1 / 32

5510 Sayılı Kanun Uygulamasında 3568 Sayılı Yasa Kapsamında Meslek Mensuplarının Sorumlulukları nedir?

5510 Sayılı Kanun Uygulamasında 3568 Sayılı Yasa Kapsamında Meslek Mensuplarının Sorumlulukları nedir?. 3568 Sayılı Yasaya Göre Meslek Mensuplarının Tasdik ve tasdikten doğan Genel Sorumlulukları Madde:12.

temira
Download Presentation

5510 Sayılı Kanun Uygulamasında 3568 Sayılı Yasa Kapsamında Meslek Mensuplarının Sorumlulukları nedir?

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. 5510 Sayılı Kanun Uygulamasında 3568 Sayılı Yasa Kapsamında Meslek Mensuplarının Sorumlulukları nedir?

  2. 3568 Sayılı Yasaya Göre Meslek Mensuplarının Tasdik ve tasdikten doğan Genel Sorumlulukları Madde:12 İşletmelerin mali tablolarının ve beyannamelerinin mevzuat hükümleri, muhasebe prensipleri ile muhasebe standartlarına uygunluğu ve hesapların denetim standartlarına göre incelendiğini tasdik ederler.” demekle finansal tabloların genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olup olmadığının muhasebe ilke ve politikalarının uygulanmasında süreklilik ilkesine ve tam açıklama ilkesine uyulup uyulmadığının araştırılması işlemlerini kapsamaktadır. 3568 Sayılı Yasanın 12. maddesinin 3. fıkrasında ise “YMM’lerce tasdik edilmiş mali tablolar Kamu İdaresinin yetkili elemanlarınca tasdikin kapsamı ölçüsünde incelenmiş bir belge olarak kabul edilir ifadesi yer almaktadır. 4.Fıkrasında ise ; YMM’ler yaptıkları tasdikin doğruluğundan sorumlu olacaklar, yaptıkları tasdikin doğru olmaması durumunda, tasdikin kapsamı ile sınırlı olmak üzere, ziyaa uğratılan vergilerden ve kesilecek cezalardan mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklardır.

  3. Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Sorumluluğu VUK Mük 227 1. Vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci malî müşavir veya yeminli malî müşavirler tarafından da imzalanması mecburiyetini getirmeye, bu mecburiyeti beyanname çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibariyle ayrı ayrı uygulatmaya, 2. Vergi kanunlarında yer alan muafiyet, istisna, yeniden değerleme, zarar mahsubu ve benzeri hükümlerden yararlanılmasını Maliye Bakanlığınca belirlenen şartlara uygun olarak yeminli malî müşavirlerce düzenlenmiş tasdik raporu ibraz edilmesi şartına bağlamaya, Bu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir. Yukarıdaki fıkra hükümlerine göre beyannameyi imzalayan veya tasdik raporunu düzenleyen meslek mensupları, imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza, gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulurlar. 2 numaralı bent hükmüne göre yararlanılması yeminli malî müşavirlerce düzenlenmiş tasdik raporu ibrazı şartına bağlanan konularda,tasdik raporunu zamanında ibraz etmeyen mükellefler tasdike konu hakdan yararlanamazlar. Ancak, Maliye Bakanlığı tasdik raporlarının ibraz süresini iki aya kadar uzatmaya yetkilidir. (4108 sayılı Kanunun 5'inci maddesiyle eklenen fıkra) 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi olan Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile bunlara ait müesseseler hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.

