1.16k likes | 1.67k Views
SINIF YÖNETİMİ. EĞİTİMDE SINIF YÖNETİMİ !. ÖĞRETMENE VEREBİLECEĞİMİZ BİR SİHİRLİ DEĞNEK VAR MI?. SİHİRLİ DEĞNEK: HER ÖĞRETMENİN SEVGİ DOLU YÜREĞİDİR. SINIF YÖNETİMİ. SINIF; ÖĞRENCİ VE ÖĞRETMEN BİRLİKTELİĞİ : DİNAMİK BİR ETKİLEŞİM ; ÖĞRETMEN OLMAK - ÖĞRENCİ OLMAK.
E N D
EĞİTİMDE SINIF YÖNETİMİ !
SİHİRLİ DEĞNEK: • HER ÖĞRETMENİN SEVGİ DOLU YÜREĞİDİR.
SINIF YÖNETİMİ • SINIF; ÖĞRENCİ VE ÖĞRETMENBİRLİKTELİĞİ: DİNAMİK BİR ETKİLEŞİM ; ÖĞRETMEN OLMAK - ÖĞRENCİ OLMAK
İNSANLAR OYNADIKLARI ROLLERDEN ZEVK ALMALIDIRLAR. • NASIL BİR ÖĞRENCİ ROLÜ VERİYORUZ ONLARA? • ZEVKLİ Mİ SIKICI MI? • YARATICI MI MONOTON MU?
Sınıf Yönetimi ve Disiplin: • Sınıf Yönetimi; öğrenci davranışlarını kontrol ve disipline etme etkinliği değildir. • Öğretmen otoritesinin sınıfta hakim kılınması için bir dizi kuralları uygulama faaliyeti de değildir.
Sınıf Yönetimi Modelleri Otoriter, Tepkisel, Önlemsel, Gelişimsel ve Bütünsel olarak gruplandırılmaktadır.
Tepkisel (Geleneksel) Model: • İstenmeyen bir davranışa tepki olan sınıf yönetim modelidir. Amacı, istenmeyen durum veya davranışın değiştirilmesidir. Bu model, düzen sağlayıcı ödül-ceza etkinliklerini içerir.
Otoriter (Geleneksel) Model: Öğretmenin mutlak otoritesine dayalı bir modeldir.
Önlemsel Model: Planlama düşüncesine bağlı, geleceği kestirme, istenmeyen davranış ve sonucu, olmadan önleme yönelimidir. • Amacı; sınıf sorunlarının ortaya çıkmasına olanak vermeyici bir düzenleniş ve işleyiş oluşturarak, tepkisel modele gereksinimi azaltmaktadır.
Gelişimsel Model: Sınıf Yönetiminde öğrencilerin; fiziksel, duygusal, deneyimsel gelişim düzeylerinin gerektirdiği uygulamaların gerçekleştirilmesini esas alan bir modeldir.
Bütünsel Model: Sınıf Yönetimi algılarını bütünleştiren bu modelde, sınıf yönetimine öncelik verme, gruba olduğu kadar bireye de yönelme, istenen davranışa ulaşabilmek için, istenmeyenin nedenlerini ortadan kaldırma bu sistemin özelliğidir.
Sınıf Yönetiminin Modelleri: • Çağdaş yaklaşımlara göre; sınıf yönetiminin öğrenci merkezli olması gerekmektedir.
Sınıfta bireysel farklılıklar ilkesi öğretmenin uyacağı en önemli eğitim ilkelerindendir.
Sınıfta birkaç öğrenme etkinliği için mekanlar oluşturulmalı, her grubun farklı bir araçla çalışıyor olmasına imkan verilmeli, öğrencilerin birbirlerinden faydalanmaları sağlanmalı, sınıf eşyaları ve bölümleri buna göre düzenlenmelidir.
Sınıf ortamı; işlevsel bir sanat ve güzellik alanı, öğrenme için güdü merkezi olmalı, öğrenci özelliklerine göre kolaylıklar sağlamalıdır. • Uyarıcı ve çeşitlenmiş ortamda öğrenme daha iyi gerçekleşmektedir ! ! ! !
Sınıfta İlk Günler: BALAYI • Sınıfın ilişki düzeninin kurulmasına ilk günden başlanmalıdır. Sınıf düzenini oluşturmada ilk birkaç gün, kritik bir zamandır. • Sınıf düzeni, öğretmen ve öğrencinin birbirini tanımaya başladığı (balayı) ve “deneme döneminde” kurulmalıdır.
Bu dönemde öğrenciler, neleri yapıp neleri yapamayacakları konusunda öğretmeni denerler, daha kontrollü davranırlar, gerçek davranışlarını göstermezler.
Öğretmenin Model-Örnek Olması: • Eğitsel amaçlara ulaşmanın amaçlarından biri de görgüdür. Öğrenci; bilginin somut yansıması olan görüntüler yoluyla, davranışın örneklerini izleyerek davranış kazanma ve davranış değiştirmeyi kolaylaştırabilir.
Öğretmenin, kendisini işine vermesi de, öğrencinin onu bu özelliği ile model alması sonucunu doğuracaktır. Öğretmenin derse bağlılığı ve ilgisi, öğrencinin de bu yönlü davranışını destekler.
Öğretmen; sabırlı, soğukkanlı, öfkesini yenebilen, öğrenciye saygılı olumsuz duygularını bastırabilen, duygu ve heyecanları normal durumda tutan sınıfı gerilime sokmayan tutum ve davranışlara büyük duyarlık göstermelidir.
Ses yükseltmek • Esnemek • Burada benim sözüm geçer. • Son sözü söylemede ısrar. • Olumsuz vücut dilinin kullanılması:sert duruş,sıkı bağlı kollar,sert el hareketleri. • Utandırma, bozma, gururla oynama, küçük düşürme…
Küçümseme,alay etme,iğneleme… • Hava atma, kendini övme. • Kaba kuvvet. • Çifte standartlı olma-‘söylediğimi yapın yaptığımı değil.’
İspatsız doğrulukta ısrar. • ‘Şunu yap sana şu var’ • ‘zaten hepiniz böylesiniz’,’ sizden beklemiyor değildim’, ’öğrenci milleti ne olacak’ • Öğrenciyi yansılama. • Emretme.
Aşırı ödüllendirme. • Meşgulum sonra gel. • Ben sizin arkadaşınızım. (Ama biz arkadaş değil öğretmen istiyorduk!) • Çık dışarı terbiyesiz! • İşe yaramaz!,Ne yaptığın beni ilgilendirmez!
Ben öyle istiyorum,o kadar! • Ödev vermek için ödev vermek. • Madem susmayacaksınız o zaman bu cümleyi elli defa yazın! • Verilen sözün tutulmaması. • Herşeye evet demek. (ve sonra altından kalkamamak.) • Tebeşir vs. atmak.
Gülümseme • Güzel giyinme • Öğrenciden yana tavır. • Öğrencinin Sosyo-ekonomik durumunu bilmek, • İnsanlar hata yapabilirler kabullenmesiyle disiplin problemlerine yaklaşmak.
Üzüntülü olduğunda ne olduğunu sormak • Sevincini paylaşmak. • Kusurlarını örtmek. • Ümit vermek,güven vermek. • Sende benim gibisin, bana benzer özelliklerin var. • Günaydın, lütfen, tabiki neden olmasın, Özür dilerim, demek.
BİLGİLİ NEŞELİ MUTLU İLGİLİ GÜVENİLİR İNSANCIL OLGUN DERSİNİ İYİ SUNAN SEVGİ BESLEYEN SAYGIYA SAHİP SAYGI GÖSTEREN BİREYSEL FARKLILIKLARI DİKKATE ALAN HOŞGÖRÜLÜ ANLAYIŞLI YANSIZ ÖĞRETMENLERİN İLETİŞİM BECERİLERİ
DAVRANIŞ DEĞİŞTİRME YÖNTEMLERİ Olumlu (istendik) davranışların arttırılması Olumsuz davranışların önlenmesi Davranış Yönetimi
1 Öğrenme teorileri
Öğrenme teorilerinin çoğunu iki ana grupta toplamak mümkündür: Davranışçı teoriler (Behaviorizm) Bilişsel teoriler (Cognitiv)
Davranışçı öğrenme kuramlarının temel ilkeleri
İnsanların öğrenmesi ile hayvanların öğrenmesi aynı kurallar içinde olur. İnsanda ve hayvanda öğrenen şey organizmadır. Öğrenme, organizmanın davranışında bir değişikliğin olmasıdır. Öğrenmede hayvan ve insan davranışlarını benzer olarak alanlara davranışçı ve geliştirdikleri kuramlara davranışçı kuramlar denilmiştir.
Davranışçılar, öğrenmeyi uyarıcı ile davranış arasında bağ kurma işi olarak görmektedirler. Bu yüzden davranışçıların genel adı U-T (uyaran-tepki) kuramcılarıdır. Davranışçılar, insan zihnini doğuştan boş olarak kabul ederler. Her şey sonradan öğrenilir.
Davranışçılar, “öğrenme” teriminden ziyade “koşullanma” terimini kullanırlar. Organizma çevreden gelen uyarıcılara tepki göstererek öğrenir. Öğrenme, anlaşılabilir ve açıklanabilir. O nedenle de organizmanın (kara kutu) içinde olanlarla değil, dışa yansıyan hareketleriyle ilgilenilmelidir.