630 likes | 1.35k Views
KARTAL İLÇE TARIM MÜDÜRLÜĞÜ BİTKİ KORUMA ÜRÜNLERİ UYGULAYICISI EĞİTİMİ. KARTAL / 2010 İSTANBUL. GİRİŞ Zirai Mücadele Nedir?
E N D
KARTAL İLÇE TARIM MÜDÜRLÜĞÜBİTKİ KORUMA ÜRÜNLERİ UYGULAYICISI EĞİTİMİ KARTAL / 2010 İSTANBUL
GİRİŞ Zirai Mücadele Nedir? • Bitkisel Üretimi sınırlayan, hastalık, zararlı ve yabancı otların zararından bitkileri korumak; bu yolla tarımsal üretimi arttırmak ve kalitesini yükseltmek amacıyla yapılan tüm işlemlere Bitki korumaveya başka bir deyişle Zirai Mücadeledenir. Hastalık, zararlı ve yabancı otların neden olduğu ürün kayıplarının en aza indirilmesi zorunluluğu vardır. • Farklı ekolojik bölgelere ve buna bağlı olarak çok zengin bir bitki çeşidine sahip olan ülkemizde ekonomik değere sahip 60’ın üzerinde kültür bitkisi yetiştirilmektedir. Bu bitkilerde ekonomik olarak zarar yapan 450 civarında hastalık, zararlı ve yabancı ot türü bulunmaktadır. Bunların 245’i zararlı (böcekler, kırmızı örümcekler, nematodlar, kemirgenler, kuşlar vb.) 85’i hastalık etmeni (fungus, bakteri, virüs, mikoplazma) ve 70’den fazlası da yabancı ot türüdür. • İnsanlar ekip diktiklerini değil, hastalık ve zararlılardan arta kalan mahsulü elde etmektedir. Dünyada tarımı yapılan bitkilerde hastalık ve zararlılar nedeniyle meydana gelen ürün kaybı % 35 olarak hesaplanmıştır. Mücadele yapılmadığı zaman bu kayıp iki katına kadar çıkabilmektedir. Örnek olarak, mücadelesi yapılmadığı zaman, Elma içkurdu’nun elmayı % 96 oranında kurtlandırarak neredeyse tamamının dökülmesine sebeb olduğu; hububat alanlarında zarar yapan Süne nedeniyle, % 5’in üzerinde emgili dane bulunan buğdaydan ekmek yapılamadığı çalışmalarla belirlenmiştir.
Üretimin kalitesini ve miktarını artırmada sulama, gübreleme, toprak işleme, ıslah vb. ne kadar önemli ise zirai mücadelede o kadar önemlidir. Ülkemizde hastalık, zararlı ve yabancı otlara karşı yılda ortalama 30-34 bin ton tarım ilacı kullanılmaktadır. Bu miktar gelişmiş ülkelere oranla oldukça düşüktür. Ancak ülkemizin bazı bölgeleri ile bazı ürünlerde gereğinden fazla ve bilinçsiz olarak ilaç kullanımı olduğu da bilinmektedir. Dolayısıyla hatalı ilaç kullanımının insan sağlığı, hayvanlar, çevre ve doğal yaşam üzerinde pek çok olumsuz etkileri bulunmaktadır. Yetiştirilen bitki çeşidine bağlı olarak, farklı zararlı ve hastalıkların görülmesi doğaldır. Ancak, gerek hastalık gerekse zararlı olsun her zaman problem olmayabilir. Yapılan en önemli iş, ürün kaybına neden olan etkenlerin hangi seviyede iken zarar meydana getirebileceklerinin saptanmasıdır. Her zararlı veya hastalık için önce zarar yapma seviyesi, zarar derecesi belirlenmeli, sonra uygulanacak mücadele yöntemi seçilmelidir. Günümüzde bilinçsiz İlaç kullanımından kaynaklanan doğal dengenin bozulması gibi sorunların gündeme gelmesi, mekanik, kültürel, biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemlerinin koordineli bir şekilde uygulandığı Entegre Mücadele Yönteminin uygulamaya aktarılmasına neden olmuştur. Zararlılara, hastalıklara ve yabancı otlara karşı mücadele yöntemlerini yedi grup altında toplamak mümkündür. Yapılacak mücadelede bu yöntemlerden biri veya birkaçından yararlanılır.
ZİRAİ MÜCADELE YÖNTEMLERİ 1-KÜLTÜREL ÖNLEMLER • Bitki korumanın amacı, bitkileri hastalıklardan korumak, hastalanmalarına engel olmak ve hastalandıktan sonra da onları tedavi etmektir. Bitkileri hastalıklardan korumak, tedavi etmekten hem daha kolay, hem daha ucuzdur. Kültürel önlemler normal ziraat işlemleri olup yetiştirme metotlarının uygun bir şekilde değişimi ile zararlı ve hastalıkların içinde bulundukları ortamı onlara uygun olmayacak şekilde değiştirmek suretiyle çoğalma hızlarını ve zararını azaltmaktır. • Bitkisel üretimde zararlılardan meydana gelen ürün kayıpları (1) Etmen türüne (2) Etmenin saldırı şiddetine (3) Konukçu bitki çeşidine (4) Bitki yetiştirme sistemine, (5) Eko-sistem içerisinde canlıların karşılıklı etkileşimlerine, (6) İklim faktörlerine, (7) Bölgelere, (8) Yıllara göre değişiklik göstermektedir. Bu kayıplar %100’e kadar ulaşabilmektedir. Doğadaki canlılar arasında doğal bir denge mevcuttur. Bu doğal denge içersinde canlılar arasında gelişme, çoğalma ve yayılma durumu, doğada bulunan mevcut Canlı ve Cansız bir çok etkene bağlıdır. Bu denge zararlılarla mücadelede kullanılan yöntemlerin yanlış uygulanmasına bağlı olarak bozulabilmektedir. Mevcut yöntemler içinde kültürel uygulamalar öncelikle yapılması gereken işlemler olup hem ucuz hem de uzun vadede doğaya ve çevreye en az zarar veren yöntemdir. Bu yöntemin temel amacı kuvvetli ve sağlıklı bitki yetiştirmektir.
Sağlıklı Bitki Yetiştirmek İçin Neler Yapmalıyız? *Toprak İşleme * Gübreleme * Seyrek yetiştirme * Sulama ve drenaj * Temiz tohum, fide, fidan ve diğer üretim materyalinin kullanılması * Gençleştirme ve budama * Kullanılan alet ve ekipmanın temizliği * Dayanıklı Çeşitlerin Yetiştirilmesi * Ekim ve Dikim Zamanının Ayarlanması * Hasat Zamanının Ayarlanması * Münavebe * Bitki Artıklarının ve Yabancı Otların Yok Edilmesi
2- FİZİKSEL VE MEKANİK MÜCADELE • Bu mücadelede zararlıların el, araç ya da makineler kullanarak toplanması, öldürülmesi ya da davranışlarının bozulması gibi işlemler yapılır. Uygulama doğrudan zararlının üzerine yapıldığı için kültürel mücadeleden farklı olup, koruyucu ya da düzenleyici bir yöntemdir. • * Toplamak * Engelleme * Tuzaklarla Yakalama * Yapışkan tuzaklar * Tuzak yemler * Kışlak tuzakları * Renk tuzakları * Kapanlar * Solarizasyon * Suya Daldırma * Malçlama
3-KANUNSAL MÜCADELE (YASAL ÖNLEMLER)Ülkemizde bulunmayan tehlikeli hastalık ve zararlıların yurda girmesini önlemek, mevcut olanların da diğer temiz bölgelere yayılmasını engelleyici önlemlerin alınması ve aldırılması için çıkarılan kanunlar ve yönetmeliklerle yapılan mücadeleye Kanunsal Mücadele denilmektedir. Yurdumuzun herhangi bir yöresinde bulunan zararlı ve hastalık etmenlerinin başka bölgelere taşınmasını ve bulaşmasını engellemek amacıyla alınan önlemlere İç karantina önlemleri denir. Ülkemizde bulunmayan hastalık ve zararlıların yurt içine girmelerini engellemek amacıyla, yurtiçine girecek herhangi bir bitkisel ürün veya tohum Tarım Bakanlığı’nın ilgili kuruluşları teknik elemanlarınca, Yurt içine girmesi yasak olan hastalık ve zararlılar yönüyle incelenir ve temiz oldukları anlaşıldığında bir sertifika ile izin verilir. Yurda girmesi yasak olan hastalık ve zararlıların Ülkemiz’e girmesini engellemek amacıyla alınan önlemlere dış karantinaönlemleri denir.
4- BİYOTEKNİK YÖNTEMLER • Zararlıların yaşayışı ve davranışları üzerine etkili olan bazı doğal veya yapay maddeler kullanarak zararlıların normal davranış özellikleri bozulmak suretiyle uygulanan yöntemlere Biyoteknik yöntemler denir. Bu amaçla, bazı doğal ve sentetik bileşiklerden yaralanılır. Bunlardan en fazla kullanılanı feromonlardır. Zaralıların yoğunluklarını izleyip mücadeleye karar vermede kullanılır. Bunun için geliştirilmiş tuzaklardan yararlanılır. Örneğin, Elma içkurdu, Erik içkurdu, Doğu meyve güvesi, Salkım güvesi, Mısır kurdu, Yaprak büken gibi zararlılara karşı Yurdumuzda dahil olmak üzere, birçok ülkede kullanılmaktadır. Zirai mücadelede, feromonlu ve cezbedici tuzaklar tarla veya bahçelere belli aralıklarla yerleştirilerek zararlılar kitle halinde yakalanarak yoğunlukları azaltılabilir. Feromonların doğal düşmanlara, bal arılarına, tozlayıcı böceklere, omurgalı hayvanlara ve insanlara zararlı etkileri yoktur. Elma gövdekurdu’na karşı cezbedici tuzak kullanılarak kitlesel tuzaklama ile biyoteknik mücadele yapılabilmektedir. Beş ağaca 1 adet pekmezli besi tuzağı asılarak, üst üste 2 yıl kitlesel tuzaklama yapılarak bu zararlıyla kolaylıkla mücadele edilebilmektedir.
5- BİYOLOJİK MÜCADELE • Genel anlamda, biyolojik mücadele kısaca “bir canlının diğer bir canlıya karşı kullanılmasıdır”. Kültür bitkilerinde zarar yapan böcek, hastalık etmeni ve yabancı otlara karşı, onlarla beslenerek yaşamını sürdüren doğal düşmanlarının kullanılarak yoğunluklarını azaltmak için yapılan işlemlerdir. Bilindiği gibi, doğada mevcut bu canlı etmenler zararlıyı dengede tutmaktadır. Biyolojik mücadele etmenleri dediğimiz bu canlılara, yetiştirilen bitkilerin zararlıları açısından doğal düşmanlaradı verilir. Çünkü bunlar zararlılara saldırarak onların yoğunluklarını azaltırlar. İnsanlar açısından ise bu canlılara yararlılardenir. Bu etmenler, avcı ve asalak böcekler, faydalı akarlar, bakteriler, virüsler, funguslar, kuşlar vb. canlılardır.Bunlar, insanlara zararlı olan böceklere saldırdıklarından ve onların yoğunluklarını azalttıklarından insanlara yarar sağlamış olurlar.
Biyolojik mücadelenin avantajları:-Doğal dengeyi koruyucudur.-Çevre ve insan sağlığına olumsuz etkisi yoktur.-Mücadele masrafları azalır ve ekonomik tasarruf sağlar.-İlaç kalıntısı olmayan ürün elde edilmesini sağlar.-Süreklidir. Doğal düşmanların korunması için bahçe kenarına bunlara barınak sağlayan rüzgar kıran veya çit bitkilerinin dikilmesi gibi hususlar önemlidir. Bitki hastalık ve zararlılarına karşı kullanılan ilaçlar da doğal düşmanlara zarar verebilir. Bu nedenle ilaçlama yapmak gerektiğinde ruhsatlı doğal düşmanlara en az zararlı ilaçları seçilmelidir. Tarladaki bitki artıklarının yakılması da doğal düşmanlara zarar verir. Tarladaki bitki kalıntılarının yakılması yerine toplanıp bir yere yığılması, yoncanın 15-20 gün arayla şerit halinde biçilmesi doğal düşmanların korunmasını sağlar.
6- KİMYASAL MÜCADELE • Bir çok bitkide hastalık, zararlı ve yabancı ot sorunu bazen yalnız biyolojik mücadele etmenleri ile tek başına tamamen çözülememektedir. Bazen kimyasal mücadele yöntemiyle desteklememiz gerekebilir. Kimyasal mücadeleyi bileşiminde bulunan zehirli kimyasal maddelerle, hastalık ve zararlıları yok etmek için yapılan mücadele şeklinde tanımlamaktayız. • Kullanılan bu zehirli kimyasallara ilaç adı verildiği için ilaçlı mücadele de denilebilir. • İlaçlar, bitkiler üzerine püskürtüldükten sonra genellikle sıcaklık, ışık, yağış gibi çevresel etkiler nedeniyle zehirliliklerini zaman içinde kaybederler. Belirli bir süre sonra zehirli kalıntı miktarı insan sağlığı için zararsız bir seviyeye düşer. İlacın kullanımından sonra ürünler üzerindeki kalıntı miktarının insan sağlığı için zararsız seviyeye düşmesi için geçmesi gereken süreye bekleme süresi denir. Ürünler, gün olarak verilen bu süre geçmeden hasat edilmemeli ve tüketilmemelidir. Bu nedenle, bekleme süresi, ilacın son kullanımı ile ürünün hasadı arasında geçmesi gereken süre olarak da tarif edilir. Bu süre, her ilacın etiketinde (üzerinde) yazılıdır. İlaçların bekleme süresinin mümkün olduğunca uzun olması gerekir. Böylece, ürünler üzerindeki ilaç kalıntı miktarı en aza ve dolayısıyla zararsız seviyeye indirilmiş olur.
Hastalık ve zararlılara karşı kullanılacak ilaçlar, daima o hastalık ve zararlıya karşı ruhsatlı olmalıdır. Kullanılacak ilaçlar, kullanma dozları, kullanma zamanları ile ilgili bilgiler en yakın Tarım İlçe veya Tarım İl Müdürlüğünden alınmalıdır. Kimyasal mücadele, mücadele yöntemleri içinde en son başvuracağımız yöntem olmalıdır. Herhangi bir zararlıya karşı ilaçlı mücadele yapılacak ise O zararlıyı hedef alan uygun ilaçla, uygun dozdave en uygun zamandayapılmalıdır.
7- ENTEGRE MÜCADELEGünümüzde insan sağlığının, çevrenin ve doğanın korunması ön plana çıkmıştır. Bu nedenle, zirai mücadelenin, bütün bu etmenleri dikkate alınarak yapılması zorunluluk haline gelmiştir. Bu da ancak, biyolojik mücadele başta olmak üzere, kimyasal mücadeleye alternatif yöntemler ve Entegre mücadele uygulamak suretiyle sağlanabilir. Tarımsal zararlılara karşı mücadele çoğunlukla kimyasal mücadele olarak anlaşılmaktadır. Alternatif mücadele yöntemleri ile kontrol altına alınabilen hastalık, zararlı ve yabancı otlara karşı, kimyasal mücadele tavsiye edilmemektedir. Şayet kimyasal mücadele yapılması zorunlu ise; doğal düşmanlara, insanlara ve çevreye yan etkisi düşük olan, çevre dostu ve spesifik ilaçlar önerilmelidir. Ancak, kimyasal mücadelede ilaç kullanımı yaygınlaştıkça ortaya birçok sorunlar çıkmaktadır.
Bu sorunlar aşağıdaki gibi özetlenebilir; • -İlaçlar, zararlılar arasında var olan doğal dengeyi bozar, • -İnsan ve sıcak kanlılarda zehirlenmelere neden olur.-Doğal düşmanlara (faydalı böceklere) zarar vererek zararlıların artmasına neden olur.-Toprağa, havaya, suya karışarak çevre kirliliğine yol açar.-Hastalık, zararlı ve yabancı otların zamanla ilaçlara karşı dayanıklılık kazanmalarına neden olur.-Ürünlerde kalıntı bırakır; bu durum iç ve dış satımda sorun yaratır.-İlaç fiyatlarının pahalı olması nedeniyle gereksiz yapılan ilaçlamalar masrafları dolayısıyla ürünün maliyetini artırır.-Hedef olmayan bal arıları, tozlayıcı arılar, kuşlar, balıklar ve suda yaşayan diğer canlıları olumsuz yönde etkiler.-Gelişigüzel ve yoğun olarak yapılan ilaçlamalar sonucunda bu zararlar daha da artar. • Bütün bu olumsuz etkileri en aza indirmek, içinde yaşadığımız çevreyi korumak için daha ekonomik ve ekolojik yeni yöntemler geliştirilmiştir. Geliştirilen bu yöntemlerden entegre mücadele, belirli bir alanda bulunan hastalıklar, zararlılar ve yabancı otların mücadelesinin ayrı ayrı değil, hepsinin birlikte, birbirini tamamlayacak şekilde uygulanmasıdır.
Entegre mücadelenin yararlarını şu şekilde özetleyebiliriz;*Bol, kaliteli ve ilaç kalıntısı bulunmayan ürün elde edilmesini sağlar.*Zararlıların, kullanılan ilaçlara karşı direnç oluşturmasını önler.*İlaçlama sayısını ve ilaç tüketimini azaltır. Buna bağlı olarak mücadele masrafları azalır ve ekonomik tasarruf sağlar.*İnsan sağlığını ve çevreyi korur.*Zararlıların yoğunluğunun artmasını engelleyen faydalı böceklerin korunmasını sağlar.*Entegre mücadelede hastalık etmenleri, zararlılar ve yabancı otların tamamen ortadan kaldırılması değil, bunların yoğunluklarının ekonomik zarar seviyesinin altında tutulması esastır. • Entegre mücadelede; yetiştirilen bitkide en çok zarar yapan ana hastalık, zararlı ve yabancı otun mücadelesi esas alınarak uygulanır,ancak diğer zararlılar da göz ardı edilmez. Entegre mücadelede; doğada mevcut faydalı böceklerin korunması ve desteklenmesi esastır. Ülkemizde şu anda bir çok kültür bitkisinde Entegre mücadele teknik talimatı bulunmaktadır. Bu konuda bilgi almak isteyen üreticiler, Tarım İl Müdürlükleri Bitki Koruma Şubelerine başvurabilirler.
MEVZUAT: • Tarım ve Köyişleri Bakanlığı hazırlanan ve 21.11.2009 tarih ve 27413 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Bitki Koruma Ürünlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelik”’ in 5. Ve 6.ıncı maddelerine göre; • “Bitki koruma ürünü uygulaması yapacak kişiler MADDE 5 – (1) Bitki koruma ürünü uygulamaları aşağıda belirtilen kişilerce yapılır. a) Profesyonel kullanıcılar, b) Bitkisel üretim yapan kişiler. • İzin alma zorunluluğu MADDE 6 – (1) Bitkisel üretim yapılan alanlarda, bitki koruma ürünü uygulamalarının, Bakanlıktan Ek–1 ve Ek–2 de yer alan Bitki Koruma Ürünleri Uygulama Belgesi almış olan yetkili kişiler tarafından yapılması zorunludur.” • Denilerek belgesi olmayanların bitki koruma ürünlerine kullanamayacağı hükmüne yer verilmiştir. • Belgesi olmadan bitki koruma ürünlerini kullananlar hakkında ise aynı yönetmelikte şu ifade yer almaktadır;
“Belgesiz olarak faaliyet gösterenler • MADDE 21 – (1) Yönetmelik hükümlerine göre gerekli izni almadan faaliyet gösterenler hakkında 6968 sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunun cezalara ilişkin ilgili hükümleri gereğince yasal işlem yapılır.” • Ayrıca belgesi olup ta amacı doğrultusunda kullanmayanlar hakkında aşağıdaki işlemlerin yapılacağı hükmü konmuştur; • “Belgenin iptal edilmesi ve cezai hükümler • MADDE 20 – (1) Verilen iznin dışında faaliyet gösteren, bu Yönetmelik hükümlerine ve Bakanlık talimatlarına aykırı hareket eden kişiler yazılı olarak ikaz edilir. İkaza rağmen durumunu düzeltmeyen veya talimatlara uymamakta ısrar edenlerin belgeleri il/ilçe müdürlüğü tarafından iptal edilir. (2) Uygulama yetkisi iptal edilen kişilere yeniden bitki koruma ürünleri uygulama belgesi düzenlenmez. • (3) Yapılan bitki koruma ürünü uygulamalarında yanlış uygulamadan dolayı bir olumsuzluğun meydana gelmesi halinde sorumluluk uygulamayı yapan kişiye aittir. Herhangi bir sebepten kaynaklanan zararın hukuken sabit görülmesi halinde zarar, bitki koruma uygulamasını yapan kişiden tazmin edilir. • (4) Bu Yönetmelik hükümlerine uymayanlar hakkında, 15/5/1957 tarihli ve 6968 sayılı Ziraî Mücadele ve Ziraî Karantina Kanununun cezaya ilişkin hükümleri, 27/5/2004 tarihli ve 5179 sayılı Gıda Kanununun cezaya ilişkin hükümleri ve 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümlerine göre işlem yapılır.”
TARIM İLAÇLARININ ÇEVREYE ETKİLERİ • Maddeler halinde sıralamak gerekirse tarım ilaçlarının çevreye etkileri; • 1. Toprağa etkileri • 2. Yararlı böceklere (Parazit ve Predatörlere) etkileri • 3. Arılara etkileri • 4. Balıklara ve diğer su canlılarına etkileri • 5. Çiftlik hayvanlarına etkileri • 6. Kuşlara etkileri • 7. İnsanlara etkileri
TARIM İLAÇLARININ İNSANLARA ETKİSİ • Pestisitlerin insanlara etkilerini akut ve kronik zehirlenme olarak ikiye ayırıyoruz. • Akut zehirlenme: Bir defada alınan dozdan meydana gelen zehirlenmelerdir. • Kronik zehirlenme: Gıda maddelerinden azar azar alınmalarla meydana gelen zehirlenme şeklidir. • Tarım ilaçlarının zehirlilik sınıflandırılması bulunmaktadır. Zehirlilik durumları LD 50 (Lethal doz) ile ifade edilmektedir. • LD 50 : Kullanıldığı test canlılarının %50’sini öldüren doz demektir. • Canlı için mg/kg olarak ifade edilir. Yani LD 50 rakamsal olarak azaldıkça zehirlilik durumu artmaktadır. • Balık, tavşan, sıçan gibi test hayvanlarının deriden, oral yada solunum yoluyla ilacı almaları halinde etkilenmeleri esas alınarak zehirlik sınıflandırılması yapılmaktadır. • Her ne kadar ilaçların prospektüsünde hasattan ne kadar önce kullanılması gerektiği yazılı ise de bu süre bekletilmeden ürün hasat yapıldığı zaman, hatta bu süre bekletilmiş olsa bile bir miktar ilaç veya ayrışma ürünleri geride kalmaktadır. İşte buna ilacın kalıntı (rezüdü) sı denmektedir. • İlaçların kalıntıları doğrudan doğruya olduğu gibi dolaylı da olabilmektedir. • İlacın uygulandığı bitki üzerindeki kalıntı veya ayrışma ürünleri doğrudan doğruya olan kalıntı miktarını ortaya çıkarmaktadır. • Ayrıca ilaçların atıldığı yerden diğer yerlere taşınması veya ilaç kalıntısı ihtiva eden gıdalarla beslenen canlılardaki kalıntı ise dolaylı olarak kalıntıyı meydana getirmektedir. • İşte kronik zehirlenmeler bu kalıntılı besinlerin zaman içerisinde yenilmesiyle biriken kimyasallardan meydana gelmektedir.
İlaçların vücuda girişi başlıca 3 yoldan olmaktadır. • A- Ciltteki gözenekler yoluyla (Deri) • B- Ağız yoluyla • C- Solunum yoluyla • Unutmayınız ki Zehirlenmeleri Önlemek, Tedavi Etmeye Çalışmaktan Daha İyi ve Daha Kolaydır.
ZEHİRLENME BELİRTİLERİ NELERDİR? • Zirai mücadele ilaçlarının uygulanması sırasında gerekli dikkat gösterilirse insan sağlığı yönünden çok önemli bir problem ortaya çıkmaz. Ancak alınan tedbirlere rağmen zehirlenme söz konusu olabilir ve bu durumda hafiften şiddetliye kadar değişen zehirlenme belirtileri ortaya çıkabilir. Bu belirtileri şöyle sıralayabiliriz. • Hafif zehirlenmelerde; baş ağrısı, bitkinlik, deri tahrişi, iştah kaybetme, baş dönmesi, sinirlilik, bulantı, terleme, ishal, göz tahrişi, susuzluk hissi, burun-boğaz yanması, eklem ağrısı görülebilir. • Orta şiddetteki zehirlenmelerde; bulantı, titreme, aşırı tükürük salgısı, bulanık görme, boğaz ve göğüste sıkışma hissi, nefes alma güçlüğü, deride kızartı veya sararma, karın krampları, kusma, ishal, gözlerde sulanma, aşırı terleme, hızlı kalp atışı şeklinde belirtilere rastlanmaktadır. • Şiddetli zehirlenmelerde ise; kusma, reflekslerde kayıp, nefes alamama, kontrol edilemeyen kas seğirmeleri, ateş, aşırı susama, solunumda gittikçe artan hızlanma gibi belirtiler görülebilmektedir.
İlk yardım ABC’si • Önce hızlı bir şekilde bilinç kontrolü yapıldıktan sonra; • A: Airway (Hava yolunu açıklığını değerlendir), • B: Breathing (Solunumu değerlendir), • C: Circulation (Dolaşımı değerlendir),
Dermal (Deri yoluyla) zehirlenme; • • Ellerin zehirli maddeyle teması önlenmeli. Kişisel güvenlik önlemleri(maske, eldiven, gözlük vb.) alınır. • • Kontamine (Bulaşıklı) giysiler soyularak uzaklaştırılır. Saçlı deri, göbek, kulak arkası, koltukaltı (Aksilla) ve tırnak dipleri dahil tüm vücut sabunlu su ile en az 30 dakika süreyle yıkanır. • • Basınçlı su veya krem kullanılmaması gerekir. • . 112 aranmalıdır.
Solunum (İnhalasyon yoluyla) zehirlenme; • • Hasta temiz havaya çıkarılır. Mümkün değilse kapı pencereler açılır. • • Temel ilk yardım tedbirleri (ABC) (•Solunum yollarının açık tutulması • Temiz hava veya oksijen verilmesi. Kalp-kan dolaşımı tedavisi, örneğin infüzyon gibi • Isı kaybının önlenmesi ) • . 112 aranmalıdır. • • Sağlık kuruluşuna götürülürken yarı oturur pozisyonda tutulur • • Bilinç kapalı ise koma pozisyonu verilir.
Ağız (Oral ) yoluyla zehirlenme; • • Bilinç kontrolü yapılır • • ABC yönünden değerlendirilmeli • Bilinç açık ise; • • Ağız su ile çalkalanmalı • • Kusturulmaya çalışılmamalı • • Kesinlikle hiçbir şey yedirilmemeli, içirilmemeli • . 112 aranmalıdır.
( Eğer 112 gelmezse her 20 dakikada bir diğer tarafa çevrilerek dolaşımı kolaylaştırılır.)
ZİRAİ MÜCADELE İLAÇLARININ SEÇİMİ VE KULLANILMASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR: Tarımda verimin arttırılması ve kaliteli ürün elde edilmesine etki eden faktörlerden biriside zirai mücadele ilaçlarıdır. Kullanılacak zirai mücadele ilaçlarından istenilen faydayı sağlayabilmek için bilinçli bir seçim ve bilinçli bir uygulama yapılması gerekir. Zirai mücadele ilaçları, mutlaka etiketinde tavsiye edilen zararlı, hastalık ve yabancı ota karşı ve mutlaka tavsiye edilen dozda kullanılmalı, etiketinde belirtilen son ilaçlama ile hasat arasında bırakılması gereken süreye kesinlikle uyulmalıdır.
ZİRAİ MÜCADELE İLACINI TANIYALIM Zirai mücadele ilaçları, tarımsal ürünlerin üretim, tüketim ve depolanmaları esnasında; onların besin değerini bozan, onlara zarar veren veya onları tamamen tahrip eden hastalık, zararlı ve yabancı otları kontrol altına almak için kullanılan, insan yapımı ya da bitkilerde doğal olarak bulunan kimyasal maddelerdir. Zirai mücadele ilaçlarının yurt dışından getirilip piyasada satılması, veya aynı ilaçların memleketimizde imal edilmesi 6968 sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina kanunu ve bu kanuna bağlı olarak çıkarılmış olan tüzüğe göre konulmuş kurallara bağlıdır. Böylece yurdumuzda ruhsatsız ilaç imal ve satışı kesinlikle önlenmiştir. Bu tüzüğe göre her ilacın ambalajı üzerinde Türkçe yazılmış ve dış etkilerle bozulmayan bir etiketin bulunması zorunluluğu getirilmiştir. Bu etikette bulunan bilgiler sayesinde ilacı tanımamız mümkündür. Etikette hangi bilgiler var?
ETİKETTE ŞU BİLGİLER BULUNUR ; a) Zirai mücadele ilacın ticari adı, b) Ruhsat tarih ve numarası, c) Ay ve yıl olarak imal tarihi, d) İmalatçının adı ve adresi (ithal ilaçlarda ayrıca Türkiye temsilcisinin, yoksa ithalatçının adı ve adresi), e) İlacın terkibi (etkili ve dolgu maddelerinin ayrı ayrı ve yüzde oranları, yabancı ot ilaçlarında ayrıca eşdeğer asit oranı), f) Nelere karşı, hangi dozda ve nerelerde kullanılacağı, g) Son ilaçlama ile hasat arasında geçmesi gereken süre h) Karışabilirlik bilgileri ı) Hazırlama ve kullanma şekli, j) Brüt ve net ağırlığı, k) Memlekete ithal edilen yahut memleketteki imal yeri, l) İlacın insanlara, evcil hayvanlara, balıklara, bal arılarına, faydalı böceklere ve kültür bitkilerine zararlı etkisi olup olmadığı, m) Eğer ilacın zehirli etkisi varsa bu etiketteki diğer yazılardan daha büyük kırmızı veya renkli harflerle, uygun işaret, ihtarlar ve ikaz edecek şekilde belirtilir. Ayrıca korunma tedbirleri, gerekli ilk yardım bilgileri ve varsa panzehiri ile Zehir Danışma Merkezi’nin telefon numarası, belirtilir. n) Zamanla bozulabilecek ilaçların en geç hangi tarihe kadar kullanılabileceği ve depolama koşulları bulunmaktadır.
ZİRAİ MÜCADELE İLAÇLARI KULLANILMADAN ÖNCE YAPILACAK İŞLER NELERDİR ? • Zirai mücadele ilaçlarını kullanılmadan önce, ilaç kullanmayı düşündüğümüz tarla ve bahçemizdeki zararlı, hastalık ve yabancı ot yoğunluğuna bakmalıyız. Eğer tarımsal ürünlere zarar verecek oranda zararlı, hastalık ve yabancı ot varsa ve bunları önlemek için zirai mücadele ilacı kullanmanın dışında başka bir mücadele şekli yoksa ancak o zaman zirai mücadele ilacına başvurmalıyız. Ayrıca en yakın tarım teşkilatından bu konu ile ilgili bilgi almalıyız.
EKONOMİK Mİ ? Tarımsal üretim yapılan alanda çok düşük oranda zararlı, hastalık veya yabancı ot görüldüğünde, ilaçlama maliyetinin ne olacağı hesaplanmadan; ilaçlamanın ekonomik olup olmayacağı konusunu düşünülmeden ilaçlamaya karar verilmektedir. Ülkemizde yaygın olarak yapılan bu yanlış, hem çiftçinin bütçesine hem de ülke ekonomisine zarar vermektedir. Ayrıca üreticilerimizin ilaçları bilinçsiz ve hatalı kullanmaları sonucunda ürünlerde kalıntı problemi ortaya çıkmaktadır. Böylece hem alın teri ve emeğinin karşılığını alamayan üreticilerimiz mağdur olmakta, hem de milli ekonomimiz zarara uğramaktadır.
İLAÇ SEÇİMİ NASIL YAPILMALI ?Hastalık, zararlı ve yabancı otlara karşı kullanılacak zirai mücadele ilacı konusunda mutlaka tarım teşkilatlarından yeterli teknik bilgi alınması gerekir. Eğer tarımsal faaliyet yürüttüğümüz alanda, yaptığımız kontrol sonucu mutlaka zirai mücadele ilacı kullanılması gerektiği kanaatine varmış isek, o zaman aynı biyolojik etkinliği gösteren zirai mücadele ilaçlarından, - İnsanlar ve çevre için en güvenlisi, - İnsan, hayvan ve çevreye en az yan etkili fakat hedef zararlıya en etkili, - Son ilaçlama ile hasat arasında bırakılması gereken süre en kısa olan,- Uygulama koşullarına ve zararlının mücadelesine uygun formülasyon şekline sahip (ıslanabilir toz, granül, emülsiyon konsantre, gibi) olanları seçilmelidir. • Zirai mücadele ilaçlarının güvenle kullanılabilmesi için tavsiye edilen kullanım miktarı ve son ilaçlama ile hasat arasındaki süreye uyulmalı, özellikle son ilaçlama ile hasat arası süre göz önüne alınarak amaca uygun zirai mücadele ilacının seçimi yapılmalıdır.
NE ZAMAN İLAÇLAMA YAPILMALI?Zirai mücadele ilaçlarından beklenen olumlu sonuçların alınabilmesi için ilaçlama zamanı iyi belirlenmelidir. İlaçlama tarla veya bahçemizdeki zararlının salgın yapmadan ve en hassas döneminde yapılmalıdır: En uygun ilaçlama dönemini belirledikten sonra ilaçlamayı da en uygun gün ve zamanda yapmalıyız. Zirai mücadele ilacının etkililiği, ilacın kullanım zamanındaki iklim koşullarıyla ilişkilidir. Eğer ilaçlama yapacağımız gün hava koşulları ilaçlama için uygun değilse şu sakıncalar ortaya çıkar. - Eğer ilaçlama yapacağımız gün hava yağışlı- ise yağmur zirai mücadele ilacının yıkanmasına neden olur. - Hava sıcaklığı düşük ise; uyguladığımız ilacın bitkiler tarafından alınması zorlaşır beklenen sonucu alamayız. - Hava sıcaklığı yüksekse, yüksek sıcaklıklar ilacın buharlaşmasına neden olur, ilaç kaybı yanında ilacın sıvı kısmı buharlaştığından bitkide yanmaya neden olur. - Hava rüzgarlı ise ilaç rüzgarla sürükleneceğinden çevrede ki bitkilerde zararlara neden olur.
Bu nedenlerden dolayı iyi bir ilaçlama yapmak için; • - Günün serin olduğu sabah ve akşam üzeri saatlerinde ilaçlama yapmalıyız. - Rüzgarsız ve yağışsız havada ilaçlama yapmalıyız. -Eğer rüzgarlı havada ilaçlama yapmak zorunda isek ilaçlama sırasında rüzgarı arkaya almalıyız.
ALACAĞIMIZ ZİRAİ MÜCADELE İLACINDA NELERE DİKKAT ETMELİYİZ ?Görüldüğü gibi etiket, bir ilacın en önemli unsuru olup etiketi olmayan ilaçlar satın alınmamalıdır. Etiketin iyi bir şekilde hazırlanıp hazırlanmadığı, yukarıda sayılan maddelerin bulunup bulunmadığı incelenmeli ve özellikle Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın ruhsat tarihi ve sayısı etiketin üzerinde aranmalı, sahte ilaçlara karşı dikkatli olunmalıdır. Zirai mücadele ilacı; yetkili zirai mücadele ilacı bayilerinden alınmalıdır. Bayiden akmış, sızıntı yapmış, ambalajından dökülmüş veya ambalajı bozulmuş, raf ömrü dolmuş ilaç kesinlikle alınmamalıdır. Çünkü bu durumdaki ilaçlar bozulmuş olabilirler, hedeflenen etkiyi göstermeyebilirler veya bitkiye zararlı etki yapabilir. Ayrıca satın alacağımız ilaçların doğrudan güneş ışığına maruz kalmamış olmasına dikkat etmeliyiz.
İLAÇLARIN KARIŞTIRILARAK KULLANIMIZirai mücadele ilaçlarını birbiriyle karıştırarak kullanımından mümkün olduğu kadar kaçınılmalıdır. İlaçların diğer ilaçlarla karıştırılarak kullanımlarına ilişkin bilgiler zirai mücadele ilacının etiketinde yer almaktadır. Etikette yer alan karışabilirlik ile ilgili bilgilere kesinlikle riayet edilmelidir. İKİ VEYA DAHA FAZLA İLACIN BİRBİRİYLE KARIŞTIRILMASI ÖZEL KOŞULLARA BAĞLIDIR. • 1. GEREK VAR MI ? • 2. AYNI KÜLTÜR BİTKİSİNDE KULLANILABİYOR MU? • 3. ETİKETLERİNİ DİKKATLİ OKU ! • 4. KARIŞIM TABLOSUNA BAK ! • 5. ÖN KARIŞIM TESTİ YAP. • 6. BUNLARDAN SONUÇ ALAMADIN İSE, TAVSİYE ETME
ZİRAİ MÜCADELE İLACININ KULLANIMA HAZIRLAMASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR • * İlacın bir hastalık veya zararlıya karşı kullanılmak üzere hazırlanması yapılmadan önce etiketi iyice okunmalıdır. • * Gerekiyorsa çevredeki arıcılar ve ipekböceği yetiştiricileri bir iki gün önceden gerekli tedbirleri almaları için haberdar edilmeli. • * İlaç hazırlamadan önce lastik eldiven ve lastik bot, koruyucu elbise özel gözlük ve maske mutlaka kullanılmalıdır. • * İlaç hazırlama işlemi oturma yerleri ile içerisinde gıda maddeleri ve yem bulunan mutfak, samanlık, ahır ve benzeri yerlerde asla yapılmamalıdır. • * Kapalı bir yerde ilaç hazırlama mecburiyeti var ise o yerin iyi havalandırma tertibatının olması gerekir. • * Önerilen doza mutlaka uyulmalıdır.
*Etiketinde yazılı kültür bitkisinden başkasına kesinlikle kullanılmamalıdır. • * İlaçlama için uygun alet ve ekipman seçilmelidir. • * İlaçlar uygulamaya hazırlanırken; mutlaka başka bir kapta bir miktar su ile bir ön karışım hazırlanmalı, daha sonra bu ilaçlı su içerisinde bir miktar su bulunan ilaçlama aletinin deposuna dökülmeli üzeri su ile tamamlanmalıdır. Eğer depoda köpüklenme olmuş ise bir süre beklenmeli, köpük indikten sonra su seviyesi kontrol edilip, tekrar su ilavesi yapılmalıdır. • * İlaçlama esnasında hiçbir şey yenilip içilmemelidir. • * Mümkünse ilaçlama aletindeki ilaç bitinceye kadar uzun süreli ara verilmemelidir.
İLAÇLAMA ANINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR • * İlaç hazırlama ve ilaçlama süresince ilacın vücuda değmemesine çok dikkat edilmelidir. • * İlaçlama süresince herhangi bir şey yenilmemeli ve içilmemelidir. * İlaç vücuda değmiş veya giysilere bulaşmış ise bulaşan kısımlar derhal bol su ve sabunla yıkanmalı, giysiler çıkarılmalıdır. * İlaçlama anında delinen veya patlayan alet hortumları çıplak elle tamir edilmemeli, tıkanan memeler asla ağızla üfleyerek açılmaya çalışılmamalıdır.
ZİRAİ MÜCADELE İLACININ NAKLİYESİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR İlaçlar orijinal ambalajla birlikte ayrı bir dış ambalaja konularak; delinmeyecek, yırtılmayacak ve akıntı yapmayacak, ayrıca insan ve hayvan gıdaları, diğer ihtiyaç maddeleri ile bir arada olmayacak şekilde taşınmalıdır.
ZİRAİ MÜCADELE İLACININ DEPOLANMASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR - İlaçlar tabanı beton iyi havalanan içi kuru olan bir oda veya bölmede depolanmalıdır. • * İlaçlar insanların girip çıkmadığı odalarda ve dolaplarda saklanmalı ve buralar kilitli olmalıdır. Kapısına tehlike işareti taşıyan bir levha konulmalıdır. * İlaçlar gıda maddeleri, hayvan yemleri ile bir arada olacak şekilde depolanmamalıdır. * İlaçlar sık sık kontrol edilerek sızıntı ve akıntı var ise lastik eldiven ve bot giyerek temizlenmelidir. * Temizlikte kullanılan bez vs. ile atıklar bir çukura derince gömülmelidir.
İLAÇLAMADAN SONRA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR * İlaçlama bittikten sonra ilaçlama aleti ve bulaşık kaplar bol deterjanlı su ile temizlenmeli ilaçlı su atıkları gelişi güzel etrafa atılmamalıdır.* Boş ilaç ambalajları imha edilmeli, başka amaçlar için kullanılmamalıdır.* İlaçlamadan sonra el ve yüz bol sabunlu su ile temizlenmeli, ilaçlama esnasında kullanılan kıyafetler diğer elbiselerle birlikte temizlenmemelidir.* Zehirlenme durumlarında en yakın sağlık kuruluşuna giderken ilaç ambalajı mutlaka beraberinde götürülmelidir.* İlaç etiketi üzerinde yazılı son ilaçlama ile hasat arasındaki süreye mutlaka uyulmalı zamanından önce hasat edilmemelidir.* İlaçlı bulaşık su tavukların dolaştığı yerlere, hayvanların otlaklarına serpilmemeli, asla su yalaklarına, durgun ve akar sulara boşaltılmamalıdır. * Artık ve bulaşık su bir çukur açıp içine boşaltılmalı ve üzeri toprakla kapatılmalıdır.
KALiBRASYON • Kalibrasyon, kültür bitkilerinde zarar yapan hastalık,zararlı ve yabancı otlarla mücadele edebilmek için seçilen ilacı seçilen aletle birim sahaya homojen bir şekilde püskürtmek amacıyla ilaçlama aletinin ve içine konacak su miktarının ayar edilmesi anlamını taşır.Bir depo dolusu su ne kadar alanı ıslatabiliyorsa o alana göre ilaç alınıp suya karıştırılıp pülverize edilmelidir. • ÖRNEK: • Makinenin deposu su ile doldurulur • 2- ilaçlama için seçilen vites kademesinde Tarlada ya da bahçede 100 m’ lik bir mesafede su püskürtülür • 100 m’lik mesafe sonunda depodan eksilen su dereceli bir kapla tamamlanır. • 4-Makinenin iş genişliği hesaplanır= • meme sayısıXmeme aralığı (m)
Kalibrasyon Örneği • • Depo Kapasitesi 1000 litre • • Doz 250 g (ml)/da • • Meme Sayısı 20 adet • Meme arası mesafe 50 cm • • 1 Depoya konması gereki ilaç miktarı ne olmalıdır? • • Makine iş genişliği=20 meme X 0,5 m meme arası=10 m • • 100 m’ lik mesafede eksilen su 40 Litre olsun • • Uygulamahacmi= (40 litre su ÷ 100 mX10 m)X1000 m2 • =40 litre/da • 1 Depo için ilaç miktarı= • 250 g/da X1000 litre depo ÷ 40 L/da • =6250 g/depo = 6,250 litre’ dir.