450 likes | 779 Views
İstanbulUzman. Mesleki Solunum Sistemi Hastalıkları. İSTANBUL UZMAN. MESLEK HASTALIKLARI A Grubu : Kimyasal Maddelerle olan MH B Grubu : Mesleki Deri Hastalıkları C Grubu : Mesleki Solunum Sistemi Hastalıkları D Grubu : Mesleki Bulaşıcı Hastalıklar E Grubu : Fiziksel Etkenlerle oluşan MH.
E N D
İstanbulUzman Mesleki Solunum Sistemi Hastalıkları İSTANBULUZMAN
MESLEK HASTALIKLARI • A Grubu : Kimyasal Maddelerle olan MH • B Grubu : Mesleki Deri Hastalıkları • C Grubu : Mesleki Solunum Sistemi Hastalıkları • D Grubu : Mesleki Bulaşıcı Hastalıklar • E Grubu : Fiziksel Etkenlerle oluşan MH
MESLEKİ SOL SİS HAST - TOZLAR Toz; havada asılı durumda bulunan katı parçacıkların genel adı! Tozun partikül büyüklüğü çok değişik olabilir. Mikrondan daha ufak - 500 mikrona kadar Daha büyük olan partiküller havada asılı durumda kalamaz, ağırlıkları nedeniyle çökerler. İnsan sağlığı bakımından önemli olan boyutlar: 0.5 – 100 mikron arasındaki büyüklüklere sahip tozlar! Daha büyük olan partiküller solunum yollarına giremezler. Tozlar fiziksel, kimyasal özelliklerine veya biyolojik davranışlarına göre sınıflandırılabilirler. İnsan sağlığı bakımından tozun büyüklüğü, kimyasal bileşimi, yüzey şekilleri, çökme hızı gibi özelliklerinin yanı sıra en önemli özelliği biyolojik davranışıdır. İnsan vücudunda tozlar değişik biyolojik etkiler gösterebilirler.
Biyolojik etkileri bakımından başlıca gruplar: (a) İnert tozlar: Bu tozlar (örneğin baryum tozu) inert olup vücutta herhangi reaksiyona girmeden lenfatiklerle vücut dışına taşınır. Ancak bu tozlar da fazla miktarda olduğunda lenfatiklerde tıkanıklığa yol açabilir. (b) Toksik tozlar: Bazı metallerin tozları, solunum yolundan vücuda girdiğinde vücutta değişik organlara yönelir, bazı kimyasal sistemlerle etkileşime girer ve zehirlenmeye yol açar. Bu tür tozlara toksik toz denilir. (Kurşun, krom, nikel, kadmiyum gibi metallerin tozları) (c) Allerjik tozlar: Bu tozlar solunum yollarında spazma yol açarak astım benzeri tabloya neden olur, deri ile temas ettiğinde de allerjik rahatsızlıklar. Tipik örnek:Pamuk tozu (keten, kenevir tozu, şeker kamışı tozu, kuşların tüylerinden gelen tozlar gibi organik tozlar ve cam yünü (cam elyafı), kireç tozu gibi inorganik tozlar da). (d) Fibrojenik tozlar: Biyolojik etki ve insan sağlığı bakımından en önemli olan grup fibrojenik tozlardır. Bu tozlar akciğerlere ulaştığında orada depolanır, fibrotik reaksiyona yol açar ve sonuç olarak öksürük, nefes darlığı gibi belirtilerle seyreden kronik obstruktif akciğer hastalıklarına neden olur. (e) Kanserojen tozlar: Bazı tozlar da özellikle akciğerlerde ve solunum sisteminin diğer bölümlerinde kansere neden olurlar. Bu konuda en çok bilinen örnek asbest lifleridir. Asbest akciğer kanserinin başlıca nedenlerinden birisidir. Mezotelyoma ise yalnızca asbest etkisi ile meydana gelen bir malign hastalıktır. Asbest dışında krom, nikel, kadmiyum gibi bazı metal tozları ile arsenik tozlarının da çeşitli kanserlerin gelişmesinde etkili olduğu bilinmektedir.
MESLEKİ SOL SİS HAST - TOZLAR • Kimyasal yapılarına göre Tozlar: • Grup: Demir, kömür, kum(silis), asbest, çimento gibi inorganik yapıda olan tozlar • Grup: Pamuk tozu, şeker kamışı tozu, mantar sporu, kümes hayvanı tüyü gibi organik yapıda olan tozlar
MESLEKİ SOL SİS HAST - TOZLAR İnorganik tozlar akciğerlerde depolanma eğilimindedir. Bunlar arasında fibrojenik potansiyeli olanlar fibrozise yol açarak kronik akciğer hastalığına neden olurlar. Organik tozlar ise akciğerlerde depolanmaz, doğrudan fibrojenik etki de göstermez, ancak bir tür allerjik mekanizma aracılığı ile solunum yollarında spazma neden olur. Tekrarlayan spazmodik ataklar sonucunda kronik akciğer hastalığı tablosu oluşur.
