1 / 41

Kur’ân’ın ve kâinatın dilinden İSLÂM İNANÇ İLMİHALİ ÜMİT ŞİMŞEK

Kur’ân’ın ve kâinatın dilinden İSLÂM İNANÇ İLMİHALİ ÜMİT ŞİMŞEK. OTUZ BİRİNCİ BÖLÜM Âhirete iman: 3. Berzah âlemi. Cennet size ayakkabınızın bağından daha yakındır. Cehennem de öyle. BUHARÎ, Rikak: 29. Berzah âlemi. Berzah âlemi. Berzah-Dünya ilişkisi

tea
Download Presentation

Kur’ân’ın ve kâinatın dilinden İSLÂM İNANÇ İLMİHALİ ÜMİT ŞİMŞEK

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Kur’ân’ın ve kâinatın dilindenİSLÂM İNANÇ İLMİHALİÜMİT ŞİMŞEK OTUZ BİRİNCİ BÖLÜM Âhirete iman: 3

  2. Berzah âlemi • Cennet size ayakkabınızın bağından daha yakındır. • Cehennem de öyle. • BUHARÎ, Rikak: 29

  3. Berzah âlemi

  4. Berzah âlemi • Berzah-Dünya ilişkisi • Arkada bıraktığı iyilik veya kötülükler • Arkasından yapılan dualar ve hayırlar

  5. Berzah âlemi • Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: • Âdemoğlu öldüğünde, yaptığı işlerin sevabı da kesilir — üç şey müstesna: • sadaka-i cariye, • kendisinden yararlanılan ilim, • kendisine dua eden hayırlı evlât. • MÜSLİM, Vasiyyet: 14

  6. Kabir manzaraları • Resulullah (s.a.v.) buyurdu: • Mü’min kulun dünyadan ayrılıp âhirete geçmesi yaklaştığında, gökten onun üzerine yüzleri güneş gibi parlayan melekler iner, beraberlerinde getirdikleri Cennet elbisesi ve Cennet kokularıyla onun gözü önünde bir yere otururlar. Derken Ölüm Meleği (selâm üzerine olsun) gelir ve yanı başına oturur. “Ey temiz ruh,” diye seslenir. “Rabbinin af ve hoşnutluğuna çıkıver.” Ve ruh, tıpkı bir su kabından damlayan su gibi kolaylıkla çıkar. • . / ..

  7. Kabir manzaraları • . / .. • Melekler ruhu alır almaz Cennet kefenine ve kokularına sararlar. Öyle ki, o ruhtan, yeryüzünde bulunabilecek en güzel kokular yayılmaya başlar. Melekler onunla yükselirken, yanlarından geçtikleri melek toplulukları “Bu güzel koku da ne?” diye sorarlar. Onlar da “Bu filân oğlu [veya kızı] filândır” diye, dünyada iken anıldığı en güzel isimlerle onu tanıtırlar. Dünya semâsının sonuna geldiklerinde kapının açılmasını isterler ve onlara semâ kapıları açılır. Her semâ katından, böylece bir sonraki semâya uğurlanırlar. • .. / ...

  8. Kabir manzaraları • .. / ... • En sonunda yedinci semâya geldiklerinde Yüce Allah buyurur ki:“Kulumu İlliyyûn’a kaydedin ve tekrar yeryüzüne götürün. Zira Ben onları topraktan yarattım; sonra ona döndürür, sonra bir kere daha ondan çıkarırım.” [Tâhâ, 20:55]Bunun üzerine melekler onun ruhunu tekrar cesedine getirirler. • MÜSNED, 4:287

  9. Kabir manzaraları • Mü’min kabrine konduğunda, yer ona şöyle seslenir: • “Hoş geldin, safâlar getirdin. Benim için sen, üzerimde dolaşanların en sevgili olanısın. Artık işin bana havale edildiğine ve sen de bana döndüğüne göre, şimdi sana ne yapacağımı göreceksin.” • TİRMİZÎ, Kıyamet: 26

  10. Kabir manzaraları • Onun yanına iki melek gelir ki, birinin adı Münker, diğerininki Nekir’dir. Ona “Şu adam [Muhammed Aleyhisselâm] hakkında ne diyorsun?” diye sorarlar. O da daha önce söylediği gibi der ki:“O Allah’ın kulu ve resulüdür. Tanıklık ederim ki, Allah’tan başka hiçbir tanrı yoktur ve Muhammed de Onun kulu ve resulüdür.”Bunun üzerine melekler “Senin böyle söylediğini biz zaten biliyorduk” derler.Sonra kabrinde ona yetmişe yetmiş arşın genişliğinde yer açılır ve aydınlatılır.Sonra da ona “Uyu” denir. • . / ..

  11. Kabir manzaraları • . / .. • O “Dönüp de aileme haber verebilir miyim?” diye sorar.Melekler ona “Sen uyumana bak,” derler. “Damat [veya gelin] uykusuyla uyu ki, onu ancak en sevdiği kişi uyandırır.”İşte, o mü’min kul, yattığı yerde, Allah’ın onu dirilteceği güne kadar böylece uyur. • TİRMİZÎ, Cenâiz: 70

  12. Kabir manzaraları • Mü’minin iki sevinci: • “Ateşteki yerine bak; Allah bunun yerine, sana Cennetten bir yer verdi” denir. Mü’min bakar, ikisini de görür. • BUHARÎ, Cenâiz: 87; MÜSLİM, Cennet: 70

  13. Kabir manzaraları • İman edenleri Allah dünya hayatında da, âhirette de sağlam söz üzere sabit kılar. Allah zalimleri de şaşkınlıkta bırakır. Böylece Allah dilediğini yapar. • Sağlam söz üzerinde sabit kalmak (kavl-i sabit): • Müslümanın kabir sualine doğru cevap vermesi • BUHARÎ, Tefsir 14:2; MÜSLİM, Cennet: 73; EBÛ DÂVUD, Sünnet: 23; TİRMİZÎ, Tefsir 14:4; NESÂÎ, Cenâiz: 114; İBNİ MÂCE, Zühd: 32

  14. Kabir manzaraları • Kabir âhiret duraklarının ilkidir. Kişi ondan kurtulursa, sonrası daha kolaydır; kurtulamazsa, sonrası bundan daha da çetin olur. • TİRMİZÎ, Zühd: 5

  15. Kabir manzaraları • Cennet ehli olan kimseye, kıyamete kadar sabah akşam Cennetteki yeri, Cehennem ehlinden olan kimseye de ateşteki yeri gösterilir. • BUHARÎ, Cenâiz: 90; MÜSLİM, Cennet: 65; TİRMİZÎ, Cenâiz: 70; NESÂÎ, Cenâiz: 116

  16. Kabir manzaraları • Allah o kimseyi, Firavun ehlinin kurdukları tuzağın şerrinden korudu. Firavun ehlini ise o kötü azap kuşatıverdi. • Ateşe sunulurlar sabah akşam; kıyamet kopunca da sokun Firavun ehlini azabın en şiddetlisine! • MÜ’MİN, 40:45-46

  17. Kabir manzaraları • Çarpılacakları günlerine kavuşuncaya kadar sen onları kendi hallerine bırak. • Tuzaklarının o gün onlara bir faydası olmaz; kimseden yardım da görmezler. • Zulmedenler için ondan önce bir azap daha vardır; lâkin çoğu bilmiyor. • TÛR, 52:45-47

  18. Şehitlerin hayatı • Allah yolunda öldürülenler için “ölü” demeyin. Onlar diridirler; lâkin siz farkında değilsiniz. • BAKARA, 2:154

  19. Şehitlerin hayatı • Allah yolunda öldürülenleri ölü sayma. Onlar hayattalar ve Rablerinin katında rızıklanıyorlar. • Allah’ın kereminden onlara bağışladığı nimetlerin mutluluğu içinde, arkalarında olup da henüz kendilerine katılmamış kardeşlerine, kendileri için hiçbir korku olmayacağını ve hiçbir şeye üzülmeyeceklerini müjdeliyorlar. • Onlar Allah’ın nimetini ve lütfunu, bir de mü’minlerin ecrini Allah’ın asla zayi etmeyeceğini müjdeliyorlar. • ÂL-İ İMRÂN, 3:169:171

  20. Kabir azabı • Sa’d b. Ebî Vakkas’ın (r.a.) bildirdiğine göre, Resulullah (s.a.v.) namazlardan sonra şu dua ile Allah’a sığınırdı: • Allahım, korkaklıktan ve cimrilikten Sana sığınırım. Erzel-i ömürden Sana sığınırım. Dünya fitnesinden Sana sığınırım. Kabir fitnesinden Sana sığınırım. • BUHARÎ, Cihad: 25

