1 / 8

Öyle bir ilişkiye tutulursunuz ki, ne sevebilir, ne terkedebilirsiniz.

Öyle bir ilişkiye tutulursunuz ki, ne sevebilir, ne terkedebilirsiniz. Kör kütük bağlanmışsınızdır aslında... En güzel yıllarınızın, acı tatlı hatıralarınızın ortağıdır; iç çekişmelerinizin nedeni, yazılarınızın ilhamı,  sohbetlerinizin konusudur.

shlomo
Download Presentation

Öyle bir ilişkiye tutulursunuz ki, ne sevebilir, ne terkedebilirsiniz.

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Öyle bir ilişkiye tutulursunuz ki, ne sevebilir, ne terkedebilirsiniz. Kör kütük bağlanmışsınızdır aslında... En güzel yıllarınızın, acı tatlı hatıralarınızın ortağıdır; iç çekişmelerinizin nedeni, yazılarınızın ilhamı,  sohbetlerinizin konusudur. Gözyaşlarınızda, bilinçaltınızda, kahkahanızdadır. Korkunca saklandıgınız bir sığınak, coşunca öptüğünüz bir bayrak... Sevdanız riyasız, çıkarsız, karşılıksızdır. Sınırsız ve nihayetsiz; "Ölmek var, dönmek yok"tur. Gün gelir anlarsınız; içten içe bir şeylerin kanadıgını... Tutkulu sevdaların gizli hançerleri başlar parıldamaya...

  2. Şurasından, burasından eleştirmeye koyulursunuz: "Şöyle görünse, öyle demese, değişse biraz ya da eskisi gibi olsa..." başkalarını örnek göstermeye,  "Bak onlar nasıl yaşıyor" demeye başlarsınız.  Hem birlikte yaşayıp, hem özgür olmanın yollarını ararsınız. Aşkınızın gözü kör değildir artık, yanlışını görür düzeltmek istersiniz. "Eskiden böyle miydi ya..."  diye başlayan sohbetlerde açılır eleştirinin kapısı; açıldıkça, bastırılmış itirazlar yükselir bilinçaltından... Böyle süremeyeceğini bilirsiniz. Değişsin istersiniz. O, sevgisizliğinize yorar bunu... İhanete sayar.  Tutkulu ilişkilerde ihanetin bedeli ölümdür.  "Ya sev böyle ya da terket" diye gürler...

  3. Bir zamanlar bir gülücüğüyle alacakaranlığı ısıtan o rüya,  bir kabusa dönüşür birden... Kapatır gönlünün kapılarını, yasaklar kendini size... Hoyrattır, bakmaz yüzünüze... Zehir akar dilinden, konuşturmaz, suçlar, yargılar mahkum eder. Mühürler dudaklarınızı, yırtar atar yazdıklarınızı, siler sizi defterden... "İyiligin içindi hepsi, seni sevdiğim için..."  dersiniz, dinletemezsiniz. Ayrılırsanız yaşamayacağinizi bilirsiniz, ama böyle de sevemezsiniz

  4. İhanetten kırılmıştır kaleminiz; severek, terk edersiniz... "Madem öyle..." nin çaği başlar ondan sonra... Madem ki siz böylesine tutkunken, o hep başkalarını seçmiştir,  madem ki kıymetinizi bilmemiştir, o halde  "günah sizden gitmiştir".  Lanet ederek bu karşılıksız aşka, çekip  gitmeleri denersiniz. Aşkın göçmenlik çağı başlar böylece.... Daha özgür olacağınız limanlara demirlerseniz bir süre... Ne var ki unutamaz, uzaktan uzağa izlersiniz olup biteni...

  5. Etrafı bir sürü uğursuzla dolmuş, kurda kuşa yem olmuştur. Deli kanlılar, eli kanlılar, uğruna ölenler,  sırtına binenler sarmıştır çevresini . . . Gurur duyar onlarla, koynunda besler, gözünü oysunlar diye . . . Uğruna kan dökenleri sever, yoluna gül dökenlerden fazla . . . "Bana ne . . .kendi seçimi" diye omuz silkmeye çabalarsınız bir süre . . . Ama sonra . . . ansızın kulağımıza çalınan bir şarki ya da kapı aralığından süzülüp gelen bir koku, hatırlatır onu yeniden . . .

  6. Yaban ellerde, başka kollarda ondan bahseder ağlarsınız.  Kokusunu özlersiniz; türküsünü söylemeyi, şarkisini dinlemeyi, yemeğini  yemeyi, elinden bir  kadeh şarap içmeyi... Karşı nehrin kenarından hasret şiirleri haykırırsınız,  sular kulağına fısıldasın diye... Dönüp "Seni hala seviyorum" diye bağırmak geçer içinizden... Dönemezsiniz. Göremedikçe bağlanir, uzaklaştıkça yakınlaşırsınız.

  7. Anlarsınız ki bir çaresiz aşktır bu, ne onunla olur, ne onsuz... Hem kollarında ölmek, kucağına gömülmek arzusu,  hem "Ne olacak sonunda" kuşkusu... Böyle sevemezsiniz, terk de edemezsiniz. Sürünür gidersiniz...

  8. Aşka ve Terke Dair

More Related