2.11k likes | 6.31k Views
REALİZM (GERÇEKÇİLİK). REALİZMİN DOĞUŞU.
E N D
REALİZMİN DOĞUŞU • Realizm 19. yy ortaya çıkmıştır. Gerçekçilik olarak tanımlanan bu yaklaşım idealist yaklaşımın karşıtıdır. Realizm yaşanan zaman ve mekân içinde duyularla algılananların nesnel olarak anlatımı plastik sanatlar ve edebiyatta gerçekçilik olarak tanılanır. İdealizm her zaman, mekân için evrensel olarak doğru olanı ararken Gerçekçilik güzelin ve doğrunun her an ve her veri için kendine özgü bir belirtisi olduğunu savunur. Gerçekçi sanat nesnelliğe yönelişiyle sanatın kalıp ve kurallar saptayan üslup ve anlatımlarına karşı olan bir görüştür.
Gerçekçilik bazı sanat tarihçileri tarafından sanatta, 18.yy. boyu sürekli olarak amaçlanmış ve 19. yy’a kadar aşamalarla gelişmiş bir olgu olarak değerlendirilmiştir. Ancak gerçekçilik kavramının, iddialı bir tavır olarak gelişmesi 19. yy ortalarına rastlar. O dönemde Barak anlatım krallıkla birlikte gücünü yitirmiş, burjuva yönetiminin başlaması ile birlikte de gerçekçi biçimlendirme kendini göstermeye başlamıştı.
Realizm’in gelişmesi 19. yy. ortalarında Avrupa’dan yayılan devrimci hareketlerin ışığında Akademizme karşı ortaya çıkan Romantizmden sonradır. Romantizm, ruh haline, değişme, geçiciliğe, ölüme ve duyguya getirdiği ilgiyle klasik resmin kalıpçılığını, bir ölçüde kırmış, Gerçekçilik için bir yol hazırlamıştı.
Romantizmden sonra özellikle Fransa’da Courtbart’nin öncülüğünü yaptığı bir akım olarak, Gerçekçilik 1855’de (Gerçekçilik Pavyonu) sergisinde doruğa ulaşmış ve J.F. Millet, Daumıer gibi sanatçıların resimlerinde görüldüğü gibi akademizmin konu ve tekniklerine karşı gelmiştir. Gerçekçilik bir üslup olmaktan çık, tarihin pek çok döneminde rastlanan bir anlayıştır.
Gerçekçi anlayış, aynı fotoğrafta olduğu gibi doğayı sadık olarak aynen yansıtmaktan yanaydı. İdealistlerin yaptığı gibi, gerçeği anlamayı ve kuvvetlendirmeyi değil olduğu gibi vermeyi spekülasyon yapmayı değil, pozitif olarak göstermeyi istiyordu. Hayatın neşe ile inançla ve eleştirisiz olduğu gibi kabulü, bundan önce hiçbir dönemde görülmemiştir
Avrupa'da realizmin temellerini atmış fransız ressamdır. Resimlerinin konusu genellikle köylüler ve işçi sınıfının diğer üyeleridir. Bu durum için iki açıklama mevcuttur; birincisi Millet'nin kendisinin de köylü olmasıdır. İkincisiyse Millet'nin yaşadığı dönemin etkileridir; millet'nin tablolarındaki alt kesimden insan portreleri.sanayi devrimi, komunist manifesto ve işçi grevlerinin bir çeşit yansımasıdır. Aynı zamanda, Millet'nin tablolarındaki alt kesimden insan portreleri.Van Gogh'un çok etkilendiği bir ressamdır; Van Gogh hem ilk dönemlerinde Millet'nin konularına benzer konular seçmiştir hem de son dönemlerinde Millet'nin tablolarını kendi stiliyle taklit etmiştir.
1819-1877″ arasında yaşamış realizm’in kurucularından fransız ressam.1871 paris komünü sırasında bütün sanat müzelerinin başına getirilirdi ve kentin sanat koleksiyonlarını çetelerden korudu.Bu sanatçı köylü ve işçi sınıfnı çok gerçekçi çalışmıştır.En önemli özelliği ise işçileri eski elbiseleri içinde çizmiştir yorgun bıkkın hallerini ve ifadelerini çok iyi ifade etmiştir.1873′te İsviçre’ye kaçtı ve ölene kadar orada çizmeye devam etti
JULIEN DUPRE • 19.ncu yüzyılın sonlarında çalışan realist ressamların başında gelmektedir. Leon Lhermitte Jules Bastien Lepage ve Pascal Dagnan Bouveret'i kapsayan bir grup. J.F. millet ve J. Breton'dan önce bu sanatçılar sanat güçlerini Fransız köylüsünün zorluklarını betimlemesi üzerine adadılar.Salon eleştirmenleri ençok Breton'un en yakın takipçisi olarak Julien Dupre'yi belirlediler.Şekilleri idealleştirerek kahramanca bir havayla köylü kadınları çizdi.Onun manzaraları bulutlu havaları çeşitli motifleriye çok belirgin ve gerçekçidir. Resimlerinin Breton un çizimlerinin durgunluğundan farklı olarak onlardan ayrılan bir canlılık ve tazeliği vardır.