370 likes | 863 Views
OBSESİF KOMPALSİF DAVRANIŞ BOZUKLUĞU. ENİSE AKGÜL TUZLA PSİKOLOJİK DANIŞMA MERKEZİ Tel: 3 95 18 36. TANIM. SAPLANTILAR TİKLER TAKINTILAR BATIL İNANÇLAR KURUNTULAR. OBSESYON: KURUNTU VE SAPLANTILI DÜŞÜNCELER KOMPALSİYON: BU DÜŞÜNCE VE KURUNTLARIN DAVRANIŞA DÖNÜŞMESİ. OBSESYON.
E N D
OBSESİF KOMPALSİF DAVRANIŞ BOZUKLUĞU ENİSE AKGÜL TUZLA PSİKOLOJİK DANIŞMA MERKEZİ Tel: 3 95 18 36
TANIM • SAPLANTILAR • TİKLER • TAKINTILAR • BATIL İNANÇLAR • KURUNTULAR
OBSESYON: KURUNTU VE SAPLANTILI DÜŞÜNCELER • KOMPALSİYON: BU DÜŞÜNCE VE KURUNTLARIN DAVRANIŞA DÖNÜŞMESİ
OBSESYON İSTENMEDEN AKLAGELEN VE İSTENSE DE UZAKLAŞTIRILAMAYAN DÜŞÜNCELER, DÜRTÜLER - (ACABA ÜTÜYÜ FİŞTEN ÇEKTİM Mİ?) - (KAVGA ETTİLER AYRILIRLAR MI?) - (SAÇIMLA DALGA GEÇERLER Mİ?)
KİŞİ BU DÜŞÜNCE VE DUYGULARINI ÖNEMSEMEMEYE ÇALIŞIR • DÜŞÜNCELERİNDEN KAÇMAYA ÇALIŞIR • BAŞKA ŞEYLER DÜŞÜNMEYE ÇALIŞIR
FAKAT ZİHNİ SANKİ “KENDİ İSTEĞİ DIŞINDA ÇALIŞIYOR” GİBİDİR, İSTESE BİLE DÜŞÜNMEYİ ENGELLEYEMEZ!
KOMPULSİYON Kişinin, obsesyona bir tepki olarak ya da katı bir biçimde uygulanması gereken kurallarına göre yapmaktan kendini alıkoyamadığı yineleyici davranışlar ya da zihinsel eylemler gerçekleştirir.
Davranışlar ya da zihinsel eylemler, sıkıntıdan kurtulmaya ya da var olan sıkıntıya azaltmaya yada korku yaratan olay ya da durumdan korunmaya yöneliktir: ancak bu davranışlar yada zihinsel eylemler ya etkisizleştirilmesi ya da korunulması tasarlanan şeylerle gerçekçi bir biçimde ilişkili değildir ya da açıkça çok aşırı bir düzeydedir.
KAPILAR,PENCERELER,DOLAPLAR, • KARYOLASININ ALTI DEFALARCA KONTROL EDİLİR , • KİŞİ; ELİNİ SIKTIĞI KİŞİ ACABA TUVALETTEN ÇIKTIKTAN SONRA ELERİNİ YIKADI MI DİYE DEFALARCA DÜŞÜNÜR VE ELLERİNİ TEKRAR TEKRAR YIKAR.
BU EYLEMLERİ YAPMAYINCA İÇİNDE BÜYÜK BİR ÇATIŞMA, KAYGI YAŞAR
NASIL OLUŞUR? • Kaygı verici ve sürekli yinelenen düşünceler ve kuruntular obsesifliği oluşturur. • Düşündüğü şeyin saçma olduğunu bilse bile etkisinde kalır. • Saplantılı düşüncelere zorlayıcı davranışlar eklenir.
OKB'YE ERKEK ÇOCUKLARDA KIZLARDAN DAHA SIK GÖRÜLDÜĞÜ BULUNMUŞTUR.
Saplantılı düşünceler bireyi büyük ölçüde bunaltır ve bireybunlardan kurtulmak için kendisine de saçma görünen yapmazsa rahat edemediği zorlayıcı davranışlar geliştirir. Örneğin; aşırı titizlik, oda içinde gidip gelmeler, belli yerlere dokunmalar, aşırı kuralcılık gibi. Batıl inançlar dediğimiz merdiven altından geçmenin ve kara kedi görmenin uğursuzluk getireceğine ilişkin inançlarda saplantılı düşüncelerdir.
Obsesif Davranışların Oluşmasını Engellemeye Yönelik Öneriler • Çocuğun saplantılı düşünceler oluşturmasına imkan sağlayacak ortamlardan kaçınılmalıdır. “Bunu yapmazsam annem ölür”.
Çocuğun anne yada babanın saplantılı ve kuruntulu düşüncelerine uygun davranışlar geliştirmesine yönelik ödüllendirme ya da uygun olmayan davranışlarında cezalandırmadan kaçınılmalıdır.
Çocuğu disipline etmeye yönelik aşırı kurallar koymak ve bu kurallara uymaya zorlamakta bu tür düşüncelere zemin hazırlayabilir.
TİKLER Beden kaslarında istem dışı beliren aralıklı kasılmalardır. Göz kırpma,burun kıvırma Dudak yalama,yüz buruşturma, Ani kafa atımları,omuz silkme Parmaklarıyla oynama,parmakları tıklatma,ayakları sallama,vurma,sekme,ayak bileğinden germe vb.
Tikler aşırı bir heyecan ve korku yaratan olaylar sonucu oluşabilir. Erken yaşlarda görülse de 6 yaşından sonra başlar. Tiki olan çocuklar genelde tedirgin, kaygılı ve gergindir.
TİKLERİN ORTAYA ÇIKMASINDA ROL OYNAYAN ETKENLERİN BAŞINDA,ERKEN YAŞLARDA BAŞLAYIP SÜRÜP GİDEN KORKU,TEDİRGİNLİK, KAYGI VE GERGİNLİK VARDIR.
HAREKET TİKLERİNİN BAŞLAMA YAŞI 2-18 YAŞ ARASIDIR.
BİR AYDAN ÖNCE GEÇERSE “GEÇİCİ TİK” BİR SENEDEN FAZLA SÜRERSE “KRONİK TİK” DENMEKTEDİR.
BELİRGİN ŞEKİLDE HUZURSUZLUK GÖSTEREN • FAZLA DUYARLI, • SIKILGAN VE ALINGAN • OLDUKÇA BENCİL • ÇABUK HEYECANLANAN, • KOLAYCA KIZAN, • KIRILAN KİŞİLERDİR.
Tiki olan bir çocukla konuşurken çocuğa sık sık tik davranışını yapmaması gerektiğini anımsatmak bu davranışın yapılma sıklığını attırır.
Tiklerin çocukta gerginlik yaratması nedeniyle bu durumun kaynağını bulup çıkarmak ve düzeltici değişikliklere gitmek uygun olur.
Çocuğa korku veren olaylar, ortamlar, durumlar kişiler ve nesneler belirlenmeli ve kaçınması sağlanmalıdır.
Çocukla kurulan iletişimde çocuğun tikine çok fazla dikkat çekilmemelidir.
Çocuğun gösterdiği tik davranışının alay konusu olmasına izin verilmemelidir.
Tik davranışını engellemek amaçlı çocuğa özgüven kazandırılmalıdır.
TIRNAK YEME Tırnak yeme alışkanlığına 3-4 yaşlarından önce sıklıkla rastlanılmaz.Tırnak yeme bir güvensizlik belirtisi olarak kabul edilir. Aile içinde aşırı baskıcı ve otoriter bir eğitimin uygulanması, kıskançlık, yetersiz sevgi, gerginlik, azarlanma yada örseleyici davranışlara maruz kalma tırnak yemeye neden olan etkenler arasında sayılabilir.
Tırnak Yeme Davranışının Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Öneriler • Çocuğun tırnak yeme davranışı küçük yaşlarda görmemezlikten gelinmelidir. Çocuğun kendine olan güveninin arttırılması gerekir. Bu yüzden başarabileceği küçük sorumluluklar verilmelidir.
Çocuğun çevresindeki yetişkinler ve arkadaşları ile olan iletişimin etkili olması sağlanmalıdır.
Baskıcı ve otoriter aile tutumlarından kaçınılmalıdır.
Okul ortamında grup içinde etkili olabileceği roller verilmelidir.
Çocuğu örselemeden bu davranışın onun çirkin ellere sahip olmasını sağlayacağı açıklanmalıdır.
Kız çocuklarına manikür malzemesi alınarak ve tırnaklarına oje sürülerek tırnak yememeye özendirilmelidir. Uzayan tırnaklara hediye olarak yüzük hediye alınabilir.
DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER ENİSE AKGÜL