250 likes | 475 Views
Y.İ.B.O ÖĞRETMENLERİ ( FEN VE TEKNOLOJİ –FİZİK, KİMYA,BİYOLOJİ VE MATEMATİK ) PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI ÇALIŞTAY 2009-2 23-30 HAZİRAN 2009 (TÜSSİDE- GEBZE ) BUZ DEVRİ GRUBU KİMYA PROJESİ HAZIRLAYANLAR MEMET SAİT ÇETİN MEHMET SATIK DANIŞMANLAR
E N D
Y.İ.B.O ÖĞRETMENLERİ ( FEN VE TEKNOLOJİ –FİZİK, KİMYA,BİYOLOJİ VE MATEMATİK ) PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI ÇALIŞTAY 2009-2 23-30 HAZİRAN 2009 (TÜSSİDE- GEBZE ) BUZ DEVRİ GRUBU KİMYA PROJESİ HAZIRLAYANLAR MEMET SAİT ÇETİN MEHMET SATIK DANIŞMANLAR PROF.DR. MUSA ŞAHİN PORF.DR. MUSTAFA SOYLAK
PROJE ADI BUZ SARKITLARI
PROJE AMACI: • KAR SULARININ ERİMESİ SONUCU SAÇAKLARDA OLUŞAN SARKITLARI ÖNLEMEK
PROJEYİ HAZIRLAYANLAR M. SAİT ÇETİN MEHMET SATIK
PROJE DANIŞMANLARI PROF.DR. MUSA ŞAHİN PROF.DR.MUSTAFA SOYLAK
GİRİŞ : Kara ikliminin hüküm sürdüğü bölgelerde gece ve gündüz arasındaki belirgin sıcaklık farkları, kar yağışı ile birleşince ortaya ciddi sorunlar çıkmaktadır. Öğle güneşi çatıda sıcaklığı karı erime noktasına taşımakta, gece ise sıcaklık suyun donma noktasının altına düşmektedir. Gündüz eriyen kar sonucu oluşan su alttaki kar tarafından azar azar emilmektedir. Üst tabakada eriyen kar suyunu emen alt kısımlardaki kar tabakası sıkışmakta ( yoğunlaşır ) ve çökmektedir. Bunun yanında oluşan buz-su karışımı dereleri ve inişleri bloke etmektedir. Akşama doğru sıcaklığın düşmesi ile de bu sulu kar donmaktadır. Erime-donma çevriminin günlerce yinelenmesi sonucunda çatı üzerinde buz tabakası oluşmaktadır. Bu buz saçaklarda sarkıtları oluşturmaktadır.
Saçaklarda oluşan sarkıtların zararlarından korunmak için yayalar kaldırımlarda değil, caddelerde yürüyeceklerdir. Araç trafiği engellenecek, Trafik kazaları meydana gelecektir. Yayaların sarkıt zararlarından korunması için Belediyeler sarkıtları kazma, kürek ve uzun çubuklarla düşürmeye çalışmaktadır. Belediyeler için ek iş olmaktadır. Vatandaş evinin camından vücudunun bir kısmını dışarı sarkarak, sarkıtları düşürmeye çalışmaktadır. Sarkıtları düşürmeye çalışırken, kendisini bekleyen tehlikenin farkında değildir. Aşağı düşebileceği gibi, başına sarkıt kütlesi de düşebilir. Bunların ortadan kaldırılabilmesi için sarkıt oluşumunun engellenmesi gerekmektedir. Binaların kalorifer bacalarının çatıya açıldığı alanda bacadan çıkan dumanın etkisi ile karlanma ve buzlanma oluşmamaktadır. Yeraltında çekilen ısı tesisat borularının geçtiği yerlerde karlanma ve buzlanma görülmemektedir.
‘Tek serpantinli boylerler’; Silindirik bir tank içinde serpantin borular ile donatılmış bir nevi ısı değiştiricidir. Bunlar sıcak su ihtiyacı için kullanılmaktadır. Boylerler prensip olarak(serpantin) boru içlerinde sıcak su geçerken dış kısımda ısıtılacak olan soğuk suya ısısını vererek kendisini soğutur ve suyu ısıtır. (www. Baykangroup.com.tr. ) ‘’Boylerler’’ yardımcı bir ısı kaynağından faydalanarak depolanan suyun ısıtılmasını sağlar. Isı kaynakları kat kaloriferi, merkezi ısıtma sistemi, güneş enerjisi ya da jeotermal enerji olabilir.
İzolasyonda kullanılacak kauçuk köpük; kullanım yeri ve amacına göre farklı boyut ve teknik özelliklerde boru ve levha olarak üretilmektedir. ‘Kauçuk köpük’ün ısı iletkenlik değeri çok düşüktür. Kullanım sıcaklığı -60/1050 °C aralığındadır. (www. izocam.com.tr.)
18 Ocak 2009 tarihinde Erzurum Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığının buz kırma timi çatılarda 3 metre uzunluğunda buz sarkıtlarının oluştuğu, can ve mal kaybına yol açmaması için çaba harcadığı ( Erzurum yerel Albayrak Gazetesi) Gün boyu kent merkezinde dolaşan yada alo 110 ‘a gelen ihbarları değerlendiren itfaiye erleri, sepetli itfaiye merdiveni ile çatılara ulaşıyor ve kazmalarla buzları kırıyorlar. Erzurum’da binaların çatı saçaklarında dev buz sarkıtları ilginç görüntüler oluşturdu. Sıfırın altında olmak üzere gündüzleri 20, geceleri ise 30 dereceye düşen soğuklar nedeniyle binaların saçaklarında dev buz kütleleri meydana geldi bu sarkıtlar can ve mal güvenliğini tehdit etmeye başladı. Geçen yıl Erzurum da 30 kişi, üzerlerine buz düşmesi sonucu yararlanmış ve 8 araçta da ağır hasar meydana gelmişti (Cihan Haber Ajansı 01.02.2008.) şeklindeki haberleri sıkça duyarız.
Erzurum Meteoroloji Bölge Müdürlüğünün 28 Aralık 2002 verilerine göre 1975-2007 yılları arasında 32 yılda Erzurum da yaşanan en düşük sıcaklık 37.2 C’dir. (Erzurum Meteoroloji Bölge Müdürlüğü veri analizleri 28 Aralık 2002 ) °
UYGULANACAK YÖNTEM :Sarkıt oluşumunun engellenmesi için en üst kattaki daireye çıkan kalorifer tesisatından çatı kısmına bir boru çekilecektir. Çatıya ’boylerler’ kurulacaktır. Çatıya çekilen boru Boylerlerin su girişine bağlanacaktır. En üst duvarın saçak altına gelen kısmının ortasında bir oluk açılacaktır. Oluğun içerisi ‘kauçuk köpük’ten bir levha ile izole edilecektir. ‘Kauçuk köpük’ izolasyonu ısı kaybını en aza indirmek için kullanılacaktır. Kalorifer kazanından çıkıp, ısıtma tesisatı aracılığı ile çatıya kadar gelen su boylerlere girdikten sonra boylerlerin çıkışına boru bağlanacaktır. Duvar üzerinde açılan ve izole edilen oluğa borular döşenecektir. Saçakların duvar üzerine tam olarak oturtulmasına dikkat edilecektir. Boşluk olması durumunda ısı kaybı artacaktır. Borular döşendikten sonra tekrar en üst kattaki daireye indirilerek kalorifer tesisatının dönüş sistemine bağlanacaktır.
Devir daim yapılarak kazanda ısınan su tesisatta dolaşarak boylerlere kadar çıkacaktır. ‘Boylerler’den üst duvar ile saçak arasında döşenen borularla saçakların altından geçerek saçakların ısınması sağlanacak. Saçaklarda sarkıt oluşumu engellenecektir.
SONUÇ : Sarkıt oluşumu engellenecektir. İnsanların sarkıt düşme korkusu olmayacaktır. Vatandaş kaldırımda rahatça yürüyebilecektir. Trafik rahatlayacaktır. Yerel yönetimlerin iş gücü hafifleyecektir. Sarkıtları kırmak için olabilecek düşme ve yaralanma tehlikesi olmayacaktır. Buz sarkıtlarının saçaklara verdiği zarar engellenecektir.
KAYNAKÇALAR : 1. www. izocam.com 2. www. baykangroup.com 3. Erzurum Meteoroloji Bölge Müdürlüğü verileri 4. Erzurum yerel Al bayrak gazetesi 18.01.2009 tarihli haber 5. Can Haber Ajansı 01.02.2008) TEŞEKKÜR : Proje Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet AY, Projemize katkılarından dolayı danışmanlarımız Prof. Dr. Musa ŞAHİN, Prof. Dr. Mustafa SOYLAK hocalarımıza ve çok değerli meslektaşlarımıza teşekkür eder, saygılarımızı sunarız.