170 likes | 779 Views
KİST HİDATİK HASTALIĞI. KAYSERİ HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ. Halk arasında kist hastalığı olarak bilinen bu hastalık hayvanlardan insanlara bulaşan bir parazittir. Bu parazitin esas kaynağı köpek, kurt, tilki gibi et yiyen hayvanlardır. . Nasıl Bulaşır?.
E N D
KİST HİDATİK HASTALIĞI KAYSERİ HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
Halk arasında kist hastalığı olarak bilinen bu hastalık hayvanlardan insanlara bulaşan bir parazittir. Bu parazitin esas kaynağı köpek, kurt, tilki gibi et yiyen hayvanlardır.
Nasıl Bulaşır? • Ancak ülkemizde kist hidatiğin sebebi sıklıkla köpeklerdir. Parazit köpeklerin ince barsaklarında yaşar. Hastalık köpek dışkısı ile atılan yumurtalar ile insanlara bulaşır.
Bu kistleri içeren hayvan etleri ve sakatatlar, köpekler tarafından yenildiği zaman parazit köpeğin barsaklarındaolgunlaşır. Parazitlerin belirli aralıklarla yumurtlayarak ana konakçı köpekler tarafından atılmasıyla hastalık yayılmaya başlar.
Köpek dışkısı ile atılan yumurtalar çok dayanıklıdır, toprakta ve soğukta bir yıl kadar canlı kalabilirler. Dışkıyla atılan yumurtalar hayvanların ayakları, arazi eğimi, rüzgar ve yağmur etkisi ile yayılırlar.
İnsanlar bu yumurtaları çiğ tüketilen ve iyi yıkanmamış meyve ve sebzelerden, kirli içme sularından alırlar. İnsandan başka koyun, keçi, sığır ve manda gibi otla beslenen hayvanlar da yumurtaları alarak hastalanırlar.
Belirtileri Nelerdir? • Hastalığın başlarında kist küçük olduğu içinuzun yıllar boyunca belirtisiz seyredebilir. Fakat kist büyüdükçe, bulunduğu bölgeye ve oluşturduğu basıya göre belirtiler ortaya çıkar.
Kistler en sık karaciğer ve akciğerlerde görülürler. Nadiren dalak, karın zarı (periton), böbrek, kemik, göz yuvası, beyin, kalp ve yumurtalıklara da yerleşebilir. Karaciğer yerleşiminde karnın sağ üst kısmında ağrı, bulantı, kusma ve bazen kaşıntı, sarılık gibi belirti görülür. • Akciğer tutulumunda solunum sıkıntısı, öksürük, ağızdan kan gelmesi ve göğüs ağrısı olabilir.
Kimler Hastalığa Yakalanabilir? • Kişinin mesleği, hobileri, yaşam koşulları, eğitim ve sosyoekonomik düzeyi hastalığa yakalanma riskini etkilemektedir. • En büyük risk grubunu veteriner kontrolünden geçirilmemiş, parazit mücadelesi yapılmamış ve aşılanmamış köpeklerle teması olan koyun, keçi, inek gibi hayvanlarla yakın temasta olan, yani hayvancılıkla uğraşan kişiler oluşturmaktadır.
Ülkemizde neden görülüyor? • Ülkemizde kist hidatiğin sorun olmasının en önemli nedenlerinden birisi de özellikle Kurban Bayramlarında yapılan kesimler sonrası kistli ve hastalıklı sakatatları toprağa gömmek yerine, köpeklere yedirmek yada rastgele ortada bırakarak sokak köpeklerinin bu sakatatlarla beslenmelerine yol açılmasıdır.
Korunmak İçin Ne Yapabiliriz? • Köpek ve kedilere mümkün olduğu kadar çiğ et verilmemelidir. • Kişisel temizlik kurallarına dikkat edilmeli, içme ve kullanma suları temiz olmalı, çiğ yenen sebze ve meyveler bol su ile iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir.
Kesilen veya ölen hayvanların kist bulunduran organları köpeklerin ve diğer etçil hayvanların ulaşamayacağı şekilde gömülerek bertaraf edilmelidir. Özellikle Kurban Bayramlarında bu hususlara daha çok dikkat edilmelidir. • Köpekler yılda dört kez iç parazitlere karşı ilaçla tedavi edilmelidir. • Köpekler gezdirilirken etrafa dışkılamaları halinde dışkıları alınarak poşete konulmalı, ağzı bağlandıktan sonra çöpe atılmalıdır.
Parazit mücadelesi yapılmadan serbest dolaşan köpeklerin okşanması ve sevilmesi sırasında parazit yumurtaları ellere geçebilir. Bu şekilde kirlenen ellerin yıkanmadan ağza götürülmesi ile parazitin yumurtası alınır. Bu nedenle, özellikle çocukların köpeklerle temasından sonra ellerini bol su ve sabunla yıkamaları sağlanmalıdır
Lütfenbayramda kesilen kurbanlarımızın, kistli ve hastalıklı olan sakatatlarını ve barsak, tırnak gibi kullanılmayacak olan kısımlarını açıkta bırakmayalım, • Bunları etrafta dolaşan kedi, köpek gibi hayvanların yemelerine izin vermeyelim ve bu maddeleri kedi köpek gibi hayvanların kolaylıkla eşeleyip çıkaramayacağı şekilde toprağı derince kazarak gömelim, bu basit tedbir kist hidatik hastalığının yayılmasının önlenmesi için atılacak en önemli adımdır.