂRÎ, MEVÂKIT 16, 26). SUHEYB (R.A.)'IN RİVAYETİNE GÖRE PEYGAMBER (S.A.S.): "İYİ İŞ VE GÜZEL AMEL İŞLEYENLERE DAHA GÜZEL KARŞILIK VE BİR DE ZİYÂDE (ALLAH'I GÖRMEK) VARDIR. « (YUNUS, 10/26), ÂYETİNİ OKUDUKTAN SONRA ŞÖYLE BUYURDU:
"CENNETLİKLER CENNET'E GİRDİĞİ ZAMAN ALLAH (C. C.) ŞÖYLE BUYURACAK: " SİZE DAHA DA VERMEMİ İSTEDİĞİNİZ BİR ŞEY VAR MI?" CENNETLİKLER DE ŞÖYLE DERLER: "YÜZLERİMİZİ AK ÇIKARMADIN MI, BİZİ CENNET'E KOYMADIN MI, BİZİ CEHENNEM'DEN KURTARMADIN MI? (O YETER). "RASÛLULLAH SÖZLERİNE DEVAM BUYURARAK: "CENÂB-I HAK PERDEYİ KALDIRIR, CENNETLİKLERE ARTIK RABLERİNE BAKMAKTAN DAHA SEVİMLİ GELECEK HİÇ BİR ŞEY VERİLMİŞ OLMAZ. ‘’ (Müslim'in rivayeti, et-Tâc, V, 423).
MÜMİNLERİN ALLAH'Ü TEÂLÂ'YI CENNET'TE GÖRMELERİ, HERHANGİ BİR YÖN, YER VE ŞEKİLDEN UZAK OLARAK VUKÛ BULACAKTIR. BUNUN KEYFİYETİ BİZCE MEÇHULDÜR. "ALLAH BİLİR" DERİZ. KUR'AN VE SÜNNET'TE BİLDİRİLDİĞİ İÇİN KESİNLİKLE BÖYLE İNANIRIZ. EHL-İ SÜNNET İNANCINA GÖRE, CENNET HALEN VARDIR, YARATILMIŞTIR, HAZIRLANMIŞTIR. NİTEKİM ŞU ÂYET BUNU AÇIKÇA İFADE EDER:
وَسَارِعُواْ إِلَى مَغْفِرَةٍ مِّن رَّبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا السَّمَاوَاتُ وَالأَرْضُ أُعِدَّتْ لِلْمُتَّقِينَ "RABBİNİZİN MAĞFİRETİNE VE ENİ GÖKLERLE YER KADAR OLAN CENNET'E KOŞUN. O CENNET TAKVA SÂHİPLERİ İÇİN HAZIRLANMIŞTIR. " (ÂLİ İMRÂN, 3/133). ENES B. MÂLİK (R.A.)'DEN RİVAYET OLUNAN BİR HADİSTE DE PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.S.) ŞÖYLE BUYURMUŞLARDIR:
"DEMİNCEK CENNET İLE CEHENNEM ŞU DUVARIN YÜZÜNDE BANA ARZ OLUNDU. " (TECRİD-İ SARİH TERCEME VE ŞERHİ, II, 483). BAŞKA BİR HADİSLERİNDE ŞÖYLE BUYURURLAR: "CENNET BANA YAKLAŞTI, (YAKLAŞTI), O KADAR Kİ, EĞER CÜR'ET EDEYDİM SALKIMLARINDAN BİR TÂNESİNİ (ALIP) SİZE GETİREBİLECEKTİM. ‘’ (A.G.E, II, 713). BU HADİSLERDEN ANLAŞILACAĞI GİBİ, CENNET YARATILMIŞ OLUP HÂLEN MEVCUTTUR.
CENNETLİKLER: KUR'AN VE SÜNNET'TE İFADE BUYURULDUĞUNA GÖRE, PEYGAMBERLERİN DAVETİNE UYUP İMAN EDEN VE AMEL-İ SÂLİH İŞLEYEN KİMSELER CENNET'E GİRECEKLERDİR. BU KİMSELER CENNETLİKTİR. ESASEN ALLAH'A VE İNSANLARA KARŞI GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRMEKLE İNSAN DAHA DÜNYADA İKEN MANEVÎ BİR HUZURA KAVUŞUR, MADDÎ REFAH SAĞLANIR AMA TAM MANASIYLA HUZUR VE KARDEŞLİK CENNET'TE GERÇEKLEŞİR:
إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ {45} ادْخُلُوهَا بِسَلاَمٍ آمِنِينَ {46} وَنَزَعْنَا مَا فِي صُدُورِهِم مِّنْ غِلٍّ إِخْوَاناً عَلَى سُرُرٍ مُّتَقَابِلِينَ{47} لاَ يَمَسُّهُمْ فِيهَا نَصَبٌ وَمَا هُم مِّنْهَا بِمُخْرَجِينَ {48} 45- ALLAHTAN KORKANLAR, ELBETTE CENNETLERDE VE PINARLARIN BAŞINDADIRLAR. 46- ONLARA: "SELAMETLE GÜVEN İÇİNDE ORAYA GİRİN" DENİR. 47- BİZ O CENNETLİKLERİN KALBLERİNDEKİ KİNLERİ ÇIKARIR ATARIZ. HEPSİ KARDEŞLER OLARAK SEVİNÇ İÇİNDE KARŞILIKLI KOLTUKLARA OTURURLAR.
48- ORADA KENDİLERİNE HİÇBİR YORGUNLUK GELMEYECEK. ORADAN ÇIKARILACAK DA DEĞİLLERDİR. (HİCR, 15/45-48).
KUR‘ÂN-I KERÎM NAMAZINI EKSİKSİZ KILANLARIN, • MALINDAN BİR KISMINI YOKSULLARA AYIRANLARIN, • CEZA-HÜKÜM GÜNÜNE İNANANLARIN, ALLAH'IN GAZABINDAN KORKANLARIN, IRZLARINA SAHİP OLANLARIN, • SÖZLERİNE VE EMÂNETE SADIK KALANLARIN, • DOĞRU ŞAHİTLİKTE BULUNANLARIN CENNETE GİRECEKLERİNİ BİLDİRMEKTEDİR. (Meâric, 70/23, 24, 25, 26, 27, 29, 33).
AYRICA CENÂB-I HAKK'IN RIZASINI DİLEYEREK SABREDENLERE (RA'D, 13/20, 21, 22, 23); ŞÜKREDENLERE (AHKÂF, 35/15-16) YÜREKTEN TÖVBE EDENLERE (TAHRİM, 66/8); ALLAH YOLUNDA CANINI FEDA EDEN ŞEHİTLER (BAKARA, 2/154) VE ALLAH'A YÖNELMİŞ BİR KALBLE İDEALİZE OLMUŞ MÜSLÜMANLARA "ALLAH'IN ÖLÇÜSÜNDE ALLAH'A YÖNELENLERE" (KAF, 50/31-34) İÇİNDE EBEDÎ KALINACAK CENNET'E GİRECEKLERİ YÜCE RABBİMİZ TARAFINDAN MÜJDELENMİŞTİR.
CENNETLİKLERİN HALLERİNİ DİLE GETİREN ÂYETLERİN BAZILARINDA ŞÖYLE BUYURULUR: قَدْ أَفْلَحَ الْمُؤْمِنُونَ. الَّذِينَ هُمْ فِي صَلَاتِهِمْ خَاشِعُونَ. وَالَّذِينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَ. وَالَّذِينَ هُمْ لِلزَّكَاةِ فَاعِلُونَ. وَالَّذِينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَ. إِلَّا عَلَى أَزْوَاجِهِمْ أوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُمْ فَإِنَّهُمْ غَيْرُ مَلُومِينَ. فَمَنِ ابْتَغَى وَرَاء ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْعَادُونَ. وَالَّذِينَ هُمْ لِأَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَ. وَالَّذِينَ هُمْ عَلَى صَلَوَاتِهِمْ يُحَافِظُونَ. أُوْلَئِكَ هُمُ الْوَارِثُونَ. الَّذِينَ يَرِثُونَ الْفِرْدَوْسَ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
''GERÇEKTEN MÜMİNLER KURTULUŞA ERMİŞTİR. • ONLAR Kİ, NAMAZLARINDA HUŞU İÇİNDEDİRLER. • ONLAR Kİ, BOŞ VE YARARSIZ ŞEYLERDEN YÜZ ÇEVİRİRLER. • ONLAR Kİ, ZEKATI VERİRLER. • ONLAR Kİ, İFFETLERİNİ KORURLAR. • ANCAK EŞLERİ VE ELLERİNİN SAHİP OLDUĞU HARİÇ. • (BUNLARLA İLİŞKİLERİNDEN DOLAYI) • KINANMIŞ DEĞİLLERDİR. • KİM BUNUN ÖTESİNE GİTMEK İSTERSE, • İŞTE BUNLAR, HADDİ AŞAN KİMSELERDİR. • ONLAR Kİ, EMANETLERİNE VE AHİDLERİNE RİAYET EDERLER. • İŞTE ASIL BUNLAR VARİS OLACAKLARDIR. • (EVET) FİRDEVS (CENNETİN)'E • VARİS OLAN BU KİMSELER • ORADA EBEDİ KALICIDIRLAR.'‘ • (MÜ'MİNÛN, 23/1-1
إِنَّ الَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ يَهْدِيهِمْ رَبُّهُمْ بِإِيمَانِهِمْ تَجْرِي مِن تَحْتِهِمُ الأَنْهَارُ فِي جَنَّاتِ النَّعِيمِ {9} دَعْوَاهُمْ فِيهَا سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ وَتَحِيَّتُهُمْ فِيهَا سَلاَمٌ وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ {10} "İMAN EDİP SÂLİH AMEL İŞLEYEN KİMSELERİ, RABLERİ, İMANLARI SEBEBİYLE, AĞAÇLARI ALTINDAN IRMAKLAR AKAN, NİMETİ BOL CENNETLER'E HİDÂYET BUYURUR. BUNLARIN, CENNET'TE DUÂLARI: ALLAH'IM, SENİ TESBİH VE TENZİH EDERİZ. SÖZÜDÜR VE ARALARINDAKİ DİLEKLERİ DE HEP SELÂMDIR. DUÂLARININ SONU İSE; "BÜTÜN HAMDLER, ÂLEMLERİN RABBİNE MAHSUSTUR." GERÇEĞİDİR" (Yunus, 10/9-10).
وَمَنْ يَأْتِهِ مُؤْمِناً قَدْ عَمِلَ الصَّالِحَاتِ فَأُوْلَئِكَ لَهُمُ الدَّرَجَاتُ الْعُلَى {75} جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَذَلِكَ جَزَاء مَن تَزَكَّى {76} "KİM DE O'NA BİR MÜMİN OLARAK SÂLİH AMELLER İŞLEMİŞ OLDUĞU HALDE VARIRSA, İŞTE ONLARA EN YÜKSEK DERECELER VAR. ADN CENNETLERİ VARDIR Kİ, (AĞAÇLARI) ALTINDAN NEHİRLER AKAR, ORADA EBEDÎ KALACAKLAR. İŞTE BÖYLE CENNETLER' DE EBEDÎ KALIŞ, KÜFÜR VE İSYANDAN TEMİZLENENLERİN MÜKÂFATIDIR"(Tâhâ, 20/75-76).
"İMRAN B. HUSAYN (R.A.)'DAN RİVAYETE GÖRE HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) CENNET EHLİNİN ÇOĞUNUN FAKİRLER OLDUĞUNU İFADE BUYURMUŞLARDIR (TECRİD-İ SARİH TERCEMESİ, IX, 40). HADİS YORUMCULARI BUNU ŞÖYLE AÇIKLARLAR. BİR ÇOK KÖTÜLÜKLERİ İNSANA MAL İŞLETİR. ÇOĞU İNSAN MAL YÜZÜNDEN AZAR. ONUN İÇİN MALDAN MAHRUM FAKİRLER ÇOĞUNLUĞU OLUŞTURDUĞUNDAN BUNLARIN CENNET EHLİNİN ÇOĞUNLUĞUNU TEŞKİL ETMESİ DE OLAĞANDIR.
CENNET'E İLK GİREN BİR CEMÂATİN YÜZLERİ AYIN ON DÖRDÜNCÜ GECESİNDEKİ GİBİ BERRAKTIR. ONLARDAN SONRA GİRENLER DE EN KESKİN IŞIK YAYAN YILDIZLAR GİBİDİR. HZ. MUHAMMED (S.A.S.)'İN ÜMMETİNDEN YETMİŞ BİN, YAHUT YEDİYÜZ BİN KİŞİ HESAP VE KİTAP GÖRMEKSİZİN İLK OLARAK CENNET'E GİRECEKTİR. (TECRİD-İ SARİH TERCEMESİ, IV, 41-43). HADİSLERDEN ÖĞRENDİĞİMİZE GÖRE (TECRİD-İ SARİH TERCEMESİ, II, 845). CENNETE EN SON GİRECEK KİMSEYE, BU DÜNYA KADAR, BU DÜNYANIN ON MİSLİ KADAR CENNET VERİLECEKTİR.
ÇEŞİTLİ RİVAYETLERLE SABİTTİR Kİ, SON SÖZÜ KELİME-İ TEVHÎD OLAN KİMSENİN MÜKÂFATI CENNET'TİR (TECRİD-İ SARİH TERCEMESİ, IV, 264-275). BU DURUMU HADİSÇİLER ŞÖYLE YORUMLARLAR: LÂ İLÂHE İLLALLAH, CENNET'İN ANAHTARIDIR, ANCAK BU ANAHTARIN DİŞLERİ VARDIR, ONLARDA İLÂHİ EMİRLERE BAĞLI OLMAK İTAAT VE İBADET ETMEKTİR. BİR DE "LÂ İLÂHE İLLALLAH" DEMEKLE, BİRİNİN MÜSLÜMANLIĞINA HÜKMEDİLMEZ, "MUHAMMEDÜN RASÛLULLAH" (MUHAMMED ALLAH'IN PEYGAMBERİDİR) SÖZÜNÜ DE EKLEMESİ GEREKİR.
HATTA İSLÂM DİNİNDEN BAŞKA BÜTÜN DİNLERDEN UZAK OLMASI İCAB EDER. BU İNANÇTA OLAN KİMSE, EHL-İ KEBÂİR (BÜYÜK GÜNAH İŞLEYEN) DE OLSA, GÜNAHI KADAR CEHENNEM'DE CEZA GÖRDÜKTEN SONRA CENNET'E GİRECEKTİR. NİTEKİM MUAZ B. CEBEL (R.A.)'IN HZ. PEYGAMBER (S.A.S.)'DEN RİVAYET ETTİĞİ ŞU HADİS MESELEYİ AÇIKLIĞA KAVUŞTURUR: