340 likes | 674 Views
ERGENLİK. Rehberlik Servisi. Ergenlİk Nedİr ?. Ergenlik dönemi, biyolojik, duygusal, zihinsel ve sosyal açıdan bir gelişme ve olgunlaşmanın yer aldığı, çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemidir .
E N D
ERGENLİK Rehberlik Servisi
ErgenlİkNedİr? • Ergenlik dönemi, biyolojik, duygusal, zihinsel ve sosyal açıdan bir gelişme ve olgunlaşmanın yer aldığı, çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemidir. • Ergenliğin başlangıç yaşı kız ve erkeklerde farklılık gösterir. Ayrıca sosyo-ekonomik koşullar, sağlık, beslenme ve iklim şartları da ergenliğe giriş yaşını etkilemektedir. Ortalama başlangıç yaşı kızlarda 10-12, erkeklerde ise 12-14 yaşları arasındadır. Bitişi ise 20’li yaşların başıdır.
Ergenliğin ilk yıllarında birey ne çocuktur nede gençtir. İlk yıllarda kişi çelişkili tutarsız davranışlar ortaya koyarken, ergenliğin son yıllarında daha tutarlı ve belirgin davranış örüntüleri geliştirmeye başlar. • Ergenlik yaşamın öteki dönemlerinden farklı olarak kısa sürede büyük değişimlerin olduğu bir dönemdir. Bu değişim çok kısa bir zamanda ve hızlı olur. İnsan gelişim dönemleri içerisindeki, en hızlı gelişim evrelerinden bir tanesini oluşturur.
FİzİkselGelİşİmÖzellİklerİ: • Hormonlar, ergenlik döneminde bedensel ve cinsel gelişmeyi başlatırlar. • Ani ve hızlı büyüme; • Boy ve ağırlık artışıyla beraber iskelet ve kas gelişimi, • Beden şekli ve oranlarında değişiklikler meydan gelir. • Vücutta belli bölgelerde tüylenmeler,yüzde sivilceler oluşmaya başlar.
Ses değişir ve ses kalınlaşır. • Bu dönemde ani ve hızlı büyümeye bağlı olarak kas koordinasyonunda bir takım güçlükler ortaya çıkabiliyor. Sakarlıklar bu dönemde sıktır. Bu durum bir müddet sonra düzelir. • Vücut enerjisinin büyük bir kısmını büyüme ve olgunlaşmaya sarf ettiğinden, ergenin dengeli beslenmesi gereklidir. Ergenlik döneminde açlık dürtüleri sık hissedildiğinden bunu bastırmak için abur cubur yeme eğilimi artmaktadır. Bu konuda dikkatli olunmalıdır.
Bazı çocuklarda ergenliğin ilk yıllarında yüz ve bedenin bazı kısımlarının simetrisinde bozulmalar olabiliyor. Bu görünüm geçicidir ve bu konuda kaygıya gerek yoktur. • Ergenlik yıllarında görülen ve çocukların çok şikayet ettikleri terlemeler, sağlıksızlığın işareti değildir ama beden temizliği yönünden özen ve itina isteyen bir durumdur. • Bazı ergenlerin gelişen bedenleriyle ilgili utanç veya rahatsızlık duymaları mümkündür. Bunun sonucu kambur oturma, kartal yürüme gibi alışkanlıklar gelişebilmektedir.
CİnselGelİşİmÖzellİklerİ: • Ergenlik döneminde fiziksel değişikliklerle bağlı olarak cinsel kimlik gelişir. Cinsel gelişime bağlı olarak kız çocuk, kızlık kimliğini, erkek çocuk, erkeklik kimliğini benimser. • Yeni duruma alışmakta güçlük yaşanır. • Ergenlik belirtilerine karşı olarak kızların ilk tepkileri şaşkınlık ve utanmadır. Buna bağlı kambur oturma görülebilmektedir.
