610 likes | 1.3k Views
MİLLİ EDEBİYAT (1911-1922). Genel Özellikler: Milli Edebiyat’ın dil anlayışı 1911’de Selanik’te çıkarılan Genç Kalemler dergisinde Ömer Seyfettin tarafından yazılan “ Yeni Lisan ” başlıklı makaleyle ortaya konmuştur.
E N D
MİLLİ EDEBİYAT(1911-1922) Genel Özellikler: • Milli Edebiyat’ın dil anlayışı 1911’de Selanik’te çıkarılan Genç Kalemler dergisinde Ömer Seyfettin tarafından yazılan “Yeni Lisan” başlıklı makaleyle ortaya konmuştur. • Amacı, Batı taklitçiliğinden kaçınmak, milli konulara yönelmek, modern ve milli bir edebiyat ortaya koymaktır. • Bu dönemin eserlerinin büyük bir kısmında Türkçülük düşüncesinin etkisi açıkça görülür. • Türk kültürü ve Türk tarihi incelenmemiş bir hazine olarak kabul edilir. • Bu akıma bağlı sanatçılar, dilde sadeleşme düşüncesini savunmuşlardır. Türkçede karşılıkları bulunan Arapça ve Farsça sözcükler mümkün olduğunca kullanılmamıştır. • Bu dönem sanatçıları eserlerinde sanatlı anlatıma yer vermemişlerdir.
MİLLİ EDEBİYAT(1911-1922) Şiir: • “Halka doğru” ilkesi gereğince ilk kez ulusal kaynaklara dönülmüştür. • Bu dönemde şiir dili sadeleşmiştir. • Şiirde yalnızca hece ölçüsü kullanılmış, İstanbul ağzı benimsenmiştir. • Halk edebiyatı esas alınmış, bu anlayışa bağlı kalınmıştır. • Şairler, tam ve zengin kafiyenin yanı sıra, yarım kafiyeyi de kullanmışlardır. • Şiir, kişisel olmakla beraber halkın yaşantısı ile ülke sorunları ele alınmıştır.
MİLLİ EDEBİYAT(1911-1922) Hikâye ve Roman: • Realizm anlayışı bu döneme egemen olmuştur. • Anadolu ve Anadolu insanı edebiyata girmiş, bir “Memleket Edebiyatı” dönemi başlatılmıştır. • Teknik, dil ve üslup bakımından hikâye ve roman, bu dönemde Batı roman ve hikâyesinin seviyesine ulaşmıştır. • Bu dönemde bireysel konular ele alınmakla birlikte milli ve toplumsal konulara da ağırlık verilmeye başlanmıştır. • İstanbul dışına çıkılmış, Anadolu’nun köy ve kentleri insanıyla, coğrafyasıyla ele alınmıştır. Türk tarihiyle ilgili konular da bu dönemde ağırlık kazanmıştır.
ÖMER SEYFETTİN • Tanzimatla birlikte edebiyatımıza giren hikâye türünün en başarılı örneklerini verdi. • Söyleyişiyle, diliyle, seçtiği konularıyla kendimizi bulduğumuz, Türk insanını yansıtan ilk hikâyeleri yazdı. • Dilde, ülküde, kültürde, milli değerlere yönelmede uyanışımıza önderlik eder. • Hikâyelerinin konularını: • Çocukluk anılarından (Falaka, Kaşağı, Ant, İlk Cinayet…) , Milli tarihten (Ferman, Pembe İncili Kaftan, Başını Vermeyen Şehit, Beyaz Lale, Bomba…) • Günlük hayattan (Gizli Mabet, Yüksek Ökçeler…) alır. • Hikâyeleri teknik açıdan zayıftır. Sosyal eleştiriye yönelen hikâyelerinde psikolojik bir derinliğe rastlanmaz. • Hikâyeleri beklenmedik bir biçimde biter. • Tatlı bir mizahın yanında sert bir hiciv havası hemen hissedilir. • Söz oyunlarından, uzun cümlelerden, yabancı sözcük ve tamlamalardan kaçar. • Beyaz Lale, Bahar ve Kelebekler, Efruz Bey, Ashab-ı Kehfimiz
ZİYA GÖKALP • Milli Edebiyat akımının öncülerinden olan sanatçı Türk sosyolojisinin kurucularından sayılabilir. • Türkçülük düşüncesini sistemleştirmiş, bir programa bağlamıştır. • Bütün Türkleri tek bayrak altında toplayan bir “Turan” ülkesi düşlemiştir. • Yeni kurulan Türk devleti büyük oranda onun düşüncelerinden etkilenmiştir. • Kızıl Elma, Yeni Hayat, Altın Işık (Şiir) • Türkçülüğün Esasları, Türk Medeniyeti Tarihi (İnceleme) • Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak (Makale) • Malta Mektupları (Mektup)
MEHMET EMİN YURDAKUL • Türkçülüğü ilk kez bir sanat ideali haline getirmiş, Milli edebiyatın doğuşunda etkili olmuştur. • Yaşadığı sürece “Milli şair” “Türk şairi” olarak anılmıştır. • Şiirlerini halkın diliyle, halk ruhu ve halkın zevkiyle yazmıştır. • İlk şiiri “CengeGiderken” dir. • “Ben bir Türküm, dinim cinsim uludur” diye başlayan şiiriyle üne kavuşmuştur. • Türkçe Şiirler, Türk Sazı, Ey Türk Uyan, Ordunun Destanı, Turan’a Doğru, Zafer Yolunda, Ankara (Şiir)
YAKUP KADRİKARAOSMANOĞLU • Sanat hayatına Fecr-i Ati’de başlayan sanatçı daha sonra Milli Edebiyat’a katılmıştır. • Tarih ve toplum olaylarının her birini bir romanına konu edinmiş, Tanzimat dönemiyle Atatürk Türkiye’si arasındaki dönem ve kuşaklar arasındaki sosyal değişim ve bunalımları anlatmıştır. • Realist bir yazardır. Roman dili sadedir. • Kiralık Konak, Nur Baba, Sodom ve Gomore, Yaban, Hüküm Gecesi, BirSürgün, Hep O Şarkı, Ankara, Panorama (Roman) • Erenlerin Bağından, Okun Ucundan (Mensur şiir) • Zoraki Diplomat, Anamın Kitabı, Politikada Kırk Beş Yıl, Vatan Yolunda (Anı) • Bir Serencam, Milli Savaş Hikâyeleri (Hikâyeler)
REFİK HALİT KARAY • Edebiyata Fecr-i Ati’de başlayan sanatçı daha sonra Milli Edebiyat’a katılmıştır. • Çeşitli nedenlerle sürgüne gönderilen yazar, sürgün hayatında tanıdığı Anadolu’yu ve Anadolu dışındaki yerleri realist bir gözle anlatmıştır. • Türk öykücülüğünü tam anlamıyla Anadolu’ya yöneltmiştir. • Hikâye ve romanlarında canlı bir gözlem zenginliği vardır. • Hikâye ve roman yazarı olan Refik Halit, mizah yazılarıyla ün yapmıştır. • İstanbul’un İç Yüzü, Yezid’in Kızı, Sürgün, Nilgün, Bugünün Saraylısı, Çete, Anahtar (Roman) • Memleket Hikâyeleri, Gurbet Hikâyeleri • Kirpinin Dedikleri (Hiciv)
HALİDE EDİP ADIVAR • Amerikan Kız Koleji’nde okumuştur. • İstanbul Üniversitesi’nde Batı Edebiyatı Profesörlüğü yapmıştır. • Sultan Ahmet’te verdiği miting ünlüdür. • Anadolu’ya geçerek Milli Mücadele’ye katılmıştır. • Roman, hikâye, anı türünde eserler vermiştir. • Yazarın romanları teknik yönden başarılı değildir; ama gözlemleri sağlam ve betimlemeleri güçlüdür. • Sinekli Bakkal, Handan, Vurun Kahpeye, Ateşten Gömlek, Seviye Talip, Kalp Ağrısı, Tatarcık, Döner Ayna, Yolpalas Cinayeti (Roman) • Harap Mabetler, Dağa Çıkan Kurt (Hikâye) • Mor Salkımlı Ev, Türk’ün Ateşle İmtihanı (Anı)
REŞAT NURİ GÜNTEKİN • Yazı hayatına I. Dünya Savaşı yıllarında başlamıştır. • Öğretmen olarak Anadolu’nun çeşitli yerlerinde görev almıştır. • Romanlarında canlı tipler yaratır. • Romanlarının hemen hepsi gözlem ürünüdür. • Çalıkuşu romanıyla üne kavuşmuştur. • Bakanlık müfettişliği zamanında adım adım gezdiği Anadolu’yu, Anadolu insanını, sosyal sorunları, gelenek ve görenekleri pek derine inmeyen bir gözlemle anlatır. • Konuları işlerken geleceğin mutlu günlerini hazırlamak, çağdaş insanlar yaratmak amacındadır. • Çalıkuşu, Damga, Dudaktan Kalbe, Yeşil Gece, Yaprak Dökümü, Miskinler Tekkesi, Bir Kadın Düşmanı (Roman) • Tanrı Misafiri, Sönmüş Yıldızlar, Leyla ile Mecnun (Hikâye) • Anadolu Notları (Gezi)
HALİDE NUSRET ZORLUTUNA • İlk şiirlerini mütareke yıllarında yayımlayan sanatçı, “Git Bahar” şiiriyle adını edebiyat dünyasına duyurmuştur. • Şiirlerinde hece ölçüsüyle ve sade bir dille yazmıştır. • Değişik yaşamalar karşısında kadın ruhunun duyarlılığını başarıyla dile getirmiştir. • Geceden Taşan Dertler ( şiir) • Yayla Türküsü ( şiir) • Ellerim Bomboş ( şiir)
FUAT KÖPRÜLÜ • Sanat hayatına Fecr-i Âti topluluğunda başlayan sanatçı edebiyat alanındaki çalışmalarıyla tanınmıştır. • Ziya Gökalp’in çıkardığı Yeni Mecmua’da hece ölçüsüyle milli konuları işleyen şiirler yazmış; Divan ve Halk şairleri üzerine tanıtma ve inceleme yazıları yayımlamıştır. • Türkçü bir tarih ve bilim görüşüyle edebiyatımızı destanlar devrinden günümüze kadar bir bütün olarak incelemiştir. • Belgelere dayanarak birçok sanatçıyı bilim dünyasına ilk kez Fuat Köprülü tanıtmıştır. • Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar (araştırma) • Türk Edebiyatı Tarihi (iki cilt araştırma) • Türk Saz Şairleri (araştırma)
MEHMET AKİF ERSOY • İstiklal Marşı şairimizdir. • Dini, milli, lirik, epik özellik taşıyan şiirleriyle edebiyatımız- daki yerini almıştır. • Sırat-ı Mustakim ve Sebilü’r Reşat dergilerini çıkarmıştır. • Toplumcu bir sanat anlayışı hakimdir. • Şiirlerinde güzellikten çok düşünce önemlidir. • Görüşleri iki temel noktada yoğunlaşır: Millet ülküsü ve İslamlık ülküsü. • Ona göre ancak çalışan insanlar var olmayı hak eder. • Millet ülküsünün temelini çalışmak oluşturur. • Aruzu Türkçeye başarıyla uygulamıştır. • Nazmı nesre yaklaştırmıştır. • Safahat (Süleymaniye Kürsüsünde, Hakkın Sesleri, Fatih Kürsüsünde, Hatıralar, Asım, Gölgeler)
YAHYA KEMAL BEYATLI • Milli edebiyatımızın en büyük şairidir. • Divan şiirinin şekil özellikleriyle batı şiirinin anlatım özelliklerini başarıyla birleştirmiştir. • Şiirleri parnasist, neoklasik özellikler gösterir. • Biçim kusursuzluğuna önem verir. Nazmı nesirden uzaklaştırmıştır. • Sözcükleri bir kuyumcu titizliğiyle seçmiştir. • Türk’ün öz değerini, tarihini, kahramanlıklarını, zevkini halkın diliyle anlatma çabasındadır. • Gazel, şarkı, mesnevi, rubai gibi divan nazım şekillerini yeni bir anlayışla kullanmıştır. • Beyit anlayışını ortadan kaldırarak şiire anlam bütünlüğü getirmiştir. • Türk aruzuna son şeklini vermiştir. Ok şiiri dışında bütün şiirlerini aruzla yazmıştır. • Yahya Kemal “İstanbul” şairidir. • Kendi Gök Kubbemiz, Eski Şiirin Rüzgarıyla, Rubailer ve Hayyam Rubailerini Türkçe Söyleyiş (Şiir) • Aziz İstanbul, Eğil Dağlar (Nesir)
Falih Rıfkı Atay • Makale, anı, gezi yazısı, sohbet türlerinde eserler vermiştir. • I. Dünya savaşından günümüze kadar olayları anlatan anılarıyla da tanınmıştır. • Zeytindağı, Çankaya, Ateş ve Güneş (Anı) • Bizim Akdeniz, Taymis Kıyıları, Yolcu Defteri (Gezi)
Hikâyeciliğimizi İstanbul sınırları dışına çıkararak Anadolu’ya yönelten, yurt gerçeklerini gözlemlere dayanarak yansıtan, aynı zamanda mizah ve siyasal yergi alanında da eser veren yazarımız kimdir? A) Reşat Nuri Güntekin B) Refik Halit Karay C) Hüseyin Rahmi Gürpınar D) Memduh Şevket Esendal E) Ahmet Rasim 1975
Cevap: B Refik Halit Karay
“Yergi ve gülmece (hiciv ve mizah) yazılarıyla deneme, fıkra ve anılarını ayrı ayrı kitaplarda toplamış olan yazar, edebiyat alanında, konularını Birinci Dünya Savaşı yıllarında yakından gördüğü Anadolu halk ve yaşamından alan hikâyeleri ile tanındı. 1938’de Suriye’den döndükten sonra edebi çalışmalarını roman türünde sürdürdü.” Yukarıda sözü edilen yazar, aşağıdakilerden hangisidir? A) Ahmet Rasim B) Halide Edip Adıvar C) Refik Halit Karay D) Reşat Nuri Güntekin E) Aka Gündüz 1976
Cevap: C Refik Halit Karay
“Tarihi ve sosyal olaylardan her birini bir romanına konu edinerek, Tanzimat dönemiyle Atatürk Türkiye’si arasındaki dönem ve kuşakların geçirdikleri sosyal değişiklik ve bunalımları, yaşayış ve görüş ayrımlarını işledi; düşünce ve teze dayanan özlü yapıtlar verdi.” Yukarıda sözü edilen yazarımız, aşağıdakilerden hangisidir? A) Yakup Kadri Karaosmanoğlu B) Halit Ziya Uşaklıgil C) Mehmet Rauf D) Hüseyin Rahmi Gürpınar E) Hüseyin Cahit Yalçın 1979
Cevap: A Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Kurtuluş Savaşı döneminin havasını yansıtan romanlarımızdan üçü, aşağıdakilerden hangisinde bir araya getirilmiştir? A) Vurun Kahpeye – Sinekli Bakkal – Kiralık Konak B) Ateşten Gömlek – Ankara – Sinekli Bakkal C) Yaban – Sodom ve Gomore – Akşam Güneşi D) Vurun Kahpeye – Yaban – Ateşten Gömlek E) Yaban – Çalıkuşu – Ankara 1978
Cevap: D Vurun Kahpeye – Yaban – Ateşten Gömlek
“Yıkılmış değerleri düzeltmek, eski görüşe dönmek değildir. Eski görüşün kurduğu biçimler yeni görüşün malı olur. ….. anlayışına dönmemiştir; Avrupa’da rönesansın antik anlayışa dönmediği gibi.” Bu parçada düşüncenin akışına göre boş bırakılan yere hangi adlar dizisi gelmelidir? A) Namık Kemal, Divan edebiyatı B) Yahya Kemal, Divan edebiyatı C) Cenap Şehabettin, Tanzimat edebiyatı D) Tevfik Fikret, Namık Kemal E) Ahmet Haşim, Cenap Şehabettin 1981
Cevap: B Yahya Kemal, Divan edebiyatı
1911 yılında o zaman bizim olan Selanik’te Ömer Seyfettin ile Ali Canip’in çıkardıkları Genç Kalemler dergisinin edebiyat tarihimizde büyük bir önemi vardır. Bu derginin edebiyat tarihimizdeki önemi nereden kaynaklanmaktadır? A) Yazarlarının sanatta toplumculuk fikrini savunmalarından B) Bugünkü ulusal sınırlarımız dışında yayımlanan Türkçe, edebi ve bilimsel bir dergi olmasından C) Milli edebiyat döneminin ilk yayın organı olmasından D) Ömer Seyfettin’in sade Türkçe ile yazdığı hikâyelerinin yayımlandığı bir dergi olmasından E) Sade Türkçenin bir dava olarak ilk kez bu dergide ele alınmış olmasından 1982
Cevap: E Sade Türkçenin bir dava olarak ilk kez bu dergide ele alınmış olmasından
Şiirlerinde sonsuzluğa ulaşma duygusu, ölüm kaygısı, aşk ve lirizm başlıca temalar olarak görülür. Eski şiiri günümüzde de yaşatmış bir şairdir. İstanbul’un doğa güzelliklerini yansıtan bir şair olarak tanınmıştır. Divan şiirini çağdaş bir yorumla veren şiirleri de vardır. Yukarıda sözü edilen şair kimdir? A) Yahya Kemal Beyatlı B) Ahmet Haşim C) Faruk Nafiz Çamlıbel D) Ahmet Hamdi Tanpınar E) Cahit Sıtkı Tarancı 1988
Cevap: A Yahya Kemal Beyatlı
Tanzimat’tan Cumhuriyet sonrasına uzanan bir zaman dilimini romanına konu edinmiştir. Büyük değişimlerin ve bunalımların yer aldığı bu zaman dilimi içinde kuşaklar arasındaki görüş farklılıklarını ve çatışmaları, halk-aydın çelişkisini işlemiştir. Öyle ki tarihsel ve sosyal olayları yansıttığı romanları birbirini bütünleyen bir zincirleniş içinde çağdaş siyasal ve sosyal tarihimizin panoramasını vermektedir. Bu yargılarla değerlendirilen yazar aşağıdakilerden hangisidir? A) Refik Halit Karay B) Hüseyin Rahmi Gürpınar C) Reşat Nuri Güntekin D) Yakup Kadri Karaosmanoğlu E) Halide Edip Adıvar 1989
Cevap: D Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Dilde sadeleşme hareketi, “Yeni Lisan” adıyla aşağıdaki edebiyat dönemlerinin hangisinde yer almıştır? A) Tanzimat B) Servet-i Fünun C) Fecr-i Ati D) Milli Edebiyat E) Cumhuriyet 1990
Cevap: D Milli Edebiyat
Aşağıdakilerden hangisi, M. Emin Yurdakul, Ziya Gökalp ve Ömer Seyfettin’in ortak özelliğidir? A) Fecr-i Ati topluluğuna dahil olmaları B) Genç Kalemler hareketinin başında bulunmaları C) Hem nesir hem nazım alanında eser vermeleri D) Fikir adamı kişiliklerinin sanatçı kişiliklerinden güçlü olması E) Türkçülük akımının öncüleri sayılmaları 1991
Cevap: E Türkçülük akımının öncüleri sayılmaları
Edebiyatımızda nazmı nesre yaklaştırmadaki ustalığıyla tanınmış sanatçılarımız aşağıdakilerden hangisinde birlikte verilmiştir? A) Tevfik Fikret – Yahya Kemal Beyatlı B) Yahya Kemal Beyatlı – Ziya Paşa C) Ahmet Haşim – Mehmet Akif Ersoy D) Mehmet Akif Ersoy – Tevfik Fikret E) Ziya Paşa – Ahmet Haşim 1991
Cevap: D Mehmet Akif Ersoy – Tevfik Fikret
Yazar, eserde karagöz ve ortaoyunu hakkında oldukça ayrıntılı bilgi verirken çocukluğunda gittiği bu oyunlardan edindiği izlenimlerden yararlandığını şöyle anlatıyor: “Ramazan gecelerinde Ahmet Ağa, beni Karagöz ve ortaoyunu izlemeye götürüyordu. Bunlar, Üsküdar’da büyük bir kahvede oynardı. Kız, erkek, alay alay çocuk hatta büyükler kahvenin bahçesine dolardı. İlkin ‘Soytarının Kızı’ adıyla ve İngilizce olarak basılan eserimdeki Kız Tevfik tipi, bu akşamların bende bıraktığı izlenimlerden çok şey almıştır.” Bu paragrafta sözü edilen yazar ve eseri aşağıdakilerin hangisinde bir arada verilmiştir? A) Peyami Safa – Dokuzuncu Hariciye Koğuşu B) Reşat Nuri – Yaprak Dökümü C) Halide Edip – Sinekli Bakkal D) Reşat Nuri – Çalıkuşu E) Halide Edip - Tatarcık 1993
Cevap: C Halide Edip – Sinekli Bakkal
Çağdaş Batı şiiriyle eski Türk şiirinin bileşimini gerçekleştirerek aruz ölçüsünü, yaşayan Türkçeye uygulamış, geçmiş değerlere bağlı, kendine özgü bir şiir geliştirmiştir. Hece –aruz tartışmalarının en güçlü dönemlerinde, hece ölçüsünü küçümseyip, şiir için ölçünün esas değil, sadece bir araç olduğuna inanarak -biri dışında- bütün şiirlerini aruz ile yazmıştır. Bu şair aşağıdakilerden hangisidir? A) Muallim Naci B) Yahya Kemal C) Ahmet Haşim D) Mehmet Akif E) Tevfik Fikret 1993
Cevap: B Yahya Kemal
Yazarın ilk romanıdır. Gerçekçi bir eserdir. Üç ayrı kuşak arasındaki görüş, duygu ve yaşayış ayrılıkları üzerinde durulur. Bu ayrılıklar yüzünden ailenin çözülüşü gösterilir. Hikâye ve roman edebiyatımızın, geleneksel temalarından biri olan aşırı batı hayranı züppe tipi, başarılı bir biçimde çizilir. Bu parçada sözü edilen eser ve yazar aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir? A) Felatun Bey ile Rakım Efendi – Ahmet Mithat Efendi B) Kiralık Konak – Y. Kadri Karaosmanoğlu C) Fahim Bey ve Biz – A. Şinasi Hisar D) Şıpsevdi – H. Rahmi Gürpınar E) Ayaşlı ve Kiracıları – Memduh Ş. Esendal 1995
Cevap: B Kiralık Konak – Y. Kadri Karaosmanoğlu
Temel düşünceleri, yazı dilini konuşma diline yaklaştırmaktı. Bu amaçla İstanbul ağzı örnek alındı. Tamlamalar sadeleştirildi; Türkçeleşmiş yabancı sözcüklere pek dokunulmadı. Bu yolla yepyeni, pırıl pırıl bir Türkçe doğdu. Böylece Osmanlıcadan ulusal bir geçiş sağlandı. Türk dilinde yukarıda sözü edilen yeniliği gerçekleştirenlere ne ad verilir? A) Tanzimatçılar B) Edebiyat-ı Cedideciler C) Genç Kalemler D) Garipçiler E) İkinci Yeniciler 1996
Cevap: C Genç Kalemler
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, toplumumuzun Tanzimat’tan günümüze değin geçirdiği aşamaları, çalkantıları romanlarında göstermeye çalışmıştır. Örneğin Hep O Şarkı’da Abdülaziz dönemini, Bir Sürgün’de II. Abdülhamit dönemini ve Jön Türkleri, …. adlı romanında Mütareke dönemi İstanbul’unun bozukluk ve çöküntülerini, …. adlı romanında Kurtuluş Savaşı yıllarındaki aydın-halk ilişkilerini işlemiştir. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Panorama, Yaban B) Nur Baba, Ankara C) Hüküm Gecesi, Kiralık Konak D) Sodom ve Gomore, Yaban E) Panorama, Ankara 1996
Cevap: D Sodom ve Gomore, Yaban
Aşağıdaki özelliklerden hangisi Mehmet Akif ile Tevfik Fikret’te ortak değildir? A) Dini lirizm B) Milli heyecan ve yurt sevgisi C) Manzum hikâyecilik D) Sosyal konulara eğilme E) Aruzu Türkçeye uygulamadaki ustalık 1974