650 likes | 994 Views
اعوذبلله من الشيطان الرجيم بسم الله الرحمن الرحيم. Gizli büyük günahlardan. Kibir Gurur Gıybet Haset. günahın tarifi.
E N D
اعوذبلله من الشيطان الرجيم بسم الله الرحمن الرحيم
Gizli büyük günahlardan Kibir Gurur Gıybet Haset
günahın tarifi Günah kelimesinin aslı farsçadır. Kuran’da cünahجناحşeklinde geçen bu kelime günahı açıklayan kavramlardan yalnızca bir tanesidir. Cünah kavramı Allah’ın emrine karşı gelme, yasaklarını bilerek çiğneme, islamın ilkelerinden sapma, ihmal etme ve karşı gelme gibi hatalı fiilleri kapsadığı1 gibi insanı haktan başka tarafa meylettiren günahın yanısıra herhangi bir günaha da bu ad verilmiştir.
Günah= kebair ve seyyie 4-Nisa suresi 31. ayet اِنْ تَجْتَنِبُوا كَبَائِرَ مَا تُنْهَوْنَ عَنْهُ نُكَفِّرْ عَنْكُمْ سَيِّپَاتِكُمْ وَنُدْخِلْكُمْ مُدْخَلًا كَرٖيمًاDiyanet Meali :4.31 - Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.
Kebair ve seyyienin tarifi Bu âyet-i kerîmede büyük günahlar "kebair" kabahatler de "seyyie" olarak alınmıştır. Ayrıca burada Cenab-ı Allah büyük günahlardan kaçınmakla küçük günahların affedileceği müjdesini veriyor.
Kibir Birinci gizli büyük günah
Kibirin tarifi Kibir, Hakkı iptal ile halkı tahkirdir. Diğer bir ifadeyle Allah’a ait olan büyüklük sıfatıyla insanları küçük görmektir.
Ekber ve mütekebbir olan Allahtır. Haşir suresi 23. ayet هُوَ اللّٰهُ الَّذٖى لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ اَلْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزٖيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ سُبْحَانَ اللّٰهِ عَمَّا يُشْرِكُونَDiyanet Meali :59.23 - O, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah'tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah'tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.
Kula düşen görev tekbir getirmektir İsra suresi 111. ayet وَقُلِ الْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذٖى لَمْ يَتَّخِذْ وَلَدًا وَلَمْ يَكُنْ لَهُ شَرٖيكٌ فِى الْمُلْكِ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ وَلِىٌّ مِنَ الذُّلِّ وَكَبِّرْهُ تَكْبٖيرًاDiyanet Meali :17.111 - "Hamd, çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan, zillet ve âcizliğin gerektirdiği bir yardımcıya ihtiyacı bulunmayan Allah'a mahsustur" de ve O'nu tekbir ile yücelt.
Allah’a karşı kibir: şeytan a. La’neh Bakara suresi 34. ayet (٢-٣٤)وَاِذْ قُلْنَا لِلْمَلٰئِكَةِ اسْجُدُوا لِاٰدَمَ فَسَجَدُوا اِلَّا اِبْلٖيسَ اَبٰى وَاسْتَكْبَرَ وَكَانَ مِنَ الْكَافِرٖينَDiyanet Meali :2.34 - Hani meleklere, "Âdem için saygı ile eğilin" demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu.
Hadisi şerif İzzet, kibir ve kibirlinin cezası 619- وعن أبي هُريرة رضي اللَّه عنهقال : قال رسولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « قال اللَّه عزَّ وجلَّ : العِزُّ إِزاري ، والكِبْرياءُ رِدَائِي ، فَمَنْ يُنَازعُني في واحدٍ منهُما فقدْ عذَّبتُه » رواه مسلم . 619.Yine EbûHüreyreradıyallahuanh’den rivayet edildiğine göre Resûlullahsallallahu aleyhi ve sellemşöyle dedi: “Allah Teâlâ şöyle buyurdu: Yücelik ve kudret (izzet) benim izârım, büyüklük de benim ridâm sayılır. Bunlardan biri kendisinde de varmış gibi davranan olursa, onun cezasını veririm.” Müslim, Birr 136. Ayrıca bk. EbûDâvûd, Libâs 26; İbniMâce, Zühd 16
Hadisten öğrendiklerimiz 1. Büyüklük, yücelik, güç ve kudret sahibi sadece Allah Teâlâ’dır. 2. Halkı aşağılayarak Hak’tan uzaklaşanlar, büyüklük taslamış olurlar. 3. Büyüklük iddiasında bulunanlar, Allah’ın azâbına çarpılırlar.
1- Allahüteâlâya karşı kibirdir: Kibrin en kötüsü budur. Nemrud, Firavun böyle idi. İlahlık iddiasında bulundular. Bazı dinsizler de imanı, ibadeti, namaz kılmayı aşağılık, gericilik sanarak kibirlenirler. Kur’an-ı kerimde Allahüteâlâ buyuruyor ki :وَقَالَ رَبُّكُمُ ادْعُونٖى اَسْتَجِبْ لَكُمْ اِنَّ الَّذٖينَ يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتٖى سَيَدْخُلُونَ جَهَنَّمَ دَاخِرٖينَ(Büyüklenerek bana ibadet etmeyenler alçalmış olarak Cehenneme girecektir.) [Mümin 60]
2- Peygamberlere karşı kibirdir Muminun suresi 33. ayet وَقَالَ الْمَلَاُ مِنْ قَوْمِهِ الَّذٖينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِلِقَاءِ الْاٰخِرَةِ وَاَتْرَفْنَاهُمْ فِى الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا مَا هٰذَا اِلَّا بَشَرٌ مِثْلُكُمْ يَاْكُلُ مِمَّا تَاْكُلُونَ مِنْهُ وَيَشْرَبُ مِمَّا تَشْرَبُونَDiyanet Meali :23.33 - O peygamberin kavminden, Allah'ı inkâr eden, ahireti yalanlayan ve bizim dünya hayatında kendilerine bol bol nimet verdiğimiz ileri gelenler şöyle dediler: "O da ancak sizin gibi bir insandır. Sizin yediğiniz şeylerden yiyor, içtiğiniz şeylerden içiyor."
Bazıları, Peygamberleri kendileri gibi bir insan gördükleri için, kibirlenerek onlara uymayı kabul etmediler. Mesela Peygamber efendimiz için dedikleri, âyet-i kerimede şöyle bildiriliyor: وَلَئِنْ اَطَعْتُمْ بَشَرًا مِثْلَكُمْ اِنَّكُمْ اِذًا لَخَاسِرُونَ (Bu da sizin gibi bir insan. Kendiniz gibi bir insana itaat ederseniz, hüsrana uğrarsınız.) [Müminun , 34]
Nuh a.s. kavminden bir örnek Nuh suresi 7. ayet وَاِنّٖى كُلَّمَا دَعَوْتُهُمْ لِتَغْفِرَ لَهُمْ جَعَلُوا اَصَابِعَهُمْ فٖى اٰذَانِهِمْ وَاسْتَغْشَوْا ثِيَابَهُمْ وَاَصَرُّوا وَاسْتَكْبَرُوا اسْتِكْبَارًاDiyanet Meali :71.7 - "Kuşkusuz sen onları bağışlayasın diye kendilerini her davet edişimde parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine büründüler, inanmamakta direndiler ve büyük bir kibir gösterdiler."
ilmine ve malına güvendi Kasas suresi 78. ayet (٢٨-٧٨)قَالَ اِنَّمَا اُوتٖيتُهُ عَلٰى عِلْمٍ عِنْدٖى اَوَلَمْ يَعْلَمْ اَنَّ اللّٰهَ قَدْ اَهْلَكَ مِنْ قَبْلِهٖ مِنَ الْقُرُونِ مَنْ هُوَ اَشَدُّ مِنْهُ قُوَّةً وَاَكْثَرُ جَمْعًا وَلَا يُسْپَلُ عَنْ ذُنُوبِهِمُ الْمُجْرِمُونَDiyanet Meali :28.78 - Kârûn, "Bunlar bana bendeki bilgi ve beceriden dolayı verilmiştir" dedi. O, Allah'ın kendinden önceki nesillerden, ondan daha kuvvetli ve daha çok mal biriktirmiş kimseleri helâk etmiş olduğunu bilmiyor muydu? Suçlulukları kesinleşmiş olanlara günahları konusunda soru sorulmaz (Çünkü Allah hepsini bilir).
Musa a.s. dan dua Mumin suresi 27 ayetوَقَالَ مُوسٰى اِنّٖى عُذْتُ بِرَبّٖى وَرَبِّكُمْ مِنْ كُلِّ مُتَكَبِّرٍ لَا يُؤْمِنُ بِيَوْمِ الْحِسَابِDiyanet Meali :40.27 - Mûsâ da, "Ben, hesap gününe inanmayan her kibirliden, benim de Rabbim sizin de Rabbiniz olan Allah'a sığınırım" dedi.
