1 / 38

İLETİŞİM

İLETİŞİM. İletişim nedir?. Bir davranışı etkileme ya da harekete geçirme, güdüleme amacı ile iki ya da daha fazla kişinin birbirleri ile bilgi alışverişinde bulunması ve bu bilgilerin anlaşılması işlemidir. İletişim “karşılıklı ve birlikte” iletmektir. İletişim süreci.

thao
Download Presentation

İLETİŞİM

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. İLETİŞİM

  2. İletişim nedir? • Bir davranışı etkileme ya da harekete geçirme, güdüleme amacı ile iki ya da daha fazla kişinin birbirleri ile bilgi alışverişinde bulunması ve bu bilgilerin anlaşılması işlemidir. • İletişim “karşılıklı ve birlikte” iletmektir.

  3. İletişim süreci • İletişim genelde karmaşık bir iştir ve yanlış iletiyi alma ve yollama olasılığı yüksektir. • İletiyi yollayan bir şekilde iletiyi kendine göre kodlayarak yollar.İletiyi alan kendine göre çözer. • Kodlama ve kodlamayı çözme süreci iletişim hatalarına yol açabilir, çünkü tutumlar ve geçmişimiz filtre görevi yapar.

  4. İletişim Kanalları • En güçlü iletişim kanalı yüz yüze olandır. Daha sonra telefon gelir.

  5. Beden Dili • Beden Dili dediğimiz yüz ifadeleri, bakışlar, duruş, el ve kol hareketleri, giyiniş, hatta mekanları kullanma biçimimiz sözsüz iletilere örnektir.

  6. Dinlemek • Dikkatli dinlemek hem iletiyi verenin söylediklerini , hem de söylemediği duygularını anlamamızı sağlar.

  7. Empati • İletişimde bize en çok yardımcı olacak kavram “Empati” dir. Empati kendimizi karşımızdakinin yerine koymak, karşımızdakini anlamak anlamını taşır.

  8. Sihirli Sözcükler • Teşekkür ederim, sağolun... • Lütfen... • Afedersiniz, özür dilerim... • Bir şey değil...

  9. İLETİŞİMİ KOLAYLAŞTIRAN ETKENLER

  10. Sessiz Dinleme • Ogün çok dertliydi. Yüzü iyice asıktı. Birileri ile konuşmalıydı. O çok sevdiği öğretmenine gitti. • O öğretmeni her zaman onu sessizce dinlerdi. O da içini boşaltırdı.Yine o gün o öğretmenini aradı. Buldu.

  11. Bahçede bir banka oturdular.Ağladı, anlattı: anlattı, ağladı.Öğretmeni orada öyle sessizce oturdu ve onu dinledi. • İçini boşaltmış, rahatlamış, sorunlarının çaresini öğretmenine anlatırken bulmuş bir şekilde dersine girdi. • Sizin de sabırla sessizce dinlediğiniz yakınlarınız var mı ?

  12. Kabul Etme • Bazen yaramazlık, bazen de hoş karşılanmayacak davranışlar yapıyordu. Öğretmenlerini üzüyordu. • Ama bir öğretmeni vardı ki , ne yaparsa yapsın onu yargılamadan kabul ediyordu. Yaptığı hataları bıkmadan , usanmadan düzeltmeye çalışıyordu.

  13. Öğretmenlikte bu değil miydi zaten?Neden diğer öğretmenleri onu hemen yargılıyor ve itiyorlardı?Hep iyi olmak elinden gelse zaten hep iyi olacaktı.Ama çaba gösteriyordu. • Sizinde özlemle andığınız , sizi hep olduğunuz gibi kabul eden öğretmenleriniz var mı?

  14. Kapı Aralayıcı Konuşmalar ve Konuşmaya Çağrı • Öğretmenine yaklaştı.Bir şeyler söylemek istiyordu ama çekiniyordu • “Anlat bakalım”,dedi öğretmeni, “Seni gerçekten dinlemek istiyorum.” • Başladı anlatmaya . Biraz anlattı, biraz tıkandı. Çekiniyordu. Acaba devam etse miydi? Öğretmeni onu gerçekten dinliyor muydu?

  15. O anda öğretmeni söze girdi: • “Anlattıkların çok ilginç.Devam et lütfen” • Rahatladı. Demek ki öğretmeni onu dinliyordu. • Öğretmenin yerine siz olsaydınız ne yapardınız.

  16. Etkin Dinleme • Ogün eve epey öfkeli geldi. • “Arkadaşıma çok öfkelendim”,dedi annesine. • Annesi “Bu gün epey kızgınsın,” dedi. • “Evet kızgınım; çünkü Ali , beni bugün futbol oyununa almadı.” • “Ali seni oyuna almadı,diye keyfin yok” • “Evet kendimi çok dışlanmış hissettim”. • Siz de yakınlarınızı etkin dinleyebiliyor musunuz?

  17. Hatayı Kabul Edebilmek • Sınıfa girdi, sınıf gürültüden yıkılıyordu. Biraz bekledi. Öğrenciler öğretmenlerini görünce susup yerlerine oturdular. Sınıf sessizleşince: “Bu gün vahşi hayvanlar gibisiniz” dedi. Öğrencilerine çok kızmıştı.Kızgınlığı yatıştıktan sonra kendi kendine”Ben ne yaptım, onlara çok kötü sözler sarf ettim” diye hayıflandı.

  18. “Çocuklar” dedi, “sizden özür dilemek istiyorum.Dersim başında size çok kızdım ve size yakışmayan sözler sarfettim. Hata yaptım.” • Siz olsaydınız ne yapardınız?

  19. Ben dili • Sınıfa girdi , sınıf gürültüden yıkılıyordu. Biraz bekledi. Öğrenciler öğretmenlerini görünce susup yerlerine oturdular.Sınıf sessizleşince: • “Sizi böyle gürültülü görünce çok üzülüyorum. Yan sınıflara karşı mahçup oluyorum.Kendimi kötü hissediyorum” dedi.

  20. Öğrencilerde öğretmenlerini üzmenin utancını hissettiler. Öğretmenleri onlarla özenli konuştuğu için onu çok severler, onu hiç üzmek istemezlerdi. • Siz olsaydınız ne yapardınız?

  21. İLETİŞİM ENGELLERİ

  22. Emretme • Öğretmen öğrencisine sert bir sesle bağırdı. • “Sus çabuk gürültücü çocuk.Yoksa seni müdüre yollarım, oda seni disipline verir” • Öğrenci irkildi.Arkadaşı ile sessizce konuşuyordu ama öğretmeninin bu kadar sinirleneceğini düşünmemişti.Öğretmeni ona yalnızca susmasını söylese o yine susardı.

  23. Böyle emretmesine, müdüre yollama ve disiplin kurulu ile tehdit etmesine gerek var mıydı? Öğrenci ve öğretmenin yerinde • Siz olsaydınız ne yapardınız.

  24. Tehdit etme Gözdağı verme • O gün hayli yaramazlık yapmıştı. Annesini bunaltmıştı. • Annesi ne yapacağını bilmiyordu. Babası anneye göre daha sert ve ilkeliydi. Anne çocuğunun isteklerini pek kıramazdı. • Sonunda annesi “Yaramazlığı durdurmazsan akşam gelince bütün yaptıklarını babana anlatacağım” dedi. • Bu ailelerde çok sık rastlanan bir durumdur.Sizin çocuğunuz yaramazlık yapınca • Siz ne yapıyorsunuz?

  25. Öğüt vermek, Çözüm, Öneri Getirmek • Annesi her zaman her derdine koşar, her sorununu çözerdi. Bir sorunu, bir derdi olunca hemen annesine giderdi. Annesinin önerisi çoğu kez yardımcı olurdu. • Yıllar geçti evlendi, çoluğa çocuğa karıştı. Annesinin önerileri hep işe yaradı; ama bir gün annesini kaybetti.

  26. Şimdi sudan çıkmış balık gibiydi.Annesi olmadan hiçbir işi yürümüyordu, başı dertten kurtulmuyordu. Annesini çok özlüyordu. • Siz çocuklarınızı nasıl yetiştiriyorsunuz?

  27. Nutuk çekmek • Öğretmen sınav kağıtları ile içeri girdi. Herkesin kağıdını dağıttı, sınavdan aldıkları notları okudu. • O yine zayıf almıştı. Öğretmen yanına geldi, herkesin duyabileceği sesle : • “Bak, yine zayıf aldın:çünkü verdiğim ödevleri yapmıyorsun.Ödev yapmadan bu dersi öğrenemeyeceğin bir türlü o kalın kafana girmedi. Üstelik dersi de dikkatli dilemiyorsun.Aklın beş karış havada • Bu durumda siz olsaydınız ne yapardınız?