Karşı cinse ilgi duyulmaya başlanır. Bu ilgi onlar tarafından beğenilme isteği, ürkme ve çekinme duygusuyla karışır. Bu duygular geçici duygulardır. Yetişkin dünyasını tanımayla ve yaşadığı değişimle birlikte oluşan duygulardır. • Karşı cinsle olan ilişkilerde mutlaka belli sınırlar bulunmalıdır. Yaşanılan duygular yanlış yorumlanmamalıdır. • Yine bu dönem içerisinde ergenin kendisinde meydana gelen değişikliklere bakış açısı çok önemlidir. Bu değişim yalnız onun başına gelmemektedir. Yaşadığı süreç her insanın yaşadığı doğal bir durumdur.
Bu dönemde anne-babaya cinsel konularla ilgili danışmak güçtür. Merak ve kaygıları, yaşıtlarla paylaşmak daha kolay gelir. Ama bu paylaşım kimi zaman yardımcı olacak yerde, kaygı ve korkuları güçlendirebilir. Bu konularla ilgili soru ve sorunları arkadaşlardan önce doğru bilgi ve yönlendirmelerde bulunabilecek kişilerle paylaşmak en uygunudur. • İnsanın yaşantısında meydana gelen her değişikliğe karşı bir uyum süreci vardır. Başlangıçta yenilikler insanı tedirgin eder fakat zamanla bu durumlara alışır ve adapte olur. • Ergenlikte de bu değişiklik ve yenilikler hızlı olmaktadır. Birey bu duruma uyum sağlamayı öğrenir ve zamanla bu dönemden keyif alır.
ZİhİnselGelİşİmÖzellİklerİ: • Ergenin düşünce yapısında bir takım değişiklikler oluşmaya başlar. Artık yetişkinlerin konuşmalarını, dünyalarını anlayabilirler. Onların konuşmalarına katılabilir, dünyayı onların gözlerinden görebilirler • Algılama düzeyinde oluşan değişikliğin yanısıra mantık, muhakeme ve buna bağlı olarak yeni fikirler üretebilme yeteneği gelişir. Soyut kavramlar üzerinde düşünür, işlem yapar ve fikir üretirler. • Problem çözme becerileri kazanılır.
Duygusal-Sosyal GelİşİmÖzellİklerİ • Gürültülü müzik dinlenilir. • Süse ve giyime aşırı önem verilir. • Bu dönemde ergenin kendine ve çevreye yönelik olarak algısı ve bakışı değişmekte. • Duygusal dünyasında bazı çelişkiler oluşabiliyor. Duygular çok değişkendir ve inişli çıkışlıdır. • Aşırı alıngan, hassas, hırçın, sinirli olunabiliyor. Ani ve düşünmeden tepkiler verilebiliyor. • Özgürleşmeyle birlikte bir takım kaygı ve korkular baş gösterir.
Ergenlik döneminde duyguların şiddetlenmesine bağlı olarak bir takım davranış sorunları ortaya çıkabilir. Aşırı sinirlilik ve duygusallık ve buna bağlı olarak duygularını ifade edememeye bağlı olarak,Tırnak yeme, Dudak ısırma, Parmak emme, Saçı bükme veya çekmegibi bir takım alışkanlıklar gelişebilir. Bu durumla ilgili olarak ileride kalıcı bir alışkanlık haline gelmemesi için oto-kontrolü sağlamak, kendinin farkında olmak ve duygularını ifade etme becerisi kazanmak çok önemlidir. • Duyguların değişkenliğinebağlı olarak bazen kendine çok güvenli, bazen de güvensiz olabiliyor.