MESLEKİ SOL SİS HAST - TOZLAR Tozun özellikleri de önemlidir: Tozun partikül büyüklüğü: Büyüklüğü 100 mikrondan daha az olan tozlar akciğerlere girebilir. Bu grup tozlara inhale edilebilen (inhalable) toz adı verilir. Ancak tozun akciğerlerde hastalık yapabilmesi bakımından solunum yollarına girmesi yeterli değildir, solunum yollarına giren tozun alveollere kadar ulaşması gerekir. Alveollere ulaşabilen tozlar ise 10 mikronun altındaki tozlardır. Bu gruptaki tozlara da solunabilir (respirable) toz adı verilir. Solunabilir tozlarda da 8-10 mikron dolayındaki tozlar daha çok bronşiyoller düzeyinde siliyalı epitel hücreleri tarafından tutularak mukus içinde yukarıya doğru iletilir ve yutulur veya balgam içinde dışarı atılır. Partikül büyüklüğü 5 mikron ve daha ufak olan tozlar ise bronşiyol düzeyini de geçerek alveollere ulaşır. Akciğerlerde hastalık meydana gelmesi bakımından büyüklüğü 0.5 ile 5 mikron arasında olan tozlar en büyük tehlikeyi oluşturur. Daha ufak olan tozlar alveol içinde havada asılı olarak durur ve solunumla veya lenfatiklerle atılır.
Alveollere gelen tozlar burada makrofajlar tarafından fagosite ve elimine edilir. Ancak fibrojenik özellikteki tozlar, makrofajları parçalar ve alveol içine yayılırlar. Makrofajlar tarafından tekrar fagosite edilen tozlar bu makrofajları da parçalar, bu arada tozların bir kısmı alveoler epitel ve bazal membranı geçerek interstisyuma ulaşır. Böylelikle akciğerde fibrotik reaksiyon başlar. O halde hastalık meydana gelmesi bakımından tozun büyüklüğünün yanı sıra fibrojenik potansiyeli de önem taşımaktadır. Fibrojenik özellikte olmayan tozlar alveollere kadar ulaşsalar bile, fibrotik reaksiyon oluşmayacağı için ciddi soruna neden olmazlar. Akciğerlerde hastalık meydana gelmesi bakımından tozun ortamdaki konsantrasyonu ve kişinin maruziyet süresi de önemlidir; Solunan toz miktarı az olduğunda alveoler makrofaj sistemi ile elimine edilmesi daha kolaydır, ancak yoğunluk fazla ise tozun tamamı elimine edilemez. Toza bağlı akciğer hastalığı meydana gelmesi bakımından en kısa maruziyet süresi 3 yıl Çoğu kez 10 yıl ve daha uzun süreli etkilenmenin sonunda hastalık ortaya çıkar.
MESLEKİ SOL SİS HAST - TOZLAR Tozların akciğerlerde hastalık meydana getirmesi; hem tozun, hem de kişinin bazı özellikleri önem taşır! Kişisel özelliklerden en önemlisi sigara içilmesidir. Toz nedeniyle meydana gelen akciğer hastalıklarının her türü sigara içenlerde daha sık görülür. En bariz örneği; Asbeste bağlı akciğer kanserleridir. Sigara ve asbest birbirinden bağımsız olarak akciğer kanserine neden olurlar. Ancak sigara ile asbest birlikte olduğunda akciğer kanseri riski çok yüksek düzeylere çıkmaktadır. Kişisel özellik olarak genetik yapının da önemi vardır. Alfa-1 antitripsin enziminin eksikliği - solunum sistemi hastalıklarına yatkınlık Bu kişiler toza bağlı akciğer hastalıkları için daha duyarlı!
