200 likes | 578 Views
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM. PROJENİN DOĞUŞU Bu proje, Cengiz Aytmatov’un “Gün Olur Asra Bedel” adlı romanını okumamızla başladı. Bu romandaki Nayman Ana hikayesinde “Mankurtlaştırma”dan bahseden bölüm bizi çok etkiledi.
E N D
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM PROJENİN DOĞUŞU Bu proje, Cengiz Aytmatov’un “Gün Olur Asra Bedel” adlı romanını okumamızla başladı. Bu romandaki Nayman Ana hikayesinde “Mankurtlaştırma”dan bahseden bölüm bizi çok etkiledi. Bu sırada Amasya’da bir hafıza kaybı üzerine tarih hocamızın dersi konuya ilgimizi daha da artırdı. Tarih hocamızdan Amasya’nın en eski mezarlığı olan Pirler Mezarlığının yok edildiğini öğrendik. Edebiyat öğretmenimizin Mihri Hatun’un mezarı da
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM Şimdi yapmamız gereken şeyi artık somutlaştırıyorduk. Cengiz Aytmatov’un romanındaki Nayman Ananın oğlu mankurtlaştırıldığı için annesini tanıyamamış ve öldürmüştü. Acaba biz de Amasya’nın hafızası hükümde olan Pirler Mezarığını yok ederek aynı mankurtlaşmaya mı uğramıştık. Belki de şu anda biz de bu hafıza kaybı ile milli kültürümüze ilgisiz kalıyor ve onu ölüme terk ediyoruz. Yani biz de mi mankurtlaşıyoruz?
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM Bu paralel durum ilgimizi özellikle Mihri Hatun’a yöneltti. Bu mezarlığın sakinlerinden Mihri Hanım acaba kimdi ve mezarlığın neresinde yatıyordu? Bu hususta Edebiyat öğretmenimizin yüksek lisans tezi ve Din Kültürü öğretmenimizin elindeki bir kaynak yol gösterici oldu. Amasya’nın hafızası olan bu mezarlıkta yüzlerce şehzade, alim ve şair yatıyordu; ancak en kesin yer tespiti Mihri Hatun için söz konusu olmuştu. Kendi kendimize sürekli şunu sorduk: Şehzadeler şehrinin şehzadeleri nerde? Alimler şehrinin alimleri nerede?
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM Gerçekten de madem “Şehzadeler Şehri Amasya’ya Hoş Geldiniz” deyince, onların mezarlarını olsun gösterebilmek gerekmez miydi? Anladık ki bu şehzadeler, alimler, şairler bir mankurtlaştırma ile hafızamızdan sonsuza kadar silinmiş. Fakat şimdi bir umut ışığı doğmuş ve en azından hafızamızın bir taşını yerine koyma ihtimali doğmuştu. Yaptığımız araştırma sonucu sadece Mihri Hatun için olsa da geçmişimiz bir damla hatırlamıştık. Amasya Müzesinde Mihri Hatun’un mezarını mermer sandukasını tespit etmemiz bizi sevince boğdu.
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM Evet, şimdi hafızamıza bir taş olsun koymanın zamanıydı. Hemen harekete geçip Mihri Hatun ve Pirler Mezarlığı hakkında bilgileri toplayıp elle tutulur bir proje hazırladık. Artık bir hedefe sahiptik: HEDEF: MİHRİ HATUN’UN MEZAR TAŞINI YERİNE YERLEŞTİRMEK.
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM MİHRİ HATUN KİMDİR? "Türk Divân Edebiyatının XV. asır sonlarında yetişen tanınmış kadın şâiridir. Mihrī Hâtun, Gümüşlü-oğullarından Pir İlyas Sücâeddin Halvetī ( ölm. 813= 1410) 'nin torunudur. Babası, Belâyī mahlası ile şiirler yazan, bir kadı idi.[1] Kaynaklar Mihrī'nin ailesinin Amasyalı olduğunda müttefiktir.[2] Mehmed Zihnī'nin "İstanbul Ediplerinden olduğunu" söylemesi bir yanılma olmalıdır.[3] Kendisinin doğum tarihi meçhuldür. [1] Kastamonulu Latifî, Süleymaniye Ktp. Lala İsmail 313 106; Mehmet Zihni, Meşa’irün-Nisa, İstanbul1295; Osman Fevzi Olcay, Amasya Meşahiri, basılmamış, Ünv. Ktp. Nr. T 9382, s. 142. [2] Sehî Bey, Heşt Bihişt, Süleymaniye Ktp. Hamidiye 1503. 24a. [3] Tuman, Mehmet Nâil, Tuhfe-i Nâilî Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri, Bizim Büro Yay. C, 2, s. 989.
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM DOĞUMU: 1460 Mihrī Hâtun'un 865(1460) sıralarında doğduğunu ileri sürmek mümkündür. Osman Fevzi Olcay Amasya Tarihi Zeylinde; “Mihrî Hanım: Şuarâ Tezkirelerinde ince bir şâir olduğu söylenen bu hanım da Amasyalıdır. Pir Sücaeddin İlyas Hazretlerinin torunlarındandır. Mihrî Hanım, şâirliğinden çok güzelliğiyle ünlüymüş. Mihrî Hanım, ünlü Zeynep’le çağdaşmış. Aralarında birçok şaka olduğu tezkirelerde vardır.” [1]diyor. [1] Osman Fevzi Olcay, Amasya Tarihi Zeyli, Haz. Kurtuluş Altunbaş, Harun Küççük (Basılmamış), s. 92.