Ergen bu dönemde kimlik geliştirmeye başlıyor. “Ben kimim, ne olacağım” sorusunu kendine sık sık sormaya başlar • Yine bu dönemde ergenin bir hedefinin olması mutlaka gereklidir. Bu hedefler değişkendir. Fakat bir hedefin olması “Ben ne olacağım” konusunda yaşadığı belirsizlik duygusunu aşmasında önemli bir rol oynar • Akademik başarı ergenlik döneminde düşebilir. Nedeni dağılan ilgiyi toparlayamamak, ders çalışmak için gerekli motivasyonu sağlayamamaktır. • Ergenler sürekli hayal kurmaktan ve kendilerini verememekten şikayet ederler. Burada da gerçek yaşamla hayaller arasında dengeyi kurmak önemlidir
Ergen, ilgi odağı olmaktan hoşlanır. Heyecanlı ve acelecidir. Öğretmenlerinin kişilik ve bilgi birikimine dikkat ederler ve sık sık öğretmenlerini eleştirirler. • Dünya daha karmaşık ve sorunlarla dolu olarak algılanır. • Fiziksel gelişim ona çocukluktan çıktığını hatırlatır. Çocuksu duygu ve davranışlardan sıyrılmasın gerektiğine dair mesajlar verir. Artık çocukluğunu kaybettiğini düşünür. • “Yetişkin miyim, çocuk muyum ?” sorusunu yaygın olarak kendine sorar. Yaşam artık bir oyun değildir. Çocukluktan çıkmak onda korku yaratabilir. Büyümeyi reddedebilir. Burada önemli olan nokta yetişkinliğe bakıştır.
Bu dönemde bazen ergen çocukluğunu kaybettiği düşüncesiyle büyümekten korkar ve bocalama yaşar. Ve büyümeyi durdurmak ister. Burada ergenin yapacağı en önemli şey, büyümeyi kabullenmek ve yeni duruma adapte olmaya çalışmaktır. • Bu dönem kendini tanıma ve keşfetme dönemidir. Buna bağlı olarak farklı olma ve orijinal olma çabası gelişmeye başlayabilir. Bu çaba, kimlik oluşum sürecinin bir parçasıdır.
Bu aşamada ergenin kendine verdiği önem ve değere bağlı olarak sahip olduğu benlik saygısı çok önemlidir. Kendini ve içinde bulunduğu dönemi olduğu gibi kabul edebilmelidir. • Olumlu benlik algısı geliştirmede akran grubu ilişkileri birinci derecede rol oynar. Ergen yaşıtlarına bakar ve onlarla kendisini kıyaslar ve kimi zaman bir yarış içerisine girer. • Ergen bu çağda kendine örnek alacağı bir model arar. Bu kişiler; öğretmen, sporcu, şarkıcı, sinema oyuncusu, siyasal önderler olabilir. Onlar, benzemek istedikleri kişilerdir. Bu şekilde kimlik geliştirmeye çalışır. Örnek aldığı kişilerin davranışlarını, giyim kuşamını taklit eder. Aşırıya kaçılmadığı sürece bunda bir sorun yoktur. Aşırıya kaçıldığında ergen kendi kimliğini geliştiremez, kendi olamaz.
Bu dönemde bilinçsiz bir tüketim vardır. Ve ergenlerin bu yapıları üreticiler tarafından bilindiği için, çoğu zaman kullanılırlar. Bu konuda her ergenin bilinçli tüketici olma yönünde çaba göstermesi gerekmektedir. Bu gözle lütfen reklamları inceleyin.
ErgenİnAkran Grubu İlİşkİlerİ • Bu dönemde ergenin hayatında arkadaş grupları önem kazanır.Grubun değer yargıları, ilgileri çok önemlidir. Gruba kendini kabul ettirme ve onay görme adına bazen olumsuz davranışlar sergileyebilir. Burada ergen, kişiliğini koruma adına gruba, uygunsuz taleplerinde “hayır” diyebilmelidir. • Bu dönemde, farklı olma ve görünme çabası yoğundur. Özellikle grup içerisinde bu çaba daha çok artar. Bu durumda bazen risk alma ve otoriteyle çatışma yönünde bir takım davranışlar görülmektedir. Bu davranışlar ergenin aile ve okul ilişkilerinde sorunlar yaşamasına neden olur.
