250 likes | 1.8k Views
ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ ve YÖNETİM PSİKOLOJİSİ. ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ ÇALIŞMA EKONOMİSİ ve ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ BÖLÜMÜ 3.GRUP ÇALIŞMASI DERS HOCASI : YARD. DOÇ.DR. ALİ ŞAHİN ÖRNEK. ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ ve YÖNETİM PSİKOLOJİSİ. BÖLÜM 3 ALGILAMA ve ATFETME SÜREÇLERİ
E N D
ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ ve YÖNETİM PSİKOLOJİSİ ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİÇALIŞMA EKONOMİSİ ve ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ BÖLÜMÜ 3.GRUP ÇALIŞMASI DERS HOCASI : YARD. DOÇ.DR. ALİ ŞAHİN ÖRNEK
ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ ve YÖNETİM PSİKOLOJİSİ BÖLÜM 3 ALGILAMA ve ATFETME SÜREÇLERİ •Algılamanın Tanımı ve Algılama Sürecini Etkileyen Faktörler…………………………Serhat MÜNÜKLÜ •Algılamada Bilgi İşleme Evreleri ………………………………Eda TEDİK •Algılama Sürecinde Yanılgılar ve Çarpıtmalar ……………Günnur KAYA •Atfetmenin Tanımı ve Atfetme Sürecinin Dayandığı Nedenler …………………………………………...Veli KOÇ •Atfetme Belirleyicilerini Etkileyen Faktörler ……………….. Abdullah AKHASAN •Atfetme Hataları ………………………………………………..Erhan KORKMAZ
ALGILAMANIN TANIMI – SERHAT MÜNÜKLÜ Algılama ; insanların çeşitli duyuları (görme, işitme, koklama, dokunma ve tatma) yardımı ile çevrelerinden elde ettikleri bilgileri bir araya getirip organize ederek kendileri için anlama ya da yoruma kavuşturmalarına ilişkin süreçlerdir. Algılama, bireylerin çevrede duyduğu ilgiye göre değişiklik gösterir. Her bireyin ilgi ve dikkatini çeken çevresel olaylar farklıdır. Bireylerin geçmişte algılama süreci yardımı ile oluşturdukları kanaat, varsayım, kuram ve fikirler zaman içinde değişebilir. Çünkü; bireylerde algılama süreci süreklidir. İnsanların geçmişte yaptıkları algılama hatalarının farkına varmalarına ve olgunlaşmalarına da yardımcı olur. ALGILAMA SÜRECİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Algılama sürecini etkileyen faktörleri üç başlık altında inceleyebiliriz : 1) Algılayan bireyin kişiliği, kişisel özellikleri, geçmiş yıllarda elde ettiği tecrübeleri, 2) Algılanan nesnenin –ki bu nesne, kişi, eşya, olay, canlı ve cansız tüm varlıklar olabilir – özellikleri, 3) Algılama ortamı ; algılama sürecinin gerçekleştiği fiziksel, sosyal ve örgütsel çevre koşulları Yukarıda açıkladığımız üç faktör algılamanın bireyden bireye farklı biçimlerde gerçekleşmesi üzerinde etken olmaktadır.
Algılayan Kişinin Nitelikleri Algılayan Kişinin Davranışsal Cevabı Algısal Sürecin Evreleri Algılanan Kişi, Nesne veya Olayların Özellikleri 1- Dikkat ve Seçim 2- Bilgilerin Organizasyonu 3- Bilgilerin Yorumu 4- Tekrar Hatırlama İnanç Duygu Kanaat Değer Oluşumu Davranış ve Tavırların Belirlenmesi Algılama Sürecinin Gerçekleştiği Ortam ________________________________________________ Algılama Süreci ____________
ALGILAMADA BİLGİ İŞLEME EVRELERİ – EDA TEDİK • Algılamada bilgi işleme evrelerini dört kısımda ele alıp inceleyebiliriz. Bunlar ; • 1) Dikkat ve seçim mekanizması • 2) Bilgilerin zihinde gruplandırılarak organize edilmesi • 3) Organize edilen bilgilerin anlama ve yoruma kavuşturulması • 4) Bilgilerin ihtiyaç duyulduğunda tekrar hatırlanması • Dikkat ve Seçim Mekanizması • Bize erişen veya araştırıp elde ettiğimiz bilgilerin hepsini değil ancak küçük bir kısmını dikkate alırız. Bireylerin veya grupların hangi bilgileri dikkate alacağı, hangi bilgilerle ilgilenmeyeceği hususu, amaçlanarak planlanmış ve kontrol edilmiş faaliyet ve işlemlerden de doğabilir. Bazı hallerde de bireyler zihinleri başka şeylerle meşgulken davranışlarını ilgilendiren ortamlarla ilgili olarak seçimsel algılama ve davranışlarda bulunabilir.
Elde Edilen Bilgilerin Zihinde Gruplandırılarak Organize Edilmesi • Zihinsel organizasyon; bireyin çevreden seçerek kendince filitre ettiği bilgileri anlamı biçimde bir araya getirerek gruplaması olarak tanımlanır. Anlama kavuşturulmuş ya da zihinsel olarak yorumlanmış bilgiler ise bir araya gelerek zihinsel çatıları oluşturur. Bireylerin zihinsel çatıları ise o bireyin kişisel şeması olarak nitelendirilir. Kişisel şema; benzer nitelik ve özellikteki insanları bu özellikleri bakımından sınıflara ayrılarak çeşitli grupların oluşturulmasıdır. Kişisel şemalar sayesinde insanları zihnimizde çeşitli sınıflara ayırabilir yada bir grubu bir özelliği ile benimseyip o özelliği gruptaki tüm insanlara mâl edebiliriz. Kişisel şemaları iki tür üzerinden inceleyebiliriz. Birincisi halk dilinde basmakalıp olarak bilinen stereotip sınıflandırmadır. Örneğin; Türklerin aile bağları kuvvetlidir, Almanlar disiplinlidir gibi genellemeler yapılırken stereotip sınıflandırma kullanılmıştır. Diğer bir kişisel şema türü ise model örnek diğer bir adıyla prototiptir. Model örnek, zihinde standart bir insan, ürün veya eşya olmasıdır. • Düzen şeması ; bir bireyin karşılaştığı bir durum veya sorunla ilgili olarak buna uygun olayları ve faaliyetleri zihninde sıralı bir biçimde oluşturmasıdır.
ZİHİNSEL ORGANİZASYON İLKELERİ Algılama sürecinde gruplandırma yapılırken belirli ilkeler esas alınır. Bunlar; 1) Farklılık İlkesi; belirli bir zeminde bulunan bir şeklin çeşitli bireyler tarafından değişik özelliklerinin algılanarak anlamlı hale getirilmesidir. Her birey aynı şekle aynı anlamı vermemektedir. Çünkü; farklı özellikleri algılamakta ve farkına varamadıkları noktalar olmaktadır.
2) Gruplama İlkesi; zihnin algılanan nesneleri birbirlerine benzerliğine ve yakınlığına göre otomatik olarak gruplama durumudur.
3) Tamamlama İlkesi ; algılanan cisimlerin zihinde tanınan bir anlama kavuşturulmasına ilişkindir. Zihin, algısal olarak hissettiği şeyleri bir bütünün parçaları gibi görüp anlama kavuşturmaya çalışır.
ORGANİZA EDİLEN BİLGİLERİN YORUMU Çevreden edindiğimiz bilgi ve izlenimleri gruplayıp, anlamlı hale getirdikten sonra bunlar davranışlarımızla aksiyon olarak çevreye yansımaktadır. Ortaya çıkan tavır, tutum ve davranışlar kişilere, olaylara ya da nesnelere karşı edindiğimiz bilgilerin nasıl yorumlandığıdır. Yorumlar her insana göre değiştiği gibi, insanın bilgilerini gruplandırmada kullandığımız kişisel şemalar ile düzen şemaları da birbirinden farklılık göstermektedir. BİLGİLERİN İHTİYAÇ DUYULDUĞUNDA TEKRAR HATIRLANMASI Algılanan bilgiler hafızalardan silinmez ve yeri geldiğinde tekrar hatırlanmak üzere depolanır. Yeni algılama süreçleri cereyan ettiğinde karşılaşılan olay, kişi ve nesneler tekrar hatırlanır. İnsan hafızası elde ettiği tüm bilgileri depolamaz, kendine göre bir önem sırası oluşturur ve bu sıraya göre kişisel şemasına uymayan ve önemsiz olduğuna kanaat getirilen bilgilerin bir kısmı sürekli olarak azaltılarak hafızadan çıkarılır.
Bireyin Sürekli Bilgi Edinmesi Dikkat ve Seçim Şemalara Göre Bilgilerin Organizasyonu Hafızaya Gönderme Yorumlama ve Davranışlar Tekrar Hatırlamalar Şemalara Göre Önemsiz veya Önemini Kaybeden Bilgilerin Azaltılması _______________________________________________Algılama Sürecinin Evreleri_______________
ALGILAMA SÜRECİNDE YANILGILAR ve ÇARPITMALAR – GÜNNUR KAYA Algılama sürecini zorlaştıran ve bireyin davranışlarını toplum içinde yanlış yönlendiren bir takım algısal yanılgı ve çarpıtmalar mevcuttur. Söz konusu algısal çarpıtma ve yanılgılar şu şekilde açıklanabilir ; 1) Basmakalıpçılık (stereotip) 2) Model Örneği Oluşturma (prototip) 3) Hale Etkisi 4) Seçici Algılama 5) Yansıtma 6) Zıtlık Etkileri 7) Beklentiler • Basmakalıpçılık • İnsanları ve nesneleri gruplandırırken zihnimizde oluşturduğumuz kişisel çatışlardan biridir. İnsanlar ırklarına, milliyetlerine, mesleklerine ve benzeri özelliklerine göre sınıflandırılırken bunlara atfedilen bazı nitelikler çok önemli yanılmalara ve zihinsel çarpıtmalara neden olabilir.
b) Model Oluşturma Belli bir konuda kişinin zihninde bir ideal model oluşturması, onun bu modele göre insanları, olayları ve nesneleri değerlendirmesi de onu algısal yanılgı çarpıtmalarına götürebilir. Çünkü insan kendi modeli dışında kalan çok değerli hususların farkına varamaz ve düşük önem atfeder. c) Hale Etkisi Algılayan kimsenin bir insanın veya olayın etkisinde kalarak diğer insanları veya olayları buna göre değerlemesi durumuna denir. Hale etkisi gerek basmakalıpçılık, gerekse de model oluşturmada olduğu gibi bireysel farklılıkları gerçekçi biçimde ve nesnel olarak algılamayı güçleştirir ve insan ve olayları değerlemede yanılgılara yöneltebilir.
d) Seçici Algılama Bu algısal yanılgı daha çok algılama sürecini dikkat ve seçim evresinde meydana çıkmaktadır. Algılamayı yapan kimse algılama konusu olan olay, nesnel veya kişiyi kendi ihtiyaçlarını, değerleri ve beklentilerini ilgilendiren yönlerini dikkate almasına seçici algılama yanılgısı adı verilmektedir. Algılayan birey bu durumda seçim yaptığı konuyla ilgili gerçekçi ve nesnel davranmayabilir. e) Yansıtma Bir kişinin kendine ait başkaları tarafından hoş karşılanmayan kişisel bir özelliğinin başkalarına yakıştırması durumuna yansıtma(projection) adı verilir.
f) Zıtlık Etkileri Bir kimsenin kişilik özelliklerinden birinin aynı özellikleri taşıyan kimselerden yüksek veya düşük bularak değerlendirildiğinde diğerlerinden zıt bir durum göstermesi duruma verilen addır. Bu nedenle, bu kişinin adı geçen özelliği algısal olarak diğer insanlar üzerinde davranışsal etkilere neden olabilmektedir. g) Beklentiler Bir kişinin bir olayda yaşamak istediği bir durumu veya ön planda bulunmasını beklediği bir kişiyi bulma ve yaratma eğilim ve çabalarına beklentiler yanılgısı veya çarpıtması adı verilir. Beklentiler bir takım senaryolar yaratma, planlar yapma uygulamasını sağlayarak insanlara olumlu veya olumsuz sonuçlar sağlayabilir. Çünkü hem insanlar hem de kurum ve kuruluşlar bir takım amaç ve idealleri gerçekleştirmek ümidiyle çalışırlar. Ancak, beklentiler ortam koşullarına ve diğer insanların beklentilerine uygun olmayabilir. Sonuç olarak beklentiler her zaman gerçekçi ve nesnel olmayabilir.
ATFETME SÜRECİ Atfetmenin Tanımı – Veli KOÇ Atfetme (Atribution) bir kişinin kendi davranışlarının veya başkalarının davranışlarının nedenlerini açıklaması ve belli hususlara dayandırılmasına verilen addır. Bireyler, diğer insanların davranışlarını yorumlarken bunun nedenlerine inerler ve niçin meydana geldiğinin ortaya çıkararak atfetme sürecini yaşarlar. Atfetme neden-sonuç ilişkisinin ortaya çıkarıldığı bir analitik düşünme sürecidir. Bu konu ile ilgili yapılan analizin gerçekçi ve nesnel olması, algılamanın mümkün olduğu ölçüde hatasız yapılmasına bağlıdır. Atfetme süreci, özellikle motivasyonda teşvik araçları ile bireyin verimliliği ve örgütle bütünleşmesi ilişkisinin kurulmasında önemli bir hususu oluşturur. Kısaca atfetme süreci ile şu hususlarda algısal yorumlar yapılabilmektedir. 1) Belirli bir olayın nedenlerine inme ve anlama 2) Olayın sonuçları için sorumlulukların kimler olduğunu ortaya çıkarma 3) İnsanların davranışlarının nedenlerine inmeve bunları ortaya çıkaran kişisel özellikleri ortaya çıkarma
ATFETME SÜRECİNİN DAYANDIĞI NEDENLER Atfetme sürecinde bulunan bireyin davranışları iki nedenden kaynaklanmaktadır. Bunlar ; 1) İçsel Nedenler 2) Dışsal Nedenler İçsel Nedenler; bireyin kontrolu altında olduğuna inanılan nedenlerdir. Örneğin Muzaffer’in okuldaki başarısı düşüktür, çünkü Muzaffer ders çalışmaktan hoşlanmamaktadır ve tembel bir öğrencidir. Başka bir örnek ise Ebru bir satış elemanı olarak verilen hedefler ulaşamamaktadır, çünkü pazarlama ve satış konusunda gerekli eğitimi almamıştır. Dışsal Nedenler; bir kişinin kendi kontrolü dışında olduğuna inanılan nedenlerdir. Örneğin Erdinç’in sanat başarısı iş gücü verimliliği düşüktür. Çünkü Erdinç’in çalıştığı tezgah eskidir ve sık sık bozulmakta, zaman kayıplarına ve moral düşüklüğüne neden olmaktadır.
ATFETME BELİRLEYİCİLERİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER – ABDULLAH AKHASAN İçsel ve dışsal olarak açıkladığımız atfetme sürecinin dayandığı nedenlerin belirleyicilerini etkileyen üç faktör vardır. Bunlar ; 1) Ayırdedicilik 2) Görüş Birliği 3) Tutarlılık (Consistency) a) Ayırdedicilik Yalnız bir olayla veya bir durumla ilgili olarak ortaya çıkan belirgin bir davranışın nedenlerine bakmaksızın değerlendirilmesine ayırdedicilik denir. b) Görüş Birliği Bir grup insan aynı ortamda ve eşit koşullarda bulunuyorlarsa ve bu insanlardan birisinin ortaya çıkan farklı bir davranışı o kişinin içsel özelliğine atfedilir. Çünkü o ortamdaki dışsal koşullar tüm insanlar için aynıdır. c) Tutarlılık Bir davranışın zaman içinde benzer durumlarda tekrar ortaya çıkmaması durumuna tutarlılık adı verilir.
ATFETME HATALARI – ERHAN KORKMAZ • Atfetme hataları iki kısımda incelenebilir. Bunlar : • Temel Atfetme Hatası • Kendine Hizmet Eğilimi • Temel atfetme hatası, bir kişinin davranışlarını değerlendirirken, kişisel faktörlerin yani içsel nedenlerin etkilerini yüksek, dışsal yani çevresel faktörlerin etkisini düşük ölçüde dikkate alma eğilimine verilen addır. • Kendine hizmet eğilimi ise, bir durumla veya bir kişinin başarısı ile ilgili bir takım sorunlar ortaya çıktığında kişisel sorumluluğu reddetme, üstün bir başarıya erişebildiğinde ise bunun nedeninin kendi kişisel özelliğine atfetme yaklaşımıdır.