3- İnsanlara karşı kibirdir: :Herhangi bir hususta kendini başkasından üstün gören kibirlidir. Kibrin sebepleri şunlardır: İlim, ibadet, soy, güzellik, kuvvet, servet, mevki, yakınların çokluğu.
Kibirlinin kalbi mühürlenir Mumin suresi 35. ayet اَلَّذٖينَ يُجَادِلُونَ فٖى اٰيَاتِ اللّٰهِ بِغَيْرِ سُلْطَانٍ اَتٰيهُمْ كَبُرَ مَقْتًا عِنْدَ اللّٰهِ وَعِنْدَ الَّذٖينَ اٰمَنُوا كَذٰلِكَ يَطْبَعُ اللّٰهُ عَلٰى كُلِّ قَلْبِ مُتَكَبِّرٍ جَبَّارٍ Diyanet Meali :40.35 - Onlar kendilerine gelmiş hiçbir delil olmaksızın, Allah'ın âyetleri hakkında tartışan kimselerdir. Bu ise Allah katında ve iman edenler katında büyük öfke ve gazap gerektiren bir iştir. Allah, her kibirli zorbanın kalbini işte böyle mühürler.
İman edenle kibirli arasındakı fark Nisa suresi 173. ayet فَاَمَّا الَّذٖينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَيُوَفّٖيهِمْ اُجُورَهُمْ وَيَزٖيدُهُمْ مِنْ فَضْلِهٖ وَاَمَّا الَّذٖينَ اسْتَنْكَفُوا وَاسْتَكْبَرُوا فَيُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا اَلٖيمًا وَلَا يَجِدُونَ لَهُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ وَلِیًّا وَلَا نَصٖيرًاDiyanet Meali :4.173 - İman edip salih ameller işleyenlere gelince, (Allah) onların mükâfatlarını eksiksiz ödeyecek ve lütfundan onlara daha da fazlasını verecektir. Allah'a kulluk etmekten çekinenlere ve büyüklük taslayanlara gelince; (Allah) onları elem dolu bir azaba uğratacaktır ve onlar kendilerine Allah'tan başka bir dost ve yardımcı da bulamayacaklardır.
Kibirden Allah’a sığınmak Mumin suresi 5 اِنَّ الَّذٖينَ يُجَادِلُونَ فٖى اٰيَاتِ اللّٰهِ بِغَيْرِ سُلْطَانٍ اَتٰيهُمْ اِنْ فٖى صُدُورِهِمْ اِلَّا كِبْرٌ مَا هُمْ بِبَالِغٖيهِ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِ اِنَّهُ هُوَ السَّمٖيعُ الْبَصٖيرُDiyanet Meali :40.56 - Allah'ın âyetleri hakkında, kendilerine gelmiş bir delilleri olmaksızın tartışanlar var ya, onların kalplerinde ancak bir büyüklük taslama vardır. Onlar, tasladıkları büyüklüğe asla ulaşmazlar. Sen Allah'a sığın. Şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.
Kibirle ölen kişinin cezası Mumin suresi 76. ayet اُدْخُلُوا اَبْوَابَ جَهَنَّمَ خَالِدٖينَ فٖيهَا فَبِئْسَ مَثْوَى الْمُتَكَبِّرٖينَDiyanet Meali :40.76 - Onlara, "Ebedî kalmak üzere cehennem kapılarından girin. Büyüklük taslayanların yeri ne kötüdür!" (denir).
615- وعن حَارثَةَ بنِ وهْبٍ رضي اللَّه عنه قال : سَمِعْتُ رسُولَ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يقولُ : «أَلاَ أُخْبِرُكُمْ بِأَهْلِ النَّارِ ؟ : كُلُّ عُتُلٍّ جَوَّاظٍ مُسْتَكْبِرٍ » متفقٌ عليه 615.HâriseİbniVehbradıyallahuanhResûlullahsallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim, dedi: “Size cehennemliklerin kimler olduğunu söyleyeyim mi? Katı kalbli, kaba, cimri ve kurularak yürüyen kibirli kimselerdir.” Buhârî, Eymân 9, Tefsîrusûre (68), 1, Edeb 61; Müslim, Cennet 47. Ayrıca bk. Tirmizî, Cehennem 13; İbniMâce, Zühd 4
Hadisten öğrendiklerimiz 1. Katı kalblilik, kabalık, cimrilik ve kibirlilik cehennemliklerin özellikleridir. 2. Genellikle bütün insanlara, özellikle de müslümanlara alçak gönüllü davranmalıdır.