  21. Kabir azabı • Resulullah (s.a.v.) buyurdu: • Sizden biri namazda teşehhüdü okuduğu zaman şöyle diyerek dört şeyden Allah’a sığınsın: • Allahım, Cehennem azabından, kabir azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden ve Mesih Deccal fitnesinin şerrinden Sana sığınırım. • MÜSLİM, Mesacid: 128

  22. Kabir azabı • Hz. Aişe (r.a.): • Ben Resulullaha (s.a.v.) kabir azabının olup olmadığını sordum. • “Evet, kabir azabı haktır” buyurdu. • Hz. Aişe (r.a.): • Resulullahın (s.a.v.) namaz kılıp da arkasından kabir azabından sığınmadığı bir zamanı görmedim. • NESÂÎ, Sehv: 64

  23. Ölü için dua etmek • Resulullah (s.a.v.) bir ölü defnedildikten sonra kabri başında durdu ve şöyle buyurdu: • Kardeşiniz için istiğfar edin ve onun için sebat isteyin. Çünkü o sorgulanıyor. • EBÛ DÂVUD, Cenâiz: 69

  24. Kabir ziyareti • Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: • Kabirleri ziyaret etmek isteyen etsin. Çünkü kabir ziyareti bize âhireti hatırlatır. • EBÛ DÂVUD, Cenâiz: 77; TİRMİZÎ, Cenâiz: 60

  25. Kabir ziyareti • Resulullah (s.a.v.), Ashabına, kabirlere gittikleri zaman şöyle demelerini öğretirdi: • Selâm üzerinize olsun, ey bu diyarın mü’min ve Müslüman ahalisi! İnşaallah biz de size katılacağız. Size de, bize de Allah’dan bağışlanma diliyorum. • MÜSLİM, Cenâiz: 104

  26. Kıyamet • Evvelki Âd kavmini de O helâk etti. • Semud’dan da geriye birşey bırakmadı. • Daha önce Nuh kavmini de O helâk etti. Çünkü onlar zulme sapmış ve azıtmıştı. • Alt üst edilen beldeleri de yerin dibine O geçirdi. • Onları kaplayan öyle bir kapladı ki! • Şimdi Rabbinin hangi bir nimetinden şüphe edersin? • İşte bu da evvelki uyarıcılardan bir uyarıcıdır. • Yaklaşan iyice yaklaştı. • Onu Allah’tan başka açığa çıkaracak yoktur. • Siz bu söze mi şaşıyorsunuz? • Ağlamıyor, gülüyorsunuz. • Ve hâlâ eğleniyorsunuz. • NECM, 53:50-61

  27. Kıyametin vakti • Bir de diyorlar ki: “Doğru söylüyorsanız, vaad ettiğiniz şey ne zaman?” • Sen de ki: Onun bilgisi Allah katındadır; ben ise apaçık bir uyarıcıyım. • MÜLK, 67:25-26

  28. Kıyametin vakti • Sana kıyametin ne zaman geleceğini soruyorlar. De ki: Bu bilgi Rabbimin katındadır; onun vaktini Ondan başkası açıklayamaz. Gökler ve yer için o çok büyük birşeydir. Size ansızın geliverir. Sanki onu biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki: Bu bilgi Allah katındadır; lâkin insanların çoğu bunu bilmiyor. • A’RÂF, 7:187

  29. Kıyametin vakti • İnsanlar sana kıyameti soruyorlar. De ki: Onun bilgisi Allah katındadır. Nereden bileceksin, belki de onun vakti çok yaklaşmıştır. • AHZÂB, 33:63 • Kıyamet vakti gelecektir. Herkes çalışmasının karşılığını görsün diye onu gizliyorum. • TÂHÂ, 20:15

  30. Kıyametin vakti • O Allah ki, kitabı ve mizanı hak ile indirdi. Nereden bileceksin, belki de kıyametin vakti yakındır. • Ona inanmayanlar, kıyametin çabuk gelmesini istiyorlar. İman edenler ise onun gerçek olduğunu biliyor ve ondan korkuyorlar. Bilmiş olun ki, kıyamet hakkında tartışanlar, derin bir aldanış içindedirler. • ŞÛRÂ, 42:17-18

  31. Kıyametin vakti • De ki: Size vaad olunan şey yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için bir süre mi tanır; onu da ben bilemem. • CİN, 72:25 • Sen güzel bir sabırla sabret. • Onlar o günü uzak görüyorlar. • Biz ise yakın görüyoruz. • MEÂRİC, 70:5-7

