830 likes | 1.14k Views
ÇOCUK VE ŞİDDET. Psikolojik Danışman Kemal KICIROĞLU.
E N D
ÇOCUK VE ŞİDDET Psikolojik Danışman Kemal KICIROĞLU
İNSAN KASABI!Bingöl’ün Genç ilçesinde kasaplık yapan ve 3 engelli çocuğu bulunan Gıyasettin K.(35), sürekli şiddet uygulayıp, dövdüğü eşi Aysun K.(27) tarafından 3 ay önce jandarmaya şikâyet edildi. Şikâyetin ardından gözaltına alınan K., çıkarıldığı mahkemece eşine şiddet uyguladığı gerekçesiyle tutuklanıp 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.Geçen hafta cezaevinden çıkan Gıyasettin K., cumartesi eşini alıp bir kamyonetle ilçe yakınlarında, Sir Deresi kıyısına götürdü. “Sen beni nasıl şikâyet edersin? Senin yüzünden cezaevine girdim” deyip Aysun K.’yı yere yatırıp başını defalarca derenin buz gibi sularına sokup çıkarttı. Öfkesi dinmeyen Gıyasettin K., daha sonra 7 aylık hamile eşinin kulaklarını ve burnunu bıçakla kesti. K., kanlar içinde kıvranan eşini hastane kapısına atıp, kaçtı.16 Mart 2010
Karşıyaka Mahallesi’nde oturan A.T., önceki akşam çocuklarına pasta yapmak istedi. Yumurta olmadığını fark eden A.T., çocuklarından en büyüğü 14 yaşındaki oğlunu yumurta alması için bakkala gönderdi. Bu sırada eve gelen, Van Belediyesi’nde temizlik işçisi olarak çalışan Sait T., eşini pasta yaparken görünce sinirlendi ve “Benim borçlarım var. Sen burada pasta yapıyorsun” diye bağırmaya başladı. Çıkan tartışma uzayınca iddiaya göre Sait T., eşini mutfakta dövmeye başladı. Daha önce de sık sık dövülen A.T. tezgahta duran ekmek bıçağını alıp kendisine vuran Sait T.’nin göğsüne sapladı. Sait T., aşırı kan kaybından olay yerinde can verdi.
Liseli genç, baba katili olduAnnesi ve kız kardeşini döven babasının boğazını kesti.16 Mart 2010ANKARA'nın Elmadağ İlçesi'nde, lise öğrencisi 16 yaşındaki M.E.. kız kardeşi ve annesini döven babası 41 yaşındaki Hüseyin E.'yi boğazını ekmek bıçağıyla keserek öldürdü. Hüseyin E.'nin psikolojik sorunları olduğu, 2 yıl önce uzman çavuşluktan atıldığı öğrenildi.Babasını öldürdüğü suçlamasıyla gözaltına alınan M.E., çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak Sincan Çocuk Tutukevi'ne gönderildi. Liseli M.E.'nin, polise verdiği ifadesinde, annesi ve kız kardeşinin babası tarafından sürekli dövüldüğünü, gece yine dövünce sinirlendiğini, çıkan tartışma sonucu babasını bıçakladığını söylediği öğrenildi.
12 yaşındaki geline cinsel şiddet!12 yaşında ailesi tarafından iki taksitle kendinden 28 yaş büyük adama satıldı. Gerisi işkence, tecavüz, uyuşturu... 15 Mart 2010SURİYE'DE yaşayan ailesi tarafından iki taksitle 12 bin lira başlık parası karşılığı, Şanlıurfalı 40 yaşındaki Abdülhakim Doğan ile imam nikahlı olarak evlendirilen 12 yaşındaki Bediaa Amori'nin başına gelmeyen kalmadı.Fuhuş, uyuşturucu, yaralama, gasp ve hırsızlıktan 38 ayrı sabıkası bulunan Abdülhakim Doğan tarafından dövülüp, uyuşturucu kullandırılıp, porno film izlettirilerek tecavüz edildiğini ileri süren küçük kız, ulaştığı ailesinin Türkiye'ye gelip polise başvurmasıyla kurtarıldı. Yaşadıklarını psikolog nezaretinde polislere anlatan küçük kız koruma altına alınırken, Abdülhakim Doğan ise gözaltına alındı.
ŞİDDET • Son zamanlarda sıkça söz konusu olan şiddet, sadece okullarda yaşanan, salt fiziksel boyutu olan ve günümüzle sınırlı bir konu değildir. • Şiddet, hayatın her alanında, her boyutuyla iç içe yaşanmaktadır.
ŞİDDET HERYERDE ! • Aile içinde • İş yerinde • Sokakta • Sporda • Kültürümüzde • Sanatta • Medyada • İnsan ilişkilerinde
SORUNUN BÜYÜKLÜĞÜ Kişiler arası şiddet sonucunda her yıl dünyada yaklaşık 520.000 kişi ölmektedir. Bu sayı, günde yaklaşık 1400 kişinin şiddet nedeniyle hayatını kaybetmesi anlamına gelir. Ölenlerin %77'si erkeklerdir. Bu rakam, hayatta olan yüzbinlerce mağduru kapsamamaktadır. Bu sayılara, dünyada her yıl ihmal ve istismar edilen milyonlarca çocuk dahil değildir. (KAYNAK: Şiddet ve Sağlık Dünya Raporu - Dünya Sağlık Örgütü)
ÇOCUĞA YÖNELİK ŞİDDET 1 BM Çocuğa Yönelik Şiddet Araştırması Raporu’nun verdiği iki önemli mesaj: Çocuklara yönelik HİÇBİR ŞİDDET MAZUR GÖRÜLEMEZ. Çocuklara yönelik HER TÜR ŞİDDET ÖNLENEBİLİR NİTELİKTEDİR. (KAYNAK: Birleşmiş Milletler Çocuğa Yönelik Şiddet Küresel Araştırma Raporu)
ÇOCUĞA YÖNELİK ŞİDDET 2 Çocuğa yönelik şiddet, zengin olsun yoksul olsun bütün ülkelerde kız ve erkek çocukları etkileyen evrensel bir sorundur. Tüm dünyada milyonlarca çocuk şiddetin yaşamın NORMAL bir parçası olduğuna inanarak büyümektedir. Pek çok çocuk kendilerine yönelik şiddet olaylarını bildirmeye korkmaktadır. Şiddet toplumda kabul edilir bir olgudur. (KAYNAK: Birleşmiş Milletler Çocuğa Yönelik Şiddet Küresel Araştırma Raporu)
ÇOCUĞA YÖNELİK ŞİDDET 3 Bazı rakamlar: Çocukların % 80 ile 98 arasında değişen bir bölümü evlerinde fiziksel cezalara maruz kalmaktadır. Çocukların % 30’u belirli bir aletle dövülüp ciddi fiziksel cezalara maruz kalmaktadır. Son 30 gün içinde okul çağlarındaki çocukların % 20 ile 60 arasında değişen bir bölümü sözel veya fiziksel sataşmaya maruz kalmıştır. Dünyadaki çocukların sadece % 2.4’ü tüm ortamlarda yasal olarak fiziksel cezadan korunmaktadır. (KAYNAK: Birleşmiş Milletler Çocuğa Yönelik Şiddet Küresel Araştırma Raporu)
ŞİDDETİN TANIMI • ŞİDDET: Güç ve baskıuygulayarak insanların bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan hareketlerin tümü olarak tanımlanabilir. • ŞİDDET* kişinin istemediği, * kişiyi tahrik eden, * yıpratıcı ve * saldırganlıkiçeren bir davranış biçimidir.
ŞİDDETİN ÇEŞİTLERİ • Fiziksel şiddet • Duygusal ve sözlü şiddet • Cinsel şiddet • Toplumsal ilişkileri sınırlayıcı şiddet • Ekonomik şiddet
FİZİKSEL ŞİDDET • Dövmek, vurmak, yumruklamak • Tokatlamak • Tekmelemek • Hırpalamak • İtmek • Isırmak • Temel ihtiyaçları esirgemek (su,uyku,yemek..) • Gerektiği halde tıbbi yardım almasını önleme • Eziyet, acı içeren pek çok davranış • Öldürmek
DUYGUSAL – SÖZLÜ ŞİDDET • Çocuğunkişiliğini zedeleyen, duygusal gelişimini engelleyen eylemlerin tümü • KİŞİLİK: Duygu ve davranış özelliklerinin birleşimidir. * Temelleri 5-6yaşına kadar atılır. * Sevgi, bakım, hoşgörü ve ilgiyle gelişir. * Bunlardan özellikle sevgidenyoksun olan biri dengeli ve sağlıklı bir kişilikgeliştiremez.