kibirlenenler cennete ulaşamaz 7-Araf suresi 40. ayet اِنَّ الَّذٖينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَاسْتَكْبَرُوا عَنْهَا لَا تُفَتَّحُ لَهُمْ اَبْوَابُ السَّمَاءِ وَلَا يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتّٰى يَلِجَ الْجَمَلُ فٖى سَمِّ الْخِيَاطِ وَكَذٰلِكَ نَجْزِى الْمُجْرِمٖينَDiyanet Meali :7.40 - Âyetlerimizi yalanlayanlar ve o âyetlere uymayı kibirlerine yediremeyenler var ya, onlara göklerin kapıları açılmaz. Onlar, deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete de giremezler! Biz suçluları işte böyle cezalandırırız
ancak tevbe ederlerse 3-Ali_İmran suresi 89. ayet اِلَّا الَّذٖينَ تَابُوا مِنْ بَعْدِ ذٰلِكَ وَاَصْلَحُوا فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَحٖيمٌ Diyanet Meali :3.89 - Ancak bundan sonra tövbe edip kendilerini düzeltenler müstesnadır. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
kibir için sonuç olarak Allah rızâsı için tevâzu gösteren kimse, Cenâb-ı Hakk’ın yardımıyla insanların yanında değerli ve itibarlı bir mü’min olur.
Gurur ikinci gizli büyük Gurur
Gurur’un tarifi Aldanmak, Gafil Avlanmak
Gurur şeytanın, Kuran ahlakına uymadığında insanı ne derece perişan hale getirebildiğinin kanıtıdır. Gururlu bir insanın en belirgin özelliklerinden biri, “büyük olma isteği”dir. Bu şeytani istek, insanın ruhunu ve bedenini perişan hale getirir. Böyle bir insan gösterdiği ahlakın neticesi olarak hayatını azap içinde yaşamaya başlar. Gururlu bir insanın özelliklerini kısaca düşünecek olursak büyüklenmenin insanı neden bu derece kötü bir duruma düşürdüğünü anlayabiliriz.
en büyük aldatan şeytan a.la’nedir Nisa suresi 120. ayetيَعِدُهُمْ وَيُمَنّٖيهِمْ وَمَا يَعِدُهُمُ الشَّيْطَانُ اِلَّا غُرُورًاDiyanet Meali :4.120 - Şeytan onlara (birçok) vaadde bulunur ve onları kuruntulara sürükler. Oysa şeytan, ancak aldatmak için onlara vaadde bulunuyor.
Şeytan a.l.nin aldatması 14-İbrahim suresi 22. ayet وَقَالَ الشَّيْطَانُ لَمَّا قُضِىَ الْاَمْرُ اِنَّ اللّٰهَ وَعَدَكُمْ وَعْدَ الْحَقِّ وَوَعَدْتُكُمْ فَاَخْلَفْتُكُمْ وَمَا كَانَ لِىَ عَلَيْكُمْ مِنْ سُلْطَانٍ اِلَّا اَنْ دَعَوْتُكُمْ فَاسْتَجَبْتُمْ لٖى فَلَا تَلُومُونٖى وَلُومُوا اَنْفُسَكُمْ مَا اَنَا بِمُصْرِخِكُمْ وَمَا اَنْتُمْ بِمُصْرِخِىَّ اِنّٖى كَفَرْتُ بِمَا اَشْرَكْتُمُونِ مِنْ قَبْلُ اِنَّ الظَّالِمٖينَ لَهُمْ عَذَابٌ اَلٖيمٌ Diyanet Meali :14.22 - İş bitirilince şeytan da diyecek ki: "Şüphesiz Allah, size gerçek olanı söz verdi. Ben de size söz verdim ama yalancı çıktım. Zaten benim sizi zorlayacak bir gücüm yoktu. Ben sadece sizi çağırdım, siz de hemen bana geliverdiniz. O hâlde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Şüphesiz ben, daha önce sizin, beni Allah'a ortak koşmanızı kabul etmemiştim. Şüphesiz, zalimlere elem dolu bir azap vardır."
gururun sebeplerinden biri Ali_İmran suresi 196. ayet لَا يَغُرَّنَّكَ تَقَلُّبُ الَّذٖينَ كَفَرُوا فِى الْبِلَادِDiyanet Meali :3.196 - Kâfirlerin refah içinde diyar diyar dolaşmaları sakın seni aldatmasın.
