991 likes | 4.92k Views
Haldun Taner’in Hayatı ve Eserleri. Hayatı . 16 Mayıs 1915’te İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi profesörü Ahmet Selahattin’in oğludur. 7 Mayıs 1986’da İstanbul’da yaşamını yitirdi. Öğrenim Hayatı. Ortaöğrenimini 1935′te Galatasaray Lisesi’nde tamamladı.
E N D
Hayatı • 16 Mayıs 1915’te İstanbul’da doğdu. • İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi profesörü Ahmet Selahattin’in oğludur. • 7 Mayıs 1986’da İstanbul’da yaşamını yitirdi.
Öğrenim Hayatı • Ortaöğrenimini 1935′te Galatasaray Lisesi’nde tamamladı. • Devlet tarafından Almanya’ya Heidelberg Üniversitesi’ne gönderildi. • Siyasal Bilimler Fakültesi’ne devam etti. • 1950′de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Filolojisi Bölümü’nü bitirdi. • Sanat Tarihi Kürsüsü’nde asistan oldu. • İki yıl Viyana’daki Max Reinhardt Tiyatro Akademisi’nde öğrenim gördü.
Edebi Hayatı • Edebiyat yaşamına gençlik yıllarında yazdığı skeçlerle başladı. • Tercüman ve Milliyet gazetelerinde köşe yazıları yazdı. • “Töhmet” adlı ilk öyküsü Yedigün dergisinde “Haldun Yağcıoğlu” takma ismiyle 1946′da yayınlandı. • New York Herald Tribune Gazetesi’nin 1953′te İstanbul’da düzenlediği öykü yarışmasında “Şişhaneye Yağmur Yağıyordu” öyküsüyle birinci oldu. • 1956′da Varlık dergisinin araştırmasında yılın en beğenilen öykücüsü seçildi.
Öykülerinde İşlediği Konular • Bireyin toplumdaki yaşam biçimleri üzerinde durdu. • Toplumdaki aksaklıkları mizah unsurunu kullanarak anlattı. • Eski ve yeni yaşam biçimi arasında kalmış insanları eleştirdi. • Sonradan görme zenginlerin yaşamlarını ele aldı. • Toplumun değişik kesimlerden seçtiği kişilerin tutarsızlıklarını, çelişkilerini ikiyüzlülüklerini sergiledi. • Öykülerinin arka planında da çoğunlukla İstanbul manzaraları oldu.
Tiyatro Çalışmaları • Öykülerinin arka planında da çoğunlukla İstanbul manzaraları vardı. • Tiyatrodaki ilk eserlerinde dramatik türün başarılı örneklerini verdi. • Ardından epik tiyatro denemelerine girişti. • “Keşanlı Ali” adlı oyunu Türk Tiyatrosu’ndaki ilk epik tiyatro örneğidir. • Konularını güncel olaylardan alan siyasal-sosyal taşlamaların ağır bastığı oyunlar yazdı.
Zeki Alasya ve Metin Akpınar ile Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nu, • Ahmet Gülhan ile Tef Tiyatro Grubu’nu kurdu. • Türk ortaoyunu ve tuluat tiyatrosu öğelerinden de yararlandı. • Toplumsal olayları alaylı bir dille eleştirdiği oyunlarıyla büyük başarı kazandı.
Öyküleri • Yaşasın Demokrasi (1949) • Tuş (1951) • Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu (1953) • Ayışığında Çalışkur (1954) • On ikiye Bir Var (1954) • Konçinalar (1967) • Sancho’nun Sabah Yürüyüşü (1969) • Kızıl Saçlı Amazon (1970) • Yalıda Sabah (1983)
Tiyatro Oyunları • Günün Adamı - Dışardakiler (1957) • Ve Değirmen Dönerdi (1958) • Fazilet Eczanesi (1960) • Lütfen Dokunmayın (1961) • Huzur Çıkmazı (1962) • Keşanlı Ali Destanı (1964)
Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım (1964) • Zilli Zarife (1966) • Vatan Kurtaran Şaban (1967) • Bu Şehr-i Stanbul Ki (1968) • Sersem Kocanın Kurnaz Karısı (1971) • Astronot Niyazi (1970) • Ha Bu Diyar (1971)
Dün Bugün (1971) • Aşk-u Sevda (1973) • Dev Aynası (1973) • Yâr Bana Bir Eğlence (1974) • Ayışığında Şamata (1977) • Hayırdır İnşallah (1980) • Marko Paşa (1985)
Fıkra, Gezi ve Söyleşileri • Devekuşuna Mektuplar (1960) • Hak dostum Diye başlayalım Söze (1978) • Düşsem Yollara Yollara (1979) • Ölürse Ten Ölür Canlar Ölesi Değil (1979) • Yaz Boz Tahtası (1982) • Çok Güzelsin Gitme Dur (1983) • Berlin Mektupları (1984) • Koyma Akıl Oyma Akıl (1985)
Aldığı Ödüller • 1953 New York Herald Tribune’nin düzenlediği Uluslararası Hikaye Yarışması Türkiye Birinciliği “Şişhaneye Yağmur Yağıyordu” ile, • 1955 Sait Faik Hikaye Armağanı “On ikiye Bir Var” ile, • 1972 Türk Dil Kurumu Tiyatro Ödülü “Sersem Kocanın Kurnaz Karısı” ile, • Bordighera Müzik Festivali Hikaye Ödülü “Sancho’nun Sabah Yürüyüşü” adlı eseri ile kazandı. • Ayrıca; • 1956 Varlık Dergisi’nce Türkiye’nin En Beğenilen Öykü Yazarı seçildi
Kitabın konusu: İşlemediği bir suç yüzünden hapishaneye atılan bir delikanlının başından geçen olaylardır.
Ali, Zilha adında bir kızı sever. Kızın amcası öldürülür ve Ali’nin üzerine atılır. Amca herkesten haraç toplayan belalı biridir. Belalı birinden kurtulan mahalleli Ali’yi çok sever ve hapisten çıkınca muhtar yapar. Fakat Zilha Ali’ye yüz vermez. Bülent adında zengin bir bey mahalleye gelir ve Zilha eski eşi Nevvara’ya benzediğinden adam evinde çalışması için Zilha’yı ikna eder.
Ali kıskançlığından Zilha’yı kaçırmaya gider fakat Nevvara’yı kaçırır. Bu arada amcanın katili bulunmuştur. Zilha Ali ile barışır tam mutlu olacaklarken amcanın katili Cafer gelir ve Ali’ye ateş eder.O acı ile Ali Cafer’i vurur ve bu kez gerçekten katil olur. Böylece Ali tekrar hapishaneye döner, ama Keşanlı Ali Destanı ömür boyu sürecektir.
Kitaptaki Şahısların Değerlendirilmesi Ali; • Cesur, genç ve iyi niyetli bir delikanlıdır. • Olayların akışını değiştirecek güce sahiptir. Zilha; • Zilha, gururlu aynı zamanda çok asabidir. • Ali’yi peşinden sürükleyecek kadar da güzel bir kızdır. Cafer; • Kötü niyetli, başkaların isteği ile adam öldürecek kadar kötü birisidir. • Mahalledeki diğer insanlar ise iyi niyetlidirler.
Anafikir: Kitap bize, kendi kişiliğimizin dışında başka bir kişiliğe bürünmememizi ve daima dürüst, namuslu olmamızı anlatmak istiyor.
Hazırlayan : Emine Merve TÜRKMEN Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü 2. Sınıf (İ.Ö) 1090320275