380 likes | 766 Views
Mehmet ARSLAN İlçe Yazı İşleri Müdürü. T.C. ATAKUM KAYMAKAMLIĞI 3091 SAYILI TAŞINMAZ MAL ZİLYEDLİĞİNE YAPILAN TECAVÜZLERİN ÖNLENMESİ HAKKINDA KANUN VE UYGULAMASI. 1. TAŞINMAZ MAL (GAYRİMENKUL)
E N D
Mehmet ARSLAN İlçe Yazı İşleri Müdürü T.C. ATAKUM KAYMAKAMLIĞI 3091 SAYILITAŞINMAZ MAL ZİLYEDLİĞİNE YAPILAN TECAVÜZLERİN ÖNLENMESİ HAKKINDA KANUN VE UYGULAMASI
1. TAŞINMAZ MAL (GAYRİMENKUL) Bir yerden diğer bir yere nakli mümkün olmayan, zemin üzerinde sabit bulunan tarla, bahçe, arsa, apartman, dükkan vb. gibi yerler veya sular, madenler gibi toprak altı kaynaklardır. Taşınmaz mal, arazinin tamamlayıcı parçası olarak bina, ağaç, akarsu olabileceği gibi; tapu siciline kayıtlı üst hakkı, irtifak hakkı şeklinde de ortaya çıkabilir.
2. ZİLYEDLİK/ZİLYED Konumuzda zilyedlik; mallardan bir yarar sağlamak üzere o malları fiilen hakimiyet altında bulundurmaktır. Zilyed ise; taşınmaz maldan bir yarar sağlamak üzere o malı fiilen hakimiyet altında bulunduran gerçek veya tüzel kişidir. Medeni Kanunumuzda zilyedlik bir hal olarak değil, fiili münasebet olarak benimsenmiştir. Bu münasebette menkul gayrımenkul, ayrımı da yoktur. Bir kaç çeşit zilyedlikten bahsedilir. Asli zilyedlik, mal sahibi veya kiracısı olarak malın bizzat kullanılması halidir. Fer’i zilyedlik, malın başkasına kullandırılmasında malsahibi fer’i zilyed durumundadır. Başka açılardan zilyedlik münferid, müşterek ve iştirak halinde de olabilir. Zilyedlik konumuzda can alıcı kelimedir. Kanun asli ve fer’i zilyedliği de müşterek ve iştirak halinde zilyedliği de korumaktadır. Bir şeyi elinde bulunduranın fiili hakimiyeti ve tasarruf yetkisi mutlak olarak herkese karşı korunmalıdır. Bu zilyedlik, sahiplik, ortaklık veya kira sözleşmesi ile olabilir.
3. TECAVÜZ/MÜDAHALE Tecavüz; taşınmazın bir bölümünü veya tamamını ele geçirmek, işgal etmek, veya değişiklik yapmak suretiyle zilyede zarar vermektir. Müdahale; zilyedin taşınmaz mal üzerindeki mutlak hakimiyetini kısmen veya tamamen ihlal etmektir. Başlıca tecavüz ve müdahale halleri şunlardır (Yönetmelik 12. madde) : • Bahçe, tarla ve arsa gibi arazi üzerinden devamlı olarak gelip geçmek suretiyle zilyedin taşınmazdan istifade etmesine engel olmak. • Ekim ve dikimde bulunmak. • Bir hak iddia ederek tarla veya bahçelerdeki mahsulü biçmek, toplamak. • Başkasının taşınmaz malına taş, toprak, ağaç, gübre ve benzeri şeyleri bırakmak suretiyle zilyedin taşınmazdan istifade etmesine engel olmak.
Sulama veya içme sularından, su kuyularından, sarnıçlarından, su yollarından, su borularından ve arklarından yararlanmayı engellemek. • Başkasının arazisi üzerine su geçirmek üzere ark açmak. • Temel açmak, hendek kazmak, bina yapmak. • Yukarıda sayılanlara benzer diğer davranışlara bulunmak.