  32. Kıyametin vakti • Hesapları yaklaştı; ama insanlar hâlâ gaflette, aldırmıyorlar. • Onlara ne zaman Rablerinden yeni bir öğüt gelse, eğlenerek dinlerler. • ENBİYÂ, 21:1-2 • Kıyamet yaklaştı, Ay yarıldı. • KAMER, 54:1

  33. Kıyamet alâmetleri • 10 büyük alâmet (MÜSLİM, Fiten: 39-42; EBÛ DÂVUD, Melâhim: 12; TİRMİZÎ, Fiten: 21): • 1. Duhân (duman): Ortalığı kaplayan bir dumanın çıkması • Sen göğün aşikâr bir duman çıkaracağı günü gözle. • O duman insanları kaplar. İşte bu acı bir azaptır. • DUHÂN, 44:10-11

  34. Kıyamet alâmetleri • 2. Deccal: • Olağanüstü yeteneklere sahip, tanrılık iddiasında bulunacak şahıs • Hakkında pek çok hadis var • Bu ümmetin içinde otuz kadar deccal çıkacak (TİRMİZÎ, Fiten: 43) • 3. Dâbbe: • Söz verilen zaman gelip çattığında, onlara yerden bir dâbbe çıkarırız ki, kendileriyle konuşur da insanların âyetlerimize kesin bir şekilde inanmadıklarını söyler. (NEML, 27:82.) • Mü’minin yüzünü parlatıp kâfirin yüzünü damgalayacak (TİRMİZÎ, Tefsir 27:1; İBNİ MÂCE, Fiten: 31; MÜSNED, 2:491)

  35. Kıyamet alâmetleri • 4. Güneşin batıdan doğması: • Yoksa onlar, kendilerine melekler gelsin, yahut Rabbin gelsin, yahut Rabbinin âyetlerinden biri gelsin diye mi bekliyorlar? Halbuki Rabbinin âyetlerinden biri geldiği zaman, daha önce iman etmemiş yahut imanıyla bir hayır kazanmamış olan kimsenin imanı artık kimseye fayda vermez. Sen “Bekleyedurun,” de. “Biz de bekliyoruz.” (EN’ÂM, 6:158.) • Güneş batıdan doğmadıkça kıyamet kopmaz. Güneşin batıdan doğduğunu gören herkes iman eder; lâkin o an, daha önce iman etmemiş olan kimseye imanının fayda vermediği andır.” (BUHARÎ, Tefsir 6:9; MÜSLİM, İman: 248, 249; EBÛ DÂVUD, Melâhim: 12; TİRMİZÎ, Tefsir 6:8, 9.)

  36. Kıyamet alâmetleri • 5. Hz. İsâ’nın (a.s.) inmesi: • Kıyamete yakın yeryüzüne inecek, insanlar arasında adaletle hükmedecek, haçı kırıp domuzu öldürecek (BUHARÎ, Enbiya: 49; MÜSLİM, İman: 242) • 6. Ye’cüc ve Me’cüc • Nihayet Ye’cüc ile Me’cüc’ün önü açılır ve herbir tepeden akın ederler. (ENBİYÂ, 21:96.) • Hadislerde geçen tarifler yorum gerektiren müteşabihat kabilinden.

  37. Kıyamet alâmetleri • 7-9. Üç yerde yerin çökmesi • Doğuda, batıda, Arap yarımadasında • 10. Bir ateşin çıkması • Yemen taraflarında çıkacak ateşin her tarafı aydınlatması

  38. Kıyamet alâmetleri • Küçük alâmetler • İlmin azalıp cehaletin yaygınlaşması • Savaş ve cinayetlerin artması • Zinanın açıkça işlenmesi • İçki içmenin çoğalması • Emanetin ehline verilmemesi • İnsanların bina yapmakta yarışması • Birçok kimsenin peygamberlik iddia etmesi • Depremlerin çoğalması • İslâm ümmetinden bazı toplulukların müşriklere katılıp putlara tapması

  39. Kıyamet alâmetleri • Kıyamet alâmetlerine dair haberlerin ortak özellikleri: • Geleceğe ait haberlerdir • Pek azı müstesna, açıkça bildirilmez • Birçoğu değişik zamanlar ve toplumlarda da görülmüştür • Kötülüklerin yaygınlaşmasına karşı uyanık bulunmaya teşvik eder

  40. Kıyamet • Cennet size ayakkabınızın bağından daha yakındır. • Cehennem de öyle. • BUHARÎ, Rikak: 29

  41. İnternet adresleri • iman_ilmihali@googlegroups.com • utesav.org.tr • facebook.com/yazarumitsimsek

More Related