370 likes | 530 Views
UYAN ! EY MİLLETİM... UYAN !!!. BU E-POSTAYI SAKLAYIP; SAKİN BİR ORTAMDA OKUDUKTAN SONRA DEĞERLENDİRİN. Adnan Kahveci ESKİ MALİYE BAKANI Dedi ki : "Bizim bağımsız olmamız için Amerika ve IMF'den kurtulmamız lazım." 2 gün sonra trafik kazasında öldü.
E N D
UYAN ! EY MİLLETİM... UYAN !!!
BU E-POSTAYI SAKLAYIP; SAKİN BİR ORTAMDA OKUDUKTAN SONRA DEĞERLENDİRİN...
Adnan Kahveci ESKİ MALİYE BAKANI Dedi ki : "Bizim bağımsız olmamız için Amerika ve IMF'den kurtulmamız lazım." 2 gün sonra trafik kazasında öldü.
Bedri İnce Tahtacı GAZİANTEP MİLLETVEKİLİ Dedi ki "Amerika en büyük engeldir bu ülkeye. İstediğini başbakan yapar, istediğini cumhurbaşkanı.“ 5 gün sonra Antep'e giderken trafik kazasında öldü.
Turgut Özal CUMHURBAŞKANIDedi ki : "Musul ve Kerkük bizimdir. Alacağız" 10 gün sonra öldü.
Eşref Bitlis JANDARMA KOMUTANIDedi ki : "Amerika'nın İncirlik'ten kalkan uçakları PKK'ya yardımda bulunuyor". 4 gün sonra(-eksi 60 dereceye kadar dayanıklı olan uçak ile Siirt'e giderken) uçağı düştü ve öldü..! Kaza nedeni ise; UÇAK MOTORLARININ BUZLANMASI! Oysa o sırada Siirt'te hava -11oC idi.
Recep Yazıcıoğlu DENİZLİ VALİSİ “Bundan sonra Denizli ilinde; CAFE ve benzeri İngilizce isim kullanılmayacak. Yani CAFE değil KAHVE yazılacak." Dedi. Vee.. 1 hafta sonra Ankara'ya giderken trafik kazasında öldü.
TBMM 1 Mart tezkeresine red oyu verdi.“3 gün sonra İstanbul'un göbeğinde bombalar patladı.” Yaklaşık 50 kişi öldü, 400’ den fazla kişi de yaralandı..!
NASIL UYUTULUYORUZ!..Medyaya yansıyan ATO ( Ankara Ticaret Odası ) raporu, çarpıcı bir verinin altını bir kez daha çiziyordu. VERİ ŞU : “TBMM Akaryakıt Kaçakçılığını Araştırma Komisyonu'nun çalışmasına göre, yalnızca son iki yılda Türkiye'ye sokulan kaçak akaryakıtın miktarı 7 milyon 814 bin ton. 7 milyon 814 bin ton !.. Dile kolay... 780 bin küsur karayolu tankeri yükü!..”
Yani, yaklaşık 10 milyon m3...Yani,10 milyar litre. Yani, 1 500 000 (bir buçuk milyon) arabanın deposunu İKİ YIL süresince haftada bir doldurmaya yetecek kadar akaryakıt.Muazzam bir rakam değil mi?
İki yılda 780 bin (ya da günde ortalama iki bin küsur) tanker yükü yakıtı, Doğu'daki kaçakçıların katır sırtında; ya da Irak'a gidip gelenlerin kamyonların gizli bölmelerinde sokmuş olmaları mümkün mü?Peki, ülkeye bir şekilde girdikten sonra, nasıl pazarlanabilir ki?
Gizli gizli, yol boyu mendil satan çocuklar eliyle pet şişelerde ya da kentin arka sokaklarında tenekelerle satılacak bir miktar değil ki... Miktarın büyüklüğüne bakınca, insanın aklına bu yakıtın ancak benzin istasyonları aracılığı ile pazarlanmış olacağı geliyor. İnsanın aklına gelen, neyse ki, Devlet'in de aklına geldi.