Gururlanma vakur ol İsra suresi 37. ayetوَلَا تَمْشِ فِى الْاَرْضِ مَرَحًا اِنَّكَ لَنْ تَخْرِقَ الْاَرْضَ وَلَنْ تَبْلُغَ الْجِبَالَ طُولًاDiyanet Meali :17.37 - Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü sen yeri asla yaramazsın, boyca da dağlara asla erişemezsin.
dünya malı Ali_İmran suresi 197. ayet مَتَاعٌ قَلٖيلٌ ثُمَّ مَاْوٰیهُمْ جَهَنَّمُ وَبِئْسَ الْمِهَادDiyanet Meali :3.197 - (Onların bu refahı) az bir yararlanmadır. Sonra onların barınağı cehennemdir. Ne kötü bir yataktır orası!
gururlanmadan Allah’a sığınan Ali_İmran suresi 198. ayet لٰكِنِ الَّذٖينَ اتَّقَوْا رَبَّهُمْ لَهُمْ جَنَّاتٌ تَجْرٖى مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِدٖينَ فٖيهَا نُزُلًا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِ وَمَا عِنْدَ اللّٰهِ خَيْرٌ لِلْاَبْرَارِDiyanet Meali :3.198 - Fakat Rablerine karşı gelmekten sakınanlar için, Allah katından bir konaklama yeri olarak, içinde ebedî kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler vardır. Allah katında olan şeyler iyiler için daha hayırlıdır.
1. Gururlu kişinin hiç gerçek dostu yoktur. Her konuda kendini büyük gördüğü, asla kendi nefsinden taviz vermediği için bu tip insanlara karşı genelde toplumda bir nefret oluşur. Böyle insanlar gerçek anlamda sevilmezler. Etraflarında dost gibi görünen kişiler sadece çıkar ve menfaat için yanlarında bulunurlar. Menfaatleri sona erdiğinde ise dostlukları da sona erer. Çünkü gururlu insanlarla dostluk ve sevgi bağı kurmak mümkün değildir. Her zaman üstün olmak istedikleri için vefa, sevgi, fedakarlık gibi güzel ahlak özelliklerini yaşayamazlar. Bunları yaşamayan kişilerle samimi bir dostluk kurmak da mümkün değildir.
2. Gururlu bir insanın sinirleri sürekli gergindir. İş hayatında, ev hayatında, arkadaş toplantılarında sürekli olarak büyüklük elde etme gayreti içinde olduğundan hiç hata yapmamaya, bir açık vermemeye dikkat eder. ‘Gururu ezdirmeme’ adı altında gösterilen bu şeytani gayret, çok kısa sürede böyle kişilerin gergin bir kişilik geliştirmelerine neden olur. Sürekli gergin, sinirli, ciddi ve savunma ruhunda olan bir kişinin beden sağlığı da iyi olmaz. Mide ağrısı, baş ağrısı, kas ağrıları bu tip gergin insanlarda sıklıkla oluşur. Sözde“büyük olmak”, için benimsenen bu karakter tam aksine insanın hayat kalitesini ciddi şekilde düşürüp pek çok soruna yol açar.
3. Gururlu insan genelde “başkaları ne der?” mantığıyla hareket eder. Bu bakış açısında olan bir kişi hata yapmamak için hep başkalarının beklentilerine göre hareket eder. Allah’ın rızasına uygun hareket etmek varken; “insanlar nasıl karşılar”,“beni küçümserler mi?” mantığıyla hareket ettiği için doğru tavır gösteremez.
3. Gizli büyük günah Gıybet
Gıybeti tarif eden hadisi şerif • 4321 ـ1ـ عَنْ أبِي هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قَالَ: قالَ رسُولُ اللّهِ أتَدْرُونَ مَا الْغِيبَةُ؟ قَالُوا: اَللّهُ وَرَسُولُهُ أعْلَمُ. قَالَ: ذِكْرُ أحَدِكُمْ أخَاهُ بِمَا يَكْرَهُ. فقَالَ رَجُلٌ: أَرَأيْتَ إنْ كَانَ فِي أخِى مَا أقُولُ؟ قَالَ: إنْ كَان فيهِ مَا تَقُولُ، فقَدْ اِغْتَبْتَهُ. وَانْ لَمْ يَكُنْ فىهِ مَا تَقُولُ فقَدْ بَهَتَّهُ[. أخرجه أبو داود والترمذي وصححه.»البهت« الكذبُ وافتراء على ا“نسان .