DUYGUSAL – SÖZLÜ ŞİDDET DAVRANIŞLARI (1) • Sürekli eleştirmek • Görüşlerini – çalışmalarını küçümsemek • Kararlara katılımını – karar vermesini engellemek • Sürekli sorguya çekmek • Sık sık bağırmak * Küfür etmek • Aşağılamak * Aşağılayıcı isim takmak • Kapasite veisteklerini sürekli kötülemek
DUYGUSAL – SÖZLÜ ŞİDDET DAVRANIŞLARI (2) • Hakaret etmek • Tehdit etmek • İftira etmek • Gözdağı vermek • Sevgiden mahrum bırakmak • Kıyaslamak • Kapasitesinin üzerinde beklentide bulunmak • ‘ İyiliğini istiyorum’ adına …duygu sömürüsü
CİNSEL ŞİDDET • Başkalarıyla cinsel ilişkiye zorlamak • Tecavüz • Cinsel olarak kişiyi korkutan ve kıran söz ve davranışta bulunmak • Sözlü-yazılı-tel. Cinsel içerikli tacizde bulunmak • Namus ve töre nedeniyle baskı uygulamak • Cinsiyetinin aşağılanması
TOPLUMSAL İLİŞKİLERİ SINIRLANDIRICI ŞİDDET • Ailesi, arkadaşları, komşuları ile görüşmesini yasaklamak • Evden dışarı çıkmasını yasaklamak • Başkalarının yanında aşağılamak • Özel yaşam, mahremiyet hakkı tanımamak • Namus ve töre nedeniyle baskıuygulamak • Zorla - istemediği birisiyle evlendirmek
EKONOMİK ŞİDDET • Kişinin; • EKONOMİK * kazancını * kazanma hakkını * enerji, güç ve becerilerinikendi yararınakötüye kullanma • ÇALIŞTIRILAN ÇOCUKLAR
EKONOMİK ŞİDDET DAVRANIŞLARI • Parasını almak, geri vermemek • İstemediği bir işte zorla çalıştırmak • Zorla çalıştırmak • Eline hiç para vermemek gibi
AİLE İÇİ ŞİDDET Bir kişinin eşine, çocuklarına, anne-babasına, kardeşlerine ve/veya yakın akrabalarına yönelik uyguladığı her türlü saldırgan davranıştır. • Kaba kuvvet, aşağılama,tehdit etme, küfür etme, ekonomik özgürlüğü kısıtlama, zorla evlendirme ve cinsel olarak zorlama gibi • Kişinin kendisine olan saygısını, * kendisine ve çevresine olan güvenini azaltan *korku duymasına sebepolan pek çok davranış.
ÜLKEMİZDEKİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI • Fiziksel şiddet %34 • Duygusal – sözlü şiddet %53 • Çocuklara yönelik fiziksel şiddet %46 • Cinsel şiddetve taciz %9 • Şiddete maruz kalanların %80’i yapılacak fazla bir şeyin olmadığına inanmaktadır. • Namus cinayetleri en fazla Güneydoğu veDoğu Anadolu bölgesinde iken; en çok şiddetin rastlandığı bölge Karadeniz’dir.
AİLE İÇİ ŞİDDET ARAŞTIRMA • T.C. Aile Araştırma Kurumunun yaptığı araştırmaya göre ÜLKEMİZDE; • Son 5 yıldır aile içi şiddet ve kötü muamele sürekli bir artış göstermiştir • Her üç aileden birindefiziksel şiddet vardır • Evinden kaçan çocukların yarıya yakını evindeki dayaktan yakınmaktadır • 14 yaşın üstünde olanların dörtte üçünün çocukluğunda dayak yediği belirlenmiştir.
