1 / 37

MÜSLÜMAN, NAMAZ VE MİRAC

MÜSLÜMAN, NAMAZ VE MİRAC. MUHAMMED ENES SUBAŞI Akarca mah . Camii imam-hatibi. MÜSLÜMAN KİMDİR. Müslüman: Es, le, me fiilinin ismi faili olup islam ile aynı kökten gelir. Müslüman islam dinini kabul eden, ALLAH’a teslim olmuş kişiye denir.

esma
Download Presentation

MÜSLÜMAN, NAMAZ VE MİRAC

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. MÜSLÜMAN, NAMAZ VE MİRAC MUHAMMED ENES SUBAŞI Akarca mah. Camii imam-hatibi

  2. MÜSLÜMAN KİMDİR • Müslüman: Es, le, me fiilinin ismi faili olup islam ile aynı kökten gelir. Müslüman islam dinini kabul eden, ALLAH’a teslim olmuş kişiye denir. • Kur’an-ı Kerim’de mümin ile müslüman aynı anlamda kullanıldığı gibi farklı anlamlarda da kullanılmıştır. • Genel anlamda müslüman Allah’a, peygambere ve onun getirdiği her şeye gönülden teslim olup inandıklarını pratik hayatta uygulayan(yaşayan) kişiye denir.

  3. MÜSLÜMANIN ÖZELLİKLERİ • Kur’an-ı Kerim kamil müminlerin özelliklerinden yer yer bahsetmektedir. Mü’minin Suresi’nin ilk 11 ayetinde toplu halde bu özelliklerden bahsetmektedir. • (قَدْ أَفْلَحَ الْمُؤْمِنُونَ) Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir;.(Mü’minin: 1) • (الَّذِينَ هُمْ فِي صَلَاتِهِمْ خَاشِعُونَ) Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler;Mü’minin: 2) • (وَالَّذِينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَ) Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler.(Mü’minin: 3)

  4. MÜSLÜMANIN ÖZELLİKLERİ • (وَالَّذِينَ هُمْ لِلزَّكَاةِ فَاعِلُونَ) Onlar ki, zekâtı verirler;(Mü’minin: 4) • (وَالَّذِينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَ) Ve onlar ki, iffetlerini korurlar;(Mü’minin:5) • (إِلَّا عَلَى أَزْوَاجِهِمْ أوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُمْ فَإِنَّهُمْ غَيْرُ مَلُومِينَ) Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (câriyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerden dolayı) kınanmış değillerdir.(Mü’minin: 6) • (فَمَنِ ابْتَغَى وَرَاء ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْعَادُونَ) Şu halde, kim bunun ötesine gitmek isterse, işte bunlar, haddi aşan kimselerdir.(Mü’minin: 7)

  5. MÜSLÜMANIN ÖZELLİKLERİ • (وَالَّذِينَ هُمْ لِأَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَ) Yine onlar (o müminler) ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler;(Mü’minin: 8) • (وَالَّذِينَ هُمْ عَلَى صَلَوَاتِهِمْ يُحَافِظُونَ) Ve onlar ki, namazlarına devam ederler.(Mü’minin: 9) • (أُوْلَئِكَ هُمُ الْوَارِثُونَ)  İşte, asıl bunlar vâris olacaklardır;(Mü’minin: 10) • (الَّذِينَ يَرِثُونَ الْفِرْدَوْسَ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ)  (Evet) Firdevs'e vâris olan bu kimseler, orada ebedî kalıcıdırlar.(Mü’minin: 11)

  6. MÜSLÜMANIN ÖZELLİKLERİ • (وَمَنْ أَحْسَنُ قَوْلًا مِّمَّن دَعَا إِلَى اللَّهِ وَعَمِلَ صَالِحًا وَقَالَ إِنَّنِي مِنَ الْمُسْلِمِينَ) (İnsanları) Allah'a çağıran, iyi iş yapan ve «Ben müslümanlardanım» diyenden kimin sözü daha güzeldir ?(Fussilet: 33) • (وَمَا تَنقِمُ مِنَّا إِلاَّ أَنْ آمَنَّا بِآيَاتِ رَبِّنَا لَمَّا جَاءتْنَا رَبَّنَا أَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرًا وَتَوَفَّنَا مُسْلِمِينَ)  Sen sadece Rabbimizin âyetleri bize geldiğinde onlara inandığımız için bizden intikam alıyorsun. Ey Rabbimiz! Bize bol bol sabır ver, müslüman olarak canımızı al, dediler.(A’raf: 126) • (الَّذِينَ إِن مَّكَّنَّاهُمْ فِي الْأَرْضِ أَقَامُوا الصَّلَاةَ وَآتَوُا الزَّكَاةَ وَأَمَرُوا بِالْمَعْرُوفِ وَنَهَوْا عَنِ الْمُنكَرِ وَلِلَّهِ عَاقِبَةُ الْأُمُورِ)  Onlar (o müminler) ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah'a varır.(Hac: 41)

  7. MÜSLÜMANIN ÖZELLİKLERİ • (الْمُسْلِمُ أَخُو الْمُسْلِمِ، لاَ يَظْلِمُهُ وَلاَ يُسْلِمُهُ، وَمَنْ كَانَ فِي حَاجَةِ أَخِيهِ كَانَ اللَّهُ فِي حَاجَتِهِ، وَمَنْ فَرَّجَ عَنْ مُسْلِمٍ كُرْبَةً فَرَّجَ اللَّهُ عَنْهُ كُرْبَةً مِنْ كُرُبَاتِ يَوْمِ الْقِيَامَةِ، وَمَنْ سَتَرَ مُسْلِمًا سَتَرَهُ اللَّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ) Müslüman Müslümanın kardeşidir ona zulmetmez; onu düşmana teslim etmez. Kim bir Müslüman kardeşinin ihtiyacını giderirse, Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümanın sıkıntısını giderirse, Allah da kıyamette onun bir sıkıntısını giderir. Kim de bir Müslümanın ayıbını örterse, Allah da kıyamette onun bir ayıbını örter.(Buhârî, Mezâlim 3) • “Müslüman, diğer müslümanın malını, canını ve namusunu kendisine karşı emniyette hissettiği kişidir.”(Müsned)

  8. MÜSLÜMANIN ÖZELLİKLERİ • "Bir müslümanın, din kardeşini üç gün üç geceden fazla terkedip küs durması helâl değildir: İki müslüman karşılaşırlar biri bir tarafa öteki öbür tarafa döner. Halbuki o ikisinin en iyisi önce selâm verendir.“(Buhârî, Edeb 62, İsti'zân 9; Müslim, Birr 23, 25, 26. Ayrıca bk. EbûDâvûd, Edeb 47; Tirmizî, Birr 21, 24; İbniMâce, Mukaddime 7.) • (وَالَّذِينَ صَبَرُواْ ابْتِغَاء وَجْهِ رَبِّهِمْ وَأَقَامُواْ الصَّلاَةَ وَأَنفَقُواْ مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلاَنِيَةً وَيَدْرَؤُونَ بِالْحَسَنَةِ السَّيِّئَةَ أُوْلَئِكَ لَهُمْ عُقْبَى الدَّارِ)  Yine onlar, Rablerinin rızasını isteyerek sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık olarak (Allah yolunda) harcayan ve kötülüğü iyilikle savan kimselerdir. İşte onlar var ya, dünya yurdunun (güzel) sonu sadece onlarındır.(Ra’d: 22)

  9. NAMAZ’IN TARİFİ • Namaz: Farsça bir kelime olup, Arapçadaki ‘salat’ kelimesinin karşılığıdır. Sözlükte dua, istiğfar, övgü anlamlarına gelen, dini bir kavram olarak islamın 5 temel esasından biri olup, belli eylemler ve rukünları bulunan özel bir ibadettir. • Farziyeti kitap-sünnet ve icma ile sabit olan namaz akil-baliğ olan her Müslümana farzdır. • (فَإِذَا قَضَيْتُمُ الصَّلاَةَ فَاذْكُرُواْ اللّهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلَى جُنُوبِكُمْ فَإِذَا اطْمَأْنَنتُمْ فَأَقِيمُواْ الصَّلاَةَ إِنَّ الصَّلاَةَ كَانَتْ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ كِتَابًا مَّوْقُوتًا) «Namazı kıldınız mı, gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yan yatarak hep Allah’ı anın. Güvene kavuştunuz mu namazı tam olarak kılın. Çünkü namaz, mü’minlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır.»(Nisa: 103)

  10. NAMAZ’IN TARİFİ • (بُنِيَ الْإ سْلاَمُ عَلَى خَمْسٍ : شَهَادَةِ أنْ لاَ إلَهَ إلاَّ اللهُ وَأنَّ مُحَمَّداً رَسُولُ اللهِ وَإقاَمِ الصَّلاَةِ وَإيِتاَءِ الزَّكاَةِ وَحَجِّ اْلبَيْتِ وَصَوْمِ رَمَضاَنَ) İbnuÖmer (r.a.) buyurdu ki, Rasulullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu işittim:‘‘İslam beş temel üzerinde bina edilmiştir; Allah’tan başka hiç bir ilah olmadığına ve Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Allah’ın Rasûlü olduğuna Şahadet etmek, Namaz kılmak, Zekât vermek, Hacca gitmek ve ramazan ayında Oruç tutmak.’’(Müslim, İman, 20) • Namazlar farz, vacip ve sünnet olmak üzere 3 kısma ayırırlar.

  11. NAMAZ’IN TARİHÇESİ • Vakitleri belirli olarak müminlerin üzerine farz kılınan namaz, insanlık tarihi ile eşit olan bir ibadettir. Kur’an-ı Kerim namazın sadece biz Ümmeti Muhammed’e farz kılınan bir ibadet olmadığını şu ayetlerle bildirmektedir. . • (رَّبَّنَا إِنِّي أَسْكَنتُ مِن ذُرِّيَّتِي بِوَادٍ غَيْرِ ذِي زَرْعٍ عِندَ بَيْتِكَ الْمُحَرَّمِ رَبَّنَا لِيُقِيمُواْ الصَّلاَةَ فَاجْعَلْ أَفْئِدَةً مِّنَ النَّاسِ تَهْوِي إِلَيْهِمْ وَارْزُقْهُم مِّنَ الثَّمَرَاتِ لَعَلَّهُمْ يَشْكُرُونَ) “Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bazısını, senin kutsal evinin (Kâbe’nin) yanında ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için (böyle yaptım). Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir, onları ürünlerden rızıklandır, umulur ki şükrederler.”(İbrahim:37)

  12. NAMAZ’IN TARİHÇESİ • (رَبِّ اجْعَلْنِي مُقِيمَ الصَّلاَةِ وَمِن ذُرِّيَّتِي رَبَّنَا وَتَقَبَّلْ دُعَاء) “Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle.”(İbrahim:40) • (وَاذْكُرْ فِي الْكِتَابِ إِسْمَاعِيلَ إِنَّهُ كَانَ صَادِقَ الْوَعْدِ وَكَانَ رَسُولًا نَّبِيًّا) «Kitap’ta İsmail’i de an. Şüphesiz o, sözünde duran bir kimse idi. Bir resûl, bir nebî idi.»(Meryem: 54) • (وَكَانَ يَأْمُرُ أَهْلَهُ بِالصَّلَاةِ وَالزَّكَاةِ وَكَانَ عِندَ رَبِّهِ مَرْضِيًّا) «Ailesine namaz ve zekâtı emrederdi. Rabb’inin katında da hoşnutluğa ulaşmıştı.»(Meryem: 55)

  13. NAMAZ’IN TARİHÇESİ • (وَأَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى وَأَخِيهِ أَن تَبَوَّءَا لِقَوْمِكُمَا بِمِصْرَ بُيُوتًا وَاجْعَلُواْ بُيُوتَكُمْ قِبْلَةً وَأَقِيمُواْ الصَّلاَةَ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ) Mûsâ’ya ve kardeşine, “Kavminiz için Mısır’da (sığınak olarak) evler hazırlayın ve evlerinizi namaz kılınacak yerler yapın. Namazı dosdoğru kılın. Mü’minleri müjdele” diye vahyettik.(Yunus: 87) • (يَا بُنَيَّ أَقِمِ الصَّلَاةَ وَأْمُرْ بِالْمَعْرُوفِ وَانْهَ عَنِ الْمُنكَرِ وَاصْبِرْ عَلَى مَا أَصَابَكَ إِنَّ ذَلِكَ مِنْ عَزْمِ الْأُمُورِ) “Yavrum! Namazı dosdoğru kıl. İyiliği emret. Kötülükten alıkoy. Başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol. Çünkü bunlar kesin olarak emredilmiş işlerdendir.”(Lokman: 17)

  14. NAMAZ’IN FARZ KILINIŞI • İslam’da ilk namaz, fetret döneminden hemen sonra farz kılınmıştır. Bu namaz sabah ve akşam olmak üzere iki şer rekat kılınmaktaydı. • (وَاذْكُر رَّبَّكَ فِي نَفْسِكَ تَضَرُّعاً وَخِيفَةً وَدُونَ الْجَهْرِ مِنَ الْقَوْلِ بِالْغُدُوِّ وَالآصَالِ وَلاَ تَكُن مِّنَ الْغَافِلِينَ) Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle sabah akşam Rabbini an. Gafillerden olma.(A’raf: 205) • İlk namaz farz kılınınca Cibril(a.s) Hz. Peygamber(s.a.v)e gelerek onun Akabe vadisine götürerek, ilk önce Cibril(a.s) sonra Hz. Peygamber(s.a.v) abdest alarak iki rekat namaz kılmışlardır. • Namaz beş vakit olarak mirac gecesinde farz kılınmıştır. • Mirac gecesinin sabahı Cibril(a.s), Hz. Peygamber’e gelerek, Kabe’de namaz vakitlerini göstererek kıldırmıştır.(T.D.V İlmihali C:1 Sf:219-220)

  15. NAMAZ’IN FARZ KILINIŞI • Namaz, tevhid inancının pratiğidir. • Namaz, tevhid inancının amele dönüşmüş halidir. • Namaz, günde beş kere okunan ezanla iman yenilemektir. • Namaz, Allah’ın büyüklüğünü, O’ndan başka ilah olmadığına, Hz. Muhammed(a.s)in hak peygamber olduğuna şehadetin, kurtuluşun, huzurun namazda olduğunun ilanıdır. • Namaz Mekke döneminde farz kılınan tek ibadettir.

  16. AYET VE HADİSLERDE NAMAZIN ÖNEMİ • Namazı “Gözümün nuru”,”Mü’minin miracı” diye nitelendiren Hz. Peygamber(s.a.v) kendisine “Allah’a en çok sevimli gelen amel hangisidir” sorusuna “vaktinde kılınan namazdır” diye cevap vermiştir. • (وَأَقِيمُواْ الصَّلاَةَ وَآتُواْ الزَّكَاةَ وَارْكَعُواْ مَعَ الرَّاكِعِينَ) Namazı tam kılın, zekâtı hakkıyla verin, rükû edenlerle beraber rükû edin.(Bakara: 43) • (وَاسْتَعِينُواْ بِالصَّبْرِ وَالصَّلاَةِ وَإِنَّهَا لَكَبِيرَةٌ إِلاَّ عَلَى الْخَاشِعِينَ)  Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz), Allah'a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.(Bakara: 45)

  17. AYET VE HADİSLERDE NAMAZIN ÖNEMİ • (قُل لِّعِبَادِيَ الَّذِينَ آمَنُواْ يُقِيمُواْ الصَّلاَةَ وَيُنفِقُواْ مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلانِيَةً مِّن قَبْلِ أَن يَأْتِيَ يَوْمٌ لاَّ بَيْعٌ فِيهِ وَلاَ خِلاَلٌ)  İman eden kullarıma söyle: Namazlarını dosdoğru kılsınlar, kendisinde ne alış-veriş, ne de dostluk bulunan bir gün gelmeden önce, kendilerine verdiğimiz rızıklardan (Allah için) gizli-açık harcasınlar.(İbrahim: 31) • (اتْلُ مَا أُوحِيَ إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ وَأَقِمِ الصَّلَاةَ إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَلَذِكْرُ اللَّهِ أَكْبَرُ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُونَ) (Resûlüm!) Sana vahyedilenKitab'ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir. (Ankebut: 45)

  18. AYET VE HADİSLERDE NAMAZIN ÖNEMİ • Peygamberimiz(s.a.v) buyurduki «Kim bir namaz kılarda, o namaz kendisini açık ve gizli kötülüklerden alı koymazsa o namazla Allah’tan uzaklaşmaktan başka bir şey artırmamış olur.»(Suyuti, ed-Durrül-Mensur 6,465; Deylemi, Firdevs 3,622; Feyzül Kadir) • İbnuMesud(r.a) demiş ki namazını gereği gibi yerine getirmeyen, Allah’uTealadan uzaklığı artırmaktan başka bir şey yapmaz demiş.(Hak Dini Kur’an Dili C:6 Sf:223) • (الَّذِينَ هُمْ عَن صَلَاتِهِمْ سَاهُونَ)(فَوَيْلٌ لِّلْمُصَلِّينَ) Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar.(Maun: 4-5)

  19. AYET VE HADİSLERDE NAMAZIN ÖNEMİ • Kıssa: Hatem-i Esam(k.s)’a namazı nasıl kılarsın diye sormuşlar…(İlahi Nizam) • “Namaza durduğun zaman dünyaya veda eden bir kimse gibi ol.”(İbn-i Mace , Zühd:15) • Ebu Sayid el-Harraz Hazretlerine namaza nasıl girileceği sorulunca “Kendini kıyamet günü Allah’ın huzurundaymışsın gibi kabul et. Rabbinle aranda hiçbir tercüman olmadan, huzurunda bulunduğunu ve O’nun sana yönelmiş olarak nazar ettiğini, seninde O’na münacatta bulunduğunu düşün. En büyük melikin huzurunda durduğunu unutma.” demiştir.(Sühreverdi, Avarifül-Maarif, sf:182)

  20. AYET VE HADİSLERDE NAMAZIN ÖNEMİ • (الَّذِينَ هُمْ فِي صَلَاتِهِمْ خَاشِعُونَ)(قَدْ أَفْلَحَ الْمُؤْمِنُونَ)  Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir. Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler; (Mü’minin: 1-2) • (إِنَّنِي أَنَا اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنَا فَاعْبُدْنِي وَأَقِمِ الصَّلَاةَ لِذِكْرِي) “Şüphe yok ki ben Allah’ım. Benden başka hiçbir ilâh yoktur. O hâlde bana ibadet et ve beni anmak için namaz kıl.”(Taha: 14) • (فَاذْكُرُونِي أَذْكُرْكُمْ وَاشْكُرُواْ لِي وَلاَ تَكْفُرُونِ) «öyle ise beni(taat ve ibadetle) anınki bende sizi anayım.»(Bakara: 152)

  21. AYET VE HADİSLERDE NAMAZIN ÖNEMİ • Hz. EbüHüreyre (radıyallâhuanh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in şöyle söylediğini işittim: "Sizden birinizin kapısının önünden bir nehir aksa ve bu nehirde hergün beş kere yıkansa, acaba üzerinde hiç kir kalır mı, ne dersiniz?" "Bu hal, dediler, onun kirlerinden hiçbir şey bırakmaz!" Aleyhissalâtu vesselâm: "İşte bu, beş vakit namazın misalidir. Allah onlar sayesinde bütün hataları siler" buyurdu. (Buhâri, Mevâkît 6; Müslim, Mesâcid 282, (666); Tirmizî, Emsâl 5, (2872); Nesâî, Salât 7, (1, 231); Muvatta, Sefer 91, (1,174). • Rasülullah(s.a.v) Allah’utealanın şöyle buyurduğunu söyledi: «Ümmetine beş vakit namazı farz kıldım kendi katımda şöyle bir söz verdim: Kim beş vakit namazı vaktinde kılmaya dikkat ederse vaadim üzere Cennet’e koyacağım. Namazlara dikkat göstermeyene hiçbir sözüm yoktur.»(Ebu Davud)

  22. AYET VE HADİSLERDE NAMAZIN ÖNEMİ • Hz. Ebu Zer(r.a) dedi ki: Bir defa Rasulullah(s.a.v) kış mevsiminde dışarı çıktı. Ağaçlardan yapraklar dökülüyordu. Bir ağacın dalından tutunca, onun yaprakları daha çok dökülmeye başladı. Rasulullah(s.a.v) ey Ebu Zer dedi. Ben buyur ya Rasulullah(s.a.v) dedim “Rasulullah(s.a.v) bir kul ihlas ile Allah için namaz kılarsa onun günahları şu yaprakların, bu ağaçtan döküldükleri gibi dökülür buyurdu.”(Ahmed, Terğib) • "Bir müslüman, farz namazın vakti geldiğinde güzelce abdest alır, huşû içinde ve rükûunu da tam yaparak namazını kılarsa, büyük günah işlemedikçe, bu namaz önceki günahlarına keffâret olur. Bu her zaman böyledir.“(Müslim, Taharet 7)

  23. AYET VE HADİSLERDE NAMAZIN ÖNEMİ • (وَأْمُرْ أَهْلَكَ بِالصَّلَاةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَا لَا نَسْأَلُكَ رِزْقًا نَّحْنُ نَرْزُقُكَ وَالْعَاقِبَةُ لِلتَّقْوَى) Ailene namazı emret; kendin de ona sabırla devam et. Senden rızık istemiyoruz; (aksine) biz seni rızıklandırıyoruz. Güzel sonuç, takvâ iledir.(Taha: 132) • "Çocuklarınız yedi yaşına geldiklerinde onlara namazı emredin. On yaşlarına gelince (namaz kılmazlarsa) onları dövün. Ve yataklarda aralarını ayırın.«(Ebû Davut, Salât, 26, h.no: 495; İbnEbîŞeybe, I/304, h.no:3482; Darakutnî, I/230; Hâkim, Müstedrek, I/311, h.no: 708; Beyhakî, Şuabu'l-İman, VI/398, h.no: 8650;) • (رِجَالٌ لَّا تُلْهِيهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَن ذِكْرِ اللَّهِ وَإِقَامِ الصَّلَاةِ وَإِيتَاء الزَّكَاةِ يَخَافُونَ يَوْمًا تَتَقَلَّبُ فِيهِ الْقُلُوبُ وَالْأَبْصَارُ)  Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.(Nur: 37)

  24. AYET VE HADİSLERDE NAMAZIN ÖNEMİ • (بين الرجل و بين الشرك و الكفر ترك الصلاة) Kişi ile şirk ve küfür arasında namazın terki vardır.(Müslim, Îmân 134) • “Abdesti olmayan kişinin namazı yoktur. Namazı olmayan kişinin de dini yoktur. Dinde namazın yeri, vucütta başın yeri gibidir.”(Taberani) • (أَقِمِ الصَّلاَةَ لِدُلُوكِ الشَّمْسِ إِلَى غَسَقِ اللَّيْلِ وَقُرْآنَ الْفَجْرِ إِنَّ قُرْآنَ الْفَجْرِ كَانَ مَشْهُودًا) «Güneşin zevalinden (öğle vaktinde Batı’ya kaymasından) gecenin karanlığına kadar (belli vakitlerde) namazı kıl. Bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazı şahitlidir.»(İsra: 78) • (وَأَقِمِ الصَّلاَةَ طَرَفَيِ النَّهَارِ وَزُلَفًا مِّنَ اللَّيْلِ إِنَّ الْحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئَاتِ ذَلِكَ ذِكْرَى لِلذَّاكِرِينَ) Gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri (günahları) giderir. Bu, öğüt almak isteyenlere bir hatırlatmadır.  (Hud: 114)

  25. AYET VE HADİSLERDE NAMAZIN ÖNEMİ • (حَافِظُواْ عَلَى الصَّلَوَاتِ والصَّلاَةِ الْوُسْطَى وَقُومُواْ لِلّهِ قَانِتِينَ)  Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah'a saygı ve bağlılık içinde namaz kılın.(Bakara: 238) • "Kıyamet gününde kulun hesaba çekileceği ilk ameli onun namazıdır. Eğer namazı düzgün olursa, işi iyi gider ve kazançlı çıkar. Namazı düzgün olmazsa, kaybeder ve zararlı çıkar. Şayet farzlarından bir şey noksan çıkarsa, Azîz ve Celîl olan Rabb'i: - Kulumun nâfile namazları var mı, bakınız? der. Farzların eksiği nafilelerle tamamlanır. Sonra diğer amellerinden de bu şekilde hesaba çekilir." (Tirmizî, Mevâkît 188. Ayrıca bk. EbûDâvûd, Salât 149; Nesâî, Salât 9; İbniMâce, İkâmet 202 ) • “Öyle bir namaz var ki onu kazaya bırakırsa, sanki onun çoluk çocuğu ve malı mülkü elinden alınmış(veya: onları kaybetmiş) gibidir.” (Buhari, Mevakit, 14)

  26. MİRAC • Önümüzdeki 25 Mayısı 26 Mayısa bağlayan gece Mirac Kandili gecesidir. Kandil dolayısıyla kandilinizi tebrik eder, Tüm Alemi islam’a hayırlara vesile olmasını yüce mevladan niyaz ederim. • Yüce yaratıcıya yakınlığın en üstün derecesi olan Mirac beşer anlayışı çizgisinin ötesinde bir olaydır. Bunu tabiat kanunlarıyla açıklamak mümkün değildir. • Peygamberimiz(s.a.v) Recep ayının 27. gecesinde Kabe’de uyuduğu sırada Cebrail(a.s) gelerek kendisinin Allah(c.c) tarafından katına davet edildiğini bildirmiştir. Bu olay hicretten 1-1,5 yıl önce gerçekleşmiştir.

  27. MİRAC • Bu yolculuk, Cebrail(a.s) rehberliğinde gerçekleşen bir yolculuktur. • Mirac iki safhadan oluşmaktadır. • Birinci Safha: Mescid-i Haram’dan, Mescid-i Aksa’ya olan yolculuktur. Buna “İsra“ denir. İsra: Gece yürüyüşü demektir. • Miracın bu bölümü İsra Suresinin 1. ayeti kerimesinde şöyle ifade edilmektedir. • (سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلاً مِّنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ البَصِيرُ)  Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Harâm'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.(İsra: 1)

  28. MİRAC • Bu yolculuk, Burak isimli manevi bir binitle geçekleşmiştir. • Mescid-i Aksa’ya varan Efendimiz(s.a.v) burada bütün peygamberlere imam olarak iki rekat namaz kıldırmıştır. • İkinci Safha: Kudüs’te kısa bir süre kalan Efendimiz(s.a.v) başka bir manevi binitle göklere çıkmıştır. Buna Mirac denir. • Mirac: Merdiven, asansör, yükselmek anlamlarına gelir. Peygamberimiz(s.a.v) hiçbir beşerin, hiçbir meleğin erişemediği makamlara yükselmiştir. • Peygamberimiz(s.a.v) üçüncü bir binit olarak Cebrail(a.s) kanadına binerek Sidretü’l- Müntehaya çıktı. Ki burası Cebrail(a.s) makamıdır. Cebrail(a.s) ricası üzerine burada 2 rekat namaz kılmıştır.

  29. MİRAC • Dördüncü binek olarak İsrafil(a.s) ile uçarak Arş ve Kürsiyyi geçmişti. • Beşinci binek olarak Refref isimli binekle Sidre’i- Münteha’ya ulaşır. • Mirac’ın bu sırlar dolu bölümüne Necm Suresinin 8-18. ayetlerinde şöyle işaret edilmektedir. • (ثُمَّ دَنَا فَتَدَلَّى) Sonra (Muhammed'e) yaklaştı, derken daha da yaklaştı.(Necm: 8) • (فَكَانَ قَابَ قَوْسَيْنِ أَوْ أَدْنَى) O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu. (Necm: 9)

  30. MİRAC • (مَا كَذَبَ الْفُؤَادُ مَا رَأَى)(فَأَوْحَى إِلَى عَبْدِهِ مَا أَوْحَى) Bunun üzerine Allah, kuluna vahyini bildirdi. (Gözleriyle) gördüğünü kalbi yalanlamadı.(Necm: 10-11) • (أَفَتُمَارُونَهُ عَلَى مَا يَرَى) Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız?(Necm: 12) • (عِندَ سِدْرَةِ الْمُنْتَهَى)(وَلَقَدْ رَآهُ نَزْلَةً أُخْرَى) Andolsun onu, Sidretü'l-Müntehâ'nın yanında önceden bir defa daha görmüştü.(Necm: 13-14)

  31. MİRAC • (عِندَهَا جَنَّةُ الْمَأْوَى) Cennetü'l-Me'vâ da onun yanındadır.(Necm: 15) • (إِذْ يَغْشَى السِّدْرَةَ مَا يَغْشَى) Sidre'yi kaplayan kaplamıştı.(Necm: 16) • (مَا زَاغَ الْبَصَرُ وَمَا طَغَى) Gözü kaymadı ve sınırı aşmadı.(Necm: 17) • (لَقَدْ رَأَى مِنْ آيَاتِ رَبِّهِ الْكُبْرَى) Andolsun o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü.(Necm: 18)

  32. MİRAC • Peygamberimiz(s.a.v) mekandan münezzeh olan Rabbimizin huzuruna varınca Cebrail(a.s), Peygamber(s.a.v) e Rabbine selam vermesini emretti. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem(s.a.v) • (اَلتَّحِيَّاتُ ِللهِ وَالصَّلَوَاتُ وَالطَّيِّبَاتُ) “En güzel övgüler, selamlar, ibadetler ve taatler Allah’a mahsustur. O’na layıktır” dedi. • Bunun üzerine Allah(c.c) şöyle karşılık verdi. • ( اَلسَّلاَمُ عَلَيْكَ اَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ) “Selam sana olsun ey Nebi, Allah’ın rahmeti ve berketide sana olsun”.

  33. MİRAC • Ümmetine çok düşkün olan Rasulü Ekrem(s.a.v) Rabbinin huzurunda biz ümmetini unutmayarak rahmet ve bereketten , ümmetinin de nasiplenmesini istedi ve! • ( اَلسَّلاَمُ عَلَيْنَاوَعَلَى عِبَادِ اللهِ الصَّالِحِينَ) “Selam(Allah’ın rahmeti, esenliği ve bereketi) bize ve Allah’ın salih kullarının üzerine olsun” buyurdu. • Bunu gören Cibril ve semadaki diğer melekler şöyle karşılık verdi. • ( اَشْهَدُ اَنْ لاَ اِلهَ اِلاَّ اللهُ وَاَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ) “Ben şahitlik ederim ki, Allah’tan başka ilah yoktur ve yine şahitlik ederim ki Muhammed(s.a.v) O’nun kulu ve Rasulüdür.”(Kurtubi Tefsiri- El CamiulAhkamulKur'an C:1 Sf: 363)

  34. MİRAC • Günde beş vakit namaz kılmak, Miracı yaşamak demektir. Çünkü “Namaz mü’minin Miracıdır”. Kişi ancak namazla manevi derecelere yükselebilir. Namaz, bütün rukünleriyle Melaike-i Kiram’ınibadetir. • Peygamberimiz(s.a.v) Mirac’dan üç hediye ile dönüyor. • Beş vakit namaz. • Bakara suresinin son iki ayeti. • Allah’a şirk koşmadan ölenlerin cennete gireceği müjdesi • Peygamberimiz(s.a.v) bu mucizesini müşriklere anlatınca, onlar parmaklarını ısırarak gülmeye başladılar.

  35. MİRAC • Müşrikler hemen Hz. Ebu Bekir(r.a) a koştular. İşittin mi senin Muhammed(s.a.v) in ne söylüyor; gecenin bir anında Mescid-i Aksa’ya oradan semaya, gidip geldiğini söylüyor. Buna ne diyeceksin. • Ben onu Allah’tan haber aldığına inanıyorum. Bu onun yanında ne ki. Sonra Ebu Bekir(r.a), Hz. Peygamber(s.a.v) eme gitti ve müşriklerin söylediklerini anlattı. Onların söyledikleri doğrumu ya Rasulullah dedi. • Peygamberimiz(s.a.v) evet deyince Hz. Ebu Bekir(r.a) hemen tasdik etti. Rasuli Ekrem(s.a.v), ey Ebu Bekir ! Sen de Sıddık’sın(doğrunun tasdikcisi, şahidisin) buyurdu. • Bu olaydan sonra Hz. Ebu Bekir(r.a) sıddık olarak anılmaya başladı.(İbnHişam es-SiretünNebeviyye C:1 Sf:403-404)

  36. MİRAC GECENİN İHYASI • Peygamberimiz(s.a.v) “Namaz mü’minin Miracı”, “Dinin direğidir” buyurduğu gibi, bu gecede özellikle bol bol kaza namazı kılmalıyız. • ÇokcaKur’an-ı Kerim okumalı. • Çokcatevbe istiğfar etmeli. • Zikir ve salavat okumalı. • Dua ve niyazda bulunmalıyız. (Dr. Hikmet ÖZDEMİR Mirac, Hüseyin OKUR Üç Aylar, Mübarek gün ve geceler)

More Related