290 likes | 537 Views
Gençlik ve islam. Öncelikle genç kelimesinin tasnifi ile başlayalım Genç kimdir. Gençlik dönemi “buluğ” ile başlayan ve kişinin iradesi ve aklı ile hareket etmesi gereken dönemdir. Bu dönem (14–40) yaşı arasında bulunduğu dönemdir.
E N D
Gençlik ve islam Öncelikle genç kelimesinin tasnifi ile başlayalım Genç kimdir
Gençlik dönemi “buluğ” ile başlayan ve kişinin iradesi ve aklı ile hareket etmesi gereken dönemdir. Bu dönem (14–40) yaşı arasında bulunduğu dönemdir. Bu dönem içinde de en önemli dönemi 15–25 yaş arasıdır ki genellikle “gençlik” denince bu dönem akla gelmektedir.
Nasıl bir gençliğe sahibiz • Unutmayalım ki nasıl bir gençliğe sahipsek geleceğimizi buna göre belirleye biliriz. Gençlerimizin durumundan memnunsak o zaman sorun yok. Eğer memnun deyilsek bunun sebeblerini araştırmamız ve çözümler getirmemiz gerekir. Gençlige yapılan yatırım gelecege yapılmış yatırımdır ve yüz misliyle karşılık alınır.
Gençliği tehdit eden unsurlar • Özenti gençlik • Zararlı alışkanlıklar • Şeytan, nefis, heva ve hevese uyma • Zararlı Görsel ve Yazılı Medya • Kitap Okuma Alışkanlığının Yetersizliği • Aile İçi Problemler
Özenti gençlik • Özenti Her yönüyle kendi din ve hayat anlayışından uzaklaşarak, özenti ve aşağılık psikolojisiyle Hıristiyan batıyı taklit etmek gençler arasında önemli yanlıştır. Onların, futbolcu, sanatçı, artisti, şarkıcılarına vs. özenilerek onların hayat tarzı ve anlayışı taklit edilmektedir. Kendi değerlerimize bağlı kalarak da teknoloji, sanat, edebiyat, siyaset, sanayi vs. her alanda dünyaya öncü olabiliriz. Moda adı altında da yapılanlar da batılılaşma hastalığıdır Bu konuda şairimiz M. Akif Ersoy’un şu mısraları ne güzeldir. Göreceksin ki bu millete fazilet en uzun, En derin köklere yaslanmada; hem sonra onun, Bir mübarek suyu var hiç kurumaz: ‘’Din-i Mübin’’ Hadisat etmesin oğlum, seni asla bedbin… İki üç balta ayırmaz bizi mazimizden, Ağacın kökleri madem ki derindir cidden. Bu cihetten, hani hiç yılmasın, oğlum gözünüz, Sade Garb’ın yalnız ilmine dönsün yüzünüz. O çocuklarla beraber, gece gündüz didinin; Giden üç yüz senelik ilmi sık elden edinin. Fen diyarında sızan namütenahi pınarı, Hem için, hem getirin yurda o nafi suları. Aynı menbaları ihya için artık burada, Kafanız işlesin, oğlum, kanal olsun arada. M. Akif ERSOY, Safahat, İst. 1975, s.442, 443
Din Ve Ahlak Eğitimin Yetersizliği • Din ve Ahlak Eğitiminin Yetersizliği Din ve ahlak; toplumu bir arada ve birbirine güvenle bağlayan hem bu dünyada hem de Ahirette mutlu ve huzurlu bir hayat sunan insanın kimliğini oluşturan en önemli değerdir. İslam barışa ve adalete büyük önem vererek, her türlü haksızlığa ve zulme karşı çıkar. Bu nedenle topluma ve insanlığa faydalı insanların yetiştirilmesi için gençlerin din ve ahlak eğitimine büyük önem verilmesi gerekir.
Zararlı alışkanlıklar • Zararlı Alışkanlıklar İnsanlar zararlı yada faydalı alışkanlıkları genç yaşta edinir. Bu alışkanlıklar hayatını olumlu yada olumsuz etkiler. Bu nedenle onlara faydalı alışkanlıklar kazandırılmalı; onları, zararlı alışkanlıklardan korumalı ve bu konuda bilinçlendirmeliyiz. Gençleri olumsuz etkileyen zararlı alışkanlıkları şu başlıklar altında toplayabiliriz: a. İçki – Kumar İçki ve kumar, kişinin hem kendisine hem de çevresine en büyük zararı dokunan Yüce Allah’ın ifadesiyle “şeytan işi birer pisliktir”. يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالأَنصَابُ وَالأَزْلاَمُ رِجْسٌ مِّنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir. Bunlardan uzak durunuz ki, kurtuluşa eresiniz. (Maide, 5/90) إِنَّمَا يُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَن يُوقِعَ بَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاء فِي الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ وَيَصُدَّكُمْ عَن ذِكْرِ اللّهِ وَعَنِ الصَّلاَةِ فَهَلْ أَنتُم مُّنتَهُونَ Şeytan içkide ve kumarda ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi? (Maide, 5/91) İslam, içki ve kumarın her çeşidini yasaklamıştır. Bugün gençler arasında bu haramların gittikçe yaygınlaşmakta olduğu gözlenmektedir. İçkinin bağımlılık kazandırmasıyla her çeşit suçları körüklemektedir. Şiddete varan vakalar sebebiyle daha hayatının baharında iken gençler hapishane ile tanışabilmektedir. Bu mahkumiyet o kişiyi sabıkalı ve de ömür boyu töhmet altında bırakmaktadır. Genç yaşta alışılan içki sebebiyle ülkemizde trafik kazaları ve aile geçimsizlikleri kat kat artmıştır. Yapılan bir araştırmaya göre; Türkiye'de alkol kullananların sayısında önemli bir artış olduğu ve uyuşturucu kullananların % 73'ünü de 20 yaşın altındaki gençlerin oluşturduğu bildirilmektedir. Yine bu araştırmaya göre trafik kazalarının % 60'ı, cinayetlerin % 85'i, tecavüz olaylarının % 50’si, boşanma olaylarının % 80'i alkol kullanımından kaynaklanmaktadır
Şeytan, Nefis, Heva ve Heves • Şeytan, Nefis, Heva ve Hevese Uyma Hayatımızı şekillendirecek ve yönlendirecek emir ve yasakları, Rabbimiz bizlere bildirmiştir. Peygamber efendimiz (s.a.v) de bunları hayatında tatbik ederek hem örnek olmuş hem de açıklamıştır. Gençlerimizi kendi heva ve arzularına göre değil peygamberimizin ahlak ve sünnetiyle yetiştirmeliyiz. Onu model şahsiyet almaları sağlanmalıdır. أَرَأَيْتَ مَنِ اتَّخَذَ إِلَهَهُ هَوَاهُ أَفَأَنتَ تَكُونُ عَلَيْهِ وَكِيلًا Kendi nefsinin arzusunu kendisine ilah edineni gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın? (Furkan, 25/43) Bu ilahi hitaba uyarak gençlerin de İslam’a uymayan kendi arzu ve isteklerinin peşine düşerek nefislerini ilah edinmeleri önlenmelidir
Zararlı Görsel Ve Yazılı Medya • Zararlı Görsel ve Yazılı Medya Gençleri şiddete, mafyaya, fuhşa, ahlaksızlığa, inançsızlığa kişiliksizliğe içkiye yönlendiren medya da en büyük tehlikelerden biridir. Her türlü ahlaksızlığı normal gibi yayınlayan medya gençleri günaha ve sapkınlığa itmektedir. Gençlerimiz zararlı yayınlardan uzak tutulmalı, faydalı yayınlara yada çeşitli sportif etkinliklere katılmaları sağlanmalıdır. Özellikle televizyon gençler için birçok zararlar içermektedir. Günümüzde interneti de hesaba katarsak, doğru kullanılmadığı takdirde tehlikesi önemli boyutlara ulaşmaktadır. Mutlaka gençlerimizi internet ve televizyon karşısında başıboş bırakmamalıyız.
Kitap Okuma Alışkanlığı Yetersizliği • Kitap Okuma Alışkanlığının Yetersizliği Kitap okumanın ne kadar ehemmiyetli olduğunu anlamak ve anlatmak ancak okuyan insanların anlayabileceği bir şeydir. Nitekim bir düşünür “ Dünyayı yöneten , kalem , mürekkep ve kâğıttır” diyor, haksızda değil. (James Howell) Kitaplar sayesinde bilgiler tecrübeler sonraki nesillere aktarılır. Dünyadaki bilgilere ulaşmanın en kolay yolu okumaktır. Okuma oranı ne kadar artarsa toplumumuzda kültür ve medeniyet o oranda gelişir. Bunun için gençlerimize ne yapıp edip okuma alışkanlığı kazandırmamız gerekmektedir. Çünkü gençler geleceğimizin teminatıdır. Zaten Rabbimiz şöyle buyurmuyor mu? اِقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذِي خَلَقَ Yaratan Rabbinin adıyla oku! (Alak, 96/1)
Aile İçi Problemler • Aile İçi Proplemler Ailesinde sorun olan gençler, proplemli gençler olarak ortaya çıkmaktadır. Zaten genç kendi surunlurıyla boğuşurken bir de aile içindeki kavga, şiddet ve geçimsizlik onu proplemler yumağı haline getirmektedir. Sorunlarını anne- babasına açamayan genç, çözümü ve mutluluğu başkalarında aramaktadır. Yapılan bir araştırmaya göre; Ergenler dert ve sorunlarını en çok kız veya erkek arkadaşları ile paylaşmaktadır. Ergenlerin % 25'i sorunlarını en çok erkek arkadaşlarıyla % 23'ü kız arkadaşları ile paylaştığını belirtmiştir. Anneler ile paylaşma oranı % 23, babalar ile % 3, kız kardeşler ile % 10, erkek kardeşler ile % 3'tür
Peygamberimiz (s.a.v) “Size hayırlı gençleri tavsiye ederim. Çünkü onların kalbi daha incedir. Allah beni doğrulukla ve müsamahayla gönderdi. Bana gençler yanaştı, ihtiyarlar bana muhalefet etti” buyurdular.
Zübeyir b. Avvam (r.a) Müslüman olduğu zaman 15 yaşındaydı. 17 yaşında eline kılıcı alıp gece sokağa fırlamıştı. Peygamberimiz (s.a.v) ona “Zübeyir benim havarimdir” demişti. Sa’d b. Ebi Vakkas (r.a) 19 yaşında Müslüman oldu. Tam bir İslâm fedaisi idi. Uhud Savaşında Peygamberimizi (s.a.v) korumuş ve her ok atışında bir müşriği yok etmiştir. Peygamberimizin (s.a.v) “Anam-babam sana feda olsun at ya Sa’d!” diye iltifatına mazhar olmuştur.
Mus’ab b. Umeyr (r.a) genç yaşında muallim olarak Medine’ye gönderilmiş ve bir senede Müslümanların sayısını 180’e çıkarmış ve Peygamberimizin (s.a.v) Medine’de himaye görmesine sebep olmuştur. Medine ileri gelenlerinden Useyid b. Hudayr ve Sa’d b. Muaz (r.a) gibi ileri gelenlerin Müslüman olmasını sağlamıştır. (Buhari, Menâkıbu’l-Ensar, 46)
Peygamberimiz (s.a.v) “Her çocuk İslâm fıtratı üzere doğar; ancak annesi-babası onu Yahudi ve Hristiyan ve Putperest yapar” (Tirmizi, Kader, 5) buyurmuşlardırPeygamberimiz (s.a.v) “İhtiyarlanmadan önce gençliğin değerini bilin!” buyurmuşlardır.
Nitekim Peygamberimiz (s.a.v) “İnsanoğlu kıyamet gününde beş şeyden sorguya çekilmedikçe bir yere ayrılamaz. Bu beş şeyden biri de gençliğini nerede ve nasıl geçirdiğidir” (Tirmizî, Kıyamet, 1) buyurarak gençlik dönemine dikkat çekmiştir. Yine Peygamberimiz (s.a.v), dinin en iyi gençlikte yaşanacağına, makbul olan ibadetin gençlikte yapılan ibadet olduğuna işaret ederek, kıyamet gününde arşın gölgesi altında mutlu olacak yedi sınıf insandan birinin de “gönlü Allah’a bağlı ve Allah’a ibadet ederek yetişen gençler” olduğunu bildirmiştir (Buhârî, Ezan, 36; Hudud, 19; Rikâk, 24; Müslim, Zekât, 91; Tirmizî, Zühd, 53; Nesâî, Kudât, 2).
Kâinatın efendisi, Hz. Muhammed (s.a.v) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: ” Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bil! 1- İhtiyarlıktan önce gençliğin, 2- Hastalıktan önce sağlığın, 3- Meşguliyetten önce boş vaktin, 4- Fakirlikten önce zenginliğin, 5- Ölümden önce hayatın kıymetini bil!”
Muhterem müminler :; Kur'ân-ı Kerim'de Hz. İbrahim şu şekilde dua ederek çocuk istemiştir. رَبَّنَا وَاجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ وَمِنْ ذُرِّيَّتِنَآ اُمَّةً مُسْلِمَةً لَكَ وَاَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبْ عَلَيْنَا اِنَّكَ اَنْتَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ "Ey Rabbimiz! Bizi Sana ibadet edenlerden kıl! Çocuklarımızdan sana itaat eden bir ümmet çıkar..." Temiz bir nesil için Allah'a dua etmek gerekir. Aileler çocuklarına güzel örnek olmalı ve çocuklarına tavsiye edecekleri şeyleri kendileri yaşamalıdır.