420 likes | 799 Views
EKOLOJİ VE YÖNETİM Doç.Dr. Ahmet MUTLU OMÜ İİBF SB ve Kamu Yönetimi. Ekoloji ve Yönetim İlişkisi. Marks, “insanın doğa üzerindeki egemenliği, insanın insan üzerindeki egemenliğini doğurmuştur”. Bookchin , “insanın insan üzerindeki tahakkümü, insanın doğa üzerindeki tahakkümünü doğurmuştur” .
E N D
EKOLOJİ VE YÖNETİMDoç.Dr. Ahmet MUTLUOMÜ İİBF SB ve Kamu Yönetimi
Ekoloji ve Yönetim İlişkisi • Marks, “insanın doğa üzerindeki egemenliği, insanın insan üzerindeki egemenliğini doğurmuştur”. • Bookchin, “insanın insan üzerindeki tahakkümü, insanın doğa üzerindeki tahakkümünü doğurmuştur” . • Ortak vurgu; “egemenlik” olgusu ile doğa&insan arasındaki ilişki. • Bugün bir sorunsal olarak ekoloji, esasen insanın egemenlik/tahakküm kurma süreciyle birlikte ele alınmak durumundadır.
Ekoloji ve Yönetim İlişkisi • İnsan, çevresel koşullara uyum yaparak hayatta kalma mücadelesi vermiş, bu süreçte biyo-kültürel değişikliğe uğramıştır. • Biyo-kültürel evrimde “yönetim” olgusu merkezi bir öneme sahip olmuştur. • Yönetimsiz dönemden yönetimli döneme geçişten, yani ilkel toplumların Neolitik dönemle yöneten-yönetilen olarak ayrışmasından günümüze uzanan zaman kesitinde “yönetsel düşünce” de evrimsel bir gelişme göstermiştir.
Ekoloji ve Yönetim İlişkisi • Hayvancılık ve tahıl üretimi yapmaya başlayarak, doğa karşısında edilgenlikten kurtulan ve onunla “eylemli işbirliği”ne giren ilk insan topluluklarının yaklaşık 10-12 bin yıl evvel Mezopotamya’da ortaya çıkmasıyla, yönetimin maddi ve teknik temeli de oluşmaya başlamıştır. • Anaerkillik olarak da tanımlanan yönetimsiz dönemden yönetimli döneme geçişin temelleri, neolitik dönemle atılmıştır.Neolitik dönemin ortalarına kadar anaerkilliğin sürdüğü topluluklar yaygındı.
Ekoloji ve Yönetim İlişkisi • Paleolitik Dönem/Anaerkillik, varlıkları iki milyon yıl öncesine dayanan günümüz insanının (insansı) atalarının küçük, dağınık ve birbirlerinden kopuk toplumsal kümeler halinde, ancak, yöneten-yönetilen ayrılığına dayanmayan yaşayış dönemlerini ifade eder. • Neolitik dönem, büyük ölçüde doğanın ve doğal şartların belirleyiciliği altında yaşayan edilgen insanın, doğa üzerinde bilinçli değişiklikler yaptığı ve dolayısıyla doğanın belirleyiciliğinden kurtulma bilincinin, eylemle desteklendiği biyo-kültürel bir evrim aşamasıdır.
İlk kentlerin ortaya çıkışı, birbiriyle etkileşim halindeki beş sebebe dayalıdır: • 1- Artı Ürün • 2- Hidrolik (sulu tarıma dayalı) toplum, • 3- Ticaret, • 4- Savunma, • 5- Dinsel inançlar.
Artı Ürün ve Hidrolik Toplum • Toprak ve iklim koşulları = artı ürün • Artı ürün-sosyal tabakalaşma-kentleşme • Sulama ile tarıma geçiş, artı ürünü doğurur. • Her ikisi de bürokratik kontrolü getirdi= kentin idari yapısı: • Artı ürün • Hidrolik toplum
Artı Ürün • Değer, hangi mekanizmalarla kentleşme sürecini etkilemiştir? • Bunun için; • Yerleşik tarım • yüksek yoğunluklu nüfus • İletişim kolaylıkları • Değiş-tokuştan (takas) dağıtım esasına geçiş • Süreç: Artı ürün-yatırım-kentl. Hızlanması-Nüfus artışı-birikim-artı değer-yatırım • Artı ürün, sosyla kontrolü elinde bulunduran(lar) tarafından kullanılır. • Tasarım:Kent inşa edilir-sürekli biriktirim-ekonomik güçlenme, savaş ve korunma güdüsünün oluşması-kentlerin genişlemesi-insanları bir arada tutmak üzere din’in ortaya çıkışı.
Hidrolik Toplum • Nüfus artşı ve sulama arası ilişki • Tarımın özel işbölümü gerektirmesi, • İşbölümünün yoğunlaşması-yönetsel ve bürokratik yapının ortaya çıkması (yönetim ağı) • Kenti Ortaya Çıkaran 3 faktör: • İşbölümü • Gücün merkezileşmesi • İdari yapı yoğunlaşması • Meksika-Teotihuacan Örneği: Yağmurlamadan sulamaya geçiş-nüfus artışı-anıtsal binaların inşası-sosyal tabakalaşma.
Ticaret (Pazar Yeri Olarak Kent) • İç değişim süreçlerinin yaratıldığı merkez-pzar yeri olarak kent • Merkantil nitelikli uzun mesafe ticaret mekanı ol. Kent. • Haç, kesişim yollarındaki kenti, daire koruyucu duvarları simgeler. • Roma= Kent-ticaret özdeşliği • Hammurabi Yasaları • «Kent, ekonomik tabanlı ve tarıma önceldir» teorisi.
İlk Kentlerle Birlikte Ortaya Çıkan Yönetsel ve Sosyal Olgular • 1.Devlet:Kenti oluşturan insanlardan/toplumdan daha üstün bir devlet-Üstünlük Göstergeleri: SARAY-TAPINAK-TAHIL AMBARI • 2. Devletin Toplumdan Uzak ve Yüce Oluşu: Yüceliği gösterme aracı: Despotizm ve teknik işlerin despotizmin aracı ol. Kullanımı/Bugüne yansıma??? • 3. İtaat ve erdem olarak yurttaşlık: Halkı yönetme hakkının Despotta olduğunu haklı kılma için, rejime boyun eğmenin yurttaşlık erdemi olduğunun zihinlere kazınması. Bu erden tanrısal nitelikli old. Gibi şiddetten kurtulmanın da yolu.
4. Kurumsallaşmış Savaş: İlk kez kentlerle ort. çıkmıştır. Antik kentlerin bir kaç kattan oluşmasının sebebi budur. • 5.Tekniğin İktidarın Hizmetine Girmesi: Kentin sahibinin büyüklüğünü gelecek kuşaklara taşıma aracı ol. tekniğin kullanımı.Mimarlıkla iktidarın işbirliği/bugüne yansımaları ??? • 6.Erkek Egemen Yapının Belirginleşmesi: Mimari eserlerdeki doğru çizgi, dik açı, dikiltaşların yaygın kullanımı (Önceki anaerkil dönemlerde eğrilerin yoğun kullanımı vardı).
7. İşbölümü ve Planlama Sistemi: Piramitlerin yapımı, sulama kanalları • OLMAYAN: Bugünkü anlamda kentliler. Mamur kentler vardır, Tanrı’nın (tek kişinin) kentiydi ancak bu günkü anlamda (kentlilerin) kent değildir.
Uygarlık Tarihi • Paleolitik Devir (İlk atılım: ateş) • Mezolitik Devir • Neolitik Devir • Endüstri Devri
Yerleşik Yaşama Geçiş • Avcı-toplayıcı (göçebe) yaşam biçiminden tarım merkezli (yerleşik) yaşamı biçimine geçişin bir sonucudur. • Avcı-toplayıcılık (Paleolitik):İnsanların doğal mikro çevrelerini sömürerek yılın birkaç ayı içinde başka yiyecek kaynaklarına doğru toplu halde hareketlerini içeren yaşam biçimi. • Yerleşiklik (Neolitik): insanların sınırlı bir bölge içinde yiyecek, içecek ve diğer yaşam gereçleri için birbirini tamamlayan üretim biçimlerini yıllarca kendilerine yetecek biçimde sağlamayı başardıkları yaşam biçimi.
Süreç • MÖ 10.000’li yıllar: Son (dördüncü) buzul döneminin kapanışı • İklimde yumuşama, kurak ve yarı kurak bölgelerin ortaya çıkması (Özellikle Büyük Sahra, Arabistan Çölleri ve Orta Asya) • İnsanların su kaynakları çevresinde ve vadilerde toplanması • Neolitik’le birlikte hayvan yetiştiriciliği ve tarımla yerleşik yaşama geçiş • Buzul döneminin bitişi ile yerleşik tarıma geçiş arasında yaklaşın 3- 4 bin yıllık bir zaman var
Yerleşik Tarım • Tarıma dayalı yerleşik yaşam sapan tarımı ile başlar. İlk sapan kullanımı Orta ve Batı Asya’da MÖ 12.000-10.000 yılları arasındadır. • İki aşama: Ucu ateşte sertleşmiş çubuk ve sığırın ehlileştirilmesi ile sabana koşulması • Sapan tarımı buradan sırasıyla Mezopotamya, Mısır ve İndüs Havzasına yayıldı.
İlkel ama önemli teknolojiler Tekerlek, dingil, pulluk, metalürji, toprağın işlenmesi ve hayvanların evcilleştirilmesi gibi teknoloji ve buluşlar, kentte yoğunlaşmayı sağlayacak ön koşullardır
MÖ 3.500-2.000 yılları arasında Boğazlar, Ege Denizi ve Akdeniz yoluyla İtalya, İspanya , Fransa ve Orta Avrupa’ya yayıldı. • Sonra MÖ 2.000-2.500’lerde buralara gelen neolitik çiftçiler tarafından Batı ve Kuzey Avrupa’ya yayıldı.. • İkinci bir yol olarak Güney Rusya Stepleri üzerinden de sapan tarımı Avrupa’ya geçmiştir
KENT NEDİR ? • Spengler: “Kent, toprağa meydan okuyan, dış hatları itibariyle doğayla çelişen, bütün tabiatı inkâr eden, tabiattan daha başka, daha yüksek bir şey olmayı talep eden” yerdir. • Huotvd.; kent, “insanların birbirleriyle buluştukları, malların değiş tokuş edildiği ve fikirlerin yayıldığı bir ilişkiler ve kararlar merkezidir.
KENT-UYGARLIK İLİŞKİSİ • Avrupa: Civilization (uygarlık)/Latince “civis(yurttaş, kentli)/civitas (kent) • İslam kült. Medeniyet/Medine(kent) • Yunanca: Polis(kent)/politiae (siyaset). • Türkler/Uygurlar (İlk Yerleşikler, kent kuranlar): Uygur/uygar.
Kentlerin Gelişmesi • Köy kültüründen kent kültürüne doğru yaşanan sıçrama • Köydekinden daha karmaşık yeni yapı insan grubu. • Avcının, köylünün ve çobanın yanı sıra madenci, oduncu, balıkçı gibi diğer ilkel mesleklerin ortaya çıkışı. • Mühendis, tekne yapımcısı ve denizci, bu ilkel aşamayı izleyen devrede ortaya çıkmış, bunları askerlik, bankerlik, tüccarlık, rahiplik gibi meslekler izlemiştir. • Sonuç olarak kent, tüm bu karmaşıklık ve çeşitlilikten, daha üst düzeyli bir birlik yaratmıştır.
Sosyal-Siyasal-Yönetsel Olguların Ortaya Çıkışı • İlk kentler Orta Doğu ve yakın çevresinde ortaya çıkmıştır. • Bu bölgeler, aynı zamanda ilk siyasi birliklerin de ortaya çıktığı yerlerdir. • Avcı-toplayıcılık sonrası yer değiştirmeler dışında, insanlık tarihinin ilk esaslı nüfus hareketleri de bu coğrafya da bağlamıştır.
İlk Kentleşme Hareketleri • Mezopotamya’nın alüvyonlarının yerleşime uygun hale gelişi • Kuzeyden –Muh. İran Yaylasından- akan nüfusu çekmesi • Göç Yolu:Fırat üzerinden geçerek (Karkamış Bölgesi)-Akdeniz kıyısında, Suriye’de ve Ugarit’de son bulan göç.
Batı’dan başlayarak- Fırat-Dicle Bölgesine yayılma. • Delta halkının tarımsal araç-gereci için gerekli hammaddelerin olmayışı- Bunların Kuzeyden (karadan) temini. • Alış-verişin başlaması ve delta halkının denizle de ilişki içine girmesi-köyden farklılaşmaya başlayan yerleşme biçimleri.
Bu bölgedeki bakır çağı köylerinden şartları uygun olanlar, ilk kentlerin temel taşı. • Kent Devrimi= Tarım devrimi+Tarım dev.nin biriktirdiklerinin ürünü. • İlk şehirlerle birlikte köy-şehir ilişkileri organik bir bütünlük içinde. • Köylerdeki tarım, kentteki faaliyetlerin gelişmesi için gerekliydi. • Köydeki faaliyetlerin emniyeti de kentten kaynaklanan siyasi faaliyet ve örgütlenme ağına bağlı idi. • İlk kentler böylece hem kırsala yakın ticaret birimleri hem de hakimiyetin merkezleri olarak gelişmiştir.
İlk Kentlerin Ticaret Fonksiyonu ile Kır Hayatı İlişkileri • Kentlerin ortaya çıkışı sonrası tarım faal. Gelişti ve çeşitlendi • Ticaret fonksiyonu olan şehirlerin kurulması • İÖ 2000 Ege Denizi/Milos Adası’nda Phylakopi , Filistin kıyılarında Byblos, • Fenikeliler’in Tyre, Sidon, Ugarit kentleri • Çanakkale kıyısında Truva. • İÖ 2. yy. Girit Adası’nda Knossos ve Phaistos • Hem ticaret hem uygarlık aktarım merkezleri
İlk Siyasi Birlikler ve Bunun Kentler ve Kır Üzerindeki Etkisi • Tarihteki ilk kentler, ilk imparatorlukların da beşiğidir. • Mezopotamya ve Mısır’daki ilk kentsel atılımla, herhangi bir bölgede ilk merkeziyetçi ve hiyerarşik yönetim sistemleri ort. çıkmıştır. • Merkezi devlet ve imp. Ortaya çıkışı, kentlerin korunması ve varlıklarını sürekli kılma gibi önemli bir role sahiptir. • Siyasi birliklerin teşekkülü sadece koruma değil, şehre özgü olan «yazı» ve «matematik» gibi soyutlamaya dayalı iki önemli başarının yayılmasını sağlamıştır.
Mısır ve Sümer Siyasi Birlikleri • Mısır’de tek bir monarşi. • Mezopotamya dağınık. • Sümer Siteleri, Fırat-Dicle havalisini yıkan tufanla harap olmuştur. Ancak İÖ 3000-2000’lerde bolluk dönemi. • Akad Krallığı: İÖ 2752 Sargon taraf. • Babil Krallığı: İÖ 3000’lerde Hammurabi taraf. Siy. Birlik kuruldu ve Fırat-Dicle havalisi tamamen ele geçirilebildi. • Mezopotamya’daki birlikler sonucu kentlerin nüfusu arttı. • İÖ 600’lerde yaklaşık 80.000 nüfuslu kentler ort. Çıktı.
Bu dönemlerde Mısır ve Mezopotamya, savaşlar ve barışların mekanıdır. • Barış dönemlerinde Babil, Asur, Mitanni, Hitit ve Mısır kralları birbirlerinden eşler, armağanlar, doktorlar, kahinler ve inançlar (dinler-tanrılar) alıp-vermişlerdir. • Childe’a göre; bu bölgede İÖ 14. ve 13. yy. da, İS 19.yy.dakine benzer gerçek devletler vardır. • İS 19. yy.da nasıl Fransızca diplomasi dili ise o dönemde de devletlerin diplomatik haberleşmelerinde Çivi Yazısı ve Akad Dili geçerlidir. • Böylece kentlerin merkezde oluşuyla uygarlık, Dicle’den Nil’e,Karadeniz kıyılarından Basra Körfezine kadar kesintisiz biçimde birlişik ve kaynaşmış bir nitelik taşımaktadır.
Pers İmparatorluğu: Kent-Kır İlişkilerinin Bozulması • (Mısır’da dahil olmak üzere, Eski Babil, Lidya, Medya’yı kapsayarak) Ege Denizi’nden Hint sınırlarına kadar uygar bütün ülkeleri tek elde toplayan siyasi birlik, Pers İmp. Tarafından gerçekleştirilmiştir. • Bu geniş egemenlik alanları döneminde kentlerin başlangıçta kırla aralarında var olan organik ve dengeli ilişkiler bozulmuştur. • Hükümdar, idare ettiği bölgeler ve insanlar üzerinde artık tanrısal güçleri kullanan bir egemen özelliğine kavuşmuştur.
«İmparatorluk Teknikleri» olarak da adlandırılan yeni yönetim teknikleri, devletlerin hakim oldukları toprakların geniş olmasından kaynaklanan bir zorunluluk olarak geliştirilmiştir. • Niteki daha sonra İskender ve Roma İmp. Döneminde de hükümdarlar, «yarı-tanrı özellikli bir yönetim»i denemişlerdir.
Kamu Yönetimi Doğuyor • Mosca’ya göre: Merkeziyetçi Doğu İmp.nın egemen oldukları coğrafyaların ve bunların yerel şartlarından kaynaklanan farklı yapıların, tek elden siyasi bir derleme içinde birarada tutulma gayreti, Kamu Yönetimi gibi güç bir sanatın ilk kez Doğu’da ortaya çıkmasına yol açmıştır.