  28. Yargılamak,Suçlamak • Yaklaşık on yıldır evliydiler. Eşi kendisine sık sık ;” Sen aptalsın, salaksın” derdi. • O da bu tür yargılamalarla karşılaşmamak için çok dikkat ederdi ama ne yapsa bu yargılama ve eleştirilerden kurtulamazdı. • Bu yargılamaları her duyduğunda yüreğine bir bıçak saplanırdı.Üniversite mezunuydu, meslek sahibiydi, Çalışıp evin bütçesine eşiyle eşit katkıda bulunuyordu.Neden bu yargılamalara maruz kalıyordu? • Siz bu konumda olsaydınız ne yapardınız?

  29. Olumsuz İsim Takmak, Alay Etmek • İlköğretimin sonuncu sınıfındaydı. Kulakları biraz büyük olduğu için sınıf arkadaşları ona “kepçe kulak”diyorlardı. • Bu isim onu çok üzüyordu. Kulaklarını küçültmek elinden gelmiyordu.Tanrı onu öyle yaratmıştı.Ancak, sınıf arkadaşlarının bu zalimliği onu bunaltıyordu. • O gün, okula gelirken annesi ve babası tartışmışlardı.Okula biraz gergin geldi. Biraz sonra bir arkadaşı ona “kepçe kulak” deyince , yumruğu burnuna indirdi. • Siz olsaydınız ne yapardınız?

  30. Yorumlamak ,Tanı koymak • Evde annesi ve babasından pek ilgi görmüyordu.Birileri onunla ilgilensin istiyordu.Bu nedenle okulda yaramazlık yaparak ilgi çekmeye çalışıyordu. • İlkokuldayken sınıf öğretmeni bunu bilir, tebeşir getirmek gibi ufak tefek işleri ondan isterdi.O da bu işleri yaparken kendisinin önemsenmiş olduğunu hissederdi.

  31. Orta okula geçtiğinde her derse başka bir öğretmen gelmeye başladı. Onlar kendisini tanımak için pek çaba göstermiyorlardı. • Bir gün bir öğretmeni onun dikkati çekmek için yaptığı yaramazlıklara kızdı. • “Sen dedi, “Dikkati çekmek için bu şaklabanlıkları yapıyorsun.Otur bakayım yerinde doğru dürüst”

  32. O anda kendini çok kötü hissetti, öğretmene karşı içinde yoğun bir öfke duydu... • Sanki foyası ortaya çıkmıştı ve öğretmen onu sınıf içinde utandırmıştı... • Siz öğretmeni olsaydınız ne yapardınız?

  33. Güven Vermek Desteklemek, Avutmak • Dersi dikkatle dinlemeye çalışıyordu,ödevlerini yapmaya çalışıyordu; ama bütün bunlara karşın sınavlardan zayıf not alıyordu. • Bunları konuşmak için öğretmeninin yanına gitti.Ancak, öğretmeni onu dinlemeye pek istekli görünmüyordu. Onu kısaca dinledikten sonra, üzülmemesini , mutlaka sonunda başaracağını belirtti.

  34. Bu kısa konuşmanın sonunda o, öğretmeninin konuya doğru dürüst odaklanmadan, onu avutarak başından savdığı duygusuyla öğretmenin yanından ayrıldı. • Siz olsaydınız ne yapardınız?

  35. Soru Sormak , Sorgulamak • Çok çalıştığı halde sınavdan zayıf not almıştı.Bu konuyu konuşmaya öğretmenine gitti.Öğretmeni ona birçok soru sordu. • “Kaç saat çalıştın?” • “Çalışırken ara verdin mi?” • “Gerçekten aralıksız o kadar çalıştın mı?” • “Çalışırken televizyon açık mıydı?” • Öğretmenin yanından ayrılırken öğretmeninin onun sözüne güvenmediği, inanmadığı duygusu içindeydi. • Siz olsaydınız ne yapardınız?

  36. İletişimde Duygu Sömürüsü • Her zaman kurallara uymayan bir öğrenciydi. Her çeşit yaramazlığı yapar, hatta arkadaşlarına fiziksel saldırıda bulunabilir ama hiç uyarıya gelmezdi. Öğretmeni ona kızmaya başladı mı hemen ağlamaya başlardı. Böylece birçok zaman ceza almaktan kurtulmuştu.

  37. Yine bir gün , üç arkadaş bir olup bir öğrenciye saldırdılar ve saldırı sonucu saldırılan öğrencinin burnu kanadı. Öğretmeni onunla konuşmak için yanına çağırdığında daha konuşmanın ilk cümlesinde ağlamaya başladı. • Siz bu durumda olsaydınız ne yapardınız?

  38. TEŞEKKÜRLER

More Related