660 likes | 904 Views
Güneş Vakfı İlim-Kültür ve Sanat Merkezi. TÜRK ERGENEKON BAYRAMI. “ N E V R U Z “. “Millî tarih ve millî kültür bilinci” almamış bir insan, gerçek anlamda bilgili, bilinçli ve ufuklu bir aydın olamaz."
E N D
TÜRK ERGENEKON BAYRAMI “N E V R U Z “
“Millî tarih ve millî kültür bilinci” almamış bir insan, gerçek anlamda bilgili, bilinçli ve ufuklu bir aydın olamaz." Bu özelliklere sahip olmayan bir aydın da, milletinin ve ülkesinin gerçek anlamda yönlendiricisi ve yöneticisi bulunamaz. Milletler, "bir ve beraber olmaktan zevk duyan insanların" çok olduğu ortamlarda yaşama hakkına sahiptirler.
KÜLTÜR Bir millete özgü maddî ve manevî ürünlerin bütünüdür.
KÜLTÜR; bir milletin topyekûn yaşama tarzıdır. • Gelenekler, görenekler, dil, edebiyat, sanat, inanç değerleri kültürün önemli alt unsurlarıdır. • Bütün bu alt unsurların hepsi de toplumlara "ulus ve millet olma bilinci aşılayan" önemli değerlerdir.
Türkçemizde bulunan "ERGEN-" fiili, "Tohumlanarak, neslin deva-mını sağlayacak yetenek sahibi olmak" anlamındadır. • Ergen kişi; ergenlik çağına ula-şan anlamındadır.
ERGENEN-KÜN / ERGENEN-GÜN: "Dirilişin, çoğalışın, başkalarının kabul edebileceği bir büyümenin temellerinin atıldığı gün"
ERGENEN-KÜN Ulusal diriliş ve devlet kurma günü, doğadan emeğin karşılığını isteme şenliği ve ulusun ulu günüdür.
Ergenekon Destanımız, bu anlamların hepsini de bünyesinde barındıran tarihî, sosyolojik, filolojik ve edebî bir örnektir.
ERKENEKON Demir, ateş, kurt ve insanın birlikteliğiyle; uyanmış doğaya hakim olmanın temellerinin atıldığı kutlu bir günün sembolüdür.
NEVRUZ, kelime kökeni itibariyle Farsça olup, "Yeni" anlamındaki "NEV" ve "Gün" anlamındaki "RUZ" kelimelerinin birleşiminden meydana gelmiştir.
“NEVRUZ”Kelimesinin Kökü “Yeni” “NEV” “Gün” “RUZ” Nev + Ruz
Kelime kökeni itibariyle Farsça olmasına rağmen NEVRUZ; Farslar’dan ziyade Türklerin bir bayramıdır.
Türk uluslarında; NEVRUZ’un adlandırılması şöyledir: • Nevruz (Türkiye, Azerbaycan, • Başkırdistan, Kazakistan) • Noruz (Kırgizistan) • Novroz (Özbekistan)
Navruz (Tataristan) • Novruz (Türkmenistan) • Noruz (Doğu Türkistan) • Naroz (Çuvaşistan)
Nevruz Bayramı’nda sevinç gösterisinda bulunan bir Özbek Türkü
NEVRUZ; Fars bayramıdır. • NEVRUZ; Asya milletlerinin bayramıdır. • Fakat, hepsinden önce, NEVRUZ; 3000 yıldır yaşatılan ve yaşatılmakta olan bir Türk bayramıdır.
NEVRUZ; özellikle Selçuklular ve Osmanlılar döneminde hem devlet hem de millet düzeyinde büyük özenle kutlanan bir bayramdır.
NEVRUZ; günümüz Anadolu coğ-rafyasında Kars'tan Edirne'ye, Kahramanmaraş'tan Çankırı ve Kırıkkale'ye, Tunceli'den Gaziantep ve Manisa'ya kadar pek çok yöremizde farklı motiflerle kutlanan "diriliş ve bahara eriş bayramı" dır.
NEVRUZ: “Diriliş ve bahara eriş bayramı"
Anadolu insanı; NEVRUZ kelimesinden daha çok "Mesir Şenliği", "Kıra Çıkma", "Arı Bırakma", "Sinsin Oynama" adlarıyla NEVRUZ'u bir bayram geleneği içinde bütün canlılığı, bütün heyecanı ile hâlâ yaşatmaktadır.
"Mesir Şenliği" • "Kıra Çıkma” • "Arı Bırakma” • "Sin-sin Oynama”
NEVRUZ; öyle bir bayram ki, Anadolu dışındaki Türk topluluklarında olduğu gibi, Anadolu coğrafyasında da BEREKET, DİLEK, KORUMA ve ŞİFA sembolü olarak kutlanan bir bayramdır.
BEREKET • DİLEK • KORUMA • ŞİFA
1. Sembol; • BEREKET Sembolü’dür: • Konya yöremizde aileler, Nevruz günü kıra çıkarlar ve daha önce hazırladıkları yemek, pasta ve börekle birlikte yeni yılda ürünlerin bereketli olması için burada haşladıkları bulgur ve nohutu yerler.
Bilecik yöremizin kadınları ise Nevruz günü, bereketli olsun anlamında buğday tarlalarının üzerinde yuvarlanırlar.
Azerbaycan'da da eve bereket gelmesi amacıyla Nevruz'dan ön-ceki Çarşamba günü (Ahir Çarşamba) yemekler pişirilir ve bu yemekler akraba ve komşularla birlikte yenir.
2. Sembol; • DİLEK Sembolü’dür: • Iğdır yöremizde "Ahir Çarşamba" olarak adlandırılan Nevruz'dan önceki Çarşamba gecesi, derede ya da arkta genç kızlar ve erkekler Tanrı'dan dilek dileyip soğuk suya girerler.
En az üç kere vücutlarını suya daldırırlar ve dileklerinin yerine gelmesini beklerler.
Batı Trakya Türkleri ise Nevruz günü, çabuk büyümeleri için küçük çocukları çimenlerin üzerinde yuvarlarlar.
Türk kültürünün teneffüs edildiği pek çok yörede olduğu gibi Çankırı yöremizde de Nevruz günü, özellikle genç kızlar ve genç erkekler; türbelerde bulunan ağaçlara bez bağlarlar ve dilek tutarlar.
Ağaçlara ya da totemlere bez bağlayarak dilek tutma özelliği, Saha Türklerinde de yaşatılmaktadır.
3. Sembol; • KORUMA Sembolü’dür: • Alanya yöremizde Nevruz günü ayva yenirse, o yıl yılan görülme-yeceği anlayışı bulunmaktadır. • Bu nedenle, Alanya yöremizde yaşayan insanlarımız Nevruz gününe kadar evlerinde ayva saklarlar.
Bilecik yöremizde Nevruz sabahı, gün doğmadan önce aile fertleri dışarıdan getirdikleri su ile banyo yaparlar. • Bu şekilde, o yıl hasta olmaya-caklarına inanırlar.
Batı Trakya Türkleri de Nevruz gününde pikniğe çıkarlar, yumurta kabukları ile dereden ya da pınardan su içerler. • Bu şekilde, o yıl boğazlarının ağrımayacağına inanırlar.
4. Sembol ise; • ŞİFA Sembolü’dür: • Alanya'da Nevruz günü, Gödüre, Asar, Kırkgeçit ve Tokar gibi yaylalarda yetişen güzel kokulu Nevruz Çiçeği'ni ilk gören kişi, bu çiçeklerden üç tanesini şifa niyeti-ne yer.
İstanbul yöremizde Nevruz sabahı, aç karnına alınacak olan bir kaşık Nevruziye'nin (baharatlı macun) körlüğe, sıtmaya, romatizmaya iyi geldiğine inanılır.
Azerbaycan Türkleri, Nevruz Gülü adıyla bilinen çiçeğin tazesini ya da kurutulmuşunu çay gibi demleyip içerler. • Bu şekilde, göğüs hastalığından kurtulacaklarına inanırlar.
Türkistan Türkleri ise Nevruz gününde ev duvarlarına ya da eşyaların üzerine kil kapları atarak kırarlar ve ateş üzerinden atlarlar.
Böylece, hem geçen yılın hastalık ve talihsizliklerinden kurtulduklarına hem de gelecek yıla iyi hazırlandıklarına inanırlar.
Anadolu’da olduğu gibi Saha Türkleri de Nevruz Bayramı’nda mutluluğun bir sembolü olarak halay çekmektedirler.
Bereket, dilek, koruma ve şifa sembolü olarak Nevruz günü yapılan bu faaliyetlere daha pek çok örnek vermek mümkündür.
Bu örneklerden de anlaşılacağı gibi NEVRUZ, Türk kültürünün teneffüs edildiği her yerde büyük bir coşkunluk ve büyük bir heyecanla yüzyıllardır kutlanmış ve bütün canlılığı ile kutlanmaya da devam edilmektedir.
Öyle ki, Türkiye dışındaki Türk toplumları, NEVRUZ'u Ramazan ve Kurban Bayramlarımızdan daha büyük bir önemle ve daha büyük bir heyecanla kutlamaktadırlar.