4. FUZULİ İŞGAL Kira sözleşmesine dayanmaksızın, izin ve rıza olmaksızın, henüz boşaltılmamış veya boşalan damlı bir yapıya, fiili bir durum meydana getirerek, kendiliğinden girme halidir. Bu durumun değişik kanunlarda özel olarak düzenlendiği görülür. Her çeşidi 3091 sayılı Kanunun uygulama alanına girmektedir.
5. BAŞVURU Tecavüz ve müdahalede müracaat hakkı genelde zilyede aittir. Tüzel kişilerin mallarına yapılan tecavüzde, yetkili makam sahibi müracaat etmelidir. Birden fazla zilyed varsa birinin müracaatı yeterlidir. Kamu kuruluşlarının mallarına, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlere ve sahipsiz yerlere tecavüz veya müdahalede ilgili idare veya maliye teşkilatı yetkilileri müracaat etmelidir. Yetkisiz kişilerin müracaatı geçersizdir. İlgili idare müracaat etmez, mülki idare amiri de konuya muttali olursa resen soruşturma yapabilir. Köy malları için bir istisna olarak, köyden herhangi bir vatandaşın müracaatı da yeterli olmaktadır.
Tahsisli mallarda tahsisle ilgili idare müracaat etmelidir. Bu mal kamuya ait bir tahsis ise yine mülki idare amirinin resen soruşturma yetkisi vardır. Başvurular, Başvurular yazılı veya elektronik dilekçe ile ilçelerde kaymakamlıklara, merkez ilçelerde valiliklere bizzat veya kanuni temsilcileri tarafından yapılır. Kamu mallarında süre aranmaz. Kan ve sıhri hısımların zilyed adına başvurusu geçersizdir. Posta ile yapılan başvurularda bunun bizzat yapılması gerektiği, yazılı olarak ilgiliye duyurulur. Anlaşmazlık konusunun hukuki mahiyette bulunması, başvuru süresine uyulmaması hallerinde müracaatlar soruşturma yapılmaksızın, yazılı olarak reddedilebilir. Karardan önce vazgeçme halinde müracaat hangi halde olursa olsun, bir onayla işlemden kaldırılır. Kullanılmayan masraflar ilgiliye iade edilir.
Başvurularla ile ilgili olarak şu hususlara dikkat edilmelidir : 1.Dava Konusu Olma Hali : Taraflar arasındaki olay dava konusu yapılmış veya önceden ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise bu durumda 3091 sayılı Kanun uygulanmaz. Ancak bu davalar Medeni Kanuna göre, mülkiyet hakkına dayalı “müdahalenin men’i” (el atmanın önlenmesi) veya “tecavüzün ref’i” davası olmalıdır. Bunların dışındaki davalar 3091 sayılı Kanunun uygulanmasına engel değildir (Y/34). Burada önemli olan dava veya tedbir kararının müracaattan önceki tarihi taşımasıdır. Bu konular soruşturmacı tarafından tahkik edilir.
2. İhtiyati Tedbir Kararı: 3091 sayılı Kanuna göre verilmiş bir karar varken, dava açılmadan, doğrudan ihtiyati tedbir kararı verilmez. Verilmişse durum Adalet Bakanlığına bildirilir. İnfazdan önce dava açılarak alınan tedbir kararları, idarece uygulanmak durumundadır.
3.İptal Kararları ve Yürütmenin Durdurulması: 3091 sayılı Kanuna göre alınan kararlar üzerine idari yargıya gidildiğinde yürütmenin durdurulması kararı verilemez. (3091 SAYILI KANUNUN 13. MAADDESİNDEKİ “BU KANUNA GÖRE VERİLMİŞ KARARLAR ÜZERİNE İDARİ YARGIYA BAŞVURMALARDA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARI VERİLMEZ.” HÜKMÜ İPTAL EDİLMİŞTİR.) İdari yargıda alınan iptal kararları ilgili mevzuata göre 30 gün içinde uygulanır. Ancak, bunu temin etmek için yeni bir tahkikatla karar alınması ve karar doğrultusunda infaz gerekebilir. Soruşturma ve infaz gerekiyorsa, masraf avansları, lehine karar verilen kişiden tahsil edilir. Masraf yatırılmazsa karşı taraftan alma yolları aramalı, bu da kabil olmazsa müracaat işlemden kaldırılmalıdır.
Bugüne kadar iptal kararları daha çok; -zilyedlik araştırması yerine mülkiyetin esas alınması, -ihtilafın dava konusu olması, -kira ve ortaklık sözleşmelerinin zilyedlikten önemli görülmesi, -müracaatta yetkisizlik, -bağlayıcı sürelere uyulmaması, -anlaşmazlığın hukuki bulunması -ve eksik incelemeye dayandırılması gibi nedenlerle verilmiştir. Maalesef iptal kararı verilme oranı az değildir.
6. SORUŞTURMA VE KARAR a) Soruşturma Başvuruyu kabul eden vali, yetkili vali yardımcısı veya kaymakam, konuyu doğrudan soruşturabileceği gibi devlet memurlarından yeteri kadarını soruşturma yapmak üzere görevlendirilebilir. Bizzat tahkikat, özel haller dışında tavsiye edilmez. Tatbikatta bu görevin iki memur eliyle yaptırılması yaygındır. Memura yardımcı ve teknik eleman takviyesi mümkündür. Güvenlik elemanlarının soruşturmacı olarak görevlendirilemeyeceği bilinmelidir.
Dilekçeler havale itibariyle hem gelen evraka hem de ilgili deftere kaydedilir. Masraflar, tercihen infaz masrafı ile birlikte maliye veznesine yatırılır. Makbuz dosyasına konur ve evrak yazı ekinde soruşturma görevlisine teslim edilir. Görevli memur, soruşturmanın yapılacağı yer, gün ve saati belirten bir tebligat yapar veya yaptırır. Tebligatta tanık ve delillerin hazırlanması, sonradan bu hakkın kullanılamayacağı hususu hatırlatılır, tutanak dosyaya bağlanır. Acil ve zorunlu hallerde tebligat, güvenlik kuvvetlerine yaptırılabilir.
Tutuklu ve hükümlülere tebligat savcılık vasıtasıyla yaptırılır. Adresi belirsiz veya bulunamayan mütecavizlere tebligat, soruşturmacı tarafından 3 gün önceden alışılmış usullerle, taşınmaz malın bulunduğu köy veya beldede ilan suretiyle yaptırılır ve keyfiyet tutanakla belgelenir. Mütecaviz gelmezse soruşturma gıyaben yapılır. Başvuru sahibi soruşturma gününde tebliğ edilen yere gelmez veya tabiat şartlarından olay yerine gidilemezse, soruşturma memuru durumu valilik veya kaymakamlığa bildirir. Başvuru sahibinin ücretleri yatırmaması veya kendisi sağlayacaksa taşıt getirmemesi halinde ise, dilekçesinin işlemden kaldırıldığı, posta aracılığıyla veya elektronik olarak kendisine tebliğ olunur.
Soruşturma memuru, önce şikayetçinin son mütecavizinin, daha sonra da tanık ve varsa bilirkişilerin ifadesini alır. Bu arada malın sınırlarını, zilyedliğin tarihçesini, mütecavizin kimliğini, tecavüz veya müdahalenin şeklini, miktarını, tarihini tespit eder. Mevki, yön, sınır ve tecavüz konularının, imzalı ve tasdikli bir krokiyle tespiti şarttır. Tanık ve bilirkişilerin ifadeleri tek tek ve ayrı yerde alınır. Tanık ve bilirkişilere Yönetmeliğin 30. maddesindeki yemin ettirilir. Şikayetçi, mütecaviz veya avukatlarının ifadeleri bir arada alınabilir. Karar verilmeden önce taraflar anlaşırsa bu yöndeki ifadeleri içeren bir tutanak yapılır ; Ancak, anlaşma şartları tutanağa geçirilmez. Dosya, yetkili makamın onayı ile işlemden kaldırılır.