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM Şehzade Ahmed'in Amasya Valiliği sırasında (1481–1512) onun etrafında teşekkül eden edebī çevrede Mihrī de vardı. Mihrī'nin gençliğinde pek güzel, hoş-sohbet, biraz şuh, fakat o nispette afif, ismetli ve iradesine hâkim olduğuna, ondan bahseden belli başlı eserlerde işaret olunmuştur. Yüz ve ahlak güzelliğini aynı ölçüde birleştiren Mihrī Hâtun, birçok tâlibleri çıkmasına rağmen hiç evlenmemiştir.
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM ÖLÜMÜ: 1506 Ölümü, Amasya'da 912 (1506)'dedir. Bâyezid II. (1481–1512) tarafından yaptırılan ve Zevadiye (Savadiye) adı ile tanınan Halvetī tekkesinde dedesinin yanına, gömülmüştür.
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM PİRLER MEZARLIĞININ YOK EDİLİŞ SEBEBİ VE YOK EDENLER Savadiye semtinde bulunan ve Halvetī Şeyhi Pir İlyas'a hürmeten Pirler Mezarlığı denilen bu mekân bugün bir park durumundadır. 1938 yılında dönemin Belediye Başkanı M. Şevket Lâçin, "Amasya’nın yer darlığı"nı bahane ederek burayı iskâna açmayı kararlaştırmış; 1944 yılında ise amaç değişmiş bu yerin bir park olmasına karar verilmiştir. Amasya Kültür Müdürlüğü’nde mevcut "Resimli Amasya" adlı eserde Ahmed Demiray bu hususta şu görüşe yer veriyor: "Pirler Parkı: 1938'de düzenlenmeye başlamış 6.5.1944'te güzel bir törenle halka açılmıştır. Altı dekar alanında olan bu parkın meydana getirilmesinde Belediye başkanı M.Ş. Lâçin’in takdire değer gayretleri görülmüştür. Havadar bir yerde bulunan bu park, yaz mevsiminde halk tarafından dolup boşalmaktadır. Pirler Parkı'ndan inerken şehir çok güzel görünmektedir. Hele yaz geceleri, bu manzaranın seyrine doyum olmaz."[1] [1] Ahmet Demiray, Resimli Amasya, Ankara 1954.
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM Hafızamızın bir park uğruna yok edilmesi ne kadar acıdır.
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM İşte bu mezarlığın tek kalıntısı Pir Sücaeddin İlyas Türbesinin hemen kıble duvarı dibinde Mihri Hatunun mezarı vardı. Mihri’nin mezarının türbenin hemen kıble kısmında olduğu Abdülkadir Karahan tarafından belirtilmiştir.[1] [1] Abdülkadir Karahan, İslam Ans. MEB Yay. Mihrî Hâtun Maddesi, s. 305-306. A.K. Karahan ise şâirin mezarının, dedesi olan Pir Sucaeddin İlyas Halvetī'nin tekke ve türbesinin bitişiğinde olduğunu yazmaktadır. "Bu tekke halen Savadiye (Metinlerde Zavadiye diye geçmektedir.) mahallesinde bulunmaktadır." [1] [1] Eİ Müştakova, Mihrî Hâtun Divanı Önsözü, Moskova 1967.
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM Ölüm hakkında Mihri’den bir inci beyit: “Niceler ṭutdum der iken ‘ālemi Degmedi şādılıġına bir ġamı”
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM DİN KÜLTÜRÜ HOCAMIZIN ELİNDEKİ KAYNAĞA GÖRE: ………………………………………….
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM Sadece şu sözü bile Mihri Hatunun Amasya’daki mezarını geri alması için yeterlidir diye düşünüyoruz: Bir mü’ennes yegdurur kim ehl ola Biñ müẕekkerden ki ol na-ehl ola Bir müennes yeg ki ẕihni pāk ola Biñ müẕekkerden ki bī-idrāk ola. (TAZ. 14/10-12) Bir kadın işinin ehli ise o bin beceriksiz erkeğe tercih edilmelidir. Aydınlık fikirlere sahip bir kadın, bin düşüncesiz erkeğe tercih edilmelidir.
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM PROJENİN SONUCU: BU PROJE İLE AMASYA’DA BİR HAFIZA TAŞIMIZI YERİNE KOYMUŞ OLDUK. İNANIYORUZ Kİ YERİNE KOYDUĞUMUZ MİHRİ HATUN’UN BU MEZAR TAŞI İLE BİR BAŞLANGIÇ YAPTIK. ARTIK MİHRİ HATUN’UN ŞEHRİNDE MİHRİ HATUN’UN MEZARI VAR VE YERİ BELLİ. MİHRİ HATUN’UN MEZARI PİRLER MEZARLIĞINDA
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM PROJENİN ORTAYA ÇIKIŞI:
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM PROJENİN ORTAYA ÇIKIŞI:
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM PROJENİN ORTAYA ÇIKIŞI:
HAFIZAMI GERİ İSTİYORUM PROJENİN ORTAYA ÇIKIŞI: