290 likes | 509 Views
KAPİTÜLASYONLAR. Arş. Grv. Orhan IRK. KAPİTÜLASYONLAR. İslâm dünyasında kapitülasyon imtiyazları için en ç ok kullanılan terimler: şurût (şartlar) , uhûd (sorumluluklar) , amân (güvence)’ dır . Bu terimleri içeren belgelere ise ahdnâme (yemin ile verilen güvence) denmektedir.
E N D
KAPİTÜLASYONLAR Arş. Grv. Orhan IRK
KAPİTÜLASYONLAR • İslâm dünyasında kapitülasyon imtiyazları için en çok kullanılan terimler: şurût(şartlar), uhûd(sorumluluklar), amân(güvence)’dır. • Bu terimleri içeren belgelere ise ahdnâme(yemin ile verilen güvence) denmektedir. • Latince’decapitula: şartlar, fasıllar, maddeler demektir. • Kapitülasyon: Yabancı devlet ve vatandaşlarının bir ülkede sahip olduğu ayrıcalıkları, imtiyazları veya muafiyetleri ifade etmektedir.
KAPİTÜLASYONLAR • Tarihte ilk olarak İtalyan şehir devletlerinin Bizans üzerinde kapitülasyon elde ettikleri görülmektedir. • Osmanlı Devleti XIV. Yüzyıl başlarında kurulduğu zaman, çevresindeki ülkelerde kapitülasyon kurumu vardı ve toplumlararası bir gelenek olarak yaşıyordu. Bu nedenle kapitülasyonlar doğrudan doğruya Osmanlı Devleti’ne de geçmiştir. • Ayrıca Osmanlı padişahlarının Avrupa devletlerine kendi hükümranlıklarını tanıtmak amacıyla ve kendi dönemlerindeki siyasi şartlar gereği yarar elde etmek amacıyla da kapitülasyonlar verdikleri de bilinmektedir.
OSMANLI’DA İLK KAPİTÜLASYON ANLAŞMASI 1. Murat: 29 Haziran 1326- 28 Haziran 1389 (3.Padişah) • Osmanlı Devleti’ndeki ilk ticari imtiyaz, I. Murat zamanında, 1365 yılında, Ragusa Cumhuriyeti gemilerinin doğuda serbestçe dolaşmalarına izin veren ahidnamedir.
RAGUSA CUMHURİYETİ Ragusa Cumhuriyeti. 14. yüzyılın başlarında bugünkü Hırvatistan'ın Dalmaçya kıyısındaki Dubrovnik şehrinde kurulmuş ve 1808 yılından Napoleon Bonaparte döneminde Fransız ordularınca zapt edilinceye dek Osmanlı Devleti'nin himayesinde hayatiyetini sürdüren şehir devleti. Tamamen ticaretle uğraşan bu devlet dönem dönem Adriyatik Denizi'nde ve Akdeniz'de Venedik Cumhuriyeti ile rekabete girecek ölçüde gelişmiş, ancak Akdeniz ticaretinin 16. yüzyıldan itibaren Atlantik ticareti karşısında gerilemeye başlamasıyla zenginliğini ve önemini yitirmeye başlamıştır.
KAPİTÜLASYONLAR • İkinci olarak, 1387 yılında Cenevizlilerle yapılan ticaret antlaşmasında da Cenevizlilere bir takım imtiyazlar verilmiştir.
Ceneviz Cumhuriyeti, 12. yüzyıldan 1805 yılına kadar İtalya Yarımadası'nın Kuzey Batısında bugünkü Cenova kenti civarında hüküm sürmüş bir kent devlettir.
KAPİTÜLASYONLAR • 1536 yılındaki ve ilk kapitülasyonlar olarak kabul edilen Fransızlarla olan kapitülasyonlara kadar, Osmanlı’nın yaptığı bu muahedeler, genelde kendisinden daha güçsüz devletlerle gerçekleştirilmişti. Bu imtiyaz muahedelerinin amacı, o dönemde Osmanlı ekonomisine canlılık getirilmesini, iç ve dış ticaretin geliştirilmesini sağlamaktı.
KAPİTÜLASYONLAR • Osmanlı İmparatorluğu'nun 1536 yılında Fransa ile yaptığı kapitülasyon anlaşması, ilk önemli anlaşmadır. Çünkü bu anlaşma Osmanlı İmparatorluğu’nun Batı devletleri ile ilişki kurduğu tarihten beri ilk defa olarak iki hükümdarın onayını taşıyan ve Fransa ile ilişkileri düzenleyen bir belgedir. Bu anlaşma ile:
KAPİTÜLASYONLAR • Her iki devletin deniz sularında karşılıklı olarak gemicilik serbest bırakılmıştı. • Fransızların Osmanlı ülkesinde her türlü eşyayı alıp satmasına izin verilmiş, ayrıca Fransız tüccarlar on yıl süre ile vergiden muaf tutulmuştu. • Fransa ile 1569 yılında yapılan ikinci bir anlaşmayla verilen kapitülasyonların kapsamı genişletilmiştir. • Buna göre, vergi muafiyeti sürekli hâle getirilmiş ve en önemlisi kapitülasyon ayrıcalıklarından yararlanamayan diğer tüm yabancı devletlerin ticaret gemilerinin, ancak Fransız bayrağı ile dolaşabilecekleri gibi geniş bir hak ilk defa olarak bu anlaşmayla tanınmıştır. Bu madde, Fransız tüccarlarının kazancının artmasıyla birlikte onların Osmanlı Devleti’nde üstün bir konuma gelmelerini sağlamıştır.
EN ZİYADE MÜSAADEYE MAZHAR MİLLET • Kapitülasyon anlaşmalarından bazılarında «En ziyade müsaadeye mazhar millet» ifadesi geçmektedir ve anlamı şudur: • Aralarında anlaşma yapan iki devletten biri, bir üçüncü devletle daha geniş ayrıcalıklar taşıyan yeni bir anlaşma yaparsa diğer devlet de bu yeni anlaşmanın sağladığı haklardan istifade edecektir. • Örnekle açıklayacak olursak: • Diyelim ki Osmanlı İmparatorluğu ile Fransa arasında bir anlaşma yapıldı ve bu anlaşmaya «en ziyade müsaadeye mazhar devlet» diye bir ibare ilave edildi. Osmanlı İmparatorluğu daha sonra İngiltere ile ona daha geniş ayrıcalıklar taşıyan bir anlaşma yaparsa, bu anlaşmada yer alan farklı ayrıcalıklardan Fransa’da istifade edecektir. • Not: Osmanlı Devleti ile kapitülasyon anlaşması yapan tüm devletler bu ibareyi anlaşma metni içerisine koyarak tüm ayrıcalıklardan yararlanmışlardır.
KAPİTÜLASYONLARDA KURUMSALLAŞMA • Kapitülasyonlar, 1740 tarihli Osmanlı-Fransa arasında yapılan ticaret anlaşmasına kadar, Osmanlı padişahının değişmesi durumunda yenilenmek zorundaydı. Ancak bu anlaşma ile, Fransa’ya verilen kapitülasyonlar kalıcı hâle getirilmiştir. • 1838 yılında İngiltere ile yapılan ticaret anlaşması (Balta Limanı anlaşması) ile Osmanlı’da kapitülasyonlar konusundaki üstünlük Fransa’dan İngiltere’ye geçmiştir. • Diğer imtiyaz verilen ülkelerin bazıları şunlardır: Avusturya, İsveç, Felemenk, Lehistan, Danimarka, Rusya.
BALTA LİMANI ANLAŞMASI • 1838 Balta Limanı Anlaşması ile İngiltere çok önemli kazanımlar elde etmiştir. Antlaşma, İngiliz elçisi Ponsonby tarafından "daha fazlasını istemeye hakkımız olmayacak kadar mükemmel ve önceden ümit ettiklerimizin çok üzerinde" olarak nitelenmiştir. 1770-1855 yılları arasında yaşayan Lord Ponsonby, 1832-1841 yılları arasında İstanbul’da görev yapmıştır.
BALTA LİMANI ANLAŞMASI • Kapitülasyonlar devam edecektir. • İngiliz tüccarlara tanınan haklar, onların yanında çalışan çıraklara bile tanınacaktır. • Bu kişiler devletin her yerinde her çeşit malı serbestçe alıp satacaktır. • Osmanlı’ya tanınan tekel haklar iptal edilecektir. • Yabancılar mal alım ve nakli için vergi ödemeyeceklerdir. • İngilizler, dünyanın neresinde olursa olsun istedikleri malları ülkeye rahatça vergisiz sokabileceklerdir. Böylelikle Osmanlı pazarı Avrupa'nın açık pazarı konumuna getirildi. * 1838-1841 yıllarında buna benzer antlaşmalar Fransa, İsveç, Norveç, İspanya, Hollanda, Belçika, Danimarka ve Portekiz'le de imzalandı. Bu antlaşmalar kapitülasyon sistemini sağlamlaştırdı, Osmanlı sanayine büyük bir darbe vurdu. Osmanlı İmparatorluğu'nun diğer devletlere borçlanmasına yol açtı ve mali çöküntüsünü hızlandırdı.
İlginç Olaylar • Osmanlı Devleti'ndeki yabancılar kendilerine verilen imtiyazları akla gelebilecek her alana yaymışlardı. Örneğin: • İzmir'deki yabancı sigorta şirketlerine ait bütün itfaiye örgütleri birleşerek, kapitülasyonları öne sürüyor ve yerli itfaiyenin yangın söndürmesine bile izin vermiyorlardı. • Konsoloslar kapitülasyonları o kadar önemsiz konularda kullanıyorlardı ki 1890 yılında Edirne Fransız Konsolosu Albert Pinar, bir Türk çocuğunun yüksek bir duvarın arkasından erik düşürmek için attığı tahtanın yanlışlıkla kendisine çarpmasını bile sorun yapmış, valiliğe bu nedenle takrir vermiş, çocuğun babasıyla tutuklanmasını, valiliğin kendisinden özür dilemesini, bir daha böyle şeyler olmaması için okul çocuklarına nutuk verilmesini ve bu özür olayının vilayet gazetesinde yayınlanmasını istemişti. • Not: İstekleri yerine getirlimiştir.
OSMANLI’DA KAPİTÜLASYONLARDAN KURTULMA ÇABALARI 1. 1713 yılında Sadrazam olan Şehit Ali Paşa kapitülasyonları kaldırmak istemiştir. 2. Kapitülasyonların zararlarının önlenmesi konusunda en kapsamlı çalışmaları III. Selim gerçekleştirmiştir. III. Selim, yabancılara verilen imtiyazlara sürekli karşı çıkmış fakat kurulu kapitülasyon düzenini bozamamıştır. Bunun üzerine gayrimüslim Osmanlı tüccarlarını Avrupalı tüccar adı altında imtiyazlı bir sınıf hâline getirmiştir.
OSMANLI’DA KAPİTÜLASYONLARDAN KURTULMA ÇABALARI • 3. Tanzimat Dönemi devlet adamlarında, imtiyazlar kaldırılmadıkça devletin istiklalinin ve bağımsızlığının korunamayacağı görüşü hakimdi. Ancak kapitülasyonlar kaldırılamadı. • 4. 1853 Kırım Savaşı sonrasındaki gelişmeler: • 30 Mart 1856 tarihli Paris Anlaşmasın Osmanlı Devleti adına imzalayan Mehmet Emin Âli Paşa, kapitülasyonların ülkenin gelişmesine engel olduğunu, yabancıların yargı hakları nedeniyle hükümet içinde hükümet oluşturduğunu, oradaki delegelere anlatmıştır. Âli Paşa, kapitülasyonlara mutlak olarak karşı idi. Ona göre kapitülasyonlar ülkenin ilerlemesi şöyle dursun, devlet kurumlarının normal çalışmalarına bile engel olmaktaydı. Bütün bunlara rağmen, kapitülasyonların tümüyle kaldırılması o zaman da mümkün olmamıştır.
OSMANLI’DA KAPİTÜLASYONLARDAN KURTULMA ÇABALARI • 5. Kırım Savaşı sonrası artan kapitülasyonların kaldırılması çabalarına İttihat ve Terakki Cemiyeti hız vermiştir. İttihat ve Terakki Cemiyeti, kapitülasyonların kaldırılması konusunu ilk defa 1911 yılındaki kongresinde görüşmüştür. • İttihat ve Terakki hükümeti çok önemli bir kararla 9 Eylül 1914 tarihinde yıllardır ülkenin belini büken kapitülasyonları kaldırdığını tüm elçiliklere bildirmişti. Kapitülasyonların kaldırılmasından sonra "Türkiye Türklerindir" sözü her tarafta söylenmeye başlanmıştır.
OSMANLI’DA KAPİTÜLASYONLARDAN KURTULMA ÇABALARI • Bu duruma halk çok sevinmiştir. Ayasofya Meydanı’nda 100.000 kişi civarında bir kalabalık toplanmış ve miting yapılmıştır. • Karar üzerine gazete matbaaları süslerle donatılmıştır.
KAPİTÜLASYONLARIN YENİDEN TESİSİ • 1. Dünya Savaşı’nın kaybedilmesi ile: • 19-20 Ocak 1919 tarihi sonrasında İngiltere, Fransa, İtalya fevkalade komiserleri arka arkaya bu tarihlerde verdikleri müşterek takrir ile, tebaaları hakkında kapitülasyon usulüne riayet edilmesini ve Belçika, Yunanistan, Karadağ, Romanya ve Sırp tebaasına da, verilmiş imtiyazlar çerçevesinde davranılmasını ve 1914 tarihi öncesindeki kapitülasyonların yeniden tesisini istemişlerdir.
KURTULUŞ SAVAŞI VE KAPİTÜLASYONLAR • 23 Temmuz - 7 Ağustos 1919 tarihlerinde gerçekleştirilen Erzurum Kongresi’nin 5. Maddesinde yer alan "Hıristiyan unsurlara siyasi hakimiyetimizi ve içtimai muvazenemizi bozucu imtiyazlar verilemez" sözleriyle kapitülasyonlar konusunda alınan tavır ortaya konmuştur. • İstanbul’un işgali ve Meclisin feshedilmesi sonrasında, Ankara Hükümeti’nin çıkarmış olduğu 7 Haziran 1920 tarihli, «İstanbul Hükümeti tarafından yapılan kanunlar, düzenlemeler, borçlanmalar ile yabancılara verilen imtiyazların tanınmayacağına dair» kanun, her tarafta yayınlanmıştır. • Böylelikle Ankara Hükümeti’nin hâkim olduğu yerlerde kapitülasyonlar durdurulmuştur.
SEVR ANLAŞMASI VE KAPİTÜLASYONLAR • 10 Ağustos 1920 tarihinde İstanbul Hükümeti tarafından imzalanan Sevr Anlaşması’nın kapitülasyonlarla ilgili maddeleri 261 ve 317. Maddeler arasındaydı. Buna göre: • "kapitülasyonlar, 1 Ağustos 1914’den evvel, bunlardan doğrudan doğruya veya dolayısıyla istifade eden devletler menfaatine yeniden tesis edilecek ve 1 Ağustos 1914’ten evvel bunlardan istifade etmeyen müttefik devletlere de teşmil edilecek. Ecnebi Postaneler yeniden açılacak…» denilmişti. Sevr’e göre ekonomik nitelikteki hiç bir karar, Türk hükümetinin yetki alanına verilmemişti.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ten: • «... memleketin serveti lüzumsuz yere dışarı çıkmasın. Bunu temin eden şey dışarıdan içeriye girecek olan eşyaya gümrük koymaktır. Devlet bu hususta serbest olmazsa, dışarıdan girecek mal üzerinde etkili olmazsa ve koyacağı gümrük resminde serbest olmazsa bu mesele, kapitülasyon ruhundan hariç sayılabilir mi? Tabii hayır.. İşte karşımızdakiler bu ve bu gibi noktalarda bizi hâlâ kendi arzularına ram etmek için icbarda bulunuyorlar. Bu mesele en önemli bir meseledir. Şöyle veya böyle olsun demekte milletin ve onu temsil eden Meclis ve hükümetinin bağımsız olması lazım gelir. Tam bağımsız halde olmak lazım gelir.»
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ten: • Mustafa Kemal Paşa, Chicago Tribune gazetesiİzmir muhabirine 26 Eylül 1922 tarihinde verdiği demeçte «kapitülasyonların hiçbir kısmında istisnayı kabul etmiyoruz. Adli mali veya askeri kapitülasyonların hiçbirini tanımıyoruz» demiştir.
KAPİTÜLASYONLARIN SONU: LOZAN • Lozan görüşmeleri sırasında kapitülasyonlar konusunda çetin tartışmalar yaşanmıştır. • İsmet Paşa komisyonda çok uzun ve önceden hazırlanmış ayrıntılı bir rapor okudu. Bu rapora göre Türk tezi üç esasta toplanmıştır: • 1. Türkiye genel hukuka uymayan kapitülasyonların yeniden tesisini kabul edemez. • 2. Türkiye kapitülasyon özelliği gösteren hiç bir usulü bunların yerine kabul edemez. • 3. T.B.M.M. Hükümeti devletlerle karşılıklı olmak şartıyla ve devletler hukuku prensiplerine göre ticaret, ikamet, konsolosluk ve suçluları iade mukaveleleri yapmaya hazırdır.
KAPİTÜLASYONLARIN SONU: LOZAN • Lozan Anlaşması’nın özel hükümler bölümündeki 28. maddedeki "Bağıtlı yüksek taraflar Türkiye’de kapitülasyonların tümü ile kaldırılmasını, her biri kendisi ile ilgili olarak kabul ettiklerini açıklarlar." şeklindeki tanımla ile kapitülasyonlar 24 Temmuz 1923 tarihinde tümüyle kaldırılmıştır. • Not: Bağıtlı=Sözleşme ile bağlı olan demektir.
kaynakça • Muhittin Gül, Kapitülasyonlar: Kaldırma Teşebbüsleri ve Lozan’da Kaldırılışı, Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt XII, Sayı: 1, 2010. • Kapitülasyonlar, atonet.org. http://www.atonet.org.tr/turkce/hizmet/duyuru/word/kapitulasyon.pdf • Osmanlı’nın Avrupa ile Barışıklığı: Kapitülasyonlar ve Ticaret. • http://www.inalcik.com/images/pdfs/63749216KAPiTULASYONLARVETiCARET.pdf, • TDK Güncel Sözlük, Wikipedia (Görseller için kullanılmıştır.)
Sunu • Sunuyu http://kisi.deu.edu.tr/orhan.irk/ adresinden indirebilirsiniz.