Başvuru sahibinin, başvuru tarihinden karar verilinceye kadar geçen süre içinde başvurusundan herhangi bir sebeple vazgeçtiğini yazılı veya elektronik dilekçe ya da sözlü olarak bildirmesi halinde, sözlü ifadesi yazılı hale getirilerek, yetkili makamın onayı ile dosyası işlemden kaldırılır. Bu durumda soruşturma için yatırdığı paralar, yapılan masraflar üzerinde kalmak üzere başvuru sahibine geri verilir. (Yön. 27. m)
b) Karar Soruşturmayı tamamlayan soruşturma görevlisi görüşünü de ihtiva eden dosyayı görevlendiren makama sunar. Makam sahibi dosyayı inceler, eksikliği yoksa mevcut bilgilere göre tecavüz veya müdahalenin önlenmesine veya talebin reddine karar verir. Kararın, havale tarihi itibariyle, 15 gün içinde verilmesi zorunludur. Süresinde soruşturulamayan veya karar verilemeyen dosyalar, ilgisine göre valilik veya Bakanlığa sebepleriyle bildirilir.
Kararda, üstün hakkı olduğunu iddia edenlerin yargıya başvurması gerektiği belirtilir. Ret kararında masraflar şikayetçiye, men kararında da karşı tarafa yükletilir. Bunun icra yoluyla alınacağı kararlarda belirtilir. Ret kararı ilgiliye bildirilir, men kararı ise infaza hazırlanır. Ret kararları Tebligat Kanununa göre ilgililere duyurulur. Kararlar, yargı yolu açık olmak üzere kesindir. Kararlar vesayet denetimine tabi değildir, geri alınamaz kaldırılamaz ve değiştirilemez. Ancak, belirgin yazı ve hesap hataları düzeltilir. Kararın iptali talebiyle idari yargıya yapılan başvurularda, yürütmenin durdurulması kararı verilemez.
7. İNFAZ Müdahalenin önlenmesi hakkındaki kararlar, yetkili amirce görevlendirilen infaz memuru tarafından malın bulunduğu yerde mütecavizin müdahalesi men edilerek ve malın o andaki durumu ile zilyedine teslimi şeklinde infaz edilir. İnfaz memuruna yardım etmek üzere yeteri kadar yalnızca fen elemanı görevlendirilir. Bu görev 5 gün içinde yapılır. Gecikme hali, ilgisine göre valilik veya Bakanlığa bildirilir. İnfaz günü önceden tebliğ edilir, gerekli tedbirler alınır, mütecavizin gelmemesi halinde durum tutanağa alınır ve infaz sırasında şahit gibi hazır olmak üzere, yöre halkından iki kişi seçilir, gerekirse güvenlik güçleri de görevlendirilir. İnfaz yerinde karar okunur, açıklamalar yapılır ve ikinci tecavüzün suç teşkil edeceği hatırlatılır, infaz tutanağı düzenlenir (K/9.m).
İnfaz hiçbir şekilde ertelenemez, engel olunamaz, karardan sonraki anlaşmalar işlemi etkilemez. Ancak, anlaşma sebebiyle infaz masrafları yatırılmazsa tutanak yapılır ve karar tebliğ edilir. Mal üzerindeki ekin, tesis konusundaki haklar yargı yolunda aranabilir. Teslim, malın o andaki durumu ile yapılmaktadır. Köy malları hakkında infazdan sonra 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 154/2. maddesine göre işlem yapılmak üzere, durum C. Savcılığına da bildirilir. Bu sevkin sonucu takip edilerek dosyaya şerh düşülür.
TCK’ YA GÖRE HAKKI OLMAYAN YERE TECAVÜZ TCK Madde 154- (1) (Değişik: 25/2/2009-5841/1 md.) Bir hakka dayanmaksızın başkasına ait taşınmaz mal veya eklentilerini malikmiş gibi tamamen veya kısmen işgal eden veya sınırlarını değiştiren veya bozan veya hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasına engel olan kimseye, suçtan zarar görenin şikâyeti üzerine altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası verilir. (2) Köy tüzel kişiliğine ait olduğunu veya öteden beri köylünün ortak yararlanmasına terk edilmiş bulunduğunu bilerek mera, harman yeri, yol ve sulak gibi taşınmaz malları kısmen veya tamamen zapt eden, bunlar üzerinde tasarrufta bulunan veya sürüp eken kimse hakkında birinci fıkrada yazılı cezalar uygulanır.
(3) Kamuya veya özel kişilere ait suların mecrasını değiştiren kimse hakkında birinci fıkrada yazılı cezalar uygulanır. 3091 Sayılı Kanunda İnfazla İlgili İlave Düzenleme: Ek Madde 1 – (Ek: 5/2/2003-4807/1 md.) Tecavüz ve müdahalenin önlenmesi hakkındaki kararın uygulanmasında, kilitli ve kapalı taşınmaz malların açılması zorunludur. Gerekirse bu yerler zorla açtırılır; kilit ve her türlü tertipler kırılabilir. Üzerindeki tecavüz ve müdahale men edilen taşınmaz mal içindeki mütecavize ait eşyanın boşaltılmasında durumun gerektirdiği tedbirler alınır.
Ek Madde 2 – (Ek: 5/2/2003-4807/1 md.) Üzerindeki tecavüz veya müdahale men edilen taşınmaz mal içinde bulunan mütecavize ait eşya çıkarılarak mütecavize, vekiline veya bunlar hazır değilse mütecavizin aile efradından veya işçilerinden reşit bir kişiye teslim edilir. Bunlardan hiç birinin bulunmaması halinde, anılan eşya yed’i emin olarak zilyedin uhdesinde muhafaza altına alınır ve infaz memurunca mütecavize hemen tebligat yapılarak; eşyanın bulunduğu mahalde ise beş ve değilse otuz gün içinde eşyayı teslim alması, aksi halde eşyanın açık artırma yolu ile satılacağı bildirilir. Verilen süre içinde teslim alınmayan eşya; kaymakamın, vali veya yetkili vali yardımcısının emriyle görevlendirilen en az bir memur veya gerekirse bilirkişiler tarafından yapılacak bedel takdiri ve ilanı takiben açık artırma yolu ile satılarak muhafaza ve satışla ilgili bütün giderler karşılanır. Artan para, mütecaviz hesabına Ziraat Bankasına yatırılır ve durum kendisine tebliğ edilir. Bozulması ihtimali bulunan eşya, tebligat aranmaksızın, miktar tespiti ve bedel takdiri yapıldıktan sonra satılır.
Bazı Valiliklerimizce, 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanunun diğer maddelerinde EK 2. Maddeye göre yapılacak satışların 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa göre mi veya 2128 sayılı İcra İflas Kanununa göre mi yapılacağı Bakanlığımızdan sorulmaktadır. 3091 sayılı Kanuna 4807 sayılı Kanunla eklenen EK 2. Maddeye göre yapılacak satışların 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa ya da 2128 sayılı İcra İflas Kanunu hükümlerine bağlı olmaksızın anılan madde de düzenlenen usule göre yapılması gerekmektedir.
Diğer tereddüt konularında olduğu gibi infazla ilgili değişik durumlar, genelgelerle açıklanmaktadır. Bu cümleden olarak, infaz masraflarının yatırılmamasının, anlaşma hali dışında infaza engel olmayacağı, ancak masrafın peşinen alınmasının uygun olacağı hususu vilayetlere tamim edilmiştir. Kararların lazımülicra (hemen uygulanması gereken) olduğu, dava açılmış olsa dahi sonuç beklenmeden infaz edileceği bilinmelidir.
