920 likes | 1.58k Views
ETKİLİ İLETİŞİM. İLETİŞİM ( KOMÜNİKASYON, HABERLEŞME, BİLDİRİŞ) İletişim, hangi yolla olursa olsun insanların duygu ve düşüncelerini birbirleri ile paylaşmasıdır.
E N D
İLETİŞİM ( KOMÜNİKASYON, HABERLEŞME, BİLDİRİŞ) • İletişim, hangi yolla olursa olsun insanların duygu ve düşüncelerini birbirleri ile paylaşmasıdır. • İletişim, katılanların bilgi sembol üreterek birbirlerine ilettikleri ve bu iletileri anlamaya, yorumlamaya çalıştıkları bir süreçtir. • Bilgi üretme, aktarma ve anlamlandırma sürecidir. • İletişim bir kişiden(kaynak) diğer kişi veya kişilere(alıcı) bilgi aktarım sürecidir. • İnsanların davranışı, konuşması, susması oturuş biçimi, kendini ifade etmesi yani çevresine mesaj iletmesi bir iletişimdir.
İletişimde asıl amaç; anlaşılabilir mesajlarla, alıcıların tutum ve davranışlarında değişiklik yapmaktır. • İletişim; • Toplumun temelini oluşturan bir sistem, • Bir kurum yönetiminin düzenli çalışmasını sağlayan bir araç, • Kişisel davranışları etkileyen bir teknik, • Sosyal ilişkiler bakımından zorunlu bir bilim, • Sosyal uyum için gerekli bir sanattır.
NİÇİN İLETİŞİM KURARIZ? • Var olmak • Haberleşmek • Paylaşmak • Etkilemek ve yönlendirmek • Eğlenmek ve mutlu olmak
İLETİŞİM SÖZ KONUSU OLUNCA AŞAĞIDAKİ SORULARI KENDİMİZE SORMALIYIZ • Neden iletişim kurmaya ihtiyacım var? • Kiminle /kimlerle iletişim içinde olmalıyım? • Hangi tür iletişim biçimini kullanmam daha uygun olur? • İletişime geçmemi engelleyen faktörler nelerdir? • İletişim kurma becerimi nasıl geliştirebilirim?
İletişimin temel birimleri 1-KAYNAK= İletişimi başlatan 2-MESAJ = İletilecek bilgiler 3-KANAL = İletim yolu 4-HEDEF = İletilecek kişi 5-GERİ BİLDİRİM= Hedefin cevabı (YANSIMA-FEEDBACK)
ÖRNEK SORU İletişim sürecinin öğelerinden biride Kanal’dır. Bir iletişimde kanal olabilecek unsur aşağıdakilerden hangisidir? A) Sınıfta bulunan öğrenciler B) Konu sonunda yapılan yazılı yoklamalar C) Öğretmenin kullandığı araç gereç D) Dersi anlatan öğretmen E) Öğretmenin anlattığı konu ÖRNEK SORU Sınıfta ders anlatan bir öğretmen iletişimin hangi öğesini oluşturmaktadır? A) Dönüt B) Kaynak C) Kanal D) Mesaj E) Alıcı ÖRNEK SORU Aşağıdakilerden hangisi iletişimin 5 temel amaçlarından bir tanesi değildir? a) Paylaşmak b) Mutlu olmak c) Varolmak d) Arkadaş edinmek e) Etkilemek ve yönlendirmek
İLETİŞİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ • Bilinçli yada bilinçsiz olarak gerçekleşebilir. • Kullanılan sembollere, alıcı ve kaynak farklı anlamlar verebilir. • Sözcüklerle ve beden diliyle gerçekleşir. • Sözel olmayan iletişim duyu organlarıyla algılanabilir. • Geri bildirime gereksinim duyan çift yönlü eylemdir. • Meydana geldiği ortamdan etkilenir.
İLETİŞİMİN TEMEL FONKSİYONLARI • ENFORMASYON: Kişisel, çevresel, yerel, ulusal ve uluslar arası koşulları anlamak, bilinçli tepkiler göstermek ve doğru sonuçlara ulaşmak için gerekli olan haber, veri, bilgi, mesaj, fikir ve yorumların toplanması, depolanması, işlenmesi ve yayılmasıdır. • SOSYALİZASYON : Kişilerin, içinde yaşadıkları toplumun etkin üyeleri olarak, faaliyet göstermelerini sağlayarak, toplumsal bağlılığı ve bilinci besleyecek genel bilgi birikimini oluşturmak ve böylelikle, toplumsal yaşama aktif bir şekilde katılmalarına izin vermek.
MOTİVASYON : Her toplumun ve her topluluğun yakın ve uzak hedeflerini oluşturmak, kişisel tercihlerin teşviki, kişisel ve toplumsal etkinlikleri geliştirmek, herkesçe kabul gören hedeflere ulaşmaya yardımcı olmak. • TARTIŞMA : Karşılıklı fikir birliğini ve alışverişini kolaylaştırmak ve kamuoyunu ilgilendiren konularda farklı görüşleri netleştirmek için gerekli ortamı oluşturmak.