  4. Müteselsil(Zincirleme) Sorumluluk “Severally responsobility” Müteselsil sorumluluk; Özel Hukuk kapsamı içerisinde yer alan Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Medeni Kanun gibi genel kanunlarda düzenlendiği gibi Karayolları Trafik Kanunu, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gibi özel kanunlarda da düzenlenmiştir. Özel hukukta müteselsil sorumluluk “teselsül karinesi”ne dayanmaktadır. Teselsül karinesi anlam olarak, birden çok borçlunun her birinin alacaklıya karşı ya da borçlunun birden çok alacaklının her birine karşı borcun tamamından sorumlu olması demektir. Müteselsil sorumluluk genel olarak Borçlar Kanunu’nun 141.maddesinde düzenlenmiştir. Müteselsil sorumluluk “Birden çok borçludan her birinin, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olmayı kabul ettiği durum”dur. Müteselsil sorumluluk, Türk Ticaret Kanunu’nun 7.maddesinde düzenlenmiştir. 7/1.maddeye göre; “İki veya daha fazla kimse, içlerinden yalnız biri veya hepsi için ticari mahiyeti haiz bir iş dolayısıyla diğer bir kimseye karşı müştereken borç altına girerlerse mukavelede (sözleşme) aksi kararlaştırılmadıkça müteselsilen mesul sayılırlar.” TTK 7/2 maddeye göre ise, ticari borçlara kefalet halinde gerek asıl borçlu ile kefil gerek kefiller arasındaki münasebetlerde dahi hüküm böyledir. Yani borçlular arasındaki teselsül 2 halde söz konusudur; Müşterek borç altına girme durumunda (md.7/1) Ticari borçlara kefalet durumunda (md.7/2) Adi borçlarda iradeyi açıkça belirtmek gerekir, ticari işlerde ise gerekmez.

  5. Müteselsil(Zincirleme) Sorumluluk “Severally responsobility” Vergi Hukukunda Müteselsil Sorumluluk: VUK’nun 11. maddesinde "Vergi Kesenlerin Sorumluluğu” adıyla düzenlenmiştir. KVK da Müteselsil Sorumluluk,30/7.maddesinde tasfiye memurunun sorumluluğu şeklinde düzenlenmiştir. KDV de Müteselsil Sorumluluk 9. maddesinde, ÖTV ve MTV’de Müteselsil Sorumluluk , ÖTVK nun 13/3.maddesinde,MTV’nin 13. maddesinde. VİV de Müteselsil Sorumluluk 19/2.maddesinde, DV Müteselsil Sorumluluk : 24.madde , Emlak Vergisinde Müteselsil Sorumluluk :3, 13. ve 30.maddelerinde müteselsil sorumluluk düzenlenmiştir. Ölüm Halinde Ölenin Borçlarından Mirasçıların Müteselsil Sorumluluğu : Ölüm halinde, mirasçıların mirası reddetmeleri için Türk Medeni Kanunu’na göre 3 aylık bir “bekleme süresi” öngörülmüştür. Bu süre içinde mirasçılar, mirası reddederlerse ölenin vergi borçlarından sorumlu olmazlar. Mirası reddetmezlerse, ölen kişinin vergi borçları mansup (atanmış) ve kanuni mirasçılara geçer. Bu durumda mirasçılar, ölenin vergi borçlarından “miras payları” oranında sorumlu olurlar.(VUK md.12) Ölenin vergi cezaları ise, “cezanın kişiselliği ilkesi”nin bir sonucu olarak mirasçılara geçmemekte vergi cezası düşmektedir.(VUK md.372)

  6. Muhasebe Denetimi Muhasebe Standartları YMM Vergi Kanunları Vergi Denetimi Diğer Kanunlar Denetim Standartları Bu Tanımlama tek başına a.Doğrumu b.Yanlış mı? DOĞRULUK DENETİMİ-3568 /12 UYGUNLUK DENETİMİ Muhasebe Standartlarına Uygunluk Denetim Standartlarına Göre İnceleme

  7. DENETLEDİĞİMİZ FİRMANIN Muhasebe Departmanının Kalitesi İnsan Kaynakları Departmanının Kalitesi a.Firmanın sektörel ve finansal yapısını b.Ortaklık Yapısını c.3.Kişi İlişkilerini d.Firma İç Organizasyonunu e.Firmanın Tüm ilgili Kanunlar,Kararname ve Tebliğler Karşısındaki yapısal durumu Neredeyse Firmanın her şeyini bilmemiz Gerekiyor? Bu Mümkün mü? Gereklimi ? Biz meslek mensubu olarak bir Maliye Denetim yetkilisi kadar yetkilimiyiz ? Cevap : ? Tahminim biz hiçbir zaman ekonominin önüne geçmemeliyiz.

  8. 2709 Sayılı T.C. ANAYASASI 506 -4958-5073 Sayılı SSK 3568 Sayılı Meslek Yasası 4.1.a 5510 Sayılı Kanun 1479 Sayılı BAGKUR Kanunu 4.1.b 4857 Sayılı İş Kanunu 4.1.c 5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanunu 193 Sayılı GVK 5520 Sayılı KVK Borçlar Kanunu

  9. SORU 1 İşverenin işyerinde ücretsiz çalışan eşi, 5510 Sayılı Kanunun 6.maddesine göre kısa ve uzun vadeli sigorta kolları hükümlerinin uygulanmasında; Sigortalı sayılmamaktadır. Buna göre ; İşverenin işyerinde ücretli çalışan eşi,sigortalı sayılır manası çıkmaktadır. GVK Madde 41 e göre Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler arasında Teşebbüs sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar, ücretler, ikramiyeler, komisyonlar ve tazminatlar; yer almaktadır. Buna Göre sigortalı eşe yapılan bordrodan SG Yasal Primlerini kesip,Bordro Tahakkukunu KKEG olarak mı değerlendireceğiz?

  10. BİREYSEL EMEKLİLİK KATKI PAYI UYGULAMASI Arif AYTULUN YMM

  11. 5510 sayılı Kanun Kapsamında Değerlendirilme

  12. 16.06.2006 tarihinde 26200 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 Sayılı Kanunun 80.Maddenin a bendi (Değişiklik 17/4/2008-5754/47 Mad) MADDE 80- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir. a) Prime esas kazançların hesabında; 1) Hak edilen ücretlerin, 2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların, 3) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamı esas alınır.

  13. 16.06.2006 tarihinde 26200 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 Sayılı Kanunun b bendi (Değişiklik 17/4/2008-5754/47 Mad) b) Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30'unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz.

  14. 1.Bu Primlerin tamamı Prime Esas Kazanç Matrahına Tabi (Mad 80/a) 2.Kanunda sadece özel sağlık sigortaları ve bireysel emeklilik sistemine ödenen primler dendiği için diğer primler istisna dışı(%30) olup, Prime Esas Kazanç Matrahına Tabi işlem yapılacaktır. (Mad 80/b) 3. Ancak,Özel sağlık sigortaları ve bireysel emeklilik sistemine ödenen primler hariç diğer primler Sigorta şirketlerinin girişimi ve idarenin görüş değiştirmesi ile Kanun değişikliği karşılığı istisnaya tabi olabilir. İşverenin Çalışanları Adına Sigorta Şirketlerine Ödediği Primler Bireysel Emeklilik Katkı Payı Sağlık Sigortası Primi Hayat Kaza Sakatlık İşsizlik Doğum Ölüm Analık Vbg

  15. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu Kapsamında DeğerlendirilmeMadde:63 a. 07.10.2001 Öncesi (4697 sayılı Kanunla değişmeden önceki şekli) (3239 sayılı Kanunun 54'üncü maddesiyle değişen bent) Mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigortaları için hizmet erbabı tarafından ödenen primler a.Sigortanın Türkiye'de kain ve merkezi Türkiye'de bulunan bir sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması Ve b.Sigorta priminin ödendiği ayda elde edilen ücret üzerinden, kanunla kurulu sosyal güvenlik kurumlarına hizmet erbabı hissesi olarak hesaplanan prim veya aidatın aylık tutarını aşmaması şartıyla, b. 07.10.2001 Sonrası Madde 63 Gerçek Ücretler : 3. (4697 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle değişen bent Yürürlük; 07.10.2001) Sigortanın veya emeklilik sözleşmesinin Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de bulunan bir sigorta veya emeklilik şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları, İndirim konusu yapılacak prim, aidat ve katkıların toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 10'unu (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta poliçeleri için ödenen primlerde, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 5'ini) ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Bakanlar Kurulu bu oranı % 20 oranına kadar (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta poliçeleri için % 10 oranına kadar) artırmaya ve belirtilen haddi asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.(**)

  16. 07.10.2001 Öncesi,Birikimli hayat poliçeleri içeriğinde ödenen sigorta primlerinin ücret matrahından indirilebilecek kısmında a.Sigortanın Türkiye'de kain ve merkezi Türkiye'de bulunan bir sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması b.Sigorta priminin ödendiği ayda elde edilen ücret üzerinden, kanunla kurulu sosyal güvenlik kurumlarına hizmet erbabı hissesi olarak hesaplanan prim veya aidatın aylık tutarını aşmaması şartı aranacaktır.Bu sınırlar içinde yapılan ödemelerde Damga vergisi personelin bordrosunda brüt ücrete ilave edilecektir.Bu sınırlar içinde olmak kaydı ile prim üzerinden Gelir Vergisi hesaplanmayacaktır.

  17. 07.10.2001 Sonrası,a.Sigortanın veya emeklilik sözleşmesinin Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de bulunan bir sigorta veya emeklilik şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; b.ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları, c.İndirim konusu yapılacak prim, aidat ve katkıların toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 10'unu (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta poliçeleri için ödenen primlerde, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 5'ini) ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Şartı aranacaktır.

  18. Örnek 1 Eylül 2008 ayında,işveren personeli için 350 YTL Bireysel Emeklilik Katkı Payı Ödemiştir. Aylık Brüt Ücret 4.000,00 Bireysel Em Katkı Payı 350,00 Aylık Brüt Ücretin %10 400,00 Fark 50,00 Asgari Ücretin Yıllık Tutarı 7.482,60 Ocak Ağustos Döneminde Gider Yazılan 2.800,00 350 YTL lik Bireysel Emeklilik Katkı Payı Ödemesi Ağustos Ayına kadar ödenip,giderleştirilen katkı payının toplamı 2.800 YTL ve Eylül ödemesi 350 YTL toplam 3.150 YTL asgari ücretin yıllık toplamından düşük olduğu için işveren 350 YTL yi Eylül 2008 ayında işletme hesabına gider olarak (GVK 40 Mad 1.Fıkra 9. Bent)yazacaktır.

  19. Örnek 2 Eylül 2008 ayında,işveren personeli için 350 YTL Bireysel Emeklilik Katkı Payı Ödemiştir. Aylık Brüt Ücret 6.000,00 Bireysel Em Katkı Payı 700,00 Aylık Brüt Ücretin %10 600,00 Fark - 100,00 Asgari Ücretin Yıllık Tutarı 7.482,60 Ocak Ağustos Döneminde Gider Yazılan 4.200,00 700 YTL lik Bireysel Emeklilik Katkı Payı Ödemesi Ağustos Ayına kadar ödenip,giderleştirilen katkı payının toplamı 5.600 YTL ve Eylül ödemesi 700 ytl toplam 6.300 ytl dır. a.Katkı Payı Aylık Brüt Ücretin %10 nundan fazla olduğu için, b.asgari ücretin yıllık toplamından düşük olduğu için Asgari ücret karşılaştırmasında 700 YTL yerine 600 YTL olarak dikkate alınacaktır. işveren 600 YTL yi Eylül 2008 ayında işletme hesabına gider olarak (GVK 40 Mad 1.Fıkra 9. Bent)yazacaktır. Sınırı aşan aylık 100 YTL işveren personelin bordrosuna brütleştirilmiş ödenen prim bedelini ekleyecektir. Bu farkın (100 YTL) 5510 Sayılı Kanun Kapsamında da Prime Esas Kazanca dahil olmalıdır.

  20. Personele Bireysel Emeklilik ve Katkı Payı yanında Diğer Şahıs Sigorta Ödemelerinin Yapılması Eylül 2008 ayında,işveren personeli için 250 YTL Bireysel Emeklilik Katkı Payı ve 100 YTL Şahıs Sigorta Primi Ödemiştir. Aylık Brüt Ücret 6.000,00 Bireysel Em Katkı Payı 250,00 Şahıs Sigorta Primi 100,00 Aylık Brüt Ücretin %10 600,00 Aylık Brüt Ücretin % 5 300,00 Asgari Ücretin Yıllık Tutarı 7.482,60 Ocak Ağustos Döneminde Gider Yazılan 2.800,00 250 YTL lik Bireysel Emeklilik Katkı Payı ve 100 YTL lik Şahıs Sigorta Primi Ödemesi Ağustos Ayına kadar ödenip,giderleştirilen katkı payının toplamı 2.800 YTL ve Eylül ödemesi 350 ytl toplam 3.150 ytl dır. İşveren 350 ytl yi Eylül 2008 ayında işletme hesabına gider olarak (GVK 40 Mad 1.Fıkra 9. Bent)yazacaktır. Bireysel Emeklilik ve Katkı Payı ve diğer şahıs sigorta prim ödemelerinin beraber olmasında Gider Yazılacak ve indirilebilecek tutar Ücretin % 10 u ile sınırlı olma şartı unutulmamalıdır. Örnekte Bireysel Em Katkı Payı 500,00 Şahıs Sigorta Primi 250,00 olsaydı O zaman 6.000 *%10 =600 YTL dikkate alınacak olup, 750 – 600 =150 YTL İŞVEREN TARAFINDAN PERSONELİN BORDROSUNA BRÜTLEŞMİŞ TUTAR İLE EKLENECEKTİR.

  21. Bireysel Emeklilik ile İlgili GVK İlgili Kanun Maddeleri

  22. 193 Sayılı GVK Madde :40 İndirilecek Giderler : Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye'de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartiyle), 27'nci maddede yazılı giyim giderleri; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88’inci maddesi ile işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden, bu kanun gereğince hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar kuruma ödemeye mecbur olduğu Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarlarının Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi uygulamasında gider olarak yazılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Sonuç olarak,sigorta primleri işçi ve işveren payı dahil olmak üzere kuruma fiilen ödenmeden ticari, zirai veyamesleki kazancın tespitinde gider olarak indirilemeyecektir Ödenmeyen SSK Primleri

  23. 5510 sayılı 4 1 blerin Kapsamındakilerin Durumu İstanbul YMM Oda Toplantısı 30.10.2008 Arif AYTULUN YMM

  24. 5510 SAYILI KANUN İKİNCİ KISIMSosyal Sigorta HükümleriBİRİNCİ BÖLÜMSigortalılara İlişkin Hükümler             Sigortalı sayılanlar MADDE 4- Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından; a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar, b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise; 1) Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar, 2) Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar, 3) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları, 4) Tarımsal faaliyette bulunanlar, c) Kamu idarelerinde;

  25. 5510 SAYILI KANUN GEREĞİNCE SİGORTALI SAYILANLAR, I- SİGORTALI SAYILANLAR : A- Hizmet Akdine Tabi Çalışanlar B- Kendi Adına ve Hesabına Bağımsız Çalışanlar 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (b) bendine göre, 1) Köy ve mahalle muhtarı seçilenler, 2) Hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; a) Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar, b) Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olanlar, c) Kollektif şirketlerin ortakları, ç) Limited şirketlerin ortakları, d) Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, e) Adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları, f) Donatma iştirakleri ortakları, g) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, ğ) Tarımsal faaliyette bulunanlar, sigortalı sayılırlar. 10/7/1953 tarihli ve6132 sayılı At Yarışları Hakkında Kanuna tabi jokey ve antrenörler hakkında 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara ilişkin hükümler uygulanır. C- Kamu İdarelerinde Çalışanlar

  26. 1479 sayılı Kanuna Göre Primlerin 193 Sayılı Kanun Çerçevesinde Değerlemesi GVK Mad 40 a göre;safi ticari kazancın tespitinde indirilecek giderler , teşebbüs sahipleri tarafından kendileri için emekli ve yardım sandıklarına veya sigorta şirketlerine ödenen emekli aidatı ve sosyal sigorta primlerinin, gider yazılmasını öngören bir hüküm yer almamaktadır. Ancak; 1479 Sayılı Bağ-Kur Kanunu’nun 49.Maddesinin üçüncü fıkrasında, sigortalılarca ödenen giriş keseneği ve sigorta primlerinin vergi uygulamasında gider olarak gösterilebileceği 2433 sayılı yasa değişikliği ile hükme bağlanmıştır. Ayrıca; 08.03.1973 tarih ve 110 Seri No’lu GVKGT’de “Bağ-Kur kanunu uyarınca ödenen giriş keseneği ve primlerinin teşebüs sahipleri tarafından hesaplara gider olarak yazılması gerekmekte ise de, söz konusu Bağ-Kur giriş keseneği ve primlerinin doğrudan doğruya kayıtlara gider olarak intikal ettirilmesi halinde, özellikle ortaklıklarda her bir ortağın ortaklıktaki kar payının her zaman eşit olmayacağı, ödenecek giriş keseneği ve primlerin seçilen aylık gelir basamağına göre değişebileceği ve bu nedenlerle de safi ticari kazancın tesbitinde bazı güçlükler ve sakıncalar doğurabileceğı“ açıklanmış olup, 1- Bağ-Kur giriş keseneği ve sigorta primlerinin GVK’nun 89/1.Maddesi hükmüne paralel olarak, gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olduğunun tevsik edilmesi (belgelenmesi) kaydıyla, mükellefler tarafından Ticari Kazançları DolayısıylaVerilecek Yıllık Beyannamede Bildirilen Gelirden İndirilmesi, 2- Bağ-Kur Kanunu’nun kapsamına giren Serbest Meslek Erbabının, GVK’nun 68/8.Maddesindeki hükmüne dayanarak hasılatlarından emekli aidatı ve sosyal sigorta primi indirmemiş olmaları şartıyla, anılan kanun gereğince ödedikleri bağ-Kur giriş keseneği ve primlerini gider yazmaları gerekmekte ise de, yukarıda belirtilenler karşısında, bu kimselerinde Bağ-Kur giriş keseneği ve primlerini Serbest Meslek Kazançları Dolayısıyla Verilecek Yıllık Beyannamede Bildirilen Gelirden İndirmeleriMaliye Bakanlığı’nca uygun görülmüştür. Durum Böyle olunca; Bağ-Kur primleri işletmeye değil şahsa ait olduğundan ayrıca vergiye tabi kazancın elde edilmesi veya idamesi arasında illiyet (nedensellik) ilişkisi bulunmadığından bu yönü ile gider yazılması yerine Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinde indirim konusu yapılması daha doğru bir uygulama olacağı görüşündeyim.

  27. 1479 sayılı Kanuna Göre Primlerin 5510 Sayılı Kanun Çerçevesinde Değerlemesi 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’na tabi işletmelerin Bağ-Kur kapsamındaki ortaklarının ödemiş oldukları Bağ-Kur giriş keseneği ve primleri GVK açıklamalar çerçevesinde de geçerliliğini korumaktadır. Bağ-Kur primleri ile kurum kazancının elde edilmesi veya idamesi arasında bir illiyet bağı bulunmadığından ve tamamı ile ortakların şahsi ve sosyal güvenlikleri ile ilgili olduğundan bu ödemelerin şirket kayıtlarında gider olarak gösterilmeleri mümkün değildir. Ortakların Şirketten aldığı kâr paylarının menkul sermaye iradı olarak yıllık gelir vergisi beyanı ile beyan edildiği durumlarda bu primlerin beyan edilen gelirlerden indirilmesigerekir. 1479 Sayılı kanunun 49.Maddesinin üçüncü fıkrasında buna engel bir hüküm yoktur. Maliye Bakanlığı ise düzenlediği yıllık gelir vergisi beyannamelerinde sadece Ticari , Zirai ve Serbest Meslek Kazançlarında bağ-Kur priminin indirimine müsaade etmektedir. KVK’na tabi işletmelerin ortakları ödedikleri Bağ-Kur Primlerini elde ettikleri kâr payı gelirlerinin menkul sermaye iradı olarak beyanında indirim konusu yapamamaktadırlar. Uygulama bu haliyle 1479 Sayılı Kanun’un 49.Maddesinin üçüncü fıkra hükmüne aykırılık teşkil etmektedir. Bu nedenlerle yıllık gelir vergisi beyannamesinin ödenen Bağ-Kur primlerinin ticari, zirai ve serbest meslek kazancı dışında kalan diğer kazanç unsurlarından da indirilebilecek şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.

More Related