Gıybeti tarif eden hadisi ş. 1. (4321)-Hz. EbûHüreyre (radıyallahuanh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?" • "Allah ve Resulü daha iyi bilir!" dediler. Bunun üzerine: • "Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!" açıklamasını yaptı. Orada bulunan bir adam: • "Ya benim söylediğim onda varsa, (Bu da mı gıybettir?)"dedi. Aleyhissalâtu vesselâm: • "Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun demektir." [EbûDâvud, Edeb 40, (4874); Tirmizi, Birr 23, (1935); Müslim, Birr 70 (2589).]
Gıybet nelerdir • Başkalarına kardeşinin ayıplarını anlatmak onun hoşuna gitmeyecek şeyleri söylemek demek olduğundan, ancak dil ile söylemek haram olmuştur. Kaş-göz işareti yapmak, imâ, işaret ve yazı gibi gıybet anlamı ifade eden her hareket de gıybettendir. Meselâ elle birisinin uzun veya kısa boyluluğuna işaret etmek, bir şahsın ayıpları hakkında yazı yazmak gıybettir. Gıybeti tasdik etmek de gıybettir. Gıybet yapılan yerde susan kişi gıybete ortak olmuş olur. Diliyle gıybetçiye karşı duramayanın kalbiyle inkâr etmesi gerekir. (İmam Gazzâli, Zübdetü'l-İhya, Trc: Ali Özek, İstanbul 1969, 362, 363)
Gıybetten kaçınmak Hucurat suresi 12. ayet يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اجْتَنِبُوا كَثٖيرًا مِنَ الظَّنِّ اِنَّ بَعْضَ الظَّنِّ اِثْمٌ وَلَا تَجَسَّسُوا وَلَا يَغْتَبْ بَعْضُكُمْ بَعْضًا اَيُحِبُّ اَحَدُكُمْ اَنْ يَاْكُلَ لَحْمَ اَخٖيهِ مَيْتًا فَكَرِهْتُمُوهُ وَاتَّقُوا اللّٰهَ اِنَّ اللّٰهَ تَوَّابٌ رَحٖيمٌDiyanet Meali :49.12 - Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.
Gıybete engel olmak Allah Resulu şöyle buyurur: "Bir kimse yanında hakarete maruz kalan bir mümine gücü yettiği halde yardım etmezse, Allah o kimseyi kıyâmet gününde insanların önünde rezil eder" (Tebarâni).
Gıybet etmemenin kazancı "Her kim gıyabında kardeşinin kusurlarını söyletmezse, kıyâmet gününde Allah da onun kusurlarını örtmeyi tekeffül eder" (İbnEbi'd-Dünya).
Sözün kötüsünü ancak mazlum . konuşabilir 4-Nisa suresi 148. ayet لَا يُحِبُّ اللّٰهُ الْجَهْرَ بِالسُّوءِ مِنَ الْقَوْلِ اِلَّا مَنْ ظُلِمَ وَكَانَ اللّٰهُ سَمٖيعًا عَلٖيمًاDiyanet Meali :4.148 - Allah, zulme uğrayanın dile getirmesi dışında, çirkin sözün açıklanmasını sevmez. Şüphesiz Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Mubah olan gıybet Bilesin ki gıybet ancak, kendisine başka yolla ulaşmak mümkün olmayan sahih, şer'î bir sebeple mübah olur. Gıybeti mübah kılan sebepler altıdır:
1. Ve 2. sebepler 1. تظلمTezallüm. Zulme uğramış bir kimsenin, hükümdar veya hâkim gibi, zâlime karşı kendisine yardımcı olabilecek yetki ve kudrete sahip birine gidip "Falan bana şöyle şöyle haksızlık etti" demesi câizdir. 2. Bir kötülüğün önlenmesi veya bir asînin yola getirilmesini temin için yardım istemek. Kişinin, güçlü olduğunu sandığı bir kimseye gidip sırf bir kötülüğü ortadan kaldırmak niyetiyle, "Falanca şu kötü işleri yapıyor, onu bundan alıkoy" demesi câizdir. Böyle bir niyet taşımazsa, bu yaptığı haramdır.