Ortak ilgi alanları belirir. • Ortak giyim tarzları ortaya çıkar. Markalar, hayatlarında önemli yer edinir. Kaliteyi giyme önemlidir, fakat bu başkalarıyla yarışa dönüşmemelidir. • Çevrenin kendilerine bakışı bu dönemde ergen için oldukça önemlidir. Eleştiriye karşı tahammülsüzlük ve aşırı tepkisellik görülebilir.
Ergenin bu dönemde anne-babaya bakışı değişmeye başlar. Anne-babalar onlar için yanlış bir yargı olarak geri kafalı ve tutucu kişilerdir. Kendilerini anlamadıklarını ya da anlayamayacaklarını düşünürler. • Anne-babalar da buna karşın bir yanılgı olarak kendi çocukluk ve ergenlik dönemleriyle çocuklarınınkini kıyaslarlar. “Bizim zamanımızda...” diye başlayan cümleleri sık kullanırlar. Kuşak çatışması bu dönemde sık yaşanır.
Ergene göre büyükler anlayışlı insanlar değillerdir.Yetişkinlerle çatışma içerisine girilebilir. • Ergenliğin ilk yıllarında anne ve babanın çocukları hakkında genellikle şöyle konuştukları görülür. Asi ve hırçın, evde huysuz, durgun,dalgın, sorumsuz, kendi başına buyruk, alıngan, karamsar vs. • Bu olumsuz davranışlar benlik yapısının bir zorlama karşısında bulunduğunu göstermektedir. • Bu zorlanmaların daha çok bağımsızlığa duyulan gereksinmenin artışından ve cinsel uyanıştan kaynaklandığı söylenebilir.
İçlerindeki ses onlara anne-babaya bağımlı değil özgür olmalarını söyler. Fakat burada nerede durulacağını bilmek gerekir. • Sorumluluklardan hoşlanmama, anne-babanın verdiği görevleri yapmamalar başlar. Çünkü bu davranışlar yetişkin davranışlarıdır. Bunun altında da büyümeyi reddetme etkeni yatar. • Sorumlulukla ilgili olarak okulda da benzer sorunlar yaşanır. Dersler ergenin hayatında aşırı önem kazanabileceği gibi, tamamen önemini de yitirebilir. Bu dönemdeki tutum, alışkanlık haline dönüşürse ileriki yıllar için sorun oluşturur. Dengeyi mutlaka sağlamak gereklidir.
Yaşamı ve duygularıyla ilgili anne-babayla paylaşım azalır. • Anne-babalarının eleştiri, uyarı ve kızmalarına tahammül edemezler. Onların kendilerini sevmediğine,değer vermediğine, varsa kardeşleri ile aralarında ayırım yaptıklarına inanırlar. • Ebeveynle zıtlaşma başlar. Yasak ve kurallardan rahatsızlık duyulur. Çünkü artık kendileri büyümüşlerdir ve ebeveynleri onlara bebek muamelesi yapmaktadır. Bağımsızlıklarını kazanmak isterler. Fakat yasak ve kurallara uymak da büyümenin bir gereğidir.
Tembellik yaparlar. Canlarının istediğini yapmayı ve kimsenin kendilerine karışmamalarını isterler. • Bencilleşmeye ve düşüncesizleşmeye başlarlar. Kendi istek ve arzuları ön plandadır. Zaman zaman anne-babanın duygularına karşı duyarsızlık görülür. • Yine bu dönem içinde ergen, anne-babalarının kusurlarını görmeye ve abartmaya başlar. Bu durum onlardan utanmak şeklinde görülebilir.
Anne-BabalarInYaşadIklarIDuygular • Her şeyden önce anne-baba için de bu değişimi anlamak ve uyum sağlamak güçtür. Onlara nasıl yaklaşacakları ve davranacaklarını çoğu zaman bilemezler. • Yavaş yavaş çocuklarının kendilerinden uzaklaştıkları ve onların hayatlarındaki önemlerini kaybettikleri duygusuna kapılırlar.