MESLEKİ SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI Mesleki akciğer hastalıklarında tanı yöntemleri En önemli bilgi; tozlu ortamda çalışma öyküsüdür. Hastalarda çoğunlukla 10 yıl ve daha uzun süre ile tozlu işte çalışma öyküsü bulunur. Hastalık yavaş geliştiği için ilk yıllarda klinik ve laboratuar bulguları normal; İlerleyen zamanlarda öksürük ve nefes darlığı (Bu dönemde radyolojik ve SFT’de patolojiler)
Pnömokonyoz; Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından standardize edilmiştir. Radyolojik görüntüler küçük veya büyük opasiteler şeklinde olabilir. Küçük opasiteler de yuvarlak veya irreguler opasiteler şeklindedir. Bu opasiteler de büyüklüklerine göre alt gruplara ayrılır. Büyüklüğü 1 cm. den daha az olan opasiteler küçük opasite olarak alandırılır. Buna göre küçük-yuvarlak opasiteler çaplarına göre (p – q – r) sembolleri ile gösterilir. İrreguler opasitelerde ise opasitenin kısa boyutu olan kalınlığına göre (s – t – u) sembolleri kullanılır. Büyüklüğü 1 cm. den büyük olan opasiteler ise büyük opasite olarak adlandırılır ve A – B – C sembolleri ile gösterilir. A sembolü, büyüklüğü 1 – 5 cm. arasındaki opasitelere işaret eder. Bir taneden çok olan opasitelerin akciğerlerde kapladığı toplam alan bir akciğer alanının 1/3’ünden az yer kaplıyorsa B, daha geniş alan kaplayan opasiteler de C sembolleri ile gösterilir Radyolojide saptanan opasiteler, büyüklüklerinin yanı sıra akciğer alanlarındaki yaygınlığı (profusion) yönünden de sınıflandırılırlar. Bu sınıflandırmada 0 – 1 – 2 – 3 işaretleri kullanılır. Buna göre; Kategori 0; normal görünüme işaret eder, Kategori 1; her iki akciğer alanının üçte birinden daha az alana yayılmış op., Kategori 2; her iki akciğer alanında daha yaygın görünüme işaret eder, Kategori 3; akciğer alanlarının tamamına yayılmış olan görünüm.
PNÖMOKONYOZ GRAFİ SINIFLAMASI Akciğer radyolojisinin değerlendirilmesi sırasında opasitelerin yaygınlığı ve büyüklüğü ifade edilirken ikili sembol kullanılır; Örneğin 0/1 ve s/t veya 2/1 ve q/r şeklinde ifade edilir. İlk örnekte yaygınlık 0 ile 1 arasında ancak 0 yaygınlığın daha hakim olduğu, büyüklük bakımından da s opasiteler daha fazla olmak üzere s ve t opasitelerin bulunduğuna işaret edilmektedir. İkinci örnekte ise yaygınlık bakımından kategori 2 daha hakim olmak üzere 2 ile 1 arası yaygınlık ve q opasiteler hakim olmak üzere q ve r opasiteler ifade edilmektedir. Radyolojik sembol olarak 1/1 ve s/s kullanılmışsa, yaygınlık düzeyi 1 olan s opasitelerin varlığı belirtilmektedir. Mesleki akciğer hastalıklarında radyolojik bulgu olarak; Opasiteler dışında akciğer parankiminde, plevrada, kalpte ve mediastinumda çeşitli patolojik görüntüler de olabilir.
MESLEKİ SOL. SİS. HASTALIKLARINDA SFT Mesleki akciğer hastalıklarının incelenmesinde radyolojinin yanı sıra SFT de önemli! SFT ile, hem hastalığın türü hem de fonksiyonel kapasite, yani fonksiyonel bozulmanın derecesi belirlenir. (SFT, hastalığın seyri ve maluliyet düzeyinin tespiti için de önemli) SFT, expirium hacimlerini ölçer. Kişi en derin nefesini alır, ciğerlerine doldurduğu havayı hızla cihazın içine üfler. Bu sırada cihaz çeşitli ölçümler yapar. Bu ölçümlerden en temel ikisi; zorlu vital kapasite (FVC) ile expiriumun ilk saniyesi içinde üflenen hacim (FEV1.0) değerleridir. Zorlu vital kapasite en derin nefes alıp ciğerlerdeki havayı en hızlı şekilde üfleme sırasında çıkarılan hava hacmidir. (Sağlıklı bir yetişkinde 5-6 lt.) FEV1.0:4-5 Lt. Bu hacimler mutlak değerler olarak ifade edildiği gibi, yaş, cinsiyet ve boy uzunluğu dikkate alınarak hazırlanmış olan normogamlarda belirlenen “beklenen” değerlerin yüzdesi olarak da belirtilebilir. Beklenen değerin %80 ve daha üzerindeki değerler normal olarak kabul edilir. Hava yollarında tıkanıklık olduğunda (obstrüktif bozukluk) her iki hacim de azalır ama nefes verme daha güçleşeceği için FEV1.0 / FVC değeri %80’den daha düşüktür. Restriktif bozukluklarda ise her iki hacimde de aynı ölçüde azalma olacağı için değer normaldir, hatta artmış da bulunabilir. Hacimlerde ileri derecede azalma:Akciğer parankiminde yaygın fibrozis! NOT: Mesleki akciğer hastalığı olan hastalarda en sık ölüm nedeni kalp yetmezliği!
MESLEKİ SOL. SİS. HASTALIKLARINDA SFT OBSTRÜKTİF VE RESTRİKTİF BOZUKLUKLARDA SFT DEĞERLERİ Target
Mesleki akciğer hastalıklarında tedavi ve korunma • Hastalık, tozun akciğerlerde depolanması + Fibrozis • Akciğerlerdeki tozun atılmasını sağlayacak veya fibrozisi durduracak bir tedavi YOK • İleri etkilenmenin önüne geçmek için; hastanın işyeri ortamından uzaklaştırılması! Ayrıca nefes darlığı, kalp yetmezliği vb. bulgular olursa veya +inf. :Uygun tedavi! • İşyeri ortamında toz kontrolü en önemli koruyucu yaklaşımdır. Tozun oluştuğu bölümlerde uygun havalandırma düzenekleri kurulması, tozumanın önüne geçmek için ıslak çalışma yöntemi uygulanması, gereken durumlarda koruyucu maskelerin kullanılması gibi önlemler koruma için önemlidir. • Toz ölçümleri • Periyodik kontrol muayeneleri • İşe giriş muayenesi (Akciğer rahatsızlığı yönünden riskli olanlar, aşırı sigara içenler belirlenmeli ve toz maruziyeti olan işlerde çalışması önlenmeli!) • Tozlu işyerlerinde çalışanlara periyodik tıbbi kontrol, röntgen ve SFT • Sağlık eğitimi
PNÖMOKONYOZLAR İNORGANİK TOZLARA BAĞLI AKCİĞER HASTALIKLARI Çeşitli çalışmalar sırasında işçilerin çoğunlukla karşılaştıkları toz türü inorganik tozlardır. Bu tozların akciğerlerde hastalık yapmaları bir yandan tozun büyüklüğü, ortamdaki yoğunluğu, maruziyet süresi ve tozun fibrojenik özelliği, diğer taraftan kişinin sigara içme vb. özellikleri ile ilişkilidir. Bu özellikler arasında en önemli olanı tozun fibrojenik özelliğidir. Fibrojenik özellikte olmayan toz akciğerlerde fazla miktarda depolansa bile fonksiyonel bozukluğa yol açmayacağı için ciddi sağlık sorununa neden olmaz. İnorganik tozlar çok çeşitli olmakla birlikte bu tozların çok azı fibrojenik özelliğe sahiptir. Bu yüzden az sayıda toza bağlı olarak mesleki akciğer hastalığı meydana gelir.
PNÖMOKONYOZLAR –(SİLİKOZİS) SİLİKOZİS Madenlerde çalışanlarda sık! Silikozis nedeni: Serbest kristalize silisyum dioksit (Si O2) içeren ince toz! (ince toz = ≤ 5 mikron) Silis kristalleri 3 farklı yapıda: Kuvars, tridimit ve kristobalit Tridimit ve kristobalit formları, kuvarsın 10000 C dolayında ısıtılması sonucu oluşur ve kuvarsa göre daha tehlikelidir. Kuvars kristalleri renksiz ve şeffaf yapıdadır. Doğada en yaygın bulunan kristal formu: Kuvars (Kayalarda,plaj kumlarında bol miktarda!) Silis tozları solunum yolu ile akciğerlere girer ve fibrotik reaksiyona yol açar. Fibrojenik aktivite bakımından en yüksek potansiyele sahip toz; silisyum dioksittir. Bu nedenle eskiden beri en önemli pnömokonyoz türüdür. Silikozis oluşumu, Maruziyet süresi ile doğru orantılı! Parçalanan makrofajlardan salınan bir madde ile oluşan -ve birleşerek büyüyen- Silikotik nodüller
PNÖMOKONYOZLAR –(SİLİKOZİS) • Silikozis İçeren Riskli işler: • Madencilik (Kuvars içeren kayaların delinmesi, parçalanması ve taşınması sırasında çok miktarda silis tozu maruziyeti), • Taş ocaklarında ve taş işlemeciliği (öz. Granit kayaların parçalandığı ve çıkarıldığı), • Tünel yapımı işleri, • Dökümhaneler (Döküm kalıplarının hazırlanması, döküm sonrası kalıpların bozulması, pürüzlerin düzeltilmesi için yapılan taşlama sırasında), • Cam imali, • Porselen ve seramik endüstrisi, • Isıya dayanıklı tuğla yapımı, • Demir-çelik endüstrisi.
PNÖMOKONYOZLAR –(SİLİKOZİS) Klinik belirtiler: Fibrotik reaksiyon çok yavaş olduğu için; uzun süre herhangi belirti görülmez. Yüksek dozda maruziyet olursa; Akut Silikozis(çok nadir): 1 yıldan kısa sürede belirtiler (Öksürük, Nefes darlığı → kısa sürede ölüm) Klasik silikozis: İlk belirti; egzersiz ile ortaya çıkan nefes darlığı. (genelde >10 yıl çalışma öyküsü) Önce, öksürük ve balgam tabloya eklenir, sonra siyanoz ve kalp yetmezliği(en sık ölüm nedeni) Silikozisli hastalarda sık görülen bir komplikasyon: Tbc! (silisyum dioksit bulunan ortamda tüberküloz basili daha kolay ürediği için) Tanı: Tozlu ortamda çalışma öyküsü! İşyeri ortamında toz ölçümü (tozun türü ve kuvars içeriği) Radyolojide yuvarlak opasiteler görülür. Bu opasitelerin büyüklüğü ve yaygınlığına göre hastalığın klinik sınıflaması yapılır. Radyoloji, mesleksel çalışma öyküsü ile silikozis düşünülen durumlarda tanıya yardımcıdır. Hiler lenf bezlerinde yumurta kabuğu şeklinde kalsifiye görünüm: “Egg-shell calcification” : Silikozis için tipik! SFT ile, fonksiyonel bozukluğun düzeyi belirlenir.
PNÖMOKONYOZLAR –(SİLİKOZİS) • Tedavi: • Tedavisi henüz mümkün değil! • Nefes darlığı ortaya çıktığında; bronkodilatatör ilaçlar • İnfeksiyon veya Tbc eklenmişse veya kalp yetmezliği gelişmişse, bunlara yönelik tedaviler • Korunma: • Çalışma ortamında toz kontrolü • Kuvars yerine başka maddelerin kullanılması? (ör:döküm malzemesi üzerindeki pürüzlerin düzeltilmesi için kum püskürtme yerine; minik çelik bilyalar kullanmak) • Tozumanın önüne geçmek amacı ile ıslak çalışma yöntemi (öz. kayaların delinmesi sırasında) • Uygun havalandırma sistemleri kurulması • Koruyucu toz maskeleri • Havada toz tayini yapılmalıdır. • İşe giriş muayenesinde riskli kişilerin belirlenerek, bu ortamlarda çalıştırılmaması, Periyodik muayenelerde(6 AYDA BİR) röntgen ve SFT, toza bağlı bir hastalık geliştiği saptanırsa, iş değişikliği; Koruyucu maske kullanımı eğitimi, sigara bırakma eğitimi
PNÖMOKONYOZLAR –(KİP) • KÖMÜR İŞÇİSİ PNÖMOKONYOZU (KİP): • Kömür madenciliği sırasında, yer altından kömür çıkarılması işlemi sırasında fazla miktarda toz maruziyetine bağlı! • Kömür tozu Karbon, ayrıca kükürt, fosfor, bazı mineraller az silis içerir. • KİP formları: Basit ve Komplike(“progresif masif fibrozis” veya “psödo-tümöral kütle”) • Basit form: Daha sık görülür. Akc. parankiminde yaygın kömür tozu depolanması ile karakterize. • Kömür tozunun fibrojenik aktivitesi silisten daha az. • Komplike form: Basit pnömokonyoz olarak başlar, zaman içinde odakların birleşmesi sonucu çok büyük kütleler oluşur. Bu kütle içinde ilerleyici fibrozis (PMF). Bazen bu tabloya romatoid artrit eşlik eder→ “Caplan Sendromu” • Kömür işçisi pnömokonyozu antrasit ve taş kömürü işçilerinde görülür, linyitte pnömokonyoz riski yoktur.
Klinik belirtiler: Uzun yıllar belirti olmaz. Nefes darlığı zamanla ilerleme gösterir. Silikozise göre daha yavaş seyirli. Damar endotelinde kömür partikülleri birikmesi oldukça tipiktir. Damar lumeni daralır ve pulmoner HT KİP; genellikle hastaların yaşam süresini etkilemez. Ancak PMF yönünde gelişme olduğunda hastalığın seyri hızlanır ve SFT çok bozulur. Tanı: Kömür madeninde çalışma öyküsü! Radyoloji: Akciğer parankiminde kömür depolanma alanlarının görülmesi Balgamda kömür tozu? Tedavi: Çoğu kez herhangi tedavi gerekmez. Etkilenmiş olan hastalarda iş değişikliği yapmak dışında tedavi gereği yok! Korunma: Ortamdaki tozun kontrolü (Islak delme yöntemi, havalandırma sistemleri kurulması, gerektiğinde maske kullanılması) İşe giriş ve aralıklı kontrol muayeneleri (radyoloji ve SFT)
PNÖMOKONYOZLAR –(ASBESTOZİS) ASBESTOZİS: Asbest, doğal olarak meydana gelmiş olan fibröz yapıdaki mineral silikatların genel adıdır. Silis ve kömür partiküllerinin “toz” biçiminde olmalarına karşın; asbest lif (fiber) yapısındadır. Partiküllerin fizik özelliklerinden “boy/en” orantısına “aspect ratio” denir. Herhangi bir partikülde aspect ratio 3’ten küçükse toz, 3 veya daha fazla ise (yani boyu eninin 3 katından büyükse) lif olarak adlandırılır. Asbest, dayanıklılık(sıcak-soğuk, asit, sürtünme, paslanma gibi çeşitli dış etkenlere karşı), yalıtkan(ısı ve elektrik yalıtımı) özelliği, elde edilmesinin kolay oluşu ve ucuz olması nedeniyle sanayide çok tercih edilir! Asbeste bağlı hastalıkların meydana gelmesinde asbest lifinin kimyasal bileşimi rol oynar: Lifin; çapı 3 mikrondan küçük, boyu 5 mikrondan uzun olan ve boyu eninin 3 katından daha fazla olan (10-200 mikron) türleri daha tehlikelidir.
Riskli işler: • Asbestin sanayide en çok kullanılan türü, beyaz asbest(=krizotil asbest-en çok ısı yalıtımı amacıyla) • Sıcak su ve buhar boruları/kazanları, • İnşaat sektöründe(öz. Asbestli çimento), • Fren ve debriyaj balatası imalinde, • Boru imalinde, • Eski binaların onarımı veya yıkımı, eski gemilerin sökülmesi ve parçalanması işleri. • Asbest lifleri solunum yolu ile Akc.’e yerleşir, fibrotik reaksiyona yol açar (asbestozis), plevrada ve akciğer parankiminde çeşitli hastalıklara neden olur. Asbeste bağlı en önemli sağlık sorunu Akc. CA ve Mezotelyoma! • Her iki hastalık da krosidolit asbest tarafından meydana getirilir. • Klinik özellikler: • Akciğerlerde fibrozis (asbestozis), plevrada kalınlaşma, plevra kalsifikasyonu, plevrada sıvı toplanması (effüzyon) ve malign hastalıklar (akciğer kanseri ve mezotelyoma). • Asbestin fibrojenik potansiyeli silis tozuna göre daha az, ancak kömür tozundan fazladır. Fibrozis ilerleyince nefes darlığı, ileri olgularda öksürük, balgam ve kalp yetmezliği eklenir. Plevral sıvı varsa yan ağrısı • Asbest ile birlikte sigara faktörü de olduğunda akciğer kanseri riski çok yüksek düzeye çıkmaktadır. • Ör: Bir çalışmada, asbest maruziyeti olmayan ve sigara içmeyen kişilerde akciğer kanseri meydana gelme olasılığı yüzbinde 11 olarak bulunmuştur. Asbest maruziyeti olduğunda bu olasılık yüzbinde 58, sigara içilmesi durumunda ise yüzbinde 123 olmaktadır. Yani asbest maruziyeti durumunda akciğer kanseri riski 5.3 kat, sigara maruziyeti durumunda da 11.2 kat artmaktadır. Ancak hem asbest hem de sigara faktörünün olması durumunda risk artışı 55 kat!
PNÖMOKONYOZLAR –(ASBESTOZİS) Tanı: Çalışma öyküsü! Radyoloji: Erken dönemde normal, ilerlemiş olgularda oldukça tipik! (Bazal segmentlerde fibrozis irregüler opasiteler şeklinde) Bazı hastalarda; balgamda, akciğerde, tümör dokusunda veya plevral sıvıda “asbest cisimciği” (asbestos body) bulunabilir.Asbest body, mutlaka hastalık anlamına gelmez, asbest maruziyeti olduğu anlamına gelir. Ancak akciğer fibrozisi veya akc. CA olan hastada bu cisimciğin varlığı, hastalık-asbest maruziyeti ilişkisini göstermesi bakımından önemli! Tedavi: Tedavisi söz konusu değil! Plevral kalınlaşma, kalsifikasyon ve plaklar bir tedavi gerektirmez. Mezotelyomanın bilinen en malign hastalıklardan birisi olduğu ve çok hızlı bir seyir gösterdiği unutulmamalı!
PNÖMOKONYOZLAR –(ASBESTOZİS) • Korunma: • Asbest yerine kanserojen etkisi olmayan maddelerin kullanılması! (sentetik mineral lifler: Kaya yünü (man-made mineral fiber; MMMF) ve cam yünü (man-made vitreus fiber; MMVF)) • Toz kontrolü (havalandırma sistemleri, kapalı düzenekler, temizlik için vakum süpürgelerin kullanımı, özel aspirasyon sistemleri) • İşyeri ortamı ölçümleri (havada asbest lif sayımı) • Asbest için üretilmiş toz maskeleri • İşe giriş muayenesi; asbestli işte çalışma bakımından riskli olabilecek kişiler (sigara içen, ailesinde akciğer kanseri olanlar vs) • Aralıklarla yapılacak Röntgen ve SFT ile erken tanı?! • Asbest endüstrisinde çalışanların sigara içmemeleri çok önemli!
PNÖMOKONYOZLAR –(SİDEROZİS) SİDEROZİS Akciğerlerde demir tozunun ve demir oksitlerinin tozlarının depolanması sonucu ortaya çıkan bir pnömokonyoz türü! Bazı cevherlerde demir silis ile birlikte bulunur; karışık toz maruziyeti→ “sidero-silikozis” Siderozisli hastaların akciğerlerinde ≤ 2 mm. çaplı demir depo alanları; bu alanların çevresinde amfizem Fibrotik reaksiyon çok zayıf. Mikroskopik muayenede damar endotelinde ve makrofajlar içinde demir toplanması görülebilir. Riskli işler: Demir madenciliği ve kaynakçılık(öz. tank, sarnıç gibi kapalı ortamlarda kaynak yapmış olan kişilerde) işleri Klinik belirtiler: Hastalarda hafif ile orta derecede obstrüktif tipte solunum fonksiyon bozukluğu, buna bağlı efor dispnesi Tanı: Demir tozuna maruziyet öyküsü! Radyolojik görüntü başlangıçta normal, ilerlemiş olgularda oldukça tipik! (Akciğerlerde yaygın şekilde mikronodüler görüntü) Tedavi: Hastalığın spesifik tedavisi yok! Semptomatik yaklaşım Korunma: Toz kontrolü Havalandırma sistemleri, Toz maskeleri İşe giriş ve aralıklı kontrol muayeneleri ile tıbbi koruyucu yaklaşımlar ve sağlık eğitimi.
ORGANİK TOZLARA BAĞLI AKCİĞER HASTALIKLARI BİSİNOZİS Pamuk tozunun solunması sonucu oluşan bir tür solunum sistemi hastalığı! Pamuk tozu, Akciğerlerde histamine benzer bir madde salınımına yol açarak, akut bir bronkospazm gelişmesine neden olur. Bu akut tablo, tozun solunmasını izleyen birkaç saat içinde ortaya çıkar ve bir süre sonra da düzelir. Ancak her gün mesaide tekrarlayan bu akut tablo, zamanla kronik bir akciğer hastalığı haline gelir. Akciğerlerde toz depolanması ve fibrotik reaksiyon söz konusu değildir. Riskli işler: Pamuklu dokuma endüstirisi (Bisinozis olguları en çok taraklama işleminde çalışanlar arasında görülür) Keten ve kenevir bitkisinden de kalın iplik, urgan vs. yapımı daha çok evlerde yapılan işler şeklindedir. Evlerde toz kontrolu bakımından bir önlem söz konusu olmadığından bu işlerde de önemli düzeyde toz maruziyeti olabilir. Klinik belirtiler: Hastalardaki tipik öykü, işe başladıktan birkaç saat sonra gelişen akut bir nefes darlığı ve göğüste sıkışma hissidir (chest-tightness). Pazartesi sabahları işe başlandığında belirtiler en şiddetli! → “Pazartesi hastalığı” Kronik bronşit ve amfizem türü bir tablo gelişir. Akut tablo sırasında hasta akut bir hava açlığı içindedir, muayenede akciğerlerde wheezing ve raller duyulabilir. Tablo kronikleştiğinde ise akciğerlerde kuru raller duyulabilir. Hastalık hemen daima 10 yıl ve daha uzun süreden beri pamuklu dokuma endüstrisinde çalışanlarda görülür. Sigara içilmesi hastalığın gelişme olasılığını artırmaktadır. Hastalığa ait belirtilerin görülüş sıklığı dikkate alınarak bisinoziste klinik bir sınıflama yapılır. Buna göre hastalığa ait herhangi belirti ve bulgunun olmadığı durum “evre sıfır” olarak, kronik akciğer hastalığı tablosunun olması da “evre 3” olarak adlandırılır
Tanı: • Çalışma öyküsü • Pazartesi sabahları ortaya çıkan belirtilerle seyreden tipik hastalık öyküsü • Tedavi: • Solunum sıkıntısı ileri derecede olursa bronkodilatatör ilaçlar yarar sağlayabilir. • Bazen tabloya enfeksiyon ve kalp yetmezliği eklenebilir, bu durumda da uygun tedavi yapılır. • Korunma: • Ortamda toz kontrolü • Temizlik işlemi vakum sistemi ile yapılmalı, • Uygun havalandırma sistemleri, • Ortamdan hava örnekleri-toz ölçümü yapılmalıdır. • Dokuma fabrikalarında yukarıdan aşağıya doğru hava akımı yaratılarak; tozun soluma mesafesine ulaşması da önlenmeye çalışılır. Ayrıca, pamuk ipliği yerine sentetik ipliklerin kullanıma girmesi bisinozis sıklığını azaltmıştır. • Korunmada işe giriş ve aralıklı kontrol muayeneleri(öz. Pazartesi günleri nefes darlığı öyküsü→ erken tanı!) • FVC1.0 ölçümü, solunum fonksiyonundaki değişikliği ve bronkospazmı göstermesi bakımından çok yararlı bir tarama yöntemi! • Vardiya başında yapılan ölçümdeki FVC1.0 değerine göre vardiya sonunda (veya çalışmanın 4. saatinde) ölçümde 100 ml. ve üzerinde azalma olması dikkat çekicidir. • Gerekiyorsa iş değişimi • Sağlık eğitimi (Toz kontrolü uygulamaları, toz maskesi kullanmanın önemi, sigaranın zararları vb.)
ORGANİK TOZLARA BAĞLI AKCİĞER HASTALIKLARI • İnorganik Kurşun bileşikleri, Berilyum; akciğerlerde granülomatöz hastalıklar yapar. • Çimento tozu, Mermer tozu, Odun tozu, Tütün tozu mukozalarda tahriş yapar. • Tropikal iklim ağaç talaşları, alerjik dermatit yapar.
MESLEKSEL ASTIM • Tüm Astım hastalarının, % 2’sinde Mesleki Maruziyete bağlı! • İlk tanımlayan: 1713-Ramazzini • Cila katkısı İzosiyanat, en yaygın Mesleki Astım nedeni • Korunma: • Toksik-irritan ve immünolojik maddelerin tüm işyerlerinde • belirlenen değerlerde olması sağlanmalı • İşyeri havalandırması • Bilinçlendirme
MESLEKSEL ASTIM • Erken tanı çok büyük önem taşır. • Erken dönemde etkenden uzaklaştırmakla hastaların yarısından fazlasının tamamen iyileştiği saptanmıştır. • Hastalığa yol açan etkenlerin eliminasyonu, maruziyetin önlenmesinde en önemli yoldur. (toluen diizosiyanat yerine daha az zararlı difenil metan diizosiyanat kullanımı gibi)
MESLEKSEL ASTIM • Daha önce yakınması olmayan bir kimsede işe girdikten sonra (birkaç hafta veya ay) rinit ve astım semptomları (nefes darlığı nöbetleri, öksürük, göğüste yanma veya sıkışma hissi) ortaya çıkması, • Hafta sonunda ve daha uzun tatillerde yakınmaların azalması, işe dönüşte tekrar artması, MA için belirleyici kriterlerdir. • Spirometrik ölçümler ve peak-flow takibinde hafta başında ve uzun tatiller sonrasında; iş çıkışında başlama değerine göre % 20 den fazla düşme, tipiktir.
AŞIRI DUYARLILIK PNÖMONİSİ • Aşırı Duyarlılık Pnömonisi = Çiftçi hastalığı • Organik tozlara(ve bazı kimyasallara), Akciğer parankiminde immünolojik gelişen inflamasyon • Riskli Grup: • Çiftçiler, • Güvercin besleyenler, • Klima cihazları bulunan yerlerde çalışanlar, • Yoğun küf mantarlarına maruz kalan ev hanımları • Termofil aktinomiçetler ve küf mantarları, yeterli rutubet ve sıcaklığın • ( 37-60 derece ) bulunduğu tüm tarımsal alanlarda hızla ürer ve hastalık • ortaya çıkarabilir. • Daha çok 40-50 yaşlarında ve sigara içmeyenlerde görülür. • Temastan 4-6 saat sonra boğazda kaşıntı, üşüme, titreme, ateş, terleme, • halsizlik, retrosternal yanma, myalji, baş ağrısı gibi sistemik belirtiler ve • nefes darlığı, öksürük ve hemoptizi görülebilir.
AŞIRI DUYARLILIK PNÖMONİSİ • Tanı: • Radyolojik bulgular • Laboratuvar bulguları • SFT (Restriktif bozukluk) • Deri Testleri • Korunma: • Tarımda modern yöntemlerin kullanılması • Küflü tahıl ve bitki yığınlarının ellenmeden önce ıslatılması veya ilaçlanması • Bilinçlendirme • Medikal tedavi ile beraber hastanın ortamdan uzaklaşması • Antijenin veya hastanın ortamdan uzaklaştırılması ile semptomlar tamamen düzelir.
AŞIRI DUYARLILIK PNÖMONİSİ İşler / Etkenler