ŞİDDETİN YAŞANDIĞI AİLEDE ÇOCUK (1) • Evdeki mutsuzluk nedeniyle : • Çocuğun yeme, içme, bakım ve temizlik ihtiyaçları ihmal edilebilir, okul durumu takip edilmez veya çocuğun uykuları bölünür, ders çalışamaz; • Çocuğun duygusal ihtiyaçlarıkarşılanamaz, üzüntüsü, sevinci, korkusu, endişesi ebeveyn tarafından fark edilemez; • Şiddet uygulayan ebeveyn kendisinin haklılığını anlatmaya çalışır, çocuğun kafası karışır;
AİLEDE ŞİDDETE MARUZ KALAN ÇOCUK (1) • Kendine güvensizdir. • Güveni, gücüşiddette bulabileceğine inanır. • Başkalarınagüvenemez. • Düşünce ve duygularını ifade edemez. • Duygularıngücüne değil, şiddetin gücüne inanır. • Kendi yaptığı olumsuz davranışlardan başkalarını suçlar. • Saldırgan, hırçın, isyankar davranır.
AİLEDE ŞİDDETE MARUZ KALAN ÇOCUK (2) • Yalansöyler. • Öfkesinikontrol edemez; başkalarına ve kendisine zarar verir. • Arkadaşları ve çevresiyle alayeder. • Uyumsuz ve antisosyal davranışlar sergiler. • Zaman içinde psiko – somatik rahatsızlıklar ortaya çıkar. • Evden kaçma (Sokak çocuklarının çoğu anne - babası olan çocuklar) • Suç işlemeye yatkın olur.
AİLE İÇİ ŞİDDET ARAŞTIRMA SONUÇLARI • Okulda başarısız - devamsızolduğu. • Arkadaşlarına şiddet uyguladığı. • Dikkatini toplayamadığı. • Yeme bozukluğu, alkol-madde bağımlılığı. • İntihar girişimi, kendine zarar verme eylemi. • Çeşitli korkular, kaygılar geliştirdiği. • Suç işleme davranışları görülmektedir. • “Hayatı boyunca gördüğü şiddetin izlerini bir şekilde taşımaktadır.”
ŞİDDETİN YAŞANDIĞI AİLEDE ÇOCUK (2) • ÇOCUK, evin içinde korkuyla dolaşır; • Aşağılamaları, hakaretleri duymak ve dayak, tekme, tokata seyirciolmak veya bunları kendi yaşamakzorunda kalır. • ‘ Aile içi şiddet olan evlerde büyüyen çocuklar güçlü olanın güçsüz olanavurma hakkı olduğunu, şiddet yoluyla istediğini elde etmenin mümkün olduğunu öğrenir. ’
ÇOCUĞUN ŞİDDETİ SÖYLEYEMEME NEDENLERİ • Disiplin -terbiye yaklaşımı olarak görülmesi, aile meselesi olarak algılanması. • Küçük düşme, utanma. • Aile ve yakınların baskısından korkma. • Yasalyaptırımların yetersizliği • İlgili kurum ve kuruluşların çözüm olacağına güvensizlik • Karışıp başına belaalmaktan çekinme
AİLE İÇİ ŞİDDET ÜLKEMİZDE AİLELERİN *Üçte birinde fiziksel şiddetvardır! *Şiddet yaşayan ailelerindörtte üçündeçocuklar şiddete tanıkoluyor! ?