Çocuklarının hayatları üzerindeki kontrolleri birdenbire azalır. Gençlerin anne-babayla paylaşımları azaldığından, çocuklarını koruyamadıkları duygusuna kapılırlar. • Çocuklarının hayatlarıyla ilgili bilgileri azaldığından kaygı ve korkuları artar. • Annelik-babalık rollerini, artık kaybettiklerine inanırlar. • Ergenin duygusal değişimleri, anne-babayı gelecekte çocuklarının ne olacağına dair kaygıya sürükler. • Çocuğuna yardımcı ve destek olmak isteyen ebeveyn, çoğu zaman onunla iletişim kuramıyor.
Çocukların anne-babaya karşı tepkisel davranışları, anne-babaya çaresizlik duygusunu en fazla bu dönemde yaşatmaktadır. • Bu dönemde anne-baba ile ergen arasında yaşanabilecek en büyük sorun, güven ilişkisinde oluşabilecek sorundur. Anne-babalar, “Çocuğum bana bir şey anlatmıyor” diye paniğe kapılırlar ve ergenin hayatına müdahale etmeye ve katı kurallar koymaya başlayabilirler. Burada ergenin yapacağı en önemli şey, anne-babanın güven duygusunu sarsmamak ve onlarla iletişimi koparmamaktır. • Bu dönemde hatalar sık yapılır. Anne-baba nasıl tepki verirse versin yapılan hatalar paylaşılmalıdır.
Anne-babalara kendileri için önemli oldukları duygusu ve mesajı verilmelidir. Bunun için zaman zaman alınan kararlarda onlara danışılmalı, yardım istenmelidir. • Anne-babalarla zıtlaşma içerisine girmemek, hayatlarınız üzerinde sınırlı kontrol alanını onlara vermek gereklidir. • Anne-babalarınızın sizi anlamasını ve anlayışla karşılamasını bekliyorsunuz. Bu talebinizde haklı olabilirsiniz. Ama aynı anlayışı da sizler de onlara karşı göstermeyi ihmal etmeyin. Siz duyarlı davrandıkça ve yaklaştıkça aynı davranışları onlardan da mutlaka göreceksiniz.
Her ne olursa olsun duygu ve düşüncelerinizi onlarla uygun bir dille paylaşmayı ihmal etmeyin. Çünkü sizi ne kadar iyi anlarlarsa, size karşı anlayışlı davranacak ve destek olacaklardır. Zaten bu dönemdeki en büyük sorunlar, anne-babanın ergeni, ergenin de anne-babayı anlayamamasından kaynaklanmaktadır. • Unutmayın ki, ergenlik sizin için olduğu kadar anne-babalarınız için de zor bir dönemdir. Karşılıklı iletişimi koparmadığınız sürece her tür sorunun üstesinden gelebilirsiniz.
ErgenlİkdönemİndebaşarIlmasIgereken gelİşİmgörevlerİ • Cinsel rolü kabullenme : ona göre davranışlar geliştirme • Duygusal bağımsızlığını kazanma , kendi başına karar verebilme • Arkadaşlık yeteneklerini geliştirebilme • Çatışan değerleri uzlaştırma • Meslek seçimini yapabilme • Öz kimliğine ulaşabilme ve bunu kabullenme
Ergenlik değişimin yoğun olduğu bir süreçtir. Yaşamın en önemli ve renkli dönemlerinden bir tanesidir. Toplumumuzda ergenliğin bitimi, batı toplumlarına göre daha uzun bir süreyi kapsar. Çünkü aileye ekonomik açıdan bağımlılık daha uzun bir süre devam edebilmektedir. Ergen kendi ayakları üzerinde durabilecek, aile ve çevresiyle uyum içerisinde yaşayabilecek noktaya geldiğinde ergenliği noktalamıştır.