Bu kaçakçılıktan iki yılda 10,7 milyar YTL (bir-iki rafineri ve demir- çelik tesisi özelleştirme bedeli kadar) vergi kaybı olduğunu saptayınca, ülke çapındaki benzin istasyonlarında büyük çaplı bir operasyon yapıldı.
Toplanan yakıt örneklerinin tahlil sonucu henüz belli değil.Ama... "LİSANSSIZ" istasyonlara, daha önce uyarılmış olmalarına rağmen, halâ yakıt vermeye devam eden dağıtım şirketlerine bu kanundışı davranışları nedeniyle ceza kesildi.
Kesilen cezanın toplamı; 1 milyar 666 milyon 935 YTL.Rekor ve bu özelliğiyle tarihî bir ceza...1 milyar 666 milyon 935 YTL ...
Dağıtım şirketlerinin "YÜRÜTMENİN DURDURULMASI" istemiyle Danıştay'a yaptıkları başvuru reddedildi...Ve ödeme için kendilerine verilen 30 günlük sürenin dolmasıyla birlikte, EPDK şirketlere haciz uygulanması için Maliye Bakanlığı'na başvurdu.
Şimdi gelelim konunun “ BAM TELİ "ne... Bu ülkede birilerine (gecikme faizleri hariç),1.000.000.000(bir milyar) ABD dolarını aşkın ceza tahakkuk ettirilecek ve bu cezanın tahsili için harekete geçilecek, ama GÜNDEM BUNUNLA ÇALKALANMAYACAK.
BU KONU,bir kadının,Hülya'nın müzmin kocası Kaya 'dan yavrulaması ya da Pınar'ın en son kiminle kültür-fizik yaptığı kadar haber olmayacak! Aklınızın bu durumu hazmetmesi için, ceza yiyen akaryakıt dağıtım şirketlerinin belli başlılarını sıralayalım :
46 milyon YTL : Shell • 60 milyon YTL : Termopet • 62 milyon YTL : Total • 65 milyon YTL : BP
88 milyon YTL : Aytemiz • 100 milyon YTL : Erk • 113 milyon YTL: Turcasve ... ve... • 499 MİLYON YTL PETROL OFİSİ
Petrol Ofisi gibi üçüncü sıradaki Erk'in de AYDINDOĞAN'ın olduğunu dikkate alırsanız, bu olayın çapına kıyasla MEDYAMIZ TARAFINDANneden bu kadar sessiz geçiştirilmeye çalışıldığını anlayabilirsiniz.
KISIRLAŞTIRMA BOMBASI ATILDI. Tek tip boğucu gündemden uzaklaşıp satır aralarına gömülen ve ulusal güvenliğimiz üzerinde birinci dereceden tehdit algısı yaratan bir konuyu dikkatinize sunarak, ilginizi çekmeyi başarırsam; sonucu değiştirmek adına daha fazlasını isteyeceğim bugün sizden…
EY AKSİYONER OKUR!.. • Bu öyle bir konu ki; yaratacağı ekonomik yıkımın dışında, Türk neslinin KISIRLAŞTIRILMASI, tedavisi imkansız olan ölümcül alerjiler,bilinmeyen hastalıklar ve doğadaki görülmemiş değişimler tehlikesini içeriyor.
Geçtiğimiz dönem Meclis'ten geçen TOHUMCULUK YASASI'ndan bahsediyorum. Bu yasayla devlet tohumculuk alanından tamamen çekiliyor. Piyasa başta İSRAİLLİ FİRMALAR,Syngenta, Pioneer, Monsanto gibi çokuluslu tohum şirketlerine teslim ediliyor. Çiftçimiz sizlere ömür. Ve biraz önce belirttiğim gibi hepsinden önemlisi ise;
YASA İLE; GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ TOHUM ların (GDO) girişine ve ekimine imkân tanınıyor. BÖYLECE İNSAN SAĞLIĞI ÜZERİNDE; başta kısırlık, alerjik reaksiyonlar, bağışıklık sistemi zayıflığı gibi hemen ve uzun vadede öngörülemeyen ciddi sağlık riskleri yaratıyor.
Yasanın arkasında GÜNEYDOĞULU VEKİLLER LOBİSİNİNönde gelen ismi, TARIM BAKANI MEHDİ EKER durmakta ve...
Bu arada hemen eklemem gerekiyor; Avrupa Birliği, Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO'lu) AB'ye girmesine İZİN VERMEMEKTEDİR. Peki ya KISIRLAŞTIRMA, neslimizin tüketilmesi ve diğer tehlikeler altında olan YÜCE TÜRK MİLLETİNİN EVLÂTLARI şimdi ne yapmayı planlıyorsunuz?
KONUYA FARKLI BİR UZMAN YORUMU GETİRELİM; Hafta sonu çok değerli bir çiftin konuğu oldum. Özbekistan'ın sürgündeki muhalif lideri;Muhammed SALİH ve eşi Dr.BiyologAydın SALİH Hanımefendi ile uzun uzun sohbet ettik. Nereden nereye ?..
AYDIN HANIM, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar ve Tohumculuk Yasamızın içerdiği tehlikeler ve yakın geçmişten günümüze tespitlerle dolu önemli bir yorum yaptı.
... "Son dönemde zaten Türkiye tarım ürünleri (sebze, buğday, mısır, ayçiçeği vs.) tohumlarının % 80'ini dışarıdan ithal etmeye başladı. Her GENETİK OLARAK DEĞİŞTİRİLMİŞ tohum, içinde mutlaka TERMİNATÖR geni bulundurur.
Bu TERMİNATÖR kendi neslini yok etmeye programlanmıştır. İşte bu nedenle de genetik olarak değiştirilmiş tahılın verdiği ürün tohumuKISIRDIR.Yani, her ekim yılı/mevsimi içinyeniden tohum almak gerekecektir. Bu durum, sadece gıda açısından dışa bağımlı hale getirmekle kalmayacak çok daha vahim sonuçlar doğuracaktır".
Dışarıdan bakıldığında salt ticari amaçla yapıldığı sanılan bu işin arkasında ise çok vahim bir stratejik hedefin yer aldığı görülüyor. Bu tip tohum politikasına bağımlı kalan Türkiye, sadece ekonomik değil, genetik tuzağa da düşmüş olur.
Genetik olarak değiştirilmiş tohumları İSTENİLEN OLUMLU YA DA OLUMSUZ YÖNDEprogramlamak mümkündür.Ve böylece GDO'lu ürünlerle, istenilen her toplum yönlendirilebilir.
Bu yöntem bir milleti ve onun yaşadığı ortamı yok edebilecek kadar tehlikelidir. Mesela bu program, KISIRLAŞTIRMA (STERİLİZASYON) erkek ve kadınlarda KISIRLAŞTIRMA programı olabilir.
"KONU TÜRK DÜNYASI OLUNCA HEPİMİZ TEK SES OLURUZ" diyerek bu stratejik konu ve ulusal tehdidin boyutu Sayın AYDIN SALİH 'in incelemesinden aynen aktarılmıştır…
*** UYAN PAŞAM UYAN BİR BAK. DERT BİR SÜRÜ NASIL SAYAK. GREVDEYİZ YALIN AYAK, UYAN PAŞAM UYAN HAYDİ, MEMLEKETTE ÇİVİ KAYDI, MEMLEKETTE TEMEL KAYDI...
SAKİN BİR ORTAMDA OKUYUP DEĞERLENDİRDİYSENİZ BU E-POSTAYI ARKADAŞLARINIZA DA GÖNDERİN...