Biyolojik NEDENLER Erkekliğin doğası: Saldırganların büyük oranlarda erkek oluşu erkeklik hormonlarının şiddette etkili olduğunu düşündürmektedir. Artan yaşla birlikte erkeklerde saldırganlığın azalması bunu desteklemektedir Patoloji: Şiddet uygulayanların dengesiz veya ruhsal bozukluğu olan kişiler olduğu düşünülür. Oysa şiddet kullananların sadece %10'unda ruhsal bozukluğa rastlanmaktadır. Uyuşturucu ve alkol kullanımı: Alkol ve madde bağımlılığı olan kişiler kullandıkları maddelerin neden olduğu ruhsal etkiler sonucunda şiddet uygulamaya daha yatkındırlar. Ancak alkol, şiddetin esas nedeni olarak değerlendirilmemektedir. Kendini kaybetme Şiddeti: Kontrolün kaybedilmesi ile açıklanan yaklaşım kabul görmemektedir. Saldırgan kişilerin sadece belli yerlerde ve belli kişilere karşı şiddet kullandığı görülür. Örneğin bu kişiler evde eşlerini döverken, ne kadar kızgın olurlarsa olsunlar patronlarına veya bir polise saldırmaya kalkışmazlar. ŞİDDETİN NEDENLERİ
Öğrenme ile ilgili NEDENLER Ailede şiddet görme: Kişinin çocukluk ve gençlik dönemlerinde, şiddetin uygulandığı bir ortamda yetişmesi veya şiddete maruz kalması yetişkinlikte ailede ve toplumsal alanda bir şiddete başvurma olasılığını artırmaktadır. Şiddet kullanmayı öğrenme Şiddet taklit yoluyla öğrenilen bir davranıştır. En önemli öğrenme kaynağı ise, kişinin ailesidir. Çocuk istediklerini elde etmek için bir araç olduğu öğrenir. Bazı ailelerde yetişkinler davranışları ile sadece çocuğa model olmakla kalmaz, özellikle erkek çocuğun kız kardeşlerine hatta annesine şiddet kullanması hoş görülür hatta kimi durumlarda ödüllendirilir. Erkek çocuklar ayrıca kahve, sokak gibi ev dışındaki ortamlarda da kadının kontrol edilebilmesi için erkeğin şiddete başvurabileceği bilgisini edinir. Yapılan araştırmalar, babasının annesini dövdüğünü gören erkek çocukların kendi eşlerini dövme ihtimalinin yedi kat artırıyor. Araştırmalar ayrıca basında ve televizyonda yayınlanan saldırgan davranış örneklerinin çocuklar üzerinde yaptıkları etkiye de dikkat çekmektedir. ŞİDDETİN NEDENLERİ
Şiddetin bir eğitim aracı olarak kullanımı: Çocuk eğitiminin bilinmemesi nedeni ile dayak kimi ailelerde çocuğu eğitme aracı olarak görülmektedir. Evde ve okulda disiplini sağlamak üzere şiddet kullanımına tanık olan çocuk, yetişkinliğinde bunu sorun çözmede doğal bir seçenek olarak görmektedir. ŞİDDETİN NEDENLERİ
Toplumsal NEDENLER Toplumda şiddetin hoş görülmesi ve paylaşılan bir değer olması: Kültürel nedenlere göre, şiddetin toplumda kimi durumlarda ve belli kişilere karşı kullanımının kabul gördüğü ve kuşaktan kuşağa aktarılmaktadır. Örneğin, erkeğin sert, kaba ve kadına karşı üzerinde baskı kurduğu davranışlarını temsil eden "maçoluk" çoğu zaman ciddi olarak ele alınmaz, espri konusu olur, şakayla karışık olarak ele alınmaktadır. Bu yaklaşım maçoluğun yaratabileceği sorunları olağanlaştırmaktadır ve "taş fırın erkeği“ni erkekler için bir model haline getirir. Toplumun şiddeti bir sorun çözme yöntemi olarak benimsemesinin de aile içi şiddetin artmasında önemli rol oynadığı düşünülmektedir. ŞİDDETİN NEDENLERİ
Toplumsal NEDENLER Cinsiyet rolleri:Kadına yönelik şiddet; kadını mal, köle, terbiye edilmesi gereken yaratık gibi gören toplumların erkek egemen yapısından kaynaklanmaktadır. Erkekler, kadınlar üzerindeki haklarının tehdit altında olduğunu düşündüklerinde ya da kadınların evdeki sorumluluklarını yerine getirmemeleri durumunda şiddete başvurmaktadırlar. Kadınlar gerek fiziksel, gerekse ekonomik açıdan yetersiz olduklarından buna karşı koyamazlar. Kadın-erkek eşitliğinin olmadığı toplumlarda; erkek şiddeti hoş görülür. ŞİDDETİN NEDENLERİ
Kişiler arası etkileşim ile ilgili NEDENLER Şiddetin getirdiği kazanç: Erkekler için eşlerini dövmenin kazançları arasında, yoğun duygular için bir çıkış yolu bulmak ve kendi isteklerinin gerçekleşmesini garanti altına almak sayılabilir. Şiddeti uygulayan kişinin karşılaşabileceği en ciddi yüksek maliyet , eşini boşanma yoluyla kaybetmesidir ki, bu da çoğu kez, şiddetin uygulanmasının arttırılması yolu ile kontrol altına alınır. Güç ve Kontrol Sağlama: Şiddet güçlüden güçsüze doğru uygulanmaktadır ve böyle bakıldığında da kocaların kadınlardan, ebeveynlerin de çocuklardan daha güçlü olduğu varsayılabilir. Şiddetin amacı bir başka kişi üzerinde denetim sağlamaktır. ŞİDDETİN NEDENLERİ
Kişiler arası etkileşim ile ilgili NEDENLER Bağımlı/ Muhtaç olma : Aile içi şiddetin kurbanların çoğu, şiddet kullanan kişiye özellikle ekonomik açıdan bağımlıdır. Şiddete maruz kalan kadınların büyük bir bölümünün yaşamının tamamen erkeğin isteklerini yerine getirecek şekilde kontrol edildiğine işaret etmektedirler. İletişim Ve Çatışma Çözme Becerileri: İnsanlar anlaşmazlıklarını konuşarak çözme yeteneğinden yoksun oldukları için şiddete yönelmektedirler. Kişilerin, insanlar arası ilişkiler, etkin iletişim becerileri, kızgınlık kontrolü ile kızgınlığın etkin ifadesi ve çatışma çözme becerileri konusunda eğitilmesi aile içi şiddetin önlenmesine katkıda bulunabilir. ŞİDDETİN NEDENLERİ
Kişiler arası etkileşim ile ilgili NEDENLER Aile sistemi yaklaşımı: Aile üyeleri zamanlarının önemli bir bölümünü birlikte geçirirler, birbirleri ile etkileşimleri yoğundur, dolayısıyla ile birbirlerine yönelik kızgınlıkları da yoğun yaşayabilirler; bir aile üyesinin yaşamında oluşan bir değişiklik diğer aile üyelerini de doğrudan etkiler, birbirlerinin zayıf yanlarını, kırılganlık noktalarını iyi bilirler; aile meseleleri özel kabul edildiği için dışarıdan bir müdahale veya destek sağlanması kolay değildir. Ayrıca, polis dahil dışarıdan kişiler şiddeti bir aile meselesi olarak görmekte ve müdahale etmemeyi tercih etmektedirler. Benzer bir şekilde ailenin akrabaları ya da komşular mağduru korumak için yapılacak girişimlerin veya yasal korunma için yollara başvurmanın ailenin yıkılmasına neden olabileceğinden endişelenirler. Oysa aile içi dayanışma ve akrabalarla bir araya gelip yardımlaşma oranları oranları azaldıkça aile içi şiddetin yükseldiği görülmektedir. Ailedeki karar alma süreçlerinin ortaklaşması evde çocukların dövülmesini de azaltmaktadır. ŞİDDETİN NEDENLERİ
DİĞER NEDENLER • Ekonomik yetersizlik ve işsizliğin getirdiği olumsuz yaşam koşullarının anne baba üzerinde baskı yaratması • Evlilik ilişkilerinde kopukluk yaşanması ve eşlerin sorunların üzerinden gelme becerisine sahip olmamaları • Anne babanın çocuktan yapamayacağı davranışları beklemesi ve gerçekleşmediği zaman şiddet uygulama eğiliminde olmaları
Ebeveynin sosyal çevreyle olumsuz ilişkilere sahip olması, kendilerini toplumdan soyutlamış yaşamaları • Ailede alkol ve uyuşturucu tüketiminin olması • Anne babaların kişilik bozuklukları (+eğt.dzy.) • Çocukların istenmeyen zamanlarda olması • Hanede birey sayısının fazla olması • ***Anne babaların geçmişte kendilerinin ailelerinde şiddet görmüş olmaları !
YANLIŞ İNANIŞLAR
YANLIŞ İNANIŞ: "Aile içi şiddet sadece fiziksel olduğu zaman zararlıdır." GERÇEK: Pek çok kişi şiddeti sadece dayak veya vurma olarak algılar. Oysa şiddetin pek çok türü vardır. Kişinin karısını/kocasını aşağılaması, karısına/kocasına ve çocuklarına küfretmesi, onu eve kilitlemesi, cinsel olarak zorlaması da şiddet olarak tanımlanır.
YANLIŞ İNANIŞ: "Aile içi şiddet sanıldığı kadar yaygın değildir." GERÇEK: Dünya üzerinde her ırk ve ülkeden dört aileden birinde aile içi şiddet görülür. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumunun yaptırdığı bir araştırma sonucuna göre ülkemizde ailelerin %34'ünde fiziksel şiddet, %53'ünde sözlü şiddet uygulanmakta ve ev içi şiddet yoğun olarak yaşanmaktadır.
"Aile içinde şiddet sadece kadınlara yöneliktir."GERÇEK: Dünya'da ve Türkiye'de yapılan araştırmalar aile içi şiddete maruz kalanların çok büyük bir bölümünün kadınlar olduğunu ortaya koymakla birlikte erkeklerin de aile içinde fiziksel ve sözlü şiddete uğradığı görülmektedir. Ayrıca çocuklar ve yaşlılar da ailede şiddetin hedefi olabiliyor. YANLIŞ İNANIŞ:
KADINLARA YÖNELİK ŞİDDET Erkeğe yönelik şiddet genellikle evin dışından gelirken, kadınlar daha çok aile bireylerinin ya da eşlerinin uyguladığı şiddete maruz kalırlar. Yani kadınlar çoğunlukla kendilerini istismar edenlere duygusal ve ekonomik olarak bağımlıdırlar. Türkiye'de kadına yönelik şiddetin en uç noktada yaşandığı boyut "namus cinayetleri"dir. Türk Ceza Kanunu'nda yapılan son değişikliklerle namus cinayetleri "nitelikli adam öldürme" kapsamına alındı ve müebbet hapis cezası uygulaması getirildi. Kadının eğitim haklarının kısıtlanması da kadına yönelik bir istismar türüdür.
ÇOCUKLARA YÖNELİK ŞİDDET Çocuğun ailesi ya da ondan sorumlu diğer kişiler tarafında çocuğa karşı uygulanan fiziksel veya psikolojik nitelikli kötü davranışların tümünü kapsar. Çocuğu dövme, tekmeleme, ısırma, aç bırakma, bir odaya kilitleme, yakıcı nesnelerle dağlama, cinsel saldırı, duygusal olarak aşağılama çocuk istismarı kapsamına girer. Daha gizli yaşanan ve çocuğun sağlığına, beslenmesine, giyimine, eğitimine ve sosyalleşmesine gereken dikkat ve özenin gösterilmediği anne baba davranışları ise çocuk ihmali olarak nitelenir.
ERKEKLERE YÖNELİK ŞİDDET 1998 yılında Türkiye genelinde yapılan araştırmada erkeklerin %2,1'inin sık sık, % 2'sinin ara sıra eşleri tarafından dövüldüklerini söylemeleri ilginçtir. Araştırmanın bulgularına göre erkeklerin % 69'u, kadınların ise % 73,2'si eşlerine değişik sıklıklarda hakaret, küfür, alaya alma, aşağılama gibi kaba söz veya ifadelerle sözlü şiddet uygulamaktadır. Araştırmaların büyük bir bölümü özellikle fiziksel şiddet uygulayan kadının kendisinin de fiziksel şiddete maruz kaldığını ve kadının şiddete şiddetten korunmak için başvurduğuna işaret etmektedir.
YAŞLILARA YÖNELİK ŞİDDETYaşlılar da diğer aile bireyleri gibi çeşitli boyutlarda şiddet görebiliyor:Ekonomik şiddet: Yaşlıya ait paranın gasp edilmesi ve onun izni olmadan diğer aile bireyleri tarafından kullanılması veya yaşlıya ait malvarlıklarının onun rızası olmadan elinden alınması ve kullanılması gibi, Duygusal / sözlü / sosyal şiddet: Yaşlının sözle küçük düşürülmesi, haklarının yok sayılması, çeşitli olanaklardan yoksun bırakılması gibi, Fiziksel şiddet: Yaşlının dövülmesi, cinsel taciz veya tecavüze uğraması, aç bırakılması gibi.Yaşlılara yönelik en sık olarak uygulanan şiddet biçimi ise yaşlının ihmal edilmesidir.