İKİNCİ VE SONRAKİ TECAVÜZLER İnfaz kararının aksine , mahkeme kararı ile teslim edilmeksizin veya ihtiyati tedbir kararı olmaksızın, taşınmaz mala aynı mütecaviz tarafından ikinci defa veya mütecaviz yararına birinci tecavüz ve müdahalelerde de birincisinde olduğu gibi soruşturma yapılır ve karara bağlanır. Müracaatta önemli olan birinci men kararının geçerli olup olmadığının araştırılmasıdır. Eski kanunlarla verilmiş bir karar dahi olsa, taşınmaz el değiştirmemiş veya hukuki durumu herhangi bir değişikliğe uğramamış ise karar geçerlidir ve yeni bir tecavüzde bu durum değerlendirilir (Y/m; 47,48).
İkinci tecavüzde süre farklı değildir. Anlaşma hallerinde sürenin kesilemeyeceği unutulmamalıdır; hatta ilgili tarafa hatırlatılmasında fayda vardır. İkinci tecavüzde, ilkindeki gibi yapılacak soruşturmaya ek olarak, başkaları tarafından yapılan tecavüzün birincisiyle irtibatı araştırılır. Tecavüzün bir veya birden fazla kişilerce silahlı veya silahsız yapılması hususları da ceza takdiri açısından aydınlatılmalıdır. İkinci tecavüz değişik mahiyette de olsa sonuçta ikinci tecavüzdür. Karar alınıp infaz edildikten sonra 15. maddeye göre işlem yapılmak üzere dosya C. Savcılığına intikal ettirilir. Dosyanın sonucu uygun şekilde takip edilir.
İKİNCİ TECAVÜZ İLE İLGİLİ CEZALAR VE YARGI MERCİLERİ İkinci tecavüz ister bizzat, ister onun lehine üçüncü şahıslar eliyle yapılsın mütecaviz cezadan kurtulamaz. Fiilin durumuna göre; kamu malına tecavüz 6 aydan 2 yıla kadar hapisle mukabele görür. Özel hukuk alanındaki kimselere ait ise ceza 3 aydan 1 yıla kadardır. Tecavüz silahlı bir kişi veya silahsız çok sayıda kişi tarafından yapılırsa, cezalar bir kat arttırılır. Birden fazla kişinin tecavüzü, ortak paylaşım için yapması halinde, cezada ayrıca 1/3 oranında artırım yapılır. Birleşen kişilerden birinin silahlı olması bile, cezanın ayrıca yarı oranında artırılmasını gerektirir. Kanundaki suçlar memur tarafından işlenirse, memurların yargılanması hakkındaki mevzuat göz önünde bulundurulur. Uygulamada belediye başkanı ve muhtarlar hakkında bu durum görülmektedir.
3091 UYGULAMASI İLE İLGİLİ MUHTELİF KONULAR Soruşturma ve infaz giderleri başvuranlar tarafından maliye veznesine yatırılır. İnfaz masrafları karardan sonra yatırılabilirse de önceden alınması uygun olur. Ret kararı halinde infaz bedeli aynen iade edilir. İnfaz masraflarının dökümü diğer masraflarla birlikte karara eklenerek başvuru sahibine ödenmek üzere icra dairesine gönderilir. Taşıt masrafı senetle belgelenir. Taşıt getirilmesi halinde de rayice uygun meblağ kararda belirtilir. Kanun konusu olan taşınmaz, ilçeler arası sınır anlaşmazlığı olan bir yerde ise yetkili kaymakamlığı vali, iller arası ihtilaflı bir yerde ise yetkili mercii, Bakanlık tayin eder. Sınır ihtilafının halli beklenemeyeceğinden konunun çözülmesi gerekir Soruşturma ve infaz sırasında tedbir olarak güvenlik güçleri yazılı olarak görevlendirilebilir.
İhtilafta gayrimenkulün ihtilaflı bölgede olup olmadığı araştırılır, mütecavizin farklı bir bölgede olması önemli değildir. Keza mülki taksimatta değişiklik yapılmış, yani idari bağlılık değişikliği olmuşsa, konuyla ilgili dosyalar yeni il ve ilçeye gönderilir. Kanuna göre verilen kararların karar özetleri tutanak defterine yazılmasıyla yetinilmez, bir örnekleri karar numarası sırasına göre ayrıca dosyalanır. Dosyalar işlemden kaldırılırken, yetkililerce “ işlem tamamdır” şerhi konur ve imzalanır.
Dosyada bulunan evrak denetimleriniz açısından önemlidir. Bu evrak, Yönetmeliğe göre: Dilekçe, masraf yatırılmasına ait yazı, makbuz ve senetler, tebellüğ belgeleri, soruşturma evrakı, karar, infaz tutanağı, varsa diğer tutanaklar, tüm yazışmalardır. Kararlar büroda bir fihriste bağlanır. Burada malın yeri, tarafların adı ve kararın niteliği belirtilmiş olur. Müracaatlarda bu fihristten kontrol yapılarak yanlışlıklara meydan verilmemesi sağlanır. Valilik ve kaymakamlıklarca da her yıl Ocak ayında, soruşturma ve infaz işlerinde görevlendirilecek personel eğitime tabi tutularak, sonuç bir rapor halinde dosyasında muhafaza edilir.
MÜLKİ İDARE AMİRLERİNİN MUHTELİF KANUNLARDAKİ MEN YETKİLERİ Taşınmaz mallara tecavüz esasen ve öncelikle 3091 sayılı Kanunla önlenmekte ise de bazı kanunlarda bulunan özel düzenlemeler de bilinmelidir. 1 . 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75. Maddesi; devlet emlakının işgali durumunda, uygunsa ecrimisil istenmesi , kira sözleşmesi sonunda da tahliyesi öngörülmüştür. Madde’ye göre işgal devam ederse, talep üzerine mülki idare amirince 15 gün içinde tahliye ettirilerek taşınmazın idareye teslimi sağlanır. 2 . 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanunun 12. maddesi; kiracının mülkü izinsiz olarak başkasına devretmesi halinde, yeni şahsın fuzuli şagil duruma düşeceği ve söz konusu kanunla zilyedliğin korunmasının istenebileceğini hüküm altına almıştır.
3 . 2946 sayılı Kamu Konutları Kanununun 8. maddesi; de benzer bir uygulama getirmiştir. Buna göre süresi sonunda kamuya ait konutu boşaltmayanlar, ilgili makamın başvurusu üzerine, bir hafta içinde mülki idare amirince zorla tahliye ettirilir. 4 . 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek.2. maddesine göre; kat malikleri kurulunca sözleşmesi feshedilen veya sona eren kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçiler ile dışardan atanan yöneticiler, kendilerine tahsis edilen yerleri 15 gün içinde boşaltmazlarsa müracaat üzerine mülki idare amirinin kararı ile, 7 gün içinde zorla tahliye ettirirler. 5 . 775 sayılı Gecekondu Kanunun 18. maddesi uyarınca; izinsiz yapıların yıkımında mülki idare amirlerinin belediyelere yardım görevi vardır.
“Bilgi ancak tecrübe ile birlikte desteklendikçe işe yarayacaktır. İsabetli karar ve uygulamalar ancak tecrübeli ekip çalışması ile başarılacak bu başarı hem karar vereni hem kararı uygulayanı tatmin edecek, hem de halkımızın devletine olan güvenini arttıracaktır.”
Teşekkür ederim. Mehmet ARSLAN Atakum İlçe Yazı İşleri Müdürü