EĞLENCE : Kişisel ve toplu olarak eğlenme amacıyla işaret, ses, sembol ve görüntü aracılığıyla aktivitelerin yaygınlaşmasını sağlamak. • ENTEGRASYON : Tüm insanların, grupların ve ulusların birbirlerini tanıma ve anlamalarını sağlamak, kendileri dışındakilerin yaşam koşullarını, görüşlerini ve isteklerini değerlendirebilmek için ihtiyaç duydukları farklı mesajlara ulaşmaları sağlamak.
EĞİTİM : Yaşamın tüm aşamalarında kişilik oluşumu, kişisel yetenek ve kapasitenin gelişimi için bilgi aktarmak. • KÜLTÜREL GELİŞME : Geçmişin mirası korumak amacıyla kültürel ve sanatsal ürünlerin yayınlanması, bireyin ufkunun genişletilmesi, hayal gücünün geliştirilmesi yoluyla kültürel gelişimin sağlanması
İLETİŞİM TÜRLERİ • KİŞİ İÇİ İLETİŞİM • Bireyin kendi kendisi ile kurduğu iletişimdir. Bir insanın düşünmesini, duygulanmasını, kişisel ihtiyaçlarının farkına varmasını iç gözlem yapmasını rüya görerek kendi içinden mesaj almasını yada kendine sorular sorarak bunlara cevaplar üretmesini, kişi içi iletişime örnek verebiliriz. Bireyin kendisi ile iletişim kurması,duygularını, düşüncelerini gözden geçirmesidir. Aslında tüm iletişimler burada başlar. Kişi içi iletişimi olumsuz yönde etkileyen unsurlar İki Halin Çatışması ve Bilişsel Çelişkidir
KİŞİLER ARASI İLETİŞİM • Genel bir tanımlamayla kaynağını ve hedefini insanların oluşturduğu iletişime kişiler arası iletişim denir. • Karşılıklı iletişimde bulunan kişiler bilgi sembol üreterek bunları birbirlerine aktararak ve yorumlayarak iletişimi sürdürürler • İletişimin kişiler arası iletişim sayılabilmesi için 3 şart aranır. 1-Yüz yüze olması 2-Katılımcılar arasında bir mesaj alışverişinin olması 3-Söz Konusu iletişimin sözlü veya sözsüz nitelikte olmasıdır. • Yazışmalar kişiler arası iletişim sayılamaz.
KİŞİLER ARASI İLETİŞİMİN SINIFLANDIRILMASI
ÖRGÜT İÇİ İLETİŞİM • Örgütü belirli bir amacın gerçekleşmesi için kişilerin faaliyetlerinin bir bölümünün iş bölümü içerisinde koordine edildiği ve çevresiyle etkileşim içerisinde bulunduğu yapı olarak tanımlamak mümkündür. • Örgütsel iletişim örgütün hedeflerine ulaşmak için gereken üretim ve yönetim süreci içinde, planlama, eşgüdümü sağlama, denetim, karar alma gibi belli kurallar içinde gerçekleşen, örgüt içinde ve örgüt dışında sürdürülen bilgi alışverişidir. • Örgüt üyelerinin bir takım işlere kendi rolleri içinde algılayıp algılamamaları ya da sahip oldukları rolleri kendilerine uygun bulup bulmadıkları da yine örgüt içi iletişimlerinde belirleyici olabilir. • ÖRGÜT İÇİ İLETİŞİMİNİN FONKSİYONLARI • Bilgi sağlama işlevi • İkna etme ve etkileme işlevi • Emredici ve öğretici iletişim • Birleştirme işlevi
KİTLE İLETİŞİM • Bir takım bilgilerin, sembollerin, bir takım hedefler tarafından üretilmesi geniş insan topluluklarına iletilmesi ve bu insanlar tarafından yorumlanması sürecine kitle iletişim adı verilir. • Kitle iletişim sürecinde kaynak, iletiyi aktarmak için belirli formlarda biçimlendirilen tek bir kişi değil, biçimsel bir örgüt ya da profesyonel iletişimcilerdir. Kaynak ile hedef kitle (alıcı) arasındaki ilişki çoğunlukla tek yönlüdür. Yansıma gecikmeli ve nadiren olur. • Kitle iletişiminde kaynak ile hedef arasındaki kanallara ise kitle iletişim araçları denir. Uzmanlaşma ve kurumsallaşmanın söz konusu olduğu bu iletişim türü de gönderici mesajını mekanik araçlar yardımıyla kısa zamanda hızlı ve sürekli bir biçimde alıcıya iletmektedir. Bu araçlar arasında gazete, kitap, radyo, televizyon, çeşitli dergiler, kısaca görsel-işitsel ürünler ile basılı yayınlar sayılabilir. Bu araçlar herhangi bir konudaki bilgiyi kısa zamanda geniş kitlelere yayabilmekte ve bu yüzden günlük hayatımızda çok etkili olmaktadır
ÖRNEK SORU Aşağıdakilerden hangisi iletişim türlerine girmez? A) Kişi-içi iletişim B) Toplumsal iletişim C) Kişilerarası iletişim D) Örgüt-içi iletişim E) Kitle iletişimi ÖRNEK SORU Aşağıdakilerden hangisi kişi içi çatışmaya örnek gösterilebilir? a) Kişinin karşısındakini yanlış anlaması b) Bireyin aynı statüde çalışan başka bir kişi ile fikir çatışması yaşaması c) Bireyin aynı anda farklı şeylere ihtiyaç duyması d) Kişinin karşısındaki konuşmacının fikirlerini benimsememesi e) Kişinin sürekli olarak kendini motive etmesi ÖRNEK SORU Kaynağını ve hedefini insanların oluşturduğu iletişime …...…………denir. A) Kişi içi iletişim B) Kişiler arası iletişim C) Örgüt içi iletişim D) Kitle iletişimi E) Çatışmalı iletişim
ÖRNEK SORU Bir insanın düşünmesi, duygulanması, ihtiyaçlarının farkına varması nasıl bir iletişim tekniğidir? A) Kişiler arası iletişim B) Kişi içi iletişim C) Örgüt-içi iletişim D) Kitle iletişimi E) Grup iletişimi ÖRNEK SORU İnsanların bilgi-sembol üreterek birbirlerine ilettikleri ve bu iletileri anlamaya, yorumlamaya çalıştıkları sürece ne ad verilir? A) İletişim B) Kaynak C) Sözsüz İletişim D) Sözlü İletişim E) Kodlama ÖRNEK SORU Aşağıdakilerden hangisi örgüt içi iletişim türüne bir örnektir? A) Kişinin gördüğü bir rüya sonucu bir kuruma bağışta bulunması B) Gazetedeki bir haber üzerine bir kişinin tavuk eti yememesi C) Akşam yemeğinde ailenin kendi arasında yaptığı konuşmalar D) Bir okuldaki müdürün, memurdan resmi yazılara cevap vermesini istemesi E) Uzun bir süre sonra karşılaşan iki asker arkadaşın aralarında yaptığı özlem dolu konuşmalar
ÖRNEK SORU Aşağıdakilerden hangisi kitle iletişimin özelliklerinden biridir? a) Yüz yüze iletişimdir b) Çift yönlü olma zorunluluğu vardır c) Tek yönlü iletim olarak kalabilir. d) Ulaşılabilecek insan sayısı sınırlıdır. e) Karşılıklı iletişim ÖRNEK SORU Aşağıdakilerden hangisi iletişimin özelliklerinden değildir? a) İletişim karşılıklı bilgi ve duygu alış verişidir b) İletişimin olabilmesi için iletişime katılan insanların olması gerekir c) Verilen mesajlar sözlü yada sözsüz nitelikte olmalıdır d) İletişimde en önemli mesajlar kişilerin söylediği kelimelerdedir e) İletişim tek yönlü değil çift yönlü olmalıdır
İLETİŞİMİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER • KORKU (FOBİ) Sosyal Fobi (SF), utanç verici bir duruma düşmekten, onaylanmayacak bir davranışta bulunmaktan, alay edilmekten, rezil olmaktan, eleştirilmekten, reddedilmekten, beğenilmemekten, olumsuz olarak değerlendirilmekten duyulan korku • NEDENLERİ • BELİRTİLERİ 1-Fizyolojik Belirtiler (Bedeninizde ortaya çıkan değişiklikler) 2-Zihinsel Belirtiler(Sosyal ortamlarda nasıl olmanız gerektiği ve kendiniz ile ilgili düşünceleriniz) 3-Davranışsal Belirtiler (Kaçınma yöntemleriniz) • TEDAVİSİ
ÖNKABUL • Yerleşmiş fikir ve inançlardır. • Bireyin sahip olduğu genellikle olumsuz düşüncelerdir. Bazıları; • Şimdiye kadar hep başarısız oldu • Başkaları yapsın • Yine mi problem • Yapılması mümkün değil • Ben bu işi yapamam • Bu çocukça bir şey • DUYARSIZLIK Çoğu zaman başkalarının duygu ve düşüncelerini dikkate almayı bir fazlalık olarak görmekteyiz. Özellikle hayatımızın akışı bazı zamanlar yoğun bir tempo içerisinde koşturmak durumunda kalmamız nedeniyle sadece kendi işimize odaklaşmışolabiliriz.
LAKAP TAKMAK İsim takmak kişilerin benlik imajları üzerinde olumsuz etki yapar. Kişiye takılan özellikle kötü anlam ifade eden isimler, lakaplar kişilerin kendilerini bulundukları ortamdan soyutlamalarına sebep olabilir. • ALINGANLIK Alıngan kişi sürekli olarak, iletişim kurduğu kişi tarafından kendisine yönelik bir olumsuzluk arar ve bulduğunu düşünür. Böylece kendisi ve diğer insanlarla iletişim ağının arasına duvar örer, bunun sonucu olarak ta sağlıklı iletişim kuramaz.
BENCİLLİK(BEN MERKAZCİLİK) Her konuda kendini öne çıkarma, sürekli kendinden bahsetme, hep kendisi hakkında konuşma ve öteki insanlardan daha önemli ve değerli olduğunu ön plana çıkarma haline ben merkezcilik denir. Ben merkezci biriyle iletişim sürecinde birey çok kısa bir süre sonra kendini önemsiz, değersiz ve varlığının dikkate alınmadığını hissetmeye başlayacaktır. Sağlıklı bir iletişimde her iki tarafında eşit ve dengeli bir biçimde yer almaları gerekmektedir. • KARARSIZLIK Kişiler, karşılarındaki insana kendilerini ifade edebilmek için öncelikle kendilerinden emin olmalıdırlar. Kendisinden emin olmayan kişi düşüncelerini ifade etmekte zorlanır ve anlatmak istediklerini de anlatamaz. Buda doğal olarak sağlıklı iletişimi engeller.
ÖRNEK SORU Aşağıdakilerden hangisi iletişime engel faktörlerdendir? A) Güvensizlik B) Yabancılaşma C) İlgisizlik D) Duyarsızlık E) Hepsi ÖRNEK SORU Aşağıdakilerden hangisi iletişimin önündeki engellerden biri değildir? A) Korkular B) Ön kabuller C) Duyarsızlık D) Empati E) Kararsızlık ÖRNEK SORU Aşağıdakilerden hangisi kişilerin korku sebeplerinden biri değildir? a) Kişi-içi iletişim b) Başarısızlık İnancı c) Asosyal Bir iş Ortamı d) Sürekli Stres ve Hastalıklar e) Baskı Dolu Çocukluk
İLETİŞİMİN TEMEL BECERİLERİ • DİNLEME Dinleme iletişimin en temel alanlarından biridir. Empatik iletişimin gerçekleşmesinde dinleme en önemli unsurdur. Karşımızdaki kişiyi işitmek yeterli olmaz. Onun söylediklerini anlamak,düşünmek,etkin bir dinleyici olmak gerekir. Hiç kuşkusuz dinleme edimini sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmek kolay değildir. Günlük hayatımızın koşuşturması ve yorgunluğu içinde sürekli bir şeyleri dinlemek zorunda kalırız.Gerçek dinleme söylenenleri dikkatimizi tam vermemiz ve onları anlamamız anlamına gelir. Dinleyerek yakın çevremizdeki arkadaşlarımızı,aile üyelerini anlamamızı,neler hissettiklerini öğrenmemizi,onları ve ilişkilerimizi daha iyi değerlendirmemizi sağlayacaktır. Dinleyerek evimizde, mutlu ya da mutsuz insanların varlığını,işte daha iyi çalışmamızı sağlayabiliriz.
DİNLEME TÜRLERİ 1-GÖRÜNÜŞTE DİNLEME : Bu dinleme türü aslında dinlememek sadece dinliyormuş gibi yapmaktır.Sınıfta veya diğer etkinliklerde insanların gözlerini size çivilediklerini,arada sırada gözlerini hayret ifadesi vererek açtıkları yada başlarını salladıklarını görürsünüz;çok büyük bir dikkatle sizi dinliyor gibidirler ancak zihnen çok uzakta olan bu insanlara hitap ederseniz uykudan uyanır gibi sıçrarlar. 2-SEÇEREK DİNLEME : Bu dinleme türü bir anlamda algıda seçicilikle ilgilidir.Bir annenin bir oda dolusu çocuğun sesi varken, kendi çocuğunun ağlayışını ayırt etmesi yada karnı aç olan kişilerin sadece yemek reklamlarını fark etmesi gibi dinleyicinin sadece kendisi ile ilgili olan kısmı duyması diğer anlatılanlara kulaklarını kapatması anlamındadır.
3-SAPLANTILI DİNLEME :Bu tür dinleyiciler siz ne derseniz deyin kendi duymak istediğini duyar,bu tür dinleyicilerle belli bir noktaya yada ortak paydaya gelmek çok zordur. 4-SAVUNUCU DİNLEME :Bu tür dinleyiciler sürekli savunma durumundadırlar.Yapılan her tür konuşmayı kendilerine yönelik bir saldırı gibi algılarlar ve sürekli kendileri ile ilgili aslında öyle olmadıklarını,öyle düşünmediklerini ispatlamak gibi bir uğraşı içindedirler.konuşmaları genellikle kendilerine dönüktür.
5-TUZAK KURUCU DİNLEME :Bu dinleyiciler sinsice bir çaba içindedirler.Daha önceden yapılmış planları vardır,konuşmacıyı usta sorularla tuzağa çekerler.Argoda kullanılan “punduna getirip mosmor etmek” şeklindeki deyimi bu dinleme türüne karşılık gelir.Bu dinleyiciler genellikle ellerinde bir kağıt kalemle dinlerler ve konuşmacının ,konuşmasında yakaladıkları açıkları not ederler,konuşma sonunda ilk söz alan ve bu açıkları sıralayanlar genellikle onlardır. 6-YÜZEYSEL DİNLEME: Yüzeysel dinleyici konuşmanın ayrıntılarına dikkat etmez,genel konu ve içerik hakkında bilgi sahibi olmak onun için yeterlidir.Söylenen sözün görünürdeki yüzeysel anlamın arkasında yatan derin anlamını kaçırır.
7-EDİLGİN DİNLEME :Dinleyici söylenen her şeyi dinler ama tamamen pasiftir,konuşmaya herhangi bir katkı sunmaz,eleştiri getirmez,sadece dinler.Konuşmacıda dinlenmiyormuş izlenimi yaratır. 8-ETKİN DİNLEME :Etkin dinleme görünen mesajın arkasındaki gerçek mesajın ortaya çıkmasını sağlar.Yansıtmalı dinleme yada açılımlı dinleme diye de adlandırılır.etkin dinleme de konuşmacı kendisinin ve söylediklerinin önemsendiğini hisseder,böylece kendini daha iyi ifade eder,aldığı geri iletiler olaya daha objektif bakmasını sağlar,sevgi ve saygı ortamı oluşturur, kabul edilmek konuşmacıda özgüven oluşturur.
DİNLEMENİN KURALLARI • Mutlaka yüzünüzü konuşan kişiye çevirin • Konuşmayı kesin,hiç kimse konuşarak dinleyemez.. • Konuşmacıya kolaylık sağlayın,onun rahatlamasını sağlayın. • Konuşmacıyı dinleme isteğinde olduğunu gösterin,işinizi bırakın saatinize bakmayın,göz teması kurun. • Dikkatleri dağıtan şeyleri ortadan kaldırın. • Konuşmacıyı empatik dinleyin,kendinizi onun yerine koyun. • Sabırlı olun, başka kimseyle iletişim kurmayın. • Kendinizi rahat ve hafif tutun. • Eleştiriyi sonraya bırakın,soru sorun,konuşmacının mesajını başka sözcüklerle acın. • Konuşmacının sözünü bitirmesini bekleyin
ÖRNEK SORU Dinlerken söylenenler içinde bize yönelik bir eleştiri ya da saldırı olup olmadığını araştırmak, hangi dinleme şeklidir? A) Nezaketten dinleme B) Savunmada dinleme C) Yaltaklanmacı dinleme D) Denetçi Dinleme E) Seçerek dinleme ÖRNEK SORU Aşağıdakilerden hangisi yanlış dinleme biçimlerinden birisi değildir? A) Görünüşte dinleme B) Saplantılı dinleme C) Seçerek dinleme D) Savunucu dinleme E) Kritik dinleme
ÖRNEK SORU Aşağıdakilerden hangisi dinlemeyi engelleyen tutum ve davranışlardandır? A) Kendi söyleyeceklerimize hazırlanmak B) Karşımızdaki konuşurken hayal kurmak C) İşimize gelmediğinde konuyu değiştirmek D) Söylenenleri filtreden geçirmek E) Hepsi ÖRNEK SORU Aşağıdakilerden hangisi etkili dinleme becerisi geliştirmenin yollarından biri değildir? A) Soru sorma B) Hemen sonuç çıkarma C) Göz teması kurma D) Dinlediğinizi belli etme E) Not alma ÖRNEK SORU Aşağıdakilerden hangisi etkin dinlemenin boyutlarından biri değildir? a) Önyargılı olmak b) Konuşmacıya bakmak c) Sözünü bölmemek d) Empatik dinleme yapmak e) Hiçbiri
KENDİMİZİ TANIMA • Kendini tanıma, kişinin kendisi hakkındaki bazı bilgilerin farkında olması demektir. Kendini tanıma becerisi gelişmemiş olanlar, başkalarının onlar için hazırladığı dünyayı yaşayarak, “kendisi” olma şanslarını kaybederler. • Bir insanın hedeflerini belirleyebilmesi, sağlıklı seçimler yapabilmesi, olaylar karşısında nasıl tepkiler vermesi gerektiğini bilmesi, kısaca “kendisi” olması; büyük oranda kişinin kendini tanımasıyla mümkündür. • Bunu sağlamak için; kendi iç dünyanızın farkında olmanız, duygu ve düşüncelerinizi ayırt edebiliyor olmanız, bütün bunları da hem kendinizin hem de başkalarının davranışlarını anlama amacıyla kullanmanız çok önemli. Çok önemli olan bir başka nokta da; geleceğinizle ilgili doğru bir rota belirleyebilmeniz için kendinizi tanımanız gerekiyor. • Kendini tanıma, öncelikle insanın iç dünyasıyla, başka bir deyişle kendisiyle iletişime geçmesidir. Bu süreç insanın yaşadığı duyguları, aklından geçen düşünceleri, canlı ve cansız her türlü varlığa gösterdiği tutum ve davranışlarını yargılamadan gözlemesini ve çözümlemesini gerektirmektedir. İnsanın kendini iyi tanıması, olumlu ve olumsuz ya da iyi ve kötü yönlerini bilmesi, günlük yaşam içinde neyi yapıp yapamayacağını, yaşadıkları karşısında neler hissedeceğini, neler düşüneceğini ve neler yapacağını öngörebilmesi, içindeki istek ve gereksinimlerini görebilmesi ile yakından ilişkilidir. • SOKRATES; "KENDİSİNİ TANIMAYAN İNSAN HİÇBİR ŞEY BİLMİYORDUR"
KENDİMİZİ TANIMAK İÇİN; • Kişiliğimiz • Zaaflarımız • Güçlü Yönlerimiz • Tepkilerimiz • Niyetimiz • Empati yeteneğimiz • Beklentilerimiz • Duygularımızı ifade biçimimiz • Kendimizle iletişimimiz • V.b. özelliklerimizi bilmemiz gerekir. BAŞKALARINI BİLEN KİMSE BİLGİLİ, KENDİNİ BİLEN KİMSE AKILLIDIR.(LAO-TSZE)
KENDİMİZİ DOĞRU İFADE EDEBİLME(KONUŞMA) • Uyuduğumuz zamanın dışında kalan süreç içinde konuşmanın,yaşamımızda önemli bir yeri işgal ettiğini görüyoruz. • Konuşma insanlar için günlük gereksinimdir.Konuşmanın etkili olmasında birçok faktör vardır.Bunlar;ses tonu,sözcüklerin seçimi,vurgu,içerik ,simgesel dil ve mizahın kullanımı,hız telaffuz,ses perdesi,hedefe yönelik konuşma,üslup-tarz,anlamlılık,zihinsel etkinlik ve kalıplardır.bunların birkaçına sırayla bakalım. İnsanda dilince değişir kader, Ya yurda baş olur,ya başı gider. Kutadgu Bilig
1- SES TONU: Konuşmanın temelinde doğal olarak ses bulunur. Çünkü vericiden alıcıya mesajı ulaştıracak olan sestir.Konuşmada sesin yüksek veya alçak oluşu,tonlama,vurgulama,akıcılık,işitilebilirlik,tınlama,gibi farklılıklar mesajın anlaşılmasında olumlu veya olumsuz rol oynar. • Ses tonu konuşmanın içeriğine de işaret eder,kızgınlık,sevinç gibi duyguları dinleyene aktarır. • İletişim alanında çalışan uzmanlar,sesin yüksek ve alçak tonlarda beraber kullanılmasıyla daha etkili olacağının altını çizerler.Çünkü monoton bir ses makine gibidir,yaşamı aksettirecek duyguları içermez.Cümlelerin sonuna doğru yapılan vurgular bu konuda daha çok yardımcı olur. • Konuşma sırasında,solunum sistemi gerektiği gibi kullanılmalıdır.Bunun için doğru soluk almasını öğrenmek gerekir.
2-SÖZCÜKLERİN SEÇİMİ: • Sözcükler,insanın içinde doğduğu kültürün (aile kültürü,sokak kültürü vb.)sahip olduğu dilin tekrar tekrar duyulmasıyla öğrenilir.iki insanın iletişim kurmaları için aynı sözcük kalıplarına sahip olmaları gerekir. Bu da aynı dili konuşmayan kişilerin iletişim kurmalarını engeller ve ortak olan beden dili kalıplarına başvurmalarına neden olur. • Etkili sözlü iletişimde kullanılan sözcüklerin anlamlarının açık olmasına dikkat edilmelidir. • Konuşmalarda teknik sözcükler veya jargon kullanılması farklı mesleklerden veya alanlardan olan kişilerin konuyu anlamamalarına sebep olabilir. • Türkiye’de sık rastlanılan durumlardan biri batı kaynaklı sözcükleri Türkçeye uyarlayarak kullanmaktır. Bu tür sözcüklerle oluşturulan tümceler özellikle bu yabancı dili kullanmayan kişilerin verilen mesajı anlamalarında zorluk yaşamalarına neden olabilir.
3- VURGU: Konuşurken veya sesli okurken bazı sözcüklerin veya sözcüklerdeki bazı hecelerin daha baskılı ve şiddetli olmasına vurgu denir. • Örneğin,yer adlarında vurgu genellikle ilk hecelerde bulunur. Vurgu sayesinde mesaj belirginleşir. 4-KONUŞMANIN İÇERİĞİ: Etkili sözel iletişim için,daima açık sözcükler kullanılmalıdır.Fazla teknik veya farklı cümleler kullanılmamalıdır.Dinleyicinin yaş,eğitim,kültür seviyesine mutlaka dikkat edilmeli ve uygun konuşma içeriği hazırlanmalıdır. Eğer dinleyiciler konuya yabancı iseler,örnek olay ve detaylar verilerek anlamaları sağlanabilir.
5-SİMGESEL DİLİN KULLANILMASI: Mecaz,teşbih(benzetme),abartma,alay ve buna benzer simgeler konuşmaya renk katar ve anlamı kuvvetlendirir.Mecaz,bir sözcüğü gerçek anlamı dışında kullanmaktır.Kültürle yakından ilişkilidir.Örneğin,Türk kültüründe kızılan bir insana “domuz” demek bir başka kültürde aynı değerlendirmeyi vurgulamaz. 6-KONUŞMADA MİZAHIN KULLANILMASI: Konuşmadaki espriler dinleyenlerin dikkatlerini toplayabilir ve konuşmaya renk katar. Ama zorla yapılmış,dinleyenlere uymayan veya onların anlamadığı bir mizah konuşmanın tüm etkisini yok edebilir. Bu nedenle mizah kullanılacağı zaman dinleyicilerin durumu,konuşmanın içeriği dikkate alınmalıdır.
7-KONUŞMA HIZI: • Konuşmada farklı hız kullanılarak dinleyenlerin dikkatlerini sürdürmeleri sağlanabilir. • Etkili bir konuşmada,konuşma hızının dakikada 140-150 kelimeyi geçmemesi gerekir. • Bundan daha hızlı konuşmada,insanlar söyleneni anlamak yerine konuşmacının ne kadar hızlı konuştuğuna yoğunlaşırlar.Ancak etkili bir konuşma biçiminde ana mesajın verilmesine doğru,hız biraz artırılır.Ana mesaj verilir verilmez,hız kesilerek birkaç saniye bu mesajın sindirilmesine izin verilir.Konuşmada,çok hızlı konuşmak kadar,çok yavaş konuşmak da etkililiği azaltacaktır. • Ayrıca ”eeeee ” gibi sesler çıkararak veya hiç ses çıkarmadan donup kalmak gibi aralıkları doldurmayı sağlayan duraksamanın da olması dinleyiciyi sıkacaktır.
ETKİN BİR KONUŞMA İÇİN • Dinleyiciyi tanımak ve ona göre konuşmak. • Plan yapmak • Mesajın açık, net ve anlaşılır olması gerekir. • Türkçeyi doğru kullanmak. • Karşıdakiyle alay etmemek. • Argo konuşmamak, abartmamak. • Yalan söylememek • Abartılı olmamak kaydı ile jest ve mimik kullanmak • Tatlı dil yılanı bile deliğinde çıkarır.
ÖRNEK SORU Aşağıdakilerden hangisi iletişimin temel becerilerinden değildir? a) Karşımızdakini dinlemek b) Kendini açmak c) Kendini dinlemek d) Kendini doğru ifade etmek e) Kendini tanımak
İLETİŞİMİN PÜF NOKTALARI • BEDEN DİLİ Bazen bir hareket bin söze bedeldir. Bir kişiyle iletişim kurduğumuzda söylediklerimiz ne kadar önemli ise hareketlerimizle o kişide bıraktığımız intiba da o kadar önemlidir. El kol hareketleri mimikler dokunma vücut pozisyonu... İş yaşamında başarılı olmak isteyen kişi iletişim kurduğu kişilerin sadece söylediklerini değil yüzü eli kolu ve bedeniyle yaptıklarını da duymalıdır. Yapılan araştırmalara göre iletişimde kelimelerin etkisi % 7-10, ses tonu ve konuşma şeklinin etkisi % 30 – 40, beden dilinin etkisi % 55 – 60’dır. Neden vücut dili? 1.Başkaları üzerinde olumlu bir etki yaratarak amacımıza ulaşmak2.Karşımızdakileri daha iyi anlayarak etkili bir iletişim kurmak.3. Kendi beden hareketlerimizi denetleyerek sosyal ortamlara daha çabuk uyum sağlamak4.Başkalarının gerçekte ne söylemek istediğini anlamak.
1- GÖZ TEMASI Göz teması iki kişinin aynı anda birbirlerinin gözlerinin içine bakmasıdır. Bir tür sözel olmayan iletişim biçimidir ve sosyal davranış üzerinde büyük etkisi olduğu düşünülmektedir. Göz temasının sıklığı ve anlamı kültürler arasında farklılık göstermektedir. • Bir kişiyle konuşurken dikkat edilecek en önemli noktalardan biri, nereye baktığınızdır. Doğrudan konuştuğunuz kişiye bakmak, karşınızdaki kişiye samimiyetinizi iletmenize yardımcı olur ve mesajınızın etkisini artırır. Yere bakarak veya gözlerinizi kaçırarak konuşmanız, karşınızdaki kişinin üstünlüğünü kabullenme olarak yorumlanacaktır. • Konuşurken göz temasından kaçınılması, boş boş ve sabit bir noktaya bakma, ellerle ağzın örtülmeye çalışılması kişinin büyük ihtimalle yalan söylediğinin göstergesidir. • Doğrudan göz ilişkisi kurmak ve sürdürmek konusunda aşırılığa kaçmamak gerekir.Sürekli olarak bir insanın gözlerinin içine bakmak hem o kimsede rahatsızlık doğurur, hem de gereksizdir.
2- MİMİK (YÜZ HAREKETLERİ) Bir duygu veya düşüncenin kaş, göz, ağız, yüz hareketleriyle anlatılması. "Yüzü ekşidi, kaşları çatıldı, dudaklarını büzdü, gözleri hayretle açıldı!" gibi ifadeler bize o kişinin duygu durumu hakkında bilgi verir,mesaj iletir. Nerede ise bütün duygu durumlarını sadece yüz mimikleri ile ifade etmek mümkündür? Yüz kaslarının anlatım amaçlı kullanımı mimikleri oluşturur.
3- BAŞ HAREKETLERİ Başın öne eğik oluşu dış dünya ile ilgilenmeme ve içe dönme durumunu, başın belli bir kişiye yönelik olması onunla ilgilendiğimizi gösterir. Baş örneğin yukarıya doğru biraz fazla kalkıksa bir duruma karşı çıkış,meydan okuma veya üstünlük duygusuna sahip olma gibi yorumlanabilir. En yaygın olarak kullanılan iki tanesi onay için baş sallama ve reddetmek için başı yana sallamadır. Onay için başı sallama hareketi çoğu kültürde 'Evet' veya onay anlamına gelen olumlu bir harekettir. Diğeri de genellikle 'Hayır' anlamına gelen kafayı yana sallama hareketidir
4- JESTLER ( BEDEN HAREKETLERİ) • Bir jestten söz edebilmemiz için yapılan hareketin görülmesi ve yaşadığımız duygu ve düşünceyle ilgili bir bilginin karşımızdaki kişiye iletilmesi lazımdır. Her bir jest düşünce ve duygu ürünü olduğu için aslında için de doğal olarak bu özelikleri barındırır. • Yüz kaslarının anlatım amaçlı kullanılması mimikleri; baş, el, kol, ayak, bacak,ve bedenin kullanımı da jestleri oluşturur. • Esas jest ve mimikler düşünce ve duygularımızı destekleyen, onları somutlaştıran hareketlerimizdir. Örneğin, Sohbet esnasında göz kırpma, baş salama, Kolları açma gibi işaret ve hareketlerle iletmek istediğimiz ve programladığımız bir mesajı içeren bir jesttir… Öte yandan kendiliğinden gelen ve hiç beklemediğimiz bir anda bizi yakalayan esneme hapşırma gibi durumlarda bile jestler söz konusudur…
5- BEDEN DURUŞU • A)OTURMA • Bazı insanlar arkalarına yaslanır oturdukları alanın bütününü kaplarlar ve durumdan memnun oldukları ve bulundukları yerden uzun süre kalkmayacakları izlenimini verirler. • Buna karşılık bazı kimseler ise bulundukları sandalye veya koltuğun ucuna ilişirler bütün ağırlıklarını bacaklarına verirler ve adeta diken üzerinde otururlar. Koltuğun ucuna oturmak kalkıp gitmeye hazır olmak ya da misafire veya önem verilen birine hizmete hazır olmak gibi insanın yerinde durmaya istekli olmadığını gösterir. Böyle bir hareket isteği iç gerginliğin bir yansımasıdır. Kadınların koltuğun biraz ucuna oturmalarındaki inceliğe dikkat etmek gerekir. Sandalyelerin bir ucuna adeta bir başkasına yer bırakacakmışçasına oturanlar haklarından vazgeçmeye ve geri çekilmeye hazır insanlardır. Bu kimseler varlık sebeplerini başkalarına hizmet etmekte görürler kendilerine dönük eleştirileri çok fazladır ve çeşitli sebeplerle sık sık suçluluk duygusu yaşarlar.Buldukları koltuğa kendilerini bütünüyle bırakanların belki o an için çok yorgun olduklarını düşünmek mümkün olabilir. Ancak bu kimseler büyük çoğunlukla iç dünyalarında rotalarını bulamamış bu sebeple hareket etmekten kaçınan ve hareket etmeyi yük gibi gören kimselerdir. • Oturulacak boş yer olduğu halde bir koltuğun koluna oturanlar kendilerine fazlasıyla güven duyan kimselerdir.
B)ELLERİN TUTUŞU İşaret parmağını kaldırıp konuşanlar, gizli bir şekilde karşısındakini tehdit eder. Elleri kenetli olanlar ise, genel bir olumsuzluk ya da hayal kırıklığı yaşadıkları mesajını verirler.* Ellerini önde birleştirerek el pençe divan duran kişiler, karşısındakine ne isterseniz yaparım demek isterken, ellerin arkada birleşmesi ise kendine olan özgüveni, meydan okumayı anlatıyor.* İnsanlarda elin çeneyi okşaması bir kimsenin karar verme sürecinde olduğunu gösterirken, dinleyen kişinin eli yanaktayken, başparmağı çene altındaysa karşısındakine eleştirel, hatta rekabetçi yaklaşımını sergiliyor.* Diğer parmakların ağzı örtmesi ise, iki şeyin ipucu olarak nitelendirilirken, 'Benim söyleyeceklerim var' veya 'Sana inanmıyorum' olarak değerlendiriliyor.* Vücut dilinde kişiler kendilerini güvende hissetmek için genelde masa, kürsü gibi bir yerin arkasında olmak istiyor. Eğer bu yoksa savunma güdülerini bacak bacak üzerine atarak ya da kolları kavuşturarak gösteriyorlar.* Özellikle yabancı ortamlarda bulunanlar, kollarını kavuşturarak savunmaya geçiyor, bu sırada başparmaklarını dışarıda bırakanlar ise, 'Savunmadayım ama rekabete hazırım' mesajı veriyor.