920 likes | 1.37k Views
SPORCU, AİLE, ANTRENÖR ve SEYİRCİ PSİKOLOJİSİ. Hazırlayan ve Sunan Göksoy DOĞAN. Psikolojik faktörler. Psikolojik faktörler, sporda başarıya ulaşmak için önemli unsurlardan birisidir.
E N D
SPORCU, AİLE, ANTRENÖR ve SEYİRCİ PSİKOLOJİSİ Hazırlayan ve Sunan Göksoy DOĞAN
Psikolojikfaktörler Psikolojik faktörler, sporda başarıya ulaşmak için önemli unsurlardan birisidir.
Bu bölümde antrenman uygulamasının başka bir boyutu olan antrenörün psikolojisi, antrenörün özellikleri, yönetim stili ve başarıyı etkileyen en önemli faktör olan sportif motivasyonu; sporcunun psikolojik özellikleri; ailelerin özellikleri ve seyircilerin psikolojisi incelenerek temel bilgiler aktarılacaktır.
Sağlık Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sağlığın tarifini, “insanin bedenen, ruhen ve sosyal yönlerden tam bir iyilik halidir” şeklinde yapar.
Antrenör ve Amacı • Antrenörün ilgilendiği sporcuların belli bir grup olduğu ve bu gruptaki sporcuların belirgin bir amaç için bir araya geldiğini düşünerek yola çıkmalıyız. • Antrenörün amacı, bireydeki bedensel performans özelliklerini yapılan spor dalına uygun biçimde artırmak ve takımın amaçlanan hedefe ulaşmasında aktif olarak sporcuları yönlendirmektir. Bunun için sporcuları çalıştırması, motive etmesi, organizasyon ve gerekli planlamayı yapması gerekir.
Seyirci Sosyal psikoloji açısından yapılan bir incelemede seyirci “grup” olarak ele alınmaktadır. Çeşitli grup tanımları arasında ortaya atılan ve grubu “belli ihtiyaçları karşılamak amacıyla birlikte hareket eden bireylerin oluşturduğu topluluk” şeklinde tanımlayan yaklaşım, spor seyircisiyle uygunluk göstermektedir(MAVİLİ AKTAŞ, A., 1997)
GENÇLİK SPORLARINDA KOÇ-AİLE İŞBİRLİĞİNİ GELİŞTİRME • Koçların, çocukların spor çevresinde direkt bir etkiye sahip olmasına rağmen, çocukların spora katılmaya karar vermesinde aileler daha önemli bir etkiye sahiptir. • Koç, atlet ve aileyi içeren “atletik üçgen” gençlik sporlarının doğal bir yanıdır ve programın başarılı olmasında aile ve koç işbirliği çok önemlidir.
Ne yazık ki bazı ailelerin olumsuz etkileri oldukça kesindir. Bazı aileler bilgisizlikten gençlik spor programlarının temel hedeflerini görmezden gelebilirler ve katılımla ortaya çıkabilecek faydaları engellerler. • Koçlar, atletlerin spor deneyiminin değerini artırmak için anne babaları doğruya yönlendiren bir pozisyonda olmalıdır.
Bu bölüm, ailelerle etkili işbirliği içinde çalışan koçlara yardımcı olmak için bilgi sağlar ve aileler ile iletişim kurmaya istekli olanlar için işbirliği şansını artırır.
Bu bölümü tamamladıktan sonra koçlar; • Profesyonel spor modelleri ve gençler arasındaki farkı, • Kazanma felsefesini kapsayan gençlik spor hedeflerini, • Ailelerin rollerini ve sorumluluklarını, • Aileler arasında etkili ikili iletişimi nasıl başaracağını ve • Anne ve babalarla nasıl bağlantı kurulacağını daha iyi anlayabilirler.
Amatör ve Profesyonel Spor Modelleri • Açıklanması gereken temel konu profesyonel ve gençlik spor modelleri arasındaki farktır. • Gençlik sporları, fiziksel ve psiko-sosyal gelişim için eğitimin merkezi olarak bilinir. • Diğer yandan profesyonel sporlar geniş bir ticari alana sahiptir. Profesyonel sporların amacı, temel olarak belirtilirse eğlenmek ve para kazanmaktır.
Görünüşte kazanma olarak adlandırılan başarı aslında parasal başarıdır. Bu yanlış mı? Kesinlikle hayır! Profesyonel spor dünyası eğlence sektörünün bir parçasıdır ve bizim toplumumuzda bu şekilde değerlendirilir.
O zaman sorun ne? Gençlik sporlarının eğitici ve eğlenceli yönlerinin yanlış olarak empoze edilmesi sonucunda negatif sonuçlar ortaya çıkabilir. Tamamen kazanmaya odaklandırıldıklarında genç atletlerin ilgi ve ihtiyaçları kolayca kaybolur.
Gençlik Sporlarının Amaçları “Sporun genç atlete en büyük katkısı karakterini oluşturmasıdır.”
“Çocuklara profesyonel sporcu gibi davranılması, eğlence amacını en çabuk azaltan yoldur.”
Ya kazanma? • Genel yargı; “zafer, başarıdır.” • Fakat, “kazanma her şeydir” felsefesi genç atletlere; sosyal ve duygusal olarak gelişmeyi, eğlenceye katılım ve becerilerini geliştirme şansını kaybettirir.
“Kazanma başarıya eş değildir ve başarısızlıkta kaybetmeyle aynı değildir”
“Atletlerin kontrol edebildikleri tek şey harcadıkları çabadır. Kontrol edemedikleri tek şey ise sonuçtur.”
Kazanmanın dışındaki kriterler nelerdir? Martens, “Çocuk Sporlarında Eğlence ve Üzüntü” adlı kitabında bu soruya cevap verdi: - Rakip ile karşılaşıldığında rekabetin eksikliğini zayıflık olarak düşündüğünde, -Rakibinin haksız avantajları ile düzenlenmiş stratejileri öğrettiğinde, -Gençler, başarı için zorlandığında, aldatmak için ikna edildiğinde ve gençlere ilaçlar verildiğinde, -Kendine güven, sağlık, beceri, kendine değer, saygı; arkadaş kazanmaktan çok oyun kazanmak olduğunda,
Kazanmak, bu bakış açısı ile bakıldığında; çocuklar ikinci, kazanma birinci sırada gelmektedir. • Bu durumda kazanma-kaybetmeye odaklanmaktansa en önemli şey, genç atletlere sağlanan deneyimlerin kalitesidir.
Ya, başarıya ulaşmak için genç atletlerin amaçları nelerdir? • Michogen eyaletinde 100.000’den fazla genç spor katılımcısına yapılan anketler gösteriyor ki, genç sporcular aşağıdaki nedenler için spora katılırlar; -Eğlence için, -Yeni beceriler öğrenmek ve bunları geliştirmek için, -Arkadaşları ile olmak ve yeni arkadaşlar edinmek için, -Başarılı olmak ve kazanmak için
“Koçlar, anne-babalar ve spor yetkilileri, genel hedefleri başarmak için bir ekip olmalılar.”
Anne - Babanın Sorumlulukları ve Rolleri “Spora katılmak çocukların hakkıdır ve bu spora katılmama hakkını da içerir” “Eğer anne ve babalar, sporun takdirini ve anlayışını kazanırlarsa çocuklardan daha fazla eğlenebilirler.”
Ailenin stresini azaltmayı sağlayan temel faktör ne olabilir? • Bütün anne-babalar, çocuklarını bazı ölçülerle değerlendirir ve onların iyi yapmasını isterler. • Maalesef bazı durumlarda değerlendirme derecesi en üst seviyeye çıkar.
Çocuklar, anne-baba için değerlidirler. Bundan dolayı, anne-babalar çocuklarının başarılı olması ile kendilerine olan güvenlerini tanımlamaya başlarlar.
Bazı anne-babalar bu yüzden çocukları ile birlikte kazanan ve kaybeden olurlar ve bu baskı çocuklara, mükemmel olma düşüncesini aşırı derecede yerleştirir. Bir çocuk başarılı olmak zorundadır, aksi halde anne-babanın imajını zedeleyebilir.
“Spor bir oyun olmaktan çok artık görev olur” Performansın yeterliliği, anne-baba sevgisine ve takdire bağlı olduğunda, spor strese bağımlı olur.
Anne ve babalar eğlencenin, kişisel gelişimin ve katılımın olduğu bir ortamda her çocuğun kendini geliştirme hakkının olduğunu bilmelidir.
Major Lig eski Baseball oyuncusu Al Rosen, anne-babaların sorumluluklarını yerine getirmeleri için teşvik edici bazı sorular geliştirdi:
1- Anne ve babalar çocuklarından vazgeçebilirler mi? Bu, çocukların spor deneyimlerinde koçlarına güvenerek onları koçlarının eline bırakmayı gerektirir. Bu, koç otoritesini kabullenmeyi gerektirir, patron koçtur ve ilk kez sadece anne ve babasına gösterdiği sevgi ve hayranlığı kazanmakla sağlanabilir.
2- Aileler, kendi hatalarını kabul edebilir mi ? Aileler, hatalı bir cevap vermek yerine, konu hakkında bir şey bilmediğini söylemenin dürüst bir yaklaşım olduğuna ikna edilmelidir. “Dürüst bir cevap yanlış bir cevaptan daha iyidir.”
3- Anne ve babalar çocuklarının zaferlerini kabul edebilirler mi? Her çocuk, her atlet, yarışma sürecinin bir parçası olarak, “yenilginin acısını” ve “kazanmanın tadını” tecrübe eder. Çocuğun zaferlerini kabul etmek kolaydır, ama her zaman değil. Bazı anne-babalar bunu fark etmezler, özellikle babalar oğulları ile yarışma, rekabet halinde olabilirler. Örneğin, bir çocuk yarışmada iyiyse, babası küçük hatalara takılır, diğerlerinin daha iyi olduğunu söyler ya da kendi spor başarılarını daha etkili olarak dile getirir.
4- Anne-babalar çocuklarının hayal kırıklıklarını kabul edebilirler mi? Anne-babaların, çocuklarının atletik başarılarını kabul ettikleri gibi çocukları hayal kırıklığına uğradıklarında ve incindiklerinde de onlara destek olmalıdır. Bu destek diğerleri kazanırken, onların yarışmayı kaybetmelerini sabırla sonuna kadar izlemek veya yarışmayı kaybettikten sonra ağlamalarına kızmamak, sinirlenmemek, ağlamalarından dolayı utanmamak şeklinde olabilir.
5- Anne-babalar çocuklarına biraz zaman vermeliler mi? Bazı anne-babalar çok meşguldür. Ki bu bir problem haline gelir. Çünkü ilgilenmek ve onları cesaretlendirmek isterler. Çocukların hayal kırıklığına uğramamaları ve potansiyel çelişkilere düşememeleri için, koçların anne-babalara verebileceği en önemli tavsiye, çocuklara ayırabilecekleri zaman konusunda fazla söz vermemek ve zamanın kısıtlı olduğu durumlarda yeterince ilgilenmektir.
6- Anne-babalar çocukların kendi kararlarını vermelerine izin vermeliler mi? Bu anne-babalar için gerçek bir tehdit ve çocukların büyümesi için gerekli bir bölümdür. Anne-babalar belirli ölçüler dahilinde çocuklarının kendi yollarına gitmelerine izin vermelidirler. Spor, onlara, izin verme sürecinin başlangıcı olabilir.
7- Anne-babalar çocuklarına kendi kontrollerini gösterebilir mi? - Anne-babalara, çocuklarını davranışları için önemli bir model oldukları hatırlatılmalıdır. -Kendi kontrollerini kaybeden anne-babaların, eksik otokontrol ve duygusal patlamalara eğilimli çocuklara sahip olması şaşırtıcı değildir. -En fark edilebilir anne-baba problemi, yarışmalardaki yanlış davranışlardır
Anne-babaların davranışları belirli standartlarda olmalıdır Bu anlamda, Martens ve Seefeldt şu kuralları tavsiye eder: • Yarışma boyunca anne ve babalar izleyici alanında oturmalı, • Anne ve babalar çocuklarını eleştirmemeli veya emirler vermemeli, • Anne ve babalar karşı takımdaki oyunculara, karşı takım oyuncusunun anne-babasına, görevlilere veya hakemlere aşağılayıcı yorumlarda bulunmamalı, • Anne ve babalar, çocukların koçuna karışmamalı, yarışma süresince, çocukları için sorumluluklarını bilmelidir. Seyirciler arasındaki iyi sportmenlik bu amaç için değer.
İki Yönlü İletişim Anne-babaların, çocuklarının katıldığı sporu da içeren faaliyetleri sorgulama hakları vardır. Bu sebeple koçlar, soruları cevaplamaya istekli olmalı ve ailelerin isteklerini karşılamaya açık olmalıdır. Bu ailelerin, koçlardan aldıkları güvenceyle gerçek düşüncelerini ifade etmeleri için ailelere açık bir davettir.
Bu tür etkileşim, gençlerinde olduğu, yarışma ya da alıştırma sürecinde olmamalıdır. • Aileler ve koçlar arasındaki en belirgin çelişki, çocukların yetenekleri hakkındaki farklı düşüncelerdir. Koçun yapması gereken tek şey savunmaya geçmemesidir. • Koçlar, son sözün kendilerine ait olduğunu bilmelidir ve hiç kimseyi memnun etmek zorunda değillerdir.
Bazı genel problem çeşitleri ve önerileri aşağıda tanımlanmaktadır a- İlgisiz anne-babalar İlgisiz ailelerin en belirgin karakter özelliği, çocuklarının yer aldığı takım faaliyetlerindeki yokluklarıdır. - Koçlar bu durumda ne yapmalı? Koçlar, anne-babaların neden katılmadığını ve katkıda bulunmadığını keşfetmelidir.
b- Aşırı eleştiren anne-babalar Eleştirici anne-babalar sık sık çocuklarını azarlar ve bağırırlar. Bazı aileler çocuklarının performanslarından asla memnun olmazlar. Sporcuların oyunu olmasından çok kendi oyunları olduğu etkisini yaratırlar. • Koçlar ne yapmalı? Önceden de bahsedildiği gibi bazı aileler bilinçsizce çocuklarının başarısını veya başarısızlığını kendi başarılarıyla ya da başarısızlıklarıyla ilişkilendirirler.
-Koçlar ne söyleyebilir? • -Mr. Jones, biliyorum sadece Billy’e yardım etmeye çalışıyorsunuz, fakat onu eleştirdiğinizde o kadar çok sinirleniyor ki daha kötü oynuyor ve bu onun için eğlence olmaktan çıkıyor. Ya da, • -Mr. Jones, eğer oğlunuzu eleştirmek yerine, onu cesaretlendirirseniz, spor her ikiniz içinde oldukça eğlenceli olacaktır. Sonuçta bu çocukların oyunudur. Eğlence için oynarlar ve daha fazla eleştiri onları bunaltır.
c- Sahanın arkasında bağıran anne-babalar Bazı anne-babalar sağlam ciğerlere büyük ses sistemine sahip gibi görünürler. Onlar koçların kulak arkasında belirgin bir tehlike şeklinde, saha arkasında otururlar. Onlar devamlı bağırırlar ve koçta dahil o alanda bulunan herkesin konuşmasını engellerler. Herkes onların sözlü tacizlerinin hedefidir (koçlar, karşı takım üyeleri ve yetkililer).
- Koçlar ne yapmalı? • Koçlar, bağıran anne-babalarla tartışmaya girmemelidir. Bu hiçbir yarar sağlamayacağı gibi muhtemelen bazı şeyleri daha kötü hale getirecektir. • Koçlar, sorunlu ailelere takıma yardımcı olacak işler, görevler verebilir (rakipleri keşfetmek, statta bulunmak ve malzemeleri kontrol etmek gibi). Bu onlarda sorumluluk duygusunun oluşmasını sağlayacağı gibi onların oyun boyunca sessiz kalmalarını da sağlayabilir.
- Koçlar ne söylemeli? • Biliyorum ki heyecanlanmak kolaydır, fakat bu çocuklar iyi vakit geçirmek için dışarıdadırlar. Oyunu çok fazla ciddiye almamayı deneyin, olur mu? Ya da, • Neden maçtan sonra bir araya gelmiyoruz ve koçluk hakkında bazı fikirler almıyoruz? Bu bilgilere daha sonra sahip olmak isterim, çünkü maç boyunca çok endişeli oluyorlar.
Yan saha koçları? Yan saha koçluğunu benimseyen anne-babalar, çoğu zaman sahanın yanında sporculara önerilerde bulunmak için bulunurlar. Onlar koçun talimatlarına karışırlar ve takımı rahatsız ederler. • Koçlar ne yapmalı? Koçlar, ilk olarak anne-babalara birden çok kişinin sporculara müdahalesinin ne kadar can sıkıcı olduğunu anlatmalıdır. Koçlar, ailelerden ya tam yardımcı koç olmalarını ya da tam izleyici olmalarını isteyebilir. • Koçlar ne söyleyebilir? Ms. Jones, takım için düşünce ve isteğinizi takdir ediyorum. Fakat saha kenarında Kay’a koçluk yaptığınızda bu rahatsız edici oluyor ve onu yavaşlatıyor. Biliyorum iyi fikirleriniz var ve onları duymak istiyorum, ama lütfen oyundan sonra.
d- Aşırı koruyucu anne-babalar Çoğunlukla, aşırı koruyucu aileler anneler olmakla beraber, bu tip anne-babaların, kızları ya da oğulları oynadığında yarışmayı kaygı dolu gözlerle izledikleri görülür. Aşırı korumacı anne-babalar spora katılımın tehlikelerinden dolayı bazen çocuklarının korkmasına neden olabilirler.
- Koçlar ne yapmalı? Koçlar, oyunun güvenli olduğu konusunda aileleri ikna ederek, yaralanma korkusunu yok etmeye çalışmalıdır. Koçlar, sporcuları koruyan aletleri ve kuralları anlatabilirler. Aynı zamanda iyi koçluğu, program yönetimini ve sporun güvenli olduğunu gösterebilirler.
- Koçlar ne söylemeli? • Ms. Jones, sporcular için, oyunu olabildiği kadar güvenli hale getirmeye çalışıyoruz. Eğer onlara dikkat etmesem ya da sporun onlar için tehlikeli olduğunu düşünsem, çocuklara koçluk yapmayacağımı bilmenizi isterim. Ya da, • Ms. Jones, bu çocukların her birine dikkat ediyorum ve onlar için tehlikeli olduğunu düşündüğüm hiçbir şey yapmalarına izin vermem.
Koç – Aile Toplantısı • Problemli aileler ile baş etme gibi bir külfetle karşılaşmaktansa, vaktinden önce yapılan bir toplantı olumsuz deneyimler yaşama riskini düşürmede anahtardır. • Bu bölüm etkili koç-aile toplantılarını planlamak ve yönetmek için bir rehberdir. Çünkü her koç kendine özgüdür, biz burada koçları bilgileri ve önerileri değerlendirmeye ve kişisel durumlarını uygun değişiklikler yapmaya sevk ediyoruz.