1 / 41

Mitoslar

Mitoslar. MİT(MİTOS) NEDİR. Tarih öncesi devirlerde tanrılar veya tanrılaştırılmış insanlar hakkında söylenerek zamanla inanış halinde gelen efsaneye mitos denir. MİTOSLARIN OLUŞUMU. 1.

tuwa
Download Presentation

Mitoslar

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Mitoslar

  2. MİT(MİTOS) NEDİR • Tarih öncesi devirlerde tanrılar veya tanrılaştırılmış insanlar hakkında söylenerek zamanla inanış halinde gelen efsaneye mitos denir.

  3. MİTOSLARIN OLUŞUMU 1 • İnsanlar ilk cağlarda tabiat olaylarına karşı korku ve hayranlık beslemeye başlamışlardı. Ve bu nedenden onları ölümsüz tanrılar olarak kabul ettiler.Ve onlar hakkında hikayeler anlatmaya başladılar.

  4. 2 • Tarih öncesi çağlarda insanlar yaradılışlarını merak ettiler ve bunlarla ilgili hikayeler anlatmaya başladılar. Zamanla bu hikayeler halk arasında bir inanış haline geldi.Böylece mitler oluştu.

  5. MİTİN ÖZELLİKLERİ • Mit kutsal bir hikayeyi içerir. • İlkel zamanlarda meydana gelmiş bir olayı anlatır. • Mitte har zaman bir yaratma söz konusudur. • Bazı şeylerin nasıl meydana geldiğini ve oluştuğunu ele alır.

  6. Mitlerdeki karakterler olağanüstü varlıklardır. Onların ne yaptıkları çok eski zamanlarda “Başlangıç” zamanında biliniyordu. • Mitler bu kahramanların yaratıcılıklarını gösterir.Onların kutsal ve olağanüstü oluşlarını açıklar.

  7. Mitler içinden çıktıkları toplumun çeşitli konularda neler düşündüklerini belirtirler.Mitler tarihi dönemlerden meydana geldikleri için bu dönemlerin tarihi, edebiyatı hakkında bilgi edinmek mümkün olur. Mitler, çeşitli kutsal, olağanüstü değerleri açıklarlar.bütün bunlar dünyayı kuran ve bugüne kadar getiren gerçek değerlerdir.

  8. Mitlerin meydana geldiği zamanlarda yazı yoktu.Bu mahsuller sözlü olarak nesillere intikal eder.Ancak yazıya geçirildikten sonra kalıcı olurlar. • Yazıya geçirilme esnasında onu kaleme alanın edebi şahsiyeti metnin oluşumunda rol oynar ve yeni ilavelerde bulunur. Yazar kendisinin ve çevresinin çeşitli konulardaki düşüncelerini yansıtır.

  9. Mitler olağanüstü varlıkları konu edindikleri için masallara kaynak olmuşlardır.Kutsal saydıkları ve inanç unsurlarını ihtiva ettikleri için de mitolojik kaynaklı efsanelerin ortaya çıkmasına sebep olmuşlardır. • Mitlerin en önemli vasıflarından biri de icra edilmeleridir. Bu,anlatının oyunun sahneye konulması şeklinde olur.

  10. Dini-mitik bir senaryo hazırlanır, merasimler bu senaryo ile icra edilir. • Bu merasim sırasında kutsal sözler ve şarkılar söylenir.Bu bakımdan mitler şiirin, güzel konuşmanın tiyatronun , musikinin ve dansın kaynağını teşkil ederler.Giriş törenlerinden olan ölümle , sonsuzluğa giriş – ölümle ilgili törenlerde okunan acıklı şiirler ağıtların da kaynağını oluşturmaktadır.

  11. Modern toplumlarda da mitlerin kalıntıları devam eder.Kutsal ve olağanüstü hikayeleri kalmadığı için inanç şeklinde varlıklarını sürdürürler.Bugün hala yaşayan mitik dönem kalıntısı inançlara birkaç örnek gösterebiliriz:

  12. ÖRNEK • Büyüde ve büyücülükte yuvarlak şekillerin çizilmesi, • Uğurlu uğursuz günler, • Uğurlu uğursuz hayvanlar gibi…… • Bazı ziyaretlerin etrafındaki ağaçlara bez bağlanması, • Ziyaret ve yatırların etrafında 3,7,40 kere dönülmesi,

  13. Mitler kutsal sayıldıkları için toplumun manevi değerlerini saklar ve korurlardı.İlkel toplumlar için mitler, tanrılar ve onlarla ilgili kutsal olayları ihtiva ettiklerinden yaptırım güçleri çok fazladır. • Bu toplumlar için mit, din ve kanun mertebesindedir.

  14. Halk arasında hâlâ yaşayan batıl itikat veya hurafe denilen şeylerin kaynağını mitlerde aramak gerekir.

  15. GERÇEK HİKAYELER • Gerçek hikayeler mutlaka dünyanın başlangıcı ile ilgilidir. • Kahramanlar ilahi varlıkladır. • Olağanüstü özellikleri vardır. • Cennete veya gökyüzüne aittirler. • İkinci olarak bu hikayelerde milli kahramanların harikulade maceraları anlatılır. • Mütevazi bir ailenin çocuğu halkının kurtarıcısı olur, onları canavarlardan, kıtlıktan,açlıktan kurtarır.kutsal ve olağanüstü unsurlara hakimdir. • Her zaman her yerde anlatılır.

  16. MİTLER • Mitlerde din dışı unsurlar bulunur.Bu özeliğinden dolayı mitlere saygı gösterilir.Birçok kabilede kadınların ve çocukların önünde mitler anlatılmaz. • Mitler sadece kutsal sayılan zamanlarda söylenir. Genellikle hayvanların, bitkilerin kaynağını anlatır. Bugünkü insanın ne olduğunu, nasıl yaşadığını, hangi kanunlara göre yaşadığını, hangi şartlarda çalıştığını anlatır.

  17. Genel olarak mitler şu özellikleriyle ile tanınırlar: • Olağanüstü varlıkların tarih içindeki davranışları • Bu tarihin gerçek oluşu • Her zaman bir yaratmanın mevcut olması • Miti bilen onun kaynağını da biliyor demektir.Böylece kaynağı bilinen şey kontrol altına alınmış ve arzu edildiği kadar o şeyi çoğalmak imkanı da elde edilmiş olur. • Her ne olursa olsun miti yaşayan ve yaşatan bir kimse kutsal sayılır.

  18. MİT ÖRNEKLERİ

  19. ALTAYLILARDA KUTSAL TAŞLAR • Altaylılarda kıyamet tasvirinde denizin dibinde dokuz çatallı bir kara taş vardır.Denizlerin büyük çalkantılarla suları ayırıp dipleri göründüğü zaman bu korkunç taş da görünerek dokuz yerinden ayrılacaktır. • Yağmur taşı ”Yada Taşı” yağdığı yağmurlarla yaratıklara bitkilere hayat vermiştir.

  20. YA DA TAŞININ ÖZELLİKLERİ • Bazı taşlar çocuk doğurtur, bazıları da kısırlık yaparlar. ÖRNEK:Bir kadın çocuk doğurmak istemezse taşı kızdırır, içinden aldırır, un haline getirir, cevizle karıştırır yer.Artık bir daha çocuk doğurmaz.Zümrüt taşı denilen taşlarda çocuğun rahat doğmasını sağlamış olur.Doğurmakta zahmet çeken kadın bir taşı sağ oyluğuna koyarsa hemen doğurur.

  21. Harezm taşı denilen bir taş vardır.Bu sihirli bir taştır.Kum hastalığına, mide zayıflığına ilaçtır.Bu taş suya atılır ve suyu içilirse hasta iyileşir.Çiçek hastalığı da yine taşla tedavi edilir.

  22. LEBED TATARLARINA GÖRE DÜNYANIN YARATILIŞI • Önce her taraf su idi.Tanrı suya ak bir kuğu kuşu göndererek bir gaga dolusu su getirmesini emretti. Fakat suya daldığında kuğunun gagasına bir toprak yapışmış olduğundan kuğu bunu üfleyerek fırlattı.

  23. Toprak parçaları küçük toz zerreleri şeklinde suya düşerek onun üzerinde yüzmeye başladılar.Bu tozlar büyümek ve yayılmak suretiyle yeri meydana getirdiler.Fakat arazi yassı ve düzdü. • Tanrı gagası ile toprağı karıştırsın diye arzın üzerine bir kuş gönderdi. Bu yüzden arzın üzerinde dağ ve vadiler meydana geldi. Fakat güzel ve ağaçsız arazi şeytanın hoşuna gitmedi.O da bataklıklar ile birlikte kara ormanı yarattı.

  24. Burada yaşayan insanlar fakirdi ve geçinmeleri zordu. Tanrı önce arzın üzerine yalnız başına yaşayan bir insan yarattı . Bu insan bir erkekti bir gün uyurken şeytan onun göğsüne dokundu. Bunun üzerine erkeğin kaburgalılarından bir kemik büyüyerek yere düştü, daha fazla uzayınca kadın meydana geldi.

  25. LEBED TATARLARINA GÖRE DÜNYANIN YARADILIŞININ GÖRÜŞLERİ Lebed tatarlarının menşe mitinde ; • Tanrı cisim olarak görülmez. • Yaratıcı gücü etkilidir. • Yaratmaya yardım eden kuşlardır. • Su üzerinde yüzen kuğu kuşlarıdır. • Tanrı erkeği yaratır.

  26. Kadının yaratılışında şeytanında payı vardır. • Tanrıdan gelen şeyler güzeldir. • Kötülük şeytandan gelir. • Hakim olan sayı ikidir.Önce su ve toprak vardır.Sonra tanrı ve şeytan iki olağanüstü gücü temsil eder.Kadın ve erkek iki defa yaratılırlar.

  27. KAF DAĞININ ÖZELLİKLERİ • Mitik devirlerde tanrı yeryüzünü yarattıktan sonra bir taşın üzerine oturmuştur. • Tanrı’nın üzerinde oturduğu ve yaratmanın sembolü olan kutsal taşlardır. • Dünyanın merkezini meydana getirdiğine inanılır.Kaf dağı da bu yüzden kutsal sayılmıştır.

  28. İnsan hayali bu dağların üzerinde bir de Anka Kuşu’nu düşünmüştür. • Kuşlar kanatlı hayvanlardır,uçarlar. • Kuşların bilinmeyen esrarengiz bir âlemle bu dünya arasında haber getirip götürdüklerini inanılır.

  29. Kaf dağı’nda da böyle bir kuş oturmakta ve her tarafa hükmetmektedir. • Dağlar, onları tanrılar yerli yerine koyduğu için kutsal sayılmışlar, ayrıca yüksekliklerinden dolayı da her zaman saygı görmüşlerdir.

  30. Mitlerde merkezi meydana getiren dağlar ve taşlar çok önemlidir.Gerek mitik devirlerde meydana gelmiş mitlerde olsun, gerekse daha sonra ortaya çıkan mitoloji parçalarda olsun merkezi meydana getiren taşlar ve dağlara yakın olmak onların oluşmasını sağlamış olan Tanrıya ve Tanrılara yakın olmak anlamına gelir.

  31. Çeşitli taşlarda kutsal sayılmışlardır.Mitolojik anlamını düşünürsek bu taşların neden kutsal olduklarını ve pek çok derdin devası olduklarını daha iyi anlarız.

  32. KAF DAĞININ HİKAYESİ • Yeryüzünün mamur olan dörtte biri ve harap olan kısımları Bahr-i muhit ortasında karpuz gibi dururmuş.Yaratıkların kalabilmesine elverişli değilmiş.Tanrı yetmiş altı bin aktı yüz yetmiş üç dağ yaratıp bunlarla arzı yerinde durdurmak istemiş yine arz sükunete erişememiş.Nihayet bir melek Tanrı’nın emri ile cennet derelerinden lacivert cevher çıkarıp yerin etrafına bastırmış.Bundan Kaf Dağı peyda olmuş. • Kaf Dağı zeberced renginde imiş, gözün akı karasını nasıl sarmışsa Kaf Dağı da arzı öyle olmuş.

  33. KAF DAĞI “Bazılarının kanaatine göre arz kendi kendine dönmez….Bu cinsten bir desteğe ihtiyacı vardır.Eğer kaf dağı mevcut olmasaydı arz durmadan sarsıntılar geçirir, hiçbir yaratık orada yaşayamazdı. “Kaf dağı arzın bütün dağlarının anasıdır.Diğer dağlar Kaf dağı’na yeraltı dalları ve damarları ile bağlıdır.Tanrı bu bölgeyi yok etmek isteyince bu dağlardan birini harekete geçirirdi.Bu durumda yer sarsıntısı yapardı..” “Başka bir halk inancına göre de böyle bir sarsıntı hadisesi arzı taşımaktan yorulan öksüzün silkinmesinden ileri gelmektedir.” “Meşhur Anka kuşu bu dağın üzerinde durur, oradan her tarafa hükmeder.”

  34. Kaf dağı insanlar tarafından aşılması imkansız bir bölge ile dünya kursundan ayrılmıştır….” “Dünyanın etrafını çepçevre El-bahr-il-muhit yahut okyanus denilen, gemilerin geçmediği tamamen veya kısmen zifiri karanlıklara gömülü ve kimsenin kıyısını görmediği müteaffin bir su tabakası ile kaplıdır….Bu su tabakasından sonra kaf dağı, herşeyi karayı ve denizi bir kuşak gibi çevreler. Bazı tasvirlere göre asıl Kaf dağı’nın istinat ettiği kaya bir çeşit zümrüttendir.

  35. LEBED TATARLARINA GÖRE BAZI OLAĞANÜSTÜ VARLIKLAR • Lebed tatarlarına göre dünyayı idare eden tanrılardan iyi olanlar gök yüzünde kötü olanlar ise yer altında bulunurlar ve hepsi bir aileden gelmektedir. • Tanrı Ülgön ilk cet olarak nitelendirilir.Demek ki yeryüzündeki insanlar da onun soyundan gelmektedir.

  36. KARAORMAN TATARLARINAGÖRE ATEŞİN BULUNMASI • Tanrılar arasında neşeli bir senaryo hazırlanarak ateşin kaynağı anlatılmaktadır.Ateş insanların yaşaması için gerekil olan dört asil unsurdan birisidir.Bu unsuru insanlara hediye eden de tanrılardır.

  37. Tanrı Kuday yaşlı ve sakallı bir insan şeklinde düşünülmektedir. Ülgön’ün üç kızı onunla şakalaşırlardı.Bu olaylar yeryüzünde olmaktadır. • İlk insan düşüncesi tanrıların ilk zamanlarda kendi aralarında yaşadıklarını kabul etmektir.İnsanların yaşaması için gerekli olan ateşin kaynağı da insanlara tanrı gösterir.Demir ve taş ateşin ana maddesidir.

  38. Bu mitte ateşin bulunması çok akılcı bir şekilde olmuştur.Taş demire sürülerek ateş bulunmuştur. Başka mitolojilerde, mesela Grek mitolojisinde ateş Promete tarafından tanrılardan çalınıp insanlara hediye edilmiştir.Burada ise tanrılar insanların üşümemeleri için onlara ateşin nasıl yakılacağına kendileri gösterirler.

  39. KARAORMAN TATARLARINA GÖRE İNSAN VE KÖPEK • Çok eskiden Payana insan yaratmıştı. Fakat ona ruh veremiyordu.O can istemek maksadı ile büyük Kuday’a gitti.Fakat köpeğe: “Sen burada kal, havla ve dikkat et ” diyerek kendisi gitti.Köpek orada kaldı.Bunun üzerine Erlik gelerek kandırmak maksadı ile onunla konuşmaya başladı. “Senin kılların yok, ben sana altın kıl vereceğim, sen de bana cansız insanı ver “dedi.

  40. Köpek altın kılları elde etmek maksadı ile insanı ona verdi. Fakat baştan başa insanın üzerine tükürdü. İnsana can vermek maksadı ile Kuday geldiği zaman Erlik kaçtı.Kuday üzerine tükürülen insana baktı. Fakat onu temizleyemedi ve ters çevirdi.Bu yüzden tükrük insanın içinde kaldı.Kuday köpeği döverek şöyle dedi. “ Köpek sen fena olacaksın, insan sana ne isterse yapacaktır, seni dövecektir, öldürecektir.Sen tamamıyle bir köpek olacaksın.” dedi.

  41. RECEP TANRIVERDİ LİSESİ-SAMSUN • HAZIRLAYAN NAGİHAN